#Müze

Bursa Hayat Gazetesi - Müze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da bu müzedeki enstrümanlar geçmişten izler taşıyor Haber

Bursa'da bu müzedeki enstrümanlar geçmişten izler taşıyor

Bursa'da uzun yıllar kültür hayatına önemli katkılarda bulunan ve 2015 yılında hayatını kaybeden Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol'a ait, birçok ülkeden gelen 300'e yakın enstrümanın bulunduğu koleksiyon, geniş kitlelere tanıtılıyor. Dünyanın dört bir yanından kıtaları temsil eden bu enstrümanların bulunduğu müzede ziyaretçiler, rehber eşliğinde bölümleri gezerek eserler hakkında bilgiler ediniyor. Müze hakkında bilgiler veren Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi Sorumlusu Murat Akın şunları söyledi: “Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol küratörlüğünde 2021 yılında çalışmalarımızı tamamladık. Müzemizden bahsetmek gerekirse 13 farklı adacıkta toplamda 250'nin üzerinde enstrüman sergileniyor. Bu adacıkların oluşumunda kültürel bölgelerin temsilini oluşturabilecek bir sergi düzeni planlandı. Avusturalya'dan Avrupa'ya kadar aktarılabilecek bir tarihi hikâye ziyaretçileri bekliyor. Bu alanda sergilenen enstrümanların nispeten günümüzde modern üretimi olan çalgılar olsa dahi bunlara ek olarak nadir özellikli ve günümüzde üretimi olmayan ve çok uzun yıllardır kullanılmayan çalgılar da mevcut.” “NEW ENGLAND KONSERVATUVARININ BAĞIŞLARIYLA KOLEKSİYONUMUZ ZENGİNLEŞTİ” Müzenin koleksiyonuna ek olarak Dr. Mehmet Ali Sanlıkol'un 2022 yılındaki girişimiyle görev yapmış olduğu New England Konservatuvarının deposundaki 52adet nadir ve tarihi eserin eklendiğini söyleyen Akın, “Enstrümanlar ülkemize ve müzemize bağışlanmış oldu. Bu koleksiyon ülkemizde ve dünyada yer alan müzik enstrümanları müzeleri arasında müzemizin de önemli bir yere gelmesine vesile oldu. Çünkü aralarında 400 yıllık bir geçmişe sahip olan enstrümanlar var. Ayrıca bu koleksiyonun ana özelliklerinden birisi de dönemin New England Konservatuvarının ilk müdürü olan Eben Tourjee'ye Japon İmparatorluğu tarafından bağışlanan enstrümanların olmasıdır. Zengin bir koleksiyonu biz müzemizde ziyaretçilere sunmuş oluyoruz” diye konuştu. 410 YILLIK LUT MÜZEDE ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR New England Konservatuvarı bağışları arasında yer alan eserlerden birinin, 410 yıllık bir lut olduğu bilgisini veren Akın, Marco Ricci adlı Venedikli bir lut üreticisi tarafından üretildiğini ifade etti. Akın, eser hakkında, “Lutun içindeki etiketten 1613 yılında yapıldığını anlıyoruz. Aslında 410 yıllık bir tarihe sahip, ahşap bir enstrüman. Bu eserin korunma süreci ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından da nadir enstrümanlar sınıfında değerlendirilebileceğimiz, müzemizdeki en eski ve en önemli eserlerden bir tanesi olarak ziyaretçilerin beğenisine sunuyoruz” dedi. TÜRKİYE'DEN AMERİKA'YA, AMERİKA'DA TÜRKİYE'YE 1916 yılında Arşak Köseyan tarafından üretilen udun Mehmet Ali Sanlıkol'un girişimleriyle müzeye eklendiğini söyleyen Akın, “Tarihi ve kültürel boyutuyla nadir eserlerden bir tanesi de zenne ududur. Bu ud müzemizde Türkiye bölümünde yer alıyor. 1916 yılında Osmanlı döneminde ud üretimi yapan Arşak Köseyan adlı bir lutiyere ait. Bu da bize yine Mehmet Ali Sanlıkol'un bağışı olarak Amerika'dan geldi” ifadelerini kullandı.

141 yıllık Osmanlı mirası: Bursa Erkek Lisesinin müzesi tarihe ışık tutuyor Haber

141 yıllık Osmanlı mirası: Bursa Erkek Lisesinin müzesi tarihe ışık tutuyor

Sultan 2. Abdülhamid döneminde 1883 yılında açılan, Cumhuriyet'in ilanının ardından Bursa Erkek Lisesi adıyla faaliyetini sürdüren okulda Reşat Nuri Güntekin, Orhan Şaik Gökyay, Kazım Baykal, Ziya Samar, Süleyman Nazif gibi ünlü isimler öğretmenlik yaptı. Sait Faik Abasıyanık ise öğrenciyken ilk hikayesi olan "İpekli Mendil"i Bursa Erkek Lisesinde kaleme aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski başbakanlardan Ferit Melen, eski bakanlardan Kamran İnan, Orhan Cemal Fersoy, Mehmet Gölhan, Cemal Külahlı, Turhan Tayan gibi siyasetçilerin yanı sıra çok sanat, ekonomi ve eğitim hayatından birçok önemli isim bu liseden yetişti. Okulun ilk binasına 1903-1906 yıllarında kütüphane, yatakhane, yemekhane, kapalı bir teneffüshane, 1911'de ise hamam ilave verildi. Yunan işgalinde binanın bir bölümü hastane olarak kullanıldı. Tarihi binada idari birimler, yakın tarihlerde yapılan ek binalarda ise derslikler yer alıyor. Şu anda 871 öğrencisi bulunan ve karma eğitim veren okulda 1904'te kurulan Müzei Hümayun'un ismi, Cumhuriyet'in ilanından sonra Bursa İl Eğitim Tarih Müzesi olarak değiştirildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla dizayn edilen müzere 1000'den fazla eser toplandı. Osmanlı döneminde kullanılan ders kitapları, fizik, kimya, biyoloji gibi derslerde kullanılan teknik aletler, eski plak ve daktilolar, eski diploma ve mezuniyet belgelerinin yanı sıra Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1927 tarihli ilk baskı Osmanlı Türkçesi "Nutuk" da sergilenen eserler arasında bulunuyor. GELENEKSEL "PİLAV GÜNÜ" YARIN Okul Müdürü Şahin Boztepe, AA muhabirine, Bursa'nın en köklü okulu olmasından dolayı lisede kurulan müzedeki eser sayısını artırmaya çalıştıklarını söyledi. Tanıtım ekibinin ziyaretçilere müzeyi gezdirdiğini, eserler hakkında bilgi verdiğini belirten Boztepe "Osmanlı zamanında keplerin, feslerin olduğu dönem var. Müzemizde 3 nesli bir arada barındıran eserlerimiz var. Bunun yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne geçildikten sonra ilk diploma defterlerimiz ve diploma örneklerimiz var." diye konuştu. Boztepe, müzedeki en kıymetli eserlerden olan Nutuk'un, mezunlardan gazeteci Haluk Şahin'e babasından miras kaldığını, onun da okula hediye ettiğini dile getirdi. Müzenin önemine işaret eden Boztepe, "Geçmişiyle geleceği barındıran, nesillerimize öğretebilen eserlerimiz burada mevcuttur. Dolayısıyla öğrencilerimiz gördüğü anda Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarına ilişkin bildiklerini hatırlıyorlar." dedi. Boztepe, okul bahçesinde yarın yapılacak geleneksel "pilav günü" etkinliğine mezunlar başta olmak üzere tüm Bursalıları davet etti. DİPLOMA, PLAK, DAKTİLO, PİYANO... Tanıtım ekibinde görevli 10'uncu sınıf öğrencisi Buse Boncuk ise müzenin duvarlarında Osmanlılar tarafından Bursa'nın fethini anlatan bilgilerin yazılı olduğunu anlattı. Müzeye başka birçok okuldan hediye edilen eserlerin de bulunduğunu bildiren Boncuk, "Diplomalardan plaklara, daktilolardan piyanolara hepsi de özel parçalar." ifadesini kullandı. Aynı sınıftan Ece Naz Gümüş de böyle bir okulda öğrenim gördüğü için kendini şanslı hissettiğini belirtti. Ziyaretçilerin Bursa'nın fethinden bugünlere kadar eğitimin nasıl geliştiğini, değişime uğradığını öğrenebildiğini dile getiren Gümüş, şunları kaydetti: "Okulumuz en köklü okullardan biri olduğu için diğer okulları da baz alarak tek tek anlatıyoruz. Burada bulunan tarihi eserler ister istemez öğrencilerin eğitime bir adım daha atmasını, bir adım daha kendini geliştirmesini etkiliyor. Buradaki eserlere bakınca kendimi gururlu ve mutlu hissediyorum. Çünkü zorluklarla kazanılmış bir ülkede eğitimin bu kadar gelişmesi, bu kadar başarı beni gururlandırıyor."

Türkiye'nin ilk Anne Müzesi açıldı: Bakan Göktaş'tan ziyaret! Haber

Türkiye'nin ilk Anne Müzesi açıldı: Bakan Göktaş'tan ziyaret!

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, anneliğin ve Anadolu'nun annelik tarihinin sanat eserleriyle yorumlandığı Türkiye'nin ilk Anne Müzesi'ni gezdi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Göktaş, kendisini karşılayan müzenin kurucusu Şermin Yaşar'a "Hayırlı, uğurlu olsun. Büyük emek harcadınız." ifadelerini kullandı. Yaşar ile müzeyi gezen Göktaş, müzedeki birçok önemli sanatçıya ait anne ve çocuk temalı tablo ve heykeller ile koleksiyonlara ilişkin bilgi aldı. Geçmişten bugüne annelerin kullandığı ve anneliği simgeleyen eşyalar, objeler ve anneliğin değerine dikkati çeken sanatsal çalışmalar hakkında bilgilendirilen Göktaş, geçici sergi alanındaki Cumhuriyet Müzesi envanterine kayıtlı Mustafa Kemal Atatürk'ün bebeklik eşyaları, zıbını ve başlığı ile Zübeyde Hanım'ın seccadesini inceledi. Dünya anne bebek koleksiyonunun bulunduğu salonda 50'den fazla ülkeye ait anne bebek temalı ve görselli antika bebekleri de gözlemleyen Göktaş, müzede oluşturulan alanda farklı ülkelerin ninnilerini dinledi. Müzeyi ziyarete gelenlerle de sohbet eden Göktaş, yaptığı açıklamada, müze ziyaretinde çok duygulandığını belirterek, "Burada herkes, kendisine ait, annesine ait, köklerine ait ama aynı zamanda anneler de kendilerine ait bir parça bulabiliyor. Hem hüznü hem geleceği hem modernliğiyle birlikte aynı zamanda tarihimizin, köklerimizin çok derin çalışıldığı bir müze olmuş." değerlendirmesinde bulundu. Müze kurucusu Yaşar'ı tebrik eden Göktaş, müzede annenin kutsallığının ve tarihinin çok güzel vurgulandığını belirtti. Yaklaşan Anneler Günü dolayısıyla başta şehit ve gazi yakınları olmak üzere bütün annelerin gününü kutlayan Göktaş, "Türkiye'deki ve dünyadaki tüm annelerin gününü kutluyorum. Gazzeli annelerimizi ve savaş altında maalesef bu zorlu süreci yaşamak zorunda olan annelerimizin de gününü kutluyorum." ifadelerini kullandı. Şermin Yaşar da Göktaş'ın ziyaretinden dolayı gurur duyduğunu belirterek, teşekkürlerini iletti. Yaşar, dünyadaki tüm annelerin duygularını ve Anadolu'nun annelik tarihini anlatabilmek için bu müzeyi açtığını kaydetti.

Şehrin tarihi değerleri, canlı heykellerde hayat buldu Haber

Şehrin tarihi değerleri, canlı heykellerde hayat buldu

İnegöl Belediyesi, 18 Mayıs Dünya Müzeler Gününü farklı bir etkinlik ile kutladı. “Yaşayan Müze” etkinliğinde Kent Müzesinde bulunan şehrin tarihi değerleri, canlı heykellerle hayat buldu. Adeta tarihin canlandığı etkinlikte; Kent Müzesinde bulunan İnegöl’ün fatihi Turgut Alp, şehrin tarihi değerlerinden İshak Paşa, İnegöl’ün düşman işgalinden kurtuluşunda önemli bir rol oynayan Hüsnü Güven ve Kurtuluş Savaşı döneminde kendi küçük olmasına rağmen büyük işler başarmış Küçük Kamil’e hayat veren canlı heykeller, ziyaretçilere kendilerini ve dönemlerini anlattı. TARİHİ ŞAHSİYETLER CANLANDIRILDI İnegöl’ün kadim geçmişinde önemli bir yere sahip olan bu dört değer, “Yaşayan Müze” etkinliği ile yeniden hayat buldu. Müze içerisinde bulunan Turgut Alp ve İshak Paşa’nın balmumu heykelleri kaldırılarak yerlerine canlı heykeller yine bu tarihi şahsiyetlerin kıyafetleriyle geçti. Hüsnü Güven ve Küçük Kamil de kendilerine yer verilen bölümlerde canlı heykeller tarafından canlandırıldı. İnegöl Belediyesi Şehir Tiyatrosu Güzel Sanatlar Yönetmeni Volkan Derman’ın rejisiyle Şehir Tiyatrosu sanatçıları; Zafer Karataş, Mevlüt Zobu, Mustafa Demir ve Arda Aki dönemin kostümleri ve imajıyla hayat verdi. İnegöl’e önemli katkılarda bulunmuş tarihi şahsiyetleri canlandıran sanatçılar, bu etkinlikte müzeyi ziyarete gelen öğrencilere kendilerini anlattılar. Farkındalık ortaya koyan bu çalışma sırasında çeşitli okullardan öğrenciler de müzeyi gezdi. Belediye Başkanı Alper Taban’ın da öğrencilere eşlik ettiği müze ziyareti sırasında, canlı heykellerin aniden hareketlenerek kendilerini ve dönemlerini anlatması büyük şaşırmaya neden oldu. Heykellerin canlandığını gören öğrenciler hayretlerini gizleyemedi. MÜZEDE MESLEKLER DE HAYAT BULDU Etkinlikte sadece tarihi şahsiyetler değil, İnegöl Kent Müzesinde tarihi yaşatan meslekler de hayat buldu. Kent Müzesi ve Mobilya Ağaç Sanayi Müzesi içerisinde yer alan; Bakırcı, Yorgancı, Yemenici, Terzi, Saatçi, Fıçıcı, Takunyacı, Kürekçi ve Mobilyacı dükkanlarının başında bu meslekleri icra eden ustalar yer aldı. Bu mesleklere ömürlerini adamış olan ustalar, gelen öğrenci gruplarına mesleklerini kendileri anlattı. Bakırcı Recep Serbest, Yorgancı Salim Tetik, Terzi Zeki Bayram, Gömlekçi Fahri Durgut, Yemenici Mehmet Başarır, Fıçıcı Erdoğan Erkuş, Takunyacı Mehmet Günay ve Kürekçi Mahmut Yalaza ile Berat Yalaza Kent Müzesinin meslekler bölümüne hayat verdi. Etkinlikte gün boyu müzede misafirlere mesleklerini anlatan ustaları Belediye Başkanı Alper Taban da tek tek ziyaret edip katkı ve desteklerinden dolayı teşekkür ederek hediye takdiminde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.