‘Kanalımıza abone olmayı unutmayın’

Söz uçar yazı kalır denir acaba öyle mi? Her söz uçmaz her yazı da kalmaz; sözün kalitesi, içtenliği, gerçekliği göstermesi, hakikati ifade etmesi onu uçmaz kılar, uçsa da bir gönle konar, bir zihne işler, böyle akar durur… Zamanda eskimez, yenilerek yeni gönüllere yerleşir yaşayışını sürdürür!

Yunus’un kâtibi var mıydı ağzından çıkanları hemen kayda geçsin? Bugün Yunus sözüyle var adıyla var bu gidişle kıyamete kadar var kalacak gibi.

Mevlana’nın kâtibi vardı şiirlerini kâğıda geçiyor, muhafaza ediyordu. O da eseriyle ismiyle var, o da kıyamete kadar var kalacak gibi.

Yazıya geçmiş fakat halk dilinde söylene duran nice sözler de var, anonim dediğimiz halk muhayyilesine yerleşmiş sözler de yazıya geçmiş durumda.

Söz doğru olsun, güzeli söylesin, iyiliği yönlendirsin samimi olsun; ister yazı ister söz; o hak ettiği yeri bulur, unutulmazlık tahtına oturur, vefalılarca korunur.

Şimdilerde dünya dijital ağlarla örüldü, sözü de yazıyı da geri çekti, görselliği öne çıkardı. Çek paylaş, beğeni bekle, kanal kur, yayın yap, ‘kanalımıza abone olmayı unutmayın’ de. O kadar çok gürültü var ki; hangi kanalı takip edecek, abone olacak, yayınları izleyecek ve de ‘yorum’ yapacaksınız?

Buna vakit mi yeter ömür mü, zaman bu kadar değersiz mi, başka işimiz yok mu?

Bir zamanlar bir TV kanalında biri ciddi sayılabilecek yayınlar yapar – o zamanlar sanal âlem bu derece değildi- ve eklerdi ‘Daha iyi yapabilecek bir işiniz yoksa bu programı izleyin yoksa izlemeyin’

Mertlik, insanilik, güzellik bu; gerçekte normal olan bu!

Sosyal medyayla isteyen yayıncı oluyor; dikkat çekme uğruna ne hallere giriyor, ne şekillere bürünüyor, nice değerleri kullanıyor, insaniliği törpülüyor, normalliği bozuyor! Ne için; şöhret ve para, kendini belli etme, varlığını hissettirme; bunun için Yunus’un sözlerini de kullanıyor, Mevlana’nın sözlerini de, nice başka şeyleri de!

Gerçekte kişiler iç dünyalarını ortay koyuyor, toplum seyrini gösteriyor, dünyanın halini deşifre ediyor. Dijital dünyanın tepesinde olanlar bunu bilerek yapıyor; istihbarat yanında ciddi paralar kazanıyor, insanları istediği yöne yönlendiriyor.

Çocuk sussun diye eline cep telefonunu verenler onu kimlerin eline teslim ettiklerinin farkında değiller en başta sağlığa zarar!

Sözün söz olsun bir lezzeti olsun; ister yazıda kalsın ister dillerde, ister sanal âlemde; o hak ettiği yeri bir gün bulur, “Kanalımıza abone olmayı unutmayın” demeye gerek yok vesselam.