Hava Durumu

#Yatırım

Bursa Hayat Gazetesi - Yatırım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yatırım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yatırım araçları: Uzun vadeli başarının anahtarı Haber

Yatırım araçları: Uzun vadeli başarının anahtarı

Uzun vadeli yatırım, finansal hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynar. Doğru yatırım araçlarını seçmek, başarılı bir yatırım stratejisi oluşturmanın temelidir. Hisse senetlerinden gayrimenkule, tahvillere ve emeklilik hesaplarına kadar geniş bir yelpaze sunan bu araçlar, yatırımcıların ihtiyaçlarına göre şekillenebilir. Önemli olan, her bir yatırım aracının avantajlarını ve risklerini değerlendirerek, bireysel hedeflere uygun bir portföy oluşturmaktır. Uzun vadeli yatırım yaparken sabırlı olmak ve piyasa trendlerini takip etmek, yatırımcıların başarı oranını artıracaktır. 1. Hisse Senetleri Hisse senetleri, şirketlerin sahipliğini temsil eden finansal araçlardır. Uzun vadeli yatırımda, hisse senetleri genellikle en popüler seçeneklerden biridir. Çünkü tarihsel olarak, hisse senetleri diğer yatırım araçlarına göre daha yüksek getiri sağlamıştır. Avantajları: Yüksek potansiyel getiri Temettü gelirleri Şirket büyümesi ile değer artışı Riskler: Piyasa dalgalanmaları Şirket iflası riski 2. Gayrimenkul Gayrimenkul yatırımı, fiziksel varlıklar satın alarak değer kazanmayı hedefleyen bir stratejidir. Uzun vadeli gayrimenkul yatırımları, kiralama geliri ve değer artışı sağlayabilir. Avantajları: Düzenli gelir akışı (kira) Değer artışı potansiyeli Enflasyona karşı koruma Riskler: Bakım maliyetleri Piyasa dalgalanmaları Likidite sorunları 3. Tahviller Tahviller, hükümetler veya şirketler tarafından borç almak için çıkarılan yatırım araçlarıdır. Uzun vadeli tahvil yatırımları, sabit gelir sağlayarak yatırımcılar için güvenli bir seçenek sunar. Avantajları: Sabit ve öngörülebilir gelir Daha düşük risk seviyesi Çeşitlendirme imkanı Riskler: Enflasyon riski Faiz oranı dalgalanmaları 4. Yatırım Fonları Yatırım fonları, birçok yatırımcının bir araya gelerek oluşturduğu bir havuzda, profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen portföylere yatırım yapmalarını sağlar. Uzun vadeli yatırım için çeşitli türde fonlar mevcuttur. Avantajları: Profesyonel yönetim Çeşitlendirilmiş portföy Düşük giriş maliyetleri Riskler: Yönetim ücretleri Yatırımcıdan bağımsız kararlar 5. Emeklilik Hesapları Emeklilik hesapları, uzun vadeli tasarruf amacıyla tasarlanmış özel hesaplar olup, vergi avantajları sunar. Bu hesaplar, emeklilik döneminde güvenli bir gelir kaynağı sağlamak için idealdir. Avantajları: Vergi avantajları Uzun vadeli tasarruf imkanı Düzenli katkı yapma kolaylığı Riskler: Çekilme cezası Limitler ve sınırlamalar

Bursa’da Mısır yatırım fırsatları semineri düzenlenecek Haber

Bursa’da Mısır yatırım fırsatları semineri düzenlenecek

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), uluslararası ticaret ve yatırım fırsatlarını artırmak amacıyla önemli bir seminer düzenliyor. 3 Ekim 2024 Perşembe günü saat 09.30’da BTSO Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirilecek olan "Mısır Yatırım Fırsatları" semineri, Mısır İstanbul Başkonsolosluğu’ndan Tam Yetkili Bakan Ticari Konsolos Aly Mohamed Basha’nın katılımıyla gerçekleşecek. Bu seminer, Mısır’ın yatırım ortamını, sunduğu teşvikleri ve muafiyetleri detaylı bir şekilde ele alacak. Katılımcılar, Mısır’ın ticaret politikaları, ekonomik durumu ve yatırım iklimi hakkında bilgi edinme fırsatı bulacak. Ayrıca, Mısır ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler ve potansiyel işbirlikleri masaya yatırılacak. Mısır, stratejik konumu ve genç nüfusu ile yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaktadır. Ülke, sanayi, tarım, enerji ve turizm gibi birçok sektörde büyüme potansiyeli taşımaktadır. Bu seminerde, Mısır’daki yatırım olanaklarının yanı sıra, ithalat ve ihracat fırsatları da ele alınacak. İş dünyası temsilcileri, seminer sayesinde Mısır pazarına dair derinlemesine bilgiler edinecek ve yeni ticari bağlantılar kurma imkanı bulacak. BTSO’nun ev sahipliği yaptığı bu etkinlik, Bursa iş dünyası için büyük bir fırsat sunmakta. Uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmakta ve iş dünyasına yeni ufuklar açmaktadır. Seminer, hem Mısır pazarına giriş yapmak isteyen girişimciler hem de mevcut işlerini geliştirmek isteyen işletme sahipleri için faydalı olacak. Tüm ilgililerin davetli olduğu bu etkinlikte, katılımcılar sorularını yöneltebilir ve Mısır’da iş yapmanın avantajlarını öğrenebilir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, bu tür etkinliklerle iş dünyasına yeni fırsatlar sunarak uluslararası ticaretin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor. Mısır Yatırım Fırsatları semineri, iş dünyası için önemli bir adım olup, katılımcılara değerli bilgiler ve işbirliği fırsatları sunacaktır.

Altın kaplama: Lüksün simgesi mi, yoksa koruma yöntemi mi? Haber

Altın kaplama: Lüksün simgesi mi, yoksa koruma yöntemi mi?

Altın, yüzyıllardır değer ve lüksün sembolü olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, birçok eşya ve mücevher altın kaplama ile süslenerek daha çekici hale getirilmektedir. Ancak altın kaplama sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda birçok fayda sağlayan bir işlemdir. Altın Kaplama Nedir? Altın kaplama, bir metal yüzeyin ince bir altın tabakası ile kaplanması işlemidir. Bu işlem, genellikle elektroliz veya buharlaştırma gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Altın kaplamanın kalınlığı, kaplanacak yüzeyin büyüklüğüne ve istenen görünüşe göre değişiklik gösterebilir. Altın Kaplamanın Avantajları Estetik Görünüm: Altın, parlak ve göz alıcı bir görünüme sahip olduğu için altın kaplama yapılan ürünler daha şık ve değerli bir hava kazanır. Koruma: Altın, kimyasal olarak inert bir metaldir. Bu nedenle, altın kaplama, altta yatan metali korozyon, oksidasyon ve çizilmelere karşı korur. İletkenlik: Altın, elektrik ve ısıyı çok iyi iletir. Bu özelliği sayesinde elektronik cihazlar, elektrik bağlantıları ve tıbbi cihazlar gibi birçok alanda kullanılır. Hipoalerjenik Özellik: Altın, ciltte alerjik reaksiyonlara neden olma olasılığı çok düşük olan bir metaldir. Bu nedenle, altın kaplama takılar hassas ciltler için daha uygundur. Altın Kaplamanın Kullanım Alanları Mücevherat: Altın kaplama, yüzük, kolye, bilezik gibi mücevherlerde sıklıkla kullanılır. Hem daha uygun fiyatlı olması hem de altın alerjisi olan kişiler tarafından kullanılabilmesi nedeniyle tercih edilir. Saatler: Saat kasaları ve bilezikleri genellikle altın kaplama ile süslenir. Bu sayede saatler daha şık ve dayanıklı hale gelir. Elektronik Cihazlar: Elektronik cihazların bağlantı noktaları ve bazı iç parçaları, altın kaplama ile kaplanarak daha iyi bir elektriksel iletkenlik ve korozyon koruması sağlanır. Tıbbi Cihazlar: Kalp pilleri, implantlar gibi tıbbi cihazların bazı kısımları, biyolojik uyumluluğu ve korozyon direnci nedeniyle altın kaplama ile kaplanır. Altın Kaplama Nasıl Yapılır? Altın kaplama işlemi, genellikle elektroliz veya buharlaştırma yöntemleriyle gerçekleştirilir. Elektroliz yönteminde, kaplanacak parça bir elektrik devresine bağlanır ve altın iyonları içeren bir çözeltiye daldırılır. Bu sayede altın, elektrik akımı sayesinde parça üzerine yapışır. Buharlaştırma yönteminde ise altın, yüksek sıcaklıkta buharlaştırılır ve vakum ortamında kaplanacak parçanın üzerine çöktürülür. Altın Kaplama mı, Gerçek Altın mı? Altın kaplama ve gerçek altın arasında önemli farklılıklar vardır. Gerçek altın, tamamen saf altından yapılmışken, altın kaplamada altta yatan farklı bir metalin üzerine ince bir altın tabakası kaplanır. Altın kaplama daha uygun fiyatlı olsa da, gerçek altın kadar dayanıklı ve değerli değildir. Sonuç olarak, altın kaplama hem estetik bir görünüm sağlayan hem de birçok faydası olan bir işlemdir. Ancak gerçek altın ile karıştırılmamalıdır. Altın kaplama seçerken, ürünün kalitesi ve kullanılan altın miktarı gibi faktörlere dikkat etmek önemlidir.

Dolar yatırımı: Hızlı rehber Haber

Dolar yatırımı: Hızlı rehber

Döviz yatırımları, özellikle ABD Doları, yatırımcılar için sıklıkla tercih edilen bir seçenek haline geliyor. Dolar, dünya genelinde en yaygın kullanılan rezerv para birimi olduğu için, ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli bir liman olarak görülüyor. İşte dolar yatırımı yapmayı düşünenler için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar: 1. Piyasa Analizi Dolar yatırımında en önemli adımlardan biri, piyasa koşullarını iyi analiz etmektir. Ekonomik veriler, faiz oranları, enflasyon oranları ve jeopolitik gelişmeler, doların değerini etkileyen faktörlerdir. Bu unsurları takip etmek, yatırım stratejilerinizi şekillendirmenize yardımcı olabilir. 2. Uzun Vadeli vs. Kısa Vadeli Yatırım Dolar yatırımı yaparken, yatırım sürenizi belirlemek önemlidir. Uzun vadeli yatırımlar, piyasa dalgalanmalarına karşı daha dayanıklı olabilirken, kısa vadeli yatırımlar hızlı kazanç sağlama potansiyeli taşır. Ancak kısa vadeli yatırımlar, daha fazla risk içerir. 3. Döviz Hesabı Açmak Dolar almak istiyorsanız, bir bankada döviz hesabı açmayı düşünebilirsiniz. Bu hesap, doları doğrudan almanıza ve satmanıza olanak tanır. Ayrıca, döviz hesapları genellikle faiz getirebilir, bu da ek kazanç sağlayabilir. 4. Risk Yönetimi Döviz yatırımları, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan etkilenebilir. Bu nedenle, risk yönetimi stratejileri geliştirmek önemlidir. Stop-loss emirleri kullanmak, kayıplarınızı minimize etmenize yardımcı olabilir. 5. Hedef Belirlemek Döviz yatırımlarınızdan ne kadar kazanç elde etmek istediğinizi belirlemek, stratejinizi oluştururken size rehberlik edecektir. Belirli hedefler koyarak, yatırımınızı daha disiplinli bir şekilde yönetebilirsiniz. Sonuç Dolar yatırımı, doğru stratejilerle gerçekleştirildiğinde kazançlı bir seçenek olabilir. Ancak, piyasa koşullarını dikkatle takip etmek ve bilinçli kararlar almak büyük önem taşır. Yatırım yapmadan önce kendi mali durumunuzu ve risk toleransınızı değerlendirmeyi unutmayın.

Altının diğer yatırım araçlarına göre avantajları ve dezavantajları Haber

Altının diğer yatırım araçlarına göre avantajları ve dezavantajları

Altın, yatırım portföyüne çeşitlilik katma ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli bir liman olma özellikleriyle öne çıkmaktadır. Ancak, depolama maliyetleri, likidite sorunları ve gelir getirmemesi gibi dezavantajları da göz önünde bulundurulmalıdır. Yatırımcıların, altın ve diğer yatırım araçları arasında dengeli bir portföy oluşturması önerilir. Altının Avantajları Enflasyona Karşı Koruma: Altın, enflasyon dönemlerinde paranın değer kaybetmesine karşı bir koruma kalkanı olarak görülür. Enflasyon arttıkça altının değeri genellikle yükselir. Güvenli Liman: Ekonomik belirsizlik, siyasi istikrarsızlık veya finansal krizler gibi durumlarda yatırımcılar, varlıklarını korumak için genellikle altına yönelirler. Fiziksel Varlık: Altın, somut bir varlıktır ve elinizde tutabileceğiniz bir değerdir. Bu durum, bazı yatırımcılara psikolojik bir güvenlik hissi verir. Likidite: Altın, dünyanın her yerinde kabul gören ve kolayca alınıp satılabilen bir varlıktır. Diversifikasyon: Portföyünüze altın ekleyerek, diğer yatırım araçlarından farklı bir varlık sınıfı eklemiş olursunuz. Bu, portföyünüzün riskini dağıtmanıza yardımcı olur. Altının Dezavantajları Getiri Potansiyeli: Altın, uzun vadede değerini koruyabilse de, diğer bazı yatırım araçları kadar yüksek getiriler sunmayabilir. Özellikle hisse senetleri gibi yüksek riskli ve yüksek getirili araçlarla karşılaştırıldığında, altının getiri potansiyeli daha sınırlıdır. Fırsat Maliyeti: Altın satın almak, başka bir yatırım aracına yatırım yapma fırsatını kaybetmek anlamına gelir. Saklama Maliyeti: Fiziksel altın saklamak için kasa kiralama veya güvenlik önlemleri gibi ek maliyetler oluşabilir. Piyasa Dalgalanmaları: Altın fiyatları da diğer finansal varlıklar gibi piyasa koşullarına göre dalgalanabilir. Kısa vadede fiyat düşüşleri yaşanabilir. Likidite Riski: Çok büyük miktarda altın alım veya satım işlemi yapmak istediğinizde, piyasada yeterli alıcı veya satıcı bulamama riskiyle karşılaşabilirsiniz. Altın, yatırım portföyünde olması gereken önemli bir varlık sınıfıdır. Ancak diğer yatırım araçları gibi altının da kendine özgü riskleri ve getirileri vardır. Yatırım yapmadan önce, risk toleransınızı ve yatırım hedeflerinizi göz önünde bulundurarak, bir finans uzmanından destek almanız önemlidir.

Altın yükselirken yatırım yapmak doğru mu? Haber

Altın yükselirken yatırım yapmak doğru mu?

Altının yükseldiği dönemlerde yatırım yapmanın doğru olup olmadığı kişisel hedefler ve risk toleransına bağlıdır. Altın fiyatlarının artması genellikle ekonomik belirsizlikler veya enflasyon beklentileriyle ilişkilidir. Yükselen fiyatlar genellikle güvenli liman olarak görülen altına olan talebi artırabilir. Ancak, yüksek fiyatlar yatırım yapma kararınızı etkileyebilir. Yatırım yaparken dikkate almanız gereken bazı noktalar şunlardır: Pazar Trendlerini Anlama: Altın fiyatlarının yükselmesinin nedenlerini anlamak önemlidir. Ekonomik belirsizlik, enflasyon, jeopolitik riskler gibi faktörler altın fiyatlarını etkileyebilir. Bu faktörlerin gelecekteki etkilerini değerlendirmek gerekir. Yatırım Amaçları: Yatırım hedefleriniz nedir? Kısa vadeli kazanç mı, yoksa uzun vadeli değer koruma mı? Altın genellikle uzun vadeli bir değer saklama aracı olarak görülür. Kısa vadeli fiyat hareketlerine dayalı yatırım yapmak riskli olabilir. Risk Toleransı: Altın gibi emtialar fiyat dalgalanmalarına karşı hassas olabilir. Risk toleransınızı değerlendirerek, bu dalgalanmalara dayanıp dayanamayacağınızı belirlemelisiniz. Diversifikasyon: Yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek, riskleri azaltabilir. Altın gibi tek bir varlığa aşırı derecede bağlı kalmak yerine, portföyünüzde farklı yatırım araçlarına yer vermek genellikle daha güvenlidir. Analiz ve Araştırma: Teknik ve temel analiz yaparak, altın piyasasının ne yönde hareket edebileceği hakkında bilgi edinmelisiniz. Uzman görüşlerini takip etmek ve piyasa trendlerini analiz etmek faydalı olabilir.  ALTININ FİYATI YÜKSELİRKEN YATIRIM YAPMANIN AVANTAJLARI VE RİSKLERİ... Altın fiyatları yükselirken yatırım yapmanın avantajları ve riskleri şunlardır: Avantajlar: Potansiyel Kazanç: Yükselen fiyatlardan yararlanarak kısa vadede kazanç sağlama fırsatı. Güvenli Liman: Ekonomik belirsizlikler ve enflasyon dönemlerinde değer koruyucu özellik. Riskler: Aşırı Değerleme: Fiyatlar yüksekse, altın aşırı değerlenmiş olabilir ve bu da olası fiyat düşüşlerine yol açabilir. Volatilite: Yükselen fiyatlar, ani dalgalanmalarla birlikte gelebilir ve bu durum risk oluşturabilir. Sonuç: Yükselen fiyatlarda yatırım yaparken, piyasa koşullarını ve kişisel risk toleransınızı değerlendirmeniz önemlidir. Kapsamlı araştırma ve stratejik planlama riskleri azaltabilir.

Carry Trade nedir? Carry Trade yapmak ne demek? Carry Trade nasıl okunur? Haber

Carry Trade nedir? Carry Trade yapmak ne demek? Carry Trade nasıl okunur?

Finansal piyasalarda yatırım stratejileri genellikle çeşitli risk ve getirileri içerir. Bu stratejilerden biri, yatırımcıların döviz kurları arasındaki farklardan yararlandığı bir yöntem olan carry trade'dir. CARRY TRADE NEDİR? Carry trade, döviz piyasasında uygulanan bir yatırım stratejisidir. Bu stratejinin temel prensibi, düşük faizli bir para birimi ile borçlanıp, yüksek faizli bir para birimine yatırım yapmaktır. Yatırımcı, düşük faizli para biriminde borçlanırken, yüksek faizli para biriminde yatırım yaparak faiz farkından kar sağlamayı hedefler. Örneğin, bir yatırımcı Japon Yeni (JPY) gibi düşük faizli bir para biriminde borçlanabilir ve bu parayı Avustralya Doları (AUD) gibi yüksek faizli bir para biriminde değerlendirebilir. Böylece, düşük faizli borçlanma ile yüksek faizli yatırım arasındaki farkı kazanmayı umar. CARRY TRADE NASIL YAPILIR? Carry trade yapmak için aşağıdaki adımlar izlenir: Araştırma ve Seçim: İlk olarak, faiz oranları arasındaki farkları anlamak için ekonomik analizler yapılır. Düşük faizli ve yüksek faizli para birimleri belirlenir. Borçlanma ve Yatırım: Düşük faizli para biriminde borçlanılır ve bu para yüksek faizli para biriminde yatırım yapılır. Bu işlem genellikle döviz çiftleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Risk Yönetimi: Carry trade, piyasa risklerine karşı duyarlıdır. Yatırımcılar, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan etkilenmemek için risk yönetimi stratejileri kullanır. Kâr Realizasyonu: Faiz farkından elde edilen kâr, yatırımın sürekliliği ve döviz kuru hareketlerine bağlı olarak düzenli olarak izlenir ve gerektiğinde realize edilir. CARRY TRADE NASIL OKUNUR? Carry trade, finansal piyasalarda genellikle "carry" veya "carry trade" terimleriyle anılır. Bu terimlerin doğru okunması önemlidir: Carry (Keri): İngilizce'de "carry" olarak okunur ve Türkçe'de "taşıma" anlamına gelir. Bu terim, taşıma maliyetini veya faiz farkını ifade eder. Trade (Tıreyd): "Trade" İngilizce'de "ticaret" veya "işlem" olarak okunur. Türkçe'de "türev" ya da "ticaret" anlamına gelir. Carry trade, döviz piyasalarında faiz farklarından yararlanarak kâr sağlamayı amaçlayan bir yatırım stratejisidir. Ancak, bu strateji yüksek riskler içerir ve piyasa dalgalanmalarına karşı dikkatli olunması gerekir. Yatırımcılar, carry trade stratejisini uygulamadan önce kapsamlı bir piyasa analizi yapmalı ve risk yönetimi stratejilerini belirlemelidir. Carry trade'in başarılı bir şekilde uygulanması, yatırımcıların hem teknik bilgiye hem de piyasa koşullarına hakim olmalarını gerektirir.

Çinli otomobil markaları Türkiye'de eylem ve yatırım planlarını açıklamaya başladı Haber

Çinli otomobil markaları Türkiye'de eylem ve yatırım planlarını açıklamaya başladı

Ticaret Bakanlığı'nın yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ilave gümrük vergisi uygulanması kararı, sonuçlarını vermeye başladı. Kararın ardından, sıklıkla "Türkiye'yi Avrupa'ya açılan bir kapı" olarak gördüklerini dile getiren Çin markaları, eylem ve yatırım planlarını açıklamaya başladı. BYD'nin Türkiye'ye yönelik yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım kararının, bir "kelebek etkisi" yaparak Türkiye'de yatırım yapmayı planlayan DFSK, Skywell, Chery, MG ve SWM gibi diğer Çin markalarına da olumlu yansıyacağı öngörülüyor. BYD Çinli markalar arasında yatırım konusunda ilk somut adım dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticilerinden BYD'den geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile BYD Yönetim Kurulu Başkanı Wang arasında imzalanan anlaşma kapsamında firmanın, Türkiye'ye yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yapacağı duyuruldu. Yıllık 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim tesisi ile sürdürülebilir mobilite teknolojilerine yönelik AR-GE merkezi kurulmasını içeren anlaşma kapsamında, tesisin 2026 sonunda üretime başlaması ve 5 bin kişiye doğrudan istihdam sağlaması bekleniyor. Uzmanlar, Çin'in Türkiye'nin dış ticaret açığında önemli bir role sahip olduğunu ve otomotiv sektörünün de bu açıktaki en önemli sektörlerden biri konumunda bulunduğunu belirtiyor. Bu gelişmenin bir "kelebek etkisi" yaparak diğer Çin markalarına da olumlu yansıyacağı öngörülüyor. SKYWELL BYD'nin yatırımı kadar henüz somut bir adım atılmasa da birçok Çin markası da yatırım konusunda istekli görünüyor. AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Türkiye'de daha önce yatırım için yer baktıklarını açıklayan Ulu Motor ile Çin'in teknoloji firmalarından Skywell'in üreticisi Skyworth yetkilileri, mevcut stratejik ve teknolojik ortaklıklarını global platformlarda büyütmek üzere Ankara'da bir araya geldi. Türkiye'de bir araç üretim hattı kurmak, yedek parça tedarik sistemini Türkiye'ye getirme ve bazı parçaların üretimini burada yapmayı da planları arasına koyma konusunda çalışmaları devam eden Skywell yetkilileri, Türkiye'nin yeni enerji araç endüstrisi teknolojisini ve kapasitesini geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti. DFSK Türkiye'de SHS Otomotiv distribütörlüğünde binek ve ticari araçlarıyla faaliyet gösteren, Çin'in en büyük dört otomobil üreticisinden biri olan DFSK yetkilileri de yatırım ve ortaklıklar konusunda niyet beyan etti. Seres Group Denizaşırı Başkanı Zhang Xingyan markanın İstanbul'daki E5 modelinin tanıtımında yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullanmıştı: "Türkiye pazarı DFSK için stratejik öneme sahip ve Türkiye'yi Avrupa'ya açılan bir kapı olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Avrupa'da üretim tesisleri kurma planlarımızdan biri olan Türkiye, en önemli aday ülke konumunda. Türkiye pazarına daha iyi hizmet verebilmek amacıyla temmuz ayından itibaren kapsamlı satış sonrası eğitimleri başlatmayı planlıyoruz. Her tüketiciye uygun ve profesyonel hizmet sunabilmek için güçlü bir satış ve hizmet ağı kurmayı hedefliyoruz. Ayrıca, yerel hükümetler ve iş ortaklarıyla aktif işbirliği yaparak yeni enerji araçları endüstrisinin gelişimine katkıda bulunuyoruz." CHERY Türkiye otomobil pazarında en fazla pazar payına sahip Çin markası olan Chery'den de ilave vergi uygulaması sonrasında değerlendirme geldi. Chery Türkiye Başkanı Si Fenghuo, yazılı açıklamasında, "Türkiye, bizim en stratejik pazarlarımızdan bir tanesi ve ayrıca Chery'nin Avrupa stratejisinin de önemli bir parçası. Bu nedenle Chery markası olarak müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına Eylül 2022'de tamamen kendi öz sermayemiz ile iştirak şirketimiz olan Chery Türkiye'yi kurduk. Hükümetin vergi düzenlemesi kararına saygı duyuyoruz. Mevcut durumu göz önüne aldığımızda, bir taraftan yapılan değişikliklere uyum sağlamak için çalışırken, diğer taraftan da ilgili Bakanlıklarla beraber Türkiye'de fabrika inşasının ve Türkiye'de üretimin fizibilite analizine yoğun bir şekilde çalışıyoruz. En kısa sürede Türkiye'de üretim gerçekleştirebilmek için çaba içerisindeyiz." değerlendirmesinde bulunmuştu. MG Doğan Trend Otomotiv Üst Yöneticisi (CEO) Kağan Dağtekin de şu değerlendirmeyi yapmıştı: "MG yönetimi, Avrupa'daki gelişimini devam ettirmek üzere Avrupa'da üretim tesisleri kuracaklarını resmen paylaşmışlardı. Biz Doğan Trend olarak, Avrupa'da planlanan tesislerin ilki Türkiye'de olsun diye çalışıyoruz. MG ile geçen hafta niyet mektubu imzalama aşamasına geldik. Ancak net bir şekilde bilinmelidir ki yatırım karar alınması uzun bir süreçtir ve temennilerin ötesinde kati konuşmak doğru değildir. Sanayi Bakanlığımız da bu yatırım konuda işin içinde ve kendilerinden çok iyi destek alıyoruz." SWM Son olarak da Çin'in önde gelen otomotiv üreticilerinden Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren SWM Motor'un, Türkiye'de üretim yapmak için başvurularını tamamladığı bildirildi. Şirketin Türkiye temsilcisi ATMO Group CEO'su Anton Chernov, "Yıllık 50 binden fazla araç üretim kapasitesine sahip bir üretim tesisi üzerinde çalışıyoruz. Üretim tesisi, Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılayacak ve aynı zamanda Balkan ülkeleri ve AB bölgesindeki diğer pazarlara da ihracata odaklanacak." ifadelerini kullandı. ODMD LİSTESİNDE ÇİN MENŞELİ MARKA SAYISI 11'E YÜKSELDİ AA muhabirinin Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden derlediği bilgilere göre, ODMD listesine yeni Çin firmalarının da dahil olmasıyla pazardaki toplam marka sayısı 54'e ulaştı. Son dönemde Çin markalarının Türkiye'ye ilgisinde belirgin bir artış gözlenirken, bu durum pazara giren firma sayısına da yansıdı. Türkiye otomotiv pazarında Skywell, MG, Chery, Leapmotor, Seres, Maxus, Hongqi, DFSK, BYD, NETA ve SWM olmak üzere 11 Çin menşeli marka bulunuyor. Bu listeye yakın zamanda Jaecoo markasının da eklenmesiyle Çin menşeli marka sayısının 12'ye yükselmesi bekleniyor. DFSK ve Chery içten yanmalı motora sahip otomobilleri Türkiye pazarında satışa sunarken, MG hem elektrikli hem içten yanmalı, diğer markalar da elektrikli modelleriyle boy gösteriyor. Lüks segment otomobil satan Voyah ise ODMD'de listelenmiyor. Ayrıca DFSK ve Maxus markaları hafif ticari araç satışı da yapıyor. ÇİN MARKALARININ TÜRKİYE PAZARINDAN ALDIĞI PAY YÜZDE 8,3 Çin otomotiv firmalarının Türkiye'deki toplam satışları (otomobil ve hafif ticari) yılın ilk 6 ayında 48 bin 17'ye, otomotiv pazarından aldıkları pay da yüzde 8,3'e ulaştı. Çin markaları arasında DFSK ve Maxus'un ticari araç satışı da bulunuyor. Bu iki markanın hafif ticari satışları hariç tutularak sadece otomobil özelinde bakıldığında Çin markalarının satış sayısı 47 bin 568'e, pazar payı ise yüzde 10,27'ye yükseldi. EN FAZLA SATIŞ YAPAN ÇİN MARKALARI Çin otomotiv firmalarının Türkiye'de ocak-haziran dönemindeki satış sayılarına bakıldığında, Chery 34 bin 501 satışla ilk sırada yer aldı. 11 bin 74 adet satış sayısına ulaşan MG ikinci, 1426 satış yapan BYD de üçüncü oldu. DFSK, otomobil ve hafif ticari olmak üzere 438 satışla dördüncü, Maxus 195 satışla beşinci sırada konumlandı. ŞUBAT 2023'TE SATIŞ SAYISI 1000'İN ALTINDA KALMIŞTI Chery ve bazı Çin markalarının satışa henüz başlamadığı geçen yılın şubat ayına bakıldığında, Çin markalarının toplam satışları 1000 adedin altında kalmıştı. 2023'ün tamamında ise Çin markaları, toplam 967 bin 341 adetlik Türkiye otomobil pazarında, 59 bin 97 satışla yüzde 6,10 paya ulaşmıştı. Böylece, Çin markalarının hem satış sayısı hem de pazar payı açısından Türkiye pazarındaki konumlarını güçlendirdiği görüldü. İTHAL ARAÇLAR ARASINDA ÇİN MARKALARININ PAYI YÜZDE 12 SEVİYESİNDE Diğer yandan, ocak-haziran döneminde 577 bin 981 adetlik toplam pazarda yerli araç satışları 177 bin 591, ithal araç satışları ise 400 bin 390 adet oldu. Böylece toplam pazarın yüzde 69,27'si ithal araçlardan oluştu. İthal araçlar arasında ise Çin markalarının payı yüzde 12 seviyesinde kayıtlara geçti.

Azerbaycan'dan Bursa iş dünyasına yatırım daveti Haber

Azerbaycan'dan Bursa iş dünyasına yatırım daveti

BTSO, Azerbaycan Yatırım Fırsatları Semineri’ne ev sahipliği yaptı. Azerbaycan Türkiye Ticaret Temsilcisi Ofisi işbirliğinde düzenlenen etkinliğe BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit, Azerbaycan Türkiye Ticaret Temsilcisi Tamerlan Taghiyev ve Başdanışmanı Javid Abdullayev ile Bursa iş dünyası temsilcileri katıldı. Seminerde Azerbaycan’daki yatırım fırsatları, vergi muafiyetleri ve teşvikler anlatılırken, dost ve kardeş iki ülke arasındaki potansiyel işbirliği imkanları değerlendirildi. “AZERBAYCAN İLE EKONOMİK İŞBİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak tarihi, dili ve kültürü paylaşan iki dost ve kardeş ülke olduğunu vurguladı. İki ülke arasındaki ilişkilerin siyasi, ticari, askeri, eğitim, sağlık ve ulaştırma başta olmak üzere çok geniş bir zeminde ilerlediğini kaydeden Bayizit, konuşmasına şöyle devam etti: “Tek millet, iki devlet’ diye ifade ettiğimiz köklü dostluğumuzun yansımalarını aramızdaki 7,5 milyar dolarlık ticaret hacmiyle ekonomik ilişkilerimizde görüyoruz. Diğer taraftan ülkemiz Azerbaycan’da en fazla yatırım yapan ülkeler arasında yer alıyor. Karşılıklı yatırımlarımız 34 milyar doları aştı. Girişimcilerimiz için değerli bir pazar olan Azerbaycan, aynı zamanda Ticaret Bakanlığımızın ihracatçılarımız için belirlediği hedef ülkelerden biri. Azerbaycan ile daha çok ticaret yapmamız, yatırımları çoğaltmamız ve dış ticaret hacmimizi yükseltmemiz gerekiyor. Ülkedeki iş yapma olanaklarını değerlendirmek ve yeni ticari ve yatırım ortaklıkları kurmak amacıyla bugünkü toplantımızın çok faydalı olacağına inanıyorum. Kıymetli işbirlikleri için Sayın Ticaret Temsilcisi Tamerlan Tagiyev ve Ticaret Temsilcisi Başdanışmanı Sayın Cavid Abdulayev’e şükranlarımı sunuyorum.” HEDEFLERİNİ AÇIKLADI Bursa’nın gerek tarihi gerekse de sanayisi ile Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olduğunu belirten Ticaret Temsilcisi Tamerlan Taghiyev, BTSO’ya ev sahipliği için teşekkür etti. Konuşmasında Ticaret Temsilcisi Ofisi’nin kuruluş amacı ve sorumluluk alanlarına ilişkin bilgiler veren Taghiyev, “Ticaret temsilcisi ofislerimiz 6 ülkede faaliyet gösteriyor. Son olarak bir yıl önce Türkiye’de kuruldu. Ticaret temsilcilerimiz, Cumhurbaşkanımızın onayı ile Ekonomi Bakanımız tarafından atanıyor. Bulunduğu ülkede büyükelçilik veya başkonsolosluk desteği ile faaliyet gösteriyor. Türk iş dünyasını Azerbaycan'ın büyüyen ekonomisindeki fırsatlarla tanıştırmak için buradayız. Azerbaycan’da üretilen mal ve hizmetlerin Türkiye’de tanıtılması, iki ülke arasındaki teknoloji transferinin sağlanması, üçüncü ülkelerde işbirliği fırsatlarının oluşturulması da başlıca hedeflerimiz arasında yer alıyor.” diye konuştu. “280 MİLYONLUK PAZARA GÜMRÜKSÜZ ERİŞİM İMKANI”” Son bir yılda Türkiye’nin farklı şehirlerini ziyaret ettiklerini kaydeden Taghiyev, “Dost ve kardeş ülkeler olarak kalplerimiz bir. Birbirimizi çok seviyoruz. Ancak ekonomik işbirliği açısından kat etmemiz gereken çok yol var. Birbirimizi daha iyi anlamalı, ticaretimizi geliştirmeliyiz. Türkiye, Azerbaycan’ı ticaret kapısı olarak görebilir. Ülkemizin aralarında Rusya gibi büyük bir pazarın da yer aldığı 10 ülke ile serbest ticaret anlaşması var. Azerbaycan’da yatırım yaparsanız, 280 milyonluk bir pazara ürünlerinizi gümrük vergisi olmadan satabilirsiniz. Ayrıca Türkiye ile Tercihli Ticaret Anlaşmamız bulunuyor. Geçen ay bu kapsamda 30 ürünün satışı vergi ve gümrükten muaf oldu.” ifadelerini kullandı. “YATIRIMCILARA ÖNEMLİ TEŞVİKLER SUNULUYOR” Taghiyev, Azerbaycan’da son derece güvenilir bir yatırım ortamının olduğunu ve yatırımcılara önemli teşvikler sunulduğunu vurguladı. “İki ülke ekonomisi arasındaki bağları güçlendirmek, Azerbaycan’ı daha yakından tanımanız adına buradayız” diyen Taghiyev, “Aynı dil, din ve kültürü paylaşıyoruz. Azerbaycan’ı sadece kimliğinizle, kendi vatanınıza gelir gibi ziyaret edebilirsiniz. Yabancı yatırım düşünüyorsanız, size yabancı olmayan Azerbaycan’a gelin.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından Azerbaycan Başkonsolosluğu Ticaret Temsilcisi Başdanışmanı Cavid Abdulayev, Azerbaycan’daki potansiyel projeler ve işgalden kurtarılan Karabağ’daki yatırım fırsatları hakkında detaylı bilgiler paylaşarak, katılımcıların sorularını cevapladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.