Sigortacılık ve matematiğin birbirinin olmazsa olmazı olduğunu her geçen gün yaşadığımız olaylar karşımıza çıkarıyor ve diyor ki sigortacılık ve matematiği birbirinden ayırırsanız ya sigortacılık yapamazsınız ya da matematiği tutturamazsınız.
Yapılacak, edilecek veya kervan yolda düzülür mantığıyla sigortacılık yapılmaz. Mutlaka ve mutlaka bir yerde tıkanırsınız ve yeni çözüm yolları aramanın peşine düşersiniz veya hukuk kuralları çerçevesinde devlet kuralları, yaptırımları ve yönetimi hayata geçer. Bu durum zaten kaçınılmaz sondur. Sonun başlangıcını gösteren bir işarettir.
Tabana indiğimiz zamandaysa binlerce mağduriyet…
Son 2-3 yıl içerisinde devletimiz 3 tane sigorta şirketine el koydu. Yaşanan olaylar bize güncel yeni tecrübeler kattı. Fakat mağdur olan insanların gerçeğini hiçbir zaman değiştirmedi. Ülkemizde ne yazık ki dönem dönem sigorta şirketleri yanlış yönetilmenin getirdiği sonuçlar doğrultusunda kapatıldı veya el değiştirdi. Fakat zarar her seferinde minimuma indirilmeye çalışılsa da verilen zarar hiç sıfırı görmedi. Birilerinin emeği hakkı mutlaka birilerinin üzerine geçti sonuç yine hüsran ve yeni mağduriyetler oluşturdu.
Sektörün güvenilirliğine ve Türk Sigorta tarihine eksi yazacak durumlar ne yazıktır ki yaşanmaya devam ediyor.
Ucuz sigorta peşinde koşarsanız, mahkeme salonunda teminat ararsınız.
Zorlaşan ekonomik durumlar halkımızı son tüketiciyi elbette uygun sigorta araştırmasına yönlendiriyor. Fakat uygun sigorta aramanın bir hesabı ve maliyeti var. Eğer siz o maliyetin de altında sigorta ürünü almaya çalışırsanız sadece sigorta poliçesi satın aldığınızı zannedersiniz Nasıl bir teminatta olacağınız ve bu teminat süresinin 12 ay mı yoksa ara bir müdahaleyle daha az mı olacağı konusunda yakın tarihimiz yeteri kadar bize ışık tutuyor.
Maliyetinin altında sigorta ürünü aramak sizi korumak yerine zarar verir. Bu iş sadece sigorta sektörüne özgü bir durum değil arkadaşlar. Siz eğer yaptığınız işi maliyetinin altına yapıyorsanız sonucu belli olan bir işi yapıyorsunuz demektir. Bugün maliyetinin altında limon da satsanız, kalem de satsanız yine zarar eder kapatıp gitmek durumunda kalırsınız. Matematikten uzaklaşmadan sigortacılık yapılmalı ve fiyat ortalamasının belli olduğu bir dönem ve ortamda siz eğer ortalamanın altında bir şey satın alıyorsanız mutlaka sorgulayın.
Acente Meslektaşlarıma elbette burada çok büyük görevler düşmektedir. Ucuz poliçe satmak sigortacılık değil, doğru teminatlı poliçe satmak sigortacılıktır. Fiyatı zaten belli arkadaşlar. Sigortacılığın coğrafi şartlara ve halka göre şekillendiğini ve şirket seçiminde de fiyat değil branş gelişmişliğin önemli olduğunu mutlaka unutmamalıyız.
Sigorta şirketlerini seçerken, şirket ve acente arasındaki refleks uyumun ve ürünlerin sigortalıya uyumluluğu konusunda analiz yapmak zorundasınız. Doğru teminat yerine ucuz poliçe ve komisyon şehvetine kapılırsanız eğer maalesef sonuçlarında da sorumlu olursanız.
Sektörümüzü el birliğiyle daha iyi yerlere getirme dileklerimle.
Sevgilerimle...