#Çevre Kirliliği

Bursa Hayat Gazetesi - Çevre Kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çevre Kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çevre kirliliği bizi nasıl tehdit ediyor? Haber

Çevre kirliliği bizi nasıl tehdit ediyor?

Dünyamız, son yüzyılda insan faaliyetleri sonucu artan bir hızla kirleniyor. Hava, su ve toprak kirliliği gibi birçok farklı türde çevre kirliliği ile karşı karşıyayız. Bu kirlilik türleri, hem insan sağlığını hem de doğal ekosistemleri tehdit ediyor. HAVA KİRLİLİĞİ: Hava kirliliği, fosil yakıtların yakılması, endüstriyel faaliyetler ve araç egzoz dumanları gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanır. Hava kirliliği solunum problemlerine, kalp hastalıklarına ve kansere yol açabilir. Ayrıca hava kirliliği, asit yağmurları ve ozon tabakasının incelmesi gibi çevresel sorunlara da katkıda bulunur. SU KİRLİLİĞİ: Su kirliliği, evsel ve endüstriyel atıkların suya deşarj edilmesi, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kimyasalların su kaynaklarına karışması ve petrol dökülmeleri gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanır. Su kirliliği, insanlarda ve hayvanlarda hastalıklara yol açabilir ve su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesine neden olabilir. TOPRAK KİRLİLİĞİ: Toprak kirliliği, pestisitlerin ve gübrelerin aşırı kullanımı, endüstriyel atıkların toprağa karışması ve evsel atıkların çöplüklere atılması gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanır. Toprak kirliliği, topraktaki besin maddelerinin azalmasına, bitkilerin ve hayvanların ölmesine ve insanlarda sağlık problemlerine yol açabilir. ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN DİĞER TEHDİTLERİ: Biyolojik çeşitliliğin azalması ve nesli tükenmekte olan türlerin sayısının artması Doğal kaynakların tükenmesi ve kuraklığın artması Ekstrem hava olaylarının ve doğal afetlerin sıklaşması Sosyal ve ekonomik eşitsizlikler ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ? Çevre kirliliğini önlemek için hepimizin yapabileceği birçok şey var: Fosil yakıt kullanımı yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Toplu taşıma, bisiklet veya yürüyüş gibi daha sürdürülebilir ulaşım yöntemlerini kullanmalıyız. Atıklarımızı geri dönüştürmeli ve kompost yapmalıyız. Su ve enerji tasarrufu yapmalıyız. Çevre dostu ürünler satın almalıyız Çevre kirliliği ile ilgili farkındalık yaratmak için aktivistlik yapabiliriz. Çevre kirliliği ile mücadele, hepimizin sorumluluğudur. Bu sorunu çözmek için birlikte çalışarak daha temiz ve sağlıklı bir dünya yaratabiliriz. Unutmayalım: Doğayla uyum içinde yaşamak, hem kendimiz hem de gelecek nesiller için çok önemlidir.

İstanbul'da üzücü görüntüler! "İnsanların içine canavar kaçtı" Haber

İstanbul'da üzücü görüntüler! "İnsanların içine canavar kaçtı"

İstanbul’da Sarıyer Kısırkaya Plajı ve Belgrad Ormanı tatilciler tarafından çöplerle kirletildi. Sahiller bayram tatilini İstanbul’da geçiren vatandaşların çöpleri ile doldu taştı. Havadan çekilen görüntülerde sahillerin çöplüğe döndüğü net bir şekilde ortaya çıktı. Plastik şişeler, lastikler, yemek artıkları ve çöp poşetleri ile dolan sahile gelenler, gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü. Belgrad Ormanı’nda ise yol kenarları başta olmak üzere insanların girebildiği her noktada adeta çöp dağlarının oluştuğu görüldü. Bazı gönüllüler çöpleri temizlemek için çalıştıklarını ancak her akşam aynı kirlilik ile karşılaştıklarını belirtti. İstanbul’un ormanları ve sahilleri çöple dolmaya devam ederken, belediye ekiplerinin ise birçok noktada çalışmadıkları görüldü. “İNSANLARIN İÇERİSİNE ÇÖP CANAVARI KAÇTIĞINA İNANIYORUM” İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, “Kısırkaya Plajı’nda havadan çekilen görüntülerden 5-10 kamyon çöp çıkabileceği gözüküyor. Burada 10 tona yakın çöp olduğunu tahmin ediyorum. Bu çöpü kim toplayacak, bu belediyelerin asli görevidir. Halkın uyarılması lazım. Uyarmaz ve ceza kesmezseniz bu şekilde olur. Bizim insanımızın içerisine karışan çöp canavarlarını yok etmek için ciddi anlamda cezai uygulamalar yapmak zorundayız. Ormanlarda atılan çöpler nedeniyle yangın çıkabiliyor. Hızlı bir şekilde buraların temizlenmesi gerekiyor. Sarıyer sınırları içerisinde olan Sarıyer Belediyesi’nin zabıtalarının sürekli orada nöbet tutmaları gerekiyor. Kısırkaya gibi halk plajları ücretsiz olduğu için bu plajlara akın yaz dönemi boyunca devam ediyor. Halk bedava olduğu için intikam alırcasına hoyratça kullanıyor. Dereler çöp deresi haline getiriliyor. İnsanların içerisine çöp canavarı kaçtığına inanıyorum. Bulunduğumuz yer 10 gün önce temizlendi. Arkada tabelada görüyorsunuz 'Çöp dökmek yasaktır' yazıyor ama inadına oraya çöpler dökülüyor” dedi. “BU MANZARA KARŞISINDA ARTIK ÇOK ÜZÜLÜYORUM” Sarıyer’de ormanları gönüllü olarak temizleyen Osman Çelebi, “İstanbul’u sözde seviyoruz galiba, bakıyoruz sahiller çöp dolu. Biz arkadaşlarımızla birlikte kendi insanlarımızla çöp poşetleri alıp kendimiz temizliyoruz. Her yer çöplük olmuş. Artık doğayı sevdiklerine inanmıyorum. O çevreciyim diyen bir kısma da inanmıyorum. Bu manzara karşısında artık çok üzülüyorum, diyecek söz bulamıyorum” diye konuştu.

Bursa Kestel'de muhalefet partileri çöp sorununu dile getirdi Haber

Bursa Kestel'de muhalefet partileri çöp sorununu dile getirdi

Bursa'da Uludağ'ın eteklerinde çam ormanlarının temiz havası, fabrikalardan çıkan zehirli kara dumanlarla kaplanan Kestel ilçesi, o yetmezmiş gibi şimdi de çöp meselesiyle boğuşuyor. Kimi çöp konteynerlerinin büyüklüğü sebebiyle, yaşlılar ve çocuklar çöp atamazken, kiminin ise mekanizması bozulduğu için çalışmıyor. Yetersiz gelen çöp konteynerleri sebebiyle sıcak havada çöplerin yayından geçilmezken, Kestel Belediyesi meclisinde de gündem önceliği çöpler oldu. Kestel Belediyesi meclisinde söz alan Yeniden Refah Partisi Grup Sözcüsü Volkan Durgut ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü Sinan Keleş, “Yeni yönetimin göreve gelmesinin üzerinden 2 ay geçti. Temizlik, parklar ve yollar konusunda hızlı bir değişim gerçekleşmedi. Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte bütün çöplerin olduğu bölgeler, kokudan geçilmiyordu. Büyük konteynerler bir türlü kaldırılmadı. Çünkü kullanımı ve görüntüsü hiç hoş değil. Biz çöp sorununu biran önce çözmeliyiz. Bir tertip düzen haline getirmeliyiz. İllaki çöp olduğu belli mi olması gerekiyor. Türkiye'de birçok örneği var. Gidin yanına sandalye koyup oturup fotoğraf çekineceğiniz yerler var. Bunlar çok zor değil. Çocuk parkları da keza aynı şekilde pislikten geçilmiyor. Çocuk parkları, amacının dışında kullanıyor. Köpek pislikleriyle dolu” dedi. Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol ise yapılan çalışmalarla ilgili konuşurken, “Çöp ve moloz temizliklerini yapıyoruz. Yine fen işlerinde klasik kaldırımdı, parke taşıydı düzenlemeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Kirlilik havadan görüntülendi! Bursa'da birçok noktayı tehdit ediyor Haber

Kirlilik havadan görüntülendi! Bursa'da birçok noktayı tehdit ediyor

Uludağ'ın güneyinden akan ve Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı zehir saçıyor. Yılın belirli dönemlerinde balık ölümlerinin de yaşandığı çaydan alınan numune suyun görüntüsü petrolü andırıyor. Bölge sakinleri 30-40 yıldır sanayileşmenin artmasıyla aynı sıkıntının yaşandığını dile getirirken, her gelen yerel yöneticinin söz verdiğini ancak çözüm üretilemediğine dikkat çekiyor. Bursa'da tarım alanlarının sulanmasıyla ilgili önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı zamanlarda toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ve Karacabey Ovalarını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor. 30 sene öncesi dereden su içtiklerini belirten bölge halkı bir zamanlar 15-20 kiloluk yayın balığı yakaladıkları derede artık kurbağaların bile yaşamadığını aktarıyor. Sulama yaparken dere suyu yerine artezyen kuyu suyu kullandığını belirten Karacabey'in Çeşnigir Mahallesinden çiftçi Behçet Yüncü, "Balığı geçtik zaten kaplumbağa, kurbağa bile kalmadı derede. Biz burada tuttuğumuz balığın büyük bir bölümünü çaya geri salardık. Aşırı bir koku ve kirlilik var artezyen kuyusu kullanamayanlar var onlar dere suyu ile sulama yapıyor o da ne oluyor pazar tezgahlarında satılan ürünlere ve dolayısıyla bizlere geçiyor. Hiç bir türlü akarsuyu kullanamıyoruz. Bölge çiftçileri olarak mağduruz" dedi. Her sabah Ekinli köyünden Karacabey ilçe merkezine işçi getirip götüren Ekrem Erep, her sabah köprüden geçerken işçilerle birlikte burunlarını tıkadıklarını belirtti. Çayın son 20 yılda maruz kaldığı fabrika atıkları sebebiyle kullanılamaz hale geldiğini ifade eden Mümin Üner ise derenin havadan sıcak asfalt dökülen bir karayoluna benzediğini söyledi. Üner, "Dedelerimizin, babalarımızın Nilüfer Deresi dediği akarsuyu; atık su gideri gibi gösteriyorlar. Kimse bir şey yapmıyor, herkes olanlardan memnun. Sesimizi duyan, bir dokunan, bir dikkate alan olursa buranın temizlenmesi herkes için çok faydalı olacaktır" diye konuştu. 77 yaşındaki Hüsamettin Özgeç ise "Çocukluğumuzda bu derede kara balık yakalayıp satardık. Ama şimdi sadece lağım gibi akıyor. Mahsulleri suluyorsun, mahsuller toprağın üzerinde bayılıyor. Ama kim sorarsa organik. Derenin suyu ile sulanan meyveler zehir gibi acı" dedi. LONGOZ ORMANLARI TEHLİKE ALTINDA Aynı bölgede çiftçilik yapan İlhan Güven ise Nilüfer Çayı'nın ileriki tarihlerde longoz ormanlarının kurumasına sebep olacağını iddia etti. Güven, Bunu yetkililer duyar da el atarsa, longoz ormanlarını da kurtarmış oluruz. Görüntüsü petrolü andırıyor, yağmur yağdığında temiz gibi görünse de pislik yine akmaya devam ediyor. Yaz aylarında köylerde kokudan durulmuyor. Eylül, ekim aylarında burada çok fazla balık ölümü gerçekleşti. "Derede balık avlamak yasak" deniliyor ama toplu ölümlere gelince kimse sesini çıkarmıyor” ifadelerini kullandı. Öte yandan Uludağ'ın güney yamaçlarından doğup Bursa ovasını 172 kilometre kat ettikten sonra Karacabey Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne dökülen Nilüfer Çayının Longoz ile Arap Gölü arasında ve İmralı açıklarında yol açtığı kirlilik havadan görüntülendi. Ayrıca Bursa'dan fabrika atıkları ile birlikte kirlenerek simsiyah gelen Nilüfer Çayının, Susurluk Çayı ile birleştiği bölge ve aradaki renk farkı da gökyüzünden görüntülendi. Geçtiğimiz gün Gemlik Körfezi ile Marmara Denizinin güney kıyılarında yer yer görülen müsilaj tabakaları fabrika atıklarıyla kirlenip denize dökülen akarsuların sebep olduğu çevre katliamlarını bir kez daha akıllara getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.