#Zehirlenme

Bursa Hayat Gazetesi - Zehirlenme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zehirlenme haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

En sık görülen zehirlenme türü hangisidir? Haber

En sık görülen zehirlenme türü hangisidir?

Zehirlenme, vücuda toksik bir maddenin girmesi sonucu normal fizyolojik işlevlerin bozulması olarak tanımlanır. Her yıl dünya genelinde milyonlarca insan, çeşitli zehirli maddelere maruz kalmakta ve bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Zehirlenme vakalarının önlenmesi ve tedavisi, sağlık sistemleri için büyük bir zorluk teşkil etmektedir.  Sindirim Yoluyla Zehirlenmelerin Nedenleri Sindirim yoluyla zehirlenmeler, genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: Bozulmuş Yiyecekler: Gıda zehirlenmesinin en yaygın nedeni, bozulmuş veya yanlış saklanan yiyeceklerin tüketilmesidir. Özellikle et, süt ve yumurta gibi kolay bozulan gıdalar, bakteri ve toksin üretebilir. Zehirli Mantarlar: Doğada bulunan bazı mantar türleri, insan sağlığına son derece zararlıdır. Yanlışlıkla tüketilen bu mantarlar ciddi zehirlenmelere yol açabilir. Kimyasal Maddeler: Evde kullanılan temizlik ürünleri, böcek ilaçları ve diğer kimyasallar, yanlışlıkla yutulduklarında zehirlenmelere neden olabilir. Aşırı Alkol Tüketimi: Alkol, özellikle aşırı tüketildiğinde vücutta toksik etkilere yol açabilir ve sindirim yoluyla zehirlenmelere neden olabilir. İlaç Hataları: Yanlış dozda ilaç alınması veya reçetesiz ilaçların kullanılması da zehirlenmelere yol açabilir. BELİRTİLER Sindirim yoluyla zehirlenme belirtileri, zehirin türüne ve miktarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak en yaygın belirtiler şunlardır: Mide bulantısıKusmaİshalKarın ağrısıBaş dönmesiAteşGenel halsizlik Bu belirtiler genellikle zehirlenmenin hemen ardından ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda, belirtilerin görülmesi birkaç saat alabilir. TEDAVİ YÖNTEMLERİ Sindirim yoluyla zehirlenme tedavisi, zehirin türüne ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Genel tedavi yöntemleri şunlardır: Hastaneye Yatış: Şiddetli zehirlenme vakalarında hastaneye yatış gerekebilir. Burada, intravenöz sıvılar ve ilaçlarla tedavi uygulanır. Mide Boşaltma: Doktorlar, bazı durumlarda, hastanın midesinin boşaltılmasını önerebilir. Bu, zehirli maddenin vücuttan hızlı bir şekilde atılmasını sağlar. Aktif Karbon Kullanımı: Bazı zehirlenme durumlarında aktif karbon, sindirim sistemindeki zehirli maddeleri bağlamak için kullanılabilir. İlaçlar: Belirli semptomları hafifletmek için ilaçlar verilebilir. Örneğin, bulantı ve kusma için antiemetik ilaçlar kullanılabilir. KORUNMA YOLLARI Sindirim yoluyla zehirlenmeleri önlemek için alınabilecek önlemler şunlardır: Gıda Hijyenine Dikkat Edin: Yiyecekleri doğru şekilde saklamak, hazırlamak ve pişirmek, zehirlenme riskini azaltır. Özellikle et ve süt ürünlerinin hijyen kurallarına uygun olarak muhafaza edilmesi önemlidir. Zehirli Mantarları Tanıyın: Doğada mantar toplarken, zehirli türleri tanımak ve bu türleri tüketmemek için dikkatli olunmalıdır. Kimyasalları Güvenli Şekilde Saklayın: Evde kullanılan kimyasal maddeleri, çocukların erişemeyeceği yerlerde saklamak, kazara yutma riskini azaltır. Alkol Tüketimine Dikkat: Aşırı alkol tüketiminden kaçınmak, sindirim yoluyla zehirlenme riskini azaltır. İlaçları Doğru Kullanın: İlaçlarınızı her zaman doktorun önerdiği şekilde kullanın ve asla reçetesiz ilaç almayın.

Mantar zehirlenmelerine karşı dikkat! Haber

Mantar zehirlenmelerine karşı dikkat!

Düzce  Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz’da mantar zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı. Doğal ortamlarda yetişen ve yapısında zehir bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve şeklinde çiğ veya pişirilmiş olarak yenilmesi neticesinde ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenmeler görülebileceğini işaret eden Dr. Yılmaz, “Ülkemizde doğal ortamlarda zehirli mantarlar yetişiyor ve vatandaşın da bu mantarlara çokça rağbet ediyor. Mantar zehirlenmeleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yağışların bol olduğu mevsimlerde görülüyor. Etinin rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamaz. Bölgemizde de doğal alanlarda yetişen zehirli mantarların da bulunduğu unutulmamalıdır” dedi. “ZEHİRLENME 2 İLE 6 SAAT ARASINDA ORTAYA ÇIKIYOR” Sağlık Müdürü Yılmaz, zehirlenme belirtileri olarak mantarda bulunan zehirin niteliğine göre 2 ile 6 saat içinde ortaya çıkabildiğini ve çeşitlilik gösterebildiğini bildirerek “Mantarın yenmesini takiben 2 saat içinde sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metal tat duyusu, bulantı, kusma, terleme; bazı türlerin yenmesinden 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, ateş, çarpıntı, karın ağrısı, karaciğer, böbrek fonksiyon bozuklukları ve ölümle sonuçlanan zehirlenme belirtileri görülebiliyor. Vatandaşlarımızın doğada yetişen mantarları kesinlikle tüketmemeli, doğal alanlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir. Kültür mantarları bünyelerinde zehirli maddeleri bulundurmadığından bir zehirlenme görülmesi söz konusu değildir. Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibarıyla, bazı mikroorganizmalar mantarların üzerinde bulunabilir. Bu mikroorganizmayla bulaşmış mantarların çiğ olarak yenmesi sonucunda çok hafif mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği de unutulmamalıdır. Ayrıca mantar alırken ambalajlı olan mantarlar tercih edilmeli ve ambalajında tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir” ifadelerinde bulundu. Sağlık Müdürü Yasin Yılmaz açıklamasında son olarak Ulusal Zehir Danışma Merkezi zehirlenme konusunda 7/24 kesintisiz hizmet sunduğunu ihtiyaç halinde bilgi almak isteyen vatandaşların 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezini arayabileceklerini bildirdi.

Temizlenmeyen her baca felakete davetiye çıkartıyor Haber

Temizlenmeyen her baca felakete davetiye çıkartıyor

Karbonmonoksit zehirlenmeleri hakkında bilgilendiren uzmanlar, kış aylarında soba ve doğal gaz zehirlenmelerinin önüne bacaların temizlemesi ile geçilebileceğini, tıkalı bacalarda duman çıkışının sağlanamaması nedeniyle karbonmonoksit zehirlenmelerinin yaşandığını belirtti. Alınan bilgiye göre zamanla temizlenmeyen her baca içerisinde kurum ve is bırakır ve baca kurum biriktirdiği için zamanla işlevini yerine getiremez hale gelir. Bu da zehirli gazların dışarıya atılımını engeller. Alçak rüzgârlar sonucunda da bu zehirli gazlar bulunan ortama sızma yapar ve sağlık açısından oldukça tehlike arz eder. Bu gibi olumsuzluklara sebep vermemek için, bacaların tamiratını ve temizliğini periyodik aralıklarla aksattırmadan yapılması gerekiyor. Karbonmonoksit zehirlenmesinde ilk belirtiler baş ağrısı, yorgunluk hissi, mide bulantısı gibi semptomların olduğunu kaydeden uzmanlar, zehirlenme durumunda ne yapılması gerektiğini anlatarak “Ciddi zehirlenmelerde baş dönmesi, kusma, bilinç kaybı ve ölüm görülüyor. Eğer karbonmonoksit zehirlenmesi geçirildiği düşünülüyorsa; hemen camlar açılmalı ve ortam havalandırılmalı, zehirlenen kişiler hızla ortamdan uzaklaştırılarak açık havaya çıkarılmalı ve 112 Acil Çağrı Merkezi aranmalı” dedi. Uzmanlar kış öncesinde vatandaşlara şu uyarılarda bulundu; 1- Kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmeli, izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı, 2- Aşırı doldurulan sobanın duman yolu daralacağı, soba içinde düzensiz ısı dağılımı nedeniyle de baca çekişi zayıflayacağı için soba yakılırken aşırı doldurulmamasına dikkat edilmeli, 3- Sobanın çabuk yanması için benzin vb. yanıcı sıvı maddelere başvurulmamalı, 4- Sönmekte olan sobaya asla tutuşması güç yakıtlar konulmamalı, yakıt yavaş yavaş ilave edilmeli, yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt konulmamalı, 5- İyi ısınmayan ve alttan yakılan kömür sobalarında karbon monoksit zehirlenmesi riski artacağından soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalı, 6- Özellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda ölüm olaylarında artış görüldüğü için eğer bacalar standartlara uygun değilse alçak basınçlı havalarda soba yakılmamalı, yakılması zorunlu ise gece yatarken mutlaka tam olarak söndürülmeli, 7- Soba borularının birbiriyle birleştirilmesinde hava ve baca gazı sızdırmazlığı sağlanmalı, 8- 2 saat arayla sobanın bulunduğu odanın camları açılmalı ve havalandırılmalıdır, 9- Sobaya yakın yerlerde uyunmamalı, mümkünse belli zaman aralıklarıyla kalkılıp soba kontrol edilmelidir, 10- Bacalar standartlara uygun ve yalıtımlı olmalı, düzenli olarak temizletilmeli, 11- Dumanın geri tepmesini önlemek için bacaların en üst noktasının çatının en üst noktasından 1 metre daha yüksekte olması sağlanmalı ve baca şapkası mutlaka takılmalıdır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.