Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şükür / nankör

Yazının Giriş Tarihi: 31.01.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.01.2025 16:21

"Şükür", nimeti ziyadeleştirir, aksi yani "şükürsüzlük" ise; nimeti eksilttiği gibi bereketini yok eder ve nimeti verene de nankörlüktür.

"Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (İbrahim 7)

Acaba "şükrü " nasıl anlıyoruz? yahut şükür nedir?

Bi defa, nimeti verene teşekkür etmek, "şükür" demektir.

Bizler tablacı hükmünde bize bu nimetleri ulaştıran aracılara "para ile" teşekkür ederken; maalesef bu nimetlerin asıl sahibini hiç hatıra bile getirmiyoruz. Halbuki asıl mal sahibi, onu yoktan bize takdim eden Cenab-ı Hakk'a teşekkürümüzü arzetmeliyiz.

Şayet bu eşya, nimet, gıda ve mal onun tezgahında (kün feyekün/kaf-nun) pişip hazırlanmasaydı acaba bu nimetlere sahip olabilir miydik? diye düşündüğümüz zaman; Mün'im in, Sani'in, Halik'ın, Malik'in zatına (yani bu nimetleri veren, yaratan, yoktan icat eden ve bu nimetlerin sahibi olan zat-ı İlâhî) karşı nasıl sonsuz şükürler ile mükellef olduğumuz bir derece anlaşılmış olur.

Ayrıca bu nimetler bize "parasız/ücretsiz" veriliyor. Yani; toprak, su, hava, güneş vs… bu nimetlerimizi pişirip olgunlaştırırken; biz bu ana unsurlara (nimet tezgahında işleyen sebeplere) hiçbir şey vermiyoruz.

Şimdi bu noktayı nazardan etrafımıza baktığımızda; hayatımızın devamı için lazım olan tüm malzemeleri şartlarıyla, sebepleriyle bizim için ihzar eden Rabb'imize (yani müsebbib ül esbab) karşı nasıl bir hamd ve şükran içinde bulunmamız gerektiğini varın siz hesaplayınız.

Binaenaleyh, nimete karşı hayvan gibi davranamayız. Nimete hürmet insan olmanın gereğidir.

Bizi hayvanlardan ayıran en önemli vasıf, "düşünme ve akletme duyusudur".

Şayet bu "melekemizi" aradan çıkarırsak, o vakit, komşumuz olan ve bu melekelerden, duygulardan yoksun olan "hayvanlardan" ne farkımız kalır?

Hatta mukaddes kitabımız olan Kur'an-ı Kerim'e göre, onlardan da aşağıya düşeriz (inhum illa kel en'am, bel hum edellu sebiyla).

Düşünebiliyor musunuz; son derece yüksek duygularla mücehhez bir varlık olan insan, şükürsüzlük ile kainatta en üstün bir mevkide iken hayvanlardan da daha aşağı bir dereceye, bir konuma yuvarlanmış olur. Yani İslami tabirle; "eşref-i mahlukat iken, esfel-i safiline düşmüş olur".

Demek ki; medeniliğin, hakiki insan olmanın bir göstergesi de; kendisinden beklenen şükrü yerine getirmekten geçiyor.

Bunun mefhum-u muhalifi ise, yani; şükür vazifesini ifa etmeyenler; bedevi, gabi, gayr-ı medeni olup, insanlık sınıfından bir alt sınıfa yuvarlanmış zavallı mahluklardırlar.

İbn-i Arabi'ye göre:

"Bu kişiler, insan-ı kamil değil; insan- ı hayvandırlar. Görünürde insan kılığında olmalarına rağmen; davranışlarında hayvan ruhunu taşımaktadırlar.

Ve yine bu tür küfran-ı nimette bulunan ve nankörce tavır ve davranışlar sergiliyen kişiler için Üstad hazretleri de şöyle bir ifade kullanıyor:

" ...İstersen Paris'e git ve en büyük localarına gir, göreceksin ki akrepler insan libası giymişler ve ifritler adam suretini almışlar ilâ âhir…"

Ezcümle; kişinin tavır ve davranışları, onun değerini ve sınıfını (insan/hayvan) ortaya koyuyor.

Mevzumuzu Hz. Ali'nin sözüyle noktalayalım:

"İmam Cafer hazretlerine sordular: melekler mi üstün, insanlar mı?

İmam, "Size ceddim Ali'nin cevabıyla cevap vereyim;

Allah, meleklere şehvetsiz akıl verdi, hayvanlara da şehvet verdi. Âdemoğullarına ise, her ikisini verdi. Aklı şehvetten üstün olan, meleklerden hayırlıdır. Şehveti akla galip gelen ise, hayvanlardan aşağıdır" buyurdu.

Müslümanlardaki Sünnet bir Arap geleneği midir? (2)

07.03.2025 07:00

Bilindiği üzere, Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetine vücut vermiştir. Batı, kendi içindeki “Kilise Erkinin” cenderesi altında dayanılmaz uygulamalara karşı koyarak, sonunda Avrupa’da bildiğimiz patlamalara ve ayaklanmalara/isyanlara yol açmış, nihayetinde de din prangası parçalanıp, din kendi t

Müslümanlardaki Sünnet bir Arap geleneği midir?

28.02.2025 07:00

Son yıllarda, toplumun her kesimine yayılan bazı “yerli misyonerler”, ilahiyat/teoloji maskesi takarak insanımızın fikir, düşünce, inanç ve dini akidelerini sarsan, şüpheye düşüren videolar yayımlıyor. Ne yazık ki, büyük bir İslam ülkesinde bu tür girişimlerde bulunabiliyorlar. Öncelikle, bu kadar

Kitap ehli ile lanetleşme!

21.02.2025 07:00

İsrail-Filistin Savaşı’nın başından beri, İsrail yaptığı hiçbir antlaşmayı, verdiği hiçbir sözü tutmadı. Yüzlerce kez ateşkesi bozdu. Uluslararası Adalet Divanı kararlarını ihlal ediyor. Arkasına aldığı yeryüzü şeytanı ABD ile birlikte pervasızca katliamlarını sürdürüyor… (Basın haberleri) Bu haber

İktidar ve muhalefetiyle Mütegallibe hırsızlar!

14.02.2025 07:00

Sanırım iktidar ve muhalefetiyle tüm insanlarımızın üzerinde hemfikir olduğu yegâne şey; bu ülkenin bilhassa kamu işlerinin naehil insanlara verilmesi, yani emanetin ehline tevdi edilmemesi hususudur. Bu sosyal çürüme ve adam kayırma hastalığı maalesef ülkemizin en birinci sorunu olarak karşımızda

İbn-i Surya-Yahudiler ve recm olayı!

07.02.2025 07:00

Yahudilerin en belirgin özelliği; yalan söylemeleri ve gerçekleri de çarpıtmalarıdır. Hesaplarına gelmeyen sözleri çarpıtıp bozarak yayarlar. Bu nedenle, ehl-i kitap ile yapılan sözleşmelere ve anlaşmalara aldanıp tedbiri elden bırakmamak gerekir. Özellikle ülkemizin bu hususta tecrübesi bir hayli f

Şükür / nankör

31.01.2025 07:00

"Şükür", nimeti ziyadeleştirir, aksi yani "şükürsüzlük" ise; nimeti eksilttiği gibi bereketini yok eder ve nimeti verene de nankörlüktür. "Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.