Hava Durumu

#Kirlilik

Bursa Hayat Gazetesi - Kirlilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kirlilik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kirlilik ve iklim değişikliği: Balık ölümlerinin artan tehlikesi Haber

Kirlilik ve iklim değişikliği: Balık ölümlerinin artan tehlikesi

Son yıllarda, su kirliliği ve iklim değişikliği, su ekosistemlerinde toplu balık ölümleri gibi ciddi sorunları tetiklemektedir. Bu iki faktör, yalnızca balıkların yaşam alanlarını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekosistem dengesini de bozmaktadır. Balıklar, birçok ekosistemde önemli bir yer tutar; bu nedenle, onların sağlığı, ekosistemlerin genel sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Su Kirliliği ve Etkileri Su kirliliği, endüstriyel atıklar, tarımsal kimyasallar ve evsel atıkların su kaynaklarına karışmasıyla ortaya çıkar. Özellikle tarımda kullanılan gübreler, aşırı miktarda nitrojen ve fosforun su yollarına karışmasına neden olur. Bu besin maddeleri, alg patlamalarına yol açar. Alg patlamaları, su yüzeyinde bir örtü oluşturarak güneş ışığının su altına ulaşmasını engeller. Sonuç olarak, su altındaki bitkiler fotosentez yapamaz ve oksijen üretimi düşer. Düşük oksijen seviyeleri, balıkların hayatta kalmasını zorlaştırır. Balıklar, oksijen seviyelerinin kritik bir seviyenin altına düşmesi durumunda strese girer ve bu durum, ölümlerine neden olabilir. Oksijen eksikliği, balıkların yanı sıra diğer su canlılarını da etkileyerek ekosistem dengesini bozar. Su kirliliği, özellikle sığ alanlarda daha belirgindir; çünkü bu alanlar, alg ve diğer bitkilerin hızla çoğalmasına zemin hazırlar. İklim Değişikliği ve Su Isınması İklim değişikliği, küresel sıcaklıkların artmasına neden olmakta ve bu durum su sıcaklıklarını da etkilemektedir. Sıcak su, balıkların metabolizmasını olumsuz etkileyerek stresi artırır ve hastalıklara karşı duyarlılıklarını yükseltir. Özellikle sıcaklık artışları, balıkların üreme döngülerini bozabilir. Bazı türler, belirli sıcaklık aralıklarında başarılı bir şekilde üreyebilirken, bu aralıkların dışına çıkıldığında üreme başarısızlıkları görülebilir. Ayrıca, artan su sıcaklıkları, balıkların besin kaynaklarını da etkileyebilir. Besin zincirinin alt kısımlarında meydana gelen değişiklikler, balık popülasyonlarını doğrudan etkiler. Örneğin, planktonların, balıkların besin kaynakları arasında yer aldığını göz önünde bulundurursak, bu türlerin azalması, balıkların gıda bulma zorluğu yaşamasına neden olur. Gelecek İçin Tehditler Kirlilik ve iklim değişikliği, yalnızca balık popülasyonlarını değil, aynı zamanda insanların yaşamını da tehdit eder. Balıklar, birçok toplum için önemli bir protein kaynağıdır. Toplu balık ölümleri, balıkçılık endüstrisini olumsuz etkileyerek geçim kaynaklarını tehdit eder. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, balıkçılık, birçok ailenin temel geçim kaynağını oluşturur. Bu nedenle, balık ölümleri, hem ekonomik hem de sosyal sorunları beraberinde getirir. Bunun yanı sıra, toplu balık ölümleri, su ekosistemlerinin sağlığını ve biyolojik çeşitliliği tehdit eder. Ekosistemlerin çöküşü, birçok türün yok olmasına yol açabilir. Özellikle, balıklar, su ekosisteminin önemli parçalarıdır ve onların ölümü, zincirleme etkilere neden olur. Örneğin, bazı su kuşları, balıklarla beslenir; bu nedenle, balıkların azalması, bu kuş türlerinin de tehdit altına girmesine neden olabilir. Çözüm Önerileri Bu sorunlarla başa çıkmak için, su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimsemek hayati öneme sahiptir. Kirliliği önlemek için sanayi ve tarımda daha dikkatli yönetim stratejileri geliştirilmelidir. Sanayinin atıklarının uygun şekilde arıtılması, tarımda kimyasal gübre kullanımının azaltılması ve organik tarıma yönelmek, su kirliliğinin azaltılmasında etkili yollar arasında yer alır. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele için sera gazı emisyonlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilmelidir. Su kaynaklarının yönetimi, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik stratejilerin bir parçası olarak ele alınmalıdır. Su tasarrufu, suyu kirleten unsurlardan kaçınma ve doğal habitatları koruma, gelecekte su ekosistemlerini korumak için kritik öneme sahiptir.

Bursa'da zehir saçan derede alarm! Balık ölümleri yaşanıyor Haber

Bursa'da zehir saçan derede alarm! Balık ölümleri yaşanıyor

Bursa’da Serme Deresi, Gölbaşı Gölü'nden doğarak Nilüfer Çayı ile birleşiyor. Ancak, son dönemde fabrikaların sanayi atıkları nedeniyle derede ciddi bir kirlenme gözlemleniyor. Tarım alanlarının sulama kaynağı olan derenin suyunun koyulaşması ve balıkların ölmesi, bölge halkını endişelendiriyor. Bölge halkı şikayetçi Kestel ilçesinde vatandaşlar, derenin geçtiği bölge boyunca kimyasal ve boya atıkları nedeniyle suyun kirletildiğine dikkat çekiyor. Ancak, bu sorunun çözülmesi için Kestel Belediyesi ve diğer yetkililerden herhangi bir destek almadıklarından şikayet ediyorlar. Derenin balık tutmaya gelen ziyaretçileri, karşılaştıkları kötü manzara nedeniyle oltalarını açmadan geri dönmek zorunda kalıyorlar. “Bursa’nın büyük bir kısmı bu suyu kullanıyor” Bölge sakinlerinden İrfan Dağlı, "Burada 4 yıldır yaşıyorum ve bu süre zarfında böyle bir kirliliğe şahit olmadım. Dün, derenin kötü kokusu dayanılmaz hale geldi. Yetkililere başvurduk ama bizi başka yerlere yönlendirdiler. 'Müdürlerimiz yok, başka birini arayın' dediler ve kimse bizimle ilgilenmedi. Derenin durumu içler acısı; balıklar su yüzeyine çıktı. Bu derenin suyu ile bahçeler sulanıyor ve Bursa'nın büyük bir kısmı bu sulama suyunu kullanıyor. Kokudan duramıyoruz ve yetkililerden yardım istedik ama kimse ilgilenmedi. Kimyasal atıkların hangi fabrikalardan geldiğini bilmiyoruz ama sorun oradan kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.

Göllerde su kirliliği: Nedenler, etkiler ve temizlik yöntemleri Haber

Göllerde su kirliliği: Nedenler, etkiler ve temizlik yöntemleri

Göller, tatlı su ekosistemlerinin önemli bileşenleridir ve birçok biyolojik çeşitliliğin yanı sıra içme suyu, tarım ve sanayi için kritik kaynaklar sunar. Ancak, bu doğal kaynaklar, insan faaliyetleri ve çevresel etkenler nedeniyle ciddi kirlilik sorunları ile karşı karşıya kalabilir. Peki, göllerdeki su kirliliğinin nedenleri ve etkileri nelerdir? Göller nasıl temizlenir? İşte detaylar... 1. SU KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ a. Tarımsal Kirlilik Tarım faaliyetleri, göllerde su kirliliğine yol açan başlıca nedenlerden biridir. Tarımda kullanılan kimyasal gübreler ve pestisitler, yağışlar veya sulama yoluyla göllere taşınarak suyun kimyasal yükünü artırır. Bu durum, suyun besin maddeleri (nitrate ve fosfatlar gibi) ile aşırı yüklenmesine neden olarak alg patlamalarına ve hipoksik koşullara yol açabilir. b. Sanayi Atıkları Sanayi tesislerinden kaynaklanan atıklar, göllere doğrudan veya dolaylı yollarla karışabilir. Bu atıklar genellikle toksik kimyasallar, ağır metaller ve organik maddeler içerir. Sanayi atıklarının göllere karışması, suyun kimyasal bileşimini değiştirir ve ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratır. c. Evsel Atıklar Evsel atıklar, özellikle atık su ve kanalizasyon sistemleri aracılığıyla göllere ulaşabilir. Evsel atıklar, organik madde ve patojenler içerdiğinden, suyun kalitesini bozabilir ve insan sağlığına zarar verebilir. d. Plastikler ve Çöpler Göllere bırakılan plastikler ve diğer çöpler, fiziksel kirliliğe neden olur. Plastik atıklar suyun yüzeyinde birikir ve su bitkileri ile hayvanların yaşamını olumsuz etkiler. Ayrıca, zamanla mikroplastiklere dönüşerek ekosistemlerde birikim yapar. e. Sıcaklık Artışı ve Endüstriyel Soğutma Sıcaklık artışı ve endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan sıcak su deşarjları, göllerin sıcaklığını artırabilir. Bu, suyun oksijen seviyelerini azaltır ve su ekosistemindeki organizmalar için stres yaratır. 2. SU KİRLİLİĞİNİN ETKİLERİ a. Ekosistem Üzerindeki Etkiler Göllerde su kirliliği, ekosistem dengesini bozarak biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olabilir. Alg patlamaları, oksijen seviyelerini düşürür ve balıklar gibi su canlılarının yaşama koşullarını zorlaştırır. Ayrıca, toksik maddeler su bitkileri ve hayvanları üzerinde doğrudan zehirleyici etkiler yaratabilir. b. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkiler Kirlenmiş suyun içilmesi veya temas edilmesi, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Su kaynaklarından bulaşan patojenler, mide ve bağırsak hastalıklarına, cilt enfeksiyonlarına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, ağır metaller ve toksik kimyasallar insan sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler yapabilir. c. Ekonomik ve Sosyal Etkiler Su kirliliği, turizm, balıkçılık ve diğer su temelli ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyebilir. Kirli göller, turistlerin ilgisini çekmeyebilir ve balıkçılıkla geçinen topluluklar ekonomik zarar görebilir. Ayrıca, su kaynaklarının kirliliği, su arıtma maliyetlerini artırabilir. 3. TEMİZLİK YÖNTEMLERİ VE ÇÖZÜMLER a. Atık Yönetimi ve Arıtma Göllerdeki kirliliğin azaltılmasında etkili atık yönetimi ve arıtma sistemleri kritik rol oynar. Evsel ve sanayi atıklarının etkili bir şekilde yönetilmesi, kirletici maddelerin göllere ulaşmasını engelleyebilir. Arıtma tesislerinin modernizasyonu ve genişletilmesi, suyun kalitesini iyileştirebilir. b. Tarımsal Yönetim Uygulamaları Tarımda kullanılan kimyasalların yönetilmesi ve organik gübrelerin tercih edilmesi, göllere ulaşan besin maddelerini azaltabilir. Ayrıca, tarım arazilerinin yakınında koruyucu şeritlerin oluşturulması ve suyun doğrudan göllere akışının önlenmesi, kirliliğin azaltılmasına katkıda bulunabilir. c. Temizlik ve Restorasyon Projeleri Göllerde fiziksel temizlik ve restorasyon projeleri, çöplerin ve plastiklerin temizlenmesine yönelik uygulamaları içerir. Ayrıca, alg patlamaları ve diğer kirlilik kaynakları ile mücadele etmek için çeşitli biyolojik ve kimyasal yöntemler kullanılabilir. d. Eğitim ve Kamu Bilinçlendirme Kamu bilinçlendirme ve eğitim programları, bireylerin ve toplulukların su kirliliği konusundaki farkındalığını artırabilir. Su kaynaklarını koruma ve atık yönetimi konularında eğitimler, uzun vadede kirliliği önlemeye yardımcı olabilir. e. Politika ve Düzenlemeler Su kirliliği ile mücadelede etkili politika ve düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir. Çevre koruma yasalarının sıkı bir şekilde uygulanması ve kirlilik kaynaklarının denetlenmesi, göllerin korunmasına katkıda bulunur.

CİMER'den Nilüfer Çayı şikayetine cevap: Atık su deşarjı tespit edilemedi Haber

CİMER'den Nilüfer Çayı şikayetine cevap: Atık su deşarjı tespit edilemedi

Bursa'nın su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı dönemlerde toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması ise milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor. Bursa'nın Karacabey ilçesine bağlı Ekmekçiler Mahallesi'nde yaşayan İlhan Düzen, Nilüfer Çayı'nın kirliği konusunda CİMER'e şikayette bulundu. Düzen'e kısa sürede cevap veren Bursa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Nilüfer Çayı'nda inceleme başlatıldığını ve henüz herhangi bir atık su deşarjı tespit edilemediğini açıkladı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından CİMER şikayetine verilen cevapta, “İlgili CİMER şikayetinde Nilüfer Deresi'nin kirliliğinden şikayet edilerek, konunun valiliğimizce (Çevre Şehircilik ve İlklim Değişikliği İl Müdürlüğü) incelenmesi istenmiştir. Söz konusu şikayete istinaden teknik elemanlarımızca denetim yapılmış olup, dereye atık su deşarjı gözlenmemiştir. Bununla birlikte ilimizde bulunan derelere arıtılmış atık su deşarj eden arıtma tesisleri, valiliğimizden (Çevre Şehircilik ve İlklim Değişikliği İl Müdürlüğü) alınmış atık su deşarjı konulu çevre izni kapsamında ani denetimlerle denetlenmekte olup, günde 5 bin metreküp üzerindeki kapasiteye sahip büyük arıtma tesislerinin deşarj suları online olarak bakanlığımız portalından izlenmekte ve limit aşımı olduğunda otomatik olarak numune alınarak ilgili mevzuat uyarınca gerekli işlemler yürütülmektedir. Atık su deşarjıyla ilgili olarak herhangi bir uygunsuzluğun tespiti durumunda 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince idari yaptırım uygulandığı hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz ederim” ifadelerine yer verildi.

Hummalı çalışma! Van Gölü kirlilikten arınacak Haber

Hummalı çalışma! Van Gölü kirlilikten arınacak

Yavuz Selim Mahallesi'nde yapımına başlanılan tesisin faaliyete geçmesiyle birlikte ilçenin arıtma ihtiyacı karşılanacak. Özellikle ileri biyolojik arıtma teknolojilerinin kullanılacağı tesis, iki kademe olarak karbon, azot ve fosfor giderimine dayalı olacak. Tesis içerisinde yer alan üniteler genel olarak; ön arıtma (fiziksel arıtma), biyolojik arıtma, çamur arıtımı ve yardımcı tesisler alt başlıklarında yer alacak. Tesiste ayrıca kaba ızgara, ince ızgara, kum ve yağ tutma, giriş terfi merkezi, biyofosfor havuzları, havalandırma havuzları, son çöktürme havuzları, geri devir ve fazla çamur pompa istasyonu, dezenfeksiyon ünitesi, çamur susuzlaştırma ünitesi, blower binası, idari binası yer alıyor. Muradiye Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Melih Aydoğan, Van Gölü'nün kirlenmesinin önüne geçmek için ilçede yapımına başlanılan ileri teknolojik atık su arıtma tesisinde incelemelerde bulundu. İlçenin en büyük bütçeli ve en önemli yatırımlarından bir tanesi olan atık su arıtma tesisinin Bendimahi Çayı'nı pis sulardan arıtacağını belirten Kaymakam Aydoğan, "Burada Van Gölü'nü korumayı hedefliyoruz. Tabi Van Gölü'nü korumak demek, aynı zamanda Bendimahi Çayı'nı korumak demek. Bendimahi Çayı'nı korumak demek, bu çay üzerinde tarım yapan vatandaşlarımızın tarım ürünlerini daha verimli almasını, tarım ürünlerinin daha sağlıklı olmasını sağlamak demektir. Biz bu projeyle hem tarıma katkı sağlamayı hem de ilkbahar ve yaz aylarında bölgemizin en önemli turistik değerlerinden biri olan inci kefali göçünün sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlamayı hedefliyoruz. Toplu balık ölümlerinin olmaması noktasında hayati bir öneme sahip olan bu tesis, inşallah Van Gölü havzasını koruma eylem planı çerçevesinde bölgemize hayırlar getirir" dedi. Tesisin, Van Gölü'nün korunması ve temizlenmesi noktasında önemli bir çalışma olduğuna vurgu yapan Aydoğan, "İnşallah bu atık su arıtma tesisi bittiğinde hem Van Gölümüz daha iyi korunmuş olacak hem de balık ölümlerini de engellemiş olacağız. Ben bu anlamda bu çalışmanın ilçeye kazandırılmasında başta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.