#Kültür Ve Turizm Bakanı

Bursa Hayat Gazetesi - Kültür Ve Turizm Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Ve Turizm Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Ersoy'da turizm, vize sıkıntısı ve Instagram yasağı açıklaması Haber

Bakan Ersoy'da turizm, vize sıkıntısı ve Instagram yasağı açıklaması

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Eylül ayında Türkiye'ye önemli ve kıymetli eserlerin geleceğini müjdeledi. Bakan Ersoy, 2002 yılından bu yana yaklaşık 12 bin 800 tarihi eserin yurt dışından Türkiye'ye kazandırıldığını açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi interenet sitesinde yer alan haberde yer alan ifadelere göre, 2018 yılından itibaren Türkiye'nin nitelikli turistleri hedef aldığını ve bu alanda büyük ilerlemeler kaydettiğini belirten Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri eşliğinde önceki yılların ve bu yılın turizm istatistiklerine dair bilgiler sundu. TURİZM GELİRLERİNDE HEDEF 60 MİLYAR DOLAR Bakan Ersoy, turizm gelirlerinde dolar bazında kişi başı gecelik harcamada hızlı bir artış olduğunu ifade ederek, "Bu rakamın 2024'ün ilk altı ayında 73 dolarlardan 98 dolara geldiğini görüyoruz. Yıl sonu hedefimiz 103 dolar. Veriler, buna yakın bir rakamda yıl sonunu kapatacağımızı gösteriyor." dedi. Türkiye'nin Kovid-19 sonrası normalleşme döneminde en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Ersoy, "Kişi başı gecelik gelirdeki olumlu etkinin toplam gelire yansımasını görüyorsunuz. 2019'da toplam turizm gelirinde bir rekor kırmıştık. 2022 ve 2023'te de rekor kırdık, bundan sonra hep rekor kararak gideceğiz demiştik. Geçen sene 56 milyar dolar hedefimiz vardı, 55,9 milyar dolarla kapattık. Yani aslında hedefe uygun bir şekilde geçen seneyi kapatmayı başardık, yine bir rekor kırıldı. Bu seneki hedefimiz 60 milyar dolar." açıklamasında bulundu. Turizm gelirlerindeki artışı 2019'da Turizm Geliştirme Ajansı'nın kurulması ve pazar çeşitliliğinin arttırılmasına bağlayan Ersoy, Türkiye'nin tanıtılması konusunda "Devletten değil, devletle beraber" stratejisinin uygulandığını belirtti. "GECE MÜZECİLİĞİ TURİZM GELİRİNİN TABANA YAYILMASI İÇİN ÖNEMLİ" Turizmi çeşitlendirmek için bu yıl başlatılan gece müzeciliği uygulamasına ilişkin bilgilerde veren Bakan Ersoy, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Ziyaretçiler özellikle Antalya bölgesinde her şey dahil kampanyasından dolayı otellerde kalıyor. Bunun yanı sıra yazın çok sıcak oluyor, 40-45 derece bazen gündüz 50 dereceyi görüyorlar. Tabii turist doğal olarak havuzun başından, denizin başından dışarıya çıkıp esnafı görmüyor, gitmiyor ve oradaki arkeolojik noktaları gezmiyor. Onlar da önemli değerler, cazibe noktaları. O yüzden bu sene böyle bir pilot proje başlattık. Efes'te, Hierapolis'te, Galata Kulesi'nde ve diğer birkaç noktada bu pilot projeyi başlattık. Şimdi uygulamayı görüyoruz. Uygulamadaki düzenlemelerin tekrar ayarlarını yapıp geliştireceğiz. Şu an 15 Haziran ile 15 Eylül arasında, yani havaların çok sıcak olduğu dönemde projeyi çalıştırmak çok mantıklı gözüküyor, 21.30'a kadar girişleri serbest bırakıyoruz, 22.30'a kadar açıyoruz. Bu alanları çok iyi aydınlattık. Ziyaretçilerimiz gün batımından sonra müzelere gelmeye devam ediyorlar. Arkeolojik noktaları gezdikten sonra öncesinde veya sonrasında da esnafla buluşma fırsatı buluyorlar. Turizm gelirinin tabana yayılması stratejisi bağlamında gece müzeciliği çok etkili oldu." Türkiye genelindeki arkeolojik kazı çalışmalarında büyük ilerleme sağlandığının altını çizen Ersoy, kazı başkanlığı sayısının 2018'den bu yana 147'den 247'ye yükseldiğini, kazı başkanlıklarına kaynak aktarımlarının 36 milyon liradan 1,2 milyar liraya çıktığını söyledi. Bakan Ersoy, bu yıl sonuna kadar kazı başkanlıklarına aktarılan bütçe miktarının 6 milyar lirayı bulmasını öngördüklerini kaydetti. "EYLÜL AYINDA ÇOK DEĞERLİ ESERLER TÜRKİYE'YE GELECEK" Tarihi eser kaçakçılığıyla mücadeleye ilişkin Ersoy, 2002'den bu yana yaklaşık 12 bin 800 tarihi eserin yurt dışından Türkiye'ye getirildiğini belirterek, "Bunların yüzde 60'lık bir kısmı, 8 bine yakını son 6 yılda ülkemize getirilmiş olanlar. Biz tarihi eser kaçakçılığında da stratejik bir değişikliğe gittik. Orası bir daireydi, biz daire başkanlığı seviyesine getirdik, rütbeleri yükselttik. Ayrıca oradaki uzman eleman sayısını üç katına çıkarttık." diye konuştu. Yüksek rütbeli ekiplerin karşı ülkede de aynı rütbedeki insanlarla muhatap olduklarını böylece süreçlerin daha hızlı ilerlediğini vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti: "İkinci aşamada da uluslararası iade protokolü sayısını arttırdık. Şu anda 12 ülkeye çıktı, birçok ülkeyi de protokol yapması için zorluyoruz. Uluslararası iade protokolü sayesinde, normalde 8-10 yıl süren hukuki süreçler 7-8 ayda bitiyor. Milyonlarca dolar tutacak olan hukuki süreç harcamaları birkaç yüz bin dolarla bitiyor. Süreci çok hızlandırdık, meyvelerini toplamaya başladık. Şimdi ülkesini vermeyeyim ama eylül ayında çok değerli eserler ülkemize gelmeye başlayacak." "BU COĞRAFYADA YAŞIYORSANIZ KRİZ OLACAK" Bakan Ersoy, Instagram'a getirilen erişim yasağının turizme etkilerine yönelik soruya, "Görüşmeler devam ediyor, karşılıklı anlayışa ihtiyacımız var. Hızlı bir şekilde çözülür diye düşünüyorum. Biz her yerde olumlu haber olsun isteriz. Ne kadar olumlu haber bizim için o kadar faydalı." ifadeleriyle cevap verdi. Pazar ve sezon çeşitliliğinin, bölgedeki olası krizlerin turizme olumsuz etkilerini hafifletme konusunda önemli olduğunu kaydeden Ersoy, "Bu coğrafyada yaşıyorsanız geçmişte de krizlerle karşılaştınız, günümüzde de krizler olacak ve maalesef gelecekte de olacak. Önemli olan sektörlerinizi buna bağışıklık kazanmış hale getirmektir." açıklamasında bulundu. Bakan Ersoy, geçen yılki 6 Şubat depremleri sonrası hasar gören kültür varlıklarının onarılması ve yeniden inşasına ilişkin ise, "Yaklaşık 2,5 milyar liralık bir bütçe ile Hatay Müzesi yeniden yapılandırılıyor. İnşallah onu da 2025 sonuna kadar tamamlayıp açmak istiyoruz. Bunun dışında Antakya'da kamu binaları dışında vatandaşa ve özel sektöre ait olan binalar da var. Bunların da yeniden inşası gerekiyor. Orada da bir hibe programı başlattık. Hibe desteklerimizde proje desteğini 5 katına, yatırım desteğini 10 katına çıkarttık. Şu ana kadar hibe programına 1300'ün üzerinde başvuru var, 78'i hariç tamamı onaylandı. Hepsinin çalışmaları başladı. Tamamına yakın proje onayları çıktı. Uygulama destekleri açılmaya başlandı." ifadesini kullandı "PASAPORTLARDA YETERİNCE SAYFA VAR" Yurt dışı çıkışları için harç pulu ücretinin artırılması, pasaport sayfalarının az olmasına yönelik şikayetlere de değinen Ersoy, "Pasaportlar için benim tavsiyem şöyle, çıkış yaparken 'Kaşe vurmayın' derseniz vurmuyorlar. Aklınızda olsun. Yurt dışı polisi de vurmuyor, çıkarken de vurmayabilirsiniz. Sistemden okuttuğu zaman siz uyarırsanız kaşeyi vurmadan geçersiniz. Yani pasaportlarda yeterince sayfa var aslında." bilgisini paylaştı. SHENGEN VİZE SIKINTISI Schengen vizesi başvurularındaki sıkıntılara ilişkin soru üzerine Ersoy, vize konusunun bütün dünyada büyük bir sorun olduğunu belirterek, "Özellikle Kovid-19'dan sonra. Çok ciddi bir gecikmiş talep kayması da oldu. Ülkeler bununla ilgili birçok başvuru sistemlerini özelleştiriyorlar, geliştiriyorlar. İnşallah kısa bir şekilde çözülür. Dışişleri Bakanlığı yoğun bir temas içinde. Ülke bazında konuşuyorlar en çok talebin olduğu ülkelerle ilgili. Mesela Yunanistan bir adım attı. Bu, ülke için de faydalı oluyor. Bizden turist akışında ciddi bir artış oldu. Ne kadar pratikleşirse, ne kadar kolaylaşırsa Türkiye'den turist akışında da o kadar ciddi bir artış olur." şeklinde konuştu.

Bakan Ersoy açıkladı! Mavi Bayrak ödüllü plajlara yenileri eklendi Haber

Bakan Ersoy açıkladı! Mavi Bayrak ödüllü plajlara yenileri eklendi

Uluslararası Mavi Bayrak jürisi, 2024 yılı mavi bayrak ödüllerini açıkladı. Jürinin yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de 567 plaj, 27 marina, 18 turizm teknesi ve 9 bireysel yatta Mavi Bayrak dalgalanacak. Türkiye’nin Mavi Bayraklı plaj sayısında bu yıl da dünya üçüncülüğünü koruduğunu belirten Bakan Ersoy, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada; merkezi Danimarka Kopenhag’da bulunan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE tarafından bugün açıklanan Mavi Bayrak ödülleri sıralamasında yakaladıkları istikrarlı başarının gurur verici olduğunu ve birincilik hedefleri yolunda kararlılıkla ilerlediklerini söyledi. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının iş birliğiyle sürdürdükleri başarılı çalışmalarla sayıyı her geçen yıl yükselttiklerine vurgu yapan Bakan Ersoy, paylaşımında, bu yıl Türkiye’nin 16 plajında daha Mavi Bayrak dalgalanacağını kaydetti. "ÜLKEMİZİN 16 PLAJINDA DAHA MAVİ BAYRAK DALGALANACAK" Bakan Ersoy şu paylaşımı yaptı: “Mavi Bayrak plajlarımıza çok yakışıyor! Ülkemizden bu yıl 567 plaj, 27 marina, 18 turizm teknesi ve 9 bireysel yat Mavi Bayrak almaya hak kazandı. En çok Mavi Bayrak sahibi ülkeler sıralamasında dünya 3'üncülüğümüzü bu sene de koruyoruz. Bu istikrarlı başarımız elbette gurur verici ama birincilik hedefimiz yolunda da kararlılıkla ilerliyoruz. Mavi Bayraklı plaj sayımızı Türkiye Çevre Eğitim Vakfının koordinasyonunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının iş birliğiyle sürdürdüğümüz başarılı çalışmalarla her geçen yıl daha da yükseltiyoruz. Bu sene ülkemizin 16 plajında daha Mavi Bayrak dalgalanacak. Hayırlı olsun.” TÜRKİYE’NİN 16 PLAJINA DAHA MAVİ BAYRAK Dünyanın en çok Mavi Bayraklı plajına bu yıl yine İspanya sahip olurken ikinciliği de Yunanistan elde etti. Türkiye’nin üçüncü olduğu listede İtalya dördüncü, Fransa da beşinci sırada yer aldı. TÜRÇEV koordinasyonunda yürütülen uluslararası Mavi Bayrak ödüllerine Türkiye’den bu yıl 16 plaj daha layık görüldü. Türkiye’nin 2023 yılında 551 olan Mavi Bayraklı plaj sayısına bu sene; İstanbul’da 3, Balıkesir’de 3, Aydın’da 3, Antalya’da 2, Muğla’da 2, İzmir’de 1, Çanakkale’de 1, Tekirdağ’da 1, Bursa’da 1, Kırklareli’nde 1 ve Yalova’da da 1 plaj eklendi. Samsun, Mersin, Kocaeli, Bartın, Ordu, Zonguldak ile Van Mavi Bayrak sayısı değişmeyen iller oldu. Antalya ise 2024 yılında 233 plaj ile Türkiye’nin en çok Mavi Bayrak sahibi şehri olurken Muğla 112 plaj ile ikinci, İzmir 64 plaj ile üçüncü sırada yer aldı. Balıkesir, Aydın, Samsun, Çanakkale, Mersin, Kocaeli ve Tekirdağ ise İzmir’in ardından sırasıyla en çok Mavi Bayraklı plaja sahip olan iller arasında yer aldı. MAVİ BAYRAK DÜNYADA 50 ÜLKEDE UYGULANIYOR Türkiye’de Mavi Bayrak Programı, Avrupa Birliğinin 1987 yılını çevre yılı ilan etmesi ile başlatıldı. Halk sağlığını korumayı, çevre eğitimi ve bilinçlendirme faaliyetleri ile bunu devam ettirmeyi hedef alan program Türkiye’de 1993 yılında uygulanmaya konuldu. Program kapsamında, Mavi Bayraklı plajlar 33, marinalar 38, turizm tekneleri 51 ve bireysel yatlar 4 kriter ile 16 davranış kuralı içeriyor. Plajlarda sezon içerisinde 15 gün ara ile yüzme suyu analizlerinin yapılması, atık su arıtma tesislerinin uygunluğu, hassas doğal alanların korunması, cankurtaran ve ilkyardım malzemeleri bulundurulması, acil durum planı, engelli imkanları, atıkların ayrıştırılması, çevre eğitimi ve bilgilendirme zorunlu kriterlerden bazılarından. Marinalar ve turizm tekneleri için kurumsal sosyal sorumluluk ve halkın katılımı ve eğitimi de ayrıca beklenen kriterler arasında. TÜRÇEV koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı, dünyada Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE koordinasyonunda 50 ülkede uygulanıyor.

Bakan Ersoy, Uluslararası Kültür Bakanları Konferansı için Türkmenistan'da Haber

Bakan Ersoy, Uluslararası Kültür Bakanları Konferansı için Türkmenistan'da

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta büyük Türk şairi Mahtumkulu Firaki’nin doğumunun 300’üncü yıl dönümü dolayısıyla “Uluslararası Kültür Bakanları Konferansı” düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy konferansın açılışında yaptığı konuşmada, şair Mahtumkulu’nun sadece Türkmen halkının değil, tüm Türk dünyasının vazgeçilmez bir değeri olduğunu söyledi. TÜRKSOY tarafından 2024 yılında ilan edilen ‘Maktumkulu Firaki Yılı’ dolayısıyla Türkiye’de de farklı etkinlikler gerçekleştirildiğini belirten Bakan Ersoy, Mahtumkulu’nun yaşadığı yıllarda Türkmenlerin çektiği ciddi sıkıntıları bütün ağırlığıyla yüreğinde hissettiğini ve bu duygularını ifade etme arzusuyla dolup taştığını vurguladı. Şairin Arapça ve Farsça’yı çok iyi bilmesine karşın halktan biri olarak kullandığı sade Türkçe ile insanlarına ulaşarak onlar üzerinde derin etkiler bırakmayı başardığını dile getiren Bakan Ersoy, onun düşünce ve eserlerinin rehberliğinin bugün de değerini koruduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin Türkmen kardeşlerinin yanında olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, “Türk milletinin kadim tarihi, o tarihin içinde kök salıp zenginleşen eşsiz kültürü, inanç dünyası, töresi, gelenekleri nice aklı keskin, gönlü engin büyük insanın yetişmesine vesile olmuştur. O insanlar yeri gelmiş er meydanında, yeri gelmiş akıl ve gönül dünyasında bizlere rehber olmuşlardır. Yürünecek yolu, gidilecek yönü göstermişlerdir. İsim isim saymaya çalışırsak söz de, nefes de tükenir. Engin bir deryadır onlar. İşte Mahtumkulu bu uçsuz bucaksız deryada yükselmiş, Türkmenistan’dan bütün Türk illerine ve dünyaya bir yüce dalga olup mısra mısra yol almıştır” dedi. “ESERLERİ DEĞERİNİ BUGÜN DE KORUMAKTADIR” Yaşadığı dönemden bugüne kadar Türk-İslam coğrafyasında ağırlığını hissettiren Mahtumkulu Firaki’nin tasavvuf ehli büyük bir şair ve doğru bildiklerini dile getirmekten çekinmeyen bilge bir düşünür olarak öne çıktığını belirten Ersoy, “Bundan dolayıdır ki şiirleri atasözü gibi ezberlenip halk arasında yayılmıştır. Onun düşünce ve eserlerinin rehberliği bugün de değerini korumaktadır. Doğumundan 300 yıl sonra bile bizleri aynı çatı altında bir araya getirebilen Mahtumkulu’nun şiirleri her nesilde okunmalı ve iyi anlaşılmalıdır” şeklinde konuştu. “TÜRK DÜNYASININ VAZGEÇİLMEZİDİR” Şairin en büyük arzusunun Türkmen birliğinin kurulması ve Türkmen halkının bağımsızlığı olduğuna dikkat çeken Ersoy, “Eserleri de Türkmen boylarının birliği anlamında ortak bir ses ve sembol olarak görülmüştür. Bugün Türkmen kardeşlerimizin haklı bir gururla sahip çıktıkları bu birliğin ve bağımsızlığın temelindeki o ses hala ilk günkü kadar güçlüdür. Mahtumkulu bir yönüyle Köroğlu gibidir. Hak ve adalet için mücadele etmenin, bağımsızlığın sevdası vardır mısralarında. Bu değerler yolunda doğruluktan ödün vermeden, korkmadan, çekinmeden bir olup beraberce yürümek gerektiğini öğütler. Bir yönüyle de 13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış kendisi gibi şair ve tasavvuf ehli olan Yunus Emre gibidir Mahtumkulu. Her ikisi de Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi ocağının alazıdır. Dünyanın faniliğini bilen, buna göre yaşayan kâmil insanlardır. Dilleri, rehberlik ettikleri halkın dilidir. Türkçedir, sadedir, zengindir. Bugün Türkiye’de Mahtumkulu, Türkmenistan’da Yunus Emre aynı zevkle okunuyorsa, bu onların aynı tarihten, kültürden ve değerlerden beslenmiş olmalarındandır. Mahtumkulu sadece Türkmen halkı için değil, bütün Türk dünyası için vazgeçilmez bir değerdir” diye konuştu. “MAHTUMKULU’NA KULAK VERMELİYİZ” Firaki’nin mısralarından bugünün dünyasını değerlendirmenin de mümkün olduğunu kaydeden Bakan Ersoy, “Bugün dünyamız, teknik açıdan asırlar öncesinde hayal dahi edilemeyecek bir noktaya ulaşmış olsa da maalesef insani ve vicdani değerler açısından sürekli gerilemektedir. Mahtumkulu Firaki’nin yaşadığı dönemde bizlere tasvir ettiği kanlı çarpışmaları, siyasi mücadeleleri, yerinden edilen insanları, yağmalanan hayatları, toplumsal huzursuzlukları maalesef yanı başımızda görmeye devam ediyoruz. Diyaloğa, barış ve istikrara, karşılıklı güvene her zamankinden çok ihtiyacımız var. Geçmişin acı tecrübelerine, yaşanan tarihe ses ve söz olan Mahtumkulu gibi rehberlerin öğütlerine ve tavsiyelerine artık daha fazla geç kalmadan kulak vermeli, harekete geçmeliyiz. Birlikte yaşama kültürünü, hoşgörüyü yaymalı, ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle, ırkçılıkla ödünvermeksizin mücadele etmeliyiz. Bu, çocuklarımızın huzurlu, güvenli ve refah içinde yaşayacağı yarınları inşa edebilmemiz için omuzlamak zorunda olduğumuz bir sorumluluktur” dedi. Ersoy konuşmasını devamında şu ifadelere yer verdi: “Bu pencereden baktığımızda, bir istikrar ve refah odağı olarak öne çıkan Türkmenistan’ın gücünü kadim Türkmen kültüründen alan akil liderliğiyle, savunduğu değerlerle ve siyasi duruşuyla bölgesinde ve dünyada barışın sağlanmasına ve sürdürülmesine yönelik katkıları çok değerlidir. Bu yolda daima Türkmen kardeşlerimizin yanında olacağımızı belirtmek isterim. Türkmenistan’la kardeşlik temelinde yürütülen ilişkilerimiz karşılıklı saygı, iş birliği ve halklarımızın ortak çıkarlarına hizmet anlayışıyla çeşitli platformlarda gelişmeye devam edecektir. Birlikte ülkelerimiz ve halklarımız için güçlü bir gelecek inşa edeceğimizden şüphem yoktur.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.