Hava Durumu

#Sıcak Hava

Bursa Hayat Gazetesi - Sıcak Hava haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sıcak Hava haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İşçileri çalışmak değil, sıcak yoruyor Haber

İşçileri çalışmak değil, sıcak yoruyor

Sıcak hava, işçilerin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik sağlıklarını da olumsuz yönde etkiler. İş yerlerinde sıcaklıkların yönetilmesi ve işçilerin sağlığının korunması için alınacak önlemler, hem iş gücü verimliliğini artırır hem de işçilerin genel yaşam kalitesini iyileştirir. Bu önlemler, işyerinde daha güvenli ve verimli bir çalışma ortamı sağlamada kritik rol oynar. Sıcak Havanın İşçi Sağlığı Üzerindeki Etkileri Sıcak hava, işçilerin fiziksel sağlığını doğrudan etkiler. Yüksek sıcaklıklar, vücut ısısının düzenlenmesini zorlaştırarak, dehidrasyon ve sıcak çarpması gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Ayrıca, sıcak ortamlar kalp krizi ve diğer kardiyovasküler hastalık risklerini artırabilir. Fiziksel Yorgunluk ve Verimlilik Sıcak hava, işçilerin fiziksel yorgunluk hislerini artırır ve bu da iş verimliliğini düşürür. Yüksek sıcaklıklar altında çalışan işçiler, daha çabuk yorulurlar ve bu da iş süreçlerini yavaşlatabilir. Yapılan araştırmalar, sıcak ortamların dikkat dağınıklığına ve karar verme yeteneğinin bozulmasına yol açabileceğini göstermektedir. Psikolojik Etkiler Sıcak havanın işçilerin psikolojik durumları üzerinde de önemli etkileri vardır. Yüksek sıcaklıklar, stres ve agresyon seviyelerini artırabilir. Ayrıca, sıcak hava nedeniyle uyku düzeninin bozulması da ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu durumlar, iş yerindeki genel atmosferi etkileyebilir ve çalışan memnuniyetini azaltabilir. Çözüm Önerileri İşçilerin sıcak hava koşullarından olumsuz etkilenmelerini önlemek için çeşitli önlemler alınabilir: Soğutma Sistemleri: İş yerlerinde uygun soğutma sistemlerinin kullanılması, sıcaklığı kontrol altında tutarak işçilerin rahat çalışmasını sağlar. Sık Sık Ara Vermek: İşçilerin düzenli aralıklarla dinlenmeleri ve su tüketmeleri teşvik edilmelidir. Uygun Giysiler: İşçilerin sıcak hava koşullarına uygun, hafif ve nefes alabilen giysiler giymeleri sağlanmalıdır. Eğitim ve Bilinçlendirme: İşçilerin sıcak hava koşulları hakkında bilgilendirilmeleri ve sıcak çarpması gibi acil durumlarda nasıl davranmaları gerektiği öğretilmelidir.

İklim değişikliği ve sağlık: Sıcaklık dalgalanmalarının insan sağlığı üzerindeki etkileri Haber

İklim değişikliği ve sağlık: Sıcaklık dalgalanmalarının insan sağlığı üzerindeki etkileri

İklim değişikliği ve sıcaklık dalgalanmaları, insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır. Isı stresi, solunum ve kardiyovasküler hastalıklar, enfeksiyonlar ve mental sağlık sorunları, bu etkilerin başlıca örnekleridir. Bu sorunlarla başa çıkmak için toplumsal bilinçlendirme, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, çevresel düzenlemeler ve iklim politikalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Sıcaklık dalgalanmalarının sağlık üzerindeki etkilerini en aza indirmek için bu alanlarda yapılacak çalışmalar, halk sağlığını korumak ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için kritik öneme sahiptir. Sıcaklık Dalgalanmalarının Sağlık Üzerindeki Etkileri Isı Stresi ve Sağlık Sorunları Sıcaklık dalgalanmaları, ısı stresi olarak bilinen durumu ortaya çıkarabilir. Yüksek sıcaklıklar, vücudun termoregülasyon yeteneğini zorlayarak, sıcak çarpması, dehidrasyon ve kalp krizi gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan bireyler, sıcaklık dalgalanmalarına karşı daha hassas olabilirler. Solunum ve Kardiyovasküler Hastalıklar Sıcak hava koşulları, hava kirliliğini artırabilir ve bu da solunum sorunlarına yol açabilir. Yüksek sıcaklıklar, ozon seviyelerini yükselterek astım ve diğer solunum yolu hastalıklarının kötüleşmesine neden olabilir. Ayrıca, kalp ve damar hastalıkları riski de artar, çünkü yüksek sıcaklıklar kalp üzerindeki yükü artırarak kalp krizi riskini yükseltebilir. Enfeksiyon Hastalıkları Sıcaklık dalgalanmaları, enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını etkileyebilir. Sıcak hava, su ve gıda kaynaklı enfeksiyonları artırabilir. Ayrıca, artan sıcaklıklar ve nem, zararlılara ve hastalık taşıyan böceklere (örneğin sivrisinekler) uygun ortamlar sağlayarak, vektör kaynaklı hastalıkların yayılmasına yol açabilir. Mental Sağlık Üzerindeki Etkiler Aşırı sıcaklıklar, mental sağlık üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Sıcak hava, stres seviyelerini artırabilir ve anksiyete ile depresyon riskini yükseltebilir. Sıcak hava, uyku kalitesini düşürebilir ve bu da uzun vadede mental sağlık sorunlarına yol açabilir. Sıcaklık Dalgalanmalarına Karşı Alınabilecek Önlemler Toplumsal Bilinç ve Eğitim Halkın sıcak hava koşullarının sağlık üzerindeki etkileri konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. Eğitim programları, risk gruplarını bilgilendirmeli ve sağlık koruma stratejileri hakkında bilgi vermelidir. Sağlık Hizmetleri ve Acil Müdahale Sıcak hava dalgaları sırasında sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması gerekmektedir. Acil durumlarda hızlı müdahale ve ilk yardım bilgisi, sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilir. Altyapı ve Çevresel Düzenlemeler Şehirlerin sıcaklıkları azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi, örneğin yeşil alanların artırılması ve enerji verimli binaların yapılması gibi önlemler, sıcaklık dalgalanmalarının sağlık üzerindeki etkilerini hafifletebilir. İklim Politikaları ve Uyarlama Stratejileri İklim değişikliği ile başa çıkabilmek için kapsamlı iklim politikaları geliştirilmelidir. Bu politikalar, sıcaklık dalgalanmalarının sağlık üzerindeki etkilerini minimize edebilir ve adaptasyon stratejileri sağlayabilir.

Pet şişelerden su tüketmek sağlığımızı tehdit ediyor mu? Haber

Pet şişelerden su tüketmek sağlığımızı tehdit ediyor mu?

Yaz aylarında pet şişelerde saklanan su, sıcaktan bunalan birçok insan için ferahlatıcı ve pratik bir içecek seçeneği sunar. Ancak, pet şişelerde saklanan suyun insan sağlığı üzerindeki etkileri, özellikle sıcak hava koşullarında ve uzun süreli saklama durumlarında endişe yaratmaktadır.    PET ŞİŞELERİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Pet şişeler genellikle polietilen tereftalat (PET) adı verilen bir plastik türünden üretilir. PET, gıda ve içecek ambalajında yaygın olarak kullanılan bir malzemedir çünkü hafif, dayanıklı ve şeffaf özelliklere sahiptir. Ancak, PET plastiklerin kimyasal yapısı, bazı sağlık endişelerine yol açabilmektedir. PET şişeler, genellikle düşük sıcaklıklarda güvenli olarak kabul edilir. Ancak, sıcaklık değişimleri, özellikle yüksek sıcaklıklar ve doğrudan güneş ışığı, PET şişelerin kimyasal özelliklerini etkileyebilir. Sıcaklık ve ışığa maruz kalma, plastikten suya kimyasal maddelerin geçişine neden olabilir. Bu kimyasallar, suyun tadını ve kalitesini etkileyebilir ve bazı sağlık riskleri oluşturabilir. SAĞLIK RİSKLERİ Pet şişelerde kullanılan bazı plastiklerde bisfenol A (BPA) ve diğer kimyasal maddeler bulunabilir. BPA, hormon dengelerini etkileyebilen bir kimyasal olarak bilinir ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak, çoğu modern PET şişe BPA'sız olarak üretilir. Yine de, bazı eski veya düşük kaliteli plastiklerde BPA bulunabilir ve bu da sağlık risklerini artırabilir. PET plastiklerin sıcaklık altında kimyasal salınım yapma olasılığı vardır. Yüksek sıcaklıklar ve uzun süreli saklama, plastikten suya kimyasal maddelerin geçişini artırabilir. Bu maddeler, bazı sağlık sorunlarına neden olabilir, örneğin: Hormon Bozuklukları: BPA ve benzeri kimyasal maddeler, hormon sistemini etkileyebilir ve endokrin bozukluklara yol açabilir.Toksik Etkiler: Kimyasal salınım, toksik etkilere yol açabilir ve uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabilir.Bakteriyel Üreme: Pet şişeler tekrar kullanıldığında, bakteriyel üreme riski artar. Bu, suyun kalitesini etkileyebilir ve potansiyel sağlık riskleri oluşturabilir. Pet şişelerin doğru saklanması, kimyasal salınım riskini azaltabilir. Şişeler, serin ve kuru bir ortamda saklanmalı, doğrudan güneş ışığı ve yüksek sıcaklıklardan korunmalıdır. Bu, plastikten suya kimyasal geçişini minimize eder. Pet şişelerin tekrar kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır. Şişelerin düzenli olarak temizlenmesi ve hijyen kurallarına uyulması gerekmektedir. Uzun süreli tekrar kullanım, bakteriyel üremeyi teşvik edebilir ve sağlık risklerini artırabilir. Pet şişelerin üzerinde belirtilen son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir. Bu tarihler, şişenin içindeki kimyasalların ve suyun kalitesini korumak için belirlenmiştir. Tarih geçmiş şişelerin kullanımı, kimyasal salınım ve su kalitesi ile ilgili riskler oluşturabilir.  BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE BULGULAR  Birçok bilimsel çalışma, PET plastiklerin sıcaklık ve saklama koşullarına bağlı olarak kimyasal salınım yapabileceğini göstermiştir. Örneğin, yapılan bazı araştırmalarda, pet şişelerin yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında kimyasal maddelerin suya geçişinin arttığı ve bu maddelerin sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği bulunmuştur. Uzmanlar, pet şişelerde suyun saklanmasının ve tüketilmesinin genel olarak güvenli olduğunu, ancak doğru saklama koşullarına uyulmasının önemli olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, plastik şişelerin uzun süreli kullanımından kaçınılması ve mümkünse cam veya paslanmaz çelik şişelerin tercih edilmesi önerilmektedir. Pet şişelerde saklanan su, uygun koşullarda ve sınırlı sürelerle tüketildiğinde sağlık risklerini minimize edebilir. Ancak, şişelerin sıcaklık değişimlerine, güneş ışığına ve uzun süreli saklamaya karşı dikkatli kullanılması önemlidir. Kimyasal salınım ve bakteriyel üreme risklerinin önüne geçmek için pet şişelerin doğru şekilde saklanması ve temizlenmesi gerekmektedir. Sağlıklı içme suyu tüketimi için, pet şişeler yerine daha sürdürülebilir ve güvenli ambalaj seçenekleri tercih edilebilir.

Sıcaktan bunalanlar sahile akın etti Haber

Sıcaktan bunalanlar sahile akın etti

Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğünün verilerine göre, kentte hava sıcaklığı 40 derece olurken, deniz suyu sıcaklığı 30 derece ve nem oranı ise yüzde 49 olarak ölçüldü. Nemin de etkisiyle hissedilen hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle sıcaktan bunalan vatandaşlar ve turistler Konyaaltı sahili başta olmak üzere Sarısu sahillerinde denize girdi. Kendisini sahile atan vatandaşlar denizde vakit geçirirken bazıları ise şezlonglara ve kumsala uzanarak güneşlendi. Kimi vatandaşlar da gölgelik alanları ve ağaç altlarını tercih etti. “ANTALYA’NIN YERLİSİ GİBİ OLDUK” Sahile yakın noktalarda ağaçlık alanlarda kamp sandalyelerinde oturanların yanı sıra birçok kişi de gölgelik alanlarda sıcaktan korunmaya çalıştı. Sarısu Plajı'nda ise vatandaşlar ağaçlık alanlarda piknik yapmayı tercih etti. Yoğunluk nedeniyle piknik alanında bazı vatandaşlar yer bulmakta zorlandı. 15 aydır Antalya’da yaşadıklarını, yeşili ve denizi ile güzel bir şehir olduğunu belirten Murat Utanç, “Antalya sıcak ama çok güzel, doğası ile denizi ile gerçekten güzel bir ilimiz. Antalya'ya geleli 15 ay oldu. Buraya alışmaya başladık. Hatta buranın yerlisi gibi olduk. Antalya güzel bir memleket, özellikle yeşili ve maviyi birleştirdiği için çok hoşuma gidiyor. Denizi ayrı bir güzel, yeşili ayrı güzel. Ama hava sıcaklıkları insanı biraz zorluyor” dedi. VATANDAŞTAN İZMARİT UYARISI Sahilde güneşlenen Gözde Karataş isimli vatandaş ise, “Denizi çok seviyorum. Her gün gelmeye çalışıyorum. Özellikle işe gitmeden önce, hafta sonlarında da kaçırmamaya çalışıyorum. Sahile sigara atanları falan gördüğümde ikaz etmeye çalışıyorum. Sigara izmaritleri denize gidiyor. Lastik olduğu için doğanın dengesi bozuluyor. Yakında 2-3 sene sonra denize giremeyeceğiz diye korkuyorum. Buna bir çözüm yolu bulunması lazım. Herkesin duyarlı olması lazım. Sadece burada değil bütün sokaklarda sigarasını atanlara çok sinirleniyorum” ifadelerini kullandı. “ANTALYA’NIN SICAĞINA ALIŞAMADIM” Ailesiyle birlikte Sarısu Plajı'nda mangal yakarak piknik yapan Caner Bolat ise 24 yıldır Antalya’da yaşamasına rağmen sıcak havasına alışmakta zorlandığını belirterek, “Sıcakta sıcağın üzerine sıcak ekliyoruz. Yorgunluğumuzu böyle atıyoruz. Burada çok fazla gezilebilecek alanlar var. Tarihi alanlar var, ben çok gezmeyi severim. Genelde tarihi alanları geziyorum, kanyonlara falan gidiyorum. Geçen seneden beri ilk defa Sarısu’ya geliyorum. Normalde mangala çok vaktim olmuyor ama arabayla gezmeyi daha çok seviyorum. Aslında Ankaralıyım, 24 yıldır Antalya’dayım ama Antalya’nın sıcağına bir türlü alışamadım. Ben kış insanıyım ama Antalya yaşanabilir bir şehir. 79 il gezdim ama Antalya gibi yaşanabilir bir yer olmadığı için sıcağına katlanıyoruz” şeklinde konuştu.

Sıcak havalar ve yaz depresyonu: Sıcaklıkların ruh sağlığı üzerindeki etkileri Haber

Sıcak havalar ve yaz depresyonu: Sıcaklıkların ruh sağlığı üzerindeki etkileri

Yaz mevsimi genellikle güneşli günler, uzun tatiller ve açık hava etkinlikleri ile ilişkilendirilir. Ancak, bazı kişiler için sıcak havalar, yazın diğer olumlu yönlerinin gölgede kalmasına neden olabilecek bir dizi ruhsal ve duygusal zorluk getirebilir. SICAK HAVALARIN RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Sıcak hava, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra duygusal ve psikolojik sıkıntılara da yol açabilir. İşte sıcak havaların ruh sağlığı üzerindeki olası etkileri: Artan Stres ve Anksiyete: Yüksek sıcaklıklar, vücutta ısı düzenleme ve sıvı dengesiyle ilgili stres yaratabilir. Bu durum, anksiyete seviyelerini artırabilir. Ayrıca, aşırı sıcaklıklar dış mekan aktivitelerini kısıtladığı için sosyal izolasyon ve yalnızlık duygularını tetikleyebilir. Uyku Sorunları: Sıcak hava, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Uykusuzluk, yorgunluk ve sinirlilik gibi durumlar ruh halini bozarak depresif belirtileri artırabilir. Uyku eksikliği, genellikle ruhsal sağlık problemlerini tetikleyen bir faktördür. Enerji Düşüklüğü ve Motivasyon Eksikliği: Sıcak havalar, enerji seviyelerinde düşüşe neden olabilir. Yorgunluk ve bitkinlik, günlük aktiviteleri yerine getirmede zorluk yaşanmasına yol açabilir. Motivasyon eksikliği, yaz mevsiminin enerjik ve canlı ruh halini bozabilir. Sosyal İzolasyon: Sıcak hava, bazı insanları evde kalmaya ve sosyal etkinliklerden kaçınmaya yönlendirebilir. Bu durum, sosyal bağlantıların azalmasına ve dolayısıyla ruhsal sorunların derinleşmesine neden olabilir. Fiziksel Rahatsızlıklar: Aşırı sıcaklıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve diğer fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Bu tür rahatsızlıklar, genel ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. YAZ DEPRESYONU NEDİR? Yaz depresyonu, sıcak havalarda belirginleşen, genellikle mevsimsel duygusal bozukluklarla ilişkilendirilen bir ruh hali değişikliğidir. Kış depresyonuna benzer şekilde, yaz depresyonu da belirli bir dönemde ruhsal sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Yaz depresyonunun belirtileri şunları içerebilir: İlgi ve Keyif Kaybı: Eskiden zevk alınan aktivitelerden keyif almama durumu. Yorgunluk ve Enerji Düşüklüğü: Sürekli yorgunluk ve düşük enerji hissi. İştah Değişiklikleri: Yeme alışkanlıklarında belirgin değişiklikler, aşırı yemek yeme veya iştah kaybı. Uykusuzluk veya Aşırı Uyuma: Uyku düzenindeki değişiklikler, insomnia veya aşırı uyuma. Düşük Ruh Hali: Sürekli olarak düşük ruh hali ve umutsuzluk hissi. YAZ DEPRESYONU İLE BAŞ ETME YOLLARI Sıcak hava ile başa çıkmanın ve yaz depresyonunu azaltmanın yolları şunlardır: Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, endorfin salgılar ve ruh halini iyileştirebilir. Sıcak havalarda bile hafif egzersizler yaparak bu etkiden yararlanabilirsiniz. Soğuk Ortamlar: Sıcak hava ile başa çıkmak için serin yerlerde vakit geçirin. Klima veya vantilatör kullanımı, rahatlamanıza yardımcı olabilir. Sosyal Bağlantılar: Sosyal etkinliklere katılmak ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, sosyal izolasyonu azaltabilir ve ruh halinizi iyileştirebilir. Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet, enerjinizi ve ruh halinizi destekler. Bol su içmek ve sağlıklı besinler tüketmek önemlidir. Uyku Düzeni: Düzenli ve yeterli uyumaya özen gösterin. Uyku hijyenine dikkat ederek kaliteli uyku elde etmeye çalışın. Gerekirse Profesyonel Yardım: Uzun süreli ve şiddetli ruhsal sıkıntılar yaşanıyorsa, profesyonel bir uzmandan yardım almak önemlidir.

Klima satışlarında rekor artış: İklim değişikliği ve teknolojinin rolü Haber

Klima satışlarında rekor artış: İklim değişikliği ve teknolojinin rolü

Son yıllarda iklim değişikliği ve artan sıcak hava dalgaları, klima satışlarının zirveye çıkmasına neden oldu. Bu yaz, küresel ölçekte klima satışlarında görülmeyen bir artış yaşandı ve sektör, rekor kırarak tarihinin en yüksek satış rakamlarına ulaştı. Peki, bu olağanüstü artışın arkasında yatan sebepler neler ve bu durumun sektöre ve tüketicilere etkileri ne olacak? İklim Değişikliği ve Sıcak Hava Dalgalanması Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle dünya genelinde sıcaklıklar yükseldi ve sıcak hava dalgaları daha sık ve şiddetli hale geldi. Bu değişim, hem konfor hem de sağlık nedenleriyle klimalara olan talebi artırdı. Özellikle kıtaların farklı bölgelerinde yaşanan sıcak hava dalgaları, klima ihtiyacını kritik bir seviyeye taşıdı. Örneğin, Avrupa ve Kuzey Amerika'da beklenmedik sıcaklıklar, birçok hane ve işyerini klimalara yönlendirdi. Teknolojik Gelişmeler ve Enerji Verimliliği Klima sektöründeki teknolojik yenilikler de bu artışta önemli bir rol oynadı. Son yıllarda enerji verimliliği yüksek, daha sessiz ve çevre dostu modeller piyasaya sürüldü. Akıllı teknolojiler, kullanıcılara uzaktan kontrol imkanı sunarak hem konforu hem de enerji tasarrufunu artırdı. Bu gelişmeler, tüketicilerin daha modern ve etkili klima sistemlerine yönelmesine neden oldu. Ayrıca, düşük enerji tüketimi ve çevre dostu özellikler, çevresel kaygıları olan tüketiciler tarafından olumlu karşılandı. Pazar Dinamikleri ve Ekonomik Etkiler Klima satışlarındaki bu rekor artış, aynı zamanda ekonomik dinamiklerde de önemli değişimlere yol açtı. Klimaya olan talepteki patlama, üreticiler ve perakendeciler için hem fırsatlar hem de zorluklar sundu. Satışların artması, sektördeki rekabeti artırırken, üretim ve dağıtım süreçlerinde de sıkışıklıklara neden oldu. Bu durum, bazı bölgelerde stok sıkıntısına ve teslimat gecikmelerine yol açtı. Ayrıca, klima satışlarının artışı, enerji tüketimindeki artışı da beraberinde getirdi. Bu durum, enerji maliyetlerinde artış ve çevresel etkiler konusunda endişelere yol açtı. Enerji verimliliği yüksek modellerin artışı, bu sorunu hafifletmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi. Gelecek Perspektifi Gelecek yıllarda, klima satışlarının bu seviyelerde kalıp kalmayacağı merak konusu. İklim değişikliği ve sıcak hava dalgalarının devam etmesi, klimalara olan talebin artmaya devam edeceğini gösteriyor. Ayrıca, yenilikçi teknolojiler ve enerji verimliliği odaklı çözümler, tüketicilerin tercihlerini şekillendirmeye devam edecek.

Nadir görülen hava olayları olmaktan çıktı! Haber

Nadir görülen hava olayları olmaktan çıktı!

Bilim insanları, fosil yakıtların yol açtığı iklim değişikliği olmadan Akdeniz'deki aşırı sıcak hava dalgasının gerçekleşmesinin imkansız olduğunu belirledi. Akdeniz ülkeleri bu ay 40 dereceyi aşan sıcaklıklarla mücadele etti. Fas'ta 21 kişi sıcaklıklar nedeniyle hayatını kaybederken, Portekiz ve Yunanistan'da orman yangınları arttı, İtalya ve İspanya'da su kısıtları ve kuraklıklar yaşandı. Sıcaklar, Fransa'daki Olimpiyat Oyunları'nda sporcuların ve izleyicilerin sağlığını riske atacak seviyeye ulaştı. Uluslararası bilim insanlarının oluşturduğu World Weather Attribution (WWA) tarafından yapılan ilişkilendirme analizinde, bu ay Avrupa'nın büyük bir kısmını ve Kuzey Afrika'yı etkileyen aşırı sıcak hava dalgasının iklim değişikliğiyle ilişkisi incelendi. Çalışmayı İngiltere, ABD, İsveç ve Hollanda'daki üniversite ve meteoroloji kuruluşlarından bilim insanları gerçekleştirdi. Bilim insanları, petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımı ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetlerinin yol açtığı küresel ısınma olmadan bu ayki aşırı sıcakların yaşanmasının imkansız olduğunu tespit etti. Analize göre, temmuz aylarında görülen aşırı sıcaklar artık nadir görülen hava olayları olmaktan çıktı. İnsan faaliyetleri kaynaklı küresel ısınma nedeniyle ortalama sıcaklıkların sanayi devrimi öncesindeki sıcaklık ortalamasına göre 1,3 derece arttığı mevcut iklimde, aşırı sıcak temmuz ayları yaklaşık 10 yılda bir olası hale geldi. Ayrıca, Avrupa'da hava sıcaklıkları iklim değişikliği nedeniyle sanayi devrimi öncesindeki sıcaklık ortalamasından 2,5 ila 3,3 derece daha sıcak seyrediyor. "İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ OLMASAYDI PARİS 3 DERECE DAHA SERİN VE SPORCULAR İÇİN GÜVENLİ OLURDU" Londra Imperial College Grantham Enstitüsü İklim Değişikliği ve Çevre Bölümü İklim Bilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi Friederike Otto, analize ilişkin değerlendirmesinde, iklim değişikliğinin olimpiyatları da vurduğunu belirtti. Otto, "Dünya, sporcuların 35 derece sıcaklıkta nasıl bunaldığını izledi. Eğer atmosfer fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan emisyonlarla aşırı yüklenmemiş olsaydı, Paris yaklaşık 3 derece daha serin ve spor için çok daha güvenli olurdu. Ayrıca, ne yazık ki Akdeniz'deki pek çok insan buz torbası, klima ya da iş yerinde serinleme molası gibi lükslere sahip değil. Bu insanlar için aşırı sıcaklar ölüm anlamına gelebilir." ifadelerini kullandı. Londra Imperial College Grantham Enstitüsü İklim Değişikliği ve Çevre Bölümü Araştırmacısı Mariam Zachariah da Akdeniz'i kavuran tehlikeli sıcaklığın iklim değişikliğinin boyutlarını gözler önüne serdiğini dile getirdi. Zachariah, "Avrupa, diğer kıtalara göre iki kat daha hızlı ve hatta iklim modellerinin öngördüğünden daha hızlı ısınıyor. İklim değişikliği uzak bir tehdit değil." değerlendirmesini yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.