Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yeşilçam

Bursa Hayat Gazetesi - Yeşilçam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşilçam haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cüneyt Arkın ne zaman vefat etti, hangi filmlerde oynadı, asıl mesleği ne? Haber

Cüneyt Arkın ne zaman vefat etti, hangi filmlerde oynadı, asıl mesleği ne?

Rol aldığı 300'ü aşkın filmle Yeşilçam'a damga vuran Cüneyt Arkın'ın vefatının üzerinden 2 yıl geçti. CÜNEYT ARKIN KİMDİR?  Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak, 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi. Sırasıyla Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesini bitiren sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. Arkın'ın kaleme aldığı şiir ve hikaye denemeleri, üniversitede okuduğu yıllarda çeşitli dergilerde yayımlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı. ARTİST DERGİSİNİN YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDU Cüneyt Arkın, Göksel Arsoy'un başrol oynadığı 1963 yapımı "Şafak Bekçileri" filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Aynı yıl Artist dergisinin yarışmasında birinci olan sanatçı, Halit Refiğ'in teklifi üzerine 1964'te "Gurbet Kuşları" adlı sinema filmiyle oyunculuğa başladı. Cüneyt Arkın, 2007'de 26. İstanbul Film Festivali'nin "Sinema Onur Ödülü"ne layık görüldü. İstanbul Kültür Sanat Vakfının internet sitesinde yer alan bir yazıda Refiğ, Cüneyt Arkın hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle aktarmıştı: "Gurbet Kuşları'ndan sonra Cüneyt Arkın'a genellikle kadın seyirciye hitap eden, romantik genç aşık rolleri verildi. İtiraf etmeliyim ki, günün birinde onu önce Türkiye, sonra dünya çapında ünlendirecek 'Malkoçoğlu' ya da 'Dünyayı Kurtaran Adam' gibi kişilikler aklımın ucundan geçmemişti. O, Cüneyt Arkın'ı bizzat kendisi yaratmıştır ve dünya sinema tarihinde bir başka benzeri yoktur. Cüneyt Arkın, zaman zaman Alain Delon'a benzetilen yüz güzelliğiyle aşk filmlerinin ünlü bir yıldızı seviyesine ulaşmışken, İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde bir mevsim ücretsiz çalışıp atletik yeteneklerini geliştirmeye girişti. Atlı, kılıçlı, atlamalı zıplamalı macera filmlerindeki akrobatik gösterileri, onu dünya sinemasındaki bütün rakiplerinin ötesine taşıdı. Filmleri farklı isimlerle dünyanın dört bir yanında gösterilir hale geldi. İtalyanlar onun filmlerini George Arkin adıyla Güney Amerika'da pazarlarken, İran'da Fahrettin adıyla gönüllerde taht kurmuştu. Bu alandaki bütün başarısına rağmen Cüneyt Arkın kendisini sadece hareket gösterisine dayanan filmlerle sınırlamadı, ciddi toplumsal konuları işleyen filmlerde de rol aldı. Kendisi de filmler yönetti. Çok kimseler onun Türkiye'de kalmayı dünya yıldızı olmaya tercih etmesine akıl erdiremeyebilir. Ama o, öncelikle kendini Türkiye'nin güvenliğine ve esenliğine adayan 'Vatandaş Rıza'dır. 'Dünyayı Kurtaran Adam' ise işin şakası, neşemizi bulmak için bir vesiledir." "MALKOÇOĞLU" VE "BATTALGAZİ" İLE KENDİNE ÖZGÜ BİR TARZ GELİŞTİRDİ Ülkü Erakalın'ın yönettiği 1964 yapımı "Gözleri Ömre Bedel" filminin finalindeki kavga sahnesi, sanatçının kariyerinde dönüm noktası oldu. Arkın, sinemadaki ilk 2 yılında 30 kadar filmde rol aldı. Bir süre duygusal-romantik jön karakterlerini canlandıran sanatçı, Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. İstanbul'da binicilik ve karate eğitimlerinin yanı sıra Medrano Sirki'nde bir süre akrobasi eğitimi alan Arkın, öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktardı ve Türk sinemasında daha önce örneği görülmeyen bir tarz geliştirdi. Usta sanatçı, 1964'te ilk evliliğini, kendisi gibi doktor, sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. Çiftin kızları Filiz, 1966'da doğdu. Çift, 1968'de ayrıldı. Aynı yıl, Fahrettin Cüreklibatır olan isminin yerine Cüneyt Arkın sahne adını kullanmaya başladı. Cüneyt Arkın, 1969'da Betül Işıl ile nişanlandı. İkili 1970'te evlendi ancak 1971'de boşandı. Kısa süre sonra yeniden evlenen çiftin, Kaan ve Murat adını verdiği iki çocuğu oldu. "İNSANLAR YAŞADIKÇA" FİLMİYLE ALTIN PORTAKAL ALDI Sanatçı, 1969 yapımı "İnsanlar Yaşadıkça" filmiyle 6. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" seçildi. 4. Altın Koza Film Festivali jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti. Unutulmaz oyuncu Arkın, 1976'da "Mağlup Edilemeyenler" filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı, 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü. Kısa sürede Yeşilçam'ın aranan başrol oyuncuları arasına giren sanatçı, romantik filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürdü. Kariyeri boyunca westernden komediye, maceradan toplumsal filmlere birçok farklı türde film çekti. Özellikle 1978 yapımı "Maden" ve 1979 yapımı "Vatandaş Rıza" filmleri, sanatçının kariyerinde büyük öneme sahip oldu. Usta sanatçı, oyunculuğun yanı sıra televizyon programları hazırlayıp sundu, kısa bir süre dergi ve gazetelerde sağlıkla ilgili yazılar kaleme aldı. Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen sanatçı, bir dönem siyasetle ilgilendi. 20 Ekim 1991'deki genel seçimlerinde Anavatan Partisinden Eskişehir'de 4. sıradan milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Bir dönem İşçi Partisi adına düzenlenen etkinliklere katıldı. Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022'de kalbinin durması nedeniyle İstanbul'da kaldırıldığı hastanede 85 yaşında yaşamını yitirdi. OYUNCULUĞUN YANI SIRA YÖNETMENLİK VE SENARİSTLİK YAPTI Yeşilçam'ın usta oyuncularından Ediz Hun, Arkın'ın vefatının ardından yaptığı açıklamada, "Olağanüstü bir insandı. Her rolün üstesinden gelebilecek kabiliyete haizdi, emsalsizdi. Çok çalışkan ve çok azimliydi. O zaman Medrano Sirki vardı Dolmabahçe'de. Onların çadırında haftalarca eğitim aldı. Her türlü rolün üstesinden başarıyla gelebilmiş çok büyük bir sanatçıydı." demişti. Tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen ise Arkın'ın son yıllarında Müjdat Gezen Tiyatrosunda 3 oyunda sahne aldığını belirterek, "Hiç tiyatroda oynamamıştı. Hastalanınca morali bozulmuştu. 'Ben seni sahneye çıkaracağım.' dedim. 62 senelik sahne hayatımda hiç bu kadar çok alkış alan birine rastlamadım. İnsanlar onu sevdi. 3 oyunda birden beraber oynadık. Çok güzel günlerimiz oldu." ifadelerini kullanmıştı. Kariyeri boyunca 300'ü aşkın filmde rol alan Arkın, yönetmenlik ve senaristlik de yaptı. Son olarak 2014'te çekilen "Gulyabani" filminde rol aldı. Sanatçının oynadığı filmlerden bazıları şöyle: "Aşk ve Kin, Gözleri Ömre Bedel, Hepimiz Kardeşiz, Sokakların Kanunu, Şoför Nebahat ve Kızı, Gurbet Kuşları, Kırık Hayatlar, Dudaktan Kalbe, Serseri Aşık, İnatçı Gelin, Horasan'ın Üç Atlısı, Fakir Bir Kız Sevdim, İntikam Uğruna, Malkoçoğlu, Göklerdeki Sevgili, Cibali Karakolu, Yüzbaşı Kemal, Hacı Murat, Namus Borcu, Artık Sevmeyeceğim, Malkoçoğlu Kara Korsan, Gök Bayrak, Köroğlu, Yüzbaşının Kızı, Vatan ve Namık Kemal, Osmanlı Kartalı, Melikşah, Aşk Mabudesi, Arım Balım Peteğim, Selahattin Eyyubi, Ferhat ile Şirin, Yarım Kalan Saadet, Yusuf ile Züleyha-Hazreti Yusuf, Yumurcak Köprüaltı Çocuğu, Vahşi Çiçek, Her Şey Oğlum İçin, Battal Gazi, Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri, Severek Ayrılalım, Nazlı ile Murat, Çöl Kartalı, Yaralı Kurt, Kara Murat: Fatih'in Fedaisi, Yumurcak Küçük Kovboy, Çaresizler, Acı Hayat, Kara Murat Fatih'in Fermanı, Oğul, Dayı, Kin, Babalık, Cemil, Deli Yusuf, Babacan, Tek Başına, Che Carambole Ragazzi, Maden"

Usta sanatçı Kayhan Yıldızoğlu hayatını kaybetti! Haber

Usta sanatçı Kayhan Yıldızoğlu hayatını kaybetti!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sanatçının vefatına ilişkin sosyal medya hesabından başsağlığı dileyerek, "Sinemamızın büyük bir ustasının daha aramızdan ayrılmasının üzüntüsünü yaşıyoruz. Sinemamızın duayeni, unutulmaz bir sanatçı KayhanYıldızoğlu... Gönüllerimizde müstesna bir yere sahip olan kıymetli sanatçımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı. Yıldızoğlu, geçen yıl Anadolu Ajansına verdiği röportajda şunları söylemişti: demişti: "Beni sevenlere, sevmeyenlere de kalpten büyük sevgiler gönderiyorum. Eksik olmasınlar; gerek sokakta gerek mağazada gerek alışverişte gerek iş hayatında her zaman bana halkımdan, çalıştığım arkadaşlarımdan, yönetmenlerimden çok büyük bir sevgi seli aktı. Bir gün, bir tanesi bile kalbimi kırmadı benim ama ne verirsen onu alırsın, ne ekersen onu biçersin. Ben de öyle yanlış şeyler yapmadım. Efendilikle çalıştım. Bütün arkadaşlarıma kalpten sevgi, saygı gösterdim ama bunun semeresini aldım." Yıldızoğlu'nun cenaze töreni, 11 Mart'ta gerçekleştirilecek. KAYHAN YILDIZOĞLU KİMDİR?  Kayhan Yıldızoğlu, 28 Mayıs 1933 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Türk sinema ve dizi oyuncusu olarak tanınmıştır. Babası Çerkes kökenli bir ziraat mühendisiyken, annesi Giritli bir öğretmendi. 1955 yılında askerliğini yedek subay olarak tamamladıktan sonra İstanbul kambiyosunda döviz komiseri olarak çalışmaya başladı. İş hayatında tesadüfen Muhsin Ertuğrul'un eksik evraklarını tamamlamasıyla oyunculuk seçmelerine çağrıldı. Seçmelerde beğenilince, Yıldızoğlu için oyunculuk kariyeri başladı. Haldun Taner'in yönlendirmesiyle ilk filmi olanı 1966 yılında çevirdi. Türk sinemasında genellikle rahip, doktor, komiser gibi yardımcı rollerde yer aldı. 1969 yılında Şener Şen ile beraber Cihangir'de bir dairede 3,5 yıl beraber yaşadı. Kayhan Yıldızoğlu, 150'nin üzerinde filmde rol aldı ve ayrıca televizyon dizilerinde de yer aldı. Özellikle Kanal D'de yayınlanmış olan Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Yüce Majeste lakaplı bir karakteri canlandırdı. Kayhan Yıldızoğlu, kendisi gibi sinema sanatçısı olan Suna Yıldızoğlu ile bir evlilik yaşamıştır. Ancak, 9 Mart 2024 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Kayhan Yıldızoğlu, Türk sinemasına ve televizyon dünyasına önemli katkılar sağlamış bir oyuncu olarak hatırlanmaktadır.

Ayşen Gruda kimdir, hangi filmlerde oynadı? Haber

Ayşen Gruda kimdir, hangi filmlerde oynadı?

Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Ayşen Gruda'nın vefatının üzerinden 5 yıl geçti. Peki, Ayşen Gruda kimdir, hangi filmlerde oynadı?  Ünlü oyuncu, Erman ailesinin ortanca kızı olarak 1944'te, İstanbul Yeşilköy'de Osmanlı döneminde karargah olarak kullanılan, aynı zamanda Halid Ziya Uşaklıgil'in kitaplarını yazdığı köşkte dünyaya geldi. Kardeşleriyle, tiyatrocu annesinin gölge oyunlarını izleyerek büyüyen sanatçının yeteneği, Ermeni komşularının taklidini yaparken keşfedildi. Ayşen Gruda, babasının vefatı üzerine lise eğitimini yarıda bırakarak çalışmak zorunda kaldı. "Kongre Eğleniyor" isimli vodvilde küçük bir rol alarak 1962'de hizmetçi karakteriyle Tevfik Bilge'nin turne tiyatrosunda oyunculuğa başlayan usta sanatçı, 1965'te tiyatro oyuncusu Yılmaz Gruda ile evlendi ve çiftin Elvan ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. "DOMATES GÜZELİ NAHİDE ŞERBET" HAYATININ DÖNÜM NOKTASI OLDU Kızı Elvan'ın doğumundan sonra bir süre tiyatroya ara vererek kızıyla ilgilenen Gruda, 1977'de bir televizyon skecinde oynadığı "Domates Güzeli Nahide Şerbet" karakterinin ardından "Domates Güzeli" olarak anılmaya başlandı. Türk sinemasının az sayıdaki kadın komedyeninden biri olan ve Ertem Eğilmez filmlerinin ana kadrosunda yer alan usta oyuncu, kariyeri boyunca Kemal Sunal, Münir Özkul, Tarık Akan ve Adile Naşit'in de aralarında bulunduğu pek çok ünlü oyuncuyla başrolü paylaştı. AYŞEN GRUDA HANGİ FİLMLERDE OYNADI? Tiyatro eğitimi almadan henüz 14 yaşındayken başladığı oyunculuk hayatı boyunca onlarca filmde rol alan başarılı sanatçı, 1974'te "Hababam Sınıfı", 1975'te "Bizim Aile", "Delisin", "Bitirimler Sınıfı", "Bir Araya Gelemeyiz" ve "Hanzo", 1976'da "Öyle Olsun", "Aile Şerefi", "Güngörmüşler", "Süt Kardeşler" ve "Tosun Paşa", 1977'de "Çöpçüler Kralı", "Gülen Gözler", "Hababam Sınıfı Tatilde", "İbo ile Gülşah", "Şabanoğlu Şaban" ve "Sarmaşdolaş", 1978'de "Avanak Apti" ile "Neşeli Günler", 1979'da "Doktor", "Şark Bülbülü", 1980'de "Renkli Dünya", 1981'de "Gırgıriyede Şenlik Var", "Davaro", "Gırgıriye" ve "Hababam Sınıfı Güle Güle" adlı yapımlarda rol aldı. Gruda, 1982'de "Çiçek Abbas", "Doktor Civanım", "Dolap Beygiri", "Görgüsüzler", 1983'te "Şekerpare", 1984'te "Gırgıriyede Büyük Seçim", 1985'te "Aşık Oldum", "Uyanıklar Dünyası", "Namuslu", "Fakir Milyoner", "Şendul Şaban", 1986'da "Ağa Bacı", 1987'de "Aile Pansiyonu", "Seyyar Kamil", 1988'de "Süper Baba", 1993'te "Rumuz Sev Beni", 1994'te "Şenlik Var", 2003'te "Hababam Sınıfı Merhaba", 2006'da "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu", "İlk Aşk", "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?" ve "Keloğlan Karaprens'e Karşı" filmlerinde oynadı. TİYATRO, SİNEMA VE MÜZİKALLERDE İZLEYİCİ KARŞISINA ÇIKTI Unutulmaz Yeşilçam filmlerinde canlandırdığı başarılı karakterlerle hatırlanan sanatçı, tiyatro oyunu ve müzikallerde de seyirci karşısına çıktı. Televizyon dizilerinden "Kaygısızlar", "İbret-i Alem", "Peri Masalı", "Cennet Mahallesi" ve "İki Aile" adlı yapımların kadrosunda da yer alan oyuncu, 2008-2018'de "Gece Gündüz", "Kağıt", "Pazarları Hiç Sevmem", "Seni Seviyorum Adamım", "Kötü Kedi Şerafettin", "Dedemin Fişi", "Babamın Ceketi" ve Cem Yılmaz'ın "Pek Yakında" filmlerinde izleyiciyle buluştu. Ayşen Gruda, 2006'da Sadri Alışık Ödülleri'nde ve 2010'da Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu", 2012'de İstanbul Film Festivali'nde "Onur Ödülü", 2015'te ise "52. Uluslararası Antalya Film Festivali"nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı. Usta sanatçı, 2017'de "Kırkından Sonra" adlı tiyatro oyununda, 2018'de ise "Sevgili Komşum" filminde rol aldı. Gruda, 23 Ocak 2019'da 74 yaşındayken hayata veda etti, cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. "ÜNLÜ ÇOCUĞU OLMAK ZORLAYICI BİR DURUMDUR" Geçen yıl aralık ayında yaşama veda eden, sanatçının kızı Elvan Gruda, AA muhabirine yaptığı açıklamada sanatçı çocuğu olmanın zor bir şey olduğunu belirterek "Olgunlaştıkça, büyüdükçe çok gurur duyarsınız ama küçükken ona duyulan sevgi ve ilgiyi paylaşmak, anlamak zaman alır. Bir ünlü çocuğu olmak, karakterini, kişiliğini oluşturma çabasındaki bir çocuk için zorlayıcı bir durumdur." ifadesini kullanmıştı. Elvan Gruda, annesinin rol aldığı Yeşilçam filmlerindeki başarısının en önemli nedeninin samimiyet olduğunu vurgulayarak "Türkiye'de her kesimden ailenin bir ferdi gibiydi onlar. Annem sinemaya geçtiğinde çok tecrübeli bir tiyatro oyuncusuydu. Özellikle komedinin inceliklerini iyi biliyordu." demişti. Ayşen Gruda'nın çok iyi bir gözlemci olduğunun altını çizen kızı, "Titizdi, çok disiplinliydi, çok okurdu, gündemi iyi takip ederdi. Bunu sinemada da devam ettirdi. Sürekli kendini geliştirmeye odaklıydı." değerlendirmesinde bulunmuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.