Kontrol mekanizması çalışmayan insanlar, düşüncesizlik ve dengesizlikleriyle birlikte sürekli hareket halinde olduklarından, kendileriyle yüzleşme fırsatı bulamazlar.
Dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden bir avuç bencil ve dar görüşlü insan aslında bunlardır. Sadece kendi istekleri ve talepleri doğrultusunda yaşayan, çıkar ve fayda durumunu kendisinden başka kimseyle paylaşmayan ve bunun ne demek olduğunu bilmeyen, değeri ölçülemeyen ucuz insanlardır. Kontrol ve düşünce mekanizmasını sosyal toplumlarda bilinçli olarak çalıştırmak gerekir.
Toplumda yaşıyorsan, çevre psikolojisini anlaman, saygı duyman ve gerektiğinde çevreni ileriye taşıman gerekir.
Evrenin en mutlu insanı, en güçlü insanı, en dertli insanı gibi kavramlar arasında bir kıyaslama yapacak olsak, aslında bu "enler"in geçici olduğunu kavramak çok zor değil. Her şey, bakış açısına ve dönemsel içsel duruma bağlı olarak değişebilir.
Mutlak mutluluk yoktur.
Hayat dediğiniz şey, bir mücadele savaşından ibarettir; sürekli mutlu olamazsınız. Eğer mücadelenizi yalnızca mutlu olmak için vermeye çalışıyorsanız, büyük bir hatanın içindesiniz demektir. Elbette mutlu olacaksınız, kötü günler geçireceksiniz, kavga edeceksiniz, kayıplarınız olacak, kazançlarınız olacak ve bunlar gibi birçok şey yaşanacak. Ancak bu süreçte çalıştırmamız gereken tek mekanizma, kontrol mekanizmasıdır. Sürekli mutlu olmaya endeksli yaşamaya çalışırsanız, bu alışkanlık haline gelir ve mutlu olmanız gereken durumlarda bile, zihniniz sizi mutlu olduğuna inandırabilir.
Yaşadığınız evren, böyle bir yer değil; öncelikle bunu kabul ederek başlamak gerekir.
Şimdi yazının başında bahsettiğim o avuç insana gelelim...
Enerji katili, bencil ve dar görüşlü insanlara… Bu kişiler, huzursuz oldukları için mutsuz olmaları için çabalarlar. Hayatlarında mutlu olamadıkları için, aşağılık seviyelerde bağnaz yaşadıkları için, mutlu insanlardan rahatsız olurlar. Çevrelerinin sürekli kendi etraflarında dönmesini isteyen, bilinçsiz, kültürsüz ve zevksiz mahlûklardır. Neden bu kadar sert yazıyorum derseniz, bu tiplemeler bunu hak ediyor çünkü. İnsanların mutluluğundan rahatsız olanlar, her türlü kelimeyi hak ederler.
Siz, siz olun; enerji celladı, bencil bir avuç insanı hayatınızda barındırmayın. Barındırmayın ki nesilleri yavaş yavaş tüksün.
Bize sadece kötü günlerde değil, iyi günlerde de dostlar gerekir; mutluluğumuzu paylaşabileceğimiz insanlar.
Bu hafta çok sevdiğim birisinden duyduğum bir sözle yazımı sonlandırmak istiyorum:
"YA BİR YOL BUL, YA BİR YOL AÇ, YA DA YOLDAN ÇEKİL!"
Sevgi ve saygılarımla…