Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Z Kuşağı

Bursa Hayat Gazetesi - Z Kuşağı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Z Kuşağı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da iş dünyasında Z kuşağı ve işverenler arasındaki farklar araştırılıyor Haber

Bursa’da iş dünyasında Z kuşağı ve işverenler arasındaki farklar araştırılıyor

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) ile Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) iş birliğiyle yürütülen ve Z kuşağının iş dünyasına adım atarken karşılaştığı zorluklar ile işverenlerin bu kuşakla ilgili düşüncelerini analiz etmeyi amaçlayan bilimsel araştırma sona gelindi. Araştırmada, Z kuşağı çalışanların işe bağlılıklarını etkileyen beş temel faktör belirlendi. Araştırma ekibi, bu faktörleri test edebilmek için geliştirilen ölçekleri uygulamaya başladı. Ölçeklerden elde edilen sonuçların geniş bir örneklem üzerinde test edilmesi amacıyla bölgedeki firmaların İnsan Kaynakları (İK) yöneticilerinden destek talep edildi. Ölçek formlarının çalışanlar tarafından doldurulmasıyla elde edilen veriler, Z kuşağının iş hayatındaki beklentilerini anlamaya ve işe bağlılıklarını artıracak bir model geliştirmeye yardımcı olacak. İŞVERENLER VE Z KUŞAĞI ARASINDA ÇATIŞMASIZ BİR ÇALIŞMA ORTAMI YARATILACAK Projenin nihai hedeflerinden biri, işverenler ve çalışanlar arasında daha verimli ve uyumlu bir çalışma ortamı yaratmak. BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, "Z kuşağı, geleceğin sanayisinin en büyük umudu. Bu kuşağın iş dünyasına nasıl adapte olacağını ve işverenlerin bu uyumsuzlukları nasıl fırsata çevireceğini anlamak kritik." dedi. Çağan, araştırmanın, işverenlerin ve Z kuşağının beklentilerini karşılayacak etkili bir iletişim modeli geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Z KUŞAĞI VE İŞVERENLERİN BEKLENTİLERİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR ORTAYA KONDU Z kuşağı ve işverenler arasındaki farklılıkların iş dünyasında ciddi problemlere yol açabileceğini belirten BOSİAD Başkan Yardımcısı Özgür Şahin, bu farklılıkların yönetilmesinin önemine vurgu yaptı. Z kuşağının, esnek çalışma saatleri, teknolojik altyapı, kariyer gelişim fırsatları ve saygı gibi faktörleri ön planda tuttuğunu belirten Şahin, işverenlerin ise verimlilik, aidiyet ve sorumluluk gibi geleneksel değerlere odaklandığını söyledi. Bu uyumsuzlukların, iş dünyasında verim kaybına ve hedeflere ulaşmada zorluklara yol açtığını ifade etti. Z KUŞAĞININ İŞE BAĞLILIKLARINI ARTIRACAK MODEL GELİŞTİRİLİYOR Araştırma ekibi, Z kuşağının işe bağlılıklarını artırmak için beş temel faktörü tespit etti: iş dengesi, örgütsel destek, iş performansı, iş değerleri ve çalışanların gelişim ihtiyaçları. Bu faktörler doğrultusunda bir model oluşturulması hedefleniyor. Model, çalışanların işyerlerinde daha verimli ve motive bir şekilde çalışabilmelerine olanak tanıyacak. ÇALIŞMA, ULUSLARARASI ALANDA DA PAYLAŞILIYOR BOSİAD ve BUÜ iş birliğiyle yürütülen araştırmanın sonuçları, sadece Bursa’daki firmalarla sınırlı kalmayıp, uluslararası bilimsel toplantılarda da sunuluyor. Dr. Arş. Muhammed Muzaffer Özhan, araştırmanın önemli çıktılarından birinin, işverenlerin çalışan seçiminde mesleki yeterlilik ve aidiyet duygusunun yanı sıra kişisel özelliklere de dikkat etmeleri gerektiği olduğunu belirtti. Z KUŞAĞININ İSTİHDAMINA YÖNELİK STRATEJİLER GELİŞTİRİLİYOR Araştırma, Z kuşağının iş dünyasına entegrasyonunu kolaylaştıracak stratejiler geliştirmeyi amaçlıyor. Z kuşağının iş dünyasında karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin, çalışma saatlerindeki esneklik talepleri, otoriter tutumlar ve sosyal etkinlik eksiklikleri olduğu tespit edildi. Proje, işverenlerin Z kuşağı ile uyumlu çalışmalarını sağlamak ve bu kuşağın iş yerindeki aidiyet duygusunu artırmak için önemli veriler sağlıyor. PROJE, GELECEKTEKİ İSTİHDAM STRATEJİLERİNE IŞIK TUTACAK Bu araştırmanın sonuçları, Z kuşağının iş yerindeki beklentilerini anlamak ve işverenlerle olan uyumlarını artırmak adına büyük bir fırsat sunuyor. Araştırma ekibi, işverenlerden, ölçek formlarını çalışanlarla paylaşmalarını ve bu sayede hem kendi organizasyonlarına hem de genel iş dünyasına katkı sağlamalarını istiyor. Araştırma sonuçları, hem Z kuşağı hem de işverenler için gelecekteki istihdam stratejilerinin şekillendirilmesine yardımcı olacak.

Z kuşağının haber kaynağı ne? Haber

Z kuşağının haber kaynağı ne?

Z kuşağının haber kaynakları, dijitalleşmenin ve sosyal medyanın etkisiyle şekilleniyor. Hızlı bilgi akışı, görsel içeriklerin önemi ve güvenilirlik arayışı, bu kuşağın haber tüketiminde belirleyici faktörler arasında yer alıyor. Dijital platformlar sayesinde, gençler sadece haber tüketicisi değil, aynı zamanda içerik üreticisi ve toplumsal değişim için birer aktör haline geliyor. Z kuşağının bu yeni yaklaşımı, gelecekte medya ve haber tüketiminde önemli değişimlere yol açacağa benziyor. 1. Dijital Platformlar ve Sosyal Medya Z kuşağının haber tüketiminde en belirgin etken dijital platformlardır. Sosyal medya, bu kuşak için en önemli haber kaynağı olmuştur. Instagram, TikTok, Twitter ve Snapchat gibi platformlar, hızlı bilgi akışı ve etkileşim imkanı sunarak gençlerin tercih ettiği kaynaklar haline gelmiştir. Özellikle TikTok, kısa videolarla bilgi paylaşımı yaparak haberleri eğlenceli bir formatta sunuyor. Bu durum, gençlerin haberleri daha dikkat çekici ve anlaşılır bir şekilde almasını sağlıyor. 2. Haber Uygulamaları ve Podcastler Z kuşağı, aynı zamanda haber uygulamalarını da aktif bir şekilde kullanıyor. Flipboard, Google News ve Feedly gibi uygulamalar, kişiselleştirilmiş içerik sunarak kullanıcıların ilgisini çekiyor. Gençler, bu tür uygulamalar aracılığıyla kendi ilgi alanlarına yönelik haberleri hızlı bir şekilde takip edebiliyor. Ayrıca, podcastler de popülerlik kazanıyor. Sesli içerikler, Z kuşağının yoğun yaşam tarzına uyum sağlıyor ve gençlerin istedikleri zaman haber dinlemelerine olanak tanıyor. 3. Görsel İçerik ve Videoların Önemi Z kuşağı, görsel ve işitsel içeriklere büyük bir ilgi gösteriyor. Bu nedenle, haberlerin video formatında sunulması daha fazla dikkat çekiyor. YouTube ve Instagram gibi platformlar, gençlerin haberleri takip etmesine yardımcı oluyor. Geleneksel metin tabanlı içeriklerin yerini, daha dinamik ve çekici görsel anlatımlar alıyor. Bu durum, Z kuşağının bilgiye erişimini kolaylaştırırken, aynı zamanda haberlerin daha hızlı yayılmasına da katkıda bulunuyor. 4. Güvenilirlik ve Eleştirel Yaklaşım Z kuşağı, haber kaynaklarının güvenilirliğine büyük önem veriyor. Sosyal medya üzerinden yayılan bilgilerin doğruluğunu sorgulamak, bu kuşağın temel alışkanlıkları arasında yer alıyor. Çift kaynak doğrulama, yani bir bilginin iki farklı güvenilir kaynaktan teyit edilmesi, gençlerin haberlere yaklaşımında önemli bir yere sahip. Bu durum, bilgi kirliliğine karşı daha eleştirel bir bakış açısı geliştirmelerine olanak tanıyor. 5. Toplumsal ve Kültürel Etkiler Z kuşağının haber kaynakları, sadece bireysel tercihler değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel etkiler de yaratıyor. Gençler, sosyal medyada toplumsal olaylar hakkında farkındalık yaratmak ve aktivizm yapmak için bu platformları etkin bir şekilde kullanıyor. Çevre sorunları, insan hakları ve sosyal adalet gibi konularda duyarlılık göstererek, bu konulara dikkat çekiyorlar. Bu durum, haberlerin toplumsal etkisini artırırken, gençlerin seslerini duyurmasına olanak tanıyor.

Şirketlerin psikolojisi bozuldu! Haber

Şirketlerin psikolojisi bozuldu!

Modern iş dünyasında, özellikle Z Kuşağı'nın iş gücüne katılımıyla birlikte, işten ayrılma oranları yükselmiştir. Bu durum, yalnızca çalışanlar açısından değil, aynı zamanda işverenler açısından da önemli psikolojik ve operasyonel etkiler yaratmaktadır. İşten ayrılma kararları, özellikle genç nesiller arasında yaygın hale geldiğinde, şirketlerin genel psikolojisini ve iş yapış biçimlerini derinden etkileyebilir. İŞTEN AYRILMA EĞİLİMLERİNİN ARTIŞI Z Kuşağı, iş piyasasına girdikçe, işten ayrılma oranlarının arttığı gözlemlenmiştir. Bu eğilim, birkaç faktörden kaynaklanmaktadır: Kariyer Hedefleri ve Beklentiler: Z Kuşağı, kariyerlerinde hızlı bir ilerleme ve gelişim bekler. Bu beklentiler karşılanmadığında, çalışanlar yeni fırsatlar arayışına girer. İş Tatmini ve Esneklik: Bu kuşak, iş tatmini ve esnek çalışma koşullarına büyük önem verir. Yetersiz iş tatmini veya esneklik eksikliği, işten ayrılma kararlarını hızlandırabilir. Şirket Kültürü ve Değerler: Şirket kültürü ve değerleri, Z Kuşağı için kritik öneme sahiptir. Şirketin değerleriyle uyumsuzluk, bu kuşağın işten ayrılmasına neden olabilir. İŞVERENLER ÜZERİNDEKİ PSİKOLOJİK ETKİLER Çabuk istifa etmenin işverenler üzerindeki etkileri geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. İşte bazı önemli psikolojik etkiler: Güven Kaybı ve Stres: Sürekli personel değişimi, işverenlerde güven kaybına ve yüksek düzeyde strese yol açabilir. İşverenler, çalışanların sürekli değişmesiyle birlikte, takım dinamiklerinin ve iş süreçlerinin bozulduğunu hissedebilirler. Şirket Morali ve Verimlilik: İş gücündeki yüksek değişim oranları, şirket içindeki moral ve motivasyonu olumsuz etkiler. Çalışanlar, sürekli yeni yüzlerle karşılaşmak zorunda kaldıklarında, iş tatmini ve bağlılıkları düşebilir. Bu durum, genel verimliliği de etkileyebilir. Yönetim Kaygıları ve Karar Alma: İşten ayrılmalar, yöneticilerin iş gücü planlamasını ve stratejik karar alma süreçlerini zorlaştırabilir. Yönetim, sürekli değişen iş gücüne adapte olma ve yeni çalışanları hızla eğitme konusunda kaygılar yaşayabilir. Rekabet Üzerindeki Etkiler: Sürekli işten ayrılmalar, şirketlerin rekabet avantajını zayıflatabilir. Yenilikçi projelerde ve müşteri ilişkilerinde sürekli bir değişim, şirketin pazar konumunu olumsuz etkileyebilir. ÇÖZÜMLER VE STRATEJİLER Şirketlerin bu durumla başa çıkabilmesi için bazı stratejiler ve çözümler geliştirilebilir: Gelişim ve Eğitim Fırsatları: Çalışanların kariyer gelişimlerini desteklemek ve eğitim fırsatları sunmak, iş tatmini artırabilir ve bağlılık sağlayabilir. Esnek Çalışma Koşulları: Esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanları sunmak, çalışanların iş tatminini artırabilir ve işten ayrılma oranlarını azaltabilir. Güçlü Şirket Kültürü: Pozitif ve destekleyici bir şirket kültürü oluşturmak, çalışanların bağlılığını artırabilir ve işten ayrılma oranlarını azaltabilir. İletişim ve Geri Bildirim: Çalışanlarla düzenli iletişim kurmak ve geri bildirim almak, onların ihtiyaçlarını anlamaya ve bu ihtiyaçlara yanıt vermeye yardımcı olabilir.

Z kuşağı terimi nasıl ortaya çıktı? Haber

Z kuşağı terimi nasıl ortaya çıktı?

Z Kuşağı, Y Kuşağı'ndan (Milenyumlar) sonra gelen ve Alfa Kuşağı'ndan önceki demografik grubu temsil eder. Genellikle 1990'ların ortalarında ve 2000'lerin başında doğanları kapsar. "Z Kuşağı" teriminin tam olarak nasıl ortaya çıktığına dair net bir bilgi yok. Fakat şu iki teori öne çıkıyor: 1. Alfabetik Sıra: En yaygın teori, Z Kuşağı'nın adının alfabetik sıradan gelmesidir. X Kuşağı'ndan sonra gelen nesil olduğu için Z harfi seçilmiştir. Bu bakış açısına göre, Z Kuşağı terimi basit ve akılda kalıcıdır. 2. Demograf Cheryl Russell: Bazı kaynaklar, "Z Kuşağı" teriminin 2009 yılında demograf Cheryl Russell tarafından icat edildiğini öne sürmektedir. Russell, bu terimi pazarlamacıların ve reklamverenlerin yeni kuşağı tanımlamak için kullanabileceği bir araç olarak önermiştir. Diğer İsim Önerileri: Z Kuşağı için "Zoomer", "iGeneration" ve "Homelanders" gibi alternatif isimler de önerilmiştir. Fakat "Z Kuşağı" terimi en yaygın kabul gören ve kullanılan isim haline gelmiştir. Z Kuşağı'nın Belirgin Özellikleri: Teknolojiyle iç içe büyüyen ilk nesil olma özelliğini taşırlar.İnternet ve sosyal medya kullanımı oldukça fazladır.Eğitim ve kariyerlerinde girişimci ve yenilikçi olma eğilimindedirler.Çeşitliliğe ve kapsayıcılığa önem verirler.Küresel ısınma ve sosyal adalet gibi konularda aktif bir şekilde seslerini yükseltmektedirler. Sonuç: "Z Kuşağı" terimi, Y Kuşağı'ndan sonra gelen ve yeni bir çağı temsil eden demografik grubu tanımlamak için kullanılmaktadır. Terimin kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, alfabetik sıradan veya demograf Cheryl Russell'ın çalışmalarından türediği düşünülmektedir.

Bullying - Bullylemek ne demek? Haber

Bullying - Bullylemek ne demek?

Z kuşağı terimleri günümüzde belli yaş grubu tarafından kullanılıyor. Gaslighting, Ghosting gibi terimlerin yanı sıra Bullying de merak edilenler arasına girdi. Peki Bullying - Bullylemek ne demek? İşte detaylar... BULLYİNG - BULLYLEMEK NE DEMEK? Bullying, bir veya birden fazla kişinin, fiziksel veya psikolojik olarak, sürekli ve tekrarlayan bir şekilde başka bir kişiyi veya grubu hedef alması ve rahatsız etmesi olarak tanımlanan bir davranış biçimidir. Bullying, en sık okullarda ve işyerlerinde görülür, ancak her yaştan insan ve grup arasında da meydana gelebilir. Bullylemek, zorbalık olarak da Türkçeye çevrilmektedir. Bullying, fiziksel, psikolojik veya sosyal olarak üç ana kategoriye ayrılabilir. Fiziksel bullying, bir kişinin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Bu, itmek, yumruklamak, tekmelemek, ısırmak, saçlarını çekmek, eşyalarını çalmak veya zarar vermek gibi eylemleri içerebilir. Psikolojik bullying, bir kişinin diğerini duygusal olarak yaralamayı amaçlayan sözlü veya sözlü olmayan davranışlarını içerir. Bu, tehdit etmek, aşağılamak, alay etmek, dışlamak, yalan söylemek, iftira atmak veya söylentiler yaymak gibi eylemleri içerebilir. Sosyal bullying, bir kişinin diğerini sosyal olarak izole etmeyi amaçlayan davranışlarını içerir. Bu, bir kişiyi gruptan dışlamak, onunla konuşmayı veya oynamayı reddetmek, onunla alay etmek veya onu utandırmak gibi eylemleri içerebilir. Bullying, kurbanlar için ciddi fiziksel ve psikolojik zararlara neden olabilir. Kurbanlar, depresyon, anksiyete, düşük özsaygı, uyku sorunları, yeme bozuklukları, okul başarısızlığı ve hatta intihar düşünceleri yaşayabilirler. Bullying, bir toplum sorunudur ve her bireyin bu davranışı önlemeye yardımcı olması önemlidir. Yapılan araştırmanın ardından Bullyin'in kelime anlamını öğrenmiş olduk.  BULLYİNG'İ ÖNLEMEK İÇİN NE YAPILABİLİR? Bullying'i önlemek için yapabileceğiniz bazı şeyler şunlardır: Bullying'in ne olduğunu ve kurbanlar için ne kadar zararlı olabileceğini öğrenin. Çocuklarınıza veya çalışanlarınıza bullying hakkında konuşun ve onları bu davranışı görürse ne yapmaları gerektiğini öğretin.Bullying'i görmezden gelmeyin. Bullying'i görürseniz, müdahale edin ve kurbanı destekleyin.Bullying'i bildirmek için okulunuzu veya iş yerinizi destekleyin. Bullying, ciddi bir sorundur, ancak onu önlemek ve kurbanları desteklemek için yapabileceğimiz şeyler vardır.

Alfa kuşağı kaç doğumlu? Haber

Alfa kuşağı kaç doğumlu?

Alfa kuşağı, 2010 yılından itibaren doğan ve teknolojiyle iç içe büyüyen kuşaktır. Bu kuşak, önceki kuşaklardan farklı olarak daha dijital odaklı, daha küresel ve daha sosyal olarak bilinçli olarak tanımlanır. Alfa kuşağının bazı özellikleri şunlardır: Dijital odaklılık: Alfa kuşağı, internet, sosyal medya ve mobil cihazlarla iç içe büyüyen ilk kuşaktır. Bu kuşak, teknolojiyi günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak kullanır. Alfa kuşağı üyeleri, teknolojiyi öğrenmek, iletişim kurmak, eğlenmek ve üretmek için kullanırlar. Küresellik: Alfa kuşağı, küresel bir dünyada büyüyen bir kuşaktır. Bu kuşak, farklı kültürlere ve bakış açılarına daha açıktır. Alfa kuşağı üyeleri, dünyayı gezme ve farklı kültürleri deneyimleme konusunda daha isteklidirler. Sosyal bilinç: Alfa kuşağı, sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konulara daha fazla önem veren bir kuşaktır. Bu kuşak, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye kararlıdır. Alfa kuşağı üyeleri, sosyal sorumluluk projelerine katılma ve çevreyi koruma konusunda daha isteklidirler. Alfa kuşağı, iş dünyasını, eğitim sistemini ve toplumu şekillendirmeye başlayan bir kuşaktır. Bu kuşağın dijital odaklılığı, küreselliği ve sosyal bilinci, gelecekte dünyayı önemli ölçüde etkileyecektir. Alfa kuşağının doğum yılları, araştırmacılar arasında farklılık göstermektedir. Genel olarak, Alfa kuşağının 2010-2025 yılları arasında doğanlar olarak kabul edildiği kabul edilmektedir. Bu durumda, Alfa kuşağının en yaşlı üyeleri 14 yaşında, en genç üyeleri ise 4 yaşındadır. Bazı araştırmacılar, Alfa kuşağının 2015-2025 yılları arasında doğanlar olarak kabul edilmesini önermektedir. Bu durumda, Alfa kuşağının en yaşlı üyeleri 9 yaşında, en genç üyeleri ise 0 yaşındadır. Alfa kuşağının doğum yılları, gelecekte değişebilir. Ancak, bu kuşağın 2010 ve 2025 yılları arasında doğanlar olarak kabul edilmesi yaygındır. Alfa kuşağının özellikleri, iş dünyasını, eğitim sistemini ve toplumu şekillendirmeye başlamasıyla daha belirgin hale gelecektir. Bu kuşağın dijital odaklılığı, küreselliği ve sosyal bilinci, gelecekte dünyayı önemli ölçüde etkileyecektir. Alfa kuşağının bu özellikleri, gelecekte dünyayı önemli ölçüde etkileyecektir.  ALFA KUŞAĞI HANGİ KUŞAKTAN SONRA GELİYOR? Alfa kuşağı, Z kuşağından sonra gelen kuşaktır.  Alfa kuşağı, iş dünyasını, eğitim sistemini ve toplumu şekillendirmeye başlayan bir kuşaktır. Bu kuşağın dijital odaklılığı, küreselliği ve sosyal bilinci, gelecekte dünyayı önemli ölçüde etkileyecektir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.