Zeki Müren Haberleri - Son Dakika Zeki Müren Haber Güncel Gelişmeler

Zeki Müren Bursa'daki kabri başında anıldı

Türk Sanat Müziğinin unutulmaz isimlerinden Sanat Güneşi lakaplı Zeki Müren'in vefatının 28'inci yılı dolayısıyla Bursa'daki kabri başında anma töreni gerçekleştirildi. Törenin ardından, Bursa Kent Müzesi’nde açılan ‘Elbet Bir Gün Buluşacağız’ temalı Zeki Müren sergisi, sanatçının sahne kıyafetleri, gözlükleri, ayakkabıları, piyanosu ve plakları gibi birçok kişisel eşyasını barındırarak hayranlarını zamanda yolculuğa çıkardı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı (TEV) tarafından düzenlenen anma etkinliğine, birçok resmi yetkili ve Zeki Müren’in yakınları katıldı. Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Zeki Müren’i anarken, onun Türkiye’nin sanat yaşamında bıraktığı derin izlerin unutulmayacağını vurguladı. Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız da, serginin tüm sanatseverlere açık olduğunu belirterek Zeki Müren’in mirasının yaşatılmasının önemine değindi. TEV Bursa Şube Başkanı Sertaç Şipka ve Mehmetçik Vakfı Bursa Temsilcisi Emekli Albay Levend Üzüm de, Müren’in maddi ve manevi mirasını yaşatmanın kendileri için bir onur olduğunu ifade ettiler.

Sanat Güneşi’nin hatıraları: Bursa’da Zeki Müren’in izleri

Bursa'nın Osmangazi ilçesi Tophane Mahallesi'nde, 1931 yılında dünyaya gelen ve "Sanat Güneşi" olarak bilinen Zeki Müren, burada çocukluk ve gençlik yıllarını geçirerek Türk Sanat Müziği'nde derin izler bıraktı. 65 yaşında hayatını kaybeden sanatçının anıları, lise dönemine kadar ailesiyle yaşadığı evin bulunduğu sokaktaki heybetli manolya ağacında yaşamaya devam ediyor. Bu ağaç Zeki Müren'in lise dönemine kadar en önemli hatıralarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Gölgesinde arkadaşlarıyla oynadığı, çiçeklerinin kokusunun etrafa yayıldığı bu ağaç, Zeki Müren'in çocukluk arkadaşının oğlu tarafından işletilen otelin bahçesinde korunuyor. Otel sahibi 63 yaşındaki Ahmet Aydın, ailelerinin 5 kuşaktır bu mahallede yaşadığını belirterek, “Sokağımın, mahallemin ve Bursa’nın sevdalısıyım. Dedem gibi bir eser bırakmak adına buranın emanetçisiyim” diyor. Aydın, Zeki Müren’in babasıyla birlikte manolya ağacının altında çocukluk anılarını paylaştığını aktardı. Zeki Müren’in 6 Aralık 1931'de yakın bir evde doğduğunu hatırlatan Aydın, “Babasının Zeki Müren ile ilkokul serüveni var. Birlikte eğitim aldıkları Orhangazi İlkokulu'nda çok güzel anıları var” dedi. Yakın zamanda Bodrum'daki Zeki Müren Müzesi’ni ziyaret ettiğini söyleyen Aydın, Bursa’da böyle bir müze olmamasının kendisini üzdüğünü ifade etti. Aydın, “Bu manolya ağacı, Zeki Müren’in ‘Koklamaya kıyamam, benim güzel manolyam’ parçasının ilham kaynağı. Her yıl haziranın ilk haftasında çiçek açıyor” şeklinde konuştu. Zeki Müren’i her gün anmayı sürdüren Aydın, “Dünyada Elvis Presley varsa, bizim de Zeki Müren’imiz var. Kendisi sanatına öyle bir adandı ki, ölümü de ona yakışan bir şekilde gerçekleşti. Allah rahmet eylesin” dedi. Aydın, bu manolya ağacının bulunduğu otelde işletmecilik yapmaktan büyük gurur duyduğunu belirterek, Zeki Müren’in naif ve kendine özgü bir çocukluk geçirdiğini vurguladı. “Gerçek bir Bursa ailesinin çocuğuydu. Manolya ağacının altında birlikte oynadığı birçok arkadaşını tanıma şansı buldum. Bu, çok kıymetli bir anı” ifadelerini kullandı.

Bursa'da Zeki Müren adına hazırlanan sergi ziyarete açıldı

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı işbirliğiyle sanat güneşi Zeki Müren adına hazırlanan sergi, düzenlenen törenle Bursa Kent Müzesi’nde ziyarete açıldı. Eserleriyle yüreklere dokunan Zeki Müren’i anlatan sergi, sanatçının vasiyeti üzerine Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı’na bağışladığı kişisel eşyalardan oluşan koleksiyonlardan kurgulandı. Sergide, sanatçıya ait sahne kıyafetleri, gözlükleri, ayakkabıları, piyanosu, plakları ve birçok kişisel eşyasının yanı sıra bizzat kendi yazdığı besteleri, mektupları, notları bulunuyor. Ayrıca koleksiyonun büyük bir çoğunluğunu Zeki Müren’e ait fotoğraflar oluşturuyor. Fatma Girik’ten Ajda Pekkan’a, Cüneyt Arkın’dan Müzeyyen Senar’a kadar birçok sanatçıyla hatıra fotoğrafları da sergide bulunuyor. Ayrıca sergide ünlü sanatçının çizdiği desenlerden oluşan dijital sergilemeler ve yapay zekâyla oluşturulan uygulamalar da yer alıyor. Bir sene boyunca açık olacak olan sergiyi gezenler, yapay zeka desteğiyle Zeki Müren ile hatıra fotoğrafı çektirme imkanı da buluyor. Serginin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kendisinin de Zeki Müren’i yakından görme ve tanıma imkanı bulamadığını ancak onun naif, samimi ve Türkçeyi iyi kullanan halini çok iyi hatırladığını söyledi. Zeki Müren’in kuşaklar boyunca hep bu şekilde anılacağını belirten Başkan Aktaş, bu şehrin yetiştirdiği değerlerin daha çok bilinmesi ve anlaşılması adına birçok program yaptıklarını dile getirdi. Yeni dönemde ‘Genç kart’ uygulamasıyla her gence 5.000 TL vereceklerini anlatan Başkan Aktaş, “Gençler bir yıl boyunca istedikleri kültür sanat etkinliklerinde bu kartı kullanabilecek. Gençlerimizin kültür ve sanattan mahrum kalmasını istemiyoruz. Bu sene 20’nci kuruluş yıldönümü kutladığımız Bursa Kent Müzesi’nin kurulmasında emeği geçen Erdoğan Bilenser’i saygıyla anıyorum. Ayrıca buraya hizmet eden rahmetli Hikmet Şahin’i ve Recep Altepe’yi de şükranla anıyorum. Hazırlanan sergiyi de müzenin 20’nci kuruluş yılına atfettik” dedi. Hisar semtinin Tophane Mahallesi’nde doğan Zeki Müren’in, Bursa’nın önemli sanatçılarından birisi olarak Türk müzik tarihine adını altın harflerle yazdırdığını ifade eden Başkan Aktaş, Zeki Müren’i ve sanat hayatını anlatan bu sergiyle müzenin 20’nci yılına not düşmek istediklerini söyledi. Serginin hazırlanmasında emeği geçen her iki vakfa, Zeki Müren’in yakınlarına, dostlarına ve akrabalarına teşekkür eden Başkan Aktaş, “Sergimizi sanatçının kişisel eşyalarından oluşan koleksiyonla kurguladık. ‘Her şey yükselebilir, bir toz da yükselir, ama bir sanatçı olarak o zirvede kalmak, dinleyicilerin kalbinde taht kurmak bir başkadır.’ Böyle söylemişti bir konserinde Sanat Güneşi’miz. Söylediği de oldu. Sanat hayatında zirveyi görerek Türk müziğindeki yerini sarsılmaz temellere oturttu ve hepimizin kalbinde taht kurdu. Birbirinden eşsiz besteleriyle Türk musikisini zirveye taşıyan, Türkiye’de ilk Altın Plak Ödülü’nün sahibi olan sanat güneşimiz Zeki Müren’i, Bursa Kent Müzemizin 20’nci yıl dönümünde sevgi ve özlemle anıyoruz. Bütün sanatseverleri, Zeki Müren’in kimliğini ve sanatını yansıtan bu özel sergiyi görmeye ve Türkiye’nin Batmayan Güneşi’ni farklı manzaralardan keşfetmeye davet ediyorum” diye konuştu. Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü Emekli Tuğgeneral İsmail Çamlı, vakfın en önemli bağışçılarından birisinin rahmetli Zeki Müren olduğunu hatırlattı. Açılışı yapılan bu sergiyle Zeki Müren’in hatıralarını çoğaltmak istediklerini anlatan Çamlı, “Sanatçımızın doğup büyüdüğü bu topraklarda, sergiye sevenlerinin tanık olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Serginin sanatçıya duyulan özlemi giderme ve sanatçının genç kuşaklara aktarılmasına fırsat sunacağına inanıyorum. Sergide emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Türk Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş, Sanat Güneşi Zeki Müren’i anma ve vefa borcunu ödemek için serginin hazırlandığını belirtti. Emeği geçen herkese teşekkür eden Tekbaş, “Bursa’da böyle bir serginin açılması hepimizi onurlandırdı. Yapmamız gereken bir vazifeyi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Zeki Müren’in eserleri, kıyafetleri, resimleriyle görsel olarak hatıralarımızda daha kolay kalacaktır” diye konuştu. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş tarafından Başkan Aktaş’a günün anısına hediye takdim edildi. Daha sonra Başkan Aktaş ve beraberindekiler sergiyi gezerek Zeki Müren’e ait koleksiyonu yakından inceledi.

Zeki Müren Bursalı mı? Ne zaman vefat etti? İşte sanat güneşinin biyografisi...

Zeki Müren 6 Aralık 1931 yılında Bursa Tophane’de, Üsküp’den Bursa’ya göç eden bir ailenin tek çocuğu olarak doğmuş, ortaokulu bitirene dek Bursa’da yaşamıştır. Babası Kaya Bey ve annesi Hayriye hanımdır. Zeki Müren ilkokul yıllarında zayıf ve çelimsiz bir çocuktur. İlkokulu Osmangazi İlkokulunda başlamış daha sonra Tophane İlkokulu ve Akıncı ilkokullarında devam etmiştir. Zeki Müren’in müzik yeteneği ona ilkokul yıllarında müzikli müsamerelerde oynama fırsatı tanımıştır. Aldığı ilk rol bir müsamerede oynadığı çoban rolüdür. Zeki Müren’in müzik yeteneğini öğretmenlerinin dışında babasıda farkına varmış ve onu bu konuda desteklemiştir. ZEKİ MÜREN EĞİTİM HAYATI Bursa’ da ilkokulu bitirdikten sonra yine Bursa’ da bulunan Tahtakale ortaokulunda tahsiline devam etmiştir. Ortaokul bittiğinde babası Kaya Bey’in de onayını alarak, İstanbul’ da bulunan Boğaziçi Lisesine geçiş yapmıştır. Boğaziçi Lisesini birincilik ile bitirerek mezun olan Zeki Müren, olgunluk sınavını da yüksek puanlarla kazanmış şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesi güzel sanatlara başlamıştır. Güzel sanatlarda yüksek süsleme bölümünden mezun olduktan sonra da bu alanda desen çalışmaları yapmaya devam etmiştir. TRT’DE İLK KONSERİNİ CANLI OLARAK İCRA ETTİ Zeki Müren’in müziğe duyduğu ilgi ve babasının teşvikiyle Bursa’ da Tamburi sanatçısı İzzet Gerçeker’den usul ve solfej dersleri, Boğaziçi lisesinde okurken sinema yönetmeni ve yazar Arşavir Alyanak’ın babası Agopos Krikor ve udi Krikor hocaların dersleriyle devam eder. Zeki Müren Şerif İçli, Refik Fersan, Kadri Şençalar ve Sadi Işılay gibi isimlerle müzik derslerini sürdürmüştür. Üniversitede okuduğu dönemde TRT İstanbul radyosunda açılan ve 186 kişinin katıldığı ses sanatçısı sınavını birincilik ile bitirmiş ve 1 Ocak 1951 yılında TRT’de ilk konserini canlı olarak icra etmiştir. Konserde kendisine büyük üstatlardan oluşan bir saz heyeti eşlik etmiştir. Saz ekibinde Necdet Gezen, Şükrü Tunar, Hakkı Derman, Serif İçli, Refik Fersan bulunuyordu. İlk konserinin yankısını kısa sürede almış, Hamiyet Yüceses tarafından tebrik edildi. 1951 yıllarında Anadolu’da Ankara radyosu dinlendiği için İstanbul radyosu net bir şekilde dinlenemiyordu. Bu nedenle Şükrü Tunar Zeki Müren’e bir plak kaydı yaptırıp, ilk plağı olan muhabbet kuşunu Anadolu’ ya dağıttı. Böylece Zeki Müren Anadolu’da da tanınmaya başlandı. Zeki Müren TRT İstanbul radyosunda verdiği ilk konserle beraber, radyoda sürekli Türk Sanat Musiki eserleri seslendirmeye 15 yıl boyunca devam etti. Bu programların çoğu canlı yayınlardı. Radyo programlarıyla beraber konser ve plak çalışmalarına da devam eden Zeki Müren, ilk konserini 26 Mayıs 1955 yılında verdi. Konserlerinde kendi tasarımı kıyafetler ve T şeklinde podyumla yeniliklere imzasını atarak konserlerine devam etmiştir. Zeki Müren on bir yıl boyunca Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak Maksim Gazinosu’ nda sahne almış ve 1976 yılında Londra’ da bulunan Royal Albert Hall’ da ilk Türk sanatçısı olarak konser vermiştir. Zeki Müren 600’ den fazla plak ve kaset yapmışve ilk plağında okuduğu Şükrü Tunar’ a ait beste olan bir muhabbet kuşu şarkısı, müzik hayatının tırmanışında önemli bir yer tutar. Kendisine ait yaklaşık 300 eser bulunan Zeki Müren’in ilk bestesi olan ‘’ Zehretme hayatı bana cananım’’ şarkısını yaptığında 17 yaşındaydı. Devamında gelen ‘’ Şimdi uzaklardasın’’, ‘’Bir demet yasemen’’, ‘’ Gözlerinin içine başka hayal girmesin’’, ‘’ Elbet bir gün buluşacağız’’ gibi şarkıları büyük beğeni toplamış, birçok sanatçı tarafından söylenmiştir. Zeki Müren 1955 yılında manolyam adlı şarkı ile Altın Plak Ödülünü almış, 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanı seçilmiştir. OYUNCULUK DÖNEMİ 1954 yılında çekilen beklene şarkı filmiyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Zeki Müren, kendi besteleriyle18 filmde de başrol oynamış ve filmdeki müziklerin bestelerini kendi yapmıştır. Sinema filmlerinden sonra 1965 yılında Çay ve Sempati adlı bir tiyatro oyununda, Arena tiyatrosunda sahne almıştır. Zeki Müren müzik, sinema ve tiyatronun dışında resim ve desen çalışmalarını uzun yıllar sürdürdü. Yaptığı resimler birçok ilde sergilendi. Konserlerde giydiği kıyafetlerin büyük bir kısmını tasarımı yine kendisine aittir. Ayrıca şiire olan ilgisi ona kendi şiirlerinden oluşan Bıldırcın Yağmuru şiir kitabını çıkartmıştır. Kitap da Bursa Sokağı, pembe yağmurlar, çim makası, kendimi arıyorum, son kavga, bu bestecikler sana alınyazım gibi şiirleri bulunmaktadır. AĞDALI TÜRKÇESİYLE HAFIZALARA KAZINDI Zeki Müren ellili yılların şartlarını, kalıplarını zorlayan kıyafetleri, kendine has üslubuyla hep zirvede kalmayı başarmış bir sanatçıdır. Hayatı boyunca hiç evlenmemiş, zaman zaman kadınlarla anılmış olsa da, seçtiği kadınsı tarzla eşcinsel olduğu yönündeki kanaatleri hep taze tuttu ancak cinsel tercihi ile ilgili hiçbir zaman bir açıklamada bulunmadı. Zeki Müren tüm hayatı boyunca kuralına uygun ve ağdalı bir Türkçe kullanarak da hafızalara kazındı. Antalya’ da 1969 yılında Aspendos’ da verdiği konser sonrası Müziğin Paşası olarak anılmış ama bu lakabı neden verdiklerini bilmediğini açıklamıştır. Zeki Müren 1957-1958 yıllarında Ankara Piyade Okulunda altı ay, İstanbul Harbiye Temsil bürosunda altı ay, Çankırı’ da üç ay olmak üzere 15 ay askerlik görevini yapmıştır. ZEKİ MÜREN SON YILLARI Geçirdiği kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı son altı yılının sahnelerden uzak geçmesine sebep olmuştur. Bodrum’ daki evinde inzivaya çekilir ve kendi tarifiyle kendini dinler. 24 Eylül 1996 yılında TRT İzmir televizyonunu hazırladığı bir programda kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumar. Her zaman söylediği sahnede ölmek isteği gerçekleşmiştir. Cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katılmış, memleketi olan Bursa’ da Emirsultan mezarlığına defnedilmiştir. Vasiyeti üzerine tüm mal varlığı Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bağışlanmış, bu sayede 2013 yılına dek yaklaşık 2251 üniversite öğrencisi burs alarak eğitimlerine devam etmiştir. Mehmetçik Vakfı 2002 yılında memleketi olan Bursa’ da Güzel sanatlar Anadolu Lisesini yaptırarak, birçok sanat dalıyla eğitime açılmıştır. Son yıllarını geçirdiği ev müze haline getirilerek 8 Haziran 2000 yılında hizmete açılmıştır.