#Yaz

Bursa Hayat Gazetesi - Yaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yaz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de yaz mevsimi yaşanırken hangi ülkelerde kış mevsimi yaşanır? Haber

Türkiye'de yaz mevsimi yaşanırken hangi ülkelerde kış mevsimi yaşanır?

Türkiye'de yaz mevsimi yaşanırken, hangi ülkelerde kış mevsiminin yaşandığı merak ediliyor. Arama motorları üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda, bu sorunun yanıtı ortaya çıktı. İşte detaylar...  TÜRKİYE'DE YAZ MEVSİMİ YAŞANIRKEN HANGİ ÜLKELERDE KIŞ MEVSİMİ YAŞANIR?  Meteorolojik kış, meteorologlar tarafından "hassas hava durumu modellerine" dayanarak tanımlanan ve en düşük ortalama sıcaklıkları dikkate alan bir ölçüm yöntemidir. Kuzey yarım kürede kış, Aralık, Ocak ve Şubat aylarına; Güney yarım kürede ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına denk gelir. Kış mevsiminde genellikle en soğuk ortalama sıcaklıklar Kuzey yarım kürede Ocak ve Şubat'ta, Güney yarım kürede ise Haziran, Temmuz veya Ağustos'ta gözlemlenir. Bu dönemde gece uzun sürer ve bazı bölgelerde kalıcı kar örtüsü, düşük sıcaklıklar ve yüksek yağış oranları nedeniyle rutubet artışı yaşanır. Kuzey yarım kürede kar ve buz birikimi büyük kara kütleleriyle ilişkilendirilirken, Güney yarım kürede daha ılıman kış koşulları ve deniz iklimi nedeniyle kar ve buz daha az yaygındır. Ancak And Dağları, Avustralya'nın Büyük Bölme Sırası ve Yeni Zelanda dağları gibi belirli bölgelerde kar oluşabilir. Antarktika'da ise kar yıl boyunca mevcuttur. GÜNEY YARIMKÜRE ÜLKELERİ  Güney yarımkürenin, Kuzey yarımküreye göre daha fazla suyla kaplı olduğu ve daha az kara yüzölçümüne sahip olduğu ortaya kondu. Bu yarımküre, Güney Amerika'nın büyük bir kısmını, Afrika'nın bazı bölgelerini, Avustralya ve Antarktika kıtalarını içeriyor. Ayrıca, Asya'da Endonezya'nın bir bölümü de bu bölgede yer alıyor. Güney yarımküredeki ada ülkeleri arasında Madagaskar, Papua Yeni Gine, Yeni Zelanda, Fiji ve birçok Pasifik Adası bulunuyor. Brezilya, Şili, Peru... TÜRKİYE'DE KIŞ Türkiye'de kış mevsimi, genellikle Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi'nde başlayarak batıya doğru ilerliyor. En çok karlı günlerin görüldüğü bölge Doğu Anadolu olup, burada hava sıcaklığı çoğu bölgede sıfırın altına inerek don olaylarına neden oluyor. Özellikle Erzurum'da kar kalınlığı bazı yıllarda 1 metreyi bulabiliyor ve sıcaklık -35 °C'ye kadar düşebiliyor. Bu koşullarda insanlar daha kalın ve yünlü kıyafetler giymeyi tercih ediyor. Akdeniz Bölgesi'nde ise kışlar daha ılıman geçiyor; don olayları oldukça nadir yaşanırken, bu dönem genellikle yağışlı oluyor. Karadeniz Bölgesi de benzer şekilde yağış alıyor, ancak burada da sert kış şartları yaşanmıyor. Kış mevsimi, Türkiye'deki kış turizmini de canlı tutuyor. Uludağ, Erciyes Dağı ve Palandöken Kayak Merkezi gibi yerler, kış turizminin öne çıkan destinasyonları arasında yer alıyor.

Sıcak havalar ve yaz depresyonu: Sıcaklıkların ruh sağlığı üzerindeki etkileri Haber

Sıcak havalar ve yaz depresyonu: Sıcaklıkların ruh sağlığı üzerindeki etkileri

Yaz mevsimi genellikle güneşli günler, uzun tatiller ve açık hava etkinlikleri ile ilişkilendirilir. Ancak, bazı kişiler için sıcak havalar, yazın diğer olumlu yönlerinin gölgede kalmasına neden olabilecek bir dizi ruhsal ve duygusal zorluk getirebilir. SICAK HAVALARIN RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Sıcak hava, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra duygusal ve psikolojik sıkıntılara da yol açabilir. İşte sıcak havaların ruh sağlığı üzerindeki olası etkileri: Artan Stres ve Anksiyete: Yüksek sıcaklıklar, vücutta ısı düzenleme ve sıvı dengesiyle ilgili stres yaratabilir. Bu durum, anksiyete seviyelerini artırabilir. Ayrıca, aşırı sıcaklıklar dış mekan aktivitelerini kısıtladığı için sosyal izolasyon ve yalnızlık duygularını tetikleyebilir. Uyku Sorunları: Sıcak hava, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Uykusuzluk, yorgunluk ve sinirlilik gibi durumlar ruh halini bozarak depresif belirtileri artırabilir. Uyku eksikliği, genellikle ruhsal sağlık problemlerini tetikleyen bir faktördür. Enerji Düşüklüğü ve Motivasyon Eksikliği: Sıcak havalar, enerji seviyelerinde düşüşe neden olabilir. Yorgunluk ve bitkinlik, günlük aktiviteleri yerine getirmede zorluk yaşanmasına yol açabilir. Motivasyon eksikliği, yaz mevsiminin enerjik ve canlı ruh halini bozabilir. Sosyal İzolasyon: Sıcak hava, bazı insanları evde kalmaya ve sosyal etkinliklerden kaçınmaya yönlendirebilir. Bu durum, sosyal bağlantıların azalmasına ve dolayısıyla ruhsal sorunların derinleşmesine neden olabilir. Fiziksel Rahatsızlıklar: Aşırı sıcaklıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve diğer fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Bu tür rahatsızlıklar, genel ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. YAZ DEPRESYONU NEDİR? Yaz depresyonu, sıcak havalarda belirginleşen, genellikle mevsimsel duygusal bozukluklarla ilişkilendirilen bir ruh hali değişikliğidir. Kış depresyonuna benzer şekilde, yaz depresyonu da belirli bir dönemde ruhsal sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Yaz depresyonunun belirtileri şunları içerebilir: İlgi ve Keyif Kaybı: Eskiden zevk alınan aktivitelerden keyif almama durumu. Yorgunluk ve Enerji Düşüklüğü: Sürekli yorgunluk ve düşük enerji hissi. İştah Değişiklikleri: Yeme alışkanlıklarında belirgin değişiklikler, aşırı yemek yeme veya iştah kaybı. Uykusuzluk veya Aşırı Uyuma: Uyku düzenindeki değişiklikler, insomnia veya aşırı uyuma. Düşük Ruh Hali: Sürekli olarak düşük ruh hali ve umutsuzluk hissi. YAZ DEPRESYONU İLE BAŞ ETME YOLLARI Sıcak hava ile başa çıkmanın ve yaz depresyonunu azaltmanın yolları şunlardır: Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, endorfin salgılar ve ruh halini iyileştirebilir. Sıcak havalarda bile hafif egzersizler yaparak bu etkiden yararlanabilirsiniz. Soğuk Ortamlar: Sıcak hava ile başa çıkmak için serin yerlerde vakit geçirin. Klima veya vantilatör kullanımı, rahatlamanıza yardımcı olabilir. Sosyal Bağlantılar: Sosyal etkinliklere katılmak ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, sosyal izolasyonu azaltabilir ve ruh halinizi iyileştirebilir. Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet, enerjinizi ve ruh halinizi destekler. Bol su içmek ve sağlıklı besinler tüketmek önemlidir. Uyku Düzeni: Düzenli ve yeterli uyumaya özen gösterin. Uyku hijyenine dikkat ederek kaliteli uyku elde etmeye çalışın. Gerekirse Profesyonel Yardım: Uzun süreli ve şiddetli ruhsal sıkıntılar yaşanıyorsa, profesyonel bir uzmandan yardım almak önemlidir.

Uzmanlardan üst üste uyarı! Sıcaklar çarpıyor Haber

Uzmanlardan üst üste uyarı! Sıcaklar çarpıyor

Yurt genelinde sıcaklıkların artmasıyla birlikte uzmanlardan arka arkaya uyarılar gelmeye başladı. Sıcak çarpması ile ilgili açıklamalarda bulunan Biruni Üniversite Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, özellikle 12.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarı çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak güneşten koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Oral, bunlar arasında şapka, şemsiye, güneş gözlüğü ve güneş kremi kullanımı olduğunu söyledi. Ayrıca, hafif ve açık renkli giysilerin tercih edilmesini ve egzersiz yapılacaksa sıcaklığın azaldığı saatlere denk getirilmesini öneren Doç. Dr. Oral, risk grubunda olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiğini dile getirdi. “HAYATI TEHDİT EDEN BİR DURUMDUR” Sıcak çarpması hakkında bilgi veren Doç. Dr. Alihan Oral, “Sıcak çarpması, sıcaklığın artmasıyla bizim vücuttaki ısı dengesini sağlayan ter bezleriyle ilgili bir problemin ortaya çıkmasıyla hayatı tehdit eden bir durumdur. Sıcak çarpması durumlarında tabii vücut ısısını dengeleyemediği için iç organlarının ısısı artıyor. Bu da birçok organın yetmezliğine doğru gidebiliyor. Bunun başında baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, yorgunluk hatta bayılma bile olabilir” dedi. “12.00 İLE 16.00 ARASINDA DIŞARI ÇIKMAMAYA ÖZEN GÖSTERMELİYİZ” Hayati tehlikeye yol açabileceğini ifade eden Doç. Dr. Alihan Oral, “Sıvı kaybı nedeniyle hasta yatışa kadar gidebilir. Kalbi etkiliyor, hastayı kaybedebiliyoruz. Şimdi buradaki önemli nokta onun olmamasını sağlamak. Nedir bu? Tabii ki gün ışınlarından koruyucu bir şapka, şemsiye, gözlük olabilir. Güneş kremi fayda sağlayabilir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatler var. Hangi saatler onlar? Genelde 12.00 ile 16.00 arasında dışarı çıkmamaya özen göstermeliyiz. Hafif ve açık renkli giysiler giymek koruyucudur. Egzersiz yapacaksak o egzersizimizi daha çok sıcaklığın azaldığı saatlere kaydırmak gerekir. Bir de bol miktarda su tüketmeliyiz” diye konuştu. “GÜNEŞLENİRKEN UYUYANLAR ÇOK BÜYÜK RİSK ALTINDA” Güneşlenirken uyuyanlarla ilgili uyarıda bulunan Doç. Dr. Alihan Oral, “Güneşlenirken uyuyanlar çok büyük risk altında, hissedemezler. O sıcaklığı hissedemezsin. Zaten sonradan ortaya çıkıyor. Birden bire başın ağrıyor, bulantı hissediyorsun, baygınlık olabiliyor. Bunun için risk faktörleri var. Kimdir onlar? Gebeler, iki yaştan küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, kalp hastalığı olanlar, obez olanlar ve KOAH'ı olanlar risk altında. Veya güneş altında çalışacak insanlar” ifadelerini kullandı. “HASTA SERİN BİR YERE ALINMALI VE ÜSTÜ ÇIKARILMALI” Sıcak çarpması durumunda yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Alihan Oral, “Birincisi hasta serin bir yere alınmalı ve üstü çıkarılmalı. Hasta bol miktarda su içmeli. Sıcaklığı düşürecek serin bir yerde hasta tutulup ve gerekirse hastaneye kaldırılmalı. Hastanede daha ciddi olanlar yatış gerektiriyor. Damardan sıvı alması gerekiyor. Belirtiler devam ettiği takdirde bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” şeklinde konuştu.

Sıcak havalarda evinizi serin tutmak için doğal yöntemler Haber

Sıcak havalarda evinizi serin tutmak için doğal yöntemler

Yaz aylarının yakıcı sıcakları arttıkça, evlerimizi serin ve konforlu tutmak giderek zorlaşıyor. Klimalar enerji tasarrufu açısından sıkça tercih edilmese de, doğal yöntemlerle de evinizi serin tutmak mümkün.  İşte sıcak havalarda evinizi serin tutmak için bazı doğal yöntemler... 1. Güneş Işınlarını Engelleme: Güneş ışınları, evinizin ısınmasındaki en büyük etkenlerden biridir. Bu nedenle, güneş ışınlarının içeri girmesini engellemek için perdelerinizi ve güneşliklerinizi gün boyunca kapalı tutmaya özen gösterin. Özellikle koyu renkli perdeler güneş ışınlarını daha fazla yansıtarak evinizin serin kalmasına yardımcı olur. 2. Doğal Havalandırma: Sabahın erken saatlerinde ve akşam serinliğinde pencerelerinizi açarak evinize temiz hava akışı sağlayın. Bu sayede, sıcak hava dışarı atılarak evinize serin hava girer. Mümkünse, evin karşılıklı iki penceresini açarak çapraz havalandırma oluşturun. Bu, havanın daha hızlı ve etkili bir şekilde dolaşmasını sağlayarak evinizin daha çabuk serinlemesine yardımcı olur. 3. Vantilatör Kullanımı: Vantilatörler, havayı dolaştırarak evinizi serinletmenin basit ve etkili bir yoludur. Özellikle pencerelere yakın konumlandırılan vantilatörler, içeri giren serin havayı dolaştırarak evin her köşesine ulaşmasını sağlar. Buz küpleri eklenmiş bir su kabı vantilatörün önüne yerleştirilerek serin hava akışı daha da artırılabilir. 4. Bitki Gücünden Faydalanma: Evinizin etrafına ve balkonunuza ekilecek tırmanıcı bitkiler ve ağaçlar, gölge oluşturarak güneş ışınlarının evinize ulaşmasını engeller. Ayrıca, bitkiler terleme yoluyla havayı soğutarak doğal bir serinlik hissi yaratır. 5. Nem Kontrolü: Sıcak havalarda nem oranı da evinizi daha sıcak hissetmenize neden olabilir. Nem oranını düşürmek için nem alma cihazları kullanılabilir. Ayrıca, banyo ve mutfak gibi nemli ortamlarda havalandırmaya özen gösterilmelidir. 6. Serin Malzeme Kullanımı: Yatak çarşaflarınız, havlu ve nevresimleriniz gibi tekstil ürünlerinde pamuklu ve keten gibi doğal ve serin kumaşları tercih edin. Sentetik kumaşlar ısıyı hapsetme eğiliminde olduğundan, uyku konforunuzu da olumsuz etkileyebilir. 7. Soğuk Duş ve Ayak Banyosu: Sıcak havalarda serinlemek için soğuk duş almak veya ayaklarınızı soğuk suda bekletmek oldukça faydalıdır. Bu sayede vücut ısınız düşer ve serinlik hissi oluşur. 8. Doğru Beslenme: Bol su içmek ve hafif, soğuk yiyecekler tüketmek de vücut ısınızı dengede tutmaya yardımcı olur. Salata, meyve ve sebzeler gibi serinletici besinleri tercih edebilirsiniz. 9. Elektronik Cihaz Kullanımını Sınırlama: Televizyon, bilgisayar ve lambalar gibi elektronik cihazlar ısı yayarak evin ısınmasına katkıda bulunur. Mümkün olduğunca bu cihazların kullanımını sınırlayın ve kullanmadığınız zamanlarda fişlerini çekin. 10. LED Ampuller Tercih Edin: Geleneksel ampuller ısı yayarken, LED ampuller daha az ısı üretir. Bu nedenle, evinizin aydınlatmasında LED ampulleri tercih ederek ısı artışını engelleyebilirsiniz. Sonuç: Klimalara ihtiyaç duymadan da evinizi serin tutmak mümkündür. Bu yazımızda paylaştığımız doğal yöntemleri uygulayarak evinizin konforunu artırabilir ve enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Unutmayın, serin bir ev, keyifli bir yaz demektir!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.