Aknenin kökenleri! Genetik mi, çevresel etkenler mi?

Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan akne, karmaşık bir etkileşim sonucunda meydana gelir.

GENETİK YATKINLIK ÖNEMLİ BİR ETKEN

Ailesinde akne sorunu olan kişilerde, bu sorunu yaşama olasılığı daha yüksektir.

Androgen adı verilen erkeklik hormonları, sebum (yağ bezleri tarafından üretilen yağ) üretimini artırarak akne oluşumuna katkıda bulunur. Genetik faktörler, bu hormonlara karşı vücudun verdiği tepkiyi etkileyebilir.

Yağlı cilt yapısı, akneye daha yatkındır. Genetik olarak belirlenen cilt tipi, akne oluşum riskini artırabilir.

AKNEYİ ÇEVRESEL ETKENLER TETİKLEYEBİLİR

Şekerli ve işlenmiş gıdalar, süt ürünleri ve bazı yağ türleri akneyi tetikleyebilir.

vücuttaki hormon dengesini bozarak akneye neden olabilir.

Bazı kozmetik ürünler, gözenekleri tıkayarak akne oluşumunu hızlandırabilir.

Hava kirliliği, cilt üzerinde tahrişe neden olarak akneyi tetikleyebilir.

Bazı ilaçlar, yan etkileri olarak akneye neden olabilir.

AKNE NASIL OLUŞUR?

Sebum, ölü deri hücreleri ve bakteriler gözenekleri tıkayarak siyah noktalar ve beyaz noktalar oluşmasına neden olur.

Tıkanan gözeneklerde bakteriler çoğalır ve iltihaplanma oluşur. Bu durum, sivilce ve papül gibi lezyonlara yol açar.

AKNENİN TEDAVİSİ İÇİN YAPILABİLECEKLER NE?

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, akne tedavisinde önemlidir.

Sivilcelerin kurutulması ve iltihabın azaltılması için jel, krem veya losyon şeklinde uygulanan ilaçlar.

Ağızdan alınan ilaçlar, daha ciddi akne vakalarında kullanılır.

Kimyasal peeling, lazer tedavisi gibi yöntemler, akne izlerinin giderilmesinde etkili olabilir.

Akne, hem genetik hem de çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir cilt sorunudur. Aknenin tedavisi için mutlaka bir dermatoloğa başvurulmalıdır. Dermatolog, hastanın cilt tipini ve aknenin şiddetini değerlendirerek en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.