#Kuraklik

Bursa Hayat Gazetesi - Kuraklik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye'deki göller neden kuruyor? Haber

Türkiye'deki göller neden kuruyor?

Türkiye'deki göllerin kuruması, iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin bir araya gelmesiyle oluşan oldukça kompleks bir sorun. Bu durumun başlıca nedenleri arasında şunlar sayılabilir: Küresel ısınma nedeniyle artan sıcaklıklar ve azalan yağış miktarı, göllerin su seviyelerini önemli ölçüde düşürmektedir. Buharlaşmanın artması da kurumayı hızlandırmaktadır. Tarım, sanayi ve içme suyu ihtiyaçlarının artmasıyla birlikte su kaynakları aşırı kullanılmaktadır. Bu durum, göllere akacak su miktarını azaltarak kurumalarına neden olmaktadır. Elektrik üretimi, sulama ve sulama amaçlı yapılan barajlar, nehirlerin doğal akışını keserek göllere ulaşan su miktarını azaltmaktadır. Ormanlar, yağmur sularının toprağa sızmasını sağlayarak yeraltı su kaynaklarını besler. Ormanların yok edilmesi, bu süreci olumsuz etkileyerek göllerin beslenmesini engeller. Sanayi atıkları, tarım ilaçları ve evsel atıklar gibi kirleticiler, göllerin su kalitesini düşürerek canlı yaşamı tehdit eder ve kurumayı hızlandırır. Uzun süreli ve şiddetli kuraklık dönemleri, göllerin su seviyelerini hızla düşürerek kurumalarına neden olur. BU DURUMUN SONUÇLARI OLDUKÇA CİDDİ Göller, birçok canlı türü için yaşam alanı ve besin kaynağıdır. Kuruyan göllerde yaşayan canlılar habitat kaybı yaşar ve nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Göllerden sulama için yararlanan tarım arazileri, su kıtlığı nedeniyle verimsizleşir. Bu durum, gıda güvenliğini tehdit eder. Göller, turizm açısından önemli doğal güzelliklerdir. Kuruyan göller, bölge ekonomisine zarar verir. Kuruyan göl yataklarından yükselen tozlar, hava kirliliğine ve sağlık sorunlarına neden olur. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Tarımda sulama sistemlerinin modernizasyonu, sanayide su geri kazanımı gibi yöntemlerle suyun daha verimli kullanılması gerekmektedir. Fosil yakıtların kullanımı azaltılarak iklim değişikliğinin etkileri hafifletilebilir.  Ormanların yeniden yetiştirilmesi ve korunması, su döngüsünü düzenleyerek göllerin beslenmesine katkı sağlar. Atık suların arıtılması ve tekrar kullanıma kazandırılması, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. İnsanların suyun önemi ve kıtlığı konusunda bilinçlendirilmesi, su tasarrufu konusunda duyarlılık yaratır.

Doç. Dr. Safari uyardı: "Uzun ve şiddetli kuraklık kapıda" Haber

Doç. Dr. Safari uyardı: "Uzun ve şiddetli kuraklık kapıda"

İklim değişikliği, dünya genelinde su kaynakları üzerindeki baskıyı artırmaya devam ederken, Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari, Bilimsel Araştırma Projesi  ile İzmir ve Ege Bölgesi'nin 1940 yılından 2100'e kadar olan kuraklık durumunu inceledi. Türkiye'nin Ege Bölgesi için yapılan 160 yıllık veri ve tahminleri içeren bu kuraklık haritası, gelecekte bu bölgenin daha şiddetli kuraklıklarla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu. Alanında saygın bilim insanlarını bir araya getiren araştırmada Doç. Dr. Safari'ye; Bursa Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Babak Vaheddoost, İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Dr. Mustafa Nuri eşlik ederken, yüksek lisans öğrencisi Farzad Rotbei ise araştırmaya katkı sağladı. Projenin çalışma alanı ve uygulanan metotlar ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Safari, “Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz havzaları, Türkiye'nin batısında yer alan ve Ege Bölgesi olarak bilinen önemli tarımsal ve endüstriyel alanları kapsar. Araştırmamızın çalışma alanı buralar oldu. Bu havzalar, Türkiye'nin yüzey alanının önemli bir kısmını kaplamakta ve iklim değişikliğine karşı savunmasızdır. Çalışmada, dört farklı Genel Dolaşım Modeli (GCM) ve iki emisyon senaryosu (SSP2-4.5 ve SSP5-8.5) kullanılarak, 2099 yıllına kadar kuraklık projeksiyonları oluşturuldu" ifadelerini kullandı. 2100 YILINA KADAR KURAKLIK DAĞILIMI Araştırmanın Ege Bölgesi'nde gelecekte kuraklıkların hem uzunluk hem de şiddet açısından artacağını gösterdiğini aktaran Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari, “Çeşme, İzmir ve Selçuk gibi istasyonlar, 2100 yılına kadar sırasıyla 250, 220 ve 220 kurak ay yaşayacak. Bu, bölgenin uzun ve şiddetli kuraklıklarla karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Daha iyimser bir senaryoda da, bölgedeki birçok istasyon için 150'den fazla kurak ay yaşanacak. Ayrıca araştırma, Ege Bölgesi'ndeki kuraklık dağılımının coğrafi olarak da değişkenlik göstereceğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Büyük Menderes Havzası yüksek rakımlı alanları içermesine rağmen, bu bölgeler bile gelecekte ciddi kuraklıklarla karşı karşıya kalacak. Küçük Menderes Havzası, kıyıya yakın bir bölge olsa da, uzun kurak dönemler yaşayacak. Hem yüksek hem de alçak rakımlı alanları içeren Gediz Havzası'nda da ciddi kuraklık riskleri söz konusu” dedi. "ARTAN KURAKLIK RİSKİ BAZI ÖNLEMLERİ DE GEREKLİ KILIYOR" Kuraklığın Ege Bölgesi'ndeki tarımsal ve endüstriyel faaliyetleri de olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Doç. Dr. Safari önlem alınması gerektiğini söyledi. Safari sözlerini şöyle sürdürdü: “Artan kuraklık riski bazı önlemleri de gerekli kılıyor. Bölgedeki su yönetimi ve tarımsal planlama stratejilerinin, bu riskleri minimize edecek şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Araştırma sonucunda elde edilen bu bulguların karar vericiler ve ilgili kuruluşlar tarafından kullanılarak, bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayabileceğini düşünüyorum. Araştırma ayrıca, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yerel düzeyde ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Küresel ısınma ve sera gazı salınımlarının azaltılması yönünde daha güçlü ve etkin önlemlerin alınması gerektiği açıktır. Ege Bölgesi gibi iklim değişikliğine karşı savunmasız bölgelerde, adaptasyon ve mitigasyon (zararı hafifletme) stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması hayati önem taşımaktadır. Bu önemli çalışma, Ege Bölgesi'nin gelecekteki kuraklık risklerini anlamak ve yönetmek için kritik bilgiler sunmakta ve daha geniş bir iklim değişikliği ile mücadele çabalarının parçası olarak değerlendirilmektedir."

Kuraklığın vurduğu gölde balıklar telef oldu Haber

Kuraklığın vurduğu gölde balıklar telef oldu

Kocaeli’nin Kandıra ilçesi Sarnıçlar Köyü Göleti’nde havaların ısınmasıyla birlikte sular çekilmeye başladı. Koca Dere’nin akarak oluşturduğu gölette yüzlerce balık telef oldu. Bölge sakinlerinin tarımsal faaliyetlerinde kullandığı Kocakaymaz Köyü Kaymaz Barajı’ndan, Sarnıçlar Barajına kademeli olarak su veriliyordu. Yağışların azalmasıyla birlikte Sarnıçlar Barajına su verilemezken, baraj neredeyse kuruma noktasına geldi. Suların çekildiği gölette toprakta yarıklar oluşurken, büyük sazan, tatlı su kefali gibi yüzlerce balık ölüsü bulundu. Yaklaşık 2 bin metrekarelik alanı kapsayan Sarnıçlar Göleti'ne gelen Kocaeli Kandıra İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri ölen balık ve gölet suyundan numune aldı. Yüzde 80’e yakın balık ölümünün gerçekleştiği göletten alınan numuneler incelenmek üzere Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsüne gönderileceği öğrenildi. "KURAKLIKTAN MEYDANA GELDİ" Balık ölümlerinin tamamen kuraklıktan meydana geldiğini ve bu sene yağmurlar fazla yağmadığı için kuraklık olduğuna dikkat çeken Sarnıçlar Mahalle Muhtarı Zeynel Bayrakdar, "Kaymaz barajımız var. Oradan su bu baraja geliyor. Oradaki kapaklar açıldığı zaman su geliyor ama orada da yetersiz olduğu zaman kapakları kapatıyorlar. Burada da kuraklık meydana geliyor. Bu baraj Kandıra'ya sel kapanı olarak koruma amaçlı kuruldu. Kandıra'ya yüksek sellerde toplu halde su gitmemesi için suyu kesip az şekilde gönderiliyordu. Onun için kurulmuştur. Daha önce bu kadar su çekilmemişti. Bu sene çok kuraklık oldu. Yukarı barajdaki sular kesildi. Geriden de su gelmeyince, yağmurlar da yağmayınca sular kesildi" dedi. "BELKİ 10 ÇEŞİT BALIK VARDIR" Sürecin yaklaşık 10 günden beri böyle devam ettiğini anlatan Bayrakdar, "Sular bir hafta öncesi vardı ama baraja ulaşmıyordu. Dere yataklarında su bitiyordu. Çiftçilerin de yoğun sulamasından dolayı az geldiği için yollarda su bitiyordu. Burada sazan balıkları var. Bir sürü çeşit balık var. Belki on çeşit balık vardır. Burada daha önceden balık tutuluyordu ama burayı çok tercih etmiyorlar. Balıkçılar Namazgah barajı daha dolu olduğu için orayı tercih ediyorlar. Biz balıkları kurtardık diye bakıyoruz ama gelen su Kaymaz Barajı’ndandır. Kandıra Belediye Başkanımız ile irtibata geçtik. Başkanımız Kaymaz Barajı'nın kapaklarını açtırdı. Bugün de su buraya ulaştı. Bir saate kadar su yoktu. Kandıra Belediyesi'nin sayesinde suyu aldık. Buradaki kalan balıkları kurtardık. Diğerleri oksijensizlikten öldü. Diğer balıklara su gelince oksijen aldıklarına inanıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'de haziran ayı yağışları son 23 yılın dibini gördü Haber

Türkiye'de haziran ayı yağışları son 23 yılın dibini gördü

AA muhabirinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2024 Yılı Haziran Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinden derlediği bilgilere göre, 1991-2020 dönemi uzun yıllar haziran ayı ortalama yağış miktarı metrekareye 33,6 kilogram olarak hesaplandı. Geçen yıl haziranda, metrekareye 58,1 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı ise 11,9 kilogramda kaldı. Yağışlarda normaline göre yüzde 65, geçen yıl haziran ayına göre ise yüzde 80 azalma yaşandı. Türkiye genelinde son 23 yılın en düşük haziran ayı yağışı gerçekleşti. Haziran ayı yağışlarında, Batı ve Orta Karadeniz, Kırklareli hariç Marmara Bölgesinin tamamı, kıyı Ege, Antalya'nın doğusu, Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Elazığ, Diyarbakır ve Bingöl çevrelerinde normaline göre yaklaşık yüzde 60 azalma görüldü. Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illeri sahil kesimlerinde haziran ayı yağışlarında ise yüzde 20'nin üzerinde artış kaydedildi. Bölge geneli yağışlarda tüm bölgeler normalinin altında yağış aldı, en fazla azalma görülen bölge yüzde 92 ile Marmara Bölgesi oldu. Ege ve Akdeniz bölgelerinde son 23 yılın, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde son 21 yılın, İç Anadolu Bölgesinde ise son 12 yılın en düşük yağışı meydana geldi. EN AZ YAĞIŞ İZMİR'DE İl geneli yağışlarda en fazla yağış, metrekareye 97 kilogram ile Rize'de, en az yağış ise metrekareye 0,4 kilogram ile İzmir'de görüldü. Haziran ayı yağışlarında normaline göre en fazla artış yüzde 26 ile Hakkari'de, en fazla azalma ise yüzde 98 ile Çanakkale'de gerçekleşti. Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İzmir, Kocaeli, Yalova'da son 64 yılın, Adana, Ardahan ve Osmaniye'de son 44 yılın, Adıyaman, Aydın ve Kütahya'da son 23 yılın, Manisa'da son 22 yılın, Amasya, Balıkesir, Bartın, Bolu, Çankırı, Çorum, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Karabük ve Kastamonu'da son 21 yılın en düşük yağışı kayıtlara geçti. Türkiye genelinde yağışlı gün sayısı 1991-2020 ortalamasında 6,5 gün olarak hesaplanırken, haziranda ortalama 3,4 gün oldu. Haziranda yağışlı gün sayısı, Ege Bölgesinin orta ve kıyı kesimiyle Antalya'nın batısı, Adana'nın güneyi, Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş çevrelerinde 3 günün altına düştü. Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğu kesimleriyle Doğu Karadeniz çevrelerinde 10-15 gün aralığında görüldü. EGE'DE YAĞIŞLAR GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 93 AZALDI Marmara Bölgesi'nde haziran ayı yağışları metrekareye 3,4 kilogram olarak hesaplandı. Yağışlarda hem normale hem de geçen yıla göre yüzde 92 azalma kaydedildi. Ege Bölgesi'nde metrekareye 4,9 kilogram olarak gerçekleşen haziran ayı yağışı, normale göre yüzde 81, geçen yıla göre yüzde 93 düştü. Akdeniz Bölgesi'nde ise metrekareye 6,4 kilogram düşen yağışlar, normale göre yüzde 70, geçen yıla göre yüzde 87 azalma gösterdi. İç Anadolu Bölgesi'nde haziranda düşen yağış miktarı metrekareye 15,6 kilogram olarak hesaplandı. Bölgedeki yağışlar normale göre yüzde 57, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 azaldı. Haziranda Karadeniz Bölgesi'ne metrekareye 23,1 kilogram yağış düştü. Doğu Anadolu Bölgesi'nde de haziran ayı yağışları metrekareye 14,7 kilogram olarak hesaplandı. Yağışlar normale göre yüzde 50, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61 azalma gösterdi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde haziranda düşen yağış miktarı metrekareye 2,3 kilogram olarak gerçekleşti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.