Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şeffaf siyaset, CHP ve üstlendiği vesayet!

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2025 13:25

Tarih, yalnızca hatalarla değil, kahramanlıklarla da doludur.

Ecdadımız, asırlar boyunca bağımsızlık uğruna sayısız destan yazmış, hiçbir zaman esarete boyun eğmemiştir. Ancak, ne yazık ki tarih sahnesinde zaman zaman teslimiyetçi anlayışlar da yer almıştır.

Osmanlı’nın çöküş sürecinde, Fuat Paşa’nın Fransız sefiri karşısında dile getirdiği, "Siz bize süflörlük ediniz, fakat sahneyi ve rollerin icrasını bize bırakınız" sözleri, bu acı gerçeklerden biridir.
O dönem, devlet aklının çöküşe geçtiği, bir milletin kaderinin yabancı ellere terk edilmeye başlandığı bir süreçti. Ancak, bu millet hiçbir zaman yalnızca teslimiyeti hatırlanacak bir tarih yazmamıştır! İstanbul’un fethinden Çanakkale Zaferi’ne, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz direnişine kadar, milletimiz bağımsızlığı için gerektiğinde canını ortaya koymuştur.
İşte tam da bu yüzden, bugün siyasetin içerisinde bulunan herkesin ecdadımızın kahramanlıklarını hatırlaması ve aynı ruhla hareket etmesi gerekmektedir.

Son günlerde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir Batılı büyükelçiye Türkiye’yi şikâyet ettiği ve neden kendilerine destek verilmediğini sorguladığı iddiaları, bağımsızlık ruhuna yakışmayan bir tablo ortaya koymaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin meseleleri, Türk milletinin iradesiyle çözülmelidir. Hiçbir yabancı güç, bu ülkenin kaderine yön verme hakkına sahip değildir. “Tam bağımsızlık esastır” sözü, bu milletin değişmez şiarı olmalıdır.

Burada Fransa'daki son gelişmelere bakarak bir kıyas yapmak da mümkündür. Fransız mahkemesi, aşırı sağcı muhalefet lideri Le Pen’i zimmetine para geçirmekten, devlet bütçesini şahsi menfaati için kullanmaktan suçlu bulmuş ve 7 yıl siyasetten men etmiştir. Ancak bu karar karşısında Fransız muhalefeti, halkı sokağa dökmemiş, ekonomik boykot çağrıları yapmamış, sokakları yakıp yıkmaya teşvik etmemiştir. Fransız muhalefeti, yargının kararını hukuk çerçevesinde karşılamış, ülkesinin ekonomisini ve halkını kaosa sürükleyecek tehlikeli bir tavır içine girmemiştir.
Türkiye’de ise benzer durumlarda halkın sokağa çağrılması, ekonomik boykotlarla ülkeye zarar verilmesi gibi eylemler sıkça görülmektedir. Muhalefet, çözümü dış müdahalelerde aramak yerine, kendi milletinin desteğini kazanarak meşru siyasi zeminlerde mücadele etmelidir.
Ayrıca, halkı yönetmeye talip olan herkesin şeffaf olması zorunluluktur. Bir siyasetçinin geçmişi, bağlantıları ve kökeni kamuoyundan saklanmamalıdır.

(Ancak, Türkiye’de veya başka ülkelerde siyaset yapan bir kişinin geçmişi ve kökeni eğer siyasetine doğrudan etki eden bir faktörse, elbette kamuoyunun bunu bilmesi doğal karşılanabilir. Örneğin, İngiltere’de Rishi Sunak’ın Hint kökenli olduğu, Fransa’da Nicolas Sarkozy’nin Macar kökenli olduğu gibi bilgiler açıkça paylaşılır. Fakat burada asıl mesele, kökenin değil, bireyin siyasi duruşunun ve eylemlerinin tartışılması olmalıdır.)

Bizler, başkalarından icazet bekleyen bir millet olmadık, olmayacağız! Ecdadımız, yedi düvele karşı mücadele ederken kimseden yardım dilenmedi, kendi göğsünü siper etti. Bugün de ülkemizin meselelerini ancak ve ancak kendi irademizle çözebiliriz. Tarih, bize bunu defalarca ispat etmiştir.

Sahne bizimdir, rol bizimdir! Figüran olmayı seçenlere hatırlatmak gerekir ki, bu millet, bağımsızlığını başkasının değil, kendi iradesiyle kazanmış ve daima böyle koruyacaktır.

İblis’in secde etmeyişi ve insanın değeri

11.04.2025 07:00

Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevî’sinde insanın yaratılışı, şeytanın secde etmeyişi ve hakikatin derinliği üzerine önemli hikmetler sunar. A. Bâki Gölpınarlı’nın tercüme ve şerhini incelediğimizde, 1. cildin 1494-1495. beyitlerinde İblis’in Adem’e secde etmeyişine dair çarpıcı bir yorumla karşılaşı

Şeffaf siyaset, CHP ve üstlendiği vesayet!

04.04.2025 07:00

Tarih, yalnızca hatalarla değil, kahramanlıklarla da doludur. Ecdadımız, asırlar boyunca bağımsızlık uğruna sayısız destan yazmış, hiçbir zaman esarete boyun eğmemiştir. Ancak, ne yazık ki tarih sahnesinde zaman zaman teslimiyetçi anlayışlar da yer almıştır. Osmanlı’nın çöküş sürecinde, Fuat Paş

Batı medeniyetinin iç yüzü (Kurt-kuzu hikayesi)

28.03.2025 07:00

Brezilyalı filozof Rubem Alves'in yazdığı hikaye: "Bir zamanlar objektif bilgi edinmeye kendini kaptırmış bir kuzu vardı. Objektif bilgi toplama aşkıyla yanıp tutuşan bu kuzu, KURTLAR hakkında söylenen sözlerin doğruluğunu araştırmaya karar verdi. Kurtlar hakkında söylenen hoş olmayan hikayeler doğ

Ana vatana yolculuk var!

21.03.2025 07:00

Bu hafta, iki dostumuzu, Mikail Yaprak ile Mehmet Erdoğan hocalarımızı birden "ahiret alemine" uğurladık. Rabbim rahmet ve merhametiyle muamele etsin, kabirleri pürnur olsun inşallah. Yıllarca kürsülerden bize "ilmel yakin" aktardıkları alem-i ahireti, "aynel yakin" tadmaya davet olundular. İnşalla

Bilim ve Tekvinî Şeriat

14.03.2025 07:00

“Bilimin” sahası, “Tekvini Şeriat”ın kanunlarıdır. Ve şunu da hemen belirtelim ki, bu kanunlar asla külli, mutlak ve bağımsız değildir. Kâinat, bazı İslam hükemasınca ifade edildiği üzere, adeta ‘ansızlık’ içinde devamlı bir ‘hudus-zevâl’i yaşamakta, bir başka ifadeyle Allah’tan gelip, Allah’a gitme

Müslümanlardaki Sünnet bir Arap geleneği midir? (2)

07.03.2025 07:00

Bilindiği üzere, Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetine vücut vermiştir. Batı, kendi içindeki “Kilise Erkinin” cenderesi altında dayanılmaz uygulamalara karşı koyarak, sonunda Avrupa’da bildiğimiz patlamalara ve ayaklanmalara/isyanlara yol açmış, nihayetinde de din prangası parçalanıp, din kendi t

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.