Yapay zeka ve iş gücü geleceği: İnsan ve makine arasındaki savaş
Yapay zeka ve iş gücü geleceği: İnsan ve makine arasındaki savaş
Yazılım Mühendisi Oğuz Kaya, yapay zekanın iş gücünü devralmak yerine insanlarla birlikte çalışarak verimliliği artıracağını, mühendislerin teknolojiye uyum sağlaması ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerinin kritik olduğunu belirtiyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.11.2024 14:00
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2024 14:07
Muhabir:
Nagihan ER
Yapay zeka, günümüzde hızla gelişen teknolojilerden biri ve bu gelişme, iş gücü piyasasını büyük ölçüde dönüştürüyor. İnsanlar ile makineler arasındaki etkileşim, daha önce hiç olmadığı kadar derinleşiyor. Peki, bu dönüşüm çalışanlar için ne anlama geliyor? Yapay zekanın iş dünyasındaki yeri nereye evrilecek? Bu soruları yazılım mühendisi Oğuz Kaya’ya sorduk.
Öncelikle yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Yapay zeka, iş gücünün her alanında devrim yaratma potansiyeline sahip. Özellikle tekrarlayan ve veri odaklı görevlerde, yapay zeka çok daha hızlı ve verimli sonuçlar elde edebiliyor. Bu, iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Ancak, insan faktörünün yerini tamamen alması bekleniyor mu? Ben buna pek katılmıyorum. Yapay zeka, iş gücünü tamamlayıcı bir araç olarak hizmet edecektir. İnsanlar, yaratıcı düşünme, empati ve stratejik kararlar alma gibi yeteneklerde hâlâ üstün."
Yani, yapay zeka insanları işlerinden etmeyecek mi?
"Kesinlikle hayır. Yapay zekanın ön plana çıkmasının temel sebeplerinden biri verimliliği artırmak. Ancak bu, iş gücünün yok olması anlamına gelmiyor. İnsanlar, yapay zekanın gerçekleştiremeyeceği işler üzerinde yoğunlaşacak. Mesela, bir yazılım mühendisinin, daha verimli kod yazabilmesi için yapay zeka araçlarını kullanması, onu işinden etmiyor, aksine daha yaratıcı ve stratejik işler için zaman kazandırıyor.
Tabii ki, bazı sektörlerde, özellikle otomasyonun mümkün olduğu alanlarda, insanlar yerine makineler devreye girebilir. Ancak bu durum, daha fazla yeni iş alanının doğmasına da neden olacak. Örneğin, yapay zeka sistemlerinin bakımı, eğitimi ve denetimi için yeni iş kolları ortaya çıkacak."
Yapay zekanın, özellikle yazılım mühendisliği gibi teknik bir alanda iş gücü üzerindeki etkileri neler olacak?
"Yazılım mühendisliği alanında, yapay zeka şu an bazı kod yazma süreçlerini hızlandırabiliyor, hatta bazı rutin yazılım geliştirme görevlerini üstlenebiliyor. Bunun yanında, yapay zeka tabanlı araçlar, yazılımcıların daha hızlı prototip geliştirmelerini sağlıyor. Ancak, yazılım mühendisliğinde en önemli şey problem çözme becerisidir. Bu nedenle, yapay zekanın sadece yazılımcıyı destekleyen bir araç olacağını düşünüyorum. Yani, yazılımcılar, yapay zekaya dair bilgilerini geliştirerek, yeni çözümler üretebilirler. Bu da, iş gücünün evrimsel bir değişimi demek."
İnsanlar bu değişime nasıl adapte olabilir? Özellikle genç mühendislerin ve yazılımcıların gelecekteki yerini nasıl görüyorsunuz?
"Adaptasyon süreci aslında daha başlamış durumda. Genç mühendislerin bu yeni teknolojiye adapte olmaları oldukça kolay, çünkü çoğu zaten dijital dünyada büyüdü ve teknolojiyi doğal olarak benimsiyorlar. Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi alanlarda, geleceğin mühendislerinin bu teknolojileri daha derinlemesine öğrenmesi, onları diğerlerinden bir adım önde tutacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir: Teknolojinin hızla ilerlemesi, yalnızca teknik bilgi gereksinimini artırmakla kalmaz, aynı zamanda daha fazla yaratıcı ve çözüm odaklı düşünmeyi de zorunlu hale getirir. Bu yüzden, yalnızca yazılım geliştirmek değil, aynı zamanda yapay zekanın iş dünyasına etkilerini anlamak da önemli."
O zaman, geleceğin yazılım mühendisleri yalnızca kodlama değil, aynı zamanda "düşünme" becerilerini geliştirmeli, değil mi?
"Kesinlikle. Yazılım mühendisliği, aslında bir tür problem çözme sanatıdır. Gelecekte, yazılım mühendisleri yalnızca belirli bir problemi çözmek için algoritmalar geliştirmeyecek. Ayrıca, makinelerin verilerini doğru bir şekilde analiz etme, insan deneyimini anlayan sistemler tasarlama ve etik soruları çözme gibi beceriler de kazandıracaklar. Yapay zeka, mühendislerin yaratıcı düşünme ve insana özgü karar alma yeteneklerini daha da değerli kılacak."
Son olarak, Türkiye’deki yazılım mühendislerinin yapay zeka gelişmelerine karşı hazırlıklı olup olmadığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Türkiye’deki yazılım mühendisleri, dünya genelinde birçok ülkeye kıyasla oldukça yetenekli. Ancak, yapay zekanın hızlı gelişimi karşısında, eğitim sistemimizin daha fazla odaklanması gereken alanlar var. Yapay zeka, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi teknolojilere yönelik eğitimler, daha fazla üniversite ve özel kurum tarafından sunulmalı. Ayrıca, genç mühendislerin kendilerini sürekli olarak bu alanlarda geliştirmeleri gerekiyor. Dünya çapında bir rekabetin söz konusu olduğu bu dönemde, Türkiye’nin bu teknolojilerde daha fazla liderlik rolü üstlenebilmesi için daha fazla yatırım ve eğitim sağlanması önemli."
Peki, son olarak, iş gücünde yapay zekanın artan rolüyle ilgili kişisel bir mesajınız var mı?
"Evet, kesinlikle. Teknolojiden korkmamak gerekiyor, çünkü teknoloji bizim dostumuz. Yapay zeka, iş gücünü devralmak değil, insanlarla birlikte çalışmak için var. Gelecekte başarı, teknolojiyle uyum içinde olan, sürekli öğrenen ve yeniliklere açık olan bireylerin olacak. Hepimiz için büyük bir fırsat var, yeter ki bu fırsatları doğru şekilde değerlendirelim."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yapay zeka ve iş gücü geleceği: İnsan ve makine arasındaki savaş
Yazılım Mühendisi Oğuz Kaya, yapay zekanın iş gücünü devralmak yerine insanlarla birlikte çalışarak verimliliği artıracağını, mühendislerin teknolojiye uyum sağlaması ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerinin kritik olduğunu belirtiyor.
Yapay zeka, günümüzde hızla gelişen teknolojilerden biri ve bu gelişme, iş gücü piyasasını büyük ölçüde dönüştürüyor. İnsanlar ile makineler arasındaki etkileşim, daha önce hiç olmadığı kadar derinleşiyor. Peki, bu dönüşüm çalışanlar için ne anlama geliyor? Yapay zekanın iş dünyasındaki yeri nereye evrilecek? Bu soruları yazılım mühendisi Oğuz Kaya’ya sorduk.
Öncelikle yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Yapay zeka, iş gücünün her alanında devrim yaratma potansiyeline sahip. Özellikle tekrarlayan ve veri odaklı görevlerde, yapay zeka çok daha hızlı ve verimli sonuçlar elde edebiliyor. Bu, iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Ancak, insan faktörünün yerini tamamen alması bekleniyor mu? Ben buna pek katılmıyorum. Yapay zeka, iş gücünü tamamlayıcı bir araç olarak hizmet edecektir. İnsanlar, yaratıcı düşünme, empati ve stratejik kararlar alma gibi yeteneklerde hâlâ üstün."
Yani, yapay zeka insanları işlerinden etmeyecek mi?
"Kesinlikle hayır. Yapay zekanın ön plana çıkmasının temel sebeplerinden biri verimliliği artırmak. Ancak bu, iş gücünün yok olması anlamına gelmiyor. İnsanlar, yapay zekanın gerçekleştiremeyeceği işler üzerinde yoğunlaşacak. Mesela, bir yazılım mühendisinin, daha verimli kod yazabilmesi için yapay zeka araçlarını kullanması, onu işinden etmiyor, aksine daha yaratıcı ve stratejik işler için zaman kazandırıyor.
Tabii ki, bazı sektörlerde, özellikle otomasyonun mümkün olduğu alanlarda, insanlar yerine makineler devreye girebilir. Ancak bu durum, daha fazla yeni iş alanının doğmasına da neden olacak. Örneğin, yapay zeka sistemlerinin bakımı, eğitimi ve denetimi için yeni iş kolları ortaya çıkacak."
Yapay zekanın, özellikle yazılım mühendisliği gibi teknik bir alanda iş gücü üzerindeki etkileri neler olacak?
"Yazılım mühendisliği alanında, yapay zeka şu an bazı kod yazma süreçlerini hızlandırabiliyor, hatta bazı rutin yazılım geliştirme görevlerini üstlenebiliyor. Bunun yanında, yapay zeka tabanlı araçlar, yazılımcıların daha hızlı prototip geliştirmelerini sağlıyor. Ancak, yazılım mühendisliğinde en önemli şey problem çözme becerisidir. Bu nedenle, yapay zekanın sadece yazılımcıyı destekleyen bir araç olacağını düşünüyorum. Yani, yazılımcılar, yapay zekaya dair bilgilerini geliştirerek, yeni çözümler üretebilirler. Bu da, iş gücünün evrimsel bir değişimi demek."
İnsanlar bu değişime nasıl adapte olabilir? Özellikle genç mühendislerin ve yazılımcıların gelecekteki yerini nasıl görüyorsunuz?
"Adaptasyon süreci aslında daha başlamış durumda. Genç mühendislerin bu yeni teknolojiye adapte olmaları oldukça kolay, çünkü çoğu zaten dijital dünyada büyüdü ve teknolojiyi doğal olarak benimsiyorlar. Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi alanlarda, geleceğin mühendislerinin bu teknolojileri daha derinlemesine öğrenmesi, onları diğerlerinden bir adım önde tutacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir: Teknolojinin hızla ilerlemesi, yalnızca teknik bilgi gereksinimini artırmakla kalmaz, aynı zamanda daha fazla yaratıcı ve çözüm odaklı düşünmeyi de zorunlu hale getirir. Bu yüzden, yalnızca yazılım geliştirmek değil, aynı zamanda yapay zekanın iş dünyasına etkilerini anlamak da önemli."
O zaman, geleceğin yazılım mühendisleri yalnızca kodlama değil, aynı zamanda "düşünme" becerilerini geliştirmeli, değil mi?
"Kesinlikle. Yazılım mühendisliği, aslında bir tür problem çözme sanatıdır. Gelecekte, yazılım mühendisleri yalnızca belirli bir problemi çözmek için algoritmalar geliştirmeyecek. Ayrıca, makinelerin verilerini doğru bir şekilde analiz etme, insan deneyimini anlayan sistemler tasarlama ve etik soruları çözme gibi beceriler de kazandıracaklar. Yapay zeka, mühendislerin yaratıcı düşünme ve insana özgü karar alma yeteneklerini daha da değerli kılacak."
Son olarak, Türkiye’deki yazılım mühendislerinin yapay zeka gelişmelerine karşı hazırlıklı olup olmadığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Türkiye’deki yazılım mühendisleri, dünya genelinde birçok ülkeye kıyasla oldukça yetenekli. Ancak, yapay zekanın hızlı gelişimi karşısında, eğitim sistemimizin daha fazla odaklanması gereken alanlar var. Yapay zeka, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi teknolojilere yönelik eğitimler, daha fazla üniversite ve özel kurum tarafından sunulmalı. Ayrıca, genç mühendislerin kendilerini sürekli olarak bu alanlarda geliştirmeleri gerekiyor. Dünya çapında bir rekabetin söz konusu olduğu bu dönemde, Türkiye’nin bu teknolojilerde daha fazla liderlik rolü üstlenebilmesi için daha fazla yatırım ve eğitim sağlanması önemli."
Peki, son olarak, iş gücünde yapay zekanın artan rolüyle ilgili kişisel bir mesajınız var mı?
"Evet, kesinlikle. Teknolojiden korkmamak gerekiyor, çünkü teknoloji bizim dostumuz. Yapay zeka, iş gücünü devralmak değil, insanlarla birlikte çalışmak için var. Gelecekte başarı, teknolojiyle uyum içinde olan, sürekli öğrenen ve yeniliklere açık olan bireylerin olacak. Hepimiz için büyük bir fırsat var, yeter ki bu fırsatları doğru şekilde değerlendirelim."
Kaynak: Nagihan ER
Son Haberler
AJet’ten 1. yılına özel yüzde 20 indirim kampanyası
Bursa’da eğitim camiası yasta! Sınıf öğretmeni Haluk Coşar yaşamını yitirdi
2025 yılının ilk 3 ayında kaybettiğimiz ünlü isimler