Tekstil Haberleri - Son Dakika Tekstil Haber Güncel Gelişmeler

Tekstil sektöründe üretim maliyetleri artışı: Rekabette gerileme riskini artırıyor

Tekstil sektörü, dünya ekonomisinde önemli bir yer tutan ve geniş bir istihdam alanı yaratan stratejik bir sektördür. Ancak son yıllarda artan üretim maliyetleri, sektörün rekabet gücünü tehdit etmektedir. Üretim maliyetlerindeki yükseliş, özellikle emek yoğun bir sektör olan tekstilde firmaları zorlarken, düşük maliyetlerle üretim yapan ülkelerle rekabet etme kabiliyetini de sınırlamaktadır. Peki, tekstil sektöründe maliyet artışına neden olan faktörler nelerdir ve bu durum rekabet açısından nasıl bir risk yaratmaktadır? Üretim Maliyetlerinin Ana Bileşenleri Tekstil üretiminde maliyetler genel olarak birkaç ana kategoriye ayrılır: hammadde, işçilik, enerji ve teknoloji yatırımları. Her bir bileşen, toplam maliyetin belirlenmesinde kritik bir rol oynar. Hammadde Maliyetleri: Tekstil üretiminde en büyük maliyet kalemlerinden biri hammaddedir. Pamuk, polyester, viskon gibi tekstil liflerinin fiyatlarındaki dalgalanmalar, üretim maliyetlerini doğrudan etkiler. Özellikle pamuk gibi doğal kaynaklı hammaddeler, tarımsal üretime ve küresel ticaret politikalarına bağlı olarak fiyatlarda büyük değişkenlik gösterebilir. 2020'deki pandemi ve tedarik zinciri krizleri, hammadde fiyatlarında ciddi artışlara neden olmuş, bu da üretim maliyetlerini yükseltmiştir. İşçilik Maliyetleri: Tekstil sektörü, özellikle emek yoğun bir sektör olduğu için işçilik maliyetleri oldukça önemli bir yer tutar. Asgari ücretlerdeki artışlar, sosyal güvenlik primleri ve iş gücü üzerindeki vergi yükleri, üretim maliyetlerinin artmasına neden olmuştur. Birçok gelişmiş ülke, artan iş gücü maliyetleri nedeniyle üretimi düşük maliyetli ülkelere kaydırma eğilimindedir. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bile iş gücü maliyetleri yükselmeye devam etmektedir. Enerji Maliyetleri: Tekstil üretimi, yüksek enerji gerektiren bir sektördür. Özellikle iplik üretimi, boyama ve terbiye işlemleri gibi süreçler enerji yoğunluğu bakımından ön plana çıkar. Son yıllarda enerji fiyatlarında yaşanan artış, üretim maliyetlerini ciddi şekilde artırmıştır. Bunun yanı sıra, birçok ülkede karbon vergileri ve çevre politikaları, enerji maliyetlerini daha da yukarı çekmektedir. Teknoloji Yatırımları: Rekabetin artmasıyla birlikte verimlilik sağlamak için teknoloji yatırımlarının önemi de artmıştır. Özellikle dijitalleşme, otomasyon ve sürdürülebilirlik odaklı teknolojilere yatırım yapan firmalar, uzun vadede maliyetlerini düşürme potansiyeline sahip olsalar da bu yatırımlar başlangıçta yüksek sermaye gerektirir. Teknolojik yenilikler, aynı zamanda iş gücü ihtiyacını da azaltabilir, ancak kısa vadede bu yatırımlar, üretim maliyetlerini artırıcı bir etkiye sahiptir. Artan Rekabet ve Küreselleşme Tekstil sektörü, küreselleşmenin en etkili olduğu sektörlerden biridir. Düşük maliyetli üretim ülkeleri, özellikle Asya'daki Bangladeş, Vietnam ve Hindistan gibi ülkeler, dünya pazarında önemli bir yer edinmiştir. Bu ülkeler, düşük iş gücü maliyetleri ve devlet teşvikleri ile tekstil üretiminde rekabet avantajı sağlamaktadır. Ancak bu durum, diğer üretici ülkeler üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Sürdürülebilirlik ve Maliyet Yönetimi Sürdürülebilirlik, son yıllarda tekstil sektöründe giderek daha fazla önem kazanan bir konu haline gelmiştir. Tüketicilerin çevreye duyarlılığının artması, firmaları çevre dostu üretim tekniklerine ve geri dönüştürülebilir materyallere yönlendirmektedir. Ancak sürdürülebilir üretim teknikleri, başlangıçta maliyetleri artıran bir unsur olarak görülmektedir. Su tasarrufu sağlayan boyama teknikleri, geri dönüştürülmüş hammadde kullanımı veya karbon salınımını azaltan süreçler, maliyetleri artırsa da uzun vadede firmaların rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olabilir.

Tekstil sektöründeki aşırı tüketim doğayı tehdit ediyor mu?

Türkiye’de ve dünya genelinde tekstil ürünlerinde yaşanan aşırı tüketim, çevre ve toplum üzerinde önemli olumsuz etkilere neden oluyor. Hızla büyüyen giyim sektörü, tüketim çılgınlığı ile birçok çevresel ve sosyal sorunu beraberinde getiriyor. Çevresel Zararlar Tekstil üretiminde kullanılan boyalar, kimyasallar ve deterjanlar, atık su olarak doğaya karışarak su kirliliğine yol açıyor. Bu kirli su, nehirler ve göllerde büyük bir kirliliğe neden olurken, ekosistemleri ve içme suyunu da olumsuz etkiliyor. Ayrıca, pamuk gibi doğal liflerin üretimi büyük miktarda su tüketiyor; bir kilogram pamuk üretmek için yaklaşık 10,000 litre su kullanılıyor. Bu durum, su kaynaklarının tükenmesine ve kuraklık koşullarının kötüleşmesine neden oluyor. Tekstil endüstrisi aynı zamanda yüksek miktarda sera gazı salınımına neden olarak iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Üretim, taşıma ve atık süreçlerinde oluşan karbon salınımı çevre üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Giyim ürünlerinin kısa ömürlü olması ve hızlı modanın teşvik ettiği sık alışveriş alışkanlıkları, büyük miktarda tekstil atığının oluşmasına neden oluyor. Bu atıklar genellikle çöp sahalarına gönderiliyor ve biyolojik olarak parçalanması uzun zaman alıyor. Tekstil üretiminde kullanılan kimyasallar, toprakları ve su kaynaklarını kirleterek biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor ve tarım ürünlerinin kalitesini etkiliyor. Sosyal ve Ekonomik Sonuçlar Tekstil sektöründeki düşük ücretli işçiler, sıklıkla kötü çalışma koşullarında çalışmak zorunda kalıyor. Üretim süreçlerinde düşük maliyet sağlamak amacıyla işçi hakları ihlal ediliyor. Ayrıca, hızlı moda kültürü, tüketicileri sık sık yeni kıyafetler satın almaya teşvik ederek israfı artırıyor ve gereksiz tüketimi destekliyor. Gelişmiş ülkelerde düşük maliyetli tekstil ürünlerine erişim sağlamak için gelişmekte olan ülkelerdeki üretim maliyetlerinin düşük tutulması ekonomik dengesizliklere yol açıyor. Hızlı tüketim, doğal kaynakların hızla tükenmesine ve çevresel dengenin bozulmasına neden oluyor. Sonuç olarak, tekstil ürünlerinde aşırı tüketim doğa ve topluma ciddi zararlar vermekte. Bu sorunları çözmek için daha sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları, çevre dostu üretim süreçleri ve adil işçi koşullarına odaklanılması gerektiği belirtiliyor.

Atık tekstil malzemeleri sanatla yeniden hayat buldu

Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Doç. S. Tuğba Arabalı Koşar’ın yürütücülüğünü, Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Tülay Gümüşer ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Giyim Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Doç. Selda Kozbekçi Ayranpınar’ın araştırmacılığı yaptığı Çukurova Üniversitesi SBA-2021-14266 numaralı Bireysel Araştırma Projesi kapsamında gerçekleştirilen “III Denim Hikayesi Sürdürülebilir Tekstil Sanatı” sergisi Seyhan Belediyesi 100. Yıl Çırçır Sanat Merkezinde açıldı. Açılışını Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Neslihan Boyan, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik’in yaptığı sergide 3 sanatçı akademisyenin sürdürülebilirlik çerçevesinde ürettikleri 21 eser yer aldı. Bu sergide, sürdürülebilir geçmişi yeniden keşfetmek ve daha sürdürülebilir bir geleceğin geliştirilmesine odaklanılmış, yöntem olarak ileri dönüşüm ele alındı. Bossa TAŞ.'nin işbirliği ile üretim tesisinden temin edilen atık kumaş, iplik, elyaf yeniden kullanarak ileri dönüşüm teknikleri ile tasarım ve sanat nesnelerine dönüştürüldü. Serginin amacı ise şöyle açıklandı: “Dünyanın giderek artan tekstil atıkları sorunuyla boğuştuğu günümüzde, denim kumaş üretim atıkları ile sanat nesneleri ortaya koyarak, denim kumaşın sanattaki yaşam döngüsünü aktarmak ve izleyicilerin sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Sergideki eserler, hem estetik hem de işlevsel açıdan dikkat çekici olup, İzleyicilere atık malzemelerin dönüştürücü gücünü göstermektedir. Bu çalışmalar, çevresel sürdürülebilirlik ile sanatsal ifade arasındaki bağı güçlendirerek, izleyicilere hem fikri hem de duygusal bir deneyim sunmayı amaçlamaktadır. Eserleriyle sadece malzemelerin fiziksel dönüşümünü değil, aynı zamanda toplumsal bilinç ve duyarlılığı da artırmayı hedeflemektedir. Böylece, atık malzemeler yeni bir anlam ve değer kazanırken, sanat aracılığıyla sürdürülebilir bir gelecek için önemli mesajlar iletilmektedir.” Sergi, 100. Yıl Çırçır Sanat merkezinde 13 Haziran 2024 tarihine kadar sanatseverlere açık kalacak.

HOMETEX, dünyanın öncü tekstil firmalarını ağırladı

Sektörün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonu ile düzenlenen HOMETEX, binlerce yerli ve yabancı firmayı bir araya getirdi. 11 holde, yaklaşık 200 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuara, 700’e yakın firma stant açarak katıldı. Gerek katılımcılar gerekse de ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören HOMETEX’te 175 binden fazla ziyaret gerçekleştirildi. Fuara yaklaşık 80 ülkeden iş profesyoneli ziyaret gerçekleştirirken, organizasyon boyunca yapılan verimli iş görüşmeleri sektörün ve ülke ekonomisinin gelişimine katkı sağladı HOMETEX FUARI’NA YABANCI İLGİSİ Yüzlerce yerli ve yabancı markanın katılımıyla düzenlenen HOMETEX kapsamında gerçekleştirilen alım heyetleri firmalara yeni iş birlikleri imkânı sundu. Avrupa, Avustralya, Orta Doğu, Afrika, Asya, ABD ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeden potansiyel alıcıların yer aldığı fuar, sektörün ihracatına da önemli bir katkı sağladı. MODAYA VE TRENDLERE YÖN VERDİ Fuarda, perde ve perde aksesuarlarından döşemelik kumaşlara, havlu ve banyo ürünlerinden halı ve zemin kaplamalarına, yatak odası, mutfak ve yemek odası tekstilinden duvar kaplamalarına kadar firmaların yenilikçi ürün ve tasarımları sergileniyor. Alanında uzman isimler fuara özel trend sunumları gerçekleştirirken, farklı temalarla düzenlenen seminerlerde önemli isimler ziyaretçilerle bir araya geldi. ‘HOMETEX Dialogs’ etkinliklerinde 2025-2026 ev tekstili trendleri, katma değerli üretim, trend analizleri, ev tekstilinde yapay zeka, sürdürülebilirlik-biomalzeme, tedarik zinciri gibi konu başlıkları ele alındı. Birbirinden seçkin markaların özenle hazırlanan tasarımlarından oluşan trend alanları, bu yıl ‘Bring To Future’ temasıyla ziyaretçileriyle buluştu. “BAŞARILI BİR FUAR OLDU” BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, HOMETEX Fuarı’nda ev ve mekan tekstili sektörünün sahip olduğu potansiyeline katkı sağladığını söyledi. Fuarın yalnızca ürünlerin sergilendiği alanlar olmanın ötesinde, sektörel dayanışmanın, bilgi paylaşımının ve yeniliklerin buluştuğu güçlü ticari platformlar olduğunu kaydeden Başkan Burkay, “HOMETEX Fuarımız TETSİAD öncülüğünde, KFA Fuarcılık organizasyonuyla önemli bir kimlik kazandı. Atılan bu adımların sonucunda da katılımcılarımızın, yerli ve yabancı ziyaretçilerimizin memnuniyet oranı her geçen yıl daha da artıyor. Kurumlarımızın örnek işbirliği ile neleri başarabileceğimizi bir kez daha göstermiş olduk. Fuar boyunca alım heyetlerinden ticari görüşmelere, trend alanlarından geleceğe ışık tutan seminerlere kadar yine çok özel bir organizasyonu başarıyla tamamladık. Dünyada modayı ve tasarımları belirleyen HOMETEX Fuarımız sektörümüzün dünyaya açılmasına öncülük etmeyi sürdürüyor. Bu noktada fuarımızın çıtasının yükselmesinde emeği geçen tüm kurumlarımıza ve trendleri belirleyen ürünleriyle fuarımıza güç katan firmalarımıza sektörümüz adına şükranlarımı sunuyorum.” dedi. “HOMETEX İLE SEKTÖRÜMÜZÜN KÜRESEL TİCARETTEKİ PAYI GÜÇLENDİ” TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram, HOMETEX Fuarı’nın sadece sektöre, marka değeri, bilinirlilik ve ticari katkı sağlamakla kalmıyor aynı zamanda, Türkiye’nin tanıtımına da fayda sağlayacak kültürel bir misyona sahip olduğunu belirterek, “180 ülkeye yıllık yaklaşık 3,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk ev tekstili sektörü, kg başı ihracat değerini 9 doların üzerine çıkararak ülkemize en fazla katma değer sağlayan ve dünya pazar payı açısından kıyaslandığında da lider öncü sektörlerden biridir. Ev tekstili sektöründe dünyanın en prestijli fuarları arasında yer alan HOMETEX’i KFA Fuarcılık şirketimizin başarılı organizasyonuyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. TETSİAD’ın ev sahipliğinde tüm paydaşlarımızla birlikte büyük bir güç birliği sergileyerek destek verdikleri fuarımız katılımcı ve ziyaretçilerimiz açısından beklentilerin de üzerinde bir memnuniyetle tamamlandı. Ev tekstili sektörümüz, HOMETEX’in katkısıyla ihracatını ve küresel ticaretten aldığı payı daha da artıracak. KFA Fuarcılık şirketimize, destek veren odalarımıza, ihracatçı birliklerimize, sektör temsilcilerimize ve fuarımızın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Bursa'da kurulan firmadan 60 ülkeye ihracat

Bursa'da 2015 yılında tekstil mühendisi Özel çifti tarafından kurulan firma, 9 yılda 60'a yakın ülkeye ihracat gerçekleştirerek ülke ekonomisine katma değer sağlıyor. Marsala Tekstil firmasının kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetin Özel, AA muhabirine, babası Mehmet Özel'in 1940'lı yıllarda Kayseri'de katır sırtında tekstil ticareti yaptığını ve 8-9 yaşından beri okuldan arta kalan zamanlarda babasının yanında çalışarak ticareti öğrendiğini söyledi. Eşiyle Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra 2015 yılında firmalarını kurmaya karar verdiklerini anlatan Çetin, şöyle konuştu: "Bu firmayı kurarken amacımız uluslararası bir marka haline gelmek ve ihracatta lider bir kuruluş olmaktı. Bu niyetle firmanın tohumlarını attık ve o günden bugüne 9 yılda Bursa'nın altın ihracat ödülünü almayı başaran firmayı, çok iyi bir kumaş markası haline getirmeyi başardık. Bu anlamda öncelikle eşime ve ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Şu anda 300 çalışanımız var. Dokuma kumaş üretiyoruz. Dokuma kumaştan da giysilik kumaş üretiyoruz. Bu kumaşları uluslararası ve yerel markalara satıyoruz. Birçok ulusal ve uluslararası markaların ana kumaş tedarikçilerinden biriyiz. Aylık kapasitemiz yaklaşık 1,5 milyon metre. Üretimimizin yaklaşık yüzde 60'ını ihraç ediyoruz. Bu zaman zaman değişiyor, yüzde 70-80'lere çıktığımız oluyor." "60'A YAKIN ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ" İhracatla ilgili bilgi veren Özel, "60'a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz ve ihracat yaptığımız ülke sayısını da artırmayı hedefliyoruz. İspanya, İngiltere, Almanya, Amerika, Fransa, Rusya ve Avrupa'nın neredeyse tamamına ihracat yapıyoruz. 2024 yılı ihracat hedefimiz 15 milyon dolar. 2026'da da bu rakamı 25 milyon dolara çıkartmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. "ÇİN PAZARINDAN DAHA KREATİF DAHA KALİTELİ ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ" Firmanın Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Özel de yıl içinde 18 fuara katıldıklarını, 9 fuarda yaz koleksiyonlarını 9 fuarda da sonbahar-kış koleksiyonlarını sergilediklerini aktardı. Sektörün en önemli fuarlarından olan Paris'teki Premier Vision Fuarı'na da katılım sağladıklarını vurgulayan Özel, "Fuarlarda stantlarımıza oldukça yoğun katılımcı oluyor. Müşterilerle birkaç farklı temasımız oluyor. Fuarlar bunun en önemli parçasını oluşturuyor. Fuarlarda yeni müşteriler kazanıyoruz. Fuarlarda bizim ismimizi görerek gelen veya referansla gelen çok fazla sayıda müşterimiz oluyor. Ayrıca fuarlarda tanıştığımız kişiler daha sonra firmamızı ziyaret ediyor." diye konuştu. Ürettikleri kumaşların yurt dışında çok beğenildiğine işaret eden Özel, şunları kaydetti: "Pazarda aslında Türkiye'nin konumlandırıldığı bir yer var. Çin ile İtalya arasında bir konuma sahibiz. Çin pazarından daha kreatif daha kaliteli ürünler üretiyoruz. İtalya pazarından da daha uygun fiyatlı ürünler üretiyoruz. Ayrıca daha esnek ve hızlı çalıştığımız için müşteriler tarafından tercih ediliyoruz. Dinamik bir ekiple çalıştığımız için müşterilerimize servis konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Global markalarla birlikte çalışarak onlarla birlikte büyüyoruz. Kendi koleksiyonumuzu sunmamızın yanında müşterilerle birlikte karşılıklı kendi kendimizi besliyoruz. En yakın trendleri takip ediyoruz. Artık trendler çok hızlı değişiyor. Biz de koleksiyonumuzu şekillendiriyoruz. Bu bize şunu kazandırıyor, sürekli bir değişim içindeyiz."

Tekstilin öncü isimleri HOMETEX’te bir araya geliyor

Ev tekstili sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen HOMETEX, sektörün küresel oyuncularını bir araya getirmeye hazırlanıyor. Ev tekstilinin trend merkezi olarak kabul edilen 11 holde toplam 200 bin metrekarelik İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılacak fuarın her yıl olduğu gibi bu sene de sektörün en önemli buluşma yeri olması bekleniyor. Fuarda 700’ü aşkın firmanın katılımcı olarak yer alması planlanıyor. Perde ve perde aksesuarlarından döşemelik kumaşlara, havlu ve banyo ürünlerinden halı ve zemin kaplamalarına, yatak odası, mutfak ve yemek odası tekstilinden duvar kaplamalarına kadar firmaların yenilikçi ürün ve tasarımlarını sergileyeceği organizasyon, “Dönüştürülebilirlik” temasıyla gerçekleştirilecek. NİTELİKLİ ALIM HEYETLERİ İLE İHRACATA DESTEK Ev tekstili sektörüne yeni ürünlerini tanıtmak ve uluslararası tüketici ve profesyonellere ulaşmak adına önemli fırsatlar sunan HOMETEX’te, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya dünyanın farklı coğrafyalarından profesyonel ziyaretçi ve alım heyetleri de yerini alacak. Geçmiş yıllarda milyarlarca dolarlık ticaret ile ekonomiye katkı sağlayan HOMETEX, 2024 yılında da maksimum düzeyde ticari bağlantı ile Türk ev tekstili sektörünün ihracatına destek vermeyi sürdürecek. FUAR İLHAM VEREN KONSEPTİYLE SEKTÖRE GÜÇ KATACAK HOMETEX bu yıl ayrıca ziyaretçilerine ve katılımcılarına etkileşimi yüksek ve ilham veren konsepti ile benzersiz bir fuar deneyimi sunacak. Sürdürülebilir ürünlerden moda söyleşilerine, trend alanlarından sektör buluşmalarına kadar zengin bir içerikle gerçekleştirilecek fuar, firmalara yeni ufuklar kazandırmaya hazırlanıyor. Birbirinden seçkin markaların özenle hazırlanan tasarımlarından oluşan trend alanları, tasarımcılar, üreticiler ve moda profesyonellerinin sektörel bilgi paylaşımı yaptığı ‘HOMETEX Dialogs’ ve daha birçok etkinliğe sahne olacak fuar, küresel ev tekstili sektörünün geleceğine yön verme yolunda önemli bir rol oynayacak.

Yeşim Grup'tan eğitime tam destek

Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla toplumdan aldığını topluma geri verme ilkesiyle hareket eden Yeşim Grup, eğitim alanında gerçekleştirdiği projelerle de örnek olmaya devam ediyor. Yeşim Grup’un kurucusu merhum Şükrü Şankaya’nın eğitim dünyasına armağan ettiği Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi (ŞŞAL) öğrencilerinin daha iyi şartlarda ve uluslararası ölçekte eğitim alması için sorumluluk alan Yeşim Grup, ŞŞAL’ın Uluslararası Bakalorya (IB) Diploma Programı’na kabul edilmesi için destek oldu. Global bir oyuncu olma vizyonuyla hareket eden Yeşim Grup, dünya vatandaşı gençlerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla, ŞŞAL’da IB Diploma Programı’nın uygulanabilmesi için hem öğretim kadrosunun gerekli eğitimleri almasını hem de okulun fiziki imkanlarının bu sisteme uygun hale getirilmesine imkan sağladı. Bursa’da daha önce ikisi Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü ve ikisi Din Eğitimi Genel Müdürlüğü olmak üzere 4 kurumun kabul edildiği IB Diploma Programı’na katılmaya hak kazanan ŞŞAL, böylece Bursa’daki proje okulları arasında bu programı uygulamaya aday Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı tek okul oldu. Bursa Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nde okuyan ve programa kabul kriterlerini karşılayan 10.sınıf öğrencilerinin başvurabileceği geniş bir ünversite öncesi iki yıllık program sonucunda, öğrenciler bitirme sınavlarında başarılı olmaları halinde uluslararası geçerliliği olan IB Diploması almaya hak kazanacaklar. ŞŞAL’ın IB Diploma Programı’na katılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, “Babam Şükrü Şankaya tarafından yapılan ve onun adını taşıyan okulun böylesine önemli bir programa kabul edilmesi bizleri oldukça mutlu etti. Eğitim, babam için çok önemliydi. Buradan mezun olan öğrencilerimizin de uluslararası standartlarda eğitim alması ve gelecekte global arenada ses getiren kişiler olması bizleri gururlandıracaktır.” dedi. Babası Şükrü Şankaya’nın, kendi adını taşıyan okullara büyük önem verdiğini, onları takip ettiğini ve başarılarıyla gurur duyduğunu kaydeden Şankaya, “Bizler de onun ‘Önce İnsan’ felsefesini rehber alarak onun mirasını ileri taşımak için Yeşim Grup ve Şankaya Ailesi olarak tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bundan sonra da öğrencilerimizin gelişimi adına üzerimize düşen tüm sorumluluğu alacağız.” diye konuştu. ŞŞAL Müdürü Yeşim Ömeroğlu Ünlü ise okullarının uluslararası geçerliliği olan IB Programı’na dahil olması için verdikleri desteklerden dolayı Yeşim Grup ve Şenol Şankaya’ya teşekkür etti. Ömeroğlu Ünlü, “Şenol Şankaya her zamanki pozitif yaklaşımıyla bu noktada bizden desteklerini esirgemedi. Okulumuzun ve öğrencilerimizin her türlü ihtiyacının karşılanmasında bugüne kadar bizlere sağladığı destekler için kendisine minettarız.” ifadelerini kullandı.