Hava Durumu

#Orman

Bursa Hayat Gazetesi - Orman haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orman haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da sıkı denetim! 168 kontrol noktası oluşturuldu Haber

Bursa'da sıkı denetim! 168 kontrol noktası oluşturuldu

Bursa Orman Bölge Müdürlüğü, Bursa, Bilecik ve Yalova illerinde orman ürünleri taşıyan araçlara yönelik kapsamlı bir denetim gerçekleştirdi. Bu denetim, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen koruma kontrol faaliyetlerinin bir parçası olarak hayata geçirildi. Müdürlükten yapılan yazılı açıklamaya göre, denetimler kapsamında özellikle orman suçlarıyla mücadelenin etkinliğini artırmak hedefleniyor. 168 MOBİL KONTROL NOKTASI KURULDU Bu çerçevede Bursa, Bilecik ve Yalova illerinde toplam 168 mobil kontrol noktası kuruldu. Bu noktalar, hem sabit hem de geçici olarak yerleştirilerek, orman emvalinin taşınması sırasında oluşabilecek yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi amaçlanıyor. Mobil kontrol noktalarında, orman muhafaza memurları ve işletme şeflerinden oluşan özel koruma ekipleri, seyir halindeki orman ürünleri taşıyan araçları denetliyor. Denetimlerin en önemli aşamalarından biri, araçların nakliye belgelerinin incelenmesi. USULSÜZLÜK TESPİTİNE YASAL İŞLEM Jandarma ekipleriyle birlikte gerçekleştirilen önleme aramalarında, taşıma belgelerinde usulsüzlük tespit edilen araçlar hakkında yasal işlem başlatmak üzere tutanak tutuluyor. Bu denetimler, sadece ormanların korunmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda orman ürünleri ticaretinin adil ve sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesine de katkı sağlıyor. Orman Bölge Müdürlüğü, bu tür faaliyetlerle, toplumda orman bilincinin artırılmasını ve yasadışı faaliyetlerin önlenmesini hedefliyor. Ayrıca, bu tür kontrol ve denetimlerin düzenli olarak yapılması, ormanların korunması ve sürdürülebilir yönetimi açısından büyük önem taşıyor. Ormanların ekosistem dengesi açısından kritik bir role sahip olduğunu hatırlatan yetkililer, bu tür denetimlerin hem çevre hem de toplumsal fayda sağladığını belirtiyor. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü, bu amaç doğrultusunda yürütülen çalışmalarla ormanların geleceği için önemli bir adım atmış oluyor.

Yangın sonrası toprak onarımı ve bitki yetiştiriciliği: Sürdürülebilir çözümler Haber

Yangın sonrası toprak onarımı ve bitki yetiştiriciliği: Sürdürülebilir çözümler

Yangınlar, ekosistemler üzerinde geniş çaplı tahribat yaratan doğal olaylardır. Bu tür felaketlerin ardından, hem ekosistemlerin hem de insan yerleşimlerinin yeniden yeşillendirilmesi büyük önem taşır. Yangın sonrası toprak onarımı ve bitki yetiştiriciliği, çevresel restorasyonun kritik bir parçasıdır.  YANGIN SONRASI TOPRAK ONARIMI Toprak Kalitesinin Değerlendirilmesi: Analiz ve İzleme: Yangın sonrası toprak analizleri yapılmalıdır. Toprak pH'ı, besin maddesi seviyeleri ve organik madde içeriği değerlendirilir. Bu analizler, toprakta meydana gelen değişiklikleri anlamak ve onarıma yönelik stratejiler geliştirmek için gereklidir. Erozyon Riski: Yangınlar, toprak yüzeyini koruyan bitki örtüsünü yok eder ve erozyon riskini artırır. Bu riskin değerlendirilmesi ve kontrol altına alınması, toprak kaybını önlemek için önemlidir. Toprak İyileştirme Yöntemleri: Organik Madde Ekleme: Kompost, gübre ve diğer organik maddeler eklenerek toprak zenginleştirilir. Bu, toprak yapısının iyileştirilmesine ve besin maddelerinin geri kazandırılmasına yardımcı olur. Erozyon Kontrolü: Erozyonu önlemek için doğal malzemeler (yapay bariyerler, çimen örtüleri) ve yapay yapılar (silt bariyerleri, teraslama) kullanılır. Toprak pH’ının Düzenlenmesi: Yangınlar, toprak pH'ını etkileyebilir. Gerekirse pH düzenleyici maddeler eklenir. BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE RESTORASYON Yerli Bitki Türlerinin Kullanımı: Adaptasyon: Yangın sonrası ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarında yerel bitki türleri tercih edilmelidir. Bu türler, bölgenin iklim ve toprak koşullarına daha iyi adapte olabilir. Biyoçeşitlilik: Yerel bitkiler, biyoçeşitliliği destekler ve ekosistem dengesini korur. Ayrıca, yerel fauna için besin ve barınma sağlar. Bitki Yetiştiriciliği Stratejileri: Yüksek Kaliteli Fidan Kullanımı: Sağlam ve sağlıklı fidanlar kullanılmalıdır. Fidanların yangına dayanıklı türlerden seçilmesi, restorasyon sürecini destekler. Sulama ve Beslenme: Yangın sonrası toprak genellikle kurur ve besin maddelerinden yoksundur. Düzenli sulama ve besin eklemeleri, bitkilerin köklenmesini ve büyümesini destekler. Gölgeleme ve Koruma: Genç bitkiler, doğrudan güneş ışığı ve sert hava koşullarından korunmalıdır. Gölgeleme yapılarak bitkilerin sağlığı korunur. Toprak ve Bitki Sağlığının İzlenmesi: İzleme ve Değerlendirme: Bitki büyümesi ve toprak sağlığı düzenli olarak izlenmelidir. Bu izlemeler, restorasyon sürecindeki sorunları erken tespit etmek ve çözüm geliştirmek için önemlidir. Uzun Vadeli Planlama: Kısa vadeli müdahalenin ötesinde, uzun vadeli bakım planları oluşturulmalıdır. Bu planlar, ekosistemlerin sürdürülebilirliğini sağlar. SÜRDÜRÜLEBİLİR YAKLAŞIMLAR VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ Sürdürülebilir Uygulamalar: Doğa Dostu Yöntemler: Kimyasal gübreler yerine organik gübreler, ve biyolojik kontrol yöntemleri gibi doğa dostu yaklaşımlar benimsenmelidir. Toprak ve Su Yönetimi: Su tasarrufu sağlayan sulama yöntemleri ve toprak yönetimi teknikleri kullanılmalıdır. Toplum Katılımı ve Eğitim: Toplum Bilinçlendirme: Yerel topluluklar, restorasyon süreçleri hakkında bilgilendirilmeli ve projelere dahil edilmelidir. Eğitim Programları: Erozyon kontrolü, toprak iyileştirme ve bitki yetiştiriciliği hakkında eğitim programları düzenlenmelidir.

İnsan sağlığı üzerinde olumlu etkileri var! Haber

İnsan sağlığı üzerinde olumlu etkileri var!

Ormanlar, insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etkiye sahip doğal kaynaklardır. Psikolojik olarak stresin azalması, ruhsal yenilenme ve dikkat artışı sağlarken; fiziksel olarak egzersiz fırsatları, temiz hava ve bağışıklık sistemi destekleri sunar. Ormanların bu sağlık yararlarının daha geniş kitlelere ulaşması için, doğal alanların korunması ve toplumların bu alanlara erişiminin artırılması büyük önem taşır. Ormanların sağlık üzerindeki bu olumlu etkilerinin farkında olmak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sağlık stratejilerinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. PSİKOLOJİK FAYDALAR 1. Stres Azaltma ve Rahatlama: Ormanlarda geçirilen zaman, bireylerin stres seviyelerini azaltmada etkili olabilir. Doğal çevrelerin, özellikle ormanların, stres hormonu kortizolü düşürdüğü ve rahatlama sağladığı gösterilmiştir. Yapılan araştırmalar, doğayla etkileşimde bulunmanın, zihinsel ve duygusal rahatlama sağladığını ve genel ruh halini iyileştirdiğini ortaya koymaktadır. 2. Ruhsal Yenilenme ve Zihinsel İyilik Halleri: Orman yürüyüşleri ve doğada vakit geçirmek, ruhsal yenilenme sağlayabilir. "Doğa terapisinin" bir parçası olarak kabul edilen bu etkileşim, kaygı ve depresyon semptomlarını azaltabilir. Ormanlarda geçirilen süre, kişinin zihin açıklığını artırabilir ve genel iyilik hali üzerinde olumlu bir etki yapabilir. 3. Dikkat ve Konsantrasyon Artışı: Araştırmalar, doğal ortamlarda zaman geçirmenin dikkat ve konsantrasyon üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermektedir. Ormanlar ve doğal manzaralar, zihinsel yorgunluğu azaltabilir ve bilişsel işlevleri iyileştirebilir. Bu etki, doğanın sağladığı sakinleştirici ve yenileyici özelliklerle ilişkilidir. FİZİKSEL FAYDALAR 1. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz: Ormanlarda yürüyüş yapmak, koşmak veya dağcılık gibi aktiviteler, fiziksel sağlığı iyileştirebilir. Ormanlar, açık hava egzersizleri için ideal ortamlar sunar ve bu tür aktiviteler kalp sağlığını destekler, kilo kontrolüne yardımcı olur ve kasları güçlendirir. 2. Hava Kalitesi ve Solunum Sağlığı: Ormanlar, hava kirliliğini azaltarak temiz ve oksijen açısından zengin hava sağlar. Ağaçlar, havadaki kirleticileri emerek, solunum sisteminin daha sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur. Bu, astım ve diğer solunum yolu hastalıkları risklerini azaltabilir. 3. Bağışıklık Sistemi Güçlendirme: Doğal ortamlarda bulunmanın, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunduğu bilinmektedir. Ormanlarda vakit geçirmek, stres seviyelerini düşürür ve bu da bağışıklık sisteminin daha etkin çalışmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, doğal ortamlarda geçirilen süre, vücutta bağışıklık fonksiyonlarını destekleyen çeşitli biyolojik yanıtları tetikleyebilir. ORMANLARIN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ ARTIRMA YÖNTEMLERİ 1. Orman Terapi Programları: Orman terapi programları, bireylerin doğayla bilinçli bir şekilde etkileşimde bulunmalarını teşvik eder. Bu tür programlar, kişisel sağlık ve iyilik halleri üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Özellikle şehirlerde yaşayanlar için düzenlenen doğa yürüyüşleri ve meditasyon seansları, sağlık yararlarını artırabilir. 2. Şehir Ormanları ve Yeşil Alanlar: Şehirlerde yeşil alanların artırılması ve şehir ormanlarının oluşturulması, kentsel nüfusun fiziksel ve psikolojik sağlığını destekleyebilir. Bu alanlar, stresin azaltılması, fiziksel aktivite fırsatları ve toplumsal etkileşimler için önemli mekanlar sağlar.

Orman yangınlarıyla mücadelede 3 temel strateji Haber

Orman yangınlarıyla mücadelede 3 temel strateji

Bu kapsamda "önleme", "söndürme" ve "yeniden ormanlaştırma" çalışmaları yapılıyor. Önleme amaçlı teknik çalışmalar kapsamında ise yangın önleme tesislerinin inşası gerçekleştiriliyor. Yerleşim yerleri veya tarım alanlarıyla ormanlar arasında yangına dayanıklı türlerle şeritler oluşturularak yerleşim yerlerinden veya tarım arazilerinden çıkan yangınların ormanlara sıçraması engelleniyor. Önleme çalışmaları çerçevesinde, belirli gün ve haftalar için etkinlikler düzenleniyor, medya ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılıyor. Ayrıca her yıl 21-26 Mart'ta kutlanan Orman Haftası'nda geleceğe yön verecek gençlerin ormancılık faaliyetleri ve yangınlar konusunda bilinçlendirilmesi sağlanıyor. Bu yıl 3 Mayıs'ta gerçekleştirilen "Orman Benim" kampanyasıyla da vatandaşların yangınlara sebebiyet verecek atıklara karşı bilinçlendirilmesi hedeflendi. SÖNDÜRME FAALİYETLERİ Orman yangınlarında başarıyı getiren en önemli faktör olarak, alevlerin erken görülmesi, ardından yangına hızlı ve etkin müdahale edilmesi görülüyor. Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede, yangınların tespitine ve yönetimine yardımcı olmak için kameralar, İHA'lar ve yapay zeka destekli Karar Destek Sistemi kullanıyor. Karar Destek Sistemi ile yangın çıkma olasılığı tahmin ediliyor ve orman yangınlarının olası nedenleri belirleniyor. Sistem, orman yangınlarının koordinasyonunda ve karar vermede yöneticilere destek oluyor. Orman yangınlarının erken ihbarı veya tespiti için ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi bulunuyor. Buralarda ormanlar özellikle yangın mevsiminde 7 gün 24 saat gözetleniyor. Gözetleme kulelerinin 184'ünde yapay zeka destekli yazılımlarla çalışan 368 kamera bulunuyor. Söz konusu kuleler ve 14 İHA ile ormanlar uzaktan izlenebiliyor ve yangın meydana geldiği an yetkililere haber veriliyor. İHA ve gözetleme kulelerini de katkısıyla yangına müdahale süresi 45 dakikadan 11 dakikaya düşürüldü. Yetkililer söz konusu karar destek sisteminin de yardımıyla ekipleri olay yerine intikalini sağlıyor. Bu kapsamda 105 helikopter, 26 uçak, 5 bin kara aracı, 25 bin personel ve yaklaşık 120 bin gönüllü ile göreve hazır. YENİDEN ORMANLAŞTIRMA Orman yangını söndürüldükten sonra saha ölçümleri ve hasar tespiti yapılıyor. Ardından en kısa sürede yanan ağaçlar kesilerek sahadan kaldırılıyor ve toprakta gerekli hazırlıklar yapılıyor. Daha sonra yangından zarar gören alanlar uygun ormancılık tekniklerine göre yeniden ağaçlandırılıyor. Kurum, zarar gören alanı en uygun ağaç türleriyle yeniden ormanlaştırırken, ağaç varlığını çoğaltmak ve vatandaşlara bu konuda bilinç aşılanması için 11 Kasım'ın "Milli Ağaçlandırma Günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Bu yılki etkinlik kapsamında 5 milyon, 2019'dan bugüne kadar da yaklaşık 27,7 milyon fidan toprakla buluşturuldu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise 4. sırada olan Türkiye, yine FAO'nun 5 yılda bir yayınlanan orman alanı verilerinde 2015 yılında 46. sıradayken 2020 yılında 27. sıraya çıkmış durumda. Yangından zarar gören alanlar, anayasanın 169. maddesi gereği, yerinde yeniden ağaçlandırılırken, bu yerlerde başka çeşit tarım, imar faaliyetleri ve hayvancılık yapılmasına izin verilmiyor.

Hangi illerde ormanlara girişler yasaklandı? Haber

Hangi illerde ormanlara girişler yasaklandı?

Türkiye genelinde meteorolojik şartlar bakımından yangın riski taşıyan 27 ildeki ormanlara giriş yasaklandı. Valilerin başkanlığında toplanan Orman Yangınları Mücadele Komisyonlarının Kararı gereği, Meteorolojiden alınan hava tahminleri çerçevesinde hava sıcaklıklarının yükseleceği ve rüzgarın kuvvetli olarak etki göstereceği bazı kentlerde bir dizi tedbir alındı. Yangına müdahale ekiplerinin koordinasyonu ve görev dağılımı, hava ve kara araçlarının etkin kullanımı, yangın bölgesindeki yerleşim yerlerinin ve insanların tahliyesi ile güvenliği, kamu kurumları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve halkla işbirliği içinde çalışılması gibi esasların belirlendiği komisyon toplantılarında, ormanlara girişlerin yasaklanması da görüşüldü. Orman yangınları bakımından yüksek risk taşıyan meteorolojik şartlar oluşması öngörüldüğü için Marmara'da 8, Ege'de 6, Akdeniz'de 5, İç Anadolu'da 4, Karadeniz'de 4 olmak üzere 27 ilde, 1 Mayıs-30 Kasım arasındaki farklı tarihlerde ormanlara giriş yapılmaması karara bağlandı. Tabiat parkları, mesire ve günübirlik kullanım alanlarında mangal, kamp ateşi, semaver ve ateş yakılması esasları da komisyonlarca belirlendi, bazı bölgelerde ateş yakılması tamamen yasaklandı. Alınan kararlarla, sönmeden atılan sigara izmaritleri ile kamp ateşi ve pikniklerde kullanılan mangallar gibi dikkatsizlikten kaynaklanan yangınların önlenmesi hedefleniyor. ORMANLARA GİRİŞ YAPILAMAYACAK İLLER Türkiye genelinde 11 Haziran itibarıyla ormanlara girişin yasak olduğu iller ve tarihler şöyle: Marmara Bölgesi - İstanbul: 10 Haziran - 15 Ekim - Balıkesir: 3 Haziran - 31 Ekim - Çanakkale: 1 Haziran - 15 Eylül - Edirne: 10 Haziran - 15 Ekim - Kırklareli: 8 Mayıs - 31 Ekim - Sakarya: 1 Haziran - 1 Kasım - Kocaeli: 1 Haziran - 1 Kasım - Bilecik: 5 Haziran - 1 Ekim EGE BÖLGESİ - Denizli: 1 Haziran - 31 Ekim - Uşak: 15 Haziran - 1 Ekim - İzmir: 1 Haziran - 31 Ekim - Manisa: 1 Haziran - 31 Ekim - Aydın: 1 Haziran - 31 Ekim - Kütahya: 1 Temmuz - 30 Eylül AKDENİZ BÖLGESİ - Hatay: 1 Mayıs - 30 Kasım - Antalya: 7 Haziran - 31 Ekim - Muğla: 1 Haziran - 31 Ekim - Isparta: 10 Haziran - 15 Ekim - Burdur: 15 Haziran - 15 Ekim İÇ ANADOLU BÖLGESİ - Kayseri: 1 Haziran - 31 Ekim - Yozgat: 1 Haziran - 31 Ekim - Kırıkkale: 1 Haziran - 31 Ekim - Kırşehir: 1 Haziran - 31 Ekim KARADENİZ BÖLGESİ - Samsun: 10 Haziran - 31 Ekim - Bartın: 1 Haziran - 30 Eylül - Çorum: 3 Haziran - 30 Ekim - Tokat: 1 Temmuz - 30 Eylül

Türkiye'de ilk defa 10 yıl önce görüldü! Mücadele sürüyor Haber

Türkiye'de ilk defa 10 yıl önce görüldü! Mücadele sürüyor

Ana vatanı Çin olan ve Türkiye'de ilk kez 2014 yılında Yalova'nın kestane ormanlarında ortaya çıkan, halk arasında 'katil arı' ya da 'gal arısı' olarak bilinen 'Dryocosmus kuriphilus' türü böcek ile mücadele çalışmaları sürüyor. 2021 yılında ülkedeki birçok ilde görülmeye başlanan tür özellikle Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde bulunan birçok ilde kestane balı üretim ormanlarını tehdit ederken, Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı illerde kapsamlı tespit ve mücadele çalışmalarına devam ediliyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 3 yıldır ormanlarda tarama yapan ekipler katil arının zarar verdiği kestane ağaçlarını tespit ederken, Orman Zararlıları ile Mücadele Laboratuvarında doğadan toplanan gallerden üretilen Torymus sinensislerin salımı yapılıyor. Torymus sinensis böceğinin, kestane zararlısının yaşadığı galin içine yerleşip larvalarını yiyerek çoğalmasını engellerken, 2024 yılında ilk yarısında Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı illerde yaklaşık 3 bin avcı böceğin salımı gerçekleştirildi. Trabzon’un Araklı ilçesindeki yüksek kesimlerde salınımı yapılan Torymus sinensisler ile ilgili bilgiler veren Trabzon Orman Bölge Müdürü Emin Yılmaz, 2024 yılında 3 bin tane böceğin salınımını yaptıklarını belirterek "Kestane Gal Arısı gerek Çin menşei olup gerek Asya’da gerekse Avrupa'da kestane ormanlarında zarar yapan bir türümüz. İlk olarak 2009 yılında Gürcistan tarafında görülüyor. 2014 yılında ise ülkemizde Yalova’daki kestane ormanlarında tespit ediliyor. Sonrasında hızlı bir şekilde ülkemize yayılmaya başlıyor. Trabzon’da ilk tespitlerini 2019 yılında yaptık. Daha önceki yıllarda da Giresun ve çevre illerde de görülmüş. 2021 yılında bölgemizde tespitini yaptıktan sonra takibini ve mücadelesine hızlı bir şekilde başladık. 2021 yılında Yalova’daki ormanlardan Sonbahar’da galler toplayarak kışın laboratuvarda çalışmalara başladık ve İlkbahar gibi laboratuvarda çiftleştirmelerini yaptıktan sonra 2022 yılında zarar tespit ettiğimiz sahalarda bin tane böceğin salınımını yaptık. 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında takiplerini sürdürüyoruz. Gallerden çıkardığımız faydalı türlerimizi zarar gören ormanlara salımımız devam ediyor. Geçen yıl bin programıma rağmen yaklaşık 4 bin böcek salımı yapmıştık. Bu yıl itibariyle yine bin tane programımız var ama biz şuan itibariyle 3 bin tane böceğin laboratuvardan salımlarını yaptık" dedi. "YAPILAN ÇALIŞMALARIN OLUMLU SONUÇLARININ OLDUĞUNU GÖZLEMLİYORUZ" Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü'ndeki Orman Zararlıları ile Mücadele Laboratuvarda birçok türde çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, "Geçen yıl Genel Müdürlüğümüz tarafından bölgemizdeki uygulanan tür yine tuzak yöntemi gibi feromon gibi bir yöntem ile çalışıyoruz. Onu da destek amaçlı kullanıyoruz. Galler kestane ormanlarının çoğunda görülebilecek boyutlara ulaştı. Hızlı bir artış gösteriyor. Bizim doğaya bıraktığımız faydalı böceklerin bu yıl eski verdiğimiz sahalarda aldığımız gallerden çıkışlarını görmek faydalıların artık doğaya yerleşmeye başladığını görmek mutlu ediyor. Yapılan çalışmaların olumlu sonuçlarının olduğunu gözlemliyoruz. Şuanda vatandaşın kendi başına yapacağını bir yöntem yok. Feromon dediğimiz bir tuzak yapıyoruz. İnşallah onu geliştirebilirsek onunla destek olacağız. Şuanda geniş bir alanda yayılış gösteriyor. İki mücadeleyi hem deneme amaçlı yapıyoruz hem de yoğun bir şekilde geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yıl programımız bin tane idi ama şuanda 3 bini geçtik. 3 bin tane salım yaptık laboratuvardan çıkacak faydalı bir böcek miktarına göre 4 bini yakalayacağız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Bursa'da 'Terapi Ormanı' oluşturulması için harekete geçildi Haber

Bursa'da 'Terapi Ormanı' oluşturulması için harekete geçildi

Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Marmara Ormanlarının Terapotik Potansiyelinin Belirlenmesi’ projesi için Türkiye’ye davet edilen Güney Kore Chungbuk Ulusal Üniversitesi’nden Prof.Dr. Won Sop Shin, Bursa’nın en önemli destinasyon bölgeleri arasında bulunan Suuçtu Şelalesi Ekoturizm Alanı’nda incelemelerde bulundu. Sağlıklı kalabilmek adına, insanoğlunun tekrar ormana ve doğaya dönüşünü, ağaçları kucaklamasını öneren bir trend olarak 1980’li yıllarda Japonya’da ortaya çıkan ‘Terapi Ormanı’ kurulması amacıyla Marmara Bölgesi’nde yer tespit çalışması yapan heyet, ekoturizm alanı da olan Suuçtu’yu gezerek Sarnıç ormanlarında gözlem yaptı. OrmanGenelMüdürlüğü (OGM) tarafından ‘Marmara Ormanlarının Terapotik Potansiyelinin Belirlenmesi’ projesi ön çalışmalarına katılmak üzereTürkiye’ye davet edilen Güney Kore Chungbuk Ulusal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Won Sop Shin, Mustafakemalpaşa ormanlarını mercek altına aldı. OGM’nin orman kaynaklarının sürdürülebilir ve fonksiyonel yönetimi anlayışı doğrultusunda toplumun ruhsal, fiziksel ve sosyal sağlığını iyileştirmek hedefiyle oluşturulması düşünülen ‘Terapi Ormanları’ için uygun yer seçimi incelemeleri yapıldı. Bursa Orman Bölge Müdürü Esat Şimşek, Bölge Müdür Yardımcısı Ali Yapmış, Ekosistem Şube Müdürü Adem Parlak ve Marmara Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Özdemir, Güney Kore Chungbuk Ulusal Üniversitesi’nde ve Orman Terapi Merkezi’nde (Forest Therapy HUB) aktif çalışmalar yapan Prof. Dr. Won Sop Shin’in bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak üzere Terapi Ormanı potansiyeline sahip Bursa ve Yalova’da orman alanlarını gezdi. Bursa’nın en verimli ormanlık alanına sahip ilçeleri arasında üst sıralarda yer alan Mustafakemalpaşa’da, oluşturulması planlanan proje için yakın takibe alındı. Heyet, her yıl binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı’nı da içine alan Sarnıç ormanlarında Güney Kore’deki ‘Terapi Omanları’ hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Won Sop Shin, bu konuda yaptığı çalışmaları ve insan sağlığı üzerine olumlu etkilerini örnekleri ile anlattı. Gözlem gezisinde, ‘Terapi Ormanı’ oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken kriterler, incelenen her noktada değerlendirildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.