Hava Durumu

#Marmara Bölgesi

Bursa Hayat Gazetesi - Marmara Bölgesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Marmara Bölgesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uludağ'da eller tetikte! Haber

Uludağ'da eller tetikte!

Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağı olan, özellikle kayak ve kış turizmi için birçok tesisin bulunduğu Uludağ'da yaşanabilecek yangınlara karşı jandarma personeli havadan ve karadan 7/24 esasına göre nöbet tutuyor. Bursa Valiliğince "Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu" kararları kapsamında ormanlık alanlara girişlerin, mesire alanlarında semaver ve ateş yakılmasının yasaklandığı 1 Temmuz'dan itibaren il genelinde denetimler artırıldı. İl Jandarma Komutanlığı da havaların iyice ısınması ve yangın riskinin artması nedeniyle Uludağ Milli Parkı başta olmak üzere merkez ve ilçelerdeki ormanlık alanlarda teyakkuza geçti. Ekipler, Milli Park bölgesine gelenleri komisyon kararları hakkında bilgilendirerek uyarıda bulunuyor. Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma Özel Harekat (JÖH), Çevre Koruma ve Trafik Timlerince ormanlık alanlarda keşif ve gözetleme faaliyetleri yapılıyor. Kritik noktalarda yer alan orman gözetleme kulelerindeki Bursa Orman Bölge Müdürlüğü görevlileriyle sürekli iletişim halinde olan ekipler, Uludağ'da gece gündüz nöbet tutuyor. İnsansız hava araçlarıyla bölgeyi gözetleyen ekipler, olası yangın durumunda su sepetini takılı vaziyette tuttukları helikopterle görevlerine devam ediyor. Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) ise yangın sonrası araştırma ve soruşturmayı yürütüyor. Alınan tedbirlerin de etkisiyle bu yaz Milli Park sınırları içinde yangın çıkmadı. Jandarma personeli, Büyükorhan ve Keles ilçelerindeki küçük çaplı orman yangınlarının söndürülmesine destek sağladı. "PERSONELİN YAZ AYLARI İÇİN EĞİTİMLİ VE HAZIR OLMASI SAĞLANMAKTADIR" İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Bülent Keskinsoy, AA muhabirine, ormanlık alanlara girişlerin 1 Ekim'e kadar yasaklandığını, bu süreçte kendilerine önemli görevler verildiğini söyledi. Sorumluluk bölgelerindeki ormanları yangından korumak amacıyla teyakkuz halinde olduklarını belirten Keskinsoy, "Karadan komando, asayiş, JASAT, çevre, trafik, JAK Timlerimiz ve köpek unsurlarımızla, havadan ise İl Jandarma Komutanlığı harekat kontrolüne verilen Sikorsky S-70 ve Mi-17 jandarma helikopterlerimiz ve dronlarımızla yeşil Bursa'mızın korunması için orman kolluk personeliyle koordineli olarak 7/24 esasına göre denetim ve kontrollerimiz aralıksız devam etmektedir." dedi. JAK Tim Komutanı Jandarma Başçavuş Yasin Demirkan da personele yangınların önlenmesi, yangın sırasında doğru müdahale yöntemleri ve sonrasında yapılması gerekenler gibi başlıklar altında eğitim verdiklerini bildirdi. Kapsamlı eğitim programlarıyla yangınlara karşı hazırlıklı olduklarını, etkin müdahaleyi sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Demirkan, "Eğitimlerin düzenli olarak güncellenmesi ve pratik uygulamalarla desteklenmesi, yangınla mücadelede başarılı sonuçlar elde etmemize katkı sağlamaktadır." ifadesini kullandı. Demirkan, jandarma helikopterleriyle sadece Bursa'da değil çevre illerde de olası yangınlarla müdahale ettiklerini anlattı. İl Jandarma Komutanlığı yerleşkesinde 2 helikopterin göreve hazır bekletildiğini kaydeden Demirkan, şöyle konuştu: "Helikopterlere su kovası takılma süresi yaklaşık 15 dakika sürdüğünden yangına müdahalede gecikme yaşanmaması için helikopterler her an göreve çıkabilecek şekilde, su kovası takılı vaziyette hazır bekletilmektedir. Bu sayede yangın söndürmede görevli 2 jandarma helikopteri su kovasının bağlanması için zaman kaybetmeyerek 15 dakikadan daha az sürede sevk edilebilmektedir. Bu helikopterler gece görüş özelliğiyle gerektiğinde gece karanlığında da müdahale edebilmektedir. Pilot ve teknisyenlere, orman yangınlarının az olduğu kış aylarında, su kovası kullanılarak yangın söndürme konusunda teorik ve uygulamalı eğitimler yaptırılarak personelin yaz ayları için eğitimli ve hazır olması sağlanmaktadır."

MBB Encümen Toplantısı'nda önemli konular konuşuldu! Haber

MBB Encümen Toplantısı'nda önemli konular konuşuldu!

Marmara Bölgesi ve belediyelerin sorunları açısından önemli noktalara değinilen toplantı; MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başkanlığında MBB Encümen Üyeleri Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli ve MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Toplantının öne çıkan başlıkları Marmara Bölgesi’ni bekleyen deprem, sahipsiz sokak hayvanları, Marmara Denizi’nin korunması ve belediye gelirleri oldu. DEPREM BÖLGESEL ÖLÇEKTE ELE ALINMALI Encümen Toplantısı’nda deprem konusunun bölgesel ölçekte ele alınmasının gerekliliği vurgulanarak MBB’nin 2024 yılı II. Meclis Toplantısı’nın ana gündem maddesinin Afet ve İş Birliği olmasına karar verildi. SOKAK HAYVANLARI KONUSUNDA FARKLI ÇÖZÜM ARAYIŞLARI Sokak hayvanlarıyla ilgili sorumluluğun tüm paydaşlar tarafından üstlenilerek kamuoyu vicdanını rahatlatacak makul bir çözüm bulunması konusunda MBB Encümen Üyeleri ortak irade beyanında bulundu. MBB’nin üye belediyeleri arasında yürütmüş olduğu Sahipsiz Sokak Hayvanları ve Belediyelerde Sokak Hayvanları araştırma raporunun parti komisyonları, ilgili bakanlıklar ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılacağı dile getirildi. BELEDİYE GELİRLERİ MBB ENCÜMENİ’NİN GÜNDEMİNDE Toplantıda ayrıca belediye gelirleri konusunda parti ayrımı yapmaksızın Türkiye’de belediyelerin içinde yer aldığı sıkıntıların tahammül edilemez boyuta geldiği ve bu yükün taşınmasının gittikçe zorlaştığı ele alınarak belediyelerin vergi, SSK gibi borçlarının yapılandırılması ve belediye paylarından yapılan kesintilerin bir süre ertelenmesinin en azından yükün hafifletilmesi konusunda bir miktar nefes aldıracağı değerlendirildi. Bu konuda merkezi yönetimin bir an önce adım atmasının elzem olduğu beyan edildi.

Bursa haziranda son 64 yılın en düşük yağışını geçirdi Haber

Bursa haziranda son 64 yılın en düşük yağışını geçirdi

Marmara Bölgesi'nde, haziran yağışlarının 1991 ile 2020 yılları arasını kapsayan döneme ait uzun yıllar ortalamasına ve geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 92 azaldığı tespit edildi. AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, bölgede haziran ayı yağış miktarının uzun yıllar ortalaması 41,5 milimetre olarak belirlendi. Bölgeye geçen yıl haziranda 42,6 milimetre, bu yılın aynı döneminde ise 3,4 milimetre yağış düştü. Böylece bölgedeki haziran yağışları, uzun yıllar ortalaması ile geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 92 azaldı. Hazirandaki yağışlarda Kırklareli hariç Marmara'nın tamamında yüzde 60'a varan azalma tespit edildi. Bu ayda son 21 yılın en düşük yağışları kaydedilirken Çanakkale'de yağışların haziranda yüzde 98 azaldığı belirlendi. Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, Kocaeli ve Yalova'da son 64 yılın, İstanbul'da ise son 21 yılın en düşük yağışları haziranda meydana geldi. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve meteoroloji uzmanı Dr. Güven Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de haziranda yağışların azaldığını söyledi. Bu ayda, Türkiye'de yağışların en çok Marmara Bölgesi'nde azaldığını belirten Özdemir, "Marmara Bölgesi haziranda yüksek basıncın etkisi altında kaldı. Bu durum küresel iklim değişikliğine de bağlı olarak yağışları azalttı. Marmara'da haziranda yağışlar normaline ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 92 azaldı." dedi. Özdemir, temmuz ayında da yağışların az olduğuna dikkati çekerek, bu durumun barajlardaki su doluluk seviyesini olumsuz etkilediğini, barajlardaki oranının yüzde 65'in altına düştüğünü, bunun için şimdiden tedbir almak gerektiğini vurguladı. "SERA GAZLARINDAKİ ARTIŞ SICAKLIKLARI ARTTIRIYOR" Haziran ayında Marmara Bölgesi'ndeki bazı illerde yağışların oldukça azaldığının altını çizen Özdemir, "Özellikle Bursa, Çanakkale, Edirne, Kocaeli ve Yalova'da son 64 yılın en düşük yağışları yaşandı. İstanbul'da son 21 yılın en düşük yağış ortalaması haziranda kayıtlara geçti. Bu durum endişe verici." diye konuştu. Özdemir, sera gazlarındaki artışın sıcaklıkları yükselttiğini aktararak, bunun en büyük nedeninin ise insan faaliyetleri olduğunu kaydetti. Hava sıcaklıklarının anormal derece artış göstermesi ve devamlı yükseliş eğiliminde olmasının yağış dengesini de önemli ölçüde bozduğuna işaret eden Özdemir, "Bir anlamda yağış azlığı, buna bağlı olarak kuraklığın ön planda olduğu görülüyor. Yani yağış azlığının yanı sıra sonraki yıllarda telafisi olmayan yağış değişkenliğinde yıldan yıla azalım hakim oldu. Yazın yağışların azalması kuraklığın en büyük göstergesi." ifadelerini kullandı. Özdemir, dünya su döngüsünün değiştiğini, yüksek sıcaklıkların buharlaşmayı artırdığını dile getirerek, sıcaklığın aşırı yükseldiğinde havanın daha çok su tutabildiğini, artan buharlaşmanın yer küredeki kuraklık ve yoğun fırtınaların çoğalmasının en önemli nedenlerinden olacağını sözlerine ekledi.

Marmara Bölgesi’nde kaç il ve ilçe var? Marmara Bölgesi'ndeki illerin plaka ve telefon kodları... Haber

Marmara Bölgesi’nde kaç il ve ilçe var? Marmara Bölgesi'ndeki illerin plaka ve telefon kodları...

Türkiye 81 il, 922 ilçe, 32 bin 252 mahalle ve 18 bin 252 köyden oluşmaktadır. Ayrıca Türkiye’de 7 coğrafi bölgeye ayrılmıştır. Bunlar; Akdeniz Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi’dir. Peki Marmara Bölgesi’nde hangi iller bulunmaktadır? Marmara Bölgesi’nde bulunan iller hakkında kısa bilgiler ve illerin plakaları nelerdir? İşte merak edilen detaylar... MARMARA BÖLGESİ HANGİ İLLERDEN OLUŞUR? Marmara Bölgesi Türkiye'nin kuzeybatısında yer alır ve Marmara Denizi'ne kıyısı olan bir bölgedir. Marmara iklimine sahiptir. Bölgenin önemli şehirleri İstanbul, Bursa, İzmir ve Kocaeli'dir. Marmara Bölgesi, aynı zamanda Türkiye'nin en gelişmiş ve en kalabalık bölgesidir. Bölgedeki iller, tarihi ve turistik açıdan oldukça önemli bir yere sahiptir. MARMARA BÖLGESİ'NDE KAÇ İL VE İLÇE VAR? Marmara Bölgesi 11 şehirden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla; İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Yalova ve Bilecik’tir. Marmara Bölgesi'nde toplamda 155 ilçe bulunmaktadır. Bu ilçeler 11 ile dağılmış durumdadır.  MARMARA BÖLGESİ HARİTASI ŞU ŞEKİLDE: MARMARA BÖLGESİ İLLERİ HAKKINDA KISA BİLGİLER İstanbul: Türkiye'nin en kalabalık şehri ve Marmara Bölgesi'nin en büyük ilidir. Tarihi ve turistik açıdan oldukça önemli bir şehir olan İstanbul, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlar. Bursa: Yeşil Bursa olarak da bilinen Bursa, Marmara Bölgesi'nin ikinci büyük ilidir. Uludağ Milli Parkı, İnkaya Mağarası ve Cumalıkızık Köyü gibi turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır. Kocaeli: Sanayi ve limancılık bakımından önemli bir şehir olan Kocaeli, Türkiye'nin en gelişmiş illerinden biridir. Gebze, İzmit ve Kartepe gibi ilçeleri ile de bilinir. Kocaeli: Sanayi ve limancılık bakımından önemli bir şehir olan Kocaeli, Türkiye'nin en gelişmiş illerinden biridir. Gebze, İzmit ve Kartepe gibi ilçeleri ile de bilinir. Balıkesir: Marmara Bölgesi'nin en büyük yüz alanına sahip olan ilidir. Edremit, Ayvalık ve Burhaniye gibi turistik ilçeleri ile bilinir. Çanakkale: Çanakkale Savaşı'na sahne olan Çanakkale, tarihi açıdan oldukça önemli bir şehirdir. Gelibolu Yarımadası, Truva Antik Kenti ve Assos Antik Kenti gibi turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır. Edirne: Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan Edirne, tarihi açıdan oldukça önemli bir şehirdir. Selimiye Camii, Eski Cami ve Üç Şerefeli Köprü gibi tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Kırklareli: Marmara Bölgesi'nin en kuzeyinde yer alan il olan Kırklareli, tertemiz havası ve doğal güzellikleri ile bilinir. Tekirdağ: Marmara Bölgesi'nin güneyinde yer alan Tekirdağ, üzüm bağları ve şaraplarıyla meşhurdur. Süleymanpaşa, Çorlu ve Erdek gibi ilçeleri ile bilinir. Yalova: Marmara Denizi'nin güney kıyısında yer alan Yalova, tertemiz havası ve kaplıcaları ile bilinir. Bilecik: Marmara Bölgesi'nin güneydoğusunda yer alan Bilecik, tarihi ve turistik açıdan oldukça önemli bir şehirdir. Göynük Kanyonu, Söğüt Şehitliği ve Ertuğrul Gazi Müzesi gibi turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır. MARMARA BÖLGESİ’NDE YER ALAN İLLERİN PLAKALARI  İstanbul 34 Bursa 16 Kocaeli 41 Sakarya 54 Balıkesir 10 Çanakkale 17 Edirne 22 Kırklareli 39 Tekirdağ 59 Yalova 77 Bilecik 11 MARMARA BÖLGESİ’NDE YER ALAN İLLER TELEFON KODLARI İstanbul (Avrupa Yakası) 212 İstanbul (Anadolu Yakası) 216 Bursa 224 Kocaeli 262 Sakarya 264 Balıkesir 266 Çanakkale 286 Edirne 284 Kırklareli 288 Tekirdağ 282 Yalova 226 Bilecik 228

Marmara Bölgesi'nde yağışlar azaldı! Haber

Marmara Bölgesi'nde yağışlar azaldı!

Türkiye'de geçen ay yağış normallerine göre yüzde 33 arttı, en fazla artış gösteren bölge yüzde 49 ile İç Anadolu oldu. AA muhabirinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2024 Mayıs Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye geneli mayıs ayı yağışları, hem uzun yıllar ortalamasının hem de geçen yılın üzerinde gerçekleşti. Buna göre, 1991-2020 dönemini kapsayan uzun yıllar mayıs yağış ortalaması, metrekareye 52,7 kilogram olarak hesaplandı. Geçen yıl mayısta metrekareye 66,8 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı ise 70,3 kilogram oldu. Yağışlar, Türkiye genelinde normaline göre yüzde 33, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 5 artış gösterdi. Mayıs ayı yağışları Ankara, Konya, Karaman, Trabzon, Adana, Osmaniye, Hatay, Siirt ve Şırnak çevrelerinde normalin 2 katı artarken, kıyı Ege, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Mardin, Mersin ve Antalya çevrelerinde yüzde 40, Muğla'nın güneyinde ise yüzde 80'in üzerinde azaldı. Türkiye'de geçen ay Marmara ve Ege bölgeleri hariç tüm bölgeler, normalin üzerinde yağış aldı. En fazla artış gösteren bölge ise yüzde 49 ile İç Anadolu Bölgesi oldu. İl geneli yağışlarda en fazla yağış, metrekareye 165,4 kilogram ile Rize ve normaline göre yüzde 100'den fazla artış ile Osmaniye'de görüldü. Aydın ise metrekareye 17,9 kilogram yağış ile yüzde 53'lük azalma ile en az yağış alan il oldu. Ardahan, Artvin, Osmaniye, Rize ve Trabzon ise son 64 yılın en yüksek yağışı ile kayıtlara geçti. Yağışlı gün sayısı 1991-2020 ortalamasında 10,3 gün olarak hesaplanırken, mayısta Türkiye genelinde ortalama 12,5 gün olarak gerçekleşti. Yağışlı gün sayısı mayısta Ege Bölgesi'nin kıyı kesimi ile Antalya ve Mersin'in güney kesimlerinde 5 günün altına düştü, Doğu Anadolu'nun orta ve kuzey kesimleri ile Kahramanmaraş çevrelerinde 20-25 gün aralığında görüldü. BÖLGELERE GÖRE MAYIS AYI YAĞIŞLARI Marmara Bölgesi'nde mayıs ayı yağışları metrekareye 36,7 kilogram olarak hesaplandı. Yağışlarda normale göre yüzde 19, geçen yıla göre yüzde 26 azalma kaydedildi. Ege Bölgesi'nde ise mayıs ayı yağışı metrekareye 31,5 kilogram olarak gerçekleşti. Normale göre mayısta yağışlar yüzde 30, geçen yıla göre ise yüzde 67 azaldı. Akdeniz Bölgesi'nde ise metrekareye 64,7 kilogram düşen yağışlar, normale göre yüzde 48 arttı. İç Anadolu Bölgesi'nde mayısta düşen yağış miktarı metrekareye 74,8 kilogram olarak hesaplandı. Bölgedeki yağışlar normale göre yüzde 49, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27 artış gösterdi. Mayısta Karadeniz Bölgesi'nde ise metrekareye 91,8 kilogram yağış düştü. Yağışlar normale göre yüzde 48, 2023 Mayıs'ına göre yüzde 17 arttı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde de mayıs ayı yağışları metrekareye 94,2 kilogram olarak hesaplandı. Yağışlar normale göre yüzde 44, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28 arttı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde mayıs ayı yağışları metrekareye 50,5 kilogram olarak gerçekleşti. Bölgedeki yağışlar da normale göre yüzde 25, 2023 Mayıs'ına göre yüzde 100'den fazla artış kaydedildi.

Marmara'da kuraklık tehlikesi! Haber

Marmara'da kuraklık tehlikesi!

AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, bölgede şubat ayı yağış miktarının uzun yıllar ortalaması 70,7 milimetre oldu. Bölgeye geçen yıl şubat ayında 38, bu yılın aynı döneminde ise 31,1 milimetre yağış düştü. Böylece bölgedeki şubat yağışları, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 56, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18 azaldı. Şubatta Marmara Bölgesi'nde son 10 yılın en düşük şubat yağışları kaydedildi. Bursa ve Balıkesir çevrelerinde şubat yağışlarındaki azalma yüzde 80'e kadar çıktı. Ayrıca Bursa'da son 35 yılın en düşük şubat ayı yağışları kaydedildi. "MARMARA BÖLGESİ, ORTA AKDENİZ'DEN GELEN YAĞIŞ SİSTEMLERİNİ ŞUBATTA AZ ALDI" Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, AA muhabirine, eylül ayından beri Türkiye'nin yağışlı sisteminin etkisi altına girdiğini, kışın yağışların arttığını söyledi. Şubatta ise Türkiye genelinde yağışlarda azalma meydana geldiğini belirten Tek, "Marmara Bölgesi, Orta Akdeniz'den gelen yağış sistemlerini şubatta az aldı. Yağış oluşturacak sistemlerin az olması şubat ayında Marmara'da yağışları uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 56, geçen yılın aynı dönemine göre 18 azalmasına neden oldu." dedi. Tek, kış yağışlarının Marmara Bölgesi'ndeki barajların dolulukları olumlu etkilediğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Şubat ayında yağışlar azalsa da barajlarda doluluk oranı azalmadı. Bu durum yağışların yer altı sularına olumlu etkisini gösteriyor. Mevsimsel iklim tahminleri, bölgede yağışların önümüzdeki aylarda ortalamalar ve üzerinde devam edeceğine işaret ediyor. Bu durum yaza kadar barajlarımızdaki dolulukları daha da arttıracaktır. Doluluk oranlarının artması, su tasarrufu konusundaki bakışımızı değiştirmemelidir. Suyu koruma ve tasarruflu kullanmanın vatandaşın en önemli görevlerinden birisi olması lazım. Yağmur sularını biriktirmemiz, suyunu her damlasını değerlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca Marmara Bölgesi şubatta yüksek basıncın etkisi altında kaldı. Yüksek basınç yağışların azalmasına neden oldu." Adil Tek, geçen yıl da Marmara Bölgesi'nde yağışların azaldığını sözlerine ekledi.

Marmara Bölgesi diken üstünde: Her an deprem olabilir Haber

Marmara Bölgesi diken üstünde: Her an deprem olabilir

Çanakkale’de meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki depremi daha önceden tahmin ettiğini iddia eden Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Marmara Bölgesi için “Her an deprem olabilir. Artık hazır olunsun” şeklinde uyarıda bulundu. Amasya’nın Merzifon ilçesinde düzenlenen Merzifon 7. Kitap Fuarı’na katılan deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, “Çanakkale, İnegöl, Bursa, Bandırma, Balıkesir tarafında deprem olabilir diye söylüyordum. Çanakkale'de oldu. Her an deprem olabilir. Özellikle Marmara Bölgesi'nde. Artık hazır olunsun” dedi. Halkla buluştuğu söyleşide binaların bulunduğu zeminin yapısına ve yaşam üçgeni yönteminin önemine değinen Yoshinori Moriwaki, su şişesi, toz maskesi, deprem çantası ile düdüğün depreme hazırlık olarak bulundurulmasını tavsiye etti. BAŞKAN KARGI: “4 AYDA 21 BİN ADET DEPREM ÇANTASI DAĞITTIK” Fuarı düzenleyen Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı da Kuzey Anadolu fay hattının üzerinde bulunan ilçede 4 ayda 21 bin adet deprem çantası dağıttıklarını açıkladı. İlçeyi 10 yıldır yöneten Başkan Kargı, “Önümüzdeki dönemde depremi merkezi alan bir imar revizyon çalışması yapmayı planlıyoruz. Temel önceliğimiz zemin sıvılaşma riskinin ölçülmesini temel alan imar planı hazırlayacağız. Bu riski ölçmüş bir yerel yönetim kentin yapılaşmasında daha sağlıklı adımlar atacak” şeklinde konuştu.

Çanlar Bursa için çalıyor! Acil eylem çağrısı Haber

Çanlar Bursa için çalıyor! Acil eylem çağrısı

Deprem uzmanları yakın dönemde Marmara Bölgesini etkileyecek büyük bir deprem bekliyor. Ekonomi çevreleri önceliğin insan sağlığı olduğunu belirterek olası bir Marmara depreminde ekonomik yapının devamlılığını sağlamak amacıyla sanayileri ve altyapıyı kapsayan acil bir eylem planının devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Olası depremde toplam ihracatın yüzde 51'inin gerçekleştiği İstanbul, Kocaeli ve Bursa ihracat kaybı riskiyle karşı karşıya kalıyor.  Türkiye deprem gerçeğiyle yaşamaya devam ediyor. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden sarsan depremin yaraları kapanmadı. Deprem uzmanları, 6 Şubat felaketinin bir son olmadığını yakın dönemde bu kez Marmara Bölgesi'ni etkileyecek büyük bir depremin beklendiğini ifade etmişti. Deprem ihtimali ilk olarak can kayıpları endişesi oluşturdu. Bu anlamda kentsel dönüşüm ve deprem üzerine çalışmalar yoğunlaştırıldı.  Ancak bir depremin bir diğer yıkıcı ektileri ekonomiler üzerine oluyor. 1999 yılındaki depremde Türkiye ekonomisi yaklaşık 20 milyar dolar civarında bir ekonomik tahribata uğradı. En son 6 Şubat'taki depremin yol açtığını zarar 100 milyar doların üzerinde gerçekleşti.  3 İLDEN 130,9 MİLYAR DOLAR İHRACAT Türkiye'nin yeni bir deprem senaryosu yaşaması durumunda oluşabilecek etkiler incelendi. Ortaya çıkarılan detaylarda ihracatın gerçekleştiği iller bazında dikkat çeken sonuçlar görüldü. İstanbul, Kocaeli ve Bursa 2023 yılında toplam 130,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.  "MİLLİ GELİRİN YÜZDE 45’İ MARMARA BÖLGESİNDEN, İHRACATIN YARISINI 3 İLDEN SAĞLANIYOR" Türkiye’nin 2023 yılında gerçekleştirdiği 256 milyar dolarlık toplam ihracatın bunun yüzde 51’lik kısmı İstanbul, Kocaeli ve Bursa’dan sağlandı. Ekonomist Dr. Rahmi İncekara, bu 3 ilin toplam ihracatta öne çıkmasının Marmara Bölgesi’ndeki olası depremin, can kaybından sonra ihracat üzerinde de endişe oluşturduğunu belirtti. 1999 yılındaki depremde Marmara Bölgesi ihracatın yüzde 65’ini, karşılarken günümüzde bu rakam yüzde 70 seviyesine kadar ulaşmış gözüküyor. Marmara Bölgesi sanayi cirosunu ve çalışan sayısının yarısını oluşturuyor. Rakamsal olarak baktığımızda, hem vergilerin yüzde 60’ı, milli gelirin yaklaşık yüzde 45’i bu bölgeden üretiliyor. Kayıtlı istihdamda da önemli bir miktar bu bölgede bulunduğunu görebiliyoruz. İstanbul, Bursa ve Kocaeli yüzde 51’lik oranla ihracatın yarısından fazlası gerçekleşiyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 30’u ve benzer şekilde milli gelirin önemli bir kısmı buralarda gerçekleşiyor" dedi.  1999 yılındaki depremin maliyetinin günümüz rakamlarıyla 20 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan İncekara, "O zamanlar GSYH 256 milyar dolar düzeyindeydi. Günümüzde GSYH’nin ve borçluluğun 4 kat büyüdüğünü ve ihracatın da yakın oranla büyüdüğünü düşünürsek, günümüzde maliyet açısından bakıldığında katlanarak artabileceğinin altını çizmek gerekiyor" diye konuştu. "MEVCUT YAPILAR KUVVETLENDİRİLİP, YEDEK GÜÇLER OLUŞTURULMALI"  Ekonomist İncekara, bu durumla ilgili olarak alınabilecek kritik önlemlerin var olduğunu belirterek şu şekilde açıkladı: "Özellikle sanayinin tarım arazilerine zarar vermeden taşınabilmesi, nüfus yoğunluğunun başka illerde yaşam seviyesini ve kalitesini yükseltecek şekilde seyreltilmesi, özellikle firmaların operasyonlarına devam edebilmesi için makine, yedek parça, operasyonel işlemlerini sürdürebilecek olan iletişim ve yedek güç gibi pek çok altyapısını sağlayabilmesi, Anadolu’nun lojistik, tedarik zinciri ve depreme daha dayanıklı altyapılarla perçinlenmesi, İstanbul içerisindeki kritik altyapılar olarak ifade ettiğimiz yapıların kuvvetlendirilmesi, bina, okul, hastane, fabrika ve sanayinin güçlendirilebilecek olan şekilde tesis edilmesi gerekir." "TEDARİK ZİNCİRLERİ GÜÇLENDİRİLMELİ"  Önlemler alınmazsa olası bir deprem söz konusu olursa dış ticaretin sekteye uğrayabileceğini belirten İncekara, "Burada teknolojik yatırımları daha fazla artırmalı, tedarik zincirleri kuvvetlendirilmeli, operasyonel anlamda firmaların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için hem bulundukları yerleri kuvvetlendirmeleri hem de diğer alanlara yaymaları gerekmektedir" dedi. "ACİL EYLEM PLANLARI DEVREYE SOKULMALI"  Depremin zamanının bilinmemesinden kaynaklı önlemlerin bir an evvel hayata geçirilmesinin söz konusu olduğunu vurgulayan İncekara, "Deprem zamanı bilinmemekle birlikte her zaman yaşayabileceğimiz bir doğal afet olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bütün firmalar hem ülke bazında ve kendi bünyelerinde acil eylem planlarını devreye sokmaları gerekmektedir. Ülkenin, firmaların ve vatandaşların bu önlemlere acil eylem planı olarak yönelmeleri ve bu doğrultuda hareket etmeleri gerekiyor. Biz bütün unsurlarla birlikte deprem konusunda yedeklemelerimizi yapmamız gerekiyor. Olumsuz durumlarda akışı sürdürmek için devreye sokacağımız alternatif planlarımızı belirlemeliyiz. Altyapıdan iletişime, kritik noktalarda ihtiyaç duyulan bütün hususlarda net bir şekilde hazırlıklarımızı devreye sokabilirsek, meydana gelebilecek her türlü riske karşı önlemlerimizi almış oluruz" ifadelerini kullandı. "FİRMALARIN ORGANİZASYONEL YAPISINI DEPREM RİSKİ AZ OLAN YERLERE DAĞITMASI GEREKİYOR" Marmara Bölgesi’nde oluşabilecek bir depremin, ihracatın yarı yarıya etkilenmesi anlamını ifade ettiğini söyleyen İncekara, "İhracatta Türkiye’nin önemli bir kalite fiyat rekabeti içerisinde yer aldığını görüyoruz. Hem döviz kurlarındaki artış hem ihracat konusunda meydana gelebilecek maliyet ve altyapının zarar görmesinden dolayı üretimde yaşanacak kayıplardan sonra ciddi miktarda azalış söz konusu olacaktır. Haliyle ihracatı daha fazla güçlendirebilmek amacıyla öncelikle üretim tesislerinin, fabrikaların, sanayinin ve ihracatın güçlendirilmesi sonrasında bu ihracat hacminin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için başta Anadolu olmak üzere bütün firmaların organizasyonel yapısını dağıtması gerekiyor. İhracatın daha fazla sağlıklı sürdürülebilir hale getirilmesi için doğal afetlerin yanısıra aslında sürdürülmesi ve daha fazla tabana yayılması gereken bir faaliyet olarak ele alınmasını beraberinde getiriyor. Bu eylemlerin hepsi Türkiye’nin mevcut potansiyelini daha üst seviyeye taşıyacak ve doğal afetlerden de etkilenmeden yoluna devam etmesini sağlayacak" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.