#Türk Silahlı Kuvvetleri

Bursa Hayat Gazetesi - Türk Silahlı Kuvvetleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TSK'nın ‘İnsani Yardım Tatbikatı-2024' tamamlandı Haber

TSK'nın ‘İnsani Yardım Tatbikatı-2024' tamamlandı

Senaryo gereği, İstanbul merkezli canlandırılan depremde, çok sayıda ev ve iş yerinin yıkıldı buna bağlı olarak enkaz altında çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu bildirildi. TRT Radyo tarafından yapılan anons ile depremin şiddetini 7.1 olarak duyuruldu. DAK TİMİ'NİN SİKORKSY İLE ALANA İNİŞLERİ NEFES KESTİ Anonsun ardından deprem sonrası yıkıma uğrayan alanların üzerinde TSK'ya ait Cougar tipi helikopterle havadan keşif uçuşu gerçekleştirildi. Uçuşun ardından DAK timi, Sikorsky ile afet bölgesine iniş yaptı. Arama kurtarma köpeklerinin bölgeye indirilirken DAK Timi önce depremzedelerin yakınlarını sakinleştirdi ardından enkaz altında kalan vatandaşların yer tespiti için yaralılar ile iletişim kurmaya çalıştı. Enkaz altında canlı tespitinin ardından dinleme cihazlarıyla belirlenen noktalarda çalışma başlatıldı. Çalışma esnasında gaz ve elektrik kaçaklarına karşı önlemler alırken çıkan yangına itfaiye ekipleri tarafından müdahale edildi. Tespit edilen noktalardaki depremzedeler UMKE ekibince çıkarılarak hastanelere sevk edildi. Tatbikat kapsamında ceset arama kurtarma köpeklerinin hayatını kaybedenlerin yerini tespit etmesinin ardından da cenaze nakil aracıyla tahliye edilmeleri ile tatbikat başarılı şekilde sonlandırıldı. 'PERSONEL SAYIMIZ 10 BİN 426'YA ÇIKARILMIŞTIR' Tatbikatın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan İnsani Yardım Tugay Komutanı Piyade Albay Hikmet Erdoğdu, "Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugay Komutanlığı yaşanan her türlü doğal afet sonrası talep edildiğinde afet bölgesine gönderilecek silahlı kuvvetlerinin ilk unsurudur. Birliğimiz, 6 Şubat 2023 asrın felaketinde sonrası tüm unsurlarıyla afet bölgesinde görev yapmıştır. Doğal afet arama kurtarma birliklerimiz bölgede arama kurtarma görevini icra ederken lojistik unsurlarımızda mutfak, fırın, banyo, çamaşırhane gibi tesisler kurup işletmiştir. Yaşanan büyük felaketten alınan dersler kapsamında devletimizin tüm kurumları gibi Bakanlığımızın koordinatörlüğünü afet ve acil durumlarına yönelik aldığımız tedbirleri gözden geçirdik. Alınacak ilave tedbirleri belirledik ve bu yönde çalışmalarımıza başladık. AFAD'ın başlattığı arama kurtarma da hedef 100 bin projesi kapsamında İnsani Yardım Tugayı'na ilave 2 Doğal Afet taburumuz kurularak tabur sayısı 3'e çıkarıldı. İstanbul'da da 2 DAK bölüğümüz kuruldu. DAK birliklerimiz tarafından uluslararası ortamda da görev yapabilecek 80'er kişilik 11 ağır seviye arama kurtarma ekibi teşkil edildi. İstikam birliklerimiz tarafından 38'er kişilik 12 orta seviye arama kurtarma ekibi teşkil edildi. Diğer birliklerimiz tarafından da 18'er kişilik 505 adet depremde arama kurtarma ekibi teşkil edildi. Böylece arama kurtarma personel sayımız 10 bin 426'ya çıkarılmıştır. Ayrıca arama kurtarma ekiplerine ilave olarak afet durumunda kullanılmak üzere her biri 366 personelden oluşan 45 emniyet asayiş ve yardım taburu teşkil edilmiştir" ifadelerini kullandı. 'MEHMETÇİK AFET DESTEK PROJESİ BAŞLATILDI' Erdoğdu, şu ana kadar yaklaşık 6 bin personelimizin sertifikalı arama kurtarma eğitimi verildiğini belirterek, "Arama kurtarma personeli yetiştirmek maksadıyla AFAD'da verilen kentsel arama kurtarma eğitici eğitimine tugayımızdan 68 personel katılmış, AFAD tarafından birliklerimize 10 adet arama kurtarma eğitim alanı yapılmıştır. Ulusal ve uluslararası çapta kamu kurum ve kuruluşlarla ortak eğitim ve tatbikatlar planlanıp icra edilmeye başlamıştır. Madencilerimizin kullandığı tekniklerin arama kurtarma da çok faydalı olduğu görüldüğünden personelimize madenci teknikleri eğitimi aldırılmaya başlanmıştır. Depremde yardımların bir bütünlük içerisinde verilmesinin uygun olacağı değerlendirildiğinden içinde tüm yaşam ünitelerinin bulunduğu 'Mehmetçik Afet Destek Projesi' başlatılmış ve örnek bir Mehmetçik afet üssü Tekirdağ'da kurulmuştur. Afetlere yönelik hazırlıklarımız devam etmektedir" şeklinde konuştu. Sincan'daki Şehit Üsteğmen Hasan Şahan Kışlasında TSK İnsani Yardım Tugayı Doğal Afetler Arama Kurtarma (DAK) Taburu koordinasyonunda yapılan tatbikata; AFAD, Türk Kızılay, UMKE, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ve Sincan Belediyesi ekip ve araçları katıldı. Tatbikatı Bulgaristan Ataşe ve Maldivler Savunma Ataşe personeli de izledi.

ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdi! İlk teslimat yapıldı Haber

ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdi! İlk teslimat yapıldı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ASELSAN tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri için yerli ve milli olarak geliştirilen, ülkenin en uzun menzilli radarı olan erken ihbar radar sistemlerinin ilk teslimatı dolayısıyla ASELSAN Gölbaşı tesislerinde düzenlenen, "Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemleri Teslimat Töreni"ne katıldı. Bakan Güler, burada yaptığı konuşmasında, helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile beraberindekilere Allah'tan rahmet, İran halkına da başsağlığı dileğinde bulundu. "Kahraman ordumuzun gücüne güç katacak kritik projelerden biri olan taşınabilir erken ikaz radar sisteminin ilk teslimatına, büyük bir mutlulukla şahitlik ediyoruz. Bu ileri teknoloji ürünümüzün, ülkemize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum" diyen Güler, uluslararası ilişkilerde belirsizliklerin hakim olduğu, risk ve tehditlerin her geçen gün daha da arttığı bir sürecin yaşandığını belirtti. Güler, yaşanan bu hassas gelişmelerin, ülkelerin güvenlik ihtiyacını öncelikli hale getirdiğine işaret ederek, "Bu nedenle stratejik bir coğrafyada yer alan ülkemizin, kendi güvenliğini sağlayabilmesi için, savunma sistemlerini kendi imkan ve kabiliyetleri ile üretmesi hayati önemi haizdir. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler yerli ve milli savunma sanayimizi her ne pahasına olursa olsun geliştirmemiz gerektiğini bizlere göstermiştir." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu stratejik vizyon ve yüksek irade sayesinde savunma sanayisi alanında büyük projelerin başlatıldığını dile getiren Güler, şöyle devam etti: "Bunun neticesinde, birbirinden değerli firmalarımızın, hemen her platformda tasarlayıp ürettiği, sürekli olarak yenilerini geliştirdiği yerli ve milli savunma sanayii ürünleri, ordumuzun gücüne güç katmaktadır. Yerli ve milli üretime dayanan, böylelikle Türkiye'nin bağımsızlığına katkı sunan savunma sanayimiz, teknoloji üretme ve transfer kapasitesinin yanında, ihracat performansıyla da ülke ekonomisine de güç katmaktadır. Savunma sanayimiz artık güçlü altyapısı, sürdürebilir ekosistemi, geniş istihdam olanakları ve ürettiği birbirinden kritik projeler ile bölgesinde ve dünyada rol model durumundadır. İthal sistemlere olan ihtiyacımızın azalması ve ileri savunma teknolojilerine dayalı bir savunma sanayine sahip olmamız, politik ve ekonomik bağımsızlığımızı sağlarken askeri ve stratejik seviyede uluslararası etkinliğimizi de artırmıştır." "İLK UÇUŞLARINI GURURLA İZLEDİK" Bakan Güler, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olmak üzere tüm paydaşlarla uyum içerisinde işbirliğine dayalı çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Bunun neticesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine her geçen gün yeni ürünleri dahil ettiklerini, ordunun imkan ve kabiliyetlerini mütemadiyen geliştirdiklerini ifade eden Güler, şunları kaydetti: "Nitekim sadece son aylarda insansız savaş uçağımız ANKA 3 ile yerli ve milli uçağımız KAAN'ın başarıyla gerçekleştirilen ilk uçuşlarını gururla izledik. Aynı şekilde insanlı hava platformlarımız HÜRKUŞ, HÜRJET, GÖKBEY ve KAAN'ın seri üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Yerli ve milli imkanlarla üretilen gemilerimizi ve insansız deniz aracımızı donanmamızın hizmetine alırken yine Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak torpido ve füzelerin seri üretimine yönelik anlaşmaları imzaladık. Bunlara ilaveten, Kara Kuvvetlerimizin operasyon etkinliğine değerli katkılar sağlayacak farklı çap ve özelliklerdeki 4 yerli ve milli füzemizin tedarik sözleşmelerini imzalarken, modernize edilen ilk tankımızı teslim aldık. Bugün de yine ülkemizin savunmasına yönelik son derece kritik bir proje olan taşınabilir erken ikaz radar sistemini, envanterimize katıyoruz." Güler, gelişen harp teknolojisi ile asimetrik risk ve tehditlerin, savunma ve güvenlik doktrininin sürekli değiştiğine dikkati çekerek, artık geleneksel askeri tedbirlerin yanı sıra en modern teknolojiye dayalı modern savunma sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. "RADARIMIZ, ORDUMUZA ÖNEMLİ BİR ÜSTÜNLÜK SAĞLAYACAK" Tehditleri erkenden tespit edip algılayan ve karşı reaksiyon üreterek etkisiz hale getirebilen radar sistemlerinin varlığının, hayati öneme sahip olduğunu anlatan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle erken ikaz radar sistemleri uçaklar ve diğer hava hedeflerinden balistik füzelere kadar, geniş tehdit yelpazesini tespit edebilmekte ve menzilleri nispetinde etkisiz hale getirebilmekte, bu yönüyle de ülkeler için muazzam bir savunma imkanı sunmaktadırlar. Bunun bilinciyle, Türkiye olarak gerekli çalışmaları başlattık ve neticede Savunma Sanayii Başkanlığımız ve ASELSAN, yıllardır büyük bir gayretle üzerinde çalışarak erken ikaz radar sistemini üretmeyi başardı. Bu yeni nesil radar sistemimiz, Türkiye'nin en uzun menziline sahip olması, erken ihbar yeteneği, hızlı kurulum ve toparlanma gibi etkin hareket kabiliyeti ile kendi klasmanında en donanımlı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımız sayesinde çok yönlü tehditlerin önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak, böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız. Ayrıca personelimizin etraflıca bilgi sahibi olması, hızlı karar alarak icraata yönelmesi bakımından da radarımız, ordumuza önemli bir üstünlük sağlayacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliğini en güçlü şekilde sağlamak için gerekli tüm tedbirleri almaya günümüzün ve geleceğin gerektirdiği en modern sistemlerle kahraman ordumuzu donatmaya devam edeceğiz." GÖRGÜN: TESLİMATI GERÇEKLEŞTİRİLEN TAŞINABİLİR ERKEN İHBAR RADAR SİSTEMLERİ ÇOK STRATEJİK BİR ÜRÜN Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, törende yaptığı konuşmada, radar sistemlerinin harp alanı ve sınır güvenliği açısından önemli bir unsur olduğunun altını çizerek, bu kapsamda yaklaşık 30 yıldır radar alanında çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Özellikle havadan keşif, gözetleme, sınır gözetleme, deniz platformları, hava savunma sistemleri, füze sistemleri, arama gözetleme, atış kontrol, takip ve silah tespit alanında radar geliştirmek için yeni teknolojilerde ülkeyi üstün kılacak çalışmalar yaptıklarını belirten Görgün, "Teslimatı gerçekleştirilen taşınabilir erken ihbar radar sistemleri çok stratejik bir ürün. Bu stratejik ürünün özellikle yerli milli üretilmesinin ve envantere kazandırılmasının ayrı bir huzuru var." ifadelerini kullandı. ASELSAN tarafından üretilen erken ihbar radar sistemi ürün grubu ailesinin tümüne ALP isminin verildiğine dikkati çeken Görgün, teslim edilen radarın da ALP 300-G olarak adlandırıldığını aktardı. Görgün, bu radar sisteminin 500'e yakın sayısal haberleşme yapabildiğine işaret ederek, radarın saniyede 81 DVD'nin içeriğini işleme kabiliyetine sahip olduğunu vurguladı. Yaklaşık 10 farklı ülkeye 40 civarında farklı radar ihracatı yapıldığına dikkati çeken Görgün, şunları kaydetti: "Dünyada diğer ülkelerde kullanımında olan İtalyan, Fransız ve Amerikan üretimi çok farklı radarlar var. Bugün teslim ettiğimiz ALP 300-G, gerek çözünürlük gerek menzil gerek doğruluk bakımından bunların hepsinden üstün. Bu radar aktif elektronik tarama özelliğine sahip, durarak çalışıyor. ALP 300-G radarı 4 binin üzerinde gönderme alma özelliğine sahip. Durarak çalışırken bir modül kısmında arıza olduğunda geri kalan işlemleri yapabiliyor. Ayrıca dönen radarlara göre bir üstünlüğümüz, bu radarımız bir periyodun tamamlanmasını beklemeden yansımayı alabiliyor. Ayrıca doğrulama sinyali de göndererek doğruluğunu daha hassas bir konuma getirebiliyor." Görgün, radarda 435 bin satırdan fazla kod kullanıldığına işaret ederek, "Bu radarın geliştirilmesinde 20'ye yakın patentimiz var. Radarımız ayrıca 30 dakikada kurulabiliyor. Uzak erişime radyolink göndererek haberleşmeyi kesintisiz sağlıyor." dedi. Radar projesine 436 firmanın katkı sağladığının altını çizen Görgün, "Radarın, hedef kümesi çok geniş elektronik harbe dayanıklı. Avantajlardan birisi de teknoloji hakimiyetimizle ihtiyaç duyulduğunda her an çok hızlı bir şekilde teknolojik desteğin verilebilmesi. Bir sonraki nesil üyelerin geliştirilmesinde çok hızlı cevap verilebilecek." ifadesini kullandı. "ALP 300-G İLE ERKEN İHBAR VE HAVA SAVUNMA RADAR AİLEMİZDE ÖNEMLİ BİR AŞAMAYI GEÇMİŞ OLDUK" ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da ASELSAN'nın, radar alanında son yıllarda birçok önemli başarıya imza attığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Tüm frekans bantlarında tasarım ve üretim yeteneği kazandı. 2023'te envantere giren Cenk ve Akrep ile deniz platformu radar ailemizi tamamladık. ALP 300-G ve yine bu yıl envantere girecek alçak irtifa radarı ile erken ihbar ve hava savunma radar ailemizde önemli bir aşamayı geçmiş olduk. Bizi radar liginde en üst sıraya taşıyan AESA Burun Radarımız Murad ile de hava platformu radarı geliştirebilen çok az sayıda ülkeden biri haline geldik." ASELSAN olarak, Türkiye'nin radar alanındaki temel bütün ihtiyaçlarını milli olarak karşılayabilir hale geldiklerinin altını çizen Akyol, geleceğin teknolojilerine hazırlık yaptıklarını ve TOBB Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi ile Quantum radarı geliştirmek için AR-GE çalışmalarının sürdüğünü aktardı. Akyol, AESA radarlarda kullanılan GAN çiplerinin ve tüm alt bileşenlerin tasarım ve üretiminin ASELSAN'da yapıldığına işaret ederek, Bilkent Üniversitesi ile kurulan Aselsan Bilkent MikroNano şirketinde, bu çiplerde kullanılan galyum nitrat transistörlerini millileştirdiklerini söyledi. ASELSAN'ı 2030'da dünyanın en büyük 30 savunma sanayi şirketinden biri yapmayı hedeflediklerini belirten Akyol, bu hedefe koşarken alanında en iyi ürünleri yapmayı, oyun değiştirici teknolojileri geliştirmeyi ve ihracat odaklı büyümeyi vizyon edindiklerini sözlerine ekledi.

Türkiye'nin ilk kadın amirali TCG Nusret'te öğrencilerle bir araya geldi Haber

Türkiye'nin ilk kadın amirali TCG Nusret'te öğrencilerle bir araya geldi

Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Nara Burnu'ndaki Boğaz ve Garnizon Komutanlığı'nda, Tuğamiral Fırat, Çanakkale Deniz Müzesi Komutanı Albay Serhan Aras ve Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu mensubu kadınlara çiçek verdi. Fırat ve beraberindekiler daha sonra Çanakkale Deniz Savaşları'nın kazanılmasında büyük payı bulunan "TCG Nusret"in 8 Mart 1915 tarihinde icra ettiği görevi anmak amacıyla denize açıldı. "TCG Nusret"te katılımcılara hitap eden Fırat, 109 yıl önce Çanakkale Deniz Savaşı'nın en kritik zamanlarında Nusret Mayın Gemisi'nin 26 mayını, dahiyane bir taktikle dökmesiyle yaptığı harekatın sadece taktik anlamda büyük bir başarı değil, aynı zamanda stratejik etkilerinin olduğunu, savaşın gidişatını ve Türk milletinin kaderini değiştirdiğini söyledi. Çanakkale Deniz Savaşı'nın, "Çanakkale geçilmez"in denizdeki mührü olduğunu dile getiren Fırat, şunları kaydetti: "Şimdi bu tarihi olayla aynı zamanda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün bir araya gelmesi vesilesiyle bayan Harp Okulu öğrencilerimizle bir araya geldik. Bayan öğrencilerimiz Deniz Harp Okulundaki eğitimlerinin ardından donanmamıza katılacaklar, Deniz Kuvvetlerimizin çok önemli bir unsuru olacaklar. Ancak Türk kadınının, Deniz Kuvvetlerimizin, donanmamızın, daha da geniş anlamda savunma ve güvenliğin önemli bir parçası olması yeni bir şey değil. Türk milleti buna çok aşina. Kurtuluş Savaşı'nda kendi canı pahasına, çocukları pahasına kurtuluş mücadelesine destek veren, bizzat katılan, tarih kadın kahramanlarımızla dolu. Geçmişte olduğu gibi bugünde ve gelecekte de Türk kadını ve Türk erkeği, birlikte, yan yana, omuz omuza ülkesinin başarısı için çalışmaya, üretmeye ve mücadele etmeye devam edecek. Bu, sadece bizim tarihimize olan bir borcumuz, sorumluluğumuz değil, aynı zamanda geleceğimize ve çocuklarımıza bırakacağımız en önemli mirasımız olacaktır. Bu vesileyle tüm kadınlarımızın Kadınlar Günü kutlu olsun." Tuğamiral Fırat, konuşmasının ardından Albay Aras ile şehitler anısına denize çelenk bıraktı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.