#Mehmet Fatih Kacır

Bursa Hayat Gazetesi - Mehmet Fatih Kacır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Fatih Kacır haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır Bursa'da konuştu Haber

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır Bursa'da konuştu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Sanayimiz için kritik önemi haiz ve ferrokrom üretim altyapımızla entegre bir paslanmaz çelik üretimi yatırımının ülkemize kazandırılması artık hep birlikte öncelikli bir hedefimiz. Bunu da inşallah hep beraber başaracağız. Sanayileşme tarihimizde yeni bir sayfa açacak bu yatırımı da ülkemize kazandırmakta kararlıyız." dedi. Bakan Kacır, Bursa'nın Orhaneli ilçesi kırsal Gümüşpınar Mahallesi'nde kurulan BG Ferrokrom Fabrikası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, 250 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşen ve 300 kişinin doğrudan istihdam edileceği tesisinin hayırlı olması temennisinde bulunarak, bölgeye bu yatırımı kazandıran Gürsoy Grup ailesini tebrik etti. Dünyanın küresel buhranların yaşandığı sancılı bir dönemden geçtiğini belirten Kacır, "Ticaret ve teknoloji savaşları, jeopolitik gerilimler, salgınlar, doğal afetler, iklim değişiklikleri, ezber edilmiş kuralların, bizzat onları koyanlar ve vazedenler tarafından terk edilişini hızlandırdı. Küresel ekonomideki yeni tabloda ülkelerin sürdürülebilir bir kalkınmayı gerçekleştirmesi, ancak ve ancak büyük resmi doğru okuyabilmeleri, üretim ve teknoloji geliştirme altyapısını, insan kaynağını planlı bir şekilde harekete geçirmeleriyle mümkün." diye konuştu. Kacır, son 22 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tesis edilen güçlü yapıyla, demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla Türkiye'nin sanayi ve teknolojide asra bedel başarılara imza attığını dile getirdi. Sayısı 191'den 361'e yükselen organize sanayi bölgeleri ile kurdukları 43 endüstri bölgesinin, Türkiye'nin üretim üsleri haline geldiğini vurgulayan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanayi sektöründe üretim ve ihracat rekorları kırdık. Otomotivden kimyaya, makineden çeliğe, beyaz eşyadan savunma ve havacılığa, tekstilden mobilyaya tüm sektörlerde sanayi ürünlerimizin yıllık ihracatını 34 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik. Ülkemizin teknoloji geliştirme kabiliyetinin bir nişanesi niteliğindeki yerli ve milli elektrikli otomobilimiz Togg'u Bursa Gemlik'te üreterek milletimizle buluşturduk. Katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi önceleyerek, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirerek, Türk sanayini dünyada daha güçlü, daha etkin bir konuma taşıyoruz." "FERROKROM PEK ÇOK AR-GE VE ÜRETİM KAPASİTESİNDE KRİTİK ROLE SAHİP" Kacır, geçen haftalarda Türkiye'nin sanayide yüksek teknoloji, sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünde yeni bir sayfa açacak 4 programı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı. Bu programların kapsamına değinen Kacır, şunları kaydetti: "Katma değerli üretim altyapımızın güçlendirilmesinde önemli bir kilometre taşı niteliğindeki ve halihazırda başarıyla yürüttüğümüz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'mızın Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı'nı ilan ettik. Kamunun sanayimizin ikiz dönüşümünde yalnızca teşvik eden değil, aynı zamanda rehberlik eden bir yaklaşım sergileyeceği Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programlarını kamuoyuyla paylaştık. Ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları için sunduğu fırsatları güçlendirecek HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nın detaylarını yerli ve yabancı yatırımcılarımızın huzurunda ilan ettik. 30 milyar dolarlık bir yüksek teknoloji yatırım programını Sayın Cumhurbaşkanı'mızca dünyaya duyurduk. İnanıyorum ki devreye aldığımız bu programlarla ülkemizin tüm potansiyelini harekete geçirecek yeni yatırımlar ve projeleri ülkemize kazandıracağız." Bakan Kacır, Türkiye'yi yüksek teknoloji ve katma değerli üretimde devler ligine taşıyacaklarını anlattı. Ülkenin üretim ve teknoloji geliştirme altyapısını perçinlerken doğal kaynakları ekonomik kıymete dönüştürerek sanayinin ham madde ve ara malı tedarikini teminat altına almayı, ekonomik ve teknolojik bağımsızlık mücadelenin tamamlayıcısı olarak gördüklerini söyleyen Kacır, şu ifadeleri kullandı: "Son 22 yılda maden yatırımları için 3 bin 517 yatırım teşvik belgesi düzenledik, 752 milyar Türk lirası sabit yatırımı teşvik ettik ve 112 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtık. Enerji bağımsızlığımızda önemli bir sayfa açan Karadeniz gazının vatandaşımıza ulaşması için Zonguldak ve Sakarya Gaz Sahası'nda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından gerçekleştirilen yatırımlara proje bazlı devlet desteği sunduk. Nadir toprak elementlerinin geri kazanımı, test ve analizi için önemli altyapıları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Tunceli'de inşa ediyoruz. Hedefimiz, yer üstüne çıkardığımız zenginliklerimizi nitelikli yatırımlar aracılığıyla katma değere dönüştürmek. Halihazırda metalürji, kimya ve refrakter sanayinin öncelikli girdileri arasında yer alan krom, rezervlerimizin ölçeği ve kalitesi açısından dünyada en üst sıralarda olduğumuz bir cevher. Kromun kıymetlendirilerek yüksek kalite ferrokroma dönüştürülmesi, özellikle otomotiv, havacılık, savunma ve denizcilik gibi ülkemizin halihazırda güçlü üretim altyapısına sahip olduğu pek çok sektörün AR-GE ve üretim kapasitesinde kritik role sahip." "YAPAY ZEKA TEMELLİ ÜRETİM MODELİ, KARBON AYAK İZİ AZALTICI UYGULAMALAR..." Orhaneli'deki bu fabrikanın yıllık 60 bin ton yüksek karbonlu ferrokrom üretim kapasitesine sahip olduğu bilgisini veren Kacır, tesisin Türkiye sanayisinin alaşımlı çelik üretiminde ihtiyaç duyduğu yüksek karbonlu ferrokromu temin edeceğini ve aynı zamanda Türkiye'yi dünya ferrokrom pazarında bir üst lige taşıyacağını belirtti. Fabrikanın yapay zeka temelli üretim modeli, karbon ayak izi azaltıcı uygulamaları, son teknoloji ve çevreci üretim prosesi, tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 50'sini karşılayacak 80 megavatlık güneş enerjisi santraliyle "yeşil ve dijital dönüşüm vizyonu"nu en güçlü şekilde yansıttığına dikkati çeken Kacır, "Ülkemizin üretim ve ihracat gücüne önemli katkı sağlayacak bu tesise, bizler de Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kararıyla proje bazlı yatırım teşviki sunduk. Türkiye'nin stratejik ihtiyaçlarına cevap veren bu tesisin ardından sanayimiz için kritik önemi haiz ve ferrokrom üretim altyapımızla entegre bir paslanmaz çelik üretimi yatırımının ülkemize kazandırılması artık hep birlikte öncelikli bir hedefimiz. Bunu da inşallah hep beraber başaracağız. Sanayileşme tarihimizde yeni bir sayfa açacak bu yatırımı da ülkemize kazandırmakta kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, müteşebbisleri cesaretlendirerek, üretimin kalbi tesisleri her daim destekleyerek, ülkenin dört bir yanında kalkınma hareketinin öncüsü olmayı sürdüreceklerini anlatan Kacır, açılışı gerçekleştirilen tesisin bugünün temellerini sağlamlaştırarak yarınlara daha güçlü ve bağımsız ulaşma kararlılığının simgesi olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasının ardından Bakan Kacır'a hediye takdim edildi ve dua edilerek, fabrikanın açılış kurdelesi kesildi. Daha sonra Kacır ve beraberindekiler, fabrikayı gezdi. Açılış törenine, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, Gürsoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy ile AK Parti'li bazı milletvekilleri ve diğer ilgililer katıldı.

Türkiye küresel çip üretiminde söz sahibi olacak Haber

Türkiye küresel çip üretiminde söz sahibi olacak

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 61. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni, TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Toplantı Salonu'nda yapıldı. Etkinlikte konuşan Bakan Kacır, Türkiye'nin bilim ve teknoloji politikalarına rehberlik etme vazifesiyle 1963'te kurulan TÜBİTAK’ı yoğun emek ve çabalarıyla bugünlere taşıyan herkese teşekkür etti. Kacır, 2000'li yılların başına kadar kısıtlı bütçe ve imkanları en verimli şekilde değerlendiren kurumun, ilk 40 yılında Türkiye'nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınması için kilit rol üstlenen nitelikli insan kaynağının yetişmesinde bayraktar rol üstlendiğini belirtti. Kurumun, bünyesindeki enstitülerle Türkiye'de AR-GE ve inovasyon ekosisteminin yeşermesi için yoğun çaba gösterdiğini ifade eden Kacır, "Ülkemizin için iftihar kaynağı, milli teknoloji hamlemizin birçok vitrin projelerinde son 1 yılda da TÜBİTAK'ın mührünü gördük. TÜBİTAK öncülüğünde ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'yı uzay ile buluşturarak kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdik." değerlendirmesinde bulundu. Kacır, astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in Türkiye'nin gururu olduklarını belirterek, Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 13 bilimsel deneyi tamamladığını, Atasever'in ise yörünge altı uçuşunu başarıyla gerçekleştirdiğini hatırlattı. Türkiye'nin gelişimi ve kalkınması için kritik öneme sahip MODSİMMER TRUBA Veri Merkezi ve ARF Hesaplama Kümesi'ni özel sektör, kamu ve akademinin çalışmalarına tahsis ettiklerini vurgulayan Kacır, Sekizinci Ulusal Antarktika Bilim Seferi ve Üçüncü Ulusal Arktik Bilim Seferi'nin gerçekleştirildiğini de söyledi. "HASSAS SENSÖRLERİ YERLİ VE MİLLİ OLARAK ÜRETECEĞİZ" Kacır, Türkçe'nin zenginlik ve çeşitliliğinin yapay zekaya aktarılması, bu sayede de Türk dünyasının teknoekonomik atılımına hız kazandırılmasına imkan tanıyacak "Türkçe Büyük Dil Modeli" projesini başlattıklarına da dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizin bağımsızlığının ve özgürlüğünün teminatı savunma sanayimizin teknolojik kazanımlarında TÜBİTAK öncü olmaya devam etti. İlk uçuşunu bu yıl gerçekleştiren Milli Muharip Uçağımız (MMU) Kaan'ın kalbinde yer alan ve onu 5. nesil bir uçak haline getiren bilgisayarın bütünleşik işlemci ünitesini TÜBİTAK'ta geliştirerek bu kabiliyete sahip sayılı ülkelerden biri olduk. Bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün kanatları gökyüzünde güvenle süzülüyor. Türkiye’nin ilk görüş içi havadan havaya füzesi BOZDOĞAN ve ilk görüş ötesi havadan havaya füzesi GÖKDOĞAN'ı envanterimize kazandırdık." Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığın tesisi için kritik ve stratejik olarak addedilen bu kazanımların yanında TÜBİTAK'ın bilim, inovasyon ve araştırma ekosistemin unsurlarını harekete geçirmeye devam ettiğini belirten Kacır, "Temelini inşallah önümüzdeki dönemde atacağımız yeni çip üretim tesisimizle çip tasarım ve üretiminde önce 110 nanometre, ardından da 65 nanometre teknolojisine geçiş yapacağız. Başta elektrikli araçlar olmak üzere, yenilenebilir enerji sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm çipleri ve beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılan hassas sensörleri yerli ve milli olarak üreteceğiz." ifadesini kullandı Sanayi AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 3 bin 654 projeye 4,2 milyar lira destek verdiklerini açıklayan Kacır, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'yle 175 milyon dolarlık bir finansmanı sanayicilerin yeşil dönüşüm odaklı, AR-GE ve teknoloji odaklı projelerine tahsis ettiklerin aktardı. Kacır, yapay zeka alanında, milli ürün ve çözümlerin oluşturulma sürecinde rol alan tüm aktörleri, aktif bir işbirliği modeliyle desteklediklerini ve yapay zeka ekosistem çağrısının açıldığını aktararak, "Türkiye Yüzyılı'nda teknoloji girişimciliğinin, ekonomide hep birlikte yazacağımız yeni başarı hikayesinin de ana faktörü olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz 2030'a dek 100 Turcorn’un, 100 bin teknoloji girişiminin bu ülkede doğması, bu ülkede büyümesi, dünyaya açılması. Bunu başarabilecek potansiyelimiz olduğunu biliyoruz. Bizim en büyük zenginliğimiz sahip olduğumuz insan kıymetimiz, beşeri sermayemizdir. Bu sermayeyi harekete geçirmeyi TÜBİTAK'ın öncelikli hedefi olarak görüyoruz." diye konuştu. "TARİHİMİZDEKİ EN YÜKSEK MADALYA SAYISINA ULAŞTIK" Akademi ve kamu AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 6 bin 231 projeye 6 milyar lira destek sağladıklarını belirten Kacır, burs programlarıyla yine son 1 yılda 91 bin 438 bilim insanı ve gence 3,1 milyar lira destek verildiğini bildirdi. Kacır, lisans düzeyindeki 3 bin bursiyerin de araştırma ekosistemine erken yaşta dahil edildiğini söyledi. Uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarında öğrencilerin rekorlar kırmaya devam ettiğine dikkati çeken Kacır, "TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları Programı kapsamında geçtiğimiz yıl uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarında 12'si altın olmak üzere 75 madalya ve 4 mansiyon ödülü kazanarak tarihimizdeki en yüksek madalya sayısına ulaştık." dedi. Son 1 yılda 4 bin 133 bilim söyleşisiyle 620 binden fazla öğrenciyi bilim insanlarıyla bir araya getirdiklerini aktaran Kacır, 3 bin 284 bilim fuarı ile 250 bin öğrenci ve 3 milyon ziyaretçide bilimsel farkındalığı yeşerttiklerini vurguladı. Kacır, "Gençlerimize hayallerinin peşinden koşma imkanı sunan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST bünyesinde bu yıl 16 farklı kategorideki yarışmalar TÜBİTAK katkısıyla gerçekleşecek." bilgisini paylaştı. Kacır, şunları kaydetti: "TÜBİTAK bünyesindeki mevcut AR-GE ve inovasyon kabiliyetlerimizin ekonomik değere dönüşmesini sağlayacağız. Ancak ülkemizi hep beraber daha ileriye taşıyacağız. Yeni nesillere ilham kaynağı olacak projeleri hayata geçireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milli Teknoloji Hamlemizdeki yol arkadaşlarımızla daha büyük ve daha güçlü, tam bağımsız Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz." DAHA FAZLA GENCE ULAŞMA VURGUSU TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise TÜBİTAK'ın kuruluşundan bu yana değişmeyen iki amacı olduğunu ve bunların ülkenin ihtiyacı olan bilgiyi üretmek, o bilgiyi üretecek insan kaynağını desteklemek olduğunu söyledi. TÜBİTAK'ın son yıllarda bilgi üretmeyi sadece kapasite geliştirme değil aynı zamanda etki oluşturma anlamında bir üst seviyeye dönüştürme aşamasında olduğunu söyleyen Mandal, bunu bir sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti. Mandal, bu süreçte daha fazla sahada olmaya çalıştıklarını da aktararak, dış kaynakları çok daha etkin kullanmaya çalıştıklarını belirtti. Genç araştırmacıları lisans düzeyinin yanında artık TÜBİTAK Fen Lisesi ile lise düzeyinde de desteklediklerini anlatan Mandal, "Türkiye'nin her yerindeki gence ulaşmaya çalışıyoruz ve daha fazla da ulaşmamız gerekiyor. Özellikle yakın zamanda olimpiyatlarda, proje yarışmalarında, TEKNOFEST'te elde etmiş olduğu dereceler için gençlerimize minnettarız." değerlendirmesini yaptı. Konuşmaların ardından törende, KOSGEB ve TÜBİTAK arasında, BiGG kapsamında yürütülen ve TEKMER tarafından desteklenen iş fikirlerinin, iş planına dönüştürülmesi sürecinde eğitim ve rehberlik kadrosu sunulması ve katılımcıların desteklerden yararlanmasının teşvik edilmesi için işbirliği protokolü imzalandı. İmzaların ardından Mandal tarafından Bakan Kacır'a, 2018 yılında yaptığı TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyeliği adına düzenlenen belge takdim edildi. TÜBİTAK’tan emekli olanlar ve kurumda 25. yılını dolduran çalışanlarla teknoloji transferiyle kuruma katkı sağlayan personele, Kacır tarafından belge takdim edilmesiyle program sonlandı.

Bakan paylaştı! Bursa'da gerçekleştirilecek Haber

Bakan paylaştı! Bursa'da gerçekleştirilecek

Bakan Kacır, TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği'ne ilişkin, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Paylaşımına "Gözümüz yeniden göklerde!" ifadesiyle başlayan Kacır, TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği'nin, 26'ncı senesinde bilimle toplumu buluşturmaya devam ettiğini aktardı. Kacır, her yaştan binlerce gökyüzü meraklısını bir araya getiren dev etkinliğin, 9-11 Ağustos tarihlerinde Bursa Uludağ'da gerçekleşeceğini belirterek, "Türkiye'nin dört bir yanından gökyüzüne gönül vermiş, bilim ve keşif sevdalılarını bu heyecan verici buluşmada bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. ETKİNLİK İÇİN BAŞVURULAR BAŞLADI Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada da TÜBİTAK'ın her yaştan gökyüzü meraklısını buluşturduğu Gökyüzü Gözlem Etkinliği için başvuruların başladığı belirtildi. Başvuruların 25 Temmuz'a kadar devam edeceğine işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bilim Teknik Dergisi tarafından ilk kez 1998'de Antalya Saklıkent'te düzenlenen Gökyüzü Gözlem Etkinliği, bu yıl yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının katkılarıyla TÜBİTAK'ın koordinasyonunda gerçekleştirilecek. Astronomi meraklıları, uzmanlar eşliğinde gökyüzünü inceleme fırsatı bulacak. Etkinliğe katılacaklar, Türkiye'nin dört bir yanından başvuran binlerce kişi arasından kurayla belirlenecek." ETKİNLİK KAPSAMINDA ATÖLYE ÇALIŞMALARI YAPILACAK Açıklamada, Milli Uzay Programı vizyonuyla gençlerin uzaya ilgisinin artırılmasının amaçlandığı etkinliğe her yıl astronomi meraklılarının büyük ilgi gösterdiğine dikkat çekilerek, her yaş grubuna açık etkinlik boyunca seminerler, yarışmalar ve gök bilimle ilgili birçok faaliyetin düzenleneceği belirtildi. Açık alanda gece ve gündüz saatlerinde çeşitli atölye çalışmaları, teleskopla gözlemler ile deneyler gibi farklı etkinliklerin de gerçekleştirileceğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Katılımcılar, bu etkinliklere yanlarında getirdikleri fotoğraf makinesi, teleskop, kamera ve dizüstü bilgisayar gibi ekipmanlarıyla katılabilecek. Gece ise katılımcılar çıplak gözle binlerce yıldızın görülebildiği gökyüzü altında uzman astronomlar ve profesyonel teleskoplar eşliğinde gökyüzünü gözlemleyecek, yıldızları, galaksileri ve nebulaları tanıyacak. Etkinlik boyunca bilim insanları, öte gezegenler, uydu teknolojileri, ay misyonu ve roket çalışmaları, yere yakın geçiş yapan asteroitler ile yıldız örtülmeleri gibi farklı başlıklarda katılımcılara birbirinden ilginç sunumlar yapılacak."

Bakan Kacır, KKTC Vizyon Çalıştayı'na video mesaj gönderdi Haber

Bakan Kacır, KKTC Vizyon Çalıştayı'na video mesaj gönderdi

Bakan Kacır, mesajında, düzenlenen çalıştayın iki kardeş devletin sarsılmaz bağlarının nişanesi olduğunu, KKTC'nin AR-GE ve inovasyon altyapısının güçlenmesinde, bilgi temelli ekonomisinin daha ileriye taşınmasında önemli bir kilometre taşı olacağını bildirdi. Ada'nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türkleri'nin varlığı ve KKTC'nin bekasının, Türkiye'nin asla vazgeçmeyeceği ve uğrunda mücadeleden bir an dahi tereddüt etmeyeceği unsurların başında geldiğini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu: "Kıbrıs Türkleri'nin egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bütün gayemiz Fazıl Küçük'lerin, Rauf Denktaş'ların haklı mücadelesinin mirasını korumak ve Ada'ya 1974'te getirdiğimiz barışın kalıcı olmasını temin etmektir. Ada'daki kardeşlerimizin huzuru ve güvenliği bizim de huzurumuz ve güvenliğimiz demektir. 'Mavi Vatan'ın deniz feneri' konumundaki Kıbrıs her zaman gözümüz, aklımız ve derdimiz olacaktır. Türkiye olarak, Kıbrıs Türk halkının varlığına, hürriyetine ve geleceğine dönük desteğimizi sürdüreceğiz. KKTC'nin kalkınmasına yönelik katkılarımızı devam ettireceğiz." Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, son 22 yılda elde ettikleri kazanımlarla Türkiye'yi her alanda dönüştürüp geliştirdiklerini ifade etti. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma ve teknolojiye kadar uyguladıkları reformlarla milli şahlanışın altyapısını güçlendirdiklerini dile getiren Kacır, inşa ettikleri güçlü sanayi altyapısı, nitelikli insan kaynağı ve yenilikçiliği teşvik eden AR-GE ekosistemiyle Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkma yolculuğunda önemli projelere imza attıklarını anlattı. SON 22 YILDA ATILAN TEKNOLOJİ VE İNOVASYON ADIMLARI Kacır, bölgesinde güçlü, küresel siyasette söz sahibi bir Türkiye'yi hep birlikte inşa ettiklerine işaret ederek, "Yatırım, üretim, istihdam, icat ve ihracat rotasında ülkemizi hak ettiği noktaya taşımak adına aşkla ve şevkle çalışıyoruz. Ülkemizi teknoloji geliştirmede, katma değerli üretimde dünyanın sayılı merkezleri arasında konumlandıracak adımları atıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. AR-GE teşviklerinden teknoparklara, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına kadar pek çok uygulama ve düzenlemeyle Türkiye'nin teknoloji girişimlerini büyütmek için çalıştıklarını belirten Kacır, son 22 yılda hep birlikte sıfırdan inşa ettikleri teknoloji girişimciliği ekosisteminin geldiği seviyenin kendileri için umut kaynağı olduğunu kaydetti. Kacır, teknopark sayısını 2'den 102'ye, teknoparklarda AR-GE ve inovasyon yapan girişimlerin sayısını 56'dan 10 bin 500'ün üzerine çıkardıklarına dikkati çekerek, şu bilgiyi paylaştı: "Daha önce uygulaması olmayan AR-GE ve tasarım merkezlerimizin sayısı 1600'ü aştı. Bilgi ve iletişim sektöründeki çalışan sayımız 237 bine, AR-GE personelimiz 272 bine ulaştı. Kurduğumuz ekosistem ve altyapı sayesinde pandemiden bu yana teknoloji girişimciliği Türkiye'de altın çağını yaşıyor. 2019'a kadar henüz unicornu olmayan bir ülke iken bugün 6'sı Bakanlığımızca desteklenen milyar dolar değeri aşan 7 unicornumuz, bizim deyimimizle 7 Turcorn'umuz var. Ülkemizin kritik teknolojileri milli olarak geliştirmesi, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunmasını esas alan kalkınma ve büyüme modelimizi uygulamaya devam edeceğiz. Türkiye'nin yeni nesil endüstri politikasının somut örneği Togg'da olduğu gibi batarya teknolojileri, çip üretimi, uzay teknolojileri, biyoteknoloji, hiper ölçekte veri merkezleri, güneş, rüzgar ve hidrojen enerjisi sistemleri alanlarında da lider teknoloji girişimlerini destekleyeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmak için kesintisiz mücadelemizi sürdüreceğiz. Uluslararası toplumun haksız ve hukuk dışı uygulamalarında KKTC ekonomisine etkilerini en aza indirgeyecek, KKTC'nin küresel ekonomiyle entegrasyonunu güçlendirecek, rekabetçiliğini daha ileriye taşıyacak adımları da eş zamanlı olarak atacağız." "ÇALIŞTAYDA 'BİLİŞİM ADASI'NIN YOL HARİTASI BELİRLENECEK" Ocakta "KKTC'de Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları ile İlgili Kanunlarına Göre Kurulmuş Şirketlerin Yapacağı Sanayi Yatırımlarının Kolaylaştırılması Hakkında Anlaşma"yı imzaladıklarını hatırlatan Kacır, bununla Kıbrıs Türk'ü yatırımcıların yanı sıra Türkiye'den gelecek yatırımlarla organize sanayi bölgelerinin birer üretim alanına dönüşeceğini anlattı. Kacır, en az 3 milyon avroluk yatırım taahhüt eden yatırımcılara taşınmaz mal edinme ve uzun vadeli kiralama gibi konularda önemli fırsatlar sunulacağına işaret ederek, KKTC'nin uluslararası düzeyde eğitim görmüş ve tecrübe kazanmış insan kaynağı ve ülkede faaliyet gösteren üniversitelerin AR-GE potansiyelinin, Ada'da bilgi temelli ekonominin güçlendirilmesi için önemli fırsatlar sunduğunu dile getirdi. Bugünkü çalıştayla KKTC'nin kuruluşunun 50. yılına rastlayan 2033'te tamamıyla bir "Bilişim Adası"na dönüşümünü hedeflediklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti: "KKTC'nin bilişim teknolojileri ve iletişim alanındaki geleceğini şekillendirecek önemli adımları konuşacağımız çalıştayda, Türkiye ve KKTC'den katılan uzmanlar, akademisyenler, sektör ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle hep birlikte 'Bilişim Adası'nın stratejik hedeflerini ve yol haritasını belirleyeceğiz. Hukuki altyapı, teknolojik altyapılar ve uluslararası pazarlara erişim ana başlıkları altında toplamda 10 ayrı konu üzerine yoğunlaşacağız. Teşvik ve desteklere yönelik stratejiler, politikalar, yatırım ortamını iyileştirici mevzuat yasal düzenleme ve regülasyonları kapsayacak eylem planları da hazırlayacağız. Bilişim, teknoloji, iletişim, haberleşme ve yazılım altyapılarıyla birlikte istihdama ve ihracata kapılar açacak bir ekosistem kurgulamak en büyük arzumuz. 'Bilişim Adası' hedefiyle beraber, KKTC'nin dünya ile entegre olmasını, dünyanın önemli bilişim üslerinden biri olması için bilişim altyapılarının geliştirilmesini, uluslararası alanda tanınan bir bilişim merkezi haline gelmesini amaçlıyoruz. Türkiye olarak KKTC'nin bir teknoloji, yenilik ve işbirliği merkezi olma yolculuğunda, her konuda olduğu gibi yanındayız. Bakanlık olarak KKTC'nin de bir bilişim üssü haline gelmesi için kardeş ülkedeki muadil kurumlarla işbirliklerimize hız kesmeden devam edeceğiz."

Bakan Kacır açıkladı! Türkiye dünyada 4'üncü sırada Haber

Bakan Kacır açıkladı! Türkiye dünyada 4'üncü sırada

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı'na katıldığını belirtti. Gemi ve su araçları ihracatının 2003'te 450 milyon dolarken 5 katına varan büyümeyle 2023'te 2,23 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Kacır, son 20 yılda tersane sayısının 37'den 85'e çıktığının altını çizdi. İleri teknolojiye sahip gemilerin Türkiye tersaneleri tarafından inşa edildiğine dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti: "Geçtiğimiz yıl yaklaşık 94 bin istihdam sayısına ulaşan sektörde toplam 351 bin DWT yeni gemi teslimi yapıldı. Dünyanın ilk LNG yakıtlı römorkörü, dünyanın ilk elektrikli römorkörü, dünyanın ilk uzaktan kumandalı römorkörü, dünyanın ilk elektrikli yüzer enerji gemisi (power ship) ve dünyanın ilk hibrit (LNG+batarya) balık avlama gemisi gibi ileri teknolojiye sahip gemiler ülkemiz tersaneleri tarafından inşa edildi. 2023 itibarıyla dünyadaki 24 metre ve üzeri yat siparişlerinde 73 bin 11 grostonla ülkemiz dünyada 4. sırada yer almaktadır. Denizcilik sektöründe faaliyet gösteren 48 meslek komitesinden yaklaşık 11 bin üyesiyle 'Denizci Millet Denizci Ülke' vizyonu doğrultusunda faaliyet gösteren Odamıza, önümüzdeki dönemde Türk denizciliğini daha ileriye taşıma çabalarında başarılar diliyorum. Sınırlarının büyük bölümü denizlerle çevrili ve 3 kıtanın geçiş yolunda bulunan ülkemizi, sahip olduğumuz bu zengin potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek dünya denizciliğinde hak ettiği konuma getirmek en büyük hedeflerimizdendir."

TÜRKSAT 6A Uydusu ne zaman uzaya gönderilecek? Haber

TÜRKSAT 6A Uydusu ne zaman uzaya gönderilecek?

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Türksat ve Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) işbirliğiyle ülkeye kazandırılan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde (USET) Türksat 6A uydusunun son durumuna ilişkin basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin uzay teknolojilerinde 40 yıllık rüyasının gerçekleştiğini belirten Kacır, 1984'te dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın bir yandan Türkiye'nin uzaydaki yörünge haklarını muhafaza almaya gayret ederken, diğer yandan ODTÜ'de TÜBİTAK UZAY'ı kurduğunu hatırlattı. Bakan Kacır, Özal'ın, Enstitüyle Türkiye'nin uydularını geliştirmesini hedeflediğini anlatarak, "2000'lerden bu yana Türkiye uydu geliştirme çalışmalarında çok önemli bir deneyim elde etti. Görüntüleme uydularında orta üretim projesi BİLSAT ve RASAT ile daha sonra GÖKTÜRK ve nihayetinde İMECE uydularıyla Türkiye, yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen üretebilen ülkelerden biri oldu." diye konuştu. Haberleşme uyduları tarafında bugüne dek Türksat'ın sekiz farklı uydudan istifade ettiğini vurgulayan Kacır, halihazırda bunların beşini kullanmaya devam ettiklerini söyledi. "396 ÇEVRESEL VE FONKSİYONEL TEST TAMAMLANDI" Kacır, ilk milli haberleşme uydusunun Türksat 6A projesi olduğunun altını çizerek, bu projenin de tamamlandığını ve uçuş modelinin nakliye öncesi halini görebildiklerini aktardı. Uzun süren çalışmalar boyunca uydunun bütün kritik alt sistemlerinin yerli ve milli olarak geliştirildiğini bildiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uçuş bilgisayarları, güç dağıtım düzenleme birimleri yerli ve milli olarak üretildi ve yüzde 81,4 yerlilik oranıyla Türksat 6A'nın üretim süreçleri tamamlanmış oldu. Bu süreçte 24 çeşit ekipman yerlileştirildi ve halihazırda gördüğümüz uçuş modelinde 84 farklı yerli ekipman var. Geliştirme ve test süreçleri tümüyle burada TUSAŞ bünyesinde, USET yerleşkesinde gerçekleştirilmiş oldu. Bütün proje boyunca 396 çevresel ve fonksiyonel test tamamlandı. İnşallah uydumuzu 8 Temmuz haftasında uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Bu andan itibaren nakliye faaliyetleri gerçekleştirilecek. Daha sonra fırlatma öncesi fırlatma kampanyası dediğimiz yaklaşık dört haftalık periyotta, fırlatmayı gerçekleştireceğimiz SpaceX ekipleriyle bizim ekiplerimiz, birlikte çalışmaları tamamlayacak. Bu fırlatmada bir ilki daha yaşayacağız. Fırlatma sonrası yörüngeye yerleşme aşamasında ilk kez yine bizim ekiplerimiz, kendi imkanlarımızla gerçekleştirecek. Bu da Türkiye'nin, Ay Projesi için yeni bir deneyim daha kazanmasına vesile olacak. Uydumuzu kendi ekiplerimizin çalışmalarıyla görev yapacağı yörüngeye transfer etme deneyimini bu fırlatmayla beraber elde etmiş olacağız." "4,5 MİLYARLIK NÜFUSUN KULLANIMINA ERİŞECEK" Mehmet Fatih Kacır, Türksat 6A'nın, 4 bin tonun üzerinde ağırlığıyla, daha önce yerli olarak geliştirilen 600 kilogramlık görüntüleme uydularıyla mukayese edildiğinde çok daha büyük ve sofistike bir ürün olduğunu kaydetti. Gelecek dönemde Türkiye'nin yerli uydu geliştirme faaliyetlerine devam edeceğini dile getiren Kacır, Türksat'ın haberleşme uydularında bugüne dek 118 ülkede 3 milyarlık bir nüfusa erişme imkanının olduğunu vurguladı. Kacır; Endonezya, Malezya ve Hindistan'ı kapsayan haberleşme imkanını da Türksat 6A ile elde edeceklerini belirterek, "Böylelikle 3 milyarlık dünya nüfusuna 1,5 milyar daha ilave edilecek ve Türkiye'nin haberleşme uyduları dünya nüfusunun yarıdan fazlasının yani 4,5 milyarlık nüfusun kullanımına erişmiş olacak." ifadesini kullandı. Önümüzdeki dönemde GÖKTÜRK uydusunu yenileme, İMECE 2 ve İMECE 3 projelerinin de gerçekleştirileceğini kaydeden Kacır, ekiplerin Ay Projesi için çalışmalarını sürdürdüklerine de işaret etti. "400'E YAKIN ARKADAŞIMIZ ORTAK ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ" Kacır, Türkiye'nin uzay bilim ve teknolojisi alanında, tıpkı savunma sanayisinde olduğu gibi, süreç boyunca millileşme ve yerlileşme hamlesine devam edeceğini dile getirdi. Bütün bu projelerin kendilerini bir sonraki projeler için cesaretlendirdiğini ve yenileri için deneyim kazanmalarına vesile olduğunu vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu: "Bu projede TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN, CTech ekipleri bir arada çalıştı. Dönem dönem 400'e yakın arkadaşımızın ortak çalışma yürüttüğü bir proje oldu bu. Bu da bizim için ayrı bir iftihar kaynağı. Bütün bu müesseselerimiz, şirketler bu alanda küresel bir deneyim kazanmış oldu. Elde ettiğimiz kabiliyet, bizi dünyada haberleşme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen ülkelerden biri haline getirdi. İddiamızı yeni projelerle sürdüreceğiz. Hem beşeri sermayemizin Türkiye'nin milli stratejisine katkı vermesini sağlayacağız hem de Türkiye'yi stratejik alanlarda yeni kabiliyetlerle ve yetkinliklerle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu projeye katkı veren bütün arkadaşlarımıza ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Bütün bu milli projeleri en güçlü şekilde himaye eden hem Türkiye'nin nitelikli insan kaynağına güvenen hem Türkiye'yi böylesi küresel düzeyde altyapılarla buluşturan Cumhurbaşkanımıza da şükranlarımı sunuyorum. İnşallah TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech gibi nice firmamızla nice milli projelere." Toplantıya, Bakan yardımcıları Ahmet Yozgatlıgil ve Zekeriya Çoştu'nun yanı sıra TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil ve Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da katıldı.

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile Bursa'dan bağlantı kurulacak Haber

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile Bursa'dan bağlantı kurulacak

Milli Uzay Programı çerçevesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "İlk defa zannediyorum Türkiye’de bir bilimsel olay bu kadar toplumsallaştı. Tuva Cihangir Atasever de 2-3 ay içerisinde bir yörünge altı uçuş yapacak” ifadelerini kullandı. Gezeravcı ile önümüzdeki günlerde de bağlantı kuracaklarını dile getiren Kacır, “Zaten önümüzdeki günlerde 6-7 bağlantı daha olacak. Cuma günü de biz görüşeceğiz. Bursa’da Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi var. Oradan gençlerle birlikte bağlanacağız. Sonra da birkaç okula Hatay’da, Diyarbakır’da, Samsun’da. Farklı coğrafyalardan mesela Üniversite Samsun’dan seçildi. Bir okul deprem bölgesi Hatay’dan seçildi. Bir fen lisesi olsun dedik TÜBİTAK Fen Lisesi’nde olacak. Ülkenin farklı şehirlerinden, farklı okul tiplerinden olsun diye tercih ettik” diye konuştu. Alper Gezeravcı’nın tecrübelerini öncelikle Türk milletine aktaracağını bildiren Kacır, “Önümüzdeki hafta ve aylarda Türkiye’deki şehirleri gezecek. Sonrasında Türk Devletleri’ne ve diğer ülkelere gidecek. 10 yıl zaten beraber çalışacağız” ifadelerini kullandı. Bakan Kacır ayrıca Gezeravcı’nın uzaydan döndükten sonra birkaç günlük beklemenin ardından Türkiye’ye geleceğini de duyurdu. “MECLİSE UZAY KANUNU GÖTÜRMEK İSTİYORUZ” Bakan Kacır konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnşallah devamını getirelim hep beraber. Bu Türkiye için bir fırsat. Ben inanıyorum ki; 2 şeyin miladı oldu. Evet, biz teknolojiye özellikle işte Teknofestlerle, havacılık projeleriyle ilgiyi arttırmıştık ama o ilgi bir eşiği daha geçti. Bilime de yönelmiş oldu. Bugün ofisteki arkadaşlardan birinin 2 yeğeni tatil olduğu için teyzelerinin yanına gelmişler. Biraz sohbet ettim 7. sınıfa gidiyorlar. İnanın o kadar detaylı biliyorlar ki bütün misyonu. Benim kadar biliyorlar hatta belki fazlaları vardır. İlk kez bu çocuklar bu kadar bilimsel şeylerle meşgul oluyorlar. Bu bir fırsat Türkiye için bunu devam ettirmemiz lazım. 5-10 sene bu hype’ı yüksek tutalım. İkincisi de uzay sanayii. Uzay sanayii için de bu bir milat olacak inşallah. Biz bunun peşinden meclise uzay kanunu götürmek istiyoruz. Taslağımız var. TUA’nın çalışmalarını da daha güçlü şekilde yapmasını sağlayacak bir taslağı hazırlamıştık. Peşinden bir uzay teknoloji gelişme bölgesine Ankara’da kuracağız. Zaten bu milli uzay programları hedefleri içinde olan bir projeydi ve Türkiye inşallah uzay sanayiinde, savunma sanayiindeki gibi bir başlangıç yapacak. Yani biz şimdiye kadar kendi uydularımıza yaptık. Bunlar önemli projeler ama dünyada uzay ekonomisi her yıl yüzde 30-40 büyüyor. 5-6 yıl içerisinde bir trilyon dolara geleceğini görüyoruz. Dolayısıyla bunu kaçırmayalım.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.