Yaşlı adam metro içinde yumuşak sesle gençlerden yer istedi, kimse tınmadı. Normalde buyur etmeleri için yarışa girmeleri gerekiyordu etmediler çünkü hepsi kendince meşguldü, ekserisinin elinde “Akıllı” telefon vardı; duymadılar duymazlıktan geldiler!
Tasviri ne hacet çoğumuzun çoklukla gördüğü manzara. Sonra bir kadın yer verdi, gençler kimliklerini ayaklar altına almaktan sıkılmadı!
O telefonlarda hiç böyle bir şey yazmıyor mu; büyüklere hürmet edin küçüklere şefkat, bencil olmayın fedakarlıktan bir şey kaybetmez, kibirle yücelmez, tevazu ile küçülmezsiniz, ne ekerseniz onu biçersiniz, “yerdekilere merhamet ederseniz göktekiler de size merhamet eder” diye...
Okuyor olsalar veya biz ne okuttuysak böyle davranmaz, vicdanlarını çiğnetmezlerdi! Eser kimin eseri olduğu belli değil mi; ayna ne ise onu göstermez mi?
Adam büyük adammış! Benim kim olduğumu biliyor musunuz kabilinden ama eskiden; “Edirne’den Kars’a Sinop’tan Anamur’a” cümlesini uzunca kurdu, Milli Eğitim Bakanlığında müfettiş olduğunu bütün okulların adeta elinde olduğunu anlattı, sözü şimdi halimize bakına getirdi. Biri dönüp “hocam sizin eseriniz” deseydi ne derdi muhtemelen savunmaya geçerdi.
Çocukların kalkmaması nasıl bir ibretlikse adamın hali daha bir ibretlik; adamı çaktırmadan dinlediler mi ki? Dinlemiş olsalar bile öbür kulaklarından hemen çıkmıştır, “deli” kanlı ne duyar,i ne dinler, ne yapar?
Adam “sistem öyleydi ne ise onu uyguladım, başka ne yapa bilirdim” deseydi verebilecek cevap var mıydı?
Ailede edep ve haya terbiyesi almamış çocuğa okul ne yapabilir, bilgi obezi yapmak, test koşusuna sokmak neyi çözer, neyi çözdü?
Sokağın ne verdiği sokaklardan belli, ekseriyet akışı, seyrin hali belli; uzun söz söylemeye gerek var mı?
Üniversite okuyan bir genç düşünme yetisi, akletme becerisi, hissetme kabiliyeti olan bir gençtir; araştırması, fikretmesi, ölçmesi tartması, vicdanını kullanması gerekmez mi?
Her günde doğan ve batan güneş, değişen ay, kayan bulut, yağan yağmur, her baharda diriliş provası, keza her gecede ve gündüzde... Ölüm hayattan ne istiyor, dünya neye dönüyor, dönüş ve son ne diye...
Suçlu bulunamadı suçlu olmayan da yok!
Adam kadına teşekkür üstüne teşekkür etti, son olmayacak manzara tekrar edecek gibi. Bütün gençler böyle değil tertemiz bir nesil de var; var olacaksak o gençlerle var olacağız; o gençler Gazze için ne yapabilirim diye adeta çırpınıyorlar toplu taşıma araçlarında yaşlılara, kadınlara mı yer vermeyecek vesselam.