Zorla bilezik alan kocaya gasp suçu hükmü

Avukat Zeynep Sevim, kişisel eşyaların zorla alınmasının gasp suçu kapsamında değerlendirildiğini vurguladı.

Gaspın hukuki tanımıyla ilgili bilgi veren Sevim, “Yağma suçu, uygulamada gasp olarak adlandırılır. Bu suç, bir kişiye ait taşınır malın cebir veya tehdit yoluyla alıkonulmasıyla ortaya çıkar. Mağdurun mal varlığına yönelik haksız bir eylem olan bu fiil, Türk Ceza Kanunu’nda hapis cezasıyla yaptırıma bağlanmıştır” dedi. Sevim, 2010 yılında Bursa’da yaşanan bir olaydan örnek vererek, “Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eşinin kolundaki bilezikleri ev taksitlerini ödeyemeyeceğini gerekçe göstererek zorla alan bir kocanın bu eylemini gasp suçu olarak değerlendirmiştir. Kadının takıları vermeyi reddetmesi üzerine penseyle bilezikleri zorla kesip alan erkek, mal varlığına yönelik bir alıkoyma eylemi gerçekleştirdiği için bu suça hükmedilmiştir” ifadelerini kullandı.

Yargıtay’ın daha önce verdiği bu kararın emsal niteliği taşıdığını belirten Sevim, “Kadına ait takılar, kişisel eşya niteliğinde olduğundan, erkeğin gerçekleştirdiği eylem yağma suçu olarak kabul edilmiştir. Yargıtay üyeleri arasında fikir ayrılığı yaratmış olsa da bu karar onanmış ve birçok dosyada örnek teşkil etmektedir. Burada önemli olan kadın veya erkek ayrımı değil, suçun niteliğidir. Kadın tarafından erkeğe karşı işlenen benzer bir olayda da aynı hüküm verilirdi” dedi. Sevim ayrıca, suçun ispatında tanık beyanlarının sıklıkla başvurulan bir yöntem olduğunu ve bu tür durumlarda genelde tanık ifadelerinin etkili olduğunu sözlerine ekledi.