Türk Kızılay Haberleri - Son Dakika Türk Kızılay Haber Güncel Gelişmeler

Kızılay, kurban vekalet bedellerini belirledi!

Türk Kızılay'dan yapılan açıklamaya göre, Kızılay, Kurban Bayramı'nda, deprem bölgesi ve Gazze'deki ihtiyaç sahipleri başta olmak üzere milyonlara yardım elini uzatmayı planlıyor. Bu kapsamda, Kızılay'ın vekalet bedelleri, yurt içinde 11 bin 750 lira, yurt dışında ise 4 bin 300 lira olarak belirlendi. Türkiye ve 20 ülkedeki ihtiyaç sahipleri için toplam 128 bin hisselik vekaletle kurban kesmeyi hedefleyen Kızılay, Gazze'deki mağdurlara yönelik de planlama yaptı. Gazze için vekalet bedelini 11 bin 750 lira olarak belirleyen Kızılay, Gazze'deki kısıtlı imkanlar nedeniyle, alınan kurban vekaletlerinin kesimlerini Türkiye'de yapıp, konserve halinde bölgeye ulaştırılacak. Et ve Süt Kurumu başta olmak üzere, Türkiye'nin en büyük tedarikçilerinin iş birliğiyle Türkiye'de kesilecek kurbanlıklardan hazırlanacak yaklaşık 400 bin kavurma konservesi, "iyilik gemileri" vasıtasıyla Gazze'ye gönderilecek. KIZILAY DEPREM MAĞDURLARININ DA YANINDA OLACAK Türk Kızılay ayrıca Kurban Bayramında Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği afetzedelerin de yanında olacak. Türkiye'de konserveleri büyük oranda deprem bölgesindeki ailelere dağıtılacak Kızılay, ülke genelindeki Kızılay aşevlerinde de sıcak yemek yapılacak. Hayırseverler vekaletlerini, bankalarda bulunan Kızılay bağış hesapları, internet bankacılığı, "www.kizilay.org.tr" ve mobil uygulama üzerinden hesap numaralarına, 168 Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattı ile de ülke genelindeki tüm Kızılay şubelerinden verebilecek. Türkiye'de Bingöl, Denizli, Sivas, Konya ve Yozgat olmak üzere 5 şehir ve 7 kombinada kurban kesimlerini gerçekleştirecek Kızılay, kavurma konserveleriyle sadece bayram günlerinde değil, yıl boyunca da et dağıtımını sürdürecek.

Türk Kızılay, bayramda kıyafet yardımı yapacak

Türk Kızılay Ankara İl Merkezi'nde, gönüllülerin katkılarıyla bayramlık kıyafetler dağıtım için paketlendi. Ankara İl Merkezi Yöneticisi Selma Maden, burada yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı kapsamında dağıtım için ortalama 300 bin kıyafet planlaması yaptıklarını belirtti. Kıyafet yardımlarının Kızılay şubeleri, temsilcilikleri ve butikleri aracılığıyla gerçekleştirileceğini ifade eden Maden, "Türkiye genelinde Türk Kızılayın ortalama 158 butiği var. Kızılay için deprem bölgesi öncelikli bir yer. Deprem bölgesinde de 17 butiğimiz var. Depremzedelerimiz ihtiyaçlarına göre kendileri butiklerimizden seçerek kıyafetlerini alabilmektedir." dedi. Maden, Kurban Bayramı'na yönelik Türk Kızılayın, "Kurban Bereketini Yıl Boyu Yaşatıyorsan, Hilal Olsun Türkiye" sloganıyla başlattığı kampanya kapsamında kurban bedellerinin de belirlendiğini dile getirdi. Kızılayın bu yıl, her sene yaptığı kurban kampanyasından farklı olarak Gazze için de bir kampanyasının olduğunu anlatan Maden, Gazze için alınan bağışlarla Türkiye'de kesilecek kurbanların kavurma yapılarak gönderileceğini söyledi.

"İsrail'in Refah'a saldırıları yardımları etkileyecek"

Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana devam eden insani dramı sonlandırmak üzere taraflar arasında başlayan ateşkes görüşmelerinin sonuçsuz kalmasını Türk Kızılay olarak endişeyle karşıladıklarını belirtti. Bölgede bir an önce acil ve kalıcı ateşkes koşullarının sağlanması ve Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaşması adına her türlü çabanın gösterilmesi için dünya kamuoyuna çağrıda bulunan Yılmaz, Gazze'de yaklaşık 7 aydır devam eden çatışma sürecinin, can kayıpları ve ağır yaralanmaların yanında nüfusun yaklaşık yarısına denk gelen 1,1 milyon insanı felaket boyutunda açlıkla karşı karşıya getirdiğine işaret etti. Yılmaz, Gazze'de özellikle çocuklar arasında yetersiz beslenmenin rekor seviyeye ulaştığını vurgulayarak, bölgede 2 yaşından küçük her 3 çocuktan birinin akut derecede yetersiz beslendiğini, yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı kuzey kesimlerde ise kıtlık riskinin her geçen gün arttığını ifade etti. "YAKLAŞIK 50 BİN TON YARDIM MALZEMESİ GÖNDERİLDİ" Türkiye'nin, Filistin İnsani Yardım Operasyonu kapsamında bugüne dek bölgeye hava ve deniz yoluyla yaklaşık 50 bin ton yardım malzemesi gönderdiğini anımsatan Yılmaz, operasyon kapsamında Türk Kızılay ve AFAD işbirliğiyle Gazze'ye gönderilen "İyilik Gemileri"nin bölgedeki en temel ihtiyaçları karşılamaya katkı sağladığını bildirdi. Çatışmalar öncesi günlük yaklaşık 500 tır temel tüketim malzemesi giren Gazze'ye çatışmalar sürecinde ortalama 100 tırın girişine izin verildiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu, Gazze'deki durumu her geçen gün daha kötü bir seviyeye indirdi. En sonunda ise dün yaşanan gelişmelerin ardından İsrail tarafının Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafının kontrolünü ele geçirdiği ve kapıyı insani yardımlar dahil olmak üzere giriş çıkışa kapattığı bilgisi alınmıştır. Bu gelişme çok vahim sonuçları beraberinde getirecektir. Gazze'ye yönelik insani yardım çalışmalarının artarak devam etmesi gerekirken, tamamen bu yolun kapatılması beraberinde açlık ve kıtlığı getirecektir. Kızılay olarak bu gelişmelerden büyük bir üzüntü ve endişe duyuyoruz. Bir an önce kalıcı ateşkes için çağrımızı yineliyor, bunun olmaması durumunda insani yardımlara ilişkin güvenli koridorların hiçbir şekilde kapanmamasını istiyoruz." Başta Mısır ve Filistin Kızılayları olmak üzere bölgedeki tüm muhataplarla Gazze'ye alternatif yollardan insani yardım ulaştırılması için neler yapılabileceğini görüşmeye başladıklarını aktaran Yılmaz, Gazze'nin kuzeyindeki sınır kapılarının bu çerçevede daha fazla insani yardım geçişine bir an önce açılması gerektiğini kaydetti.

Kızılay'dan o iddialara yalanlama!

Türk Kızılay, hastanelere kan satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Kızılaydan yapılan açıklamada, Türkiye'de kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı uygulamalarının tek yetkili otoritesinin Sağlık Bakanlığı olduğu belirtildi. Kan bankacılığının, Sağlık Bakanlığının belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğüne işaret edilen açıklamada, geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 2005 yılında "Güvenli Kan Temini Projesi"nin hayata geçirildiği hatırlatıldı. Bu projeyle vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verildiği, kan ve kan ürünlerinin teminiyle Kızılayın görevlendirildiği anımsatılan açıklamada, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyetin ise Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakıldığı kaydedildi. Bu alanda, Avrupa mevzuatıyla uyumlanan kanunun ise 11 Nisan 2007'de kabul edildiği belirtilen açıklamada, hükümetin, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini, yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile ilan ettiği aktarıldı. "Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır" Kızılayın, 4 bine yakın personel ve 830'dan fazla araç ile 300'den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda test ettiği, testi geçen kanları özel torbalarına koyarak talep eden hastanelere soğuk zincirle ulaştırdığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT'ta belirlenen tedarik süreci maliyeti (çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir) ay sonunda Kızılaya ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK'ye fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır. Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılayın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin 'Bunu Kızılaya aktarıyoruz' diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmaktadır." Kızılayın zaman zaman vatandaşlara, böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yaptığı belirtilen açıklamada, "Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır." ifadelerine yer verildi.