Şöyle bir tabir var ya hani… x şey seni ya rezil eder ya vezir eder. Bunu ben biraz daha dönüştürüyorum ve diyorum ki: “Dilimiz bizi ya rezil eder ya vezir eder!”
Kullandığımız dilin yani kelimelerimizin, seçtiğimiz cümlelerin çok ilginç işlevleri var. Ve gerçekten hayatımızı etkileyecek düzeyde… Bunu insanlarla konuşurken kullandığımız dil veya kendimizle iletişime geçerken kullandığımız dil olarak da düşünebilirsiniz. Hayatı anlama, anlamlandırma, düşünme biçimimizi etkiliyor. Hatta kullandığımız dilin (Türkçe, İngilizce, Farsça vs.) ne derece zengin olduğu bizim nasıl düşündüğümüzü de etkilediğini duymuştum. Ne kadar ilginç… Belki de buradan şöyle bir çıkarım yapabiliriz: “Psikolojik katılığı olan insanların belki de kullandıkları dil de çok fakirdir. Aynı zamanda esnekliğe sahip olan insanların kendilerini ifade ederken kullandıkları dil diğerlerine nazaran çok daha zengindir.” Bununla ilgili bir araştırma var mı bilmiyorum ama benim ki sadece bir tahminden ibaret.
Terapi seanslarında da dil kullanımını çok önemseriz. Gelen danışanların zihinlerinde kendilerinin yetersiz, değersiz, kusurlu, eksik biri olduklarına dair belli şablonlar vardır. Evet düşünce düzeyinde bu vardır fakat yalnız düşünce de kalmaz hayatlarını bu düşüncelerine göre yönlendirdiklerinde bir bakmışsınız ki kendini gerçekleştiren kehanet olmuş. Ve bazı danışanlar bu düşüncelerini o kadar çok tekrar ederler ki biz burada dilimizi değiştirmeye gayret ederiz.
Ben, yetersiz biriyim.
Ben yetersiz biri olduğumu düşünüyorum.
Zihnimden yetersiz biri olduğumla ilgili bir düşünce geçiyor.
Zihnimden yetersiz biri olduğumda ilgili bir düşünce geçiyor ve bu düşüncemi fark ediyorum.
Bakın sadece bu anlamda bir dil değişikliği yapmak bile yaşadığımız sorunları dışarıdan bir gözle görmenin müthiş bir yolu. O yüzden konuştuğumuz konulara, seçtiğimiz kelimelere dikkat edelim ki bir bakmışsınız bu kelimeler düşüncelerimiz hatta kişiliğimiz oluvermiş.