Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Ömer Çelik

Bursa Hayat Gazetesi - Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AK Parti'den vergi reformu ve yurt dışı çıkış harcı açıklaması! Haber

AK Parti'den vergi reformu ve yurt dışı çıkış harcı açıklaması!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken AK Parti Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantı başında MYK üyelerine hitap ettiğini ifade eden Çelik, "Bu konuşma çerçevesinde yaz döneminin teşkilatlarımız tarafından iyi değerlendirilmesi, Cumhur İttifakı'nın siyasetinin en iyi şekilde anlatılması ve Cumhur İttifakı siyasetlerinin vatandaşa ulaştırılması anlamında bir planlama yapılması gerektiğini ifade ettiler. Başta kendileri olmak üzere bütün teşkilatlarımız, genel başkan yardımcılarımız, bu yaz dönemini yoğun bir şekilde vatandaşımızla buluşarak geçireceğiz. Cumhur İttifakı'nın birliği, beraberliği konusundaki hassasiyetlerini tekrar vurguladılar. Bu çerçevede bütün genel başkan yardımcılıklarının kendi alanlarına düşen konularda Cumhur İttifakı'nın birliği, beraberliği temelinde siyasi çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini belirttiler” ifadelerini kullandı. Çelik, iç politikada ve dış politikada bir sürü gündem maddesi var olduğunu ve hassasiyetle takip ettiklerini belirtti. Suriye'nin kuzeyindeki aktiviteleri, bir takım terörist faaliyetleri çok yakından takip ettiklerini ifade eden Çelik, “Burada Suriye PKK'sı olan PYD/YPG unsurlarının bir yerel seçim gerçekleştirme arayışı vardı. Buna biz şiddetle karşı çıkmıştık. Halen de ertelenen bu yerel seçimin tekrar gerçekleştirilmesi yönünde çeşitli arayışlar olduğunu görüyoruz. Bunlara karşı sert ve net tutumumuzu sürdüreceğimizi ifade etmek isterim. Burada DEAŞ'la mücadele bahanesi adı altında bir terör örgütünün orada yaptığı faaliyetleri dünyaya demokrasi diye pazarlaması hiçbir şekilde kabul edilemez. Burada da bir seçim faaliyeti PKK'nın güdümündeki, bir terör örgütünün güdümündeki bir seçim faaliyeti esasında teröristan kurulması anlamına gelir. Bu bir seçim de değildir zaten. Orada bir terör devletçiği kurmak için bir teröristan meydana getirmek için sadece bir yöntemin istismar edilmesidir. Buna hiçbir şekilde göz yumulmayacağını ifade etmek isterim. Bu bölgede daha büyük kaosa sebep olabilecek, daha büyük etnik çatışmalara, mezhep çatışmalarına yol açabilecek, aynı zamanda da Suriye'nin toprak bütünlüğüyle Türkiye Cumhuriyeti'nin milli güvenliğini tehdit eden bir gelişme olarak değerlendirilecektir ve buna anında cevap verilecektir” diye konuştu. “BÖLGEDE BİR TERÖRİSTTAN KURULMASINA HİÇBİR ŞEKİLDE MÜSAADE ETMEMİZ SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR” Amerika Birleşik Devletleri ve bazı batılıların Suriye’deki sözde seçimleri doğru değerlendirmesinden de memnuniyet duyduklarını aktaran Çelik, “Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına atıf yaparak ‘Burada herhangi bir şekilde doğru, adil, şeffaf seçim gerçekleşmesinin mümkün olmadığının’ ifade edilmesi bizce de doğrudur. Dolayısıyla bunun tamamen gündemden düşmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Daha önce de çeşitli vesilelerle bunu ifade etmiştim. Bölgede hiçbir şekilde bir teröristan kurulmasına, burnumuzun dibinde geçmişteki acıları, Afganistan'da yaşanan acıları yaşatacak birtakım gelişmelere hiçbir şekilde müsaade etmemiz söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kullandı. “ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE SOSYAL MEDYAYA YA DA BAŞKA YERLERE SIZAN İŞTE ŞURAYA DA VERGİ GELECEK, BURAYA DA VERGİ GELECEK GİBİSİNDEN AÇIKLAMALARIN ÇOĞU SPEKÜLATİFTİR” Sosyal medyada vergilere ilişkin açıklamaların çoğunun spekülatif olduğunu bildiren Çelik, “Bunlar vatandaşımıza yük getirmek için değil herhangi bir vergi adaletsizliğinin söz konusu olduğu yerlerde, vergi adaletinin sağlanması için yapılan çalışmalardır. Tabii bir taslak söz konusu olduğunda, bir taslakta uygun görülen, uygun görülmeyen her şey o taslağa yazılır. Ama son kararı siyasi irade verir. Dolayısıyla herhangi bir şekilde resmi olarak açıklanmamış bu tip spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini belirtmek isterim. Tabii ki bunun etki değerlendirilmesi siyasi irade tarafından yapılacaktır. Uzmanların görüşlerine başvurularak vergide adalet hedefleri hedeflenirken, enflasyonist bir sonucun ortaya çıkmaması, üretim, istihdam, ihracat süreçlerinin olumsuz etkilenmemesi için büyük bir hassasiyetle hem uzman gözüyle hem teknik gözle hem siyasi gözle değerlendirilecektir. Bu konuda ekonomi yönetimimiz son derece net, şeffaf Türkiye'deki sıkıntıları giderecek ve dünya tarafından da kabul gören bir program uyguluyor. Bu programa da Cumhurbaşkanımızın siyasi desteği çok yüksek düzeydedir. Bu sebeple Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek Bey'in açıklamalarının takip edilmesi, onun dışında şöyle yapılacak, böyle yapılacak denilen spekülasyonlara herhangi bir şekilde yönelinmemesi önemli olacaktır” diye konuştu. "TÜRK-YUNAN İŞ BİRLİĞİ ÇERÇEVESİNDE BİR İLKE İMZA ATILDI" Ege’deki gelişmeler, Yunanistan’la ilişkilerin her zaman gündemlerinde olduğunu belirten Çelik, “Aradaki diyalog süreci burada devam ediyor. Bu noktada Türk-Yunan iş birliği çerçevesinde bir ilke imza atıldı ve AGİT’e ortak aday gösterilmesi söz konusu oldu. Bu ortak bir tutum olarak bildirildi. Bu da son zamanlarda gelişen diyaloğun bir neticesi olarak ortaya çıkmıştır” dedi. “NETANYAHU VE EKİBİ ARTIK BİRAZ DA KENDİ KİŞİSEL İKBALLERİNİ GARANTİYE ALMAK İÇİN BU SOYKIRIM SİYASETİNİ YÜRÜTMEKTEDİR” Netanyahu hükümetinin son zamanlarda yaptığı saldırılarla soykırımda yeni bir aşamaya geçmiş bulunduğunu belirten Çelik, “Artık bütün dünyada ister çekimser cümleler kursunlar, ister daha pasifis davransınlar herkesin bildiği şey şu; bunlar Netanyahu ekibi insanlık suçu işleyen ve doğrudan soykırıma imza atan bir yapıdır. Bu çerçevede baktığımızda Uluslararası Adalet Divanı’nın, Birleşmiş Milletlerin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ortaya koyduğu tavrın etkisiz kalması sistem açısından büyük bir yırtılmaya, büyük bir çöküşe işarette etmektedir” açıklamalarında bulundu. İsrail hapishanelerinde esirlerin yaşadığı felaketin çok vahim boyutlara ulaştığının görüldüğünü bildiren Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İspanya, İrlanda, Norveç, Slovenya gibi Ermenistan da Filistin Devleti'ni tanıma kararı aldı. Bundan da memnuniyet duyduk. Ama şimdi çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Netanyahu ve ekibi artık biraz da kendi kişisel ikballerini garantiye almak için bu soykırım siyasetini yürütmektedir. Başlarına gelebilecek hukuki yollardan kurtulabilmek için bölge savaşı çıkarmaya çalışıyorlar. Bunun yeni bir aşaması olarak savaşın Lübnan'a sıçramaya çalışıldığını açık ve net bir şekilde görüyoruz. Baştan beri zaten bunu ifade ediyorduk. Savaşın bir bölge savaşına dönüştürülmesi ihtimalinin çok daha büyük acılara yol açacağını ifade ediyorduk. Aslında bütün bunlar savaşı bölgeye yayma konusunda, bir bölge savaşı, bir dünya savaşı çıkarma konusundaki niyetini açık ediyordu. Şimdi Lübnan civarındaki bu yoğunlaşma burada ateşin yükselmesi, maalesef bu noktada daha ciddi ve yakın bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.” Sunulan barış planlarına Hamas’ın olumlu yaklaştığını, Netanyahu tarafının ise olumlu yaklaşmadığını belirten Çelik, “Sonuna kadar burada Hamas’ı bitirinceye kadar biz bu soykırım siyasetine devam edeceğiz diyorlar. Netanyahu'ya söz geçiremeyenler, bu sefer dönüp Hamas üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar. Bu da tabii ki büyük bir çifte standardı ortaya getiriyor. Burada doğru olan şey Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere BM Güvenlik Konseyi üyeleri başta olmak üzere önemli devletlerin Netanyahu hükümeti üzerinde bu baskıyı kurmasıdır ve bu barışın sağlanmasıdır. Aksi halde yarın bir gün savaş ve çatışma Lübnan'a sırçramayla karşı karşıya kaldığında çokça can yakıcı sorunlarla karşı karşıya kalınacaktır. Cumhurbaşkanımızın izlediği barış siyaseti temelinde biz bu soykırım siyasetine karşı her alanda karşı durmaya, dünyanın bütün platformlarında bunu dile getirmeye ve önümüzdeki dönemde de bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık dünya sisteminin varlığı, uluslararası hukukun var olup olmadığı, dünya sisteminin bir geleceğinin olup olmadığı Gazze konusunda ne yapılacağına bağlıdır. Bundan sonrasında da bu süreç bu şekilde takip edilecektir” ifadelerini kullandı. Çelik, 1-2 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Kızılcahamam’da belediye başkanlarıyla toplantı gerçekleştireceklerini söyledi. Bir gazetecinin ‘Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP’li heyet ile bir araya geldi. Görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Çelik, “Özgüvenli bir hükümete sahibiz. Burada gündeme getirilen konular, ben size açıkça söyleyeyim, bakanlığın üstünde çalıştığı konular. Bir şey gündeme getiriliyor muhalefet tarafından, zaten gündemde olup da yapılırsa 'Biz getirdik de yapıldı' oluyor. Bugünkü görüşmede Mehmet Şimşek Bey basına verilen konularda hükümet olarak ne yaptığımızı dünya örnekleriyle paylaşmış oldu. Onlar 'Öneri getirdik, çok kabul görmedi' diye açıklama yapmışlar. Herkes öneri getirebilir. Ekonomi yönetimimiz ne yaptığını biliyor, öngördükleri takvim kusursuz bir şekilde işliyor. Mehmet Bey talep üzerine ekonomi vizyonumuzu paylaşmış oldu” dedi. "NETİCE AÇIKLANANA KADAR BUNLARIN HEPSİNİN SPEKÜLASYONDAN İBARET OLDUĞUNU İFADE ETMİŞ OLAYIM” Yurt dışı harç pullarına ilişkin soru üzerine Çelik, “Konuşulan her şey taslak düzeyinde yazılır. Ama son karar verilinceye kadar bunların hiçbiri geçerli değil. Bazen şöyle de oluyor; bir sunum yapılır, taslak vardır. 10 tane alternatif vardır. Onlardan bir tanesi sızar, spekülasyon konusu olur. Burada esas amaç gelir dağılımındaki adaletsizliği giderecek düzenlemeler ve vergi adaleti. O toplantılar yapılıp, netice açıklanana kadar bunların hepsinin spekülasyondan ibaret olduğunu ifade etmiş olayım” ifadelerini kullandı. "AK Parti’de il başkanlarında değişimlerin yaşandığını görüyoruz. Hangi illerde değişim bekleniyor?" sorusu üzerine Çelik, “Teşkilat başkanlığımız çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu sadece seçim sonuçları bağlamında değil. Bazen bir yerde başarılı olunsa bile değişim gerçekleşebilir. O ilin sosyolojisini daha çok kucaklamak bakımından. Teşkilat başkanlığımız çok tecrübeli. Öteden beri Cumhurbaşkanımız, AK Parti kurulmadan önceki siyasi deneyimden başlayarak teşkilatlarda hassasiyeti var. Bunları bayrak yarışı çerçevesinde değerlendirmek lazım. Vekâletle idare edilen illerimize asaleten atama söz konusu olacak. Atandığından itibaren sizlere açıklayacağız. Kendi ritmi içinde devam ediyor” dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten önemli açıklamalar Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten önemli açıklamalar

Çelik’in açıklamalarından satırbaşları şöyle: Cumhurbaşkanımızın MKYK’nın başında yaptığı bir konuşma oldu. Yerel yönetimler seçimlerine dönük olarak, yapılacaklara ilişkin talimatlarını verdiler. Seçim İşleri Başkanlığımız, çalışmalarını sürdürüyor. AK Parti her zaman olduğun gibi seçimlere hazırlıklı bir partidir. Kurduğumuz sistemler, vatandaşımızın oyuna sahip çıkmadaki hassasiyetimiz son derece yetkindir. Ali İhsan Yavuz Bey başkanlığındaki arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Teşkilat Başkanımız Erkan Kandemir Bey, Anadolu’da teşkilatlarımızla bir araya geliyor. Teşkilat Başkanımız, bütün vaktini Anadolu’da geçiriyor. ANKARAGÜCÜ BAŞKANI, AK PARTİ'DEN DİSİPLİNE SEVK EDİLDİ Dün üzünücü biro lay oldu. Futbolda şiddet hadisesi bugün de devam ediyor. Faruk Koca’nın eski milletvekilimiz olması sebebiyle bir değerlendirme yapmamız gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız şiddete karşı olduğumuzu güçlü bir şekilde vurguladı. Aynı zamanda da bugün saldırıya uğrayan hakem kardeşimizle görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Bu saldırıyla ilgili olarak bir disiplin suçu oluştuğu kanaati oluşmuştur. Tüzüğümüzün 119’uncu maddesi uyarınca Merkez Disiplin Kurulu’na sevkine, MKYK tarafından oy verilmiştir. GAZZE'DE SON DURUM Basın toplantımız bittiğinde birkaç tane daha masum ve çocuk hayatını kaybetmiş olacak. Gazze’deki katliam, bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor. Batı Şeria’da da şiddet olayları devam ediyor. 270’e yakın Filistinli hayatını kaybetti. İsrail şimdiye kadar 132 sağlık kuruluşunu hedef aldı. 22 hastane ve 46 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı. Şifa Hastanesi müdürü alıkoyuldu. Neredeyse yaklaşık olarak 500 bin Filistinli’nin ölüme terk edilmiş bir ortamda yaşadığı, uluslararası kurumlar tarafından ifade ediliyor. İsrail yasa dışı faaliyetlerine başka açıdan da devam ediyor. İsrail yönetimi, Doğu Kudüs’te 186 dönümlük bir alanda yaklaşık bin 800 konut inşa etme planını onayladı. Bir yandan katliamlar devam ediyor, bir yandan da Filistinlilerin topraklarına el koyma şeklindeki devlet eliyle hırsızlık devam ediyor. "BM'YE KATILAN OLMAZSA KİMSE ŞAŞIRMASIN" İsrail ordusunun masum kadınları, çocukları öldürmesine onay veriyorlar. Burada birçok ülke ‘evet’ dediği halde, bir tek ABD’nin vetosuyla bu gerçekleşiyor. Bu resim, İsrail ordusunun masum Gazzeli çocukları öldürmesine verilen onayın resmidir. BM’ye birkaç yıl sonra katılan olmazsa kimse şaşırmasın. ABD'YE İSRAİL'E DESTEK ELEŞTİRİSİ Biden yönetimi acil durum yetkisini kullanarak 14 bin tank mermisinin İsrail’e satışına onay verdi. Bütün bunlar ne adı altında yapılıyor; İsrail’in kendisini savunma hakkı adı altında yapılıyor… Daha vahim bir şey gerçekleşti; gerçekten akıl çağının sonuna gelmişiz gibi bir takım belirtiler… ABD’de bir karar tasarısı kabul edildi. Karar tasarısına göre; anti-siyonizim kavramı; anti-semitizme eşitmiş. Yani siz; siyonizme karşıtlık gösterirseniz, Yahudi düşmanı oluyorsunuz. Bu kadar idraktan yoksun bir karar olabilir mi? YUNANİSTAN’LA YENİ DÖNEM Dünyanın krizlerin içinden geçtiği dönemde dış politikamız, azami suretle barıştan yana olan, sorun dosyalarını kapatan bir iradeyle yönetiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın, son olarak Atina’da ortaya koyduğu irade ve yaptığı açıklamalar önemlidir. Yunanistan’la komşuyuz, aramızdaki sorunları kendimiz çözebilecek diplomatik kapasiteye sahibiz. Bu coğrafyaya dışarıdan birileri müdahale ettiği zaman kimsenin yararına olmadığı açıktır. AVRUPA KOMİSYONU’NUN TÜRKİYE RAPORU Burada karışıklı ortak çıkardan, karşılıklı kazanmaktan bahsediliyor. Gümrük Birliği ve vize serbestisi çok önemlidir. Ama işin en tepesinde Türkiye’nin AB’ye tam üyelik perspektifi vardır. Doğru olan şudur; fasılları açarsınız, tek tek fasılların içindekileri tartışırız. Ama yok olmuyorsa faslı kapatmazsınız. Şimdi hiç fasıl açmamak gibi bir perspektif, bu meseleleri konuşmayalım demektir. "CUMHUR İTTİFAKI'NDA SORUN YOK" Cumhur İttifakı’nda bir sorun söz konusu değil. AK Parti heyeti ile MHP heyeti arasında birçok görüşme yapıldı. Gayet anlayış ve ortak hedefe yönelik görüşmeler yapıldı. Heyetler arasındaki görüşmeler devam ediyor. Son aşamaya gelindi. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli arasında hiçbir problem yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu ayın 3’üncü haftasından itibaren açıklamalar yapmaya başlarız’ dedi. Sayın Erbakan’ın ziyaretiyle ilgil gündem yerel seçim. SOKAK HAYVANLARI TARTIŞMASI En son da bu kardeşimizin bu şekilde saldırıya uğraması üzüntü verici. Bunların daha fazla olmasına göz yumulması söz konusu olmayacak. Gerekli tedbirler alınacak. Tüm bunlar yapılırken, gayet insanı, hayvanların her türlü güvenliğini sağlayan, onların da iyi şartlarda korunduğu ortamların oluşturulduğu çeşitli stratejiler geliştirilmeye çalışılacak. Doğa, hayvanlar bizim rakibimiz değil. Hepimiz aynı kaderin parçalarıyız. "ORTAYA ÇIKAN TABLO, SİYASİ İFLAS TABLOSUDUR" Vatandaşın önüne birkaç ay evvel, büyük iddialarla ortaya çıktılar. İktidar olacaklarını söylediler. Bir sürü cumhurbaşkanı yardımcısıyla Türkiye’yi yöneteceklerini söylediler. Bu kadar farklı sesle; bunlar çay bile demleyemezler. Kimisi yorgunluk, kimisi yük diyor. Vatandaşa bu kadar söz verdiniz. Bir hesap vermek gerekmiyor mu? Ortaya çıkan tablo siyasi iflas tablosudur.

AK Parti Sözcüsü Çelik: 'Netanyahu hükümeti Gazze'ye yönelik soykırım yapıyor' Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: 'Netanyahu hükümeti Gazze'ye yönelik soykırım yapıyor'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın açıklaması gerçekleştirdi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimlere dönük hazırlıkları yapması gerektiği konusunda talimat verdiğini ifade etti. Seçim İşleri Başkanlığının yoğun bir mesaisi olduğunu ve seçime hazır olduklarını belirten Çelik, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan 3 asker için başsağlığı dileklerinde bulundu. Çelik, açıklama yaparken arkasında bulunan fotoğraflara ilişkin, “Fotoğraflar birbirine çok benziyor. Bu taraftaki fotoğraflarla bu taraftaki fotoğraflar birbirine çok benziyor. Bunlar Nazilerin yaptığı Yahudi soykırımının fotoğrafları. Bunlar Netanyahu hükümetinin yaptığı katliamların, soykırımın fotoğrafları. Aslında ilk bakışta hepsi Gazze'den fotoğraflar gibi gözüküyor. Çünkü fotoğraflar birbirine çok benziyor. Çünkü benzer bir soykırım yapılıyor. Burada gördüğünüz fotoğraflarda Nazilerin masum Yahudileri öldürerek gerçekleştirdiği soykırıma dair fotoğrafları koyduk. Bu benzerlik daha net bir şekilde gözüksün diye. Buradakiler de Netanyahu hükümetinin Gazzelilere karşı yaptığı soykırımın fotoğrafları. Bu fotoğrafları karşılaştırdığınızda aslında hepsi birbirine benziyor. Uzaktan ilk anda eğer böyle bir siyah beyaz renklendirme de olmasa tamamen Gazze'de yapılan katliamlara ilişkin fotoğraflar zannedilebilir. Ya da hepsini siyah beyaz bir tarih kitabına koysanız hepsi Yahudilere yapılan soykırımın fotoğrafları gibi gözükebilir” diye konuştu. Filistin'de 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın yaklaşık 15 bin insanın hayatını kaybettiğinin altını çizen Çelik, “Bu bir katliam ve bu bir soykırım. Ve bunu İsrail'in kendini savunma hakkı var cümlesinin arkasına saklanarak destekleyen ülkeler maalesef Batı dünyasında halen çoğunlukta. Bütün bu süreç içerisinde Batı Şeria'da ve Kudüs'te yerleşimciler tarafından ve İsrail askerleri tarafından 232 Filistinli öldürüldü. 66 gazeteci meslektaşınız hayatını kaybetti. Tabii ilk defa belki de bir meselede Batı toplumlarıyla Batılı yönetimler arasında bu kadar mesafe var. Batılı yönetimler İsrail'in ‘kendini savunma hakkı var’ diyerekten bütün bu katliamları destekleyen, ‘İsrail'e bir kırmızı çizgi önermiyoruz’ diyen Biden’ın sözlerinde ifade bulduğu gibi İsrail'i adeta bu katliamlara teşvik eden, herhangi bir şekilde onu eleştirmeyeceğini bile söyleyen bir üslup sergilerken, Batılı halklar, İslam dünyasındaki halklar gibi son derece onurlu, asil, insanlık vicdanından yana, insan haysiyetini, insan şerefini koruyan ve 'Hepimiz Filistinliyiz, hepimiz insanız' teması etrafında toplanan son derece asil protestolar ortaya koyuyorlar. Ve 'Yaşasın Filistin' diyerekten Gazzeli masumların yanlarında olduklarını gösteriyorlar. Evrensel vicdan sokaklarda yankılanıyor. Hem doğu kentlerinin sokaklarında yankılanıyor hem batı kentlerinin sokaklarında yankılanıyor. Ama maalesef Batı'da pek çok yönetim evrensel vicdanın sesine sırtını dönmüş durumda” şeklinde konuştu. “GELİNEN NOKTADA 4 GÜNLÜK ATEŞKES BİLE DENMİYOR BİLİYORSUNUZ, İNSANİ ARA DENİYOR” İsrail ve Hamas arasındaki esir takasına ilişkin konuşan Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Gelinen noktada 4 günlük ateşkes bile denmiyor biliyorsunuz, insani ara deniyor. Fakat şunun daha iyi anlaşılması bakımından bu tip bir olayda rakamlardan bahsetmek gerçekten incitici bir şey, gerçekten üzücü bir şey. Ama mesele daha iyi anlaşılsın diye bunu ifade etmek zorundayız. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü şöyle demişti, ‘Her bir saatte altı tane çocuk ölüyor Gazze'de’ demişti. Dolayısıyla bu insani aranın bile 144 tane çocuğun hayatını şimdilik kurtardığını düşündüğümüzde bu bile nihayetinde bir nefes alma fırsatı verecektir.” “BUGÜN İTİBARIYLA ATEŞKES DEVAM ETSİN DİYEN PEK ÇOK ÇAĞRI YAPILIYOR” Ateşkes devam etsin diye pek çok çağrı yapıldığına işaret eden Çelik, "Bugün itibarıyla ateşkes devam etsin diyen pek çok çağrı yapılıyor. Daha doğrusu bu insani ara devam ederek bir ateşkese dönsün diye. Hatta Amerika Başkanı Biden'a atfen de böyle bir haber geçti. Ama maalesef Netanyahu yönetimi bunu pek uzatmaktan yana gözükmüyor. Ya da bugün haberlere düştüğü gibi sadece günlük uzatmalar çerçevesinde bir insani mesele olarak değil, savaşın bir taktik aşaması gibi görmeye devam ediyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’da yaptığı konuşmayı hatırlatan Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya'da yaptığı konuşma bundan sonrasında bütün insanlık vicdanında yankılanmaya devam edecektir. Bu meselede ve benzeri insani krizlerde bir pusula olarak Batı siyasetinin önüne koyulmuştur. Ardından tabii zaten bu insani talebin kimde karşılık bulacağını bildiği için İsrailli aileler sayın Cumhurbaşkanımıza kendi ailelerinden esir olanların, rehine olanların kurtarılması için bir mektup yazdılar. Aynı şekilde Hamas'ta Taylandlı esirlerin kurtarılmasında Cumhurbaşkanımızın rolünden bahsetti. İlk günden itibaren herkes cümlenin yarısını, çeyreğini ya da söylenmesi gereken cümlenin bir kısmını söylerken Cumhurbaşkanımız cümlenin tamamını söyleyerek bu meselede nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiğini bütün dünyanın önünde cesur ve kararlı bir şekilde ortaya koydu. Ve görüldüğü gibi en son İspanya Başbakanı'nın ve Belçika Başbakanı'nın beyanatlarında da görüldüğü gibi doğru olanın bu olduğu giderek dillendirilmeye başlanmıştır. Batı halklarında ortaya çıkan o asil, soylu sahip çıkmanın Gazzelilere sahip yönetimler için de bir uyarı niteliği taşıdığı görülmüştür. Tabii insani aranın uygulanmasında birtakım sorunlar çıktı. Burada İsrail'in Gazze'nin kuzeyine yardımların gitmesini engellemek gibi bir tutum içerisine girdiğini görüyoruz. Ama netice itibarıyla o sorun da aşılmış gözüküyor. Bu taktik bir mesele olarak görülen İsrail tarafından bu durum kalıcı bir ateşkese dönüşür” ifadelerini kullandı. Çelik, insani arayla birlikte yıkımın boyutlarının ortaya çıktığının altını çizdi. Gazze'de ve o bölgedeki Türk vatandaşların durumuyla yakından ilgilendiklerini vurgulayan Çelik, şimdiye kadar 500 vatandaşın tahliye olduğunu aktardı. Çelik, Batı'nın temsil ettiğini söylediği değerlerin Batı hükümetleri nezdinde tamamen yok olduğunu söyledi. “BUGÜN TARAFSIZLIK, SOYKIRIM YAPANLARIN ÖRTÜLÜ DESTEKÇİSİ OLMAK ANLAMINA GELMEKTEDİR” "Bugün tarafsızlık, soykırım yapanların örtülü destekçisi olmak anlamına gelmektedir" diyen Çelik, “İsrail'in katliamlarını aklama adına Gazze'nin yıkımına ses çıkarmamak bütün bu parlak düşüncelerin insanın öz yıkımı karşısında sessiz kalması demektir. Bugün tarafsızlık katliamın gizli destekçisi olmak demektir. Bugün tarafsızlık, soykırım yapanların örtülü destekçisi olmak anlamına gelmektedir. Gelinen noktada acil bir ateşkese ihtiyaç vardır. Bu ateşkesin sürekli olması gerekir. Ve oradan da iki devletli coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız bir Filistin Devleti'nin ortaya çıkması şeklindeki nihai çözüm olacaktır. Eğer bu çözüme varılmazsa aynı şey defalarca yaşanmak durumunda kalacaktır. Şu anda beklentimiz ve ümidimiz ateşkesin kalıcı olmasıdır” dedi. “NETANYAHU'NUN VE YANINDAKİLERİN YAPTIKLARI ŞEYİN BOSNA'DA YAPILANDAN YA DA NAZİLERİN DAHA ÖNCE YAPTIĞINDAN HİÇBİR FARKI YOKTUR” İsrail’in Roma sözleşmesinin tarafı olmadığını ama Filistin’in sözleşme tarafı olduğuna değinen Çelik, “Dolayısıyla bundan sonrasında Netanyahu ve yanındakilerin soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar bakımından takibinin dünyadaki bu meseleye sahip çıkan bütün insanlar tarafından yapılması son derece önemli olacaktır. Netanyahu'nun ve yanındakilerin yaptıkları şeyin Bosna'da yapılandan ya da Nazilerin daha önce yaptığından hiçbir farkı yoktur. Nazilerin yaptığıyla Gazze'de Netanyahu'nun yaptığı arasındaki benzerlik zaten çok büyük bir teorik açıklamalara, herhangi bir şekilde izaha ihtiyaç bırakmadan tabloyu net bir şekilde ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİNDE KİM OLURSA OLSUN ŞANTAJ YAPARSA BİZDE HİÇBİR ETKİSİ OLMAZ” Ege ve Doğu Akdeniz'de görev uçuşu yapan Türk jetlerine Yunanistan'a ait S-300 hava savunma sistemi tarafından radar kilidi atılması ve Türkiye'nin Eurofighter talebi ile ilgili soru üzerine Çelik, “Karşımızdakilerin süreçle ilgili kullandığı argümanlar, hava savunma sistemi açısından Patriot istediğimizde verdikleri cevaplar, argümanların aynısı. Türkiye kendi güvenliği için gereklerini yerine getirirken, aynı zamanda NATO'nun güvenliğini de sağlamaktadır. Bulunduğu jeostratejik konumda Avrupa'nın da güvenliğinin sağlandığı açıktır. Türkiye güvende değilse NATO büyük eksiklik ve zaaf içerisinde olur. Biz hava savunma sistemi istediğimizde ret cevabı verdiler. Bunu bize vermeniz gerekiyor. Bizim güvenliğimiz NATO'nun güvenliği. Bunu sağlamak için S-400 alıyoruz. Karşı karşıya olduğumuz durum ikiyüzlü bir durumdur. S-400 meselesinden önce de, sonra 'Gelin sizden Patriot alalım' dedik. Buna da itiraz ettiler. Türkiye'nin güvenliğinde kim olursa olsun şantaj yaparsa bizde hiçbir etkisi olmaz. Türkiye güçlü bir diplomasi devletidir, şantaja boyun eğmez. Azerbaycan topraklarını almak, Karabağ'ı almak için verilen mücadeleye destek veren Türkiye'nin bu destekten vazgeçmesini istiyorlar. Suriye'de terör devletçikleri kurulmaya çalışıyor, Türkiye kendi güvenliği için operasyon yapıyor. 'Bu F-35 ve F-16 alışını engeller' deniyor. Biz bu şantajı kabul etmeyeceğiz. Biz tarihin insanlık tarafında durduğumuz için gurur duyuyoruz. Türkiye'nin güvenlik meselesi şantaj konusu değildir. Şimdi yine NATO savunma sistemi içerisinde kullanılan Eurofighter uçaklarıyla ilgili bir değerlendirme var. Ama şimdi tutuyorlar bunu Gazze meselesine bağlamaya çalışıyorlar. Bakın eğer birileri şunu söylüyorsa, yani bu bir raporda da çıktı biliyorsunuz, parlamento raporunda. Türkiye Avrupa Birliği'ne aday bir ülke olarak onlarla İsrail konusunda aynı dış politika tutumuna sahip değilmiş. Biz sizinle aynı dış politika tutumuna sahip olmadığımız için, tarihin insanlık tarafında durduğumuz için, zulüm tarafında durmadığımız için biz bununla gurur duyuyoruz. Bunu bizim elimizde bir şantaj meselesi olarak, bir bilek güreşi meselesi olarak getirmeyin. Türkiye'nin güvenlik meselesi bir tartışma konusu değildir. Türkiye'nin egemenlik meselesi bir şantaj konusu değildir. Ortak gelecek, ortak mücadele, ortak tehditlere karşı ortak savunma kapasitesinin geliştirilmesi gibisinden bir yaklaşım eğer söz konusuysa Türkiye burada mükellefiyetlerini tam olarak yerine getiren kudretli bir ortaktır. Güvenilir bir ortaktır. Dolayısıyla bütün bunların bu Eurofighter meselesinde da o şekilde değerlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde herkesin şunu bilmesi gerekir. Yarın öbür gün bütün bunları engelleyip de Türkiye bu ihtiyaçlarını başka yerden temin ettiğinde gelip de siz Batı sisteminin dışına çıkıyorsunuz, NATO sisteminin dışına çıkıyorsunuz demesinler. Bugün oturulsun, ortak o gelecek perspektifi içerisinde Türkiye'nin bu ihtiyaçlarına olumlu cevap verilsin” dedi. "CHP lideri Özgür Özel'in ‘Türkiye’de herkes eşittir ama Kürtler daha az eşittir’, ‘Kürtlere belediye başkanı seçtirmeyizi Kürt seçmen unutmaz. Yani kış geçer kurt yediği ayazı unutmaz, Kürt de yediği ayazı unutmaz' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, “CHP'nin Kürt seçmeni istismar sezonu seçimler yakınlaşırken başlamış. Yeni CHP genel başkanının Kürt seçmenini istismar ettiği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanımız demokratik reformlarda güçlü mücadele verdi. En son gördük ki son seçimlerde imzaladıkları protokollerle aslında Kürt seçmene nasıl yalan söylemişler? CHP sözcüsü ve başkaları da oradaymış. Bu konularda Türkiye'deki bütün kesimler üzerindeki eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için mücadele etmişiz. Bir gün gelir anlatırız, Cumhurbaşkanımızın ve bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızın hangi tehditlerle karşı karşıya kaldığını kendimiz çok iyi biliyoruz. Herkes çok iyi biliyor. Yerel seçimler yaklaşırken CHP'nin yeni genel başkanının sözüyle Kürt seçmenini istismar sezonunu açmıştır” ifadelerini kullandı. “CUMHUR İTTİFAKI'NDA HİÇBİR SORUN YOK” Bir gazetecinin ‘MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta bir görüşme yapacağı kamuoyuna yansımıştı ama böyle bir görüşme gerçekleşmedi. Bu konuda sorunlar olduğu iddiaları vardı" sözleri üzerine Çelik, “Cumhur İttifakı ile ilgili bir sorun var yorumları ittifakın dışında ortaya çıkıyor. Cumhur İttifakı'nda hiçbir sorun yok. AK Parti ile MHP heyetleri arasında görüşmeler gayet tempolu şekilde devam etti. İttifakta bütün partiler kendi kimliklerini, kişiliklerini koruyarak ilkeler temelinde bir araya geliyorlar. Tek bir partiye dönüşmüyorlar. Herhangi bir sorun yok, en güçlü bir şekilde seçime hazırlanıyoruz. Cumhurbaşkanımız ile Bahçeli ihtiyaç duydukları her zaman bir araya geliyorlar. Taktik meseleler tartışılır, siyasi konularda farklı yaklaşımlar olabilir ama bu Cumhur İttifakı'nın ana omurgasını zedelemez. İYİ Parti meselesinde onlar kendileri her ilde ayrı aday çıkaracaklarını ifade ettiler. Kendileri bu yolda ilerliyorlar” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.