Tek başınalar. Ne gidecek yerleri var ne sığınacak kapıları var ne arkalarında duracak bir güçleri ne sırtlarını dayayacaklardı bir dağları var.
Biz sadece anca boş konuşuyoruz. Anca konuşuyoruz. Ama artık konuşmaktan daha ötelere gitme vakti geldi de geçiyor. Bir şeyler yapmak lazım hemen acilen.
Yapayalnız kardeşlerimiz. Yanınızdayız... Arkanızdayız... Hayır değiliz.
Eğer birisinin kardeşiysen ve o zor durumdaysa. Bu olanlar olmamalıydı bunları yaşamamalıydılar. Bu kadar cefayı eziyeti aşağılamayı hor görülmeyi çekmemeliydiler. Zor durumda olan birine karşıdan senin yanındayım deyip de sadece bakarsan senin o sözünün ona bir faydası yok. Bizim alemimizin sadece dilinde. Artık hakikaten yardım etmeliyiz.
Yürek dayanacak gibi değil artık. Bizim karşıdan eriyor ciğerimiz ya birebir yaşayanlar onlar ne yapsın. Birlik yok bizim İslâm aleminde...
Nerde hani? Sadece bir Türkiye'nin sesi çıkıyor. Oda nereye kadar? Sadece bir ülke. Bir kardeş ülke. Hani nerde o kadar İslâm alemi... Uyuyorlar mı? Neden kulaklar tıkalı, gözler kör? Bugün onlara yapılan yarın bize yapılmayacağı ne malum. Seni beni mi kayıracaklar. Onlara yapacaklar ama bize yapmayacaklar mı? Bizim memleketimize de göz dikmeyecekler mi? Asırlardır gözleri burada. Asırlardır Ortadoğu'da. Bunu hepimiz biliyoruz . Cadı kazanının ortasındayız. Hangimiz rahatız ki? Peki niye bu vurdum duymazlık? Niye bu umursamazlık? "Kardeşi açken tok yatan bizden değildir" diye peygamberimiz böyle buyururken bizim yaptığımız ne şimdi? Tam da aynısını yapmıyor muyuz şimdi? Bizden değildir...
Nasıl hesap verir, nasıl bakarız? Nasıl anlatırız? Ne deriz!..
İmkanımız yok değil. Bir birleşsek ahh...
Aynı anda sesimizi yükseltmeyi bir bilsek. Artık gururu, kibri bir kenara bırakabilsek. Bir silkelenip kendimize gelebilsek. Bir çıkarsak artık at gözlüklerimizi... Benliği, 'ben daha üstünüm'ü bir bırakabilsek. Bir gerçek dünyayı görebilsek artık. Kardeş olduğumuzu hatırlasak artık. Et ile tırnak olduğumuzu ne yapsak ayrılamayacağımızı bir anlasak farkına varsak artık. Ne olursa olsun hepimizi ilgilendirdiğini, gözünü kapatsan bile yarın bir gün sana da dokunulacağını bir kavrasak artık. Daha ne yapmaları lazım ki bizim uyanmamız, üzerimizdeki ölü toprağının gitmesi için? Daha ne kadar can gitmesi lazım? Ne mahmurlukmuş be... Bir uyanamadık! Bir silkelenemedik! Bir ben ne yapıyorum diyemedik! Benim kardeşime gözümün önünde ne yapıyorlar ben ne yapıyorum bir diyemedik gitti. Reva mı acaba diye düşünmeden de edemiyorum artık. Çünkü 'nasıl yaşarsan öyle muamele görürsün'e inandık biz. Nasıl yaşıyoruz... Acaba... Mı...
Çünkü artık bu kadar da olmaz diyorum ben artık. Tırnağımızı etten ayırıyorlar sadece bakıyoruz. Bakıyoruz ya. Öylece bakıyoruz. Bunun da bir karşılığı olur değil mi? Dünya bu.
Allahım acı rabbim onlara da bize de...