Van Gölü Haberleri - Son Dakika Van Gölü Haber Güncel Gelişmeler

Bu göle giren İcardi gibi çıkıyor!

Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin uğrak noktalarından biri. Özellikle çocuklar, sıcak yaz günlerinde göle girerek serinlemeyi tercih ediyor. Ancak Van Gölü'nün suyundaki yüksek alkalinite ve soda içeriği, ilginç bir etkiye neden oluyor. Gölde yüzdükten sonra çocukların saçları, Galatasaray’ın dünyaca ünlü golcü futbolcusu Mauro Icardi gibi sarıya dönüşüyor. Bu ilginç olayın ardından arama motorları üzerinden Van Gölü'ne ilişkin araştırma yapılıyor. Peki, Van Gölü'nün özelliği ne? İşte Van Gölü'ne ilişkin merak edilenler... VAN GÖLÜ'NÜN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Van Gölü, Türkiye'nin en büyük gölüdür ve yüzölçümü yaklaşık 3.713 kilometrekaredir. Bu özelliğiyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük sodalı göllerinden biri olarak da bilinir. 2. Sodalı ve Tuzlu Su Van Gölü'nün suyu, yüksek alkaliniteye sahip sodalı ve tuzlu sudur. Gölün suyu, yüksek miktarda soda ve tuz içerir, bu da gölde herhangi bir tatlı su balığının yaşamasını engeller. Ancak, gölde yaşayan endemik bir balık türü olan inci kefali (Van balığı) bulunmaktadır. 3. Volkanik Köken Van Gölü, volkanik kökenlidir ve Nemrut Dağı'nın patlaması sonucu oluşmuştur. Nemrut Dağı'nın patlaması sonucu oluşan lav akıntıları, Muradiye Çayı'nın akışını engelleyerek gölün oluşmasına neden olmuştur. 4. Derinlik ve Su Seviyesi Van Gölü'nün en derin noktası yaklaşık 450 metredir. Su seviyesi, gölün çevresindeki iklim koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Gölün su seviyesi genellikle yaz aylarında buharlaşma nedeniyle düşer, kış aylarında ise yağışlarla birlikte yükselir. 5. Tarihi ve Kültürel Önemi Van Gölü, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Urartu Krallığı'nın kalıntıları, gölün çevresinde bulunabilir. Ayrıca, Akdamar Adası'nda yer alan Akdamar Kilisesi, Van Gölü'nün önemli tarihi ve turistik mekanlarından biridir. 6. Turistik Çekim Merkezi Van Gölü, doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve eşsiz manzarasıyla turistlerin ilgisini çeken önemli bir destinasyondur. Gölde yapılan tekne turları, Akdamar Adası ziyareti ve çevredeki doğal güzellikler, turistler için cazip etkinlikler arasındadır. 7. Ekolojik Önemi Van Gölü, sadece bölge için değil, aynı zamanda dünya için de önemli bir ekosisteme sahiptir. Gölde ve çevresinde yaşayan birçok endemik bitki ve hayvan türü bulunmaktadır. Özellikle, inci kefali göl ekosisteminde önemli bir rol oynar. Van Gölü, doğal, tarihi ve kültürel özellikleriyle Türkiye'nin ve dünyanın önemli doğal miraslarından biridir. Bu özellikleri, gölü hem bilimsel araştırmalar hem de turizm açısından değerli kılmaktadır.

Van Gölü'ne giren çocukların saçları neden sararıyor?

Van Gölü'nün sodalı suyu ve güneş ışınlarının birleşimi, çocukların saçlarının geçici olarak sararmasına neden olan doğal bir kimyasal reaksiyon oluşturur. Bu durum, çocukların sağlıkları için herhangi bir risk taşımaz ve tamamen doğaldır. Van Gölü'nün Özellikleri: Van Gölü, dünyanın en büyük soda göllerinden biridir. Sudaki yüksek sodyum karbonat oranı, doğal açıcı etkisi olan bir maddedir. Güneş Işınlarının Etkisi: Güneş ışınları, sudaki sodyum karbonatı aktive eder ve saçın keratin yapısını bozarak doğal pigmentini (melanini) açar. Bu durum, özellikle açık renkli saçlara sahip olan çocuklarda daha belirgin bir şekilde görülür. Yağlı Cilt ve Saçların Etkilenmesi: Gölün suyu, yağlı ciltleri ve saçları temizleme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, sık sık göle giren çocukların saçları, sodyum karbonat ve güneş ışığının etkisiyle daha hızlı sararır. Geçici Bir Durum: Bu durum genellikle geçicidir. Çocuklar göle girmeyi bıraktığında ve saçlarını tatlı suyla yıkadığında, saçlarının rengi zamanla kendiliğinden döner.

"Van Gölü'nde 5 ana akıntı sistemi var"

Van Gölü'nde yaşanan boğulma vakalarının ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş bir açıklama yaptı. "ÇOK ŞİDDETLİ AKINTILAR OLUYOR" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Van Gölü 3 bin 712 kilometre karelik yüzey alanı ile beraber ülkemizin en büyük gölü. Yani Marmara Denizi’nin üçte biri büyüklüğünde bir göl. Gölde 5 ana akıntı sistemi var. Özellikle akarsuların göle döküldüğü yerdeki sıcaklık farkı ve rüzgarlar nedeniyle gölde çok şiddetli akıntılar oluşuyor. Bu noktada yaz ayları geldiğinde haliyle insanlar Van Gölü’ne girmek istiyor, serinlemek istiyor ve yahut ta güzel bir vakit geçirmek istiyor. Fakat Türkiye’nin neresine giderseniz gidin denize girebileceğiniz cankurtaran olan plajlar var. Bugün esas sormamız gereken soru şu? Van’da yaşayan birisi ve ya Van Gölü kenarında yaşayan bir insan ben göle gireceğim dediği zaman cankurtaranı olan düzgün bir plajımız varmı? Bizim Van Gölü’ndeki göle girebilecek uygun plaj sayımızı artırmamız gerekiyor. Burada kuleler olacak, cankurtaranlar olacak. İnsanlar buraya gidip güvenli bir şekilde göle girecek. Özellikle yüzmesi zayıf olan, yada yüzme bilmeyen insanlar için bütün sular tehlikeli” dedi. ORAYI İŞARET EDİP SÖYLEDİ: "MÜMKÜNSE TAMAMEN YÜZME AÇISINDAN KAPATILMASI GEREKİYOR" Sözlerine devam eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Şu anda gördüğünüz uydu görüntüsü Van Gölü’ndeki akıntı sistemlerini gösteriyor. Akıntılar yönünden özellikle Erciş körfezi en zengin konumlardaki yerlerden biri. Diğer Van ve Tatvan körfezini düşündüğümüz zaman ise burada da 2 tane büyük akıntı sistemi var. Harita üzerinden gösterecek olursan Van körfezi dediğimiz alanda Çarpanak Adası istikametinden başlayıp saat yönünde dönen bir akıntı sistemi mevcut. Hemen karşı Ahlat ve Adilcevaz tarafına gittiğimizde de akıntının oluşturduğu etki çok bariz bir şekilde görüyoruz. Çarpanak Adası’nın hemen kuzeyine doğru ilerlediğimiz zaman burada da 3 ana akıntı sistemi mevcut. Şurada saat yönünün tersine doğru olan akıntılarımız var. Körfezin en ucunda ise Bendimahi çayı ile Zilan çayının etkisi ile saat yönüne dönen bir akıntı sistemi var. Bu yüzden Çarpanak Adası’nın olduğu yer adeta boğazdaki saat yönüne dönen akıntı ile saat yönünün tersine dönen akıntının kesiştiği noktalar. Bu sebepten dolayı Çarpanak Adası’nda mutlaka eğer göle girilecekse kıyıdan uzaklaşmamak gerekiyor. Hatta mümkünse buranın tamamen yüzme açısından kapatılması gerekiyor. Burada ‘göle girmek tehlikeli ve yasaktır tabelaları’ koyduk ama burada sıkı bir denetim yapılması ve gerekiyorsa buranın yüzemeye kapatılması gerekiyor. Çünkü sürekli burada busene kötü haberler alıyoruz. Burada insanların boğulduğunu ailelerin harap olduğunu görüyoruz. Bu sebepten dolayı bizim Van Gölü etrafında yüzmeye uygun plaj sayımızı artırmamız, burada kulelerin bulunması lazım. Mutlak suretle cankurtaran sayısını artırmamız lazım” şeklinde konuştu. "VAN GÖLÜ ÇEVRESİNDE CANKURTARANI OLAN, GÖZETLEME KULELERİ OLAN YERLERİN SAYISININ ARTIRILMASI LAZIM” İnsanların öyle rasgele her yerde göle girmesinin maalesef kötü sonuçları ortaya çıkartabildiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Bugün Van Gölü’ne girebileceğimiz cankurtaran ve bütün imkanları olan maalesef plaj sayısı çok yetersiz, çok az sayıda. Van Gölü’nün yüzme açısından diğer tehlikesi de şu. Buradaki gördüğümüz şu andaki görüntü Van Gölü’nün derinlik haritasını gösteriyor. Derinliklerin nasıl değiştiğini burada görüyoruz. Burada gördüğümüz yer Çarpanak Adası, yanıbaşındaki yarım ada şeklindeki Çarpanak burnu. Zaten akıntıların merkezinde olan bir yer. Bir akıntı böyle geliyor, bir akıntı ise Erciş tarafından geliyor. Dolayısıyla su hareketliliği fazla. Buna ek olarak ta burada derinlik aniden çok fazla artıyor. Kıyıdan suya hemen girdiğiniz zaman su derinliği 1 metre iken bir iki adım attığınızda 13 metre, 18 metre 40 metre ve 175 metre metreyi görüyorsunuz. Hele de yüzme bilmiyorsanız paniklememiz çok doğal. Bu sebepten dolayı Van Gölü çevresinde cankurtaranı olan, gözetleme kuleleri olan yerlerin sayısının artırılması lazım” dedi.

Van Gölü'nde eşsiz manzara!

Van Gölü'nde kızıl rengiyle dolunayın güzelliğini gören fotoğrafçılar makineleriyle çekimler yaparken, bazı vatandaşlar da ilçenin sahilinde bulunan öğretmenevi iskelesine inerek yakamozu izledi. Van Gölü üzerinde yükselen dolunayı fotoğraflayan doğa fotoğrafçısı Şahin Şerefoğlu, “Şu anda Ahlat’ta dolunayın yükselişini seyrediyoruz. Dolunay, Van Gölü’nde çok güzel bir görüntü ve yükseldikçe çok güzel bir yakamoz oluşturuyor. Fotoğrafçı arkadaşlarla bu manzarayı kaçırmamak için geldik. Burada bunları görüntülüyoruz. Herkesi buraya fotoğraf çekmeye ve bu manzarayı seyretmeye davet ediyoruz. Gerçekten çok görülmeye değer bir manzara, herkesi buraya fotoğraf çekmeye bekliyoruz” dedi.

Av yasağı bitti! Van Gölü'nde balıkçılar "Vira Bismillah" dedi

Van Gölü'nün endemik türü olan inci kefalini koruma çalışmaları kapsamında, üreme dönemi olan 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında av yasağı uygulanıyor. Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve üremek için tatlı sulara göç eden inci kefalinin üreme döneminde başlatılan 3 aylık av yasağı sona erdi. Bu dönemde teknelerini karaya çıkararak bakım yapan Vanlı balıkçılar, yasağın sona ermesiyle 'Vira bismillah' diyerek ağlarını göle bıraktı. “BALIKÇILAR ADETA HASRET KALDIKLARI VAN GÖLÜ İLE BULUŞMAYA BAŞLIYOR” Her yıl 15 Nisan ve 15 Temmuz tarihleri arasındaki Van Gölü'nden tatlı sulara göç eden inci kefali için av yasağının bittiğini ifade eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü'nde yaşayan inci kefallerinin üreme dönemi olan 15 Nisan ve 15 Temmuz tarihleri arasındaki yasak dönemi başlıyor. 15 Nisan'dan 15 Temmuz'a kadar aslında balıkçılar için heyecanlı bir bekleyiş oluyor. Çünkü Van Gölü ile bütünleşen adeta her gün Van Gölü'ne açılan balıkçılar için bir hasret dönemi, balık orucu başlıyor. 90 günlük dönemde teknelerini karaya çekiyorlar, bakımlarını yapıyorlar, geçmiş sezonun bir değerlendirmesini yapıp önümüzdeki sezonu konuşuyorlar. İşte bugün itibarıyla Van Gölü'ndeki av yasakları sona erdi. Balıkçılar adeta hasret kaldıkları Van Gölü ile buluşmaya başladılar. Ümit ediyoruz ki bu yıl çok çok verimli bereketli bir sezon olur. Çünkü Van Gölü'ndeki inci kefali avcılığı adeta Türkiye'ye örnek olacak bir balıkçılık. Çünkü bu gün ülkemizdeki balıkla ilgili her yerden kötü haberler alıyoruz. Marmara Denizi'nde müsilaj var. Karadeniz'de balıkların boyu küçüldü ama Van Gölü'ndeki inci kefalinin ortalama boyu arttı ve balıkçıların ağları dolu dolu geliyor. İşte bu noktada Prof. Dr. Mustafa Sarı'ya teşekkür etmemiz lazım. Çünkü hazırladığı balıkçılık yönetim modeli uzun yıllar sonundaki uygulanması neticesinde çok çok başarılı verimli sonuçlar elde edildiğini görüyoruz. Ümit ediyoruz ki bu yıl balıkçıların yüzleri güler ve bereketli bir sezon geçirmiş oluruz” dedi.

Van'da 3 aylık inci kefali yasağı sona erdi

Van Gölü'nde bulunan tek endemik tür olan inci kefali balığının göçüne denk gelen aylarda ilan edilen balık avı yasağı sona erdi. Üç aylık av yasağı süresi içinde Van Valiliği öncülüğünde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İl Jandarma Komutanlığı, Tarım ve Orman il ve ilçe müdürlükleri, İl Emniyet Müdürlüğü ve Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından göl kenarındaki yerleşim birimlerinde ve tatlı su ağızlarında birçok tedbir alındı. Ancak alınan tüm önlemlere rağmen kaçak avlanan tonlarca balık ele geçirildi. Türkiye genelinde denizlerde ve derelerde av yasağı uygulanırken, Van'da da Van Gölü'ndeki inci kefali balığının tatlı sulara doğru yaşanan göçüne denk gelen 15 Nisan tarihi itibariyle başlayan av yasağı, 15 Temmuz itibarı ile son buldu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Görentaş, av yasağı süresince gerek jandarma gerek emniyet gerekse il ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri personelinin yoğun çalışmaları kapsamında 185 kişiye 2,5 milyon TL'lik bir idari para cezasının uygulandığını ifade ederek, “Bu çalışmalar çerçevesinde ekiplerimiz 77 ton balık yakalarken, bu balıkların yaklaşık 20 tonu canlıydı ve tekrar doğaya salındı. Tabi su sene yağışların bol geçmiş olması, her noktada balıkların tatlı sulara göçlerini kolaylaştırdı. Ayrıca bu göçler sırasında vatandaşların bize yaklaşım tarzı, bizi sürekli bilgilendirmeleri ve balık yasağını desteklemeleri bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu çalışmalar kapsamında bize destek veren valiliğimize, emniyet ve jandarma ekiplerimize ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Bu sene yağışların bol olmasının balık miktarında artışa neden olduğunun altını çizen Görentaş, “Bu sene av yasağı çalışmalarının yanı sıra yağışların bol olması, herhangi bir derede su kesintisinin olmaması, balıkların hem göç hem de dönüş yolunda bir sıkıntıya uğramaması ileriki dönemlerde Van Gölü'ndeki balık miktarının artmasına faydası olacaktır. Balıkçılarımız teknelerini hazırladılar ve 15 Temmuz itibariyle de ‘Vira Bismillah' diyecekler. Ben bu sezonun balıkçılarımıza bereketli olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Van Gölü'nde 2 cansız beden bulundu

Edinilen bilgiye göre olay, bugün öğle saatlerinde Tuşba ilçesi sınırları içerisinde bulun Çarparak Adası yakınında Van Gölü kıyısında meydana geldi. Van Gölü'nde bir kişinin boğulduğu ihbarı üzerine bölgeye jandarma, 112 Acil Servis, Van Sahil Güvenlik Komutanlığı, Van Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği, Van ve Bitlis İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü Su Altı Arama ve Kurtarma, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve Van İtfaiye Dairesi Başkanlığı Sualtı Arama ekipleri sevk edildi. 1 kişi için çalışma yapan ekipler, gölden 2 kişinin cansız bedenini çıkardı. Bölgede bulunan bir araçta yapılan incelemede 3 kimlik tespit eden ekipler, gölde olduğu düşünülen diğer kişiyi arama çalışmalarını sürdürüyor.

Kadın bisikletçiler, kuraklığa dikkat çekmek için Van Gölü’nün etrafında pedal çevirdi

Adana’dan gelen 3 bisikletçi kadın, kuraklığa ve ve doğu illerinin güzelliklerine dikkat çekmek için Van Gölü etrafında pedal çevirdi. Adana Bisiklet Topluluğu Spor Kulübü'nün lisanslı sporcuları Sevilay Kaygısız, Fatma Altınsoy ve Yasemin Öztürk isimli bisikletçi kadınların Ağrı’da başlayan serüveni; Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Erciş, Van il merkezi ve Gevaş üzerinden Batman’da son bulacak. Adilcevaz’da konaklayan 3 bisikletçi, verdikleri molanın ardından 'Van Gölü kirlenmesin, mavi kalsın' sloganıyla Van Gölü’ne dikkat çektikten sonra pedal çevirmeye devam etti.

Yumurtadan çıkan yavruların suyun tersine göçü başladı

Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihlerinde Türkiye'nin en büyük gölünden suyun tersine yüzerek tatlı sulara göç eden balıkların, nesillerini sürdürmek için verdiği mücadele, koruma önlemlerinin de katkısıyla amacına ulaştı. Muhteşem yolculukları sırasında eşsiz bir görüntü sergileyen inci kefalinin, kaçak avlanan balıkçıların hedefi haline gelmemesi için göl kenarındaki yerleşim birimlerinde ve tatlı su ağızlarında jandarma ekipleri tarafından önlem alınıyor. Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularından çıkarak yumurtalarını bırakmak için nehirlere akın eden balıklar, bu yolculukta önlerine çıkan engelleri zıplayarak geçiyor. Milyonlarca balık, göç sırasında görsel bir şölen sunuyor. Van'ın Erciş ile Muradiye ilçelerindeki tatlı sulara göç eden ve suyun akışının tersine yüzen inci kefalleri, görsel şovları ve martıların avlanma çabalarıyla vatandaşlar tarafından ilgiyle izleniyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversite (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Van Gölü'ne dökülen akarsuların debilerinin bu yıl geçen yıllara göre çok yüksek olması gölden üremek için akarsulara göç eden inci kefallerinin başarılı bir üreme dönemi girmesini sağlıyor. Aslında göç iki yönlü. Öncelikli olarak gölde yaşayan inci kefalleri akarsulara giriyor yumurtalarını bırakıp geri dönüyor. Daha sonra göç devam ederken yumurtadan çıkan yavrular aynen annelerinin izlediği yolu izleyerek Van Gölü'ne geri dönüyor ve göldeki inci kefalinin stoğunu sağlıyorlar. Her yıl bu mevsimlere geldiğimizde maalesef dere yatakları kuruma noktasına gelirdi. Fakat bu yıl çok sevindirici olarak dere yataklarında yavruların geri dönmesi için yereli miktarda su mevcut. Şuanda akarsular adeta yavrularla dolup taşıyor. Birçok yavru Van Gölü'ne doğru yolculuğuna başaldı ve göle ulaşacaklar. Bu durum önümüzdeki yıllar için Van Gölü inci kefali stoğu için sevindirici bir durum. Çünkü burada doğan yavrular 3-4 yıl sonra tekrar buralara gelecekler ve onlarda burada üremelerini gerçekleştirip Van Gölü'ne geri dönecekler. ümit ediyoruz ki önümüzdeki yıllar yine bu yıl olduğu gibi bol yağışlı olur ve akarsu debileri bu şekilde yüksel olur" dedi.