Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tübitak

Bursa Hayat Gazetesi - Tübitak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tübitak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BUÜ Rektörü Ferudun Yılmaz: Hocalarımızın ve öğrencilerimizin katkılarıyla büyüyoruz Haber

BUÜ Rektörü Ferudun Yılmaz: Hocalarımızın ve öğrencilerimizin katkılarıyla büyüyoruz

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), TÜBİTAK’ın 2024 yılı için düzenlediği 2209-A ve 2209-B Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı'nda gösterdiği üstün başarıyla yine dikkatleri üzerine çekti. Bu yıl yapılan başvurularda BUÜ, toplam 499 projeden 325’inin desteklenmesine hak kazanarak, Türkiye’de en fazla destek alan üniversiteler arasında yer aldı. TÜBİTAK 2209-A kategorisinde yüzde 66, 2209-B kategorisinde ise yüzde 60 destek oranı elde eden BUÜ, bu başarı ile ülkenin en iyi 10 üniversitesinden biri olmayı başardı. HEDEF BU KÜLTÜRÜ TÜM ÜNİVERSİTEYE YAYMAK BUÜ’nün bu önemli başarısı hakkında açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, üniversitenin araştırma ve proje odaklı kültürünü üniversite genelinde yaymak için gösterdikleri çabaların meyvelerini verdiğini belirtti. "BUÜ olarak, Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesinden biriyiz ve bu kültürü üniversitemize yaymak için büyük bir gayret gösteriyoruz. Öğrencilerimizin bu projelerde yer alması bizler için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Öğrencilerimizin bilimsel faaliyetlere katkı sağlaması, bizim için gerçekten önemli ve bu başarıyla gelecekteki projelere ışık tutacaklarını biliyoruz" dedi. “BAŞARILARIMIZ KATLANARAK DEVAM EDECEK" Yılmaz, BUÜ’nün bu başarıya giden yolunda hocaların ve öğrencilerin katkılarının büyük önem taşıdığını vurgularken, "Açıklanan sonuçlara göre, Türkiye’nin en fazla destek alan üniversitelerinden biri olmamız, üniversitemizin kalitesini ve bu alandaki gücünü ortaya koyuyor. Hocalarımızın gayreti ve öğrencilerimizin bu projelere olan katkıları sayesinde, başarılarımızın katlanarak devam edeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı. FAKÜLTELER ARASINDA PROJE PAYLAŞIMI TÜBİTAK 2024 projelerinde en fazla başvuru yapan fakültelerden Fen-Edebiyat Fakültesi, 106 proje ile ilk sırada yer alırken, Mühendislik Fakültesi 43, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 29, Eğitim Fakültesi ise 27 proje ile BUÜ’nün başarısına katkı sağladı. Rektör Yılmaz, bu projelerin yalnızca öğrencilerin akademik gelişimi için değil, aynı zamanda üniversitenin bilimsel katkılarının arttırılması için de büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. “Üniversitemizdeki bu projeler, sadece akademik başarıyı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin bilimsel ve araştırma altyapısına katkı sağlıyor. Projeler, hem üniversitemizi hem de ülkemizi ileriye taşıyacak nitelikte” dedi. GELECEĞİN BİLİM İNSANLARI YETİŞTİRMEK İÇİN ÖNEMLİ ADIM Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, üniversitenin uzun vadeli hedeflerine de değinerek, “Bilimsel çalışmalar ve araştırmalar konusunda çok daha büyük hedeflere sahip bir üniversite olarak, gençlerimizin katkılarıyla daha pek çok projeye imza atacağımıza olan inancımız tam. Bu projelerin bize sadece üniversitemizin ve öğrencilerimizin gelişimi konusunda katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin gelecekteki bilim insanlarını yetiştirecek adımlar atmamıza olanak tanıyacak” dedi.

Bursa’da Şahinkayalı öğrencilerden başarı: TÜBİTAK projeleriyle davet aldılar Haber

Bursa’da Şahinkayalı öğrencilerden başarı: TÜBİTAK projeleriyle davet aldılar

Şahinkaya Eğitim Kurumları öğrencileri, 2025 TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na katılarak büyük bir başarıya imza attılar. Bu yıl 56.'sı düzenlenen yarışmaya 22 bin 586 proje başvurdu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, 12 farklı alanda toplam bin 200 proje bölge finallerine katılmaya hak kazandı. Şahinkaya Eğitim Kurumları ise, Bursa Bölgesi’nde en fazla projeyle seçilen okullar arasında yer almayı başardı. Öğrenciler, Danışman Öğretmenleri Hakan Özkaynak liderliğinde, üç farklı alanda projeleriyle bölge sergisine katılmaya hak kazandılar. Biyoloji / Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji alanında: Elif Söylen, Mete Kaan Şahinkaya ve Selin Pekiner’in “İpek Böceği (Bombyx Mori) Karbon Kuantum Noktalarıyla Buluşuyor: Çevre Dostu Floresan İpeğin Karakterizasyonu” projeleri, Fizik / Yenilenebilir Enerji alanında: Süleyman Kerem Şen’in “Laser Destekli Kendiliğinden Sentezlenen Kuantum Noktaları Kullanarak Şarj Olan Süperkapasitör Üretimi, Karakterizasyonu ve Optimizasyonu” projesi, Teknolojik Tasarım / STEAM alanında: Efe Ceylan’ın “Ev Tipi Kullanıma Uygun Mobil Mikroplastik Dedektörünün Tasarımı, Karakterizasyonu ve Optimizasyonu” projesi. Şahinkaya Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Şahinkaya, öğrencilerin elde ettikleri bu önemli başarıyla ilgili şunları söyledi: "Şahinkaya Eğitim Kurumları, bilimsel yaklaşımı ve yenilikçi eğitim anlayışıyla her zaman öne çıkan bir eğitim kurumudur. Uyguladığımız eğitim modelinin etkinliğini, her yıl öğrencilerimizi Türkiye’nin seçkin üniversitelerine kazandırarak somut bir biçimde ortaya koymaktayız. Ayrıca, öğrencilerimizi bilim, sanat ve spor alanlarında destekleyerek onların küreselleşen dünyada donanımlı bireyler olarak yetişmelerine özel bir hassasiyet gösteriyoruz." Bölge yarışmaları, 24-27 Şubat 2025 tarihleri arasında Balıkesir Üniversitesi Çağış Yerleşkesinde 12 farklı bölgede yüz yüze gerçekleştirilecek.

BTÜ, bal ve probiyotiklerden gıda takviyesi üzerine çalışıyor Haber

BTÜ, bal ve probiyotiklerden gıda takviyesi üzerine çalışıyor

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) akademisyenleri, balın prebiyotik özelliklerini probiyotiklerle birleştirerek sağlıklı bir bağışıklık sistemini destekleyecek yeni bir gıda takviyesi geliştirmeye hazırlanıyor. BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Seda Altuntaş’ın yürütücülüğünde, “Tahminleyici Mikrobiyoloji Yaklaşımıyla Dozları Belirlenen Farklı Botanik Kökenlere Sahip Balların Lactobacillus acidophilus La5 ile Enkapsülasyonu ve Sindirim Sonrası Etkileri” başlıklı proje, TÜBİTAK 3501-Kariyer Geliştirme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje, 24 ay sürecek ve balın doğal prebiyotik özelliklerinin, probiyotiklerle birleştirilerek kapsül haline getirilmesi hedefleniyor. Dr. Öğretim Üyesi Seda Altuntaş, “Bu çalışmamız, özellikle modern yaşamın neden olduğu stres, düzensiz beslenme ve çevresel faktörlerin bağırsak sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olmayı amaçlıyor. Ayrıca, balın antioksidan ve antimikrobiyal özellikleriyle probiyotiklerin sindirim sağlığına faydalarını birleştirerek, tüketicilere koruyucu ve destekleyici bir sağlık ürünü sunmayı hedefliyoruz” dedi. TİCARİLEŞME POTANSİYELİNE SAHİP GIDA TAKVİYESİ Proje, Türkiye’nin arıcılık sektörüne önemli bir katma değer yaratmayı hedefliyor. Seda Altuntaş, 2 yıl sürecek çalışmanın sonunda yerel arıcılık ürünlerinin katma değerini artıracak ve ulusal ile uluslararası pazarlara hitap eden ticarileşme potansiyeline sahip bir gıda takviyesi ortaya koymayı amaçladıklarını belirtti. Altuntaş, “Bu proje, sağlıklı yaşamı destekleyen ve sürdürülebilir ekonomi için önemli bir adım olacak” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA ÜRETİMİNE KATKI Türkiye’nin arıcılık alanındaki güçlü konumunu vurgulayan Dr. Altuntaş, Türkiye’nin dünya arı gen merkezlerinden biri olduğunu ve bal üretiminde dünya sıralamasında ikinci sırada yer aldığını belirtti. Proje, arıcılık ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve üretiminin artırılması, aynı zamanda sağlıklı yaşamı teşvik etme hedefleriyle uyumlu bir yaklaşım sunuyor. Altuntaş, bu projeyle, Türkiye'nin arıcılıkta bilimsel yeniliklere katkı sağlayarak, sindirim sağlığını iyileştiren ve ticari fırsatlar yaratan katma değerli ürünler geliştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. PROJE EKİBİNDE YER ALAN İSİMLER BTÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rasim Alper Oral’ın danışmanlık yaptığı projede, Bursa Uludağ Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Prof. Dr. Aycan Tosunoğlu ve Prof. Dr. Ferda Arı yer alıyor. BTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Aycan Yiğit Çınar, Dr. Öğretim Üyesi Nadide Seyhun, Araştırma Görevlisi Esranur Tan ile Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Volkan Altuntaş da proje ekibinde yer alıyor. BTÜ akademisyenlerinin geliştirdiği bu gıda takviyesi, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bağırsak sağlığını iyileştirmek için büyük bir potansiyel taşıyor. Ayrıca, Türkiye'nin arıcılık sektöründeki güçlü konumunu destekleyecek ve yerel arıcılık ürünlerine katma değer kazandıracak bir çözüm sunuyor.

BTÜ’nün projesi kabak çekirdeği ve kenevir küspesini değerli kılacak Haber

BTÜ’nün projesi kabak çekirdeği ve kenevir küspesini değerli kılacak

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü'nde gerçekleştirilen yeni bir proje, doğal kaynakların daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını hedefliyor. Kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilen proteinler, lifli yapılar haline getirilerek, bu atıkların yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesi amaçlanıyor. Yenilikçi sistem, kurkumin gibi biyolojik açıdan aktif doğal bileşenlerin kapsüllenmesinde kullanılacak ve özellikle gıda, ilaç, kozmetik gibi sektörlere sunulması planlanıyor. 12 AY SÜRECEK PROJEYE TÜBİTAK’TAN DESTEK “Bitkisel Artık Proteinlerinin Yapısal Modifikasyonu ve Pickering Emülsiyonlarında Kullanımı” başlıklı proje, BTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir tarafından yürütülüyor. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Seher Kumcuoğlu’nun danışmanlık yaptığı projeye, TÜBİTAK 1002-A programı kapsamında destek sağlanıyor. 12 ay sürecek proje kapsamında, kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilen proteinlerin yapısı modifiye edilerek, yeni nesil Pickering emülsiyonlar üretilecek. Bu emülsiyonlar, özellikle kurkumin gibi aktif bileşenlerin biyoyararlanımını artırarak daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak. GIDA, İLAÇ VE KOZMETİK SEKTÖRLERİNE KATKI SUNACAK Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir, projenin yalnızca gıda sektörüne değil, aynı zamanda kozmetik ve ilaç sektörlerine de önemli katkılar sunacağını belirtti. Özdemir, bu yenilikçi yaklaşımın, biyolojik olarak aktif emülsiyonların kozmetik ürünlerden ilaçlara kadar birçok sektörde kullanım potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “Atık ürünlerden elde edilen proteinlerin yapısının değiştirilmesi, bu maddelerin doğal bileşenlerin taşıyıcıları olarak kullanılmasıyla sürdürülebilir ve çevre dostu alternatiflerin önünü açacak” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER Sebahat Özdemir, projeyle elde edilen proteinlerin, gıda, sağlık ve kozmetik endüstrilerine çevre dostu ve doğal çözümler sunacak bir potansiyel taşıdığını ifade etti. Kabak çekirdeği ve kenevir küspeleri, gıda ve tarım sektörlerinde genellikle atık olarak değerlendirilirken, bu proje sayesinde bu materyaller değerli kaynaklara dönüştürülüyor. Bu süreç, sadece endüstriyel yan ürünlerin katma değerini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda çevre dostu üretim süreçlerinin teşvik edilmesini sağlayacak. PROJENİN KATKILARI VE GELECEK HEDEFLERİ Projenin ana hedeflerinden biri, tarımsal yan ürünlerin yüksek katma değerli malzemelere dönüştürülmesidir. Ayrıca, biyoyararlanımı artırılmış emülsiyonlar sayesinde, gıda, kozmetik ve ilaç endüstrilerine yenilikçi ve doğal çözümler sunulacaktır. Proje, sürdürülebilir üretim süreçlerini destekleyerek, bilimsel araştırmalarla endüstriyel ihtiyaçları birleştiren önemli bir adım atmayı hedefliyor. Formun Altı

BTÜ’nün LiDAR destekli projesi TÜBİTAK Desteği Aldı Haber

BTÜ’nün LiDAR destekli projesi TÜBİTAK Desteği Aldı

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü, önemli bir projeye daha imza atıyor. Araştırma Görevlisi Burhan Gencal'ın geliştirdiği "LiDAR Destekli Akıllı Telefon Uygulaması ile Ağaç Çapı Ölçümü ve Süre Analizi" adlı proje, TÜBİTAK 1002-A desteği almaya hak kazandı. Bu proje, ormancılık envanterine yönelik yenilikçi bir katkı sağlamayı ve LiDAR teknolojisinin ormancılıkta nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini araştırmayı amaçlıyor. Projenin danışmanlığını BTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Sönmez üstlenirken, projede 2 öğrenci bursiyer olarak yer alıyor. Proje, LiDAR destekli mobil cihazlarla ağaç çapı ölçümünde doğruluk ve zaman verimliliğini incelemeyi amaçlıyor ve orman envanteri alanında önemli bir dönüm noktası olabilir. LİDAR TEKNOLOJİSİ İLE GELENEKSEL YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Proje kapsamında, geleneksel çap ölçer yöntemleri ile LiDAR destekli akıllı telefon ve tabletlerle yapılan ölçümler karşılaştırılacak. Araştırma, Sarıçam ve Uludağ Göknarı türlerinden seçilen 200 ağaç üzerinde gerçekleştirilecek. Burhan Gencal, bu çalışmanın LiDAR teknolojisinin ormancılık sektörüne sağlayacağı potansiyel katkıları detaylı bir şekilde inceleyeceğini belirtti. Mobil cihazlarla elde edilen veriler, geleneksel yöntemlerle elde edilen verilerle istatistiksel olarak karşılaştırılacak. SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMANCILIK UYGULAMALARI İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM Projenin, ormancılık sektöründe düşük maliyetli, taşınabilir ve hızlı ölçüm yöntemlerinin kazandırılmasına önemli katkılar sağlaması bekleniyor. Gencal, bu çalışmanın Bursa Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içindeki ormanların daha etkin yönetimi için bilimsel bir temel sunduğuna dikkat çekti. Ayrıca, çalışmanın ulusal düzeyde sürdürülebilir ormancılık uygulamalarını destekleyeceği ve doğal orman ekosistemlerine odaklanan literatüre yenilikçi bir yaklaşım kazandıracağı vurgulandı. BTÜ Orman Fakültesi'nin bu projeyle ormancılık alanındaki modern teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırması ve sektördeki verimliliği artırması hedefleniyor. Proje, Türkiye’de orman envanteri çalışmalarına önemli katkılar sunarak, bilim dünyasında referans alınacak bir çalışma haline gelebilir.

Türkiye’nin teknolojik gücüne vurgu: “Çağa liderlik eden Türkiye” Haber

Türkiye’nin teknolojik gücüne vurgu: “Çağa liderlik eden Türkiye”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bu yılki ödüllerle 57 bilim insanına takdim edilen ödüllerin Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki gelişiminin bir göstergesi olduğunu belirtti. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KÜÇÜMSEYİCİ TUTUMLARI ELEŞTİRDİ Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği bilim ve teknoloji hamleleri üzerinden muhalefete eleştirilerde bulundu. "Türkiye'nin ilk elektrikli otomobil markası Togg için fabrikası yok dediler, KAAN'ı kalorifer peteğine benzettiler, Türk astronot ve bilim misyonunu turist gezi olarak küçümsediler. İHA ve SİHA'ların her başarısında sinir nöbeti geçirdiler" diyerek, Türkiye'nin başarılarına karşı gösterilen küçümseyici tutumu eleştirdi. "TÜRKİYE, KİMSENİN MÜSTEMLEKESİ DEĞİLDİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin küresel başarılarını daha da pekiştirmek için bilim ve teknolojideki hedeflerinin büyük olduğunu belirtti. "Türkiye, kimsenin müstemlekesi değildir" diyen Erdoğan, Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarını açılışında yaşanan olumsuz yorumlara da değindi. Bu alandaki adımların Türkiye'yi küresel rekabette güçlü bir konuma taşıyacağını ifade etti. Ayrıca, kuantum bilgisayar teknolojisi ile ilgili kurmayı planladıkları süper iletken çip üretim evinin Türkiye'yi daha da ileriye taşıyacağını vurguladı. "ZİHİNLERE VURULAN PRANGALARI KIRMAYA ÇALIŞTIK" Erdoğan, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında attığı adımların zihinlerdeki prangaları kırmaya yönelik olduğunu söyledi. Türkiye'nin Ar-Ge ekosistemini güçlendirerek, her ilde teknoloji atölyeleri kurduklarını belirten Erdoğan, teknopark sayısını 2’den 104’e çıkardıklarını ve her düzeyde eğitimde bilgi teknolojileri derslerinin müfredata dahil edildiğini duyurdu. Ayrıca, gençleri teknoloji üretmeye teşvik etmek amacıyla TEKNOFEST yarışmalarının düzenlendiğini belirtti. "TÜRKİYE TÜRKİYE’DEN BÜYÜKTÜR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Türkiye’den büyüktür" diyerek, ülkenin sınırlarının ötesinde bir vizyonla hareket ettiğini ifade etti. Türkiye’nin Libya, Suriye, Somali gibi bölgelerdeki faaliyetlerinin ulusal çıkarlarla bağlantılı olduğunu belirten Erdoğan, ülkenin dış politikada da güçlü bir duruş sergilediğini vurguladı. "Millet olarak ufkumuzu sınırlandıramayız" diyen Erdoğan, Türkiye’nin küresel arenada liderlik etme yolunda adımlar attığını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin geçtiğimiz 20 yıl içinde çok önemli bir noktaya geldiğini ve bu başarıların devamı için tüm gücün seferber edileceğini ifade etti. Bu açıklamalar, Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik alandaki atılımlarının, küresel başarılarının ve ulusal hedeflerinin altını çizdi.

Türkiye küresel çip üretiminde söz sahibi olacak Haber

Türkiye küresel çip üretiminde söz sahibi olacak

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 61. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni, TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Toplantı Salonu'nda yapıldı. Etkinlikte konuşan Bakan Kacır, Türkiye'nin bilim ve teknoloji politikalarına rehberlik etme vazifesiyle 1963'te kurulan TÜBİTAK’ı yoğun emek ve çabalarıyla bugünlere taşıyan herkese teşekkür etti. Kacır, 2000'li yılların başına kadar kısıtlı bütçe ve imkanları en verimli şekilde değerlendiren kurumun, ilk 40 yılında Türkiye'nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınması için kilit rol üstlenen nitelikli insan kaynağının yetişmesinde bayraktar rol üstlendiğini belirtti. Kurumun, bünyesindeki enstitülerle Türkiye'de AR-GE ve inovasyon ekosisteminin yeşermesi için yoğun çaba gösterdiğini ifade eden Kacır, "Ülkemizin için iftihar kaynağı, milli teknoloji hamlemizin birçok vitrin projelerinde son 1 yılda da TÜBİTAK'ın mührünü gördük. TÜBİTAK öncülüğünde ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'yı uzay ile buluşturarak kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdik." değerlendirmesinde bulundu. Kacır, astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in Türkiye'nin gururu olduklarını belirterek, Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 13 bilimsel deneyi tamamladığını, Atasever'in ise yörünge altı uçuşunu başarıyla gerçekleştirdiğini hatırlattı. Türkiye'nin gelişimi ve kalkınması için kritik öneme sahip MODSİMMER TRUBA Veri Merkezi ve ARF Hesaplama Kümesi'ni özel sektör, kamu ve akademinin çalışmalarına tahsis ettiklerini vurgulayan Kacır, Sekizinci Ulusal Antarktika Bilim Seferi ve Üçüncü Ulusal Arktik Bilim Seferi'nin gerçekleştirildiğini de söyledi. "HASSAS SENSÖRLERİ YERLİ VE MİLLİ OLARAK ÜRETECEĞİZ" Kacır, Türkçe'nin zenginlik ve çeşitliliğinin yapay zekaya aktarılması, bu sayede de Türk dünyasının teknoekonomik atılımına hız kazandırılmasına imkan tanıyacak "Türkçe Büyük Dil Modeli" projesini başlattıklarına da dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizin bağımsızlığının ve özgürlüğünün teminatı savunma sanayimizin teknolojik kazanımlarında TÜBİTAK öncü olmaya devam etti. İlk uçuşunu bu yıl gerçekleştiren Milli Muharip Uçağımız (MMU) Kaan'ın kalbinde yer alan ve onu 5. nesil bir uçak haline getiren bilgisayarın bütünleşik işlemci ünitesini TÜBİTAK'ta geliştirerek bu kabiliyete sahip sayılı ülkelerden biri olduk. Bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün kanatları gökyüzünde güvenle süzülüyor. Türkiye’nin ilk görüş içi havadan havaya füzesi BOZDOĞAN ve ilk görüş ötesi havadan havaya füzesi GÖKDOĞAN'ı envanterimize kazandırdık." Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığın tesisi için kritik ve stratejik olarak addedilen bu kazanımların yanında TÜBİTAK'ın bilim, inovasyon ve araştırma ekosistemin unsurlarını harekete geçirmeye devam ettiğini belirten Kacır, "Temelini inşallah önümüzdeki dönemde atacağımız yeni çip üretim tesisimizle çip tasarım ve üretiminde önce 110 nanometre, ardından da 65 nanometre teknolojisine geçiş yapacağız. Başta elektrikli araçlar olmak üzere, yenilenebilir enerji sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm çipleri ve beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılan hassas sensörleri yerli ve milli olarak üreteceğiz." ifadesini kullandı Sanayi AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 3 bin 654 projeye 4,2 milyar lira destek verdiklerini açıklayan Kacır, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'yle 175 milyon dolarlık bir finansmanı sanayicilerin yeşil dönüşüm odaklı, AR-GE ve teknoloji odaklı projelerine tahsis ettiklerin aktardı. Kacır, yapay zeka alanında, milli ürün ve çözümlerin oluşturulma sürecinde rol alan tüm aktörleri, aktif bir işbirliği modeliyle desteklediklerini ve yapay zeka ekosistem çağrısının açıldığını aktararak, "Türkiye Yüzyılı'nda teknoloji girişimciliğinin, ekonomide hep birlikte yazacağımız yeni başarı hikayesinin de ana faktörü olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz 2030'a dek 100 Turcorn’un, 100 bin teknoloji girişiminin bu ülkede doğması, bu ülkede büyümesi, dünyaya açılması. Bunu başarabilecek potansiyelimiz olduğunu biliyoruz. Bizim en büyük zenginliğimiz sahip olduğumuz insan kıymetimiz, beşeri sermayemizdir. Bu sermayeyi harekete geçirmeyi TÜBİTAK'ın öncelikli hedefi olarak görüyoruz." diye konuştu. "TARİHİMİZDEKİ EN YÜKSEK MADALYA SAYISINA ULAŞTIK" Akademi ve kamu AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 6 bin 231 projeye 6 milyar lira destek sağladıklarını belirten Kacır, burs programlarıyla yine son 1 yılda 91 bin 438 bilim insanı ve gence 3,1 milyar lira destek verildiğini bildirdi. Kacır, lisans düzeyindeki 3 bin bursiyerin de araştırma ekosistemine erken yaşta dahil edildiğini söyledi. Uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarında öğrencilerin rekorlar kırmaya devam ettiğine dikkati çeken Kacır, "TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları Programı kapsamında geçtiğimiz yıl uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarında 12'si altın olmak üzere 75 madalya ve 4 mansiyon ödülü kazanarak tarihimizdeki en yüksek madalya sayısına ulaştık." dedi. Son 1 yılda 4 bin 133 bilim söyleşisiyle 620 binden fazla öğrenciyi bilim insanlarıyla bir araya getirdiklerini aktaran Kacır, 3 bin 284 bilim fuarı ile 250 bin öğrenci ve 3 milyon ziyaretçide bilimsel farkındalığı yeşerttiklerini vurguladı. Kacır, "Gençlerimize hayallerinin peşinden koşma imkanı sunan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST bünyesinde bu yıl 16 farklı kategorideki yarışmalar TÜBİTAK katkısıyla gerçekleşecek." bilgisini paylaştı. Kacır, şunları kaydetti: "TÜBİTAK bünyesindeki mevcut AR-GE ve inovasyon kabiliyetlerimizin ekonomik değere dönüşmesini sağlayacağız. Ancak ülkemizi hep beraber daha ileriye taşıyacağız. Yeni nesillere ilham kaynağı olacak projeleri hayata geçireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milli Teknoloji Hamlemizdeki yol arkadaşlarımızla daha büyük ve daha güçlü, tam bağımsız Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz." DAHA FAZLA GENCE ULAŞMA VURGUSU TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise TÜBİTAK'ın kuruluşundan bu yana değişmeyen iki amacı olduğunu ve bunların ülkenin ihtiyacı olan bilgiyi üretmek, o bilgiyi üretecek insan kaynağını desteklemek olduğunu söyledi. TÜBİTAK'ın son yıllarda bilgi üretmeyi sadece kapasite geliştirme değil aynı zamanda etki oluşturma anlamında bir üst seviyeye dönüştürme aşamasında olduğunu söyleyen Mandal, bunu bir sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti. Mandal, bu süreçte daha fazla sahada olmaya çalıştıklarını da aktararak, dış kaynakları çok daha etkin kullanmaya çalıştıklarını belirtti. Genç araştırmacıları lisans düzeyinin yanında artık TÜBİTAK Fen Lisesi ile lise düzeyinde de desteklediklerini anlatan Mandal, "Türkiye'nin her yerindeki gence ulaşmaya çalışıyoruz ve daha fazla da ulaşmamız gerekiyor. Özellikle yakın zamanda olimpiyatlarda, proje yarışmalarında, TEKNOFEST'te elde etmiş olduğu dereceler için gençlerimize minnettarız." değerlendirmesini yaptı. Konuşmaların ardından törende, KOSGEB ve TÜBİTAK arasında, BiGG kapsamında yürütülen ve TEKMER tarafından desteklenen iş fikirlerinin, iş planına dönüştürülmesi sürecinde eğitim ve rehberlik kadrosu sunulması ve katılımcıların desteklerden yararlanmasının teşvik edilmesi için işbirliği protokolü imzalandı. İmzaların ardından Mandal tarafından Bakan Kacır'a, 2018 yılında yaptığı TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyeliği adına düzenlenen belge takdim edildi. TÜBİTAK’tan emekli olanlar ve kurumda 25. yılını dolduran çalışanlarla teknoloji transferiyle kuruma katkı sağlayan personele, Kacır tarafından belge takdim edilmesiyle program sonlandı.

Üniversite-Sanayi işbirliğinde projeye TÜBİTAK'tan onay Haber

Üniversite-Sanayi işbirliğinde projeye TÜBİTAK'tan onay

Sektörünün öncü firmalarından olan Kaplanlar Soğutma Ar-Ge Merkezi ile BUÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhsin Kılıç tarafından geliştirilen “Soğutucu akışkan olarak karbondioksit kullanılan kapalı sistem soğutma çevrimine sahip tak fişe çalıştır tip teşhir dolabı geliştirilmesi” başlıklı proje TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. KARBON AYAK İZİ AZALTILACAK Çalışmaya dair bilgilendirme yapan BUÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. D.r Muhsin Kılıç; “Projenin temel amacı mevcut teknikte bulunmayan; CO2 (karbon dioksit) soğutucu akışkanı kullanan, dikey tip içten motorlu soğutuculu teşhir dolaplarının üretimini gerçekleştirmektir. Bu amaç doğrultusunda, sektöre enerji verimliliğini yüksek ve çevresel etkileri düşük sürdürülebilir yeni bir ürün sunulacaktır. Soğutucu akışkan olarak karbondioksit, sentetik soğutuculara kıyasla, olası sızıntı durumlarında çevreye zarar vermeyen ve küresel ısınma potansiyeli bulunmayan doğal bir gazdır. Başka bir deyişle, soğutma ve ısıtma sektöründe soğutucu akışkan olarak karbondioksit gazı kullanımı şuanda bilinen en güvenli ve en çevre dostu seçeneklerden biridir. Bu nedenle proje sonucunda, çevrenin korunması ve hem ulusal hem de uluslararası düzeyde karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlanacaktır” diye konuştu. Makine Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Ömer Kaynaklı’nın araştırmacı unvanıyla yer aldığı projede iki yüksek lisans öğrencisi de bursiyer olarak çalışacak.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.