Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayatın içinden: Psikolog Ece Kaygusuz-2

Yazının Giriş Tarihi: 26.04.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.04.2025 09:20

Geleceğe umutla bakmak, kendimizi geliştirmek ve daha iyi bir yaşam inşa etmek hepimizin arzusudur. Bu arayış içinde, geçmişimizden getirdiğimiz ilişkiler ve özellikle ebeveynlerimizle olan bağımız, zaman zaman ilerlememizi zorlaştıran karmaşık bir denge unsuru haline gelebilir. Geçmişin gölgeleri, geleceğe uzanan adımlarımızı yavaşlatabilir, hatta yönümüzü şaşırtabilir. Peki, geleceğimizi iyileştirme çabası içindeyken, geçmiş ilişkilerimizin ve ebeveyn bağımızın etkisini nasıl dengeleyebiliriz?

Psikolog Ece Kaygusuz ile yaptığımız röportaja bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Geleceğimizi iyileştirmek isterken geçmişten getirdiğimiz ilişkilerde, ebeveynlerimizle bağımızı dengelemekte zorlanabiliyoruz, bize neler tavsiye edersiniz?

İlk ilişkilerimizi kurduğumuz kişiler ebeveynlerimizdir ve bu ilişki yetişkinlik dönemimize kadar uzanan uzun bir zaman dilimini kapsar. Bu sürede öğrendiklerimizin hepsi ebeveynlerimizin bize aktardıkları, eksik kalan, yapılmayan birçok şeyi de beraberinde getiriyor. Bunu karşılıklı konuşarak yüzleşerek değerlendiren ebeveyn çocuk ilişkisi olduğu kadar, yüzleşmekten kaçan, kabul etmeyen inkar eden, yargılayan ebeveynler de var. Burada ebeveynimizle olan ilişkiyi, seçtiğimiz kelimeleri tavrımızı gözden geçirmeliyiz. Kendi hissettiklerimizi, duygularımızı aktarırken ebeveynimizin kendi değerlerini de göz önünde bulundurmalıyız. Yüzleşmek bize çok ağır geldiği gibi ebeveynimize de gelebilir. Çocukluk döneminde ebeveynimizden alamadığımız şefkat ve merhameti şuan da kendimize verebiliyor muyuz bunları kendimizde gözlemlemeliyiz. Öz şefkatimizi geliştirip, olanı olduğu haliyle kabul etme becerimizi geliştirmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Karşılanmayan ihtiyaçlarımızı tespit edip içimizdeki çocuğun sesine kulak vermemiz önemli bir adım. İçimizdeki çocuğa üstünlük göstermeden ebeveynlik yapmaya adım atmalıyız. Korktuğumuz ilerlemekte zorlandığımız yerlerde içimizdeki çocuğu cesaretlendirerek farklı bir yolu deneme fırsatı vermeliyiz. İç konuşmalarımızı bizi daha karmaşık hale mi sürüklüyor yoksa daha olumlu bakmaya mı sevk ediyor diye gözlenmeyerek dönüştürmeliyiz. Kendimize “yeniden ebeveynlik” yapma fikrini her seferinde hatırlatmalıyız. Zorlandığımız yerlerde cesaretle başka bir yol denerken, olumsuz sonuca sebebiyet verdiysek eğer, kendimize her daim şefkat göstermeyi aklımızda bulundurmalıyız.

Toksik kelime anlamı "zehirli" demek, fiziksel zehirlenme yaşadığımız zaman bedenimiz hemen tepki verirken düşüncesel zehirlendiğimizi geç fark ediyoruz. Erken fark etmenin yolları var mı?

“Toksik” kelimesi son zamanların en çok kullanılan kelimelerinden biri sanırım. Bende epey kullanıyorum. İletişim bozukluğu yaşadığımız hersey bizim yavaş yavaş dengemizi bozar. Bu bir iş yeri de olabilir, arkadaşlık ilişkisi de... Örneğin; iletişimde bulunduğumuz kişinin bize yönelttiği soru bize rahatsızlık vermiyorsa ve sakinliğimizi koruyarak geri dönüş yapıyorsak, buradaki iletişim şeklinde bir sorun gözükmüyor. Kendi belirlediğimiz sınırlar aşıldığında, hassas noktalarımız eleştirildiğinde düşüncesel olarak yorgunluk yaşıyorsak bu sonuçlar bizi zehirler. Yaşanılan deneyim sonrasında tepkilerimizi ve vücudumuzda olan değişimi gözlemleyebiliriz. Örneklersek, kalbime bıçak saplanmış gibi, boğazımda düğüm var gibi hissederiz. Hissettiklerimizi dikkate almalıyız. Karar almamız ve aldığımız kararı uygulamaya koyma süremiz önemlidir. Nelerden hoşlanıyoruz, hangi durumlar keyfimizi kaçırıyor kendimizi tanımamız önemli.

Geçerliliği olmayan sertifikaların havada uçuşup dört saatlik eğitimle işin gurusu olunan bir dönemdeyiz. İyileşeceğini düşünenlerin tercih etmesinin sebebi ne olabilir?

Çaresiz kalmış bir insan, bu tarz yerlerde iyi olacağını düşünebilir. Kendini buna ikna ettiğinin ve bilmeden yarasını daha da derinleştirdiğinin farkında bile olmayabilir. Bu dönem bu tarz eğitimlere yönelenler epey fazla, yöntemleri öğrenip hemen uygulamaya geçenler var. Uygulayan kişiler, öncesindeki ve sonrasındaki aşamaları yeterince bilmedikleri için, benim danışanımla dört ayda ulaştığım seviyeyi ilk görüşmede uygulamaya çalışıyorlar. Farkında olmadan, duvara toslar gibi bir etkiyle karşılaşıyorlar. Travma yaşadığı için yol ararken daha büyük bir gerçekle karşılaştıklarından dolayı ruhsal olarak yaraları daha da derinleşiyor. Bu durum iyi olayım derken daha da karmaşık bir hale sebep oluyor. Bu yöntemleri kullananların duygusal olarak manipüle ettiklerinin farkına varmalıyız. Bazen de hızlı ve kesin çözüm arayışları bu tarz yöntemlere yönlendirebilir. Hızlı ve kesin olan yöntemlere biraz eleştirel bakmalarını önerebilirim.

Samimiyetle paylaştığınız bilgiler için teşekkür ederim. Kurtarıcı arayışımız ve bazen de yan yolların kestirme olduğuna inanmamız, büyülü gelen sözlerle manipüle edildiğimizin geç farkına varmamıza neden olabiliyor. Bu zamana kadar kendi haritamızdaki yollardan gittik. Farklı bir yola girmek hem cesaret hem de emek ister. Ailemizden öğrendiğimiz iletişim şeklimizi biz değiştirmek istemedikçe kimse bizi değiştiremez. Kendimizi tanımaya çalıştığımız her yöntemle bedenimize ve kendimize yakınlaşırız. Hoşlandığımız ve hoşlanmadığımız yerleri keşfedip nelere yakınlaşmamız gerektiğini nelerden uzaklaşmamız gerektiğinin farkına vardıkça, iyileşme kendiliğinden gerçekleşir. Ece hanım; terapi aldığımız kişiyle bağ kurmamızın önemli olduğunu söylemişti, bende kendimizle olan bağımızın her gün giderek kuvvetlenmesini diliyorum.

Bir sonraki yazımda, 10 yıldır ruhsal iyileşme yolculuğunda birçok deneyim yaşamış, uzmanların ve ellerinde sihirli değnek taşıdıklarını iddia edenlerin kapılarını çalmış, çaresizlikten ve arayıştan kendine pay çıkarabilmiş biri olan Evrim Hanım’ı konuk edeceğim.

Evrim Hanım, bu uzun ve derin yolculukta edindiği içgörüleri, karşılaştığı zorlukları ve bu süreçte kendisine kattıklarını bizlerle paylaşacak.

Açıkçası ben de bir sonraki yazımı büyük bir merakla bekliyorum.

Hepinize keyifli bir hafta sonu dilerim.

Fok derisi, kavuşma

17.05.2025 07:00

Son iki yazımda bahsettiğim, Evrim hanımla röportajı yazıya dökerken son dakika gelen bir davetle tiyatroya gitme fırsatı buldum. Son dakika belli olduğu için yetişme telaşımla konu nedir, kimler oynuyor diye düşünürken, kendimi gişe de buldum. Açıkçası oyun hakkında bilgi içeren broşürü görünce sev

Hayatın içinden; Evre evre dönüşüm-2

10.05.2025 07:00

Evrim hanım kendi yolculuğundaki çıkarımlarını içtenlikle paylaştı. Ruhsal iyileşme arayışındaki deneyimlerine kulak vermeye devam ediyoruz. Umut ve keşif dolu bu yolda bizlere hangi iç görüleri sunacak merak ediyorum ve sorularıma geçiyorum. Şifa arayışında olurken bağımlılıkta geliştirebiliriz, b

Hayatın içinden: Evre evre dönüşüm

03.05.2025 07:00

Ruhsal iyileşme yolunda neler yapmamız gerektiğini işin uzmanına sorduk ve Psikolog Ece hanım tüm samimiyetiyle bilgilerini bizimle paylaştı. Bu hafta da çaresizliğin ve arayışın getirdikleriyle birçok farklı deneyim yaşayan, uzmanların ve ellerinde sihirli değnek olduğunu iddia edenlerin kapıları

Hayatın içinden: Psikolog Ece Kaygusuz-2

26.04.2025 07:00

Geleceğe umutla bakmak, kendimizi geliştirmek ve daha iyi bir yaşam inşa etmek hepimizin arzusudur. Bu arayış içinde, geçmişimizden getirdiğimiz ilişkiler ve özellikle ebeveynlerimizle olan bağımız, zaman zaman ilerlememizi zorlaştıran karmaşık bir denge unsuru haline gelebilir. Geçmişin gölgeleri,

Hayatın içinden: Psikolog Ece Kaygusuz

19.04.2025 07:00

Son zamanlarda ruhsal iyileşme adı altında “şifa çorbası” diye önümüze sunulan kâseden tatmamız bekleniyor. Uzak durduğumuz ve anlam veremediğimiz için yargılandığımız bile oluyor. Bu konulara merakı olan arkadaşıma, ne anlatıyorlar sahiden dediğimde; epey pahalı olan eğitimin, gösterişli atılan b

Şifa çorbası

12.04.2025 07:10

Hayat yolculuğumuzu daha anlamlı hale getirmek, kendimizi daha iyi tanıyabilmek için arayış içine giriyoruz. Bazen de yaşadığımız çaresizlik bizi aramaya yönlendiriyor. Aradığımız kendimiz olurken, bulmayı umduğumuz kendimizi, yolda kaybettiğimiz de oluyor. Çoğu zaman şifa ritüellerinin esiri olduğu

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.