Ülke olarak ne çektiysek fazlasından çektik.
Sevdik mi fazla severiz, iyiyi kötüyü ayırt etmecesine.
*
Mesela sağlığımız el vermese de fazla yemek yeriz.
Resmi tatillerin biri biter diğeri başlar, tüm dünyadan fazla dinleniriz.
*
Öfkemiz de fazladır, ortada 1 saat sonra unutulacak bir mevzuya kanlar dökeriz.
*
Ya sevincimiz? O da fazla.
Düğünlerde mevcut saadet yetmez, etrafa ateş ederiz.
Dandirik bir futbol takımına namus gözüyle bakar, karşı tarafa tanıdık tanımadık söver, hatta kavga ederiz.
*
Günümüzde CHP’nin sorunu da aynı meseleden:
‘Fazla demokrasi’
*
‘Demokrasinin fazlası niye zararlı olsun?’ demeyin…
Eğer istişareyi her kafadan çıkan ses sistemine dönüştürürsen kaos olur.
Unutmayın…
Virtüöz çalgıcıların başında bile şef vardır!
*
‘O gücenmesin, bu kırılmasın’ diye diye şu anda CHP’de selahiyet kimde belli değil.
Parti içi demokrasi o kadar sonsuzluğa ulaşmış ki, herkes Genel Başkan Özgür Özel’in bir eş başkanı olduğunda hemfikir!
*
İki başlı genel merkez makamının altında da piramitler mevcut.
“Dur bir de şunları dinleyelim” deyip hiç alakası olmayan kişiler atama yapıyor.
Yahu…
CHP Malatya adayı Veli Ağbaba nasıl Bursa’da aday belirleme sürecine etki ediyor anlamış değilim…
*
Bakın…
CHP Bursa’da ne olduysa Nilüfer, Gemlik, Mudanya adayları açıklandıktan sonra oldu.
*
Özellikle Mudanya’ya ayrı bir parantez açmak gerek…
Aday belirleme sürecinde Veli Ağbaba’yla ve Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’yla ilgili ciddi iddialar var.
Ne villası kalmış, ne adam kayırması,
Buna karşın kimse tek kelime açıklama yapmıyor.
*
Dün CHP Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç’ın adaylık açıklaması ve yürüyüşü var, ama orada bulunması en fazla gereken meslek gruplarından gazeteciler yoktu.
Çünkü…
Aynı saatte mevcut CHP’li Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın veda açıklamasına katıldılar.
*
Neden mi?
Çünkü mevcut aday Dalgıç’tan hiçbir basın mensubuna davet gelmedi.
Buna karşın…
Aday gösterilmeyen Türkyılmaz herkese anons geçti.
Hak böyle olunca da…
“Yoksa, Deniz Dalgıç’ın basından çekinecek bir şeyi mi var?” diye soruyor insan!
*
Bu arada…
Türkyılmaz’ın veda açıklaması çok şık ve bir kadar da duygusal oldu.
Çoğu kişi gibi ben de bağımsız aday olacağını düşünüyordum, olmadı.
Odada değildik ama bu kararında Murat Karayalçın’ın etkili olduğu belli.
*
Aslında CHP’de yaşanılanlar gayet doğal…
13 yıl, 170 gün partinin lideri olan Kılıçdaroğlu’ndan, anahtarı 3,5 ay önce almış bir yönetimden hemen sistem oluşturması beklenemez.
*
Sadece Bursa değil, pek çok yerde durum böyle.
Bakın Hatay’a…
Alem-i cihan olsa Lütfü Savaş aday gösterilir miydi?
*
Ama ‘zamanla sistem oturacak’ durumunun faturası çok ağır olabilir.
Farkında mısınız?..
Sokakta, bundan 2 ay önce CHP hakkında konuşulanlarla, şu anda konuşulanlar aynı değil…
*
Bir de ekstra bilgi paylaşalım…
Kemal Kılıçdaroğlu dost meclislerinde şu cümleyi kullanıyormuş:
“Başarısızlığın sorumlusu ben isem bu seçimde benden daha yüksek bir oy oranı almalılar. Eğer dönemimdeki oyun altına düşerlerse, yeni bir parti kurabilirim.
Ha işte böyle bir fikir gerçeğe dönüşürse, CHP’nin 2. sonu olur…
Geçmişte örneği (SHP-DSP) sabittir.