Hava Durumu

#Türk-Iş

Bursa Hayat Gazetesi - Türk-Iş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk-Iş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk-İş'ten asgari ücret talebi açıklaması! Haber

Türk-İş'ten asgari ücret talebi açıklaması!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 3’üncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı sonrası açıklama yapan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, rakamın gündeme gelmediğini belirtti. Ağar, önümüzdeki hafta hem rakam hem sonucun gelebileceğini söyledi. Basın toplantısının üzerinden geçen 1 saatlik aradan sonra Türk-İş’ten yeni bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada saat 16.00’da işçi kesiminin saat 16.00’da tekliflerini açıklayacağı belirtildi. TÜRK-İŞ’TEN ASGARİ ÜCRET TALEBİ AÇIKLAMASI Asgari Ücret Komisyonu’nun 3’üncü toplantısı bugün gerçekleştirildi. Bu toplantının ardından TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay açıklamada bulundu. Atalay açıklamasında şu ifadelere yer verdi; 'Maalesef kamuoyunda rakam açıklayın deniyor, rakam açıklaması gereken öncelik işverenin. Çalışma yapan arkadaşlarımızla toplantı yaptık, süreç devam ediyor. Masada herkes var, biz öyle bir noktadayız ki 2024 yılı herkes için zor bir yıl oldu, 2023 de öyle oldu, asgari ücreti konuşacağız, kamu işçisi asgari ücret seviyesinde ücret alıyor. Şu anda asgari ücret 11 bin lira civarına düştü. Asgari ücret geçim ücreti oldu. Bugün bu meselenin biteceğini ümit ediyorduk.' Atalay, asgari ücret beklentisini yüzde 45 artı yüzde 20 refah payı üzerinden 29 bin 583 lira olarak açıkladı. İLK TOPLANTI 16 ARALIK'TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 10 Aralık, ikinci toplantısını ise 16 Aralık tarihinde gerçekleştirmişti. 3'üncü toplantısı ise bugün (19 Aralık) yapıldı.  Yasalara göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni ücreti Aralık ayının sonuna kadar belirleyip duyurması gerekiyor.

Asgari ücrete zam geliyor mu? Sendikalardan ortak açıklama Haber

Asgari ücrete zam geliyor mu? Sendikalardan ortak açıklama

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ücretler üzerindeki vergi yükü ve enflasyonla mücadele başta olmak üzere çalışma hayatının gündemindeki konulara ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ülke olarak bir ekonomik krizden geçtiklerini belirterek, “Bundan 14 ay evvel kamuda HAK-İŞ'le beraber bir toplu iş sözleşmesi yaptık. Kamuoyunun tamamına yakının memnun olduğu yüzde 90 oranında zammın bulunduğu bir ücret alındı. Zaman zaman sizlerin bir hafta sonra televizyonlarda ve gazetelerde ‘odacının maaşı müdürü geçti, çöpçü öğretmeni geçti” gibi meselelerle 1 ay boyunca muhatap olduk. Aradan 14 ay geçti, ekonomik yönden darmadağın olduk. Baktığınız zaman o dönemde bizim fazla aldığımızı söyleyen kesimler, şu anda kamuda öyle ücret dengesizlikleri var ki iki misline yakın ücret alıyorlar” açıklamasında bulundu. Çalışma hayatında birçok sıkıntının olduğunu bunlardan birinin de asgari ücret olduğunu dile getirerek, “17 bin lirayla bırakın bir ayı bir hafta geçinme şansınız yok. Hala ülkemizde asgari ‘ücret fazladır, asgari ücret 10 sene önce şöyleydi' gibi konuşmalar var. Bunları konuşmak anlamsız, ayıp ve günahtır. Tablo ortada, alınan paralar ortada ve marketlerde, raflarda olan fiyatlarda ortada bu meselede 3 sendika başkanı olarak depremin maliyetini biliyoruz, savaşın maliyetini biliyoruz, Covid'in maliyetini biliyoruz. Fakat kötü bir ekonomik yönetimde bu maliyetleri de biz ödüyoruz. Kamuda ve özel sektörde verilen ücretlerin yeterli olmadığını dile getiren Atalay, “Düşünün enerji sektöründe 20 yıldır çalışan bir işçi 25 bin ile 30 arasında bir ücret alıyor. Patronuna sorduğunuz zaman ‘bu ücret yüksek bir ücret, bu ülkede çok rahat geçinilebilecek bir ücret' diyor. ‘Allah size nasip etsin' demek istiyorum ama beddua etmek istemiyorum. Ülkemizde yüzde 20'lik bir kesim refah içinde yaşıyor bedelini ise yüzde 80'lik bir kesim ödüyor” ifadelerini kullandı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı konuşmada ise makroekonomik göstergelere bakıldığı zaman büyüye bir Türkiye'nin görüldüğünü dile getirerek, “Kişi başına düşen milli gelirlere 13 dolara çıktı TÜİK'in rakamlarına göre. Üretim çarkları devam ediyor. Özel sektöre pek çok şirket 3 vardiya çalışıyor. Büyüme de devam ediyor, ihracat artıyor, işsizlik azalıyor. Bütün bu makroekonomik veriler ışığında çalışanların, emek hareketinin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin tablosuna bakıldığında ise büyümeye rağmen, Gayrisafi Milli Hasıladaki artışa rağmen ücretlilerin aldığı pay artmıyor azalıyor. Bu çerçevede bakıldığı zaman asgari ücretle çalışanların oranı da artıyor. Türkiye'de refahın adil paylaşımıyla ilgili tersine bir gidiş söz konusu” şeklinde konuştu. Arslan, Belediye işçilerinin de sorunlarına değinerek, “Seçim sonrası sadece bizim konfederasyonda 5 bin işçi işini kaybetti. Bunlar hiçbir suçları yokken, hiçbir cezai işlem uygulanmadan tamamen belediye başkanlarının inisiyatifiyle çıkarılıyor. Bu işten çıkarmalar bizi son derece üzüyor. Muhalefet partilerinin söyledikleri ve yaptıkları arasında ciddi fark var. Ekonomik kriz varsa işçiyi çıkartmak çözüm değildir yeni istihdam üretmek çözüm olur. İşten çıkarmalara son verilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise enflasyonunun sebebinin sabit gelirli olmadığını, asgari ücrette artış yapılması gerektiğini ifade etti. Çerkezoğlu, üç konfederasyonun taleplerinin yer aldığı ortak bildirisindeki 10 maddeyi de şu şekilde özetledi: Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut sistem ücretleri mağdur ediyor. Vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı. Çalışanlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK'in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla açıklanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı. Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli. En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir. 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmamalı. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez. İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem oluşturulmalıdır. Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.

Türk-İş Başkanı Bursa'da konuştu Haber

Türk-İş Başkanı Bursa'da konuştu

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde binlerce işçi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda toplandı.  Polis tarafından tek tek aranan işçiler, bayraklarla metrelerce uzunlukta kortejler oluşturdu. Hastane alanında son bulan kortejin ardından 1 Mayıs’ı işçiler davul ve zurnalarla halay çekerek kutladı. Alanı dolduran binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler çoğu zaman hak ettiğini alamaz. Kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder. Cefa çeker, ancak sefası çok azdır. Sendikalı örgütlenmeden mahrum kalır. Örgütlenme mücadelesini verir. Bu durum çok uzun sürer. Bu, benim ülkemde gerçek olan bir tablodur. Her alanda bedel ödemeye devam ediyoruz. Vergiyle ilgili 12 ay çalışıyoruz. Bir senede bir bölüm arkadaşımız 10, bir bölüm arkadaşımız 11 ay maaş alıyor. Bu adil değil, bu sürdürülebilir bir tablo değil. Bu doğru değil. Bir an evvel düzeltilmeli. Ekim ayında kanun meclise gelene kadar her alanda olacağız. Sendikalarla bu mücadeleyi vermezsek, temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder. Bu vergi ile ilgili 4 ay evvel Türk-İş genel kurulunu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi, kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidimdir, Türkiye'yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha” dedi. "İŞÇİLERİN YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACI VAR" Yeni anayasanın günlerdir konuşulduğunu belirten Başkan Atalay, “Yeni anayasa yapılır mı? Yapılmaz mı? bilmem. Ama TÜRK-İŞ'in, sendikaların bir talebi var. Yeni anayasanın adını bırakın. İşçiyle ilgili yeni bir anayasa düzenlemeye bizim ihtiyacımız var. Bu sistemle bu gemiyi götürmemiz. Mahkemeye gidiyorsun. Örgütleniyorsun. Bin kişilik iş yerinde, 970 kişiyi üye yapıyorsun. Mahkeme yedi sene sürüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Onun için işçilerin anayasaya, yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu yeni bir anayasada yasal düzenleme yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları, problemleri, bu kürsüler anlatmaya devam ederiz. Onun için taleplerimizin başında. Anayasası geliyor. Bir an evvel çıksın” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.