#Tbmm

Bursa Hayat Gazetesi - Tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM'de partilerin sandalye dağılımı değişti Haber

TBMM'de partilerin sandalye dağılımı değişti

İYİ Parti’de gerçekleşen istifalar Meclis’teki sandalye dağımını değiştirdi. Ahmet Ersagun Yücel ve Seyithan İzsiz’in istifa ederek AK Parti’ye geçmesiyle İYİ Parti’nin milletvekili sayısı düştü. Yerel seçimlerde İYİ Parti’den milletvekili seçildikten sonra partisinden istifa eden ve görevini bağımsız milletvekili olarak yürüten Bilal Bilici’nin de CHP’ye katılmasıyla birlikte TBMM’deki sandalye dağılımı değişmiş oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, partilerin milletvekili dağılımlarına bakıldığında, AK Parti’nin milletvekili sayısı 264’ten 266’ya çıktı. AK Parti 2013 yerel seçimlerinde 268 milletvekili çıkarmıştı. Ancak 4 milletvekili AK Parti listesinden seçime girmiş, seçim sonrasında seçildikleri partiden ayrılarak kendi partilerine geçmişti. İYİ Parti 2013’te çıkardığı 43 milletvekili sayısı son zamanlarda yaşanan istifalarla birlikte 32’ye geriledi. Böylece en çok milletvekili kaybeden parti İYİ Parti oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekili sayısı ise Bilal Bilici’nin partiye katılmasıyla birlikte 127’den 128’e yükseldi. Meclis’te halihazırda 6 bağımsız milletvekili bulunuyor. Partilerin TBMM'deki sandalye dağılımı ise son olarak şu şekilde: Adalet Ve Kalkınma Partisi 266, Cumhuriyet Halk Partisi 128, Halkların Eşitlik Ve Demokrasi Partisi 57, Milliyetçi Hareket Partisi 50, İYİ Parti 32, Saadet Partisi 20, Demokrasi Ve Atılım Partisi 15, Bağımsız Milletvekili 6, Hür Dava Partisi 4, Yeniden Refah Partisi 4, Demokrat Parti 3, Türkiye İşçi Partisi 3, Demokratik Bölgeler Partisi 2, Emek Partisi 2, Demokratik Sol Parti 1. 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen genel seçimlerinde Meclis'e giden 600 milletvekili sayısının son güncel halisi ise 593.

Ahmet Şık kimdir, kaç yaşında? İşte Ahmet Şık'ın biyografisi... Haber

Ahmet Şık kimdir, kaç yaşında? İşte Ahmet Şık'ın biyografisi...

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), TİP Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'nin kararını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Toplantıda TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın konuşmasının ardından milletvekilleri arasında gerginlik tırmandı ve kavga çıktı. Meclis'te yaşanan yumruklu kavganın ardından Ahmet Şık, arama motorlarında en çok aranan isimlerden biri oldu. Peki, Ahmet Şık kimdir, kaç yaşında? İşte Ahmet Şık'ın biyografisi... AHMET ŞIK KİMDİR, KAÇ YAŞINDA? Ahmet Şık, 10 Mayıs 1970 tarihinde Adana'da, Fatma ve Hüseyin Şık'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Bülent ve Uğur adlı iki kardeşi bulunan Şık, aslen Kumluca, Antalyalıdır. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun olduktan sonra, meslek hayatına üniversitenin birinci sınıfında Milliyet gazetesinde stajyer muhabir olarak adım attı. 1991-2007 yılları arasında Cumhuriyet, Evrensel, Yeni Yüzyıl gazeteleri ve Nokta dergisinde muhabirlik yaptı, ayrıca Reuters haber ajansında foto muhabir olarak görev aldı. 2005 yılında Radikal gazetesinde çalışırken, Doğan Grubu'na açtığı alacak davası nedeniyle işten çıkarıldı. Aktüel dergisinde de aynı nedenle işine son verildi.  2018 genel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi'nden milletvekili adayı oldu ve İstanbul milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Ancak, 4 Mayıs 2020 tarihinde partisinden istifa etti. 19 Nisan 2021'de Türkiye İşçi Partisi'ne katıldı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas TBMM'de hitap edecek Haber

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas TBMM'de hitap edecek

1 Ekim’e kadar tatile giren TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un olağanüstü toplantı çağrısı üzerine 15 Ağustos Perşembe günü toplanacak. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Filistin halkına ve davasına güçlü desteğini göstermek ve mazlum Filistin halkının sesinin dünyaya duyurulmasını sağlamak amacıyla gerçekleşecek Genel Kurul oturumunda, Filistin Devlet Başkanı Abbas bir konuşma yapacak. Abbas, 15 Ağustos’ta Meclis’e yapacağı ziyarette, ilk olarak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile ikili görüşme gerçekleştirecek. İkili görüşmenin ardından Abbas ve Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Meclis’te bir araya gelecek. Genel Kurul, 15.00’te TBMM Başkanı Kurtulmuş tarafından açılacak. Kurtulmuş’un açılış konuşmasının ardından Filistin Devlet Başkanı Abbas'a söz verilecek. Abbas, milletvekillerine İsrail'in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarındaki saldırılarını anlatacak. Abbas’ın konuşması İngilizce, Türkçe ve Fransızcaya anlık olarak tercüme edilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Abbas’ın konuşmasını Genel Kurul Salonu’nda dinleyecek. Genel Kurul özel toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve TBMM Başkanı Kurtulmuş, Şeref Holü’ndeki Filistin temalı fotoğraf sergisini ziyaret edecek. TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra Filistin Devlet Başkanı Abbas ve heyetiyle Meclis’teki Mermerli Salon'da bir araya gelecek.

10 soruda sahipsiz hayvanlar düzenlemesi: Ötenazi uygulanacak mı? Haber

10 soruda sahipsiz hayvanlar düzenlemesi: Ötenazi uygulanacak mı?

Meclis'te kabul edilen yasayla sahipsiz köpekler, belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek, rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Teklif, Genel Kurula katılan 500 milletvekilinden 275'inin oyuyla kabul edilirken, 224 milletvekili "ret" oyu verdi, 1 milletvekili "çekimser" kaldı. Kanunla "yakala-kısırlaştır-sal" metodu terk ediliyor, sahipsiz hayvanların bakımevlerinde barındırılması ve rehabilite edilmesi öngörülüyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, sahipsiz hayvanlara ilişkin kanun teklifiyle ilgili merak edilen 10 soru ve yanıtları şöyle: 1- SAHİPSİZ HAYVANLAR NEREYE GÖTÜRÜLECEK? Sahipsiz hayvanlar ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek, rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. 2- BELEDİYELERE SAHİPSİZ KÖPEKLERİN TOPLANMASI VE BARINAKLARA ALINMASI KONUSUNDA HANGİ YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİLİYOR? Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak. Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. 3- HAYVAN BAKIMEVLERİ NE ZAMANA KADAR KURULACAK? Belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevlerini kuracak ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirecek. 4- YASADA ÖNGÖRÜLEN SORUMLULUKLARIN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE HANGİ CEZAİ MÜEYYİDELER UYGULANACAK? Sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek. Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. 5- SAHİPSİZ KÖPEK SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN İHTİYAÇ DUYULAN FİNANSMAN NASIL KARŞILANACAK? Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak. 6- HANGİ BELEDİYELER BAKIMEVİ KURMAKLA YÜKÜMLÜ OLACAK? Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. 7- BAKIMEVİ OLMAYAN BİR YERDE TESPİT EDİLEN SAHİPSİZ HAYVAN NEREYE GÖTÜRÜLECEK? Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. 8- SAHİPSİZ KÖPEKLERE ÖTANAZİ UYGULANACAK MI? Kanunla Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nda yer alan ötanazi uygulanması koşullarına atıf yapılıyor. Buna göre, bakımevine alınan köpeklerden, insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlara, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak. 9- DÜZENLEME KAPSAMINDA HANGİ ÇALIŞMALARA TEŞVİK VE DESTEK SAĞLANACAK? İnsan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak. 10- KEDİ KÖPEK SAHİPLERİNİN NE YAPMASI GEREKİYOR? Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Sahipsiz hayvanlar düzenlemesi yasalaştı! Haber

Sahipsiz hayvanlar düzenlemesi yasalaştı!

Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Kanunla, Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilerek, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi ekleniyor. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak. Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek. Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak. Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun'da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esas olacak. Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak. Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. TEŞVİK VE İDARİ TEDBİRLER Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak. Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanacak. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak. İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek. Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak. ÖDENEKLER BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN KULLANILAMAYACAK Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak. Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek. Kanunla, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldı. Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak. Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. "BU KANUNDA ÖLDÜRME YOK, SAHİPLENME VAR, TEŞVİK VAR" Teklifin görüşmeleri sırasında söz alan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, bazı milletvekillerinin "medeni dünya", "bilimsel görüş" söylemlerini kullandığını ifade etti. ABD'de, İngiltere'de sahiplenilmeyen hayvanlara ötanazi yapıldığını belirten Güler, muhalefet milletvekillerinin "Bu kanun, öldürme kanunu" dediğini aktararak, "Bu kanunda öldürme yok, sahiplenme var, teşvik var." dedi. Güler, şunları kaydetti: "Dünya Sağlık Örgütü raporlarını okuduk. Tarım ve Orman ile Sağlık bakanlıklarımızın raporlarını okuduk. Grup Başkanvekilimiz Bahadır Yenişehirlioğlu başkanlığında akademisyenleri, sanatçıları, hayvanseverleri, mağdur aileleri, evladı, kızı vefat edenleri dinledik. Bu ölçüler ışığında teklifi hazırladık. Teklifin hayırlar getirmesini diliyorum. Belediye başkanlarımıza güçlü destek veriyoruz. Barınakları kurun. Kısırlaştırma seferberliği yapalım, aşılayalım. Vicdanlarınıza sesleniyorum, barınakları kurun." Kanun teklifinin görüşmelerinin son bölümünü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç da izledi. TBMM Başkanvekili Celal Adan, teklifin oylanmasından önce yaptığı konuşmada, Meclisin 1 Ekim'e kadar tatile gireceğini belirtti. 28. Yasama Dönemi 2. Yasama Yılı'nda Meclis'te çok sayıda önemli düzenleme yapıldığını ifade eden Adan, ayrıca TBMM'nin bu süreçte milletin sesini dünya kamuoyuna duyurduğunu vurguladı. Teklifin yasalaşmasının ardından, TBMM Genel Kurulu tatile girdi. TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi, 1 Ekim Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.

İlk 5 madde kabul edildi: Değişikliğe gidilecek! Haber

İlk 5 madde kabul edildi: Değişikliğe gidilecek!

TBMM Genel Kurulunda, sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk 5 maddesi kabul edildi. Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak. Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek. Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak. Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak. Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. "VETERİNER HEKİM TARAFINDAN ÖTENAZİ YAPILMASINA KARAR VERİLEBİLİR" Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak. Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, teklifin 5'inci maddesinin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından Komisyonun yerini almaması üzerine Bozdağ, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. "Teklifi derhal geri çekin" CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, kanun teklifinin, Meclisin ziyaretçiye kapatıldığı bir pazar günü görüşüldüğünü belirterek, "Meclisi kapatmak yerine keşke bu localarda kanun teklifini destekleyen, desteklemeyen tüm yurttaşlarımız olsaydı da onların gözetimi ve denetimi altında bu yasayı konuşabilseydik." dedi. Başıboş hayvan popülasyonunun artması, barınakların yetersiz olması ve kısırlaştırmaların yapılmaması gerekçesiyle kanun teklifinin hazırlandığını dile getiren Günaydın, daha düne kadar Türkiye'nin neredeyse tüm belediyelerinin AK Parti'de olmasına rağmen bu eksikliklerin tamamlanmadığını söyledi. Günaydın, "Son 15 yılda 1 milyon 200 bin hayvan kısırlaştırılmışsınız, CHP'li belediyeler ise 2019'dan 2024'e kadar 1 milyon 300 bin hayvan kısırlaştırmış. Demek ki biz, sizin 15 yılda yaptığınızdan daha fazlasını 5 yılda yapmışız." diye konuştu. Günaydın, 2002 yılında 120 barınak olduğunu, son 20 yılda sadece 200 barınak daha yapıldığının altını çizerek, 2028 yılına kadar yaklaşık 4 milyon hayvanı içine alacak barınak inşa edilmesinin mümkün olmadığını savundu. Bu kanun teklifiyle özellikle CHP'li belediyelerin zor duruma düşeceğini savunan Günaydın, "Hayvan barınağının tanesi 60 milyon lira. 1600 barınak için 96 milyar lira bütçeye ihtiyaç var. Bir barınağın aylık maliyeti 20 milyon lira. Sizin bu barınakları çalıştırabilmeniz için ayda 35 milyar, yılda 960 milyar lira kaynağa ihtiyacınız var. Bu kaynağı nereden bulmayı planlıyorsunuz?" diye sordu. Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teklifi derhal geri çekin, Türkiye Belediyeler Birliği dahil olmak üzere herkesle müzakereyi yapın, paydaşlarla yeniden görüşün, sorumluluğu sadece belediyelere değil bakanlıklara da dağıtın. 2019 Komisyonunda olduğu gibi fonu kur, belediyelere fon ver, 2 milyon dişi köpeği, yılda 700 binini kısırlaştıracak şekilde kampanyaya gir, aşılamayı etkinleştir, yılda 30 bin civarında olan sahiplendirmeyi 100 bine çıkar, saldırganlık eğitimi gösteren köpekleri öldürme, rehabilite et. Bir tek yurttaşımıza sahipsiz köpek saldırmasın, bunun önlemini al, bunun üzerinden propaganda yapma. STK'lerle birlikte çalış, hayvan öldürmekten vazgeç." "KONTROL EDİLEMEYEN KÖPEK POPÜLASYONU MADDİ VE MANEVİ KAYIPLARA SEBEP OLUYOR" AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, hayvanların rahat yaşamalarını, iyi ve uygun muamele edilmesini, hayvanların acı ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını sağlamak amacıyla 2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu'nun kabul edildiğini, 2021 yılında da aynı kanunda yapılan değişikliklerle hayvanların mal statüsünden çıkarılarak canlı statüsüne alınmasının sağlandığını anlattı. Mevcut kanunun, başıboş köpeklerin rahat yaşamasını ve can güvenliğini tam anlamıyla sağlayamadığı gibi insanların ve diğer canlıların yaşadıkları sorunları çözmekte yetersiz kaldığının altını çizen Yenişehirlioğlu, şöyle konuştu: "Başıboş, sahipsiz köpekler, son yıllarda popülasyonu kontrol altına alınamaması nedeniyle giderek büyüyen bir sorun haline gelmiştir. Sayıları her geçen gün artan ve sokaklarda sürüler halinde yaşamaya başlayan başıboş köpekler, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını dahi tehdit eder bir boyuta ulaşmıştır. Halihazırda yaşanan sahipsiz hayvan sorununun farklı boyutları da bulunmaktadır. Bir bölgede sahipsiz hayvan sorununun artması sonucunda orada yaşayan insanların, vücut bütünlüğü, can güvenliği ve yaşam standartları tehlikeye girmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü verileri doğrultusunda 2019-2023 yıllarında hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası, buna bağlı olarak 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma meydana gelmiştir. Sahipsiz hayvanların kamusal alanlarda beslenmesi vatandaşlar arasında sözlü ve fiziksel tartışmalara sebep olmakta, bu da toplumsal gerginliği arttırmaktadır. Başıboş köpek saldırısı sonucu yaralanan ve hayatını kaybedenlerin medyaya yansıyan haber ve görüntüleri infiale neden olmakta ve bu da kamu kurumlarına güvenin azalmasına neden olmaktadır." Yenişehirlioğlu, "Kontrol edilemeyen sahipsiz köpek popülasyonu nedeniyle artan saldırılar, kuduz vakaları, zoonoz hastalıklarıyla maddi ve manevi kayıplara sebep olunmaktadır. Bu durum Anayasa ile koruma altına alınan sağlık, güvenlik, yaşam hakkı, maddi varlık ve vücut bütünlüğünün korunması gibi insan haklarının ihlalleriyle sonuçlanmaktadır. Sahipsiz hayvanlar, koyun, keçi, inek, tavuk gibi ekonomik değeri olan hayvanlara saldırarak maddi kayıplara sebebiyet vermektedir. Ülkemiz DSÖ'nün yayımladığı kuduz riski temasının yüksek olduğu ülkeler kategorisinde yer almaktadır." şeklinde konuştu. Konuşması sırasında muhalefet milletvekillerinin sık sık sataşmada bulunduğu Yenişehirlioğlu, Genel Kurula hitabının bir bölümünde sesini yükseltti. Sahipsiz hayvanların koyun, keçi, inek, buzağı, tavuk gibi ekonomik değeri olan çiftlik hayvanları için tehdit oluşturduğunu belirtirken "sahipsiz hayvanlar" ifadesini yüksek sesle söyleyen Yenişehirlioğlu'na muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi. Tartışmalar üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime ara verdi. Aranın ardından yeniden söz alan Yenişehirlioğlu, Mecliste en uzlaşmacı, herkesle diyalog kuran ve muhabbeti önemseyen biri olduğunu belirterek, "Kürsüde okuduğum metnin dışında doğaçlama bir şey söylemedim. Konuşmamı yaparken sesler yüksekti. Eleştiriler yükselince doğal olarak oradaki konuşmacı sesini yükseltiyor, el kol hareketleri yapabiliyor. Bir Allah'ın kulunu kastettiysem öbür dünyada gün yüzü görmeyim. Öyle bir kastım yok. Hepiniz benim için değerlisiniz, anlamlı ve önemlisiniz. Kalbinizi istemsiz, bilinçsiz olarak kırdıysam hepinizden helallik istiyor, özür diliyorum." şeklinde konuştu. TBMM TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ: KISIRLAŞTIRILAN HAYVAN SAYISI 2 MİLYON 504 BİN 595 TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci, 2004 yılından itibaren kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595, aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının da 533 bin 4 olduğunu söyledi. Kirişci, TBMM Genel Kurulunda, sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Bugüne kadar ne kadar hayvanın kısırlaştırıldığı sorusu üzerine Kirişci, Hayvanları Koruma Kanunu'nun çıktığı yılın 2004 olduğunu anımsatarak, "Kısırlaştırılan hayvan sayısı bu süre zarfında 2 milyon 504 bin 595, aşılanan hayvan sayısı 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısı ise 533 bin 4 adettir." bilgisini paylaştı. Sahipsiz hayvanlar sorununun çözümü için kedi ve köpek üretiminin, satışının ve ithalatının neden yasaklanmadığına ilişkin soru üzerine Kirişci, kedi ve köpek de dahil olmak üzere ev hayvanlarının, üretim ve satış yerlerinin çalışma izinlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verildiğini belirtti. Kirişci, şöyle devam etti: "Kedi ve köpeklerin izinsiz üretimi veya satışında 2024 yılında 73 bin lira idari para cezası uygulanmaktadır. Ülkemizde ticari amaçla kedi, köpek ithalatı yapılmamakta olup sadece sahipleri ya da sahiplerin adına sorumluluğunu alanların beraberinde girişleri söz konusu olmaktadır. İthalatı yapılan ev hayvanları süs kuş ve akvaryum balıklarıdır. Bunun haricinde hayvanat bahçelerinde sergilenmek üzere az sayıda hayvana izin verilmektedir. Yıllar itibarıyla sınır kapılarımızdan alınan süs kuşu ve akvaryum balıklarının sayıları 2020 yılında 460 bin 625, 2021'de 351 bin 391, 2022'de 39 bin 544, 2023'te 539 bin 874 adet olmuştur." Denetimlerin Tarım ve Orman Bakanlığınca büyükşehirlerde 15 günde bir, diğer belediyelerde de ayda bir yapıldığını bildiren Kirişci, "Tespit edilen kabahatler için cezai uygulamalar eksiksiz olarak ilgililere bildirilmektedir." dedi. Kirişci, 2004'te çıkarılan kanunun uygulanmadığına yönelik eleştiriler üzerine de "Bu kanun teklifinin tam da bu eksikliği gidermeye yönelik pek çok yönü bulunmaktadır. Zira, sorumluluklarını yerine getirmeyenlere, bu sorumluluklarını yerine getirmedikleri için herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Burada belediyeleri, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini kastederken hayvanı sahiplenip daha sonra kendi haline bırakanlara da aynı şekilde cezai işlemler uygulanmaktadır." karşılığını verdi. "322 ADET BARINAĞIN KAPASİTESİ 105 BİN" Belediyelere getirilen sorumluluklar ve bu yasa için ayrılacak bütçe konusunda denetim yapılıp yapılmadığına ilişkin soru üzerine Kirişci, şunları kaydetti: "Böyle bir bütçe zaten yok. İlk defa bu kanun teklifiyle beraber, hayvanların sokaklardan alınması, gerekli işlemlerin yapılması ve hayvan barınaklarının imarı ve inşasıyla beraber hayvanlara bakma ve sahiplenilinceye kadar barınaklarda tutulmasıyla ilgili giderler için artık yeni uygulamada, büyükşehirlerde binde 3 net gelirin, 25 binin üzerindeki belediyeler için de binde 5 oranında bütçeden gerekli ayrım yapılmalıdır. Bu gerçekten önemli bir düzeltmedir, önemli bir iyileştirmedir. Hayvanlar mal statüsünden çıkarılıp can statüsüne alınmıştır. Bu da gerçekten biz hayvanseverleri ziyadesiyle mutlu eden, memnun eden bir uygulama olmuştur." Barınak sayılarına ilişkin de bilgi veren Kirişci, şunları söyledi: "Barınak sayısı 322 adet olup halen kapasitesi 105 bindir. Burada '4 milyon hayvanı da bu barınaklarda tutacaksak ne kadar barınağına ihtiyacımız var?' sorusu geliyor. Takvim olarak 31 Aralık 2028'in bildirilmesinin esas amacı aslında budur. Dolayısıyla bu kanun yürürlüğe girdiğinden itibaren 4 yıl süreyle belediyelerin kendi bütçelerinden bahsedilen oranlar nispetinde bu parayı ayıracaklar ve buradan hareketle de bu barınakları yapacaklar."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.