Hava Durumu

#Sinan Ateş

Bursa Hayat Gazetesi - Sinan Ateş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sinan Ateş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sinan Ateş davasında yeni gelişme! Haber

Sinan Ateş davasında yeni gelişme!

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Davanın bugünkü celsesinde, duruşma savcısı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı, sanıklar Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un olayda, "müşterek fail" olarak yer aldığını belirterek, bu kişilerin Ateş'i "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 9'ar yıldan 15'er yıla kadar hapsini istedi. Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla hapsi talep edildi. Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın "suça azmettiren" sıfatında olduğunu bildiren savcı, Çep ve Demirbaş'ın, Ateş'e yönelik "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesini istedi. Sanıklar Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Emre Yüksel, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu ve Aytaç Ataç'ın "iştirak halinde işlenen suça yardım eden fail" olarak kabul edilmesi yönünde görüş bildiren savcı, bu kişilerin "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Mütalaada, sanık Alper Atay'ın "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Savcı, Sinan Ateş'in öldürüldüğü olayda kullanılan motosikletin satıcısı olarak iddianamede yer alan sanık Mehmet Yüce, cinayetin ardından Çep'in otelde kalmasına yardım ettiği öne sürülen sanık Erdem Karadeniz ve tetikçilerin görüşme yaptığı otoparkın ortağı olduğu ifade edilen sanık Osman Bayraktar'ın ise beraatına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi. Sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasını talep eden Savcı, buna gerekçe olarak, mahkemenin bir önceki ara kararında, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak, telefon şifrelerinin istenmesini gösterdi. Savcının esas hakkındaki görüşünü açıklamasının ardından ara karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşmaya, 30 Eylül'de devam edilecek.

Sinan Ateş davasında müştekiler dinlendi Haber

Sinan Ateş davasında müştekiler dinlendi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile milletvekilleri Metin Ergun ve Yavuz Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Murat Bakan, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez yer aldı. Duruşmaya verilen 1 saatlik öğle arasının ardından mahkeme başkanı müştekilerin dinlenilmesine devam edeceğini belirterek Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş'e söz verdi. “DEVLET BAHÇELİ OĞLUMUN KATİLİNİ BULMALI” Duruşmanın sabahki bölümünde fenalaşan Saniye Ateş, öğleden sonraki bölümde ifadelerine devam ederek, "Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı. Bana neden oğlumu öldürdüklerini açıklayacaklar. Oğlum kaç sefer çelik yelekle geldi bilemezsiniz. Benim 38 yaşındaki gelinim neden çelik yelekle geziyor? Kısasa kısas istiyorum, kanıma kan istiyorum ben. Söyleyeceklerim bu kadar” diye konuştu. Ardından olayda Sinan Ateş'in yanında bulunan müşteki tanık Selman Bozkurt'a söz verildi. “ATEŞ'İN KIZI BANA, ‘DAYI, BABAM MELEK Mİ OLDU?' DEYİNCE BİR ŞEY DİYEMEDİM” Olay gününü anlatan müşteki tanık Bozkurt, “Olay günü Çukurambar'da bulunan ofise gittik. Yarım saat sonra Ahmet Keçik de yanımıza geldi. Beraber yürüyerek ofisten çıktık. Firdevs Camii'ne gittik, namazımızı kıldık. Yürüyerek ofise geliyorduk. Arabaların arasından şahıs çömelir vaziyette Ateş'in karşısına çıktı. Ateş etmeye başladı, ben atılınca silahlı şahıs bana yöneldi. Sırtımda, göğsümde sıcaklık hissettim, vurulduğumu anladım. Arabanın arkasına sığındım. Oradan çıktığımda Sinan Ateş'i o vaziyette gördüm. Olayın şokundaydım, etrafımıza bir sürü insan geldi. Ambulans çağrıldı, hastaneye ayrı ayrı ambulanslarla götürüldük. Şahıs hedef gözetmeksizin ateş etti. Bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldım. Eve gittiğimde Ateş'in kızı bana, ‘dayı babam melek mi oldu' deyince bir şey diyemedim. Söyleyeceklerim bu kadar” dedi. Müşteki Avukatı Kürşat Ergin, ayrılan dosyadaki şüpheliler olmadan bu yargılamanın yapılamayacağını vurgulayıp, “Bu yöntemle yargılama, bundan sonra benzer olayların rahatlıkla yapılmasına yol açabilir. Biz bunun önüne geçmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı. “OLCAY KILAVUZ BU DOSYADA OLMALIYDI” Beyanda bulunan müşteki avukatı Şeyda Şahin, “Olcay Kılavuz'la ilgili soru sormak istedik, ‘İddianameyle sınırlıyız' dendi ve soru sorulamadı. Olcay Kılavuz bu dosyada olmalıydı. Plaka bilgilerine müdahale oldu. Bunları sormamıza neden izin verilmedi? Korkmayalım, adalet yerini bulsun. Biz Sinan Ateş'in mesajlarının medyada yayınlanmasından korkmuyoruz. Evet, bu araçlar MHP'ye aittir, Ülkü Ocakları'na tahsis edilmiştir. Bunları amacı dışında kullananlar hesabını verecektir. Bizim makamlarla, partilerle husumetimiz yok. Beklediğimiz, bu eylemi yapan, yaptıranın gelmesidir” diye konuştu. ‘TETİKÇİ ÖZYAĞCI, ATEŞ'İN AYAKLARINA DEĞİL, ÖLDÜRÜCÜ NOKTALARA ATEŞ ETTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR' Müşteki avukatı Şeymanur Tefenni ise sanık ve avukatlarının iddiaların aksine kriminal ve otopsi raporları ile kamera kayıtlarının Eray Özyağcı'nın, Sinan Ateş'in ayaklarına değil, öldürücü noktalarına ateş ettiğini ortaya koyduğunu belirtip, “Aklımızla dalga geçilmektedir” ifadesini kullandı. Beyanların ardından duruşma yarın devam etmek üzere ertelendi. Duruşma bitimi esnasında müştekilerin katılma talebine binaen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Cumhuriyet savcısından da sorulması gerekir. Herkesin bir görevi var" dedi. Bunu duyan Mahkeme başkanı kolluk görevlilerine Tanal'ı dışarı çıkartmalarını söyledi. Mahkeme başkanı Milletvekili Tanal'a "Herkes duruşma salonuna girerken sıfatlarını dışarıda bırakması gerekir" diye cevap verdi. Tanal, kolluk görevlilerince dışarı çıkartıldı.

Sinan Ateş cinayeti davası: Eray Özyağcı’nın avukatı konuştu! Haber

Sinan Ateş cinayeti davası: Eray Özyağcı’nın avukatı konuştu!

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da duruşmada yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmayı izleyen siyasetçilere uyarıda bulunarak duruşma düzenini bozmaları durumunda bunun “siyasi bir müdahale” olarak kabul edileceğini vurguladı. Ardından yargılamanın sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edeceğini belirten başkan, tutuklu sanık Eray Özyağcı’nın avukatına söz verdi. “YARALANAN SİNAN ATEŞ’E YARDIM EDECEKLERİNE SİLAHLARI KAÇIRIYORLAR” Tetikçi sanık Eray Özyağcı’nın avukatı Ziynettin Aktürk, Sinan Ateş’in otopsi raporunda çelişkiler olduğunu belirterek Ateş’in kafa ve batın bölgesindeki atışların başkası tarafından yapıldığını iddia etti. Suikast sırasında Ateş’in yanındaki arkadaşlarına da dikkat çeken avukat, “Yaralanan Sinan Ateş’e yardım edeceklerine silahları kaçırıyorlar. Sebebi nedir? Bu niye irdelenmedi?” diyerek suç vasfı değiştirilip Eray Özyağcı’nın ‘silahla kasten yaralamadan’ ek ifadesinin alınmasını istedi. Avukat Mahkeme heyetinden, Sinan Ateş’in kaç telefonunun bulunduğunun araştırılmasını ve bunun ortaya çıkarılmasını talep etti. Mahkeme başkanı son sanık Umut Ersoy’u dinlemesinin ardından avukatlara tekrardan söz vereceğini belirtti. Olay öncesinde azmettirici Doğukan Çep’i taşıyan taksici olduğu için ‘eyleme yardım etmek’ suçundan yargılanan Ersoy, “Polis beni suçumu belirtmeden aldı. Pendik Karakolu’na götürüldüm ve 10-15 polis memuru tarafından dövüldüm. İddianame çıkana kadar neyden suçlandığımı bilmiyordum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Sanık Vedat Balkaya’nın avukatı Cem Ali Kılıç, Balkaya’nın eylemi yaralama olarak bildiğini belirterek, “Müvekkilim ağırlaştırılmış yaralamadan ceza alabilir. Bu durumda da ‘ortak’ değil, yardım eden olarak yargılanabilir. Balkaya’ya eylem hakkında bilgi verilmiyor” dedi. Şikayetçi Bozkurt’un yaralanmasına yönelik suç istinadına ilişkin avukat Kılıç, “Bozkurt’un olay günü silahlı olacağını bırakın müvekkilimin, Özyağcı bile bilemezdi. Ani durumlarda eylemde fikir birliğinin oluşturulamayacağına yönelik etkin yargı kararları vardır” diye konuştu. Tolgahan Demirbaş’ın avukatı Murat Ofli, “Her ne kadar iddianamede suçun adı ve sevk maddesi yazılı olsa da Eray’ın bindiği aracın, müvekkilin aracı olmadığı sabit. Aracın plakası, rengi, şoförü sabitken sanki müvekkilimin aracına binmiş gibi PTS kayıtlarından böyle bir değerlendirme yapılmıştır. Dosyada gösterilen araç müvekkilin aracı değildir. BTK raporunda olayın olduğu sırada müvekkil bahçededir. Müvekkilimin o saatte bahçede olduğunu hem PTS kayıtları hem bahçede yatılı olarak kalan çobanın beyanı hem de bahçede çalışan yabancı uyruklu çalışanların beyanlarından anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunu kabul etmemiz mümkün değildir. Olayın faili Ankara’ya nasıl geldiyse Ankara’dan ayrılışını da aynı şekilde planlayabilecek kapasitede olduğu bellidir. Müvekkilimin ona yardım etmesi söz konusu değildir. Bahçedeki çobanın, çorbacının ve yabancı uyruklu çalışanların dinlenmesini istiyoruz. PTS kayıtlarının detaylı şekilde dosyaya katılmasını istiyoruz. 18 aydır tutuklu bulunan müvekkilimin de tahliye edilmesini bekliyoruz” beyanında bulundu. Duruşmaya 1 saat ara verildi.

Sinan Ateş cinayeti davası:  Tetikçi Özyağcı ve Doğukan Çep sanık konuştu! Haber

Sinan Ateş cinayeti davası: Tetikçi Özyağcı ve Doğukan Çep sanık konuştu!

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin dava başladı.  Davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da yer aldı. Sanıkların salona getirildiği esnada Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi Doğukan Cep, 'Bay Kemal nerede' diye bağırdı. Jandarmalar tarafından salondan çıkartılan Çep, Mahkeme Başkanı'nın talebiyle yeniden duruşma salonuna alındı. MHP davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklar ve avukatları MHP'nin katılma talebinin kabul edilmesini istedi. Savcı ise suçtan doğrudan zarar görmediğinden talebin reddi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme MHP'nin talebini reddetti. Sinan Ateş'in tetikçisi sanık Eray Özyağcı bu zamana kadar sanık Doğukan Çep'i korumak için ifadelerinde doğru olmayan şeyler anlattığını söyleyerek, “Sinan Ateş'e ulaşmaya çalışıyordum. Bir dosya için bana sözünü tutmadı. Benden para istedi. Suat Kurt'u aradım, ‘yardım eder misin' dedim. ‘Evet' dedi. Doğukan Çep ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘her şeyi ayarladım, Ankara'ya gitmem kaldı' dedi. Benden Sinan Ateş'i ayaklarından vurmam talep edildi. İfadelerimde Doğukan Çep'i korumak için kendim tasarlamışım gibi ifade verdim, yalan söyledim. Çep bana Gölbaşı'nda gideceğim konumu atmıştı, ‘Sinan Ateş'i sadece ayaklarından vur, uzaklaş' dedi. Ben de önlerine çıktım, Sinan Ateş'in sağlı sollu sadece ayaklarına ateş ettim. Ateş ettikten sonra Ateş'in yanındaki şahıslar bana karşılık verdiler. Ardından ‘reisi vurduk, reisi vurduk' diye bağırdıklarını duydum” ifadelerine yer verdi. Mahkemeden izin almadan konuşan Doğukan Çep, “Ben bu davanın azmettiricisiyim. Başaktörüyüm, ifade vermek istiyorum” ifadelerine karşı mahkeme başkanı, “Otur yerine” cevabını verdi. “BİRİNİN ÖLECEĞİNİ SÖYLESELER, GİTMEZDİM” Olayda tetikçi Eray Özyağcı'yı olay yerine getiren sanık Vedat Balkaya, “Olayın olduğu gün öğlen saatlerinde Eray beni uyandırdı. ‘Alacağımızı almaya gidiyoruz' dedi, hazırlandım. Olay yerine hareket ettim. Eray'ın yönlendirmesiyle oldu. Eray beni acele ettirdi. Eray arkama bindi, konuma gittik. Eray, ‘İşi hallettikten sonra Gölbaş'ına gideceğiz' dedi. ‘Silah sesi duyarsan korkma' dedi. Ben Doğukan'ı aradım. Yarım saat bekledim. Eray koşarak geldi, ‘konuma gidiyoruz' dedi. Yola çıktık, 15 20 dakika sonra petrolde durduk. Eray motordan indi, kaskı fırlattı, gümüş renkli araç bekliyordu. İçinde tişörtlü biri vardı. Eray, ‘Sen devam et İstanbul da görüşürüz dedi. Bana, ‘alacak verecek için geldik' dediler. Birinin öleceğini söyleseler cezaevinden yeni çıkan biri olarak gitmezdim” dedi. İstanbul il sınırında çevirmede gözaltına alındığını belirten Balkaya, Özyağcı'nın vurduğu kişinin öldüğünü sonradan öğrendiğini söyledi. Sinan Ateş'in konum bilgilerini sanık Doğukan Çep'e gönderen Suat Kurt, Çep'in kendisinin manevi kardeşi olduğunu söyleyerek kendisinden ricada bulunduğunu ifade etti. “DÖVÜLECEK EN FAZLA AYAKLARINDAN YARALANACAK DENDİ” Tetikçi Eray Özyağcı'yı tanımadığını iddia eden Kurt, “Doğukan Çep, ‘Ankara gider misin abi? Adres vereceğim bu şahıs adrese kaçta giriyor? kaçta çıkıyor? ne yapıyor, ne ediyor?' dedi. Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi. Olayın olduğu gün Eray'ın orada olduğundan haberim yok. Eray'ı İstanbul'dan geldiğinde karşılayan benim. Rahmetlinin adreslerini atan benim. Benim meselem de değil, olayı ben yaptırmışım gibi ne torbacılığımız kaldı. Ben sadece bilgileri attım” beyanında bulundu. Doğukan Çep'in kendisine adres bilgilerini attığını belirten Kurt, Ateş'in adrese giriş çıkış saatlerini Çep'e söylediğini dile getirdi. “TAKSİDEYKEN SİLAH SESLERİNİ DUYDUM” Eray'la Doğukan'ın telefon görüşmesinde Sinan Ateş'in vurulacağını öğrendiğini iddia eden Kurt, “Adamı gördüğümü Doğukan'a söyledim. Geldiklerini söyledim. Doğukan ‘abi sen taksiye bin git' dedi. Taksiye bindim, taksideyken silah seslerini duydum. Sonra otobüs değiştirip kaçtım” iddiasında bulundu. “CİNAYETİ BEN AZMETTİRDİM” Sinan Ateş cinayetini azmettirdiğini iddia eden sanık Doğukan Çep, “Cinayeti ben azmettirdim. Bir gün sabah namazını kılarken Ateş'le yan yana namaz kıldık. 2013'te dosyam vardı, ceza aldım. Ateş'e ‘bana yardımcı olabilir misin?' dedim. Ateş de ‘ne demek yardımcı olurum' dedi. 2020 yılında telefon çaldı. ‘Kanalı buldum dosyayı halledecekler, 1 milyon lira istiyorlar' dedi. Ben o kadar bulamam abi dedim. ‘200 bin peşinat verelim geri kalanı hallederiz' dedi. Parayı verdim ayrıldık. 2021 yılında tekrar telefonum çaldı. ‘Kardeşim 200 bin lira daha lazım aynı kişiler değil, farklı kişilere vereceğiz' dedi. Borç harç hallettim verdim. ‘İş uzun sürebilir ama hallolacak' dedi. 2022 yılında artık sona yaklaştık. ‘Paranın tamamını vermen lazım Ankara'ya gelebilir misin?' dedi, Ankara'ya geldim. Parayı verdim. Aralık ayı başlarında aradım. ‘Haber bekliyorum ben de' dedi. ‘Abi hani sonuna gelmiştik' dedim. Daha sonra tekrar aradım, açmadı. Paraya el koydu diye düşündüm. Bende bunu ayaklarından vuracağım dedim. Ben öldürmeye gönderseydim öldürmeye gönderdim derdim. Ben gerçekten ayaklarından vurdurmak istedim. Bir baktım ölmüş, istemediğim bir şeydi üzüldüm” ifadelerini kullandı. Sanık Doğukan Çep, beyanına "Suikast yapmaya gelen adam ayaklarına sıkmaz, gelir arkasından, sırtından atarım. Kimse de görmez" diye ekledi. Çep ayrıca maktul Ateş'in gövdesine isabet eden kurşunun Selman Bozkurt'un silahından çıktığını iddia ederek, araştırılmasını mahkemeden talep etti.

Sinan Ateş cinayeti davası başlıyor! 22 sanık yarın yargılanacak Haber

Sinan Ateş cinayeti davası başlıyor! 22 sanık yarın yargılanacak

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüphelinin yargılanmasına yarın, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda başlanacak. İlk duruşmayı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da takip etmesi bekleniyor. "1 TEMMUZ'DAN İTİBAREN DE DELİLLER MAHKEMEDE TARTIŞILACAK" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu toplantısına katılmak için Meclise gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, tutuklu sanıklar bakımından dava açıldığını ifade ederek, “Dosya zaten bütün kamuoyunun gündeminde, tüm delilleriyle zaten kamuoyuyla paylaşılmış durumda. Soruşturması devam eden kişiler bakımından da süreç devam ediyor. 1 Temmuz'dan itibaren de deliller mahkemede tartışılacak, bağımsız ve tarafsız yargımız bu konuda adaleti tecelli ettirecektir” ifadelerini kullanmıştı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davaya partisinden sadece avukatların katılacağını söylemişti. "DAVAYA SADECE AVUKATLARIMIZ KATILACAK" Bahçeli konuşmasında, “1 Temmuz 2024 Pazartesi günü başlayacak mahut cinayet davasıyla partimizi ve Ülkü Ocaklarını ilişkilendirmek için tek ayak üzerinde kırk yalan söylerler. Söz konusu davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında hiç kimse orada bulunmayacaktır. Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim” ifadelerine yer vermişti. "YA 'BİSMİLLAH' DİYECEĞİZ YA DA 'RUHUNA EL FATİHA'" Maktul Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise 1 Temmuz'da görülmeye başlanacak olan dava öncesi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Unutulmasın ki bu sürecin sonunda ya bir doğum mucizesine ya da bir defin törenine şahit olacağız. Ya 'Bismillah!' diyeceğiz ya da 'Ruhuna El Fatiha!'" ifadelerini kullanmıştı. İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş'e yönelik toplu halde, iştirak halinde 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Sanıklardan 'silahlı eylemi organize ettiği' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın ise 'suça azmettiren olarak maktule yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Dosyanın sanıklarından Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın 'iştirak halinde işlenen suça yardım eden fail olarak maktule yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme' suçundan hapis cezası isteniyor. İDDİANAME Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında iddianame düzenlenmişti. Başsavcılık, 30 Aralık 2022'de Ankara'nın Çukurambar semtinde Sinan Ateş'in silahla öldürüldüğü, beraberindeki Selman Bozkurt'un ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olaya ilişkin soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, "delillerin araştırılması, dijital materyallerin inceleme süresi ve soruşturma evresinde şüphelilerin tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak" tutuklu 22 şüphelinin dosyasını ayırdı. Başsavcılık, bu şüpheliler hakkında ‘tasarlayarak öldürme’, ‘öldürmeye teşebbüs’, ‘suça azmettirme’ ve ‘suça yardım etme’ suçlarından iddianame hazırlayarak Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturmanın ayrı bir dosya üzerinden sürdüğü öğrenilmişti.

Ayşe Ateş'ten 'Babalar Günü' paylaşımı! Haber

Ayşe Ateş'ten 'Babalar Günü' paylaşımı!

Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, hem Kurban Bayramı hem de Babalar Günü dolayısıyla kendisine yönelik yapılan paylaşımı alıntılayarak bir mesaj paylaştı.  2 çocuk annesi Ayşe Ateş'in mesajı şu şekilde: "Bizce Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en saygın düzeyde, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır." – Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk'ün neredeyse yüz yıl önce yaptığı bu tespitin ve tanımın ne denli gerçekçi ve doğru olduğunu içinde bulunduğum bu zorlu mücadele döneminde tekrar tekrar müşahede ediyorum.  Benim için “tek başına” ile başlayan onlarca cümle kuruluyor. Hayır! Ben tek başıma değilim. Arkamda bu ülkenin vicdanını, insanlığını kaybetmemiş, adaleti geri isteyen evlatları var. En önemlisi de asil kadınları var. Çünkü ne zaman yorulsam, ne zaman umutsuzluğa kapılsam, ne zaman korksam omzumda şerefli kadınlarımızın o güçlü elini hissedip yeniden toparlanıyorum. Ne zaman sendelesem “Sakın yıkılma, korkma, doğrul Ayşe!” diyorlar. Onların verdiği güç ve güvenle karanlığın üzerine korkmadan, kararlılıkla yürüyebiliyorum. Biliyorum ki arkamdalar, biliyorum ki karanlık en çok onlardan korkuyor. Gelinen noktada kadınlarımızın başı çektiği bu adalet arayışı kendi kalıbını yırtarak bugüne dek bu ülkede adalet arayan herkes için sembolik bir mücadeleye dönüştü. Her ne kadar vicdanı paramparça olsa da elinden bir şey gelmeyen, Gazze’deki, Urumçi’deki ya da dünyanın herhangi bir yerindeki mazluma adalet götüremeyenler için büyük bir vicdani kıymete kavuştu.  Bu adalet arayışında adalet arayan her kadınımız bir meşale oldu, her erkeğimiz bir fener. Karanlığın kaçacak yeri kalmadı. Bizim tahammül edecek sabrımız yok. Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak.  Unutulmasın ki babasız bütün çocukların babası devlettir. Bugün hem bayram hem de Babalar Günü ve benim çocuklarımın elini öpebileceği, hediye verebileceği, bayramını kutlayabileceği bir babası yok.  Bu vesileyle aziz milletimizin mübarek kurban bayramını kutluyor, bu mübarek günde adaletin bir an önce tecelli etmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.