Hava Durumu

#Tarım Ve Orman Bakanlığı

Bursa Hayat Gazetesi - Tarım Ve Orman Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Ve Orman Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gıda denetimlerinde "karekod" dönemi! Haber

Gıda denetimlerinde "karekod" dönemi!

Tarım ve Orman Bakanlığının, gıda işletmelerinin denetim durumunun tüketicilerce takip edilmesine imkan sağlayan karekod uygulamasının kullanımına başlandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre Bakanlık, "tarladan sofraya gıda güvenilirliği" uluslararası yaklaşımı doğrultusunda, gıdaların ilk üretim aşamasından son tüketim aşamasına kadarki süreçte gıda işletmelerinin resmi kontrollerini ülke genelinde kesintisiz sürdürüyor. Bu kapsamda, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın daha önce duyurduğu, tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşması amacıyla gıda işletmelerinin denetim durumunun takip edilmesine olanak tanıyan "Gıda İşletmelerinde Karekod Uygulaması" hayata geçirildi. Bakanlıkça hazırlanan ve her bir işletmeye özel karekod içeren görsel, gıda işletmelerince, gönüllü olarak, https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresinden indirilip tüketicilerin görebileceği yerlerde sergilenebilecek. Tüketiciler de görsel üzerindeki karekodu mobil cihazlarına indirdikleri "Tarım Cebimde" uygulamasından taratarak işletmeye ait kayıt/onay numarası, ünvan, adres ve işletmede yapılan en son denetim tarihine dair bilgilere ulaşabilecek. Uygulamayla, tüketicilerin menfaatlerinin en üst düzeyde korunması ve Bakanlığın gerçekleştirdiği resmi kontrollerin görünürlüğünün artırılması hedefleniyor. "TARIM CEBİMDE" UYGULAMASINDAN DENETİM VERİLERİNE ULAŞILABİLECEK Gıda işletmecileri, https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresindeki menüden "İşletme Karekod Oluşturma" linkine tıklayarak uygulamaya dahil olabilecek. Gerçek kişi işletmeleri için iş yeri sahibinin kimlik ve işletme kayıt/onay numarası, tüzel kişi işletmeleri için de vergi ve işletme kayıt/onay numarası verileri girilip sorgulama yapılarak işletmenin karekod içeren belgesi hazırlanacak. İşletmeler hazırlanan belgenin çıktısını alarak tüketicilerin görebileceği bir alanda erişime sunabilecek. Tüketiciler de işletmelerin denetim bilgilerini telefonlarına indirdikleri "Tarım Cebimde" mobil uygulaması üzerinden görebilecek, uygulamanın "Gıda Kontrol" menüsü altındaki "İşletme Denetim Sorgulama" kısmına tıklayıp, ​açılan kamerayı işletme görseli üzerindeki karekoda yaklaştırarak sorgulama yapabilecek. Tüketiciler yapacakları sorgulamayla işletmelerin, ünvan, adres, kayıt/onay numarası ve işletmenin son denetim tarihi gibi bilgilere erişebilecek.

Orman yangınlarıyla mücadelede 3 temel strateji Haber

Orman yangınlarıyla mücadelede 3 temel strateji

Bu kapsamda "önleme", "söndürme" ve "yeniden ormanlaştırma" çalışmaları yapılıyor. Önleme amaçlı teknik çalışmalar kapsamında ise yangın önleme tesislerinin inşası gerçekleştiriliyor. Yerleşim yerleri veya tarım alanlarıyla ormanlar arasında yangına dayanıklı türlerle şeritler oluşturularak yerleşim yerlerinden veya tarım arazilerinden çıkan yangınların ormanlara sıçraması engelleniyor. Önleme çalışmaları çerçevesinde, belirli gün ve haftalar için etkinlikler düzenleniyor, medya ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılıyor. Ayrıca her yıl 21-26 Mart'ta kutlanan Orman Haftası'nda geleceğe yön verecek gençlerin ormancılık faaliyetleri ve yangınlar konusunda bilinçlendirilmesi sağlanıyor. Bu yıl 3 Mayıs'ta gerçekleştirilen "Orman Benim" kampanyasıyla da vatandaşların yangınlara sebebiyet verecek atıklara karşı bilinçlendirilmesi hedeflendi. SÖNDÜRME FAALİYETLERİ Orman yangınlarında başarıyı getiren en önemli faktör olarak, alevlerin erken görülmesi, ardından yangına hızlı ve etkin müdahale edilmesi görülüyor. Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede, yangınların tespitine ve yönetimine yardımcı olmak için kameralar, İHA'lar ve yapay zeka destekli Karar Destek Sistemi kullanıyor. Karar Destek Sistemi ile yangın çıkma olasılığı tahmin ediliyor ve orman yangınlarının olası nedenleri belirleniyor. Sistem, orman yangınlarının koordinasyonunda ve karar vermede yöneticilere destek oluyor. Orman yangınlarının erken ihbarı veya tespiti için ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi bulunuyor. Buralarda ormanlar özellikle yangın mevsiminde 7 gün 24 saat gözetleniyor. Gözetleme kulelerinin 184'ünde yapay zeka destekli yazılımlarla çalışan 368 kamera bulunuyor. Söz konusu kuleler ve 14 İHA ile ormanlar uzaktan izlenebiliyor ve yangın meydana geldiği an yetkililere haber veriliyor. İHA ve gözetleme kulelerini de katkısıyla yangına müdahale süresi 45 dakikadan 11 dakikaya düşürüldü. Yetkililer söz konusu karar destek sisteminin de yardımıyla ekipleri olay yerine intikalini sağlıyor. Bu kapsamda 105 helikopter, 26 uçak, 5 bin kara aracı, 25 bin personel ve yaklaşık 120 bin gönüllü ile göreve hazır. YENİDEN ORMANLAŞTIRMA Orman yangını söndürüldükten sonra saha ölçümleri ve hasar tespiti yapılıyor. Ardından en kısa sürede yanan ağaçlar kesilerek sahadan kaldırılıyor ve toprakta gerekli hazırlıklar yapılıyor. Daha sonra yangından zarar gören alanlar uygun ormancılık tekniklerine göre yeniden ağaçlandırılıyor. Kurum, zarar gören alanı en uygun ağaç türleriyle yeniden ormanlaştırırken, ağaç varlığını çoğaltmak ve vatandaşlara bu konuda bilinç aşılanması için 11 Kasım'ın "Milli Ağaçlandırma Günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Bu yılki etkinlik kapsamında 5 milyon, 2019'dan bugüne kadar da yaklaşık 27,7 milyon fidan toprakla buluşturuldu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise 4. sırada olan Türkiye, yine FAO'nun 5 yılda bir yayınlanan orman alanı verilerinde 2015 yılında 46. sıradayken 2020 yılında 27. sıraya çıkmış durumda. Yangından zarar gören alanlar, anayasanın 169. maddesi gereği, yerinde yeniden ağaçlandırılırken, bu yerlerde başka çeşit tarım, imar faaliyetleri ve hayvancılık yapılmasına izin verilmiyor.

Bursa'da keçi küpesi yüzünden bakanlığa dava açtı! Karar 5 yıl sonra geldi Haber

Bursa'da keçi küpesi yüzünden bakanlığa dava açtı! Karar 5 yıl sonra geldi

Bursa'nın İznik ilçesindeki çiftliğinde keçi yetiştiriciliği yapan Ahmet Bülent Üçok, kayıt altına almak için yapılan küpe uygulamasının hayvanlara zarar verdiği gerekçesiyle Tarım ve Orman Bakanlığı'na dava açtı. Küpe takılan küçükbaş hayvanların otlatma sırasında çalı ve dallara takılarak kulaklarının yırtılmasına varan sonuçlar oluşturduğunu hatırlatan Üçok, küpe yerine başka bir alternatif uygulanması gerektiğini söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı, açılan davada uygulamanın Avrupa Birliği standartlarına uygun olduğunu savunurken 5 yıl sonra gelen Danıştay 10. dairesi kararında, bakanlık haklı bulunarak dava reddedildi. Türkiye'de yapılan hayvancılığının Avrupa'dakinden farklı olduğunu kaydeden Üçok, Türkiye'deki hayvanların merada otlatıldığı, Avrupa'da ise kapalı alanlarda yetiştirildiği belirtti. Türkiye'deki hayvanların otlatma sırasında küpelerini çeşitli etkenlerle bir yerlere sıkıştırarak çıkmaya çalıştıklarında ise yaralandığını savunan Üçok, Avrupa'daki yetiştiricilerin bu gibi sorunları olmadığı ifade etti. Üçok yaptığı açıklamada kayıt altına almak için yapılacak uygulamanın gerekli olduğunu fakat hayvanlara zarar vermemek için başka bir alternatif bulunması için temyize gideceklerini belirtti. “UYGULAMA GEREKLİ FAKAT YÖNTEM YANLIŞ” Özellikle küpe takılan küçükbaş hayvanların sahada sorun yaşadığını anlatan keçi yetiştiricisi Ahmet Bülent Üçok, “Küpeler hayvanları kayıt altına almak için kullanılan araçlardan bir tanesi. Hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvanlarda küpe uygulaması yapılıyor. Kulak küpesi takılarak kayıt altında oluyor, hayvan varlığımızın takibi ve hastalıkların önlenmesi açısından bu gerekli bir uygulama. Ancak kullanılan yöntem olan kulak küpeleri küçükbaş hayvanlarda ve özellikle keçilerde sahada çeşitli problemlere neden oluyor. Örneğin bu hayvanlar çalılara, tel örgülere takılıyorlar ve hayvanın kulağını yırtarak düşüyorlar. Dolayısıyla bu durumdan hem hayvanlar hem de küpesi düştüğü için kayıt altına alma uygulaması aksıyor. Buna biz daha önce çeşitli yollarla itiraz ettik maalesef bir sonuç alamadık. Türkiye genelinde yetiştiricilerin bu konuda birçok şikayetleri var. Tarım ve Orman Bakanlığı adına sahada görev yapan veteriner hekim, tekniker ve teknisyen arkadaşların da bu konuda çok yoğun şikayetleri olmasına rağmen maalesef bakanlık bu konuda düzenleme adımı atmadı. Daha sonra ben bir dava açtım” şeklinde konuştu. KENDİ HAYVANLARINA KÜPE TAKTIRMADI, BİN 200 LİRA İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI Kendi yetiştirdiği keçilerine küpe taktırmayı reddettiği gerekçesiyle zabıt tutularak idari para cezasına tabii tutulduğunu aktaran Üçok, “Bu itirazlarımızdan bir sonuç alamadığımızı görünce ben bakanlığa bir yazı yazarak bundan sonra hayvanlarımı mevcut küpeletmeyeceğimi bildiren bir yazı yazdım ve bana farklı alternatifler sunmalarını istedim. Bakanlıktan gelen arkadaşlar hayvanlarımı küpeletmediğimi görünce zabıt tuttu ve idari para cezasına çarptırıldım. Para cezasını ödedikten sonra yerel bir mahkemede dava açarak cezanın iptal edilmesini istedim. Aynı zamanda da Danıştay'a bir dava açarak mevcut uygulamanın iptalini talep eden bir dava açtım. Bu yaklaşık 5 yıl önce açılmış bir davaydı. Hayvanlara vermiş olduğu zarar ve amaçtan sapmış olduğunu belirten gerekçelerimizi sunduk. Alternatif olarak neler kullanılabileceğini anlattık. Sahadan gelen şikayetleri de ilettik. Bakanlık savunmasında bunun Avrupa Birliği'nde uygulanan bir yöntem olduğunu ve Türkiye'de de bu şekilde uygulanacağını dile getirdi” dedi. UYGULAMA AVRUPA, YETİŞTİRİCİLİK TÜRK STANDARDI Türkiye'deki yetiştiriciliğe Avrupa standardının uygun olmadığını söyleyen Üçok, “Bakanlık şunu hesaplamıyor, Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan hayvanlıkla, Türkiye'de yapılan hayvancılık farklı. Bizde ‘ekstansif' dediğimiz doğada meralık alanlarda otlatma yapılırken Avrupa'da daha çok ‘entansif' denilen kapalı ahır besi şeklinde tarım uygulanıyor. Kapalı ahırda bakılan hayvanlar Türkiye'deki hayvanlara göre daha az yaralanıyor, dolayısıyla sorun da daha düşük oluyor. Bu çok ciddi bir sorun. Biz bunu öngördük ve bakanlıktan bu konu için önlem almasını ve değişikliğe gitmesini istedik. Fakat bakanlık maalesef bunu yapmadı. ‘Bu küpe zorlandığında kopar' şeklinde iddiaları var. Türk Standartları Enstitüsü'nde yapılan test sonucunu da dosyaya eklediler. Fakat çok ilginçtir ki testte bile bu konu hakkında yapılmış bir deney yoktu. Buna rağmen Danıştay 10. dairesi maalesef aleyhimize bir karar çıkarttı ve davayı reddetti. Bu durumda tabi ki temyize gidiyoruz, sonuç almaya çalışacağız. Maksadımız hayvanların çektikleri acıyı ve sağlıklarının bozulmasının önüne geçilmesi ve kayıtlarının düzgün şekilde yapılmasını sağlanması. Plastik küpeler yapıları gereği tek kullanımlık aparatlar. Dolayısıyla yetiştirici bunu söküp takamaz. Kayıt altına alma amacına hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı. KÜPE TAKILMASI UYGUN OLMAYAN HAYVANLARA BİLEZİK UYGULAMASI Türkiye'de uygulanan yönetmelikte küpe takılması elverişli olmayan hayvanlara bilezik takıldığını belirten Üçok, tüm hayvanların bu şekilde kayıt altına alınabileceğini belirterek, “Mevzuatta kulak yapısı plastik küpe uygulamasına uygun olmayan hayvanlarda, plastik bilezik takılır diye bir şey var. Ama ben bunu hiç görmedim. ‘La mancha' ırkı olan keçilerin kulak yapısı çok küçüktür, fakat Türkiye'de bu hayvanlar yok. Belki kulağı kesik veya yaralı hayvanlar için böyle bir uygulama yapılıyor olabilir ama ben sahada şimdiye kadar hiç görmedim. Daha sağlıklı yöntemler var, yine kulağa daha küçük küpe uygulanabilir. Elektronik çipler uygulanabilir. Bunların maliyeti nasıl olsa üreticiden karşılanıyor. Bakanlık bu alternatifleri sunmuyor” dedi. DANIŞTAY REDDETTİ, TEMYİZE GİDİLECEK Danıştay 10. dairesi tarafından reddedilen davada temyize gitmek için hazırlandıklarına dikkat çeken Avukat Erol Çiçek, “Bülent Üçok, kulak küpelerini kullanmayacağını söylemiş ve taktırmamış. Hayvanların acı çekmesine sebep olan kulak küpelerini çalılara, dallara takılmasını sebep olarak göstermiş. Bunun üzerine kendisine idari para cezası uygulanmış. Bunun mahkemesi hala devam ediyor. Bunun üzerine 2019 yılında Danıştay'a dava açıldı. Aradan geçen 5 yılın ardından dava sonuçlandı ve Danıştay davayı reddetti. Hayvanlar kulak küpelerinden ciddi şekilde yaralanıyor ve bunu sadece biz söylemiyoruz birçok üretici ve basına yansıyan demeçlerde de bunu görüyoruz. Biz bunu Danıştay'a anlatamadık sanırım. Bizce yönetmelikte uygulanan kulak küpesi uygulamaları bu yaralanmaların asıl sebebi. Şu anda Danıştay 10. dairesi tarafından reddedildi. Fakat biz bu davanın temyizini hazırladık. Reddedilme sebebi olarak yapılan uygulamanın Avrupa Birliği mevzuatına uygun olduğu söylendi. Danıştay'ın burada gözden kaçırdığı çok büyük bir husus var, Avrupa ülkelerinde keçi yetiştiriciliği açık alanlarda yapılmıyor. Bizde de tam aksi açık alanlarda yapılıyor. Oradaki kulak küpesi şekli buraya uymayabilir. Bakanlığını bunu düzeltmesi lazım. Bakanlığın bu kulak küpesi şekli konusunda neden bu kadar ısrar ettiğini bizde anlamış değiliz” şeklinde konuştu.

Kilosu 2 bin 500 dolar... Haber

Kilosu 2 bin 500 dolar...

Havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılan Mersin balığı için Amasya’da üretim seferberliği ilan edildi. Son iki yılda 20 binden fazla üretilip Karadeniz Bölgesi'ndeki akarsulara dağıtılan bu balık türü için bu yılki üretim miktarı 95 bini buldu. Tarım ve Orman Bakanlığı, doğal yaşam alanlarında sayılarının artırılması için sularla buluşturduğu balıkları tek tek numaralandırıp takibini yaptırıyor. GEÇMİŞİ 250 MİLYON YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR Geçmişi 250 milyon yıl öncesine dayanıp ‘siyah inci’ diye adlandırılan havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılan Mersin balığı üretiminin yapıldığı Karadeniz Bölgesi illerinden Amasya’da Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait özel tesiste yetiştiriliyor. Bu yıl Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda 95 bin adet üretilen yavru balıklar Karadeniz ve bölgedeki akarsularla buluşmak için gün sayıyor. TÜRK KARASULARINI DA AŞIP BULGARİSTAN’DA BULUNMUŞTU Tarım ve Orman Bakanlığı, sulara bırakıldığında Türk karasularını da aştığı belirlenen bu balıkları tek tek numaralayıp takibini de yapıyor. Geçen yıl Samsun’dan Karadeniz’e bırakılan bir balık Bulgaristan’da bulunup bildirilmişti. 6. YILDAN İTİBAREN HAVYAR ÜRETİMİNİN GERÇEKLEŞEBİLİYOR Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, yumurtaları Mersin murt ağacının meyvesine benzediği için Mersin balığı adı verilen bu balıklardan 6. yıldan itibaren havyar üretiminin gerçekleşebildiğini belirtti. Son iki yılda üretilen 21 bin 500 adet Mersin balığının Karadeniz’in akarsularla birleştiği Samsun, Sinop ve Sakarya’nın da aralarında olduğu şehirlere dağıtıldığını hatırlatan Gürol Çetin, “8 anaç balığın sağılmasıyla 5 bin 200 gram yumurta elde ettik. Yapay dölleme yoluyla yaptığımız çalışma sonucunda toplamda 95 bin yavru mersin balığı elde ettik. Bunları da bakanlığımızın balıklandırma projesi kapsamında dağıtımını yapacağız” diye konuştu. "AMASYA MERSİN BALIĞI ÜRETİMİNDE BİR NUMARA OLACAK” İlk aşamada yavru balık elde etmeyi isterken bu yıl kilosu 2 bin 500 dolardan başlayan fiyatla satılan havyardan örnek olması için 2 kilo üretmeyi planladıklarına değinen Çetin, “Tesisimizdeki gibi düzenli ve bu kadar sayıda bir üretim hiçbir yerde mevcut değil. Amasya’mızı Mersin balığı üretiminde bir numaralı hale getireceğiz” şeklinde konuştu.

Kurbanlık hayvanların sevkinde uyulacak kurallar belli oldu! Haber

Kurbanlık hayvanların sevkinde uyulacak kurallar belli oldu!

Tarım ve Orman Bakanlığı, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının kontrol altına alınarak ortadan kaldırılması amacıyla yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu çerçevede Bakanlık, Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle ülke içinde hayvan hareketlerinde artış olması beklendiğinden bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi ve hastalıksız bölgelerin korunması amacıyla uyulması gereken kuralları belirleyerek ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlara da bildirimlerde bulundu. Aynı zamanda kaçak hayvan hareketlerinin engellenmesine yönelik, ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar ile iş birliği halinde kurbanlık hayvan sevkinin yoğun olduğu yol güzergahlarında da kontrol ve denetimler artırıldı. Menşelerinde salgın veya bulaşıcı hayvan hastalığı bulunan, kayıt altına alınmamış, kulak küpesiz, sığır cinsi hayvanlar için pasaport, koyun ve keçi türü hayvanlar için ise nakil belgesi bulunmayan hayvanların sevklerine, alınıp satılmalarına ve kesilmelerine hiçbir surette izin verilmeyecek. Kurbanlık hayvanların taşınmasında kullanılacak araçlar, nakil öncesi ve sonrasında il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerince temizlenecek ve dezenfekte edilecek. Hayvan refahının sağlanması için, nakil vasıtalarına aşırı hayvan yüklenemeyecek, hayvanların nakliye sırasında yaralanma veya gereksiz yere acı ve ıstırap çekmelerine neden olabilecek nakil vasıtaları ile sevklerine izin verilmeyecek. Kurbanlık olarak sevk edilecek hayvanların resmi veteriner hekimler tarafından muayene ve gerekli kontrolleri yapılacak. Sağlıklı olduğu tespit edilen hayvanlar için veteriner sağlık raporu düzenlenerek iller arası nakle izin verilecek. Veteriner sağlık raporu olmadan iller arası kurbanlık nakleden hayvan ve araç sahiplerine ilgili mevzuat uyarınca işlem uygulanacak. Kurbanlıklar, özellikle hastalığın görüldüğü bölgelerde Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının taşıyıcısı keneler yönünden detaylı bir şekilde muayene edilip gerekli tedbirler alındıktan sonra sevk edilecek. Hayvancılık işletmelerinden doğrudan yapılan satışlar hariç kurbanlık hayvanlar; hayvan pazarı ve canlı hayvan borsasının yanı sıra Kurban Hizmetleri Komisyonlarınca alınan kararlar doğrultusunda belirlenen kurbanlık hayvan satış yerlerinde ve özel kurbanlık kesimi yapılacak işletmelerde alınıp satılabilecek. Önceden belirlenen yerlerin dışında kurbanlık hayvan alım ve satımlarına müsaade edilmeyecek. Trakya bölgesinin şap hastalığından arınmışlık statüsünün devamı açısından, İstanbul’un Avrupa yakasında belirlenmiş hayvan satış ve kesim yerleri hariç, bu bölgeye şap ve koyun-keçi vebası hastalığına duyarlı hayvan sevklerine bugüne kadar olduğu gibi Kurban Bayramı döneminde de izin verilmeyecek. Bu çerçevede İstanbul başta olmak üzere bölgeye giriş ve geçiş yolları üzerindeki köprüler, feribot ve diğer deniz nakil araçlarının faaliyet gösterdiği iskeleler ile balıkçı barınakları dahil tüm noktalarda deniz ve karadan denetimler artırıldı. Öte yandan, kurbanlık satın alınırken hayvanların sağlıklı ve hayvan kayıt sistemine kayıtlı olmasına dikkat edilmesi büyük önem taşıyor. Kulak küpesi, veteriner sağlık raporu/hayvan pasaportu/nakil belgesi bulunan, öncelikle erkek ve yaşını doldurmuş hayvanların kurbanlık olarak seçilmesi öneriliyor. Gebe veya damızlık niteliği taşıyan dişi hayvanların kurbanlık olarak seçilmemesi gerekiyor. Bu çerçevede, gebe veya damızlık niteliği taşıyan dişi hayvanların kurbanlık hayvan satış yerlerine girişlerine ve kurbanlık olarak kesimlerine izin verilmeyecek. Ayrıca, kurbanlık hayvan satış yerlerinde bulaşıcı ve salgın hastalık ya da sebebi belli olmayan hayvan ölümleri görüldüğünde; ilgili ve yetkili kişiler tarafından bölgenin mülki idare amiri veya tarım ve orman il/ilçe müdürlüklerine bildirilmesi gerekiyor.

5 bine yakın işletmeye 227 milyonun üzerinde ceza! Haber

5 bine yakın işletmeye 227 milyonun üzerinde ceza!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, gıda denetimlerine, taklit ve tağşiş ürünlere ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. Bakanlıklarınca gıda alanında çeşitli denetimlerin yapıldığını hatırlatan Yumaklı, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, kişilerin hayatını, sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üretenlerin ve satanların belirli aralıklarla kamuoyuna açıklandığını belirtti. Gıda güvenilirliğinin sağlanması, tüketicilerin aldatılmasının önlenmesi amacıyla üretici veya piyasaya arz sağlayıcı işletmelere gerçekleştirilen kontrollerin risk esasına göre planlandığını aktaran Yumaklı, ön bildirim gereken haller dışında kontrollerin habersiz yapıldığını vurguladı. Bakanlıklarının, gıda konusunda, yasalarla verilmiş tüm yetkileri tereddütsüz kullandığına işaret eden Yumaklı, gıda güvenilirliğinin sağlanmasına, tüketicinin korunmasına ve bilgilendirilmesine yönelik çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini belirterek yılın ilk 4 ayına ilişkin denetim sonuçlarını açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, şunları kaydetti: "3 Mayıs 2024 itibarıyla gıda işletmelerine 375 bin 246 denetim yapılmış olup denetim sonucunda olumsuzluk tespit edilen 4 bin 990 işletmeye toplamda 227 milyon 146 bin 180 lira idari para cezası uygulanmıştır. 118 işletme için Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Bakanlığımız kontrol görevlileri tarafından gıda numune alma planı kapsamında çiğ kırmızı et, kıyma, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve kırmızı et ürünlerinde, domuz eti ve tek tırnaklı hayvan eti aranması amacıyla numuneler alınarak analizler yapılmakta ve mevzuata aykırılık tespit edilen durumlarda gerekli yasal işlemler uygulanmaktadır."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.