Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atatürk'ün özel yaşamına dair merak edilenlere yanıt verdiler...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün özel yaşamı sürekli merak konusu olmuştur. Peki Atatürk çok alkol alır mıydı? Atatürk günde kaç paket sigara içerdi? Kahve kaç fincan içerdi? Ulu önder Atatürk'le ilgili merak edilenleri sizler için derledik.

Haber Giriş Tarihi: 22.08.2023 13:14
Haber Güncellenme Tarihi: 22.08.2023 13:14
Kaynak: İHA
Atatürk'ün özel yaşamına dair merak edilenlere yanıt verdiler...

Şule GÜRKAN

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün özel yaşamıyla ilgili merak edilenlere, yaşanmış anılarla yanıt aradık. Özellikle arama motorlarında sıkça sorulan Atatürk çok alkol alır mıydı? Atatürk günde kaç paket sigara içerdi? Kahve günde kaç fincan içerdi? gibi Ulu Önder'le ilgili merak edilenlere yanıt aradık.

ATATÜRK'LE İLGİLİ MERAK EDİLENLERİ SEKRETERİ YANITLADI

Atatürk'ün sekreteri Hasan Ziya Soyak hatıratında bu sorulara şöyle cevap veriyor: "Atatürk, günde 10-15 fincan kahve içerdi ve çok fazla, 3 pakete yakın sigara içerdi. Gündüz vakti hiç içki içmezdi. Geceleyin yemekle beraber içerdi. Ama hiçbir zaman kontrolü kaybedecek kadar içmedi. Az içerdi.

"KAFAMI DİNLENDİRME İHTİYACI DUYUYORUM"

Bir gün Atatürk’e 'keşke şu içkiyi içmeseniz' dedim. Kendisinin cevabı ise şöyle oldu: "Haklısın. Bunları ben de bilmez değilim. Ne yapayım ki içkimi içmeye mecburum. Kafam çok ama beni mustarip edecek kadar çok ve hızlı çalışıyor. Vakit vakit onu uyuşturup dinlendirme ihtiyacı duyuyorum."

Yazar Radi Dikici, Senar’ın ikinci ölüm yıldönümünde ünlü sanatçının ağzından Atatürk’le ilgili anılarını “O Bir Devdi Bir Devirdi” kitabında topladı.

Türk sanat müziğinin unutulmaz ismi Müzeyyen Senar, Atatürk'le ilk karşılaşmasını şöyle aktarmıştı:

"19 Aralık 1936 tarihinde saz üstadımız Nubar Tekyay ‘Hadi kızım hazırlan Dolmabahçe Sarayı'na gidiyoruz, Mustafa Kemal Paşa seni dinlemek istiyormuş' dedi. O büyük adamı gördüğüm anda sesim çıkmaz, rezil olurum diye düşündüm. Yüzüm kül gibi olmuştu... Nubar hocam halimi anlayarak, ‘Hemen hazırlan, kocan da gelecek. Aşağıda Paşa'nın gönderdiği araba bizi bekliyor' dedi.

Bir asır gibi gelen yolculuktan sonra saraya vardık. Yaveri takip ederek masanın kurulduğu salona girdiğim anda Atatürk'ü gördüm ve dizlerimin bağı çözüldü. ‘Gel kızım, buraya, yanıma otur' dediği anda bayılacak gibi oldum.

Atatürk yaverini çağırdı, bir şeyler söyledi. Yaver de bana ‘Hanımefendi eşinizle beni takip eder misiniz' dedi. Bizi içeride üç kişinin olduğu oda kadar büyük bir banyoya götürdü. Berber olduklarını anlamıştım. Yaver, ‘Paşam bazı şeyler buyurdu. Berbere ben ne yapacağını söyledim' dedi. Berber topuzumu açtı ve saçlarımı kesmeye başladı. Bitince gerçekten saçlarım kısalmış ama bana dergilerde gördüğüm gibi modern bir hava vermişti. Eşim Ali'nin de çok sevdiği bıyıkları gitmişti. Maalesef Ali'yi içeri almadılar. Ben yaverin peşinden salona girince Atatürk'ün yüzünde memnuniyetini gösteren bir tebessüm vardı.

Bir taraftan rakısını yudumlarken tabaktaki leblebileri meze yapıyordu. Sonra bana döndü ‘Şimdi senden bir şarkı istesem söyleyebilecek misin?' dedi. Emredersiniz efendim dedim. Atatürk, Tatyos Efendi'nin hicazkar şarkısını seçmişti: ‘Mani oluyor halimi takrire hicabım / Üzme yetişir üzme firakınla harabım.'

Peşine Lavtacı Ovrik'in eserini okudum ‘Mestim bu gece sen de bana mest olarak gel.' Atatürk ‘Hadi bakalım, şimdi Rumeli türküsü' dedi. Rumeli türkülerini okurken bana refakat ediyordu. Sabahın ilk ışıkları görününce sofradan kalktı.”

Yıl, 1937, aylardan hazirandır. Perşembe akşamı Müzeyyen Senar radyo emisyonundan dönmüştür. Kapı çalınır. Gelen Selahattin Pınar'dır, ‘Hazırlan, yarın Bursa'ya gidiyoruz. Çelik Palas'ta bekliyorlar' der. Müzeyyen Senar o gece yine heyecan içindedir:  “Atatürk içeri girince herkes ayağa kalktı. Yaver, ‘Müzeyyen Hanım siz yine paşamızın yanında oturacaksınız' dedi. Oturdum. Sonra bana döndü ‘Nasılsın kızım' dedi. ‘Teşekkür ederim efendim' dedim. ‘Bu akşam hangi makamla başlamak istersiniz' diye sorunca, ‘Gelirken bir program hazırlamıştık, oradan başlamak isteriz' dedim. O da ‘Hadi bakalım' dedi. Sesim bütün salonda o derece güzel yayıldı ki bir ara Atatürk bana baktı.”

ATATÜRK MUDANYA'DA ZEYBEK OYNADI

Senar, daha sonra Bursa'da belediye salonunda düzenlenen baloda şarkılar söyledi. Aynı gece dönemin ünlü tangosu Ayşe eşliğinde Atatürk'le açılış dansını yaptı. Mudanya'da demirli Ege Vapuru'nda Atatürk'ün coşup zeybek oynamasına da tanıklık etti.

Ve yıl 1938, aylardan da hazirandır. Bir sabah erken saatte, saz üstadı Nubar Tekyay gelir. ‘Savarona yatından çağrıldık' der. Sonrasını Müzeyyen Senar'dan dinliyoruz: “Dikkatle baktığımda, yaklaşık 7-8 ay önce gördüğüm Atatürk'ten çok farklıydı. Süzülmüş ve yüzü incelmişti. Sanki saçları da seyrelmişti. Masaya oturmamızı işaret etti. Yine çok heyecanlanmıştım. Sofrada içki yoktu ve sigara da içmediğini fark ettim. Saat 15.00'te doktorunun tavsiyesiyle istirahata çekilmek mecburiyetindeydi. Ayağa kalkınca bekledik. ‘Teşekkür ederim çocuklar' dedi. Bu bir veda idi. Hepimiz üzüntü içindeydik."

MÜZEYYYEN SENAR: 'ATATÜRK ÇOK İÇKİ İÇMEZDİ'

Müzeyyen Senar bir röportajında Atatürk'ün tüm gece sadece bir iki kadeh rakı içtiğini, çok alkol almadığını ifade etmişti.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.