Hava Durumu

#Uzay

Bursa Hayat Gazetesi - Uzay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uzay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzayda mahsur kalan astronotların kaderi belirsiz Haber

Uzayda mahsur kalan astronotların kaderi belirsiz

NASA, aslında iki hafta için uzay istasyonuna gönderilen ancak Boeing'in Starliner mekiğinin arızalanması sonucu uzay istasyonunda haziran başından beri mahsur bekleyen iki astronotun Dünya'ya dönüşüne ilişkin açıklamada bulundu. Basın toplantısında konuşan NASA'nın uzay operasyonları misyonu yöneticilerinden Ken Bowersox, astronotların dönüşüne ilişkin kesin bir tarih olmadığını duyurdu. Bowersox, uzay istasyonunda kalan Butch Wilmore ve Suni Williams adlı astronotların SpaceX'in 2025 Şubat’ta yapacağı sefere kadar Uluslararası Uzay İstasyonu'nda tutulup tutulmayacağına ilişkin kararının birkaç hafta içinde alınacağını açıkladı. Bowersox, ayrıca arızalı Boeing mekiğini Dünya'ya boş olarak dönmesini sağlayıp sağlamama konusunda da henüz karara varılmadığını bildirdi. Karar vermeden önce daha fazla veriyi analiz edeceklerini belirten Bowersox, "Starliner'ı eve getirmek için zamanımız var ve bu zamanı akıllıca kullanmak istiyoruz." dedi. Starliner mekiğindeki sorunun giderilmesini bekleme seçeneği dışında, SpaceX'in Şubat 2025'teki seferinde 4 astronot yerine iki koltuğun boş gönderilip Wilmore ile Williams'ın bu mekikle geri getirilmesi ihtimalinin de astronotları kurtarmak için düşünülen seçenekler arasında yer alıyor. Boeing, iki ertelemenin ardından 5 Haziran'da iki NASA astronotunu taşıyan Starliner mekiğini ilk kez uzaya yollamıştı. Helyum sızıntısı tespit edilen Starliner mekiğinde yapılan incelemelere rağmen sorunun kaynağı bir türlü bulunamamış ve Dünya'ya dönüşü dört kez ertelenmişti. Uzay istasyonunda bir hafta geçirmeleri planlanan NASA astronotlarının dönüş tarihi ve nasıl dönecekleri konusunda henüz bir netlik bulunmuyor.

Uzayda mahsur kalınırsa ne olur? Haber

Uzayda mahsur kalınırsa ne olur?

Uzay boşluğuna maruz kalmak, insan vücudu üzerinde ciddi ve potansiyel olarak ölümcül etkilere yol açabilen bir durumdur. Bu ortam, Dünya'nın atmosferi tarafından sağlanan koruma, basınç ve oksijen gibi yaşam için temel unsurları sağlamaz. Uzay boşluğuna çıkış yapan bir insanın vücudu üzerindeki etkileri şu şekildedir: 1. ATMOSFER BASINCI YOKLUĞU VE VAKUM ETKİSİ Uzay boşluğunda atmosfer basıncı neredeyse sıfırdır. Normalde atmosfer basıncı, vücuttaki sıvıların ve gazların dengeli bir şekilde dağılmasını sağlar. Ancak uzayda, bu basınç olmadığı için vücut sıvıları aniden buharlaşmaya başlar. Kanın yüzeyindeki damarlarda buharlaşma meydana gelebilir, bu da ciddi şişmelere ve morarmalara yol açabilir. Ayrıca iç organlarda da buharlaşma oluşabilir, bu da organların şişmesine ve işlevlerinin bozulmasına neden olabilir. 2. OKSİJEN YOKSUNLUĞU Uzay boşluğunda hava yoktur ve dolayısıyla oksijen de yoktur. Birkaç saniye içinde, vücuttaki oksijen stokları tükenmeye başlar. Bu durum, hızla bilinç kaybına yol açabilir. Daha uzun süre maruz kalma durumunda ise beyin ve diğer hayati organlar için yeterli oksijen olmaması ölümcül olabilir. 3. RADYASYON MARUZİYETİ Uzay, Güneş'in yüksek enerjili radyasyonları ve kozmik ışınlar gibi zararlı radyasyon kaynaklarından korunmasızdır. Bu radyasyon, hücrelere ve DNA'ya zarar verir ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzay aracı içindeki astronotlar genellikle bu radyasyonu filtreleyen veya azaltan özel malzemelerle korunurlar. 4. ISI DALGALANMALARI Uzay boşluğunda sıcaklık oldukça düşüktür (-270°C civarında). Bu düşük sıcaklık, vücut ısısının hızla kaybolmasına ve donmaya yol açabilir. Ancak aynı zamanda, güneş ışınlarının doğrudan etkisi altında uzay aracı dışında kalan kısımlar da oldukça yüksek sıcaklıklara ulaşabilir. 5. SOLUNUM VE DOLAŞIM SİSTEMİ ETKİLERİ Uzay boşluğunda, vücut normal solunum sürecini sürdüremez ve kan dolaşımı bozulabilir. Bu durum, hızla bilinç kaybına ve organ hasarına neden olabilir. Ayrıca, vücuttaki sıvıların ani buharlaşması, dolaşım sistemi üzerinde de ciddi etkilere yol açabilir. 6. BAROTRAVMA VE DİĞER FİZİKSEL ETKİLER Uzay aracından uzay boşluğuna çıkış sırasında ani basınç değişiklikleri, özellikle iç kulak ve akciğerlerde barotravmaya neden olabilir. Bu durum, acı verici ve potansiyel olarak hasarlı bir durum olabilir. Sonuç olarak, uzay boşluğuna girme durumu insan vücudu için son derece tehlikeli ve ciddi sağlık riskleri taşır. Astronotlar, bu riskleri azaltmak için özel eğitimler alır ve uzay yürüyüşleri sırasında vücutlarını korumak için özel giysiler ve ekipmanlar kullanırlar. Uzay araştırmaları ve keşifleri sırasında bu tür risklerin yönetilmesi ve anlaşılması hayati önem taşır.

Exoplanet: Güneş sistemi dışındaki dünyalar Haber

Exoplanet: Güneş sistemi dışındaki dünyalar

Uzay, gizemlerle dolu bir yerdir ve güneş sistemimizin ötesinde neler olduğunu merak etmek doğaldır. Son yıllarda, bilim insanları güneş sistemimizin dışında birçok gezegen keşfetmeyi başardılar. Bu gezegenlere "exoplanet" veya "güneş dışı gezegen" denir. Exoplanetler, güneş sistemimizi oluşturan gezegenlere çok benzeyebilir veya bambaşka olabilir. Bazıları kayalık ve Dünya'ya benzerken, diğerleri gaz devleri veya buz devleri olabilir. Hatta bazı exoplanetlerin atmosferlerinde sıvı su bulunabileceği düşünülmektedir. EXOPLANETLERİN KEŞFİ: Exoplanetlerin varlığı ilk olarak 1992 yılında Polonyalı gökbilimci Aleksander Wolszczan tarafından keşfedildi. Wolszczan, PSR 1257+12 adlı bir pulsarın yörüngesinde dönen iki gezegen keşfetti. Bu keşif, güneş sistemimiz dışında başka gezegenlerin de var olabileceğini gösteren ilk kanıttı. O zamandan beri, gökbilimciler yüzlerce exoplanet keşfettiler. Bu keşifler, güneş sistemimizin ve evrenin nasıl oluştuğuna dair anlayışımızı geliştirmemize yardımcı oldu. Exoplanetler, yaşamın başka yıldızlarda da var olabileceği fikrini de desteklemektedir. EXOPLANETLERİN ÖZELLİKLERİ: Exoplanetler, boyut, kütle, atmosfer ve yörüngeleri gibi birçok yönden farklılık gösterebilir. Bazı exoplanetler Dünya'dan çok daha küçüktür, bazıları ise Jüpiter gibi gaz devlerinden daha büyüktür. Exoplanetlerin kütleleri de Dünya'nın kütlesinden birkaç kat fazlasından Jüpiter'in kütlesinden yüzlerce kat fazlasına kadar değişebilir. Exoplanetlerin atmosferleri de Dünya'nın atmosferinden çok farklı olabilir. Bazı exoplanetlerin atmosferleri, hidrojen ve helyum gibi gazlardan oluşurken, diğerlerinin atmosferleri su buharı, karbondioksit ve metan gibi molekülleri içerir. Hatta bazı exoplanetlerin atmosferlerinde sıvı su bulunabileceği düşünülmektedir. Exoplanetler, yıldızlarının etrafında farklı yörüngelerde de dönebilir. Bazı exoplanetler yıldızlarına çok yakındır ve birkaç günde bir yörüngelerini tamamlarlar. Diğer exoplanetler ise yıldızlarından çok uzaktadır ve yörüngelerini tamamlamak için yıllar veya hatta yüzyıllar sürebilir. EXOPLANET ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ: Exoplanet araştırmaları, güneş sistemimizi ve evreni daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu araştırmalar, güneş sistemimizin nasıl oluştuğuna, yaşamın başka yıldızlarda var olup olmadığına ve evrendeki diğer gezegenlerin nasıl olduğuna dair bilgiler edinmemizi sağlamaktadır. Exoplanet araştırmaları, yeni teknolojilerin geliştirilmesine de katkıda bulunmaktadır. Örneğin, exoplanetleri keşfetmek ve incelemek için yeni teleskoplar ve uzay araçları geliştirilmektedir. Bu teknolojiler, güneş sistemimizi ve evreni daha iyi incelememize yardımcı olmaktadır. GELECEK: Exoplanet araştırmaları hızla gelişmeye devam etmektedir. Gelecekte, exoplanetlerin atmosferlerini ve yüzeylerini daha ayrıntılı olarak incelememize ve bu gezegenlerde yaşam olup olmadığını belirlememize imkan tanıyacak yeni teleskoplar ve uzay araçları geliştirilecektir. Exoplanetler, evrenin gizemlerini çözmek için önemli bir anahtar olabilir. Bu araştırmalar, güneş sistemimizin ve evrenin nasıl işlediğine dair anlayışımızı geliştirmemize ve belki de evrende yalnız olmadığımızı keşfetmemize yardımcı olabilir.

Uzay çöpleri: Görünmez tehlike, büyük sorun Haber

Uzay çöpleri: Görünmez tehlike, büyük sorun

Uzay çöpleri, insanlık tarafından uzaya gönderilen ve artık işlevlerini yitirmiş veya kullanılmayan parçaların yanı sıra çeşitli kazalar sonucu oluşan enkaz parçalarını ifade eder. Bu parçalar, uzayda hareket ederken ciddi tehlikeler oluşturabilir ve uzay araçları, uydular ve Uluslararası Uzay İstasyonu gibi önemli gök cisimlerine zarar verebilirler. İşte uzay çöplerinin oluşturduğu sorunlar ve çözüm yolları... UZAY ÇÖPLERİ NEDİR? Uzay çöpleri, Dünya'nın yörüngesinde 7.800 km/saat'e kadar hızla dolaşan ve 1 cm'den büyük her türlü insan yapımı nesnedir. Bu nesneler, kullanılmayan uydular, roket parçaları, boya parçacıkları, astronotların kaybettiği eldivenler ve hatta ölü uydular bile olabilir. UZAY ÇÖPLERİ DÜNYAYA DÜŞER Mİ? Uzay çöplerinin çoğu, Dünya'nın atmosferine girmeden önce yanarak yok olur. 7.500 km'den daha düşük yörüngelerde dolaşan çöpler, Dünya'nın çekim kuvvetiyle atmosfere girer ve genellikle yanarak yok olur. Ancak, daha yüksek yörüngelerde dolaşan bazı büyük çöpler Dünya'ya düşebilir. Neyse ki, bu olaylar nadiren gerçekleşir ve düşen parçalar genellikle ıssız bölgelere ulaşır. UZAY ÇÖPLERİNİN ZARARLARI NELERDİR? Uzay çöpleri, uzay araştırmaları ve uydular için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Yüksek hızda dolaşan bir uzay çöpü parçası, bir uyduya çarparak ciddi hasara veya tamamen yok olmasına neden olabilir. Bu durum, iletişim, navigasyon ve hava durumu tahmini gibi hayati önem taşıyan hizmetlerin kesilmesine yol açabilir. Uzay çöpleri, gelecekteki uzay seyahatleri için de risk oluşturmaktadır. Bir uzay gemisine çarpan bir uzay çöpü parçası, astronotların hayatını tehlikeye atabilir veya uzay gemisinin hasar görmesine neden olabilir. UZAY ÇÖPLERİYLE MÜCADELE Uzay çöpleriyle mücadele için çeşitli çözümler geliştirilmektedir. Bu çözümlerden bazıları şunlardır: Uzay Çöplerini Temizleme: Uzay robotları veya lazerler kullanarak uzay çöplerinin yörüngeden çıkarılması veya yok edilmesi. Daha Az Uzay Çöpü Üretme: Uzay araçlarının ve uydularının tasarımı ve üretimi sırasında daha az çöp oluşturacak yöntemlerin geliştirilmesi. Yörüngedeki Çöplerin Takibi: Uzay çöplerinin yörüngelerini ve hareketlerini izlemek için radar ve teleskop sistemlerinin geliştirilmesi. Uzay çöpleri, tüm insanlığı ilgilendiren küresel bir sorundur. Bu sorunun çözümü için uluslararası işbirliği ve ortak çaba gereklidir. Uzay çöpleriyle mücadele ederek, gelecek nesiller için daha temiz ve daha güvenli bir uzay ortamı yaratabiliriz.

Dünya'nın yörüngesindeki tehlike: Uzay Çöpleri Haber

Dünya'nın yörüngesindeki tehlike: Uzay Çöpleri

Bu nesneler, kullanılmış roketlerin parçaları, uyduların enkazları, astronotların kaybettiği aletler ve hatta boya pulları gibi çeşitli boyutlarda ve şekillerde olabilir. Uzay çöplerinin nedenleri: Uzay uçuşlarının artması: Uzay uçuşlarının artmasıyla birlikte, uzaya fırlatılan ve yörüngeye yerleştirilen nesnelerin sayısı da artmaktadır. Bu nesnelerin bir kısmı atmosferde yanarak yok olsa da, bir kısmı yörüngede kalarak uzay çöpü oluşturmaktadır. Uyduların çarpışması: Yörüngedeki uyduların çarpışması, uzay çöplerinin oluşmasına neden olan önemli bir faktördür. 2009 yılında, bir Amerikan uydu sistemi ile bir Rus uydu sistemi çarpıştı ve bu çarpışma sonucunda binlerce parça uzay çöpü oluştu. Bilinçsiz fırlatmalar: Bazı ülkeler, uzaya fırlattıkları nesnelerin yörüngeye girecek şekilde tasarlanmamasına veya atmosferde yanacak şekilde tasarlanmamasına dikkat etmeyebilir. Bu durum, uzay çöplerinin oluşmasına neden olabilir. Uzay çöplerinin tehlikeleri: Uydulara ve uzay araçlarına zarar verebilir: Uzay çöpleri, uydulara ve uzay araçlarına çarparak hasara veya işlev kaybına neden olabilir. Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) astronotları, uzay çöplerinden kaçınmak için düzenli olarak manevra yapmak zorundadır. Gelecekteki uzay uçuşlarını tehlikeye atabilir: Uzay çöplerinin artması, gelecekteki uzay uçuşlarını tehlikeye atabilir. Uzay çöpleri ile çarpışma riski arttıkça, uzay uçuşları daha riskli hale gelecektir. Dünya'ya düşebilir: Uzay çöplerinin bir kısmı, Dünya'nın atmosferine girip yere düşebilir. Büyük uzay çöpleri yere düştüğünde, can ve mal kaybına neden olabilir. UZAY ÇÖPLERİNİ TEMİZLEMEK İÇİN NELER YAPILIYOR? Farkındalık çalışmaları: Uzay çöplerinin tehlikeleri konusunda farkındalık çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar, uzay ajansları ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Teknolojik çözümler: Uzay çöplerini temizlemek için çeşitli teknolojik çözümler geliştirilmektedir. Bu çözümler arasında, uzay çöplerini yakalayıp yörüngeden çıkarmayı amaçlayan robotlar ve uzay çöplerini birbirine yapıştırarak atmosfere düşürmeyi amaçlayan lazerler yer almaktadır. Uluslararası işbirliği: Uzay çöpleri sorunu, uluslararası bir sorundur. Bu sorunu çözmek için, uzay ajansları ve ülkeler arasında işbirliği yapılması gerekmektedir. Uzay çöpleri, Dünya için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdidi ortadan kaldırmak için acil önlemler alınması gerekmektedir. Bireyler olarak da uzay çöplerinin oluşmasına katkıda bulunmamak için dikkatli olmalıyız.

Uzay macerası: Çocuklara evreni tanıtmanın keyifli yolları Haber

Uzay macerası: Çocuklara evreni tanıtmanın keyifli yolları

Evren, gizemlerle dolu muazzam bir yer. Çocukların merak ve hayal gücü ile dolu zihinleri için evreni keşfetmek ve onun hakkında bilgi edinmek, unutulmaz bir deneyim olabilir. Bu yazıda, çocuklara evreni eğlenceli ve ilgi çekici bir şekilde tanıtmanın bazı keyifli yollarını paylaşacağız. 1. Hikaye Okuma ve Anlatma: Çocuklara evrenin oluşumunu, gezegenleri, yıldızları ve galaksileri anlatan hikayeler okuyabilir veya bu hikayeleri kendiniz anlatabilirsiniz. 2. Gezegen ve Yıldız İzleme: Açık bir havada teleskopla gezegen ve yıldızları gözlemlemek, çocuklara evreni yakından görme şansı verir. Eğer teleskopunuz yoksa, bir yıldız gözlemevine gidebilirsiniz. 3. Evren Modelleri Yapma: Güneş sistemi, galaksiler ve evrenin diğer unsurlarını temsil eden modeller yapmak, çocukların görsel öğrenmelerine yardımcı olur. 4. Evren Temalı Oyunlar Oynamak: Evren temalı kağıt oyunları, bulmacalar ve uzay istasyonu inşa etme gibi aktiviteler, çocukların hem eğlenmesine hem de bilgi edinmesine yardımcı olur. 5. Uzay Müzeleri ve Bilim Merkezlerini Ziyaret Etme: Uzay müzeleri ve bilim merkezleri, çocuklar için evreni interaktif bir şekilde keşfetmenin harika bir yoludur. 6. Uzay Filmleri ve Dizileri İzlemek: Eğlenceli ve eğitici uzay filmleri ve dizileri, çocukların evrene olan ilgisini canlı tutmaya yardımcı olabilir. 7. Uzaylılar Hakkında Konuşmak: Uzaylıların var olma olasılığı, çocukların hayal gücünü ve merakını tetikler. Bu konu hakkında konuşmak ve fikir alışverişi yapmak, keyifli ve eğitici bir sohbet ortamı oluşturabilir. 8. Uzaylı Hikayeleri Yazmak: Çocukların kendi uzaylı hikayelerini yazmaları, yaratıcılıklarını geliştirmelerine ve evrene olan bakış açılarını genişletmelerine yardımcı olur. 9. Uzay Temalı Sanat Çalışmaları Yapmak: Çocukların evreni tasvir eden resimler, çizimler ve heykeller yapmaları, sanatsal becerilerini geliştirmelerine ve hayal güçlerini kullanmalarına yardımcı olur. 10. Uzay Kampı veya Atölyelerine Katılmak: Uzay kampı veya atölyeleri, çocuklara evreni uzmanlardan öğrenme ve uzay ile ilgili çeşitli aktivitelere katılma imkanı sunar. Ek Tavsiyeler: Çocuğunuzun yaşına ve ilgi alanlarına uygun materyaller ve aktiviteler seçin. Evreni keşfederken bol bol soru sormaya ve çocuğunuzun fikirlerini dinlemeye teşvik edin. Evreni eğlenceli ve heyecan verici bir yer olarak sunmaya çalışın. Evreni keşfetmenin asla bitmeyen bir yolculuk olduğunu unutmayın. Bu keyifli ve eğitici yöntemlerle, çocuklara evreni tanıtmanın ve onlarda uzay bilimine olan ilgiyi uyandırmanın kolay olduğunu göreceksiniz.

Bakan Uraloğlu duyurdu: Son aşamada! Haber

Bakan Uraloğlu duyurdu: Son aşamada!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türksat 6A'nın Amerika'nın Florida eyaletindeki SpaceX tesislerinde fırlatma öncesi testlerinin tamamlanma aşamasına geldiğini belirterek, "Mevcut proje takvimine göre temmuzun ikinci haftasının başında Türksat 6A uydumuzu SpaceX firmasının Falcon 9 tip roketiyle uzaya göndermeyi planlıyoruz." ifadesini kullandı. Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın testleri ve fırlatılma sürecine ilişkin bilgi verdi. Uydunun ABD'nin Florida eyaletindeki SpaceX tesislerinde fırlatma gününü beklediğini vurgulayan Uraloğlu, Türksat 6A'nın entegrasyon ve testlerinin, 10 yıllık süreçte Türksat ve TUSAŞ işbirliğiyle Türkiye'ye kazandırılan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi'nde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Uraloğlu, Türksat 6A'yı, Türksat'ın yanı sıra TÜBİTAK Uzay, ASELSAN, TUSAŞ ve C2Tech'in katkılarıyla en yüksek yerlilik oranıyla ürettiklerini bildirdi. Uraloğlu, Türksat uydularının yedekliliğini sağlayacak ve mevcut kapasiteyi artıracak Türksat 6A'nın 6 Haziran'da SpaceX tesislerine ulaştığını anımsatarak, şunları kaydetti: "Nakliye işlemlerinin tamamlanması sonrasında başlatılan fırlatma aşaması testleri de tamamlanma aşamasına geldi. Mevcut proje takvimine göre temmuzun ikinci haftasının başında Türksat 6A uydumuzu SpaceX firmasının Falcon 9 tip roketiyle uzaya göndermeyi planlanıyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranıyla ülkemizin en büyük AR-GE projesinde son aşamaya geldik ve her şey takvime uygun olarak ilerliyor." ÜRETİLEN PARÇALAR FARKLI GÖREV YÜKLERİNE SAHİP UYDULARDA KULLANILABİLECEK Türksat 6A ile Türkiye'nin ilk yerli haberleşme uydusu platformunun geliştirilmiş olacağına dikkati çeken Uraloğlu, "Uydumuzun yerli ve milli olarak üretilen her parçası uydu deneyimi kazanmış olacak. Bu çok önemli. Çünkü ülkemizde üretilen bu parçaların hepsi uzay deneyimi kazanarak uzayda başarıyla hizmet verebildiği için tüm dünyaya ihracının önü de açılacak. Artık haberleşme uydusu üreten tüm ülkeler, bu ürünleri bizden alabilecek. Sadece haberleşme uydusu üreten bir ülke olmakla kalmayacağız, tüm uydu parçalarını ihraç da edeceğiz. Üretilen her parça, artık farklı görev yüklerine sahip uydular için de kullanılabilecek." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE, UZAY YARIŞINDA YENİ BİR DÖNEME GİRECEK" Uraloğlu, özellikle kritik bileşenlerin yerli imkanlarla üretilmesinin ve uzay sektöründe dışa bağımlığın azalmasının güvenlik açısından da büyük önemi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bir haberleşme uydusu yaklaşık 250 milyon dolar. Sadece bir uydunun değerini bile düşünürsek bu projenin ülkemiz için ne kadar önemli olduğu biraz daha anlaşılır olabilir. Ayrıca Türksat 6A'nın, uydu sektöründe yetişmiş insan kaynağı oluşturma konusunda da önemli katkısı olacak. Teknoloji ve tecrübe kazanımı sayesinde ülkemiz uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olabilecek. Ülkemiz için bir dönüm noktası olacak Türksat 6A'nın başarıyla hizmete alınması sonrasında Türkiye, uzay yarışında yeni bir döneme girecek."

Gezeravcı: Uzay yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı Haber

Gezeravcı: Uzay yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, "Uzay yolculuğumuz sadece bir kerelik heves, bir görev değildi, bir hikayenin başlangıç noktasıydı. Çıktığımız uzay yolculuğunda, devletimizin iradesiyle varlık göstermeye devam edeceğiz." dedi. Gezeravcı, katıldığı 3. Aksaray Bilim Festivali'ndeki söyleşi programında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü iradesiyle adım atılmadık bir alanda gençlere ilham olacak şekilde bir yolculuk yaptıklarını söyledi. Bu projenin ilerleyen süreçte gençlerin altına imza atacağı yolun sadece bir başlangıcı olduğunu belirten Gezeravcı, şöyle konuştu: "Bizim yaptığımız yolculuk bir yere varış hikayesi değil, sadece başlangıçtı. Biz, uzay alanına uzak bir ülke değiliz. Uzay alanında yaptığımız uydular yıllardır dünyanın farklı yörüngelerinde uçmaya ve ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Bizim eksik olduğumuz sadece insanlı uzay görev alanıydı. Buna yönelik olarak da ocak ayında attığımız adımın ardından, ikinci adımı da yörünge altı araştırma uçuşuyla yaptık. Israrla söylüyorum, uzay yolculuğumuz sadece bir kerelik heves, bir görev değildi, bir hikayenin başlangıç noktasıydı. Çıktığımız uzay yolculuğunda, devletimizin iradesiyle varlık göstermeye devam edeceğiz." Gezeravcı, bundan sonra bu işlerin devamı niteliğinde birçok haberi duyuracaklarını ifade etti. Türkiye'nin gelecek dönemde planlı bir şekilde birçok projeyi gerçekleştireceğini aktaran Gezeravcı, "Şu anda Ay Araştırma Projesi kapsamında 2026-2028 yılları arasında aya kendimizin yaptığı bir roketi, kendi motorumuzla ulaştırıp önce sert iniş, ikinci seferde ise üzerinde araştırma modülü gönderecek şekilde görevlendirme planlaması yapılıyor. Bu projelerden uzak değiliz." diye konuştu. Program, soru cevap kısmının ardından Gezeravcı'ya hediye verilmesiyle sona erdi.

Haber

"Türkiye uzay liginde artık A takımında"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin 2'nci astronotu Tuva Cihangir Atasever'in Yörünge Altı Araştırma Uçuşu öncesi Kocaeli'nin Gebze ilçesinde düzenlenen etkinliğin ardından açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin insanlı uzay araştırmalarında Alper Gezeravcı'nın gerçekleştirdiği misyonla önemli bir başlangıç yaptığını hatırlatan Bakan Kacır, "O misyonda Uluslararası Uzay İstasyonunda 13 bilimsel deney gerçekleştirilmişti. Bu defa Yörünge Altı Araştırma Uçuşunda 7 farklı bilimsel deney Tuna Cihangir Atasever tarafından gerçekleştirildi. Bu kapsamda uzay koşullarının insan fizyolojisi ve biyolojisi üzerindeki etkileri, insan genetiği üzerindeki etkileri, insan metabolizması üzerindeki etkileri araştırıldı. Bunların bazıları Alper Gezeravcı'nın başlattığı projelerin devamı niteliğinde aslında. Bazı projelerde ilk kez bu misyonda icra edildi. Harvard Üniversitesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitemiz birlikte bir proje gerçekleştirdiler. Uzay koşullarının beyindeki kan yayılımına etkisini ve aynı zamanda omurilik sıvısının dinamiğine olan etkisini araştırdılar" dedi. "GENÇLER UZAYA, TEKNOLOJİYE, BİLİME ÇOK GÜÇLÜ ŞEKİLDE İLGİ DUYUYOR" Bu önemli çalışmaların gençler ve çocuklar üzerinde olumlu etkiler oluşturduğunu kaydeden Bakan Kacır, "Bu misyonların en önemli çıktılarından biri gençler ve çocuklar üzerinde oluşturduğu etki. Biz bu etkinin ne kadar yüksek olduğunu, Alper Gezeravcı ile birlikte yaptığımız yurt seyahatlerinde gördük. Gittiğimiz her şehirde o şehrin en büyük etkinliklerini üniversitelerde icra ettik. Gördük ki Türk gençleri, Türk çocukları uzaya, teknolojiye, bilime çok güçlü şekilde ilgi duyuyorlar ve Alper Gezeravcı ile Tuna Cihangir Atasever'le başlayan yolculukta onlar bayrağı çok daha ileriye taşıyacaklar" diye konuştu. "EN DOĞRU LOKASYONDA UZAY LİMANI KURMAYI HEDEFLİYORUZ" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin uzaya bağımsız erişim programının önemli olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye bu anlamda kendi roketlerini geliştiren bir ülke. İstiyoruz ki kendi uydularımızı, kendi roketlerimizle uzaya fırlatabilelim. Bununla beraber Uluslararası uzay limanı inşası da bu hedefin bir parçası çünkü uzaya bağımsız erişim için böyle bir altyapıyı edinebilmeniz çok önemli. Bunu da bir uluslararası iş birliği ile gerçekleştirmek istiyoruz. Dünyada en doğru lokasyonda uzay limanı kurmayı hedefliyoruz. Bütün bunlar önümüzdeki yıllarda sonuç görecek projeler" şeklinde konuştu. "ARTIK UZAY LİGİNDE TÜRKİYE A TAKIMINDA" Türkiye'nin ilk yerli haberleşme uydusu Türksat 6A'ya ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, "Biz daha önce görüntüleme uydularını yerli ve milli olarak geliştirmiştik. Şimdi haberleşme uydularını da yerli ve milli olarak geliştiriyoruz. Türksat 6A, Türkiye'nin bugüne kadar ürettiği en değerli teknoloji ürünü. Yani 250 milyon dolarlık teknoloji ürününden bahsediyoruz. Bu yönüyle baktığım zaman aslında Türk sanayisinin geldiği seviyeyi de ispat ediyor. Türkiye böyle bir kabiliyete sahip 11 ülkeden biri. Artık uzay liginde Türkiye A takımında. Bu, Türkiye'nin yüksek teknolojiyi ihraç etme kabiliyetini de perçinleyecek. Türkiye kendi uydularını geliştirmenin, üretmenin ötesinde, dünyanın uydu üreticisi ülkelerinden biri haline gelecek. Bizlerde inşallah 8-14 Temmuz'da uzaya fırlatacağımız Türksat 6A ile birlikte yepyeni deneyimler kazanacağız ve bu deneyimleri yeni projeler ile önümüzdeki dönemde zenginleştireceğiz" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.