Dünyada ikinci en yaygın ve ölümcül kanser türü olan akciğer kanseri, tütün kullanımı nedeniyle yüksek risk taşır. Düzenli düşük doz tomografi ile erken tanı ve müdahale önemli. Multidisipliner yaklaşımla doğru tanı ve biyopsi yöntemi kritik.
Haber Giriş Tarihi: 04.04.2025 23:05
Haber Güncellenme Tarihi: 04.04.2025 23:46
Kaynak:
Haber Merkezi
Akciğer kanseri, dünya genelinde en sık rastlanan ikinci kanser türü olarak dikkat çekerken, aynı zamanda en ölümcül kanser türlerinden biri olmaya devam ediyor. Tütün kullanımı, bu hastalığın en bilinen ve önemli risk faktörlerinden biridir. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, tütün kullanımının yıllık "paket yıl" olarak adlandırılan kavramla değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle sigarayı bırakmış olsa bile, 50-80 yaş arası ve en az 20 paket yıl sigara içmiş olan kişilerde, düşük doz akciğer tomografisi ile yıllık taramanın yapılmasının önemini belirtiyor. Bu taramalar, sigarayı 15 yıl boyunca bırakmış kişilerde, akciğer ameliyatını engelleyen bir sağlık sorunu varsa ya da kişi 81 yaşına ulaşmışsa durdurulabilir.
AKCİĞER KANSERİ TANISINDA MODERN YÖNTEMLER
Akciğer kanserinin tanısı, hastanın şikayetleri, muayenesi ve ardından yapılacak görüntüleme yöntemleriyle konulmaktadır. Akciğerin %70-75'lik kısmını değerlendirebilen geleneksel akciğer grafileri, kanser şüphesi taşıyan hastalarda yeterli olmayabilir. Bu nedenle, kanser tanısının doğruluğu için akciğer bilgisayarlı tomografisinin yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, tomografiden sonra, şüpheli lezyonların incelenmesi için bir sonraki adım olarak PET-BT (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarının yapılmasını öneriyor. Bu ileri tetkikler, akciğerdeki anormal dokuları daha detaylı incelemek için kullanılır.
LEZYONLAR KANSER OLABİLİR, AMA OLMAYABİLİR DE
PET-BT sonuçları, lezyonların kanser olup olmadığının değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar. Ancak bazı iyi huylu lezyonlar da kanser şüphesine yol açabilir. Özellikle enfeksiyon kaynaklı olanlar, kanserle karıştırılabilir. Bu tür yanıltıcı durumların önüne geçmek için, PET-BT öncesinde hastaya antibiyotik verilerek, sonrasında tomografi ile kontrol yapılması gerekebilir. Ayrıca, akciğer kanseri şüphesi taşıyan hastaların tedavi ve takip süreçlerinde, göğüs hastalıkları, radyoloji, onkoloji ve cerrahi alanlarında uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir.
KAN TESTİ TEK BAŞINA TANI İÇİN YETERLİ DEĞİL
Akciğer kanseri taramasında kan testlerinin rutin kullanımı genellikle önerilmemektedir. Tümör belirteçlerinin normal seviyelerde olması, kanseri tamamen ekarte etmezken, yüksek seviyeler de kesin tanı koymak için yeterli değildir. Bu nedenle, uluslararası kılavuzlar, akciğer kanseri taraması için yılda bir kez düşük doz akciğer tomografisi yapılmasını önermektedir.
HIZLI TANI, HIZLI MÜDAHALE
Akciğer kanseri, genellikle hızlı ilerleyen ve kötü seyreden bir hastalık olduğundan, doğru tanı ve erken müdahale büyük önem taşır. Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, biyopsi yöntemlerinin hastaya en az komplikasyon riskiyle uygulanacak şekilde seçilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, hangi biyopsi yönteminin kullanılacağına göğüs hastalıkları uzmanlarının karar vermesi gerektiği, biyopsinin doğru tanıyı sağlayabilmesi için oldukça kritik bir faktördür.
Akciğer kanseri, erken tanı ve müdahaleyle daha iyi sonuçlar verebilecek bir hastalıktır. Bu nedenle, risk altındaki kişilerin düzenli tarama yaptırmaları, hayati önem taşır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Akciğer kanseri riskine karşı yıllık tarama şart!
Dünyada ikinci en yaygın ve ölümcül kanser türü olan akciğer kanseri, tütün kullanımı nedeniyle yüksek risk taşır. Düzenli düşük doz tomografi ile erken tanı ve müdahale önemli. Multidisipliner yaklaşımla doğru tanı ve biyopsi yöntemi kritik.
Akciğer kanseri, dünya genelinde en sık rastlanan ikinci kanser türü olarak dikkat çekerken, aynı zamanda en ölümcül kanser türlerinden biri olmaya devam ediyor. Tütün kullanımı, bu hastalığın en bilinen ve önemli risk faktörlerinden biridir. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, tütün kullanımının yıllık "paket yıl" olarak adlandırılan kavramla değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle sigarayı bırakmış olsa bile, 50-80 yaş arası ve en az 20 paket yıl sigara içmiş olan kişilerde, düşük doz akciğer tomografisi ile yıllık taramanın yapılmasının önemini belirtiyor. Bu taramalar, sigarayı 15 yıl boyunca bırakmış kişilerde, akciğer ameliyatını engelleyen bir sağlık sorunu varsa ya da kişi 81 yaşına ulaşmışsa durdurulabilir.
AKCİĞER KANSERİ TANISINDA MODERN YÖNTEMLER
Akciğer kanserinin tanısı, hastanın şikayetleri, muayenesi ve ardından yapılacak görüntüleme yöntemleriyle konulmaktadır. Akciğerin %70-75'lik kısmını değerlendirebilen geleneksel akciğer grafileri, kanser şüphesi taşıyan hastalarda yeterli olmayabilir. Bu nedenle, kanser tanısının doğruluğu için akciğer bilgisayarlı tomografisinin yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, tomografiden sonra, şüpheli lezyonların incelenmesi için bir sonraki adım olarak PET-BT (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarının yapılmasını öneriyor. Bu ileri tetkikler, akciğerdeki anormal dokuları daha detaylı incelemek için kullanılır.
LEZYONLAR KANSER OLABİLİR, AMA OLMAYABİLİR DE
PET-BT sonuçları, lezyonların kanser olup olmadığının değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar. Ancak bazı iyi huylu lezyonlar da kanser şüphesine yol açabilir. Özellikle enfeksiyon kaynaklı olanlar, kanserle karıştırılabilir. Bu tür yanıltıcı durumların önüne geçmek için, PET-BT öncesinde hastaya antibiyotik verilerek, sonrasında tomografi ile kontrol yapılması gerekebilir. Ayrıca, akciğer kanseri şüphesi taşıyan hastaların tedavi ve takip süreçlerinde, göğüs hastalıkları, radyoloji, onkoloji ve cerrahi alanlarında uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir.
KAN TESTİ TEK BAŞINA TANI İÇİN YETERLİ DEĞİL
Akciğer kanseri taramasında kan testlerinin rutin kullanımı genellikle önerilmemektedir. Tümör belirteçlerinin normal seviyelerde olması, kanseri tamamen ekarte etmezken, yüksek seviyeler de kesin tanı koymak için yeterli değildir. Bu nedenle, uluslararası kılavuzlar, akciğer kanseri taraması için yılda bir kez düşük doz akciğer tomografisi yapılmasını önermektedir.
HIZLI TANI, HIZLI MÜDAHALE
Akciğer kanseri, genellikle hızlı ilerleyen ve kötü seyreden bir hastalık olduğundan, doğru tanı ve erken müdahale büyük önem taşır. Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, biyopsi yöntemlerinin hastaya en az komplikasyon riskiyle uygulanacak şekilde seçilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, hangi biyopsi yönteminin kullanılacağına göğüs hastalıkları uzmanlarının karar vermesi gerektiği, biyopsinin doğru tanıyı sağlayabilmesi için oldukça kritik bir faktördür.
Akciğer kanseri, erken tanı ve müdahaleyle daha iyi sonuçlar verebilecek bir hastalıktır. Bu nedenle, risk altındaki kişilerin düzenli tarama yaptırmaları, hayati önem taşır.
Kaynak: Haber Merkezi
Son Haberler
Okullar erken mi kapanacak? Bakanlıktan yaz tatili açıklaması
PERYÖN Güney Marmara Şubesi Başkanı Özer güven tazeledi!
Organik yumurta fiyatları 400 TL’yi aştı: Artışın sebebi ne?