Okul Haberleri - Son Dakika Okul Haber Güncel Gelişmeler

Okullar temiz kalmazsa ne olur?

Okullar, çocukların ve gençlerin eğitim aldığı, sosyal etkileşimlerde bulunduğu ve kişisel gelişimlerini sürdürdüğü önemli mekanlardır. Ancak, okulların temiz tutulmaması, ciddi sağlık sorunları ve eğitimle ilgili problemler doğurabilir. 1. FİZİKSEL SAĞLIK SORUNLARI Temizlik, okul ortamında fiziksel sağlığın korunmasında kritik bir rol oynar. Kirli sınıflar, mikropların ve bakterilerin yayılması için ideal bir ortam sağlar. Özellikle sık kullanılan yüzeyler (masalar, kapı kolları, tuvaletler) iyi temizlenmediğinde, öğrenciler arasında grip, soğuk algınlığı, mide rahatsızlıkları gibi hastalıkların yayılması kaçınılmaz hale gelir. Bu durum, öğrencilerin devamsızlık oranlarını artırır ve derslere katılımı olumsuz etkiler. Özellikle çocuklar, bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmediği için hastalıklara daha yatkındır. Yeterli hijyen önlemleri alınmadığında, bir hastalığın okuldaki yayılması hızla artabilir. Bu durum, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin sağlığını tehdit eder. 2. AKADEMİK BAŞARI ÜZERİNDEKİ ETKİLER Temizlik ihmal edildiğinde, öğrencilerin akademik başarıları da olumsuz etkilenir. Kirli ve düzensiz bir ortamda ders çalışmak, öğrencilerin konsantrasyonunu zorlaştırır. Araştırmalar, temiz ve düzenli bir ortamda öğrenim gören öğrencilerin, derslerde daha iyi performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. Kirli bir okulda eğitim gören öğrenciler, zihinsel olarak rahatsızlık hissedebilir ve bu da öğrenme isteğini azaltabilir. Ayrıca, devamsızlık oranlarının artması, öğrencilerin derslerle ilgili bilgi birikiminde eksikliklere yol açar. Bu durum, zamanla akademik düşüşe ve düşük not ortalamalarına neden olabilir. 3. PSİKOLOJİK ETKİLER Temiz bir okul ortamı, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda öğrencilerin psikolojik durumunu da etkiler. Dağınık ve kirli bir çevrede eğitim gören öğrenciler, kaygı ve stres seviyeleri yüksek hissedebilirler. Bu tür bir ortam, öğrencilerin genel ruh halini olumsuz yönde etkileyerek, öğrenme motivasyonlarını düşürür. Ayrıca, kötü bir hijyen durumu, öğrenciler arasında olumsuz sosyal dinamiklere yol açabilir. Kirli bir ortamda bulunmak, bazı öğrencilerin sosyal dışlanma yaşamasına sebep olabilir. Bu durum, öğrencilerin özgüvenini zedeler ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler. 4. SORUMLULUK VE DİSİPLİN EKSİKLİKLERİ Okulda temizlik alışkanlıklarının ihmal edilmesi, öğrencilerin sorumluluk ve disiplin geliştirmesini engeller. Temizlik, sadece fiziksel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bireylerin sosyal sorumluluklarını anlamaları için bir fırsattır. Kirli bir okul ortamı, öğrencilere temizlik ve düzenin önemini öğretme fırsatını kaçırır. Sonuç olarak, öğrenciler ilerleyen yaşamlarında temizlik ve düzen konularında daha az sorumluluk alabilirler. 5. TOPLUMSAL BİLİNÇ VE ÇEVRESEL ETKİLER Okul temizlik alışkanlıklarının zayıflaması, yalnızca bireysel sağlık sorunlarıyla sınırlı kalmaz. Uzun vadede, toplumda genel bir bilinç eksikliği yaratabilir. Temizlik, sadece bireylerin değil, toplumun da sağlığını etkileyen bir unsurdur. Kirli okullar, çevresel sorunlara da yol açar; atıkların düzgün bir şekilde bertaraf edilmemesi, çevre kirliliğini artırır.

Başarıyı etkiliyor! Çocuğunuz okula giderken kahvaltısını yapıyor mu?

Çocuğunuzun okula giderken kahvaltı yapması, hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi için oldukça önemli. Kahvaltının çocukların okul başarısına olan etkisi, pek çok araştırma ile kanıtlanmış durumda. Kahvaltının Çocuklara Sağladığı Faydalar neler? ENERJİ VERİR Sabah kahvaltısı, çocukların gün boyu aktif kalmaları ve derslerde daha iyi odaklanabilmeleri için gerekli enerjiyi sağlar. BEYİN FONKSİYONLARINI DESTEKLER Kahvaltı yapan çocukların hafızaları daha güçlü olur, öğrenme hızları artar ve problem çözme becerileri gelişir. DİKKAT EKSİKLİĞİNİ AZALTIR Kahvaltı yapmayan çocuklarda dikkat dağınıklığı, sinirlilik ve huzursuzluk gibi durumlar daha sık görülür. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR Dengeli bir kahvaltı, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı daha dirençli olmalarını sağlar. OBEZİTE RİSKİNİ AZALTIR Kahvaltı yapan çocuklar, günün diğer öğünlerinde daha sağlıklı beslenme eğiliminde olurlar ve obezite riskini azaltırlar. Çocuğunuza Kahvaltı Alışkanlığı Kazandırmak İçin İpuçları: ÖRNEK OLUN Siz kendiniz düzenli olarak kahvaltı yaparsanız, çocuğunuz da sizi taklit edecektir. KAHVALTIYI KEYİFLİ HALE GETİRİN Çocuğunuzun sevdiği yiyeceklerden kahvaltı hazırlayın ve birlikte sofraya oturun. SABAH ERKEN YATIRIN Yeterli uyku, çocuğunuzun sabah daha dinç uyanmasına ve kahvaltı yapmaya istekli olmasına yardımcı olacaktır. KAHVALTIYI ATLAMAYIN Özellikle okul günlerinde kahvaltıyı atlamak, çocuğunuzun gün boyu enerjisiz kalmasına neden olabilir. SAĞLIKLI SEÇENEKLER SUNUN Tam tahıllı ekmek, süt, yoğurt, peynir, yumurta, meyve ve sebzeler gibi sağlıklı besinleri kahvaltıda tercih edin. ÇOCUĞUNUZUN KAHVALTI YAPMADIĞI DURUMLARDA NE YAPMALISINIZ? Eğer çocuğunuz kahvaltı yapmamakta ısrar ediyorsa, bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır. Çocuğunuzda herhangi bir sağlık sorunu veya beslenme bozukluğu olup olmadığını kontrol ettirmeniz önemlidir. Çocuğunuzun okula giderken kahvaltı yapması, hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi için oldukça önemlidir. Kahvaltı, çocukların daha başarılı, daha sağlıklı ve daha mutlu olmalarına yardımcı olur. KAHVALTIDA NE YENMELİ? Tam tahıllı ekmek, süt, yoğurt, peynir, yumurta, meyve, sebze, kuruyemiş gibi besinler sağlıklı bir kahvaltı için idealdir. KAHVALTI NE ZAMAN YAPILMALI? Okula gitmeden en az 1-2 saat önce kahvaltı yapılması önerilir. KAHVALTI KAÇ ÖĞÜN OLMALI? Kahvaltı, günün en önemli öğünü olmasına rağmen tek başına yeterli değildir. Çocuklar, gün içinde düzenli aralıklarla öğün yapmalıdır. Her çocuk farklıdır. Çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını oluştururken, onun ilgi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız önemlidir.

Olası okul yangınında neler yapılmalı?

Okullar, birçok öğrencinin bir araya geldiği, dolayısıyla potansiyel tehlikelerin artabileceği alanlardır. Olası bir yangın durumu, hem öğrenciler hem de öğretmenler için büyük bir tehlike oluşturabilir. Bu nedenle, yangın anında ne yapılacağına dair bilgi sahibi olmak ve önceden hazırlıklı olmak son derece önemlidir. İşte olası bir okul yangınında alınması gereken önlemler: 1. Yangın Alarmını Tanıyın Yangın alarmlarının nasıl çalıştığını ve ne zaman çaldığını bilmek, yangın anında kritik öneme sahiptir. Yangın alarmı çaldığında, hemen harekete geçmek gerektiğini unutmayın. Alarmın nedenini sorgulamadan, güvenli bir çıkış yolu arayın. 2. Çıkış Yollarını Bilin Okulda yangın çıkışı planını öğrenmek, hayati önem taşır. Acil çıkış yollarını ve toplanma alanlarını bilmek, bir acil durumda zaman kaybetmeden hareket etmenizi sağlar. Yangın tatbikatlarına katılarak bu bilgileri pekiştirmek de önemlidir. 3. Harekete Geçin Yangın alarmı çaldığında, sakin olun ve panik yapmaktan kaçının. Öğrenciler, öğretmenler ve okul personeli, en yakın çıkış yolunu kullanarak güvenli bir şekilde dışarı çıkmalıdır. Panik anında, kalabalıkların ve koşmanın tehlikeli olabileceğini unutmayın. 4. Duman ve Alevlerden Kaçının Duman, genellikle yukarı doğru yükselir, bu yüzden alçak bir pozisyonda hareket etmek duman solumayı azaltabilir. Eğer alevlerle karşılaşırsanız, kesinlikle onlara yaklaşmaktan kaçının. Alevlerin büyümesi durumunda, güvenli bir çıkış bulmak daha önemli hale gelir. 5. Yardım Gerekirse Yangın sırasında başka öğrencilerin panik yapmasını önlemek için onlara yardımcı olun. Özellikle yaşça küçük veya engelli olan öğrencilere destek vermek, kriz anında önemli bir sorumluluktur. Öğrencilerin bir arada kalmasını sağlamak, güvenli bir çıkış yapmalarını kolaylaştırır. 6. Toplanma Alanına Gidin Yangından sonra, okulda belirlenen güvenli bir toplanma noktasına gidin. Burada öğretmenlerin ve güvenlik görevlilerinin sizi kontrol etmesini bekleyin. Bu, herkesin güvende olduğundan emin olmak için önemlidir. 7. Yangın Söndürme Cihazlarını Kullanma Eğer yangın küçükse ve söndürebileceğinizi düşünüyorsanız, yangın söndürme cihazlarını kullanabilirsiniz. Ancak, alevler büyümeye başladıysa ya da duman yoğunlaşmışsa, kesinlikle müdahale etmeyin. Öncelik, güvenli bir çıkış sağlamak olmalıdır. 8. İletişim Bilgileri Yangın anında acil durum numaralarını bilmek kritik bir adımdır. 112 gibi acil durum numaralarını aramak için cep telefonunuzu hazır bulundurun. Yangın yerine ulaşacak acil yardım ekiplerine bilgi vermek, durumu kolaylaştırır. 9. Yangın Tatbikatlarına Katılın Okulda düzenlenen yangın tatbikatları, öğrencilere yangın anında ne yapmaları gerektiğini öğretir. Bu tatbikatlar sayesinde, öğrenciler panik yapmadan ve bilinçli bir şekilde hareket etme becerisini kazanabilirler.

MEB’den okul temizlik hizmetleri hakkında açıklama

Bakanlık, Türkiye genelinde 60 bin 487 okulu kapsayan temizlik hizmetlerinin yürütüldüğünü ve bu süreçte 49 bin 578 kadrolu temizlik personelinin görev yaptığını vurguladı. Ayrıca, bu yıl başlatılan "İşgücü Uyum Programı" (IUP) çerçevesinde 120 bin yarı zamanlı kontenjan ayrıldığı, ancak yeterli başvuru olmadığı için bazı gecikmeler yaşandığı ifade edildi. Hâlihazırda bu program kapsamında 63 bin 777 personelin görevde olduğu belirtildi. Açıklamada, "Toplum Yararına Program" (TYP) kapsamında da 30 bin ek kontenjan tahsis edildiği ve bu personelin tam zamanlı olarak göreve başladığı kaydedildi. Böylece, toplamda 143 bin 355 temizlik personelinin okullarda görev yaptığı belirtildi. Bakanlık, okulların temizlik ve hijyen şartlarını değerlendirmek amacıyla yaklaşık 8.000 "Okulum Temiz Tetkik Görevlisi"nin sahada denetim yaptığını açıkladı. Bakanlık, çocukların sağlığının korunmasının öncelikli görevleri arasında olduğunu vurguladı. Bakanlık, bazı belediyelerin durumu siyasi malzeme haline getirmesinin etik dışı olduğunu ve bu tarz uygulamaların kamu hukuku açısından sorunlu olduğunu ifade etti. Bazı belediyelerin sadece belirli okullarda temizlik yaparak tüm okulların temiz olduğunu göstermeye çalıştığına dikkat çekildi. Bu durumun, eğitim kurumlarını zan altında bıraktığı ve kamuoyunda olumsuz algılara yol açtığı vurgulandı. Son olarak, okulların siyaset malzemesi yapılmaması gerektiği belirtilerek, herkesin bu konuda duyarlılık göstermesi gerektiği ifade edildi.

Okullar hangi şartlarda tatil edilir?

Okullar, öğrenci ve öğretmenlerin güvenliği ile eğitim sürecinin aksamaması için belirli şartlarda tatil edilir. Bu tatil nedenleri, genellikle doğal koşullar, sağlık sorunları veya güvenlik endişeleri ile ilgilidir. İşte okulların tatil edilmesine neden olan başlıca durumlar: 1. KÖTÜ HAVA KOŞULLARI Şiddetli hava koşulları, okulların tatil edilmesinin en yaygın nedenlerinden biridir. Kar, yağmur veya fırtına gibi olaylar, ulaşımı zorlaştırabilir ve güvenlik riski oluşturabilir. Örneğin, yoğun kar yağışı sonucu yolların kapanması, okulların tatil edilmesine yol açabilir. Meteorolojik uyarılar doğrultusunda, yerel yönetimler genellikle bu tür kararları alır. 2. DOĞAL AFETLER Depremler, seller ve yangınlar gibi doğal afetler, okulların kapatılması için başka bir önemli sebeptir. Bu tür olaylar, hem fiziksel yapıları hem de öğrenci ve öğretmenlerin güvenliğini tehdit edebilir. Özellikle afet sonrası yapılan hasar tespitleri, okulların ne zaman açılacağına dair kararları etkileyebilir. 3. EPİDEMİK HASTALIKLAR Son yıllarda, salgın hastalıklar okulların tatil edilmesinde önemli bir etken haline gelmiştir. Özellikle COVID-19 pandemisi sırasında, sağlık riski oluşturan durumlar nedeniyle okullar uzaktan eğitime geçiş yapmış veya tatil edilmiştir. Salgın hastalıklar, sağlık otoritelerinin önerileri doğrultusunda, belirli bölgelerde okulların kapatılmasına neden olabilir. 4. ULUSAL BAYRAMLAR VE RESMİ TATİLLER Yıl içerisinde belirli günler, ulusal bayramlar ve resmi tatiller olarak kabul edilir ve bu günlerde okullar otomatik olarak tatil olur. Bu tatiller, öğrencilere dinlenme fırsatı sunmanın yanı sıra, kültürel ve toplumsal değerlerin kutlanmasına da olanak tanır. 5. GÜVENLİK TEHDİTLERİ Güvenlik tehditleri, okulların tatil edilmesinin bir başka nedenidir. Terör saldırıları veya büyük çaplı protestolar gibi durumlar, öğrencilerin ve öğretmenlerin güvenliğini tehlikeye atabilir. Bu tür olaylar sonrasında, yerel yönetimler ve güvenlik güçleri, tatil kararını verebilir.

Bursa'da okullar açıldı, trafik çilesi başladı

2024 - 2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla milyonlarca öğrenci okula başladı. Bursa'da 2031 okulda 42 bin 941 öğretmen 677 bin öğrenci ders başı yaparken ilk gün özellikle ana arterlerde sabah saatlerinden itibaren trafik yoğunluğu yaşandı. ARAÇ YOĞUNLUĞU Ankara Yolu Acemler mevkii ve İzmir istikametinin yanısıra Mudanya yolu Bademli Kavşağı'nda araç yoğunluğu oluştuğu görüldü. Bazı velilerin çocuklarını ilk gün okula bırakması da yoğunluğu arttırırken, servislerin hizmete düzenli olarak göreve başlamasıyla yoğunluğun azalması düşünülüyor. EKİPLER ÖNLEM ALDI Araçlar oluşan trafikte güçlükle ilerlerken, birçok noktada da trafik ekipleri önlem aldı.

Öğrencilerde özgüvensizlik nasıl aşılır?

Öğrencilerde özgüvensizlik, birçok faktörden kaynaklanabilir ve bu durum, akademik ve sosyal gelişimleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak, destekleyici bir çevre oluşturmak, gerçekçi hedefler koymak, güçlü yönleri tanımak, olumsuz düşüncelerle başa çıkma becerilerini geliştirmek ve sosyal becerileri teşvik etmek gibi stratejilerle özgüven artırılabilir. Aileler ve öğretmenler, bu süreçte önemli bir rol oynayarak öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini artırabilir ve genel başarılarını destekleyebilirler. Özgüveni artırmak, öğrencilerin hem akademik hem de sosyal yaşamlarında daha başarılı ve mutlu olmalarını sağlayabilir. 1. ÖZGÜVENİN TEMELLERİ VE ÖZGÜVENSİZLİK NEDİR? Özgüven, bireylerin kendilerine ve yeteneklerine olan güven duygusudur. Öğrencilerde özgüvensizlik, genellikle başarısızlık korkusu, düşük özsaygı veya negatif kendilik algısıyla ilişkilidir. Bu durum, öğrencilerin akademik performanslarını ve sosyal ilişkilerini etkileyebilir. Özgüvensizlik, başarısızlık korkusu, mükemmeliyetçilik, olumsuz kendi değerlendirmesi ve sosyal kıyaslama gibi faktörlerden kaynaklanabilir. 2. ÖZGÜVENSİZLİK KAYNAKLARI VE BELİRTİLERİ Özgüvensizliğin çeşitli kaynakları olabilir. Ailevi baskılar, okul başarısızlıkları, sosyal etkileşimlerde yaşanan zorluklar ve toplumsal beklentiler, öğrencilerde özgüvensizlik yaratabilir. Belirtiler arasında düşük özsaygı, sürekli kendini yetersiz hissetme, başarısızlık korkusu, sosyal ortamlardan kaçınma ve karar verme güçlüğü yer alabilir. 3. ÖZGÜVENİ ARTIRMA STRATEJİLERİ a. Destekleyici Bir Çevre Oluşturmak Öğrencilerin özgüvenlerini artırmak için destekleyici bir çevre oluşturmak önemlidir. Aileler ve öğretmenler, öğrencilerin başarılarını takdir etmeli ve hatalardan öğrenme fırsatları sunmalıdır. Pozitif geri bildirimler ve teşvik edici sözler, öğrencilerin kendilerini değerli ve başarılı hissetmelerine yardımcı olabilir. b. Gerçekçi Hedefler Belirlemek Öğrencilere gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koymak, başarı duygusunu artırabilir. Küçük ve başarılabilir hedeflerle başlamak, öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine ve daha büyük hedeflere ulaşmalarına yardımcı olabilir. Bu hedefler, öğrencinin yeteneklerine uygun olmalı ve başarılar kutlanmalıdır. c. Kendi Güçlü Yönlerini Tanımak Öğrenciler, güçlü yönlerini ve yeteneklerini tanıyarak kendilerini daha iyi hissedebilirler. Aileler ve öğretmenler, öğrencilerin ilgi alanlarını ve güçlü yönlerini keşfetmelerine yardımcı olmalı ve bu alanlarda destek sağlamalıdır. Özellikle çocukların ilgi duydukları konularda başarılar elde etmeleri, özgüvenlerini artırabilir. d. Olumsuz Düşüncelerle Başa Çıkma Becerileri Öğrenciler, olumsuz düşüncelerle başa çıkabilmek için bilişsel davranışçı teknikleri öğrenmelidir. Olumsuz kendilik algısını değiştirmek ve pozitif düşünme becerilerini geliştirmek, özgüveni artırabilir. Aileler ve öğretmenler, öğrencilere bu teknikleri öğretirken, olumlu düşünceler ve kendine güven pratiği yapmalarını teşvik etmelidir. e. Sosyal Becerileri Geliştirmek Sosyal beceriler, özgüveni artırmada önemli bir rol oynar. Öğrenciler, sosyal etkileşimlerde ve grup çalışmalarında daha iyi bir performans gösterdiklerinde, kendilerini daha güvende hissedebilirler. Sosyal becerileri geliştirmeye yönelik aktiviteler ve grup oyunları, öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini artırabilir. f. Başarıyı Teşvik Etmek Öğrencilerin başarılarını ve ilerlemelerini teşvik etmek, özgüvenlerini artırabilir. Başarılar kutlanmalı ve öğrencilerin kendi başarıları hakkında olumlu düşünmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca, başarıların yanı sıra çabaların da takdir edilmesi, öğrencilerin motivasyonunu artırabilir. 4. AİLELERİN VE ÖĞRETMENLERİN ROLÜ Aileler ve öğretmenler, öğrencilerin özgüvenlerini geliştirmede kritik bir rol oynar. Aileler, çocuklarını desteklemeli, dinlemeli ve olumlu bir rol model olmalıdır. Öğretmenler, öğrencilerin sınıf içindeki başarılarını teşvik etmeli, destekleyici bir öğrenme ortamı sağlamalı ve öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre eğitim stratejileri geliştirmelidir.

Birinci sınıfa geçişte ailelerin rolü

Birinci sınıfa geçiş, çocuklar için önemli bir dönüm noktasıdır ve ailelerin bu süreçteki rolü büyük bir öneme sahiptir. Aileler, çocuklarına duygusal ve psikolojik destek sağlayarak, okul öncesi hazırlıklar yaparak, evde eğitim destekleri sunarak, sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilirler. Ayrıca, okul ile etkili bir işbirliği yaparak ve olumlu bir tutum sergileyerek, çocuklarının okul uyum sürecini daha başarılı ve stressiz hale getirebilirler. Bu süreçte ailelerin proaktif ve destekleyici yaklaşımları, çocukların hem akademik hem de sosyal olarak başarılı bir okul hayatına başlamalarını sağlayabilir. 1. Ailelerin Destekleyici Rolü Aileler, çocuklarının okula uyum sürecinde duygusal ve psikolojik destek sağlar. Bu destek, çocuğun okula adaptasyonunu kolaylaştırabilir. Çocuklar, ailelerinden gelen cesaret ve güvence ile okula karşı daha olumlu bir tutum geliştirebilirler. Ayrıca, aileler, çocuklarına okul hakkında bilgi vererek ve okula gitme konusunda olumlu bir tutum sergileyerek bu geçişi daha az stresli hale getirebilirler. 2. Okul Öncesi Hazırlık Birinci sınıfa geçişte başarılı olmak için okul öncesi hazırlık büyük önem taşır. Aileler, çocuklarını okula hazırlamak için çeşitli yöntemler kullanabilir. Bu yöntemler arasında okulun fiziki ortamını tanıtmak, sınıf arkadaşlarıyla tanıştırmak ve okul kuralları hakkında bilgi vermek yer alır. Ayrıca, çocuklara okulda karşılaşabilecekleri günlük rutinler hakkında bilgi vermek, okula alışmalarını kolaylaştırabilir. 3. Evde Eğitim ve Öğrenme Destekleri Aileler, çocuklarının akademik başarılarını desteklemek için evde de eğitim aktiviteleri düzenleyebilir. Evde yapılabilecek okuma, yazma ve matematik etkinlikleri, çocukların okulda karşılaşacakları konularda bilgi sahibi olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, düzenli bir çalışma rutini oluşturmak, çocukların okul disiplinine alışmalarını kolaylaştırabilir. 4. Sosyal ve Duygusal Destek Birinci sınıfa geçiş, çocuklar için sosyal ve duygusal olarak da bir uyum sürecidir. Aileler, çocuklarının sosyal becerilerini geliştirmek ve okulda yaşadıkları duygusal zorluklarla başa çıkabilmeleri için destek olmalıdır. Çocukların sosyal etkileşimleri teşvik edilmeli, empati ve problem çözme becerileri üzerinde çalışılmalıdır. Aileler, çocukların okulda yaşadıkları zor anlarda yanlarında olmalı ve duygusal destek sunmalıdır. 5. Okul ile İşbirliği Ailelerin, okul ile etkili bir işbirliği yapması, çocukların okula uyumunu olumlu yönde etkileyebilir. Aileler, öğretmenlerle düzenli iletişim kurarak çocuklarının gelişimi hakkında bilgi almalı ve okul aktivitelerine katılmalıdır. Ayrıca, okulun düzenlediği ebeveyn toplantılarına katılarak, çocuğun okul ortamı hakkında daha fazla bilgi edinmek ve öğretmenlerle ortak hedefler belirlemek önemlidir. 6. Olumlu Bir Tutum Sergilemek Ailelerin okul hakkında olumlu bir tutum sergilemeleri, çocukların okula karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olabilir. Çocuklara okulun eğlenceli ve öğretici bir yer olduğunu anlatmak, okulda geçirdikleri zamanı değerli kılabilir. Aileler, okul hakkında olumsuz konuşmalardan kaçınmalı ve çocuklarına olumlu deneyimler yaşatmaya çalışmalıdır.

Okullar açılıyor! Örnek beslenme çantası nasıl oluşturulmalı?

Okulların açılmasıyla birlikte çocuklarımızın beslenmesine daha da dikkat etmemiz lazım... Peki, sağlıklı ve besleyici bir beslenme çantası nasıl hazırlanır? İşte size bazı öneriler... BESLENME ÇANTASINA NELER KONULMALI? Çocuğunuzun yaşına, aktivite düzeyine ve beslenme alışkanlıklarına göre beslenme çantası içeriği değişebilir. Ancak genel olarak aşağıdaki besin gruplarını dengeli bir şekilde dahil etmeye özen göstermelisiniz: Tam buğday ekmeği, kepekli kraker, yulaf ezmesi gibi tam tahıllı ürünler enerji verir ve uzun süre tok tutar. Elma, muz, çilek, havuç, salatalık gibi mevsim sebze ve meyveleri doğrayarak veya dilimler halinde ekleyebilirsiniz. Yoğurt, peynir gibi süt ürünleri kalsiyum ihtiyacını karşılar. Haşlanmış yumurta, tavuk göğsü, ton balığı gibi protein kaynakları büyüme ve gelişme için önemlidir. Badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler sağlıklı yağlar ve lif içerir. BESLENME ÇANTASI HAZIRLARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Çocuğunuzun sevdiği yiyecekleri beslenme çantasına ekleyerek daha istekli tüketmesini sağlayabilirsiniz. İşlenmiş gıdalar yerine taze ve doğal yiyecekleri tercih edin. Yiyecekleri temiz kaplarda saklayın ve buzdolabında muhafaza etmeniz gerekenleri mutlaka soğuk tutun. Her gün aynı şeyleri vermek yerine farklı yiyeceklerle beslenme çantasını zenginleştirebilirsiniz. Çocuğunuzun yanına mutlaka su koyun. Örnek Beslenme Çantası Menüleri Seçenek 1: Tam buğday ekmeği arası hindi eti, havuç çubukları, elma dilimleri, yoğurt Seçenek 2: Kepekli kraker, haşlanmış yumurta, salatalık dilimleri, üzüm, süt Seçenek 3: Yulaf ezmesi (süt veya yoğurt ile), meyve salatası, fındık Seçenek 4: Tam buğday ekmeği arası ton balığı (maydanozlu), çilek, peynir küpleri BESLENME ÇANTASINI BİRLİKTE HAZIRLAYIN Çocuğunuzun beslenme çantasını hazırlama sürecine dahil olması, sağlıklı beslenmeye karşı daha olumlu tutum geliştirmesini sağlayabilir. ATIŞTIRMALIKLARI KÜÇÜK PORSİYONLARDA HAZIRLAYIN Çocuğunuzun abur cubur tüketme isteğini azaltmak için sağlıklı atıştırmalıkları küçük porsiyonlarda hazırlayabilirsiniz. OKULDA SAĞLIKLI BESLENME KONUSUNDA ÖĞRETMENLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIN Okulda düzenlenen etkinliklerle çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına katkıda bulunabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı beslenme sadece fiziksel gelişimi değil, aynı zamanda çocuğunuzun zihinsel gelişimini de destekler.