Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bulunan Eğirdir Gölü, artan kirlilik ve su seviyesindeki azalma nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya. Gölde yaşayan birçok canlı türü, bu durumdan olumsuz etkileniyor ve yaşam alanları daralıyor.
Oluşturulma Tarihi: 20 Ağustos 2024, Salı 10:49
Güncellenme Tarihi: 20 Ağustos 2024, Salı 10:52
İHA
Eğirdir Gölü çevresi ve su kirliliğinin birçok canlı için tehlikeli olabileceğini söyleyen Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici “Göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalmasına neden olmaktadır” dedi.
Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan ve Isparta'nın da içme suyunun bir kısmının karşılandığı Eğirdir Gölü aşırı kirlilik ve kuraklıkla karşı karşıya. Gölde son yıllarda yaşanan bu kuraklık ve kirlilik sonucunda gerek su hacminde gerekse biyolojik çeşitliliği kayıplara uğratmasının yanı sıra göl çevresinde yaşayan canlıları da etkilemektedir. Eğirdir Gölü su kalitesinin azalmasının, göl çevresinde yaşayan canlı türlerin azalmasına bağlı olduğunu vurgulayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici “Gölün ve denizlerin de süsü olan bildiğimiz o bembeyaz güzel martıların da yaşamını diğer canlar gibi zora sokmaktadır. Martılar bildiğiniz gibi etçil organizmalardır ve göldeki balıklarla beslenirler ama ne yazık ki gölde balığın kalmayışı martıların beslenmesinde çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Gölün bir çok kesimlerinde çok yoğun bir şekilde gelişme gösteren su bitkileri makroskobik ve mikroskobik su bitkilerinin çok aşırı bir şekilde artışı gölde su kalitesini olumsuz etkilemekte canlıların oksijensiz kalmasına da neden olmaktadır. Göl üzerinde kümeler halinde su bitkilerinin koparak geldiği de görülmektedir ve martılar ise bunların üzerinden besin bulmaya çalışmaktadırlar” dedi.
Yapılan araştırmalar sonucunda kıyıda biriken yosunların arasında ölü balık yavrularının da biriktiğini vurgulayan Dr. Kesici “Martılar bu ölen balıkları yiyebilmektedirler fakat burada gölde çok yoğun bir şekilde suyun içerisinde bulunan mikroskobik organizmalar olan siyona bakterilerin aşırı bir şekilde artış göstermesi gölün suyundan, besininden yararlanan martılar içinde çok tehlikeli olmaktadır. Çünkü bakteriler bütün canlılarda önemli hastalıklara neden olan etmenlerin başında gelmektedir. Bu sebeple martıların olumsuz bir şekilde etkilenmesi söz konusudur. Aynı zamanda burada bulunan kirlilik unsuru oluşan besinlerin de siyona bakteri sularında martılar tarafından dışkılarıyla veya diğer yöntemleriyle, martıların portör olarak kullanılan taşınması da tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Göl çevresinde daha önceki yıllara nazaran çok daha az martıların yer aldığını görmekteyiz aynı zamanda bu martı popülasyonunun da giderek sayısının azalmasına neden olacaktır. Çünkü göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalması ve martıların da besin bulamamasına ve bunların da üreme ve çoğalmalarında önemli bir etken olabileceği gibi sağlıklar açısından da çok tehlikelidir” açıklamalarında bulundu.
Dr. Erol Kesici konuşmasının devamında gölün dip çamurunun temizlenmesi ve bilinen bilimsel yöntemlerle gölün eski durumuna dönüştürülmesinin sağlanabileceğini ve gölden aşırı su alımının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Eğirdir Gölü, ciddi sorunlarla karşı karşıya...
Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bulunan Eğirdir Gölü, artan kirlilik ve su seviyesindeki azalma nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya. Gölde yaşayan birçok canlı türü, bu durumdan olumsuz etkileniyor ve yaşam alanları daralıyor.
Oluşturulma Tarihi: 20 Ağustos 2024, Salı 10:49
Güncellenme Tarihi: 20 Ağustos 2024, Salı 10:52
İHA
Eğirdir Gölü çevresi ve su kirliliğinin birçok canlı için tehlikeli olabileceğini söyleyen Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici “Göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalmasına neden olmaktadır” dedi.
Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan ve Isparta'nın da içme suyunun bir kısmının karşılandığı Eğirdir Gölü aşırı kirlilik ve kuraklıkla karşı karşıya. Gölde son yıllarda yaşanan bu kuraklık ve kirlilik sonucunda gerek su hacminde gerekse biyolojik çeşitliliği kayıplara uğratmasının yanı sıra göl çevresinde yaşayan canlıları da etkilemektedir. Eğirdir Gölü su kalitesinin azalmasının, göl çevresinde yaşayan canlı türlerin azalmasına bağlı olduğunu vurgulayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici “Gölün ve denizlerin de süsü olan bildiğimiz o bembeyaz güzel martıların da yaşamını diğer canlar gibi zora sokmaktadır. Martılar bildiğiniz gibi etçil organizmalardır ve göldeki balıklarla beslenirler ama ne yazık ki gölde balığın kalmayışı martıların beslenmesinde çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Gölün bir çok kesimlerinde çok yoğun bir şekilde gelişme gösteren su bitkileri makroskobik ve mikroskobik su bitkilerinin çok aşırı bir şekilde artışı gölde su kalitesini olumsuz etkilemekte canlıların oksijensiz kalmasına da neden olmaktadır. Göl üzerinde kümeler halinde su bitkilerinin koparak geldiği de görülmektedir ve martılar ise bunların üzerinden besin bulmaya çalışmaktadırlar” dedi.
Yapılan araştırmalar sonucunda kıyıda biriken yosunların arasında ölü balık yavrularının da biriktiğini vurgulayan Dr. Kesici “Martılar bu ölen balıkları yiyebilmektedirler fakat burada gölde çok yoğun bir şekilde suyun içerisinde bulunan mikroskobik organizmalar olan siyona bakterilerin aşırı bir şekilde artış göstermesi gölün suyundan, besininden yararlanan martılar içinde çok tehlikeli olmaktadır. Çünkü bakteriler bütün canlılarda önemli hastalıklara neden olan etmenlerin başında gelmektedir. Bu sebeple martıların olumsuz bir şekilde etkilenmesi söz konusudur. Aynı zamanda burada bulunan kirlilik unsuru oluşan besinlerin de siyona bakteri sularında martılar tarafından dışkılarıyla veya diğer yöntemleriyle, martıların portör olarak kullanılan taşınması da tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Göl çevresinde daha önceki yıllara nazaran çok daha az martıların yer aldığını görmekteyiz aynı zamanda bu martı popülasyonunun da giderek sayısının azalmasına neden olacaktır. Çünkü göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalması ve martıların da besin bulamamasına ve bunların da üreme ve çoğalmalarında önemli bir etken olabileceği gibi sağlıklar açısından da çok tehlikelidir” açıklamalarında bulundu.
Dr. Erol Kesici konuşmasının devamında gölün dip çamurunun temizlenmesi ve bilinen bilimsel yöntemlerle gölün eski durumuna dönüştürülmesinin sağlanabileceğini ve gölden aşırı su alımının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Galeriler
Uludağ beyaza büründü
Bursa Bedensel Engelliler Spor Kulübü engel tanımıyor!
ANASİAD’dan Yenişehir’e tam destek!
Bursa’da sağanak yağış yerini kar yağışına bıraktı
Bursa’da zirvede aynı anda dört mevsim
Bursa’da “Museum Takeover Day” etkinliği çocukların ilgi odağı oldu
Nilüfer’de çocuklar güvenli bir gelecek için yürüdü
Serdar Ortaç en büyük pişmanlığını açıkladı!
Bursa'ya 2012 yılında getirildi! Nesli tehlike altında...
Türkiye geneli yol durumu | Hangi yollarda çalışma var, hangi yollar trafiğe kapalı? 24 Kasım 2024