Bursa'nın sanayileşme süreci ve çevre kirliliğine tarihsel bakış
Bursa'nın sanayileşme süreci ve çevre kirliliğine tarihsel bakış
Nilüfer Kütüphaneleri ve Tarih Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Tarih Buluşmaları'nda, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa'nın sanayileşme sürecinin su kaynakları ve çevre kirliliği üzerindeki etkilerini tarihsel bir bakış açısıyla ele aldı. Yaşayanlar, özellikle 19. yüzyılda ipek üretiminin çevresel sorunlara yol açtığını vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 12.11.2024 14:41
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2024 14:47
Muhabir:
Fethiye AKIN
Nilüfer Kütüphaneleri'nin Tarih Vakfı iş birliğiyle düzenlediği Tarih Buluşmaları, Nâzım Hikmet Kültürevi'nde düzenlenen etkinlikte, Bursa'nın sanayileşme süreci ve çevre kirliliği ele alındı. Etkinliğin konuğu olan Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa'nın su kaynakları ile sanayileşme arasındaki ilişkileri tarihsel açıdan inceledi.
Yaşayanlar, Evliya Çelebi'nin "sudan ibaret" olarak tanımladığı Bursa'nın, Cilimboz Deresi, Gökdere, Namazgah Deresi ve Karınca Deresi gibi önemli su yolları etrafında şekillendiğini belirtti. Ancak 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, zengin su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, Bursa'nın temiz su temininde büyük zorluklarla karşılaştığını vurguladı. Sanayileşmenin etkisiyle artan üretim ve kirlilik, su kaynaklarını olumsuz şekilde etkileyerek içme suyu temininde ciddi sıkıntılar yaşanmasına yol açtı.
Sanayileşmenin ilk izlerinin görüldüğü dönemde, özellikle ipek üretimi için kurulan filatür fabrikalarının çevreye büyük zararlar verdiğini ifade eden Yaşayanlar, üretim artışıyla birlikte derelerden alınan su miktarının yükseldiğini ve bunun kirliliği artırdığını söyledi. 1860'lı yıllarda, Bursa'ya gelen seyyahların, Gökdere ve diğer dereler etrafındaki kokudan söz ettiklerini aktaran Yaşayanlar, bu kirliliğin çevre mahallelerde yaşayanların su teminini de zorlaştırdığını belirtti.
Bursa'nın 160 farklı su kaynağına sahip olduğuna değinen Yaşayanlar, 20. yüzyılın başında, suyun bilinçsizce kullanılması nedeniyle kirlilik sorununun daha da derinleştiğini kaydetti. Ayrıca, filatür fabrikalarının ormansızlaştırmaya yol açarak erozyon ve taşkınlara neden olduğunu söyledi.
Yaşayanlar, Bursa'daki ilk sıhhi su tesisatı çalışmalarına da değinerek, 1903 yılında başlatılan projelerin başarısız olmasının ardından 1905'te Fransız bir şirketin Bursa'ya sıhhi tesisat döşemesi için imtiyaz aldığını ve bu projenin ancak 1909'da tamamlandığını belirtti.
Program sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan Yaşayanlar, Bursa'nın tarihsel su ve çevre sorunlarıyla ilgili bilgilerini paylaştı. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, etkinlikte verdiği değerli bilgiler için Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar’a teşekkür etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'nın sanayileşme süreci ve çevre kirliliğine tarihsel bakış
Nilüfer Kütüphaneleri ve Tarih Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Tarih Buluşmaları'nda, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa'nın sanayileşme sürecinin su kaynakları ve çevre kirliliği üzerindeki etkilerini tarihsel bir bakış açısıyla ele aldı. Yaşayanlar, özellikle 19. yüzyılda ipek üretiminin çevresel sorunlara yol açtığını vurguladı.
Nilüfer Kütüphaneleri'nin Tarih Vakfı iş birliğiyle düzenlediği Tarih Buluşmaları, Nâzım Hikmet Kültürevi'nde düzenlenen etkinlikte, Bursa'nın sanayileşme süreci ve çevre kirliliği ele alındı. Etkinliğin konuğu olan Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa'nın su kaynakları ile sanayileşme arasındaki ilişkileri tarihsel açıdan inceledi.
Yaşayanlar, Evliya Çelebi'nin "sudan ibaret" olarak tanımladığı Bursa'nın, Cilimboz Deresi, Gökdere, Namazgah Deresi ve Karınca Deresi gibi önemli su yolları etrafında şekillendiğini belirtti. Ancak 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, zengin su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, Bursa'nın temiz su temininde büyük zorluklarla karşılaştığını vurguladı. Sanayileşmenin etkisiyle artan üretim ve kirlilik, su kaynaklarını olumsuz şekilde etkileyerek içme suyu temininde ciddi sıkıntılar yaşanmasına yol açtı.
Sanayileşmenin ilk izlerinin görüldüğü dönemde, özellikle ipek üretimi için kurulan filatür fabrikalarının çevreye büyük zararlar verdiğini ifade eden Yaşayanlar, üretim artışıyla birlikte derelerden alınan su miktarının yükseldiğini ve bunun kirliliği artırdığını söyledi. 1860'lı yıllarda, Bursa'ya gelen seyyahların, Gökdere ve diğer dereler etrafındaki kokudan söz ettiklerini aktaran Yaşayanlar, bu kirliliğin çevre mahallelerde yaşayanların su teminini de zorlaştırdığını belirtti.
Bursa'nın 160 farklı su kaynağına sahip olduğuna değinen Yaşayanlar, 20. yüzyılın başında, suyun bilinçsizce kullanılması nedeniyle kirlilik sorununun daha da derinleştiğini kaydetti. Ayrıca, filatür fabrikalarının ormansızlaştırmaya yol açarak erozyon ve taşkınlara neden olduğunu söyledi.
Yaşayanlar, Bursa'daki ilk sıhhi su tesisatı çalışmalarına da değinerek, 1903 yılında başlatılan projelerin başarısız olmasının ardından 1905'te Fransız bir şirketin Bursa'ya sıhhi tesisat döşemesi için imtiyaz aldığını ve bu projenin ancak 1909'da tamamlandığını belirtti.
Program sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan Yaşayanlar, Bursa'nın tarihsel su ve çevre sorunlarıyla ilgili bilgilerini paylaştı. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, etkinlikte verdiği değerli bilgiler için Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar’a teşekkür etti.
Kaynak: Fethiye AKIN
Son Haberler
Osmangazi Belediyesi'nden 25 Kasım'a özel konser ve hediye dağıtımı
Bursa yol durumu | Bu yollar trafiğe kapatılacak! 22 Kasım 2024
Cumartesi günü kışa merhaba diyoruz!