Hayvan severlerin hayvan sevme olayını abarttığını düşünen insan sayısı çok fazladır eminim."Bu hayvan severlerin derdi nedir? Neden bu kadar üzerine titriyorlar hayvanların? Altı üstü hayvan değil mi? İnsanlar sokakta yaşarken hayvanlar neden yaşamasın? Hayvanlar sokaklarda geziyor hastalık saçıyorlar, havlıyorlar ısırıyorlar, onlar barınakta kalsa daha iyi olmaz mı?"
Bu soruları soranlar hayvanların nasıl sıkıntılar çektiklerini bilmiyorlar...
Kendilerine göre haklı olduklarını düşünüyorlar.
İşte biz Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği olarak bu yüzden varız.
Farkındalık çalışmaları ile yetişebildiğimiz herkese hayvanları, hayvanların yaşamsal sorunlarını ve haklarını anlatabilmek için çabalıyoruz.
Altı üstü hayvan işte diyen çok insan olduğunu biliyorum. Ama şu nokta çok önemli kimse onları sevmek zorunda değil,zarar vermesin ve zarar verenlere göz yummasın yeter.
Son zamanlarda ülkemizde hayvanlara karşı şiddet, tecavüz ve işkence arttı. İnsanlar psikopatlık derecesindeki psikolojik bozukluklarını önce hayvanlar üzerinde kullanıyor, sonra sıra insanlara geliyor.
Hayvana zarar veren insan kolayca bunu insana karşı da yapabiliyor. Hayvana zarar veren biri insana karşı farklı mı davranır zannediyorsunuz. Bunlara dur demek için mücadele ediyoruz.
Ama bizlerin desteğe ihtiyacı var. Nasıl bir destek derseniz, Milli Eğitim bize destek olmalı, okullarda zorunlu olarak hayvan hakları kulübünün kurulması sağlanmalı, haftada 1 ders hayvan hakları adlı bir ders müfredata eklenmeli.
Bu yıl liselerde kan bağışı kulübü kuruldu, neden önümüzdeki yıl okullarda hayvan hakları kulübü olmasın. Eğitimin ailede ve okulda olduğunu biliyoruz.
Aile kısmını kendi ailemiz hariç gerçekleştirmemiz zor. Ancak okulda çocuklara bunu öğretebilmek bizim elimizde. Bugün çocukları yarının yetişkinleri olacak, demek ki eğitimle biz bazı şeyleri aşabileceğiz. Ayrıca çocuklar okulda kazandıkları davranışları ailelerine yansıtacaklardır...
Ne yapılabilir noktasında diğer beklentimiz Büyükşehir Belediyesinden en görünür noktalar dahil olmak üzere parklara afiş asılmasını istiyoruz. Ancak Büyükşehir Belediyesine ulaşmak taleplerimizi yerine getirmek öyle zor ki. Süreç uzun. Afiş için aylardır randevu talep ediyoruz.
Tüm ilçelerin muhtarları hayvanlar konusunda bilinçlendirilmeli, düzenli olarak seminerler verilmeli,kendi kapılarının önü ve muhtarlıkların önüne su mama ve bilgilendirici afişler koyarak halka örnek olunması sağlanmalıdır.
Camilerde mümkün olduğunca her canlının yaşam hakkı olduğundan,onlara yemek su vermenin israfı önleme açısından öneminden bahsedilmeli.Camilerin çevresine hayvanlarla ilgili afişler asılarak farkındalık yaratılmalıdır.
Televizyonlardaki haberlerde yalnızca köpeğin ısırdığı insanlardan bahsedilmemelidir.İnsanların hayvanlara yaptığı eziyetlere yer verilmelerej,duyarlılık adına bu kişilere en sert cezaların verilmesi gerektiği anlatılmalıdır.Bir kap su bir kap mama,kısırlaştır aşılat yaşat gibi kamu spotları sık sık yayınlanmalıdır.İşin özü hayvan diyip geçmemek gerekmektedir.
Biz her konuda belediyelerle ve basınla çalışmaya açığız.İsteğimiz hayvanların yaşam koşullarının iyileşmesi.Onların da yaşama hakkı olduğu bilincinin insanlara aşılanmasıdır