Küçükçekmece Haberleri - Son Dakika Küçükçekmece Haber Güncel Gelişmeler

Metrobüs kazasına ilişkin yeni gelişme!

Küçükçekmece'deki metrobüs kazasına ilişkin gözaltına alınan 8 şüpheliden, metrobüs sürücüsü D.M.Ç. ve denetim amiri Ş.Y. dahil olmak üzere 5 kişi tutuklandı. Soruşturma kapsamında savcılık ifadelerine ulaşılırken, metrobüs şoförü D.M.Ç. ifadesinde, Söğütlüçeşme-Beylikdüzü hattında günde 2 gidiş ve 2 geliş şeklinde çalıştığını belirtti. Olay günü sabah saat 07.50'de Söğütlüçeşme peronundan M3070 kapı numaralı metrobüsü aldığını ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden ilk yolcularla yola çıktığını anlattı. D.M.Ç., Yenibosna durağından yolcu alıp Sefaköy durağına doğru ilerlerken Küçükçekmece Adliyesi'nin önündeki rampayı geçtikten sonra metrobüs hattındaki kapalı yol içinde bir Doblo aracı gördüğünü belirtti. Şunları kaydetti: "O sırada şeritten başka bir metrobüs aracı da geliyordu. İkisine de çarpmamak için aralarından geçmeye karar verdim. Aralarına girdiğimde, benim kullandığım metrobüsün sağ ön tarafı ile diğer metrobüsün sağ arka tarafına çarptım ve kaza meydana geldi. 28 Ağustos'ta haftalık iznimi kullanıyordum. En son salı günü Sefaköy durağını geçtikten sonra baypas yolunun açıldığını görüp orayı kullanmıştım. Olay günü Küçükçekmece Adliyesi'nin karşısındaki kaza mahallinde baypas yolunun açıldığını önceden bilmiyordum. Bununla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştı. Ayrıca olay yeri öncesindeki rampayı çıktığımda herhangi bir uyarı işareti de yoktu." Küçükçekmece'deki metrobüs kazasında gözaltına alınan şoför D.M.Ç., ifadesinde kazanın nedenini ve olaydaki sorumluluğunu açıkladı. Normal hızda ve beşinci viteste ilerlediğini, hızının 67 kilometre civarında olduğunu tahmin ettiğini belirten D.M.Ç., savunmasına şu şekilde devam etti: "Doblo aracı son anda görünce frene asıldım. ABS sistemi çalışmadı ve aracın kayarak durmaması sonucunda kaza meydana geldi. Olay günü Telegram'daki bilgilendirme yapılan 'Kaptanlar Köşkü' isimli grupta ve kullandığım metrobüsün ekranında Küçükçekmece Adliyesi'nde baypas yol açıldığına dair bir uyarı görmedim. Görsem dikkat ederdim. Normalde araç ve güzergahlar ile yolun durumu konusunda hem Telegram grubunda metrobüs filo yönetimi tarafından bilgilendirme yapılır hem de kullandığımız araçların ekranına uyarı mesajları gelir. Ancak olay günü bu hususta herhangi bir mesaj gelmedi. Kullandığım aracın hızı yolun standardına uygun şekilde seyrediyordum. Olay mahallinde ve öncesinde, olayın olduğu yerde baypas açıldığına ve hızımı ona göre düşürmem gerektiğine dair herhangi bir uyarı levhası yoktu. Daha büyük bir kaza yaşanmaması için elimden gelen her şeyi yaptım ancak kaza meydana geldi. Kazadan dolayı üzgünüm. Olayda herhangi bir kusurum yoktur. Yoldaki işaretlemelerden kimin sorumlu olduğu konusunda bilgim yoktur." NE OLDU? Küçükçekmece'de dün sabah saatlerinde iki metrobüsün çarpışması sonucunda 22 yaşındaki Ferhat Uçar hayatını kaybetti ve 2’si ağır olmak üzere 50 kişi yaralandı. Kazanın ardından gözaltına alınan 4 kişiden 2’si, ifadeleri alındıktan sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

Metrobüs kazası nasıl gerçekleşti?

Küçükçekmece'de bu sabah yaşanan metrobüs kazasıyla ilgili İETT'den açıklama yapıldı. 29 Ağustos 2024 Perşembe günü gerçekleşen trafik kazasında 1 yolcu hayatını kaybetti, yaralanan yolcuların çoğu ayakta tedavi edilerek sağlık kuruluşlarından taburcu edildi. İETT, hayati tehlikesi bulunan herhangi bir yolcu olmadığını duyurdu. Kazanın, Metrobüs Hattı'nda yürütülen Beyaz Yol Çalışmaları sırasında meydana geldiği belirtildi. İlk incelemelere göre, kaza, yol ayrım yerini şoförlere gösteren İETT Denetim Aracı (beyaz binek otomobil) ve diğer uyarıcı işaretlerin metrobüs şoförü tarafından geç fark edilmesi ve ani ters manevra yapılması nedeniyle oluştu. Kazadan önce, diğer metrobüs araçları aynı yol ayrımından güvenli bir şekilde geçmişti. Ayrıca sosyal medyadan yapılan açıklamada, kaza anına ilişkin kamera görüntüleri paylaşıldı.

Bina çökmüştü: Cadde trafiğe açıldı mı?

İstanbul Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi Belediye Caddesi üzerinde dün sabah saat 08.40 sıralarında 3 katlı bina henüz belirlenemeyen bir nedenle çöktü. Çökme sonrası bölgeye çok sayıda itfaiye, AFAD, UMKE ve sağlık ekipleri sevk edildi. Çökme sonrası 1 kişi hayatını kaybederken, bina enkazından 8 kişi yaralı olarak çıkarıldı. YAN TARAFINDA BULUNAN BİNADA YIKILDI 1 kişinin öldüğü, 8 kişinin ise yaralandığı 3 katlı binanın çökmesi olayı sonrası yan tarafta bulunan ve tedbir amaçlı olarak boşaltılan 3 katlı bina kontrollü bir şekilde yıkıldı. Çöken binanın bitişiğinde bulunan ve tamamen yıkılan binada enkazlar ile molozların temizleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından cadde yeniden araç ve yaya trafiğe açıldı.

3 katlı binaya kontrollü yıkım!

İstanbul Küçükçekmece’de sabah saatlerinde meydana gelen ve 1 kişinin öldüğü, 8 kişinin ise yaralandığı 3 katlı binanın çökmesi olayı sonrası yan tarafta bulunan ve tedbir amaçlı olarak boşaltılan 3 katlı bina kontrollü bir şekilde yıkıldı. Çöken binanın bitişiğinde bulunan ve tamamen yıktırılan binada enkazlar ile molozların temizleme işleminin ise gecenin ilerleyen saatlerine kadar süreceği öğrenildi. Çöken bina ile yıkılan binanın yer aldığı Belediye Caddesi’nin en kısa zamanda trafiğe açılması için ekipler yoğun çalışmalarını sürdürdü.

Pikniğe gitmişlerdi, ceset buldular!

Olay, saat 20.30 sıralarında İstanbul Küçükçekmece Halkalı Merkez Mahallesi’nde bulunan boş bir arazide meydana geldi. İddiaya göre, akşam saatlerinde Merkez Mahallesi'ndeki boş arazide piknik yapan vatandaşlar bir erkek cesedi buldular. Vatandaşlar, durumu polis ekiplerine bildirdiler. Olay yerine gelen ekipler cesedin bir süredir haber alınamayan ve ailesi tarafından aranan Furkan Ç.’ye ait olduğunu belirledi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası Furkan Ç’nin başından vurulduğu ve silahın olay yerinin yakınında bulunduğu öğrenildi. Polis ekiplerinin olay ile ilgili çalışması devam ederken, Furkan Ç.’nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

İmamoğlu'ndan Küçükçekmece'de çöken bina hakkında açıklama

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de çöken 3 katlı bina enkazından incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bina 1988 ruhsatlı. Altında iş yeri olan, üstü de konut olarak kullanılan bir bina. Tabii ne yazık ki ruhsatlı yapının üzerine kaçak 2 kata yakın diyebileceğimiz 1 buçuk kat yapı inşa edilmiş. Küçükçekmece Belediye Başkanımızla da istişaresini yaptık. Herhangi bir şikayet ve ihbar yok. Ne yazık ki kaçak bina yükü de olan bir yapı. 1988 yılı olunca da o günün inşaat tekniğiyle de ilgili zaten artık bütün kamuoyu da ne kadar sıkıntılı yapılar olduğuyla ilgili yeterince bilgi sahibi. Orada da kolon veya kiriş yapısını gördüğünüzde 1980 ve 1970’li yılların binalarının birçoğunda ne kadar niteliksiz bir işçilik ve malzeme kullanıldığı ortaya çıkıyor. Bina kendiliğinden sabah 08.40 sıralarında yıkılıyor ve 9 insanımız göçük altında kalıyor. 1’ini ne yazık ki kaybettik. 8 vatandaşımızın 2’si ağır yaralı. Diğerleri daha az yaralanmayla kurtulmuş durumdalar. Şu an tetkiklerimiz devam ediyor. Komşu binayla ilgili de boşaltma işlemleri yapıldı. Hem Küçükçekmece hem de bizim ekiplerimiz burada. Az önce de Sayın Kaymakam ve Valimizle istişaremizi yaptık. Olabildiğince hızlı ve pratik bir biçimde yakın çevresini de içine alan bir şekilde belediye ekipleri bir araya gelerek o bölge de tarama yapılmış alan var mı? Yapılmadıysa nasıl hızlıca yaparız diye bugün itibariyle eyleme geçecek. Olabildiğince hızlı bir şekilde yakın çevre binalarının da fiziki durumları gözden geçirilerek gerekli işlemler yapılması noktasında Kaymakamlığımız ve Valiliğimiz desteğiyle sıkı bir biçimde süreç takip edilecek" şeklinde konuştu. "DEPREMİN RİSKİ HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTIYOR" Beklenen İstanbul depremiyle ilgili konuşan Ekrem İmamoğlu, "Deprem meselesi bizim kapımızda. Gününü, saatini, saniyesini bile hesaplayamadığımız bir durumdayız. İstanbul’umuzun bu meselesi, önemli bir meseledir. Bu meselenin çözümü de hep birlikte olabilmektir. Tek elden ve güçlü bir şekilde, iradeyi ortaya koyan bir anlayışla süreci yönetebilmekten geçmektedir. Daha önceki görüşmelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla görüşmelerde bunu beyan etmiştik. Burada ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi, kaymakamlığı, valiliği, bakanlığı diye bir kavram ya da ayrım yok. Tek başına ve bütün şekliyle irdelenmeli ve bir arada güçlü bir başkanlıkla, yapıyla İstanbul özelinde bunu söylüyorum. Marmara Bölgesi’ne de genişletilebilir. Hızlı karar, aksiyonların alındığı, finansmanından, sigortacıya kadar bütün sektörlerinde içine katıldığı bir yapılanmayı biz sonuna kadar destekliyoruz. Kanuni altyapısının da müşterek bir biçimde olgunlaştığında bunu da sonuna kadar destekleyeceğimizi hem mevcut şehircilik bakanımıza hem daha önceki şehircilik bakanına iletmiştim. Ben hala İstanbul’un böyle bir çözüm yolculuğuyla başarıya kavuşabileceğine inanıyorum. Elbette her kurum, elinden gelen her şeyi yapıyor. Siyaset üstüdür, partiler üstüdür. Öyle bir başkanlığında, siyaset üstü kurulmasının zemini olgunlaştırılabilir. Herkes orada burada konuşmaz. Tek salonda, tek mecliste ve konseyde konuşur ve karar alırlar. İstanbul Deprem Başkanlığı, İstanbul Deprem Konseyi adı her neyse konulabilir. Çözüm buradan geçmektedir. Ben yine bu çağrımı yineliyorum. Herkes emek veriyor, herkesin emeğine sağlık ama İstanbul’a yetmiyor. Hala sıkıntılı bina sayısı yüksek. Bu hızla gittiğimizde biz 40-50 yılda bunu bitiremeyiz. Depremin riski her geçen gün daha da artıyor. Meseleyi böyle bir şekilde çözüme kavuşturmamız bu vesileyle tekrar sizin vasıtanızla duyurmuş olayım. Biz öyle bir oluşumun ve sürecin neferi oluruz. Yine Bakanlık bu işin amiri ve koordinatörü olur. Her birimiz orada bu işin paydaşı oluruz. Bu arada hayatını kaybeden Türkmenistan vatandaşı. Allah’tan rahmet diliyoruz. Yarılı olanlara da acil şifalar diliyoruz. Arkadaşlarım farklı hastanelerden süreçleri takip ediyorlar. İtfaiye başta olmak üzere zabıtamız, AFAD, diğer birimler hepsi el ele, kol kola bir çalışmayla hızlıca süreci toparladılar. Hepsinin emeğine sağlık” ifadelerini kullandı.

İstanbul'da çöken binada yaralıları kurtarma çalışmaları sürüyor

Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi’nde henüz belirlenemeyen bir nedenle çöken 3 katlı binadan yaralıları kurtarma çalışmaları devam ediyor. Çok sayıda AFAD, arama kurtarma ve sağlık ekibi çöken binanın altından 7 kişiyi yaralı olarak çıkarırken, göçük altında kalan 2 kişi için çalışmalar sürüyor. Enkaz altından çıkarılan yaralılar kameraya yansırken, kurtarılan yaralılar ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk edildi.

Çalıntı kamyonetle yine kamyonet çaldılar

Olay, 1 Mayıs gece saatlerinde Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesinde yaşandı. İddiaya göre, kimliği belirsiz iki şüpheli, gözlerine kestirdikleri aracı çalmak için mahalleye geldi. Şüphelilerden biri geldikleri araçta beklerken, diğeri ise dükkan önünde park halindeki kamyonetin kapısını tornavida ile açtı. Kapüşonlu şüpheli, kamyoneti çalıştırdıktan sonra kayıplara kaçtı. Sabah saatlerinde kamyonetin yerinde olmadığını gören Mehmet Çetingöz, çevredeki güvenlik kameralarına baktı. Kamyonetin çalındığını gören Çetingöz, kamera kayıtları ile birlikte polise giderek şikayette bulundu. Polis ekipleri ise, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Hırsızların başka araçla gelip, park halindeki kamyoneti çaldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Öte yandan hırsızların olay yerine geldikleri aracın da çalıntı olduğu öğrenildi. Olayla ilgili konuşan kamyonet sahibi Mehmet Çetingöz, “Akşam arabamı buraya park ettim. Sabah namazına kalktığımda arabam yerinde yoktu. Ben de, çekici alıp götürdü diye düşündüm. Otoparklara baktım, arkadaşlar da kameralara baktı, öyle bir şey olmadığını arkadaşlara söyledi. Sonra anladık ki, arabamız çalınmış. Sonra karakola ve savcılığa gidip şikayette bulunduk. Ehliyetim ve arabanın ruhsatı da arabanın içindeydi, tamir aletlerim arabanın içindeydi. Daha önce de arabam çalınmıştı, o zaman borcunu ödemek için evimi satmıştım, şimdi kiradayız. Arabanın yaklaşık değeri 300-400 bin TL, içindeki malzemeler de 200 bin TL değerinde, tüm birikimimiz gitti. Aracımın bulunmasını istiyorum” diye konuştu.

5 yaşındaki Edanur'un feci ölümü! Bakan Tunç'tan açıklama

İstanbul Küçükçekmece'deki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki kız çocuğunun otopsi işlemleri devam ediyor. Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşerek yaşamını yitiren Eda Nur Gezer'in otopsi işlemleri devam ederken, küçük kızın annesi ile yakınlarının Adli Tıp Kurumu önündeki bekleyişleri de sürüyor. Eda Nur Gezer'in cenazesi, kimlikleri olmadığı gerekçesiyle anne Nurcan Gezer ve yakınlarına teslim edilmedi. Anne Gezer, gazetecilere yaptığı açıklamada, Adli Tıp Kurumu'nun babanın DNA testinin gerekli olduğunu belirterek, çocuğunun cenazesini vermediğini söyledi. Kurumdan, savcılıktan gelecek haber sonrası cenazenin teslim edileceği yönünde bilgi verildiğini kaydeden Gezer, "Annesiyim diyorum. Doğum kağıdı var, çocuğu teslim almak istiyorum, teslim etmiyorlar. Babasının DNA testini bekliyorlar. '5-10 gün sürer.' diyorlar." ifadelerini kullandı. Gezer, çocuğunu en son bir buçuk ay önce Silivri'de gördüğünü ifade ederek, sorumluların en ağır cezayı almalarını istediğini söyledi. Dayı Selçuk Yaşar da yetkililerin olayın meydana geldiği alanı sonradan kapattıklarını iddia ederek, olay sırasında yeğenini kurtarmak için kendisinin su birikintisine atladığını dile getirdi. Yaşar, bu sırada güvenliklerin bir şey yapmadığını ileri sürdü. Hayatını kaybeden Eda Nur Gezer'in babası Emrah Bodur'un cezaevinde olduğu, anne Nurcan Gezer'in ise haymatlos (vatansız) olduğu için bir süredir tutulduğu geri gönderme merkezinden kızının vefatı üzerine çıkışına izin verildiği belirtildi. Anne Gezer'in kızının kendisinde kalmasını istediği ancak buna müsaade edilmediği için yakınlarının yanında kaldığı öğrenildi. ADLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Küçükçekmece'deki Menekşe Sahil Parkı'nda su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Eda Nur Gezer'in ölümünün kendisini derinden üzdüğünü belirtti. Gezer'e Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır dileyen Tunç, şunları kaydetti: "Olayın hemen ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmıştır. Kusur tespiti için uzman bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir. Evladımızın hayatını kaybetmesinde sorumluluğu bulunanlar hakkında adli soruşturma titizlikle yürütülecektir." NE OLMUŞTU? Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Cuma günü Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine bir kişinin düşerek boğulduğu ihbarı sonrası olay yerine gitmişti. Ekipler, yaptıkları incelemede, parkın bazı bölümlerinin kazı çalışması sonrasında su birikintisiyle dolduğunu ve 5 yaşındaki Eda Nur Gezer'in buraya düştüğünü belirlemişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) olaya ilişkin yaptığı açıklamada, kendi bünyelerinde idari soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.