#Kentsel Dönüşüm

Bursa Hayat Gazetesi - Kentsel Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kentsel Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’nın örnek kentsel dönüşüm projesinde anahtar teslimi başladı Haber

Bursa’nın örnek kentsel dönüşüm projesinde anahtar teslimi başladı

Bursa'nın Çınarönü Mahallesi'nde Rezerv Yapı Alanı Kentsel Dönüşüm Projesi tamamlandı ve Yıldırım Belediyesi, hak sahiplerine anahtarlarını teslim etmeye başladı. Yıldırım Belediyesi, 13 dönümlük alanda hayata geçirilen bu proje ile bölgeye modern bir görünüm kazandırdı. Proje kapsamında inşa edilen 262 konut, 8 bin 650 metrekare otopark, 2 bin 470 metrekare yeşil alan ve 4 bin 380 metrekarelik sosyal donatı alanları, kentsel dönüşüm çalışmalarının başarılı bir örneğini oluşturuyor. Bu adım, Yıldırım'daki dönüşüm sürecine örnek teşkil ederek ilçede önemli bir ivme kazandıracak. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, güvenli konutlar ve sosyal donatı alanlarıyla desteklenen, gelişmiş ulaşım ağına sahip yaşam alanları yaratmak amacıyla ilçenin çeşitli noktalarında eş zamanlı kentsel dönüşüm projeleri yürüttüklerini belirtti. 127 HAK SAHİBİYLE ANLAŞMA SAĞLANDI Mollaarap Mahallesi'nde yaşanan heyelanın ardından bölgenin riskli alan olarak ilan edildiğini ve bu nedenle 140 bina sahibiyle tahliye işlemi gerçekleştirdiklerini aktaran Yılmaz, "Tahliye edilen binalardan 127'sinin sahipleriyle satın alma anlaşması sağladık. Ayrıca, 13 bina sahibiyle de Çınarönü Rezerv Yapı Alanı'ndaki taşınmazlar için uzlaşma sağladık. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız tamamlanmak üzere ve hak sahipleri artık yeni evlerine yerleşiyor. Mollaarap Bölgesi'ni kapsayan Hünkar Korusu için de projelerimize başladık" ifadelerini kullandı. 11 FARKLI NOKTADA DÖNÜŞÜM Kentsel dönüşüm projelerinde "gönüllülük" ilkesinin öncelikli hedefleri olduğunu belirten Başkan Oktay Yılmaz, Yıldırım Belediyesi’nin ilçenin 11 farklı noktasında dönüşüm çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Özel sektöre sağladıkları destekle birlikte bu bölgelerde inşaat faaliyetlerinin hızla devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, toplamda yaklaşık 500 bin metrekare alanda kamu destekli 26 kentsel dönüşüm projesinin yürütüldüğünü aktardı. “GÖNÜLLÜLÜK ESASIYLA HAYATA GEÇİRECEĞİZ” Yıldırım gibi büyük bir şehirde dönüşüm çalışmalarının sadece belediye aracılığıyla gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çeken Yılmaz, “Hemşehrilerimizin ve özel sektörün bu süreçte aktif rol alması oldukça önemli. Kentsel dönüşüm projelerimizi, kamunun, özel sektörün ve vatandaşlarımızın katkılarıyla gönüllülük esasıyla hayata geçireceğiz. Unutmayalım ki asıl tehlike, deprem değil güvensiz binalardır. Bu nedenle Yıldırım'ı yenileyerek daha güvenli hale getiriyoruz. Yıldırım için büyük hayaller kuruyor, büyük dönüşümler gerçekleştiriyoruz” dedi.

Kentsel dönüşüm projelerinde kamu ve özel sektör işbirliği: Başarılar ve zorluklar Haber

Kentsel dönüşüm projelerinde kamu ve özel sektör işbirliği: Başarılar ve zorluklar

Kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin modernize edilmesi, yaşanabilirliğin artırılması ve ekonomik kalkınmanın sağlanması amacıyla gerçekleştirilen geniş çaplı projelerdir. Bu projeler genellikle karmaşık yapılar içerir ve büyük finansal kaynaklar, teknik bilgi ve yönetim becerileri gerektirir. Kamu ve özel sektör işbirliği, kentsel dönüşüm projelerinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için kritik bir rol oynar. KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNİN BAŞARILARI Finansal Kaynakların Artırılması Kamu ve özel sektör işbirliği, projelerin finansmanında önemli bir rol oynar. Kamu sektörü, proje için gerekli altyapıyı sağlar ve düzenleyici çerçeveyi oluşturur. Özel sektör ise yatırım yaparak projelerin finansmanını üstlenir. Bu işbirliği, büyük ölçekli projelerin gerçekleştirilebilirliğini artırır ve riskleri paylaşır. Yenilikçi Çözümler ve Teknolojik Gelişmeler Özel sektör, yenilikçi çözümler ve teknolojik yenilikler sunma konusunda genellikle daha esneklik gösterir. Kamu-özel sektör işbirliği, modern inşaat tekniklerinin, çevre dostu çözümlerin ve akıllı şehir teknolojilerinin projelere entegre edilmesini sağlar. Bu da projelerin daha sürdürülebilir ve verimli hale gelmesine yardımcı olur. Proje Yönetimi ve Verimlilik Özel sektör, genellikle proje yönetimi konusunda deneyimlidir ve bu, projelerin zamanında ve bütçe içinde tamamlanmasını sağlar. Kamu sektörünün düzenleyici rolüyle birleşen bu deneyim, proje süreçlerinin daha etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar. Toplum Katılımı ve Kamu Onayı Kamu sektörü, toplumsal ihtiyaçları ve beklentileri gözetirken, özel sektör iş ortakları topluma yönelik projeler geliştirir. Kamu-özel sektör işbirliği, projelerin toplumun ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlanmasını ve kamu onayının alınmasını kolaylaştırır. KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Çıkar Çatışmaları ve Koordinasyon Sorunları Kamu ve özel sektör arasındaki çıkar çatışmaları, proje süreçlerinde sorunlara neden olabilir. Kamu sektörü genellikle kamu yararını ön planda tutarken, özel sektör kâr hedeflerine odaklanabilir. Bu farklı öncelikler, projelerde koordinasyon zorluklarına ve anlaşmazlıklara yol açabilir. Yasal ve Düzenleyici Engeller Kamu ve özel sektör işbirliği, çeşitli yasal ve düzenleyici engellerle karşılaşabilir. Kamu sektörünün sıkı düzenlemeleri ve özel sektörün esneklik talepleri arasındaki uyumsuzluklar, proje süreçlerinde gecikmelere ve zorluklara neden olabilir. Finansal Riskler ve Belirsizlikler Özel sektör, genellikle finansal riskleri üstlenir, ancak bu riskler projelerin başarısız olması durumunda büyük kayıplara yol açabilir. Kamu sektörü, özel sektörün finansal risklerini desteklemek için gerekli önlemleri almalı ve projelerin sürdürülebilirliğini sağlamalıdır. Toplumun Karşıt Görüşleri Kentsel dönüşüm projeleri bazen yerel topluluklar arasında karşıt görüşlere yol açabilir. Kamu ve özel sektör işbirliği, bu karşıt görüşlerle başa çıkmak ve toplumun ihtiyaçlarını dengelemek için etkili iletişim stratejileri geliştirmelidir.

Yıldırım’ın çehresini değiştirecek dönüşümler devam ediyor Haber

Yıldırım’ın çehresini değiştirecek dönüşümler devam ediyor

Yıldırım Belediyesi, ilçenin kaderini ve çehresini değiştirecek, kentsel dönüşüm çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Yıldırım Belediyesi devam eden dönüşüm projeleri kapsamında, ilçede kullanım ömrünü tamamlamış, depreme dayanıksız ve kent estetiğine uyum sağlamayan binalar yıkarak yerine güvenli, modern, sosyal donatı alanları ve geniş ulaşım akslarıyla desteklenmiş yaşam alanları oluşturuyor. İlçenin farklı noktalarında Yıldırım belediyesi ve paydaşları tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projeleri ile 2 bin 600 bağımsız bina yıkılarak, yerine 5 bin 900 konut ve 700 iş yerinin yanı sıra ortak kullanım alanları, parklar, sosyal donatı alanları ve yeni ulaşım aksları kazandırılıyor. Yıldırım’ın en önemli gündeminin kentsel dönüşüm olduğunu ve şehrin zaman kaybedilmeden dönüştürmemesinin elzem olduğuna vurgu yapan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım’a hizmete talip olduğumuz günden beri sürekli vurguladığımız, Yıldırım vizyonumuzun merkezine koyduğumuz temel öncelik şehrin dönüşümü. Depreme dayanıksız, sosyal donatı alanları, ulaşım ağları yetersiz bölgelerimizi vakit kaybetmeden dönüştürmeye çalışıyoruz. Bugün itibarı ile gerek bizim yürüttüğümüz gerekse özel sektör iş birliği halinde devam eden projelerimiz kapsamında 2 bin 600 bağımsız binayı yıktık.  4 bin 400’ünü kendi imkanlarımız, bin 500’ünü paydaşlarımızla birlikte 5 bin 900 güvenli modern konut üretiyoruz. Yine 700 iş yeri kazandırıyoruz. Bu yeni yaşam alanlarını oluştururken, sadece binaları yenilemiyor, buraları sosyal donatı alanları, parklar, yeşil alanlar ve ulaşım ağları ile destekliyoruz. Bu dönemde de binlerce konutu dönüştüreceğiz.

Bursa Yıldırım'da büyük dönüşümde sona doğru Haber

Bursa Yıldırım'da büyük dönüşümde sona doğru

Yıldırım Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından rezerv yapı alan olarak ilan edilen yaklaşık 6 bin metrekarelik alana sahip Mimarsinan Mahallesi 8019 ada 1 parsel kentsel dönüşüm projesinde çalışmalarda sona yaklaşılıyor. Yıldırım’ın dört bir yanında gerçekleştirdikleri bölgeye özgün kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilçenin çehresini değiştirdiklerini vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Mimarsinan Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmalarının yüzde 85 seviyesinde olduğunu belirterek, “Yıldırım Belediyesi olarak dönüşümü sadece eski binaları yıkıp yeni binalar yapmak olarak görmüyoruz. Bu kapsamda; 9 bin metrekarelik dönüşümünü yaptığımız arazinin 3 bin metrekaresini yola ve yeşil alana ayırıyoruz. Böylece kentsel dönüşüm çalışmalarımızla ilçemize sadece yeni binalar yapmakla kalmıyor, yeni sosyal yaşam alanları da kazandırıyoruz” diye konuştu. BÜYÜK DÖNÜŞÜM Bölge sakinlerinin tamamı ile uzlaşma sağlanan proje kapsamında bölgeye sadece yeni binalar inşa etmekle kalmayıp sosyal donatı alanları, otopark ve yeşil alanlar kazandıracaklarını ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Mimarsinan Kentsel Dönüşüm Proje Alanı üzerinde bulunan 13 bina, 32 bağımsız bölüm, 33 hak sahibi ile yüzde 100 uzlaşı ile yıkıldı. İnşaat çalışmaları süren proje kapsamında zemin üstü 5 kat olacak şekilde 3 blok inşa ediyoruz. Toplam 131 konutun yer alacağı projede; 2 bin 118 metrekare işyeri, 600 metrekare park alanı ve 110 araçlık otopark bulunacak. Yıldırım Belediyesi olarak dönüşümü sadece eski binaları yıkıp yeni binalar yapmak olarak görmüyoruz. Bu kapsamda; 9 bin metrekarelik dönüşümünü yaptığımız arazinin 3 bin metrekaresini yola ve yeşil alana ayırıyoruz. Yıldırım’da yaşamı değiştirecek önemli kentsel dönüşüm planlarımız var. Yıldırım için büyük düşünüyor, büyük dönüşüyoruz” dedi.

Bakan Özhaseki: 'Deprem ve kentsel dönüşüm meseleleri siyaset üstüdür' Haber

Bakan Özhaseki: 'Deprem ve kentsel dönüşüm meseleleri siyaset üstüdür'

Bugün sabah saatlerinde Eskişehir’e gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İnşaat ve Sanayi Sektöründeki İş İnsanları ile İftar Programı’na katıldı. İftara yemeğinin ardından konuşan Bakan Özhaseki, deprem bölgesindeki binden fazla şantiyeyle 200 binin üzerinde inşaatın devam ettiğini belirterek, “Bu ayın sonuna kadar 30 bin konutu daha dağıtacağız” dedi. “DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM, SİYASETİN ÜSTÜNDEDİR” Başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde kentsel dönüşümün öncelikli olduğunu belirten Bakan Özhaseki, "Deprem ve kentsel dönüşüm meseleleri, gerçekten siyaset üstüdür. Bu işin basit siyasi polemiklerle geçiştirilecek bir tarafı yok. Bizim tabii Bakanlığımızın adı üstünde çevre tarafı var. Avrupa'da birçok ülke çevreye ayrı bir bakanlık olarak görüyor. İklim değişikliği tarafı var. Onun getirdiği afetlerle zaten hepimiz boğuşup duruyoruz. Bir de şehircilik tarafı var. Üçü de önemli. Ama kendimize iki tane daha biz misyon biçtik. Birincisi, 6 Şubat Depremlerinden dolayı meydana çıkan hasarları giderebilme meselesi, ikincisi de şehirlerimizi daha dirençli hale getirebilme. Başta İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde kentsel dönüşümü hızlandırıp evlerimizi, konutlarımızı daha güvenli hale getirebilme meselesi. Bu konuda doğrusu Bakanlığımızın adı üstünde olan iştigal konularının dışındaki bu söylediğim iki konu, emin olun bizim çok zamanımızı alıyor” diye konuştu. “11 SENE İÇERİSİNDE 2 MİLYON 250 BİN CİVARINDA KONUT YENİLENDİ” 2012 yılında çıkarılan kentsel dönüşüm yasası ile 11 yılda 2 milyon 250 bin konutun yenilendiğini, çalışmaların da hızla devam ettiğini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2012 yılında kentsel dönüşüm yasası çıkarıldı. O günden bu tarafa yani 11 sene içerisinde 2 milyon 250 bin civarında konut değişti. Şu anda 425 bin civarında konutta bu kapsamda değiştiriliyor, yenileniyor. Özellikle kötüye kullanıldığı için söylüyorum. Bu kötüye kullanmalarının da önünü kesebilmek amacıyla biz, 2 ay kadar önce meclisimize getirerek, yüce meclisin kararıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve ona uygun yasalar çıkardık. İstanbul'da o kadar çok engellerle karşılaştık ki şimdi tebligat kanunu var” dedi. “DEPREM BÖLGESİNE ÖZEL UÇAKLA GELİP, ÖZEL AYARLANMIŞ ÇADIRLARDA SELFİE ÇEKİNİP GİDEN DEPREM TURİSTLERİ VARDI” Deprem bölgesine gazeteci ve sosyal medya fenomenleri ile gelip özel olarak ayarlanmış programlar düzenleyen, fotoğraf çekindikten sonra gidenlere ‘Deprem turisti’ diyen Bakan Özhaseki, "Bir de deprem turistleri vardı. Nüfusları milyonlarca. Konuştuğu zaman bütün televizyonları ağzının içine bakıyor. Arkadaşların hayalleri de ufuklar üstü. Onlar özel jetlerle o bölgeye geldiler. Her geldiklerinde jetlerin içi tamamıyla gazeteciler ve sosyal medya fenomenleriyle dolu. İndiler, 1-2 özel ayarlanmış çadıra gittiler. Selfieler çekindiler, bırakıp gittiler. Bunlar da deprem turistiydi, bunu da söylemeliyiz. Onlar da ne yazık ki bu dönemde görmüş olduk” ifadelerini kullandı. “ŞU ANA KADAR 46 BİN KONUT DAĞITTIK, AY SONUNA KADAR 30 BİN KONUT DAHA DAĞITACAĞIZ” Deprem bölgesindeki çalışmaların devam ettiğini ve 2025’in ortalarına doğru hak sahiplerinin evlerini teslim etmeyi hedeflediklerini belirten Bakan Özhaseki, "Deprem bölgesinde şu anda binden fazla şantiyemiz çalışıyor. 4 bin 333 tane köyde, kiminde 50 tane, kiminde 100 tane deprem konutu yapıyoruz. Çelikten evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezine başladık. Merkezlere açılan ana caddelere başladık. 200 binden fazla inşaat şu anda hızla devam ediyor. Allah nasip ederse hak sahiplerinin büyük bir çoğunluğunun neredeyse tamamının haklarını, gelecek sene ortalarına kadar tamamlarız ve bizler bitiririz. Hummalı bir çalışma var. Tam inşaatlarda çalışan bizim ekibimizin sayısı 110 bin kişiden fazla. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Maliye Bakanımız da bu konuda bize asla engel olmuyor. Ve orada bütün hızımızla biz yapıyoruz bu işleri. 46 bin konutu dağıttık. Bu ayın sonuna kadar da 30 bin konutu daha dağıtacağız” dedi. “25 SENEDE 25 YAPIYI BİLE DEĞİŞTİRMEMİŞLER” Eskişehir’de ve İzmir’de 25 yıldır yerel yönetimi elinde bulunduranların 25 konutu bile değiştirmediklerini vurgulayan Özhaseki, “Birkaç gün önce İzmir'deydim. 25 senedir oradalar. 25 tane bile yapıyı değiştirmemişler. Önde gözüken kordon ayrı, 500 metre geriye gidin, ilçelerimizden daha geri briketlerden rastgele yapılmış yığılmış ki en önemli deprem bölgelerinden birisi de orası. 6 derece şiddetinde deprem olduğunda o binaların neredeyse çoğu yıkılır. Allah korusun. Hiçbirisi umursamıyor bile. Bunu da anladım. Bir de dava açma huyları var bu arkadaşların. TOKİ geliyor, yer tespit ediyor. Hastane yapılacak dava açılıyor. Okul yapılacak dava açılıyor. Konutlar yapılacak, dava açılıyor. Ben anlamıyorum ki bu arkadaşların derdini. Dünyanın her yerinde muhalefet var ama hayırlı bir iş olduğunda engel olmaya çalışan bir muhalefet ilk defa Türkiye'de görüyorum. Milli meselelerde hükümete engel olmaya çalışan muhalefete emin olun ilk defa Türkiye'de görüyorum. Böyle bir gariplik içerisindeyiz." değerlendirmesinde bulundu” dedi. “KENTSEL DÖNÜŞÜMLE BİRLİKTE İNŞAAT SEKTÖRÜ ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYEREK DEVAM EDECEKTİR” Kentsel dönüşümler ile birlikte 250 kadar sektörü etkileyerek milli hasılanın yüzde 35’ini oluşturan inşaat sektörünün, önümüzdeki dönemde hızla büyüyeceğini belirten Bakan Özhaseki, şu ifadeleri kullandı: "Bu dönem sıkıntılı mı? Evet, sıkıntılı. Krediye ulaşamıyoruz. Bazı sıkıntılarımız var. Eyvallah bunlar ama bu durum geçici. Çok kısa süre içerisinde bunlar geçer. Belki bizim bazı ekonomistler, inşaat sektörüne yan yan bakarlar. Onu biraz tahfif eder. Onu çok ekonomide ciddi bir ortak gibi görmek istemezler ama istesek de istemesek de şu anda gayrisafi milli hasılanın yüzde 6'sını bu sektör oluşturuyor Türkiye'de. 250 kadar sektörü de etkilediği için onları dahil ettiğinizde dilim yüzde 35'e çıkıyor. Bu sektörde çalışan 1,5 milyon da insanımız var. Bir taraftan kentsel yenileme şehirlerimizi depreme karşı dirençli hale getirebilme fikri var hepimizde ki yıkıp yapacağız başka çaresi yok bu işin. Bir taraftan da refahımız artıyor. Artık konutlarımızı, iş yerlerimizi daha lüks, daha modern, daha geniş hale getiriyoruz. Türkiye'de o yüzden inşaat sektörü çok da hızlı bir vaziyette büyüyerek devam edecektir. Bazı günler, yerinde say hareketi de iyidir. Ayakta kalabilme mücadelesi de verilir. Ama ondan sonra uçacak bir sektörün başındayız. Onu herkes bilsin.” İftar programına, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nebi Hatipoğlu, AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp, AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan Adayı Hamid Yüzügüllü katıldı.

Deprem gerçeği: Marmara Bölgesi'nin kurtuluş reçetesi açıklandı! Haber

Deprem gerçeği: Marmara Bölgesi'nin kurtuluş reçetesi açıklandı!

Kahramanmaraş merkezli son yaşanan büyük depremlerin ardından riskli binaların kentsel dönüşüm kapsamında yeniden yıkılıp yapılması hız kazandı. Saha incelemelerinde, yapılaşmanın özellikle en yoğun olduğu İstanbul'da 1,5 milyon riskli yapı olduğu ifade ediliyor. Bir çok yerde belediyelerle anlaşan hak sahipleri, ev ve işyerini depreme dayanıklı yapılara dönüştürmek için yıkıp yeniden inşa ettirirken, bazı yerlerde ise güçlendirme yoluna gidiliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, AA muhabirine, daha çok kat fazlalığı olup imar izni olmayan yapılarda güçlendirmenin tercih edildiğini söyledi. Onarım ve güçlendirme işlemlerinin biraz daha ayrıntı ihtiva ettiğini, daha iyi mühendislik bilgisi ve ustalık gerektirdiğini belirten Koçak, "Eğer binanız çok eskiyse, yani yapımı 30 yılı geçmiş bir binaysa, korozyon varsa, diğer özellikleri depreme dayanıklı olmayan bir nitelikte dayanımı yetersiz ise bu tür binaları güçlendirmek yerine yıkıp yeniden yapılmasını daha çok tercih ediyoruz." dedi. Koçak, ufak tefek arızalarının olması ve yapım teknikleri açısından çok risk teşkil etmemesi, bazı küçük oynamalar ve güçlendirmelerle risksiz, depreme dayanıklı hale getirilebilmesi durumunda ise güçlendirmeyi de tavsiye ettiklerini kaydetti. "GÜÇLENDİRME EN ÇOK ŞİŞLİ VE BEŞİKTAŞ'TA TERCİH EDİLİYOR" Özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde güçlendirme yapmak isteyenlerin gerekçelerinin başında imar fazlalığı geldiğine dikkati çeken Koçak, şöyle devam etti: "Diyelim ki binanız 7 kat, ama imar durumu 4 kat. Bu durumda insanlar güçlendirme yapmak zorunda kalıyorlar. Şişli'yi, Beşiktaş'ı buna örnek verebiliriz. Oralarda imar 1 kat indirildi. Dolayısıyla mevcutta 5 kat olan imarlar 4 kata düşünce vatandaşlar o 1 katın parasını da ödemek zorunda kalıyor. Yıkıp yeniden yapsalar 1 kat kaybedecekler. Bundan dolayı güçlendirmeyi tercih ediyorlar. İyi bir planlamayla buradaki insanların önü açılabilir. Eski imarların korunması halinde burada yaşayan insanlar da binalarını güçlendirmek yerine yıkıp yeniden yapacaklardır. Hem daha modern bir bina üretmiş olacağız. Dünün koşullarına göre daha teknik malzemeler kullanılmış olacak. Daha modern malzemeler kullanılmış olacak ve bina için daha iyi olacak." Binanın eski ve riskli olması durumunda güçlendirme yapma maliyetinin, binanın normal şartlarda yıkıp yeniden yapma maliyetine yaklaştığını vurgulayan Koçak, "Çünkü ince işler çok binada. Kaba inşaatlar durmuş halde gözükse bile orada esas olan ince maliyetler. Yani sıvası, parkesi, boyası gidiyor binanın. Dolayısıyla bunları yapmak zaten çok pahalı. Çok yüksek maliyetleri buluyor. İşler yarım kalıyor. Ama imar durumu, kat mülkiyet sorunları çözülürse bu binalar yıkılıp yeniden dönüşüm sağlanabilir." değerlendirmesinde bulundu. İSTANBUL VE MARMARA'NIN KURTULUŞ REÇETESİ Ali Koçak, özellikle yapılaşmanın ve ticaretin en yoğun olduğu Marmara Bölgesi'nde yapılması gereken çalışmanın "kentsel dönüşüm" olduğunun da altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama alansal dönüşüm ya da yerinde dönüşüm olmalı. Eğer bu insanların canını kurtarmak istiyor isek o zaman biz şu an için fazlalıklara bakmadan insanlara bir şekilde yerinde dönüşüm izni vermek gerekiyor. İyi bir planlama yaparak binaları bölge bölge dönüştürebiliriz. Önce geçici barınma alanları üretip, buradaki insanları binaları bitene kadar deplase edip sonradan kendi binalarını yıkıp yeniden yaparak o insanları tekrar eski yerlerine taşımak gerekir. Ancak bu şekilde biz İstanbul'u, Marmara'yı kurtarabiliriz."

Kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken nokta! Haber

Kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken nokta!

Ersoy, AA muhabirine, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu, zaman zaman yaşanan depremlerin bazılarının yıkıcı olabildiğini söyledi. Türkiye'deki en büyük depremlerin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda olduğunu anlatan Ersoy, bu hattın yaklaşık 1500 kilometre uzunluğunda olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ersoy, şunları kaydetti: "Kuzey Anadolu fayı peş peşe kırılıyor, fay üzerinde depremler oluyor ve gerilim Marmara'ya doğru taşınıyor. Bu durum Marmara depremlerinin biraz daha erkene alınması anlamını taşımaktadır. Marmara Bölgesi'nde 7'den büyük deprem olmakta. Marmara'da en son 1766'da bir yıl içinde 7'den büyük iki deprem oldu. Bunların tekrarlanma aralığının dolduğunu ve gelecek Marmara depreminin yaklaştığını buradan söylüyoruz." Türkiye nüfusunun 3'te 1'inin Marmara Bölgesi'nde yaşadığını aktaran Ersoy, "Yapı stoku çok ciddi şekilde fazla. Sanayi tesisleri ile kritik tüm tesisler ve ulusal bütçemizin önemli bir kesimi burada. Onun için zaman zaman diyoruz ki buradaki büyük bir deprem bir milli güvenlik sorunu yaratabilir." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Ersoy, tehlikeyi herkesin bildiğini ve artık sorunların giderilmesi için planların yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Türkiye'nin en önemli projesi depremdir. Bunun önüne geçebilecek hiçbir proje yok. Depremde zemin önemli. Bu anlamda İstanbul'u ele alacak olursak zemin açısından zafiyet gösteren yerler var, göstermeyen yerler var. Mesela İstanbul'un merkezi, Türkiye'nin en sağlam kayaçlarının olduğu yer. Özellikle Avrupa Yakası'nın kıyıdan itibaren kısımları daha çürük yapıya sahipken merkezi kesim çok sağlam. Anadolu Yakası da sağlam kayaçlardan oluşuyor. Biz şimdiye kadar bütün depremleri bu sağlam kayaçlar üzerindeki yapı stokunda yaşadık tarihsel dönem içerisinde. Bundan sonra deprem İstanbul'un hemen yakınında olacak. Deprem dalgaları zemini de tercih edecek. Çürük zeminlerde daha şiddetli, yıkıcı davranacak, sağlam zeminlerde farklı. Fakat bu söylemler İstanbul zemini için çok genel. Yani 'Anadolu Yakası sağlam, Haliç'ten kuzeyi sağlam' dediğim zaman herkes kendine güvende hissetmesi çok doğru olmaz. Mahalle bazında, parsel bazında, ada bazında zeminler değişebilir." "İSTANBUL'DA ACİL DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKEN, DEPREMDE YIKILABİLECEK 300 BİN BİNA VAR" 10 yıl öncesine kadar İstanbul'da bu kadar yüksek binaların olmadığını vurgulayan Ersoy, yüksek binaların yakın depremlerden değil, uzak depremlerden de etkilenebildiğini kaydetti. Prof. Dr. Ersoy, şöyle devam etti: "İstanbul'da 4 milyona yakın konut var. Bu çok büyük bir sayı. Bakanlığın açıklamasına göre, İstanbul'da acil dönüştürülmesi gereken, depremde yıkılabilecek 300 bin bina var, yani 1,5 milyon konut var." İstanbul'da bazı ilçelerde bulunan yapı stokunun sorunlu olduğunu belirten Ersoy, "Avrupa Yakası'nda Bağcılar, Esenler, Güngören, Zeytinburnu gibi semtler daha sıkıntılı. Bir yandan da kültürel yapıların fazla olduğu ilçeler var. Fatih, Üsküdar, Kadıköy olsun, buralardaki sorunlar daha ayrı." diye konuştu. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin şokunun sürdüğünü aktaran Ersoy, şunları kaydetti: "En azından İstanbul'da, Marmara'da aynı şeyi yaşamamak için büyük bir çaba sarf etmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşüme devam etmek gerekiyor. Bu konu siyaset üstü bir konudur herkesi aynı şekilde ilgilendirir ve bu işin paydaşıdır. Ortak çözüm arayışı içinde tüm paydaşların işin içinde olması lazım. Kentsel dönüşüm şehrin tarihi yapısına göre yapılmalı. Kendi kültürümüzle birlikte bir kentsel dönüşüm yapmamız lazım. Kentsel dönüşümü yeni bina yapmak değil, şehrin ruhunu koruyarak depreme dayanıklı binalar, şehirler inşa etmektedir."

Bakan Özhaseki: 'Hiç kimse  rastgele binalar yapamayacak' Haber

Bakan Özhaseki: 'Hiç kimse rastgele binalar yapamayacak'

Bakan Özhaseki, TV 100'de "Gündem Özel" programında Başak Şengül, Pınar Işık Ardor ve Deniz Gürel'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin deprem riski taşıyan ülkelerden biri olduğunu, 500 civarında hareketli fay hattı bulunduğunu anlatan Özhaseki, hiç kimsenin kendisini emin görüp rastgele binalar yapamayacağını, her ne yapılıyorsa bu gerçekliğin bilinip hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Özhaseki, Türkiye'de 30 milyon civarında konut, 7,5 milyon civarında da iş yeri bulunduğunu, bunların yüzde 20'ye yakınının da risk taşıdığına dikkati çekerek, "Bunu kabullenmeliyiz ve ona göre hareket etmeliyiz. Bunu bilerek hareket eder ve tedbirimizi önceden alırsak dizimize vurmayız ve ağlamayız. Ama bunu bilerek hareket etmezsek, görmemezlikten gelirsek, unutmak istersek, işte o zaman karşımıza bin türlü felaket gelir." diye konuştu. Riskli yapıların bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Özhaseki, "Kentsel dönüşüm yapmak lazım dediğimizde bir grup karşı çıkıyor. Çok basit bir şey öğrenmişler, 'Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm.' TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda o arkadaşlara, 'Allah'ınızı seviyorsanız rantsal dönüşüm yapmayın, kentsel dönüşüm yapın. 'Rantsal dönüşüm' diyerek kaçmayın. Bu sorumluluktan kaçmak sizi kurtarmaz' dedim." ifadelerini kullandı. Bakan Özhaseki, 2016'da Hatay Antakya'da vatandaşlarla görüştüğünü, burada kentsel dönüşümün istenmediğini kaydederek, "Tek tek dinledim. İkna etmeye çalıştım. Ama protestocular galip geldi. Kahramanmaraş depreminde ilk baktığım yerlerden biri orasıydı. Tamamıyla yerle yeksan olmuş. O konuştuğum insanlardan kimse yok. Mani olmasalardı, 5 sene içerisinde tamamının evi yapılmıştı. Yani bu işe mani olmak büyük bir vebal." değerlendirmesini yaptı. "KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ORTAK AKLI" Kentsel Dönüşüm Yasası çıkmadan önce İstanbul'da parti ayrımı yapmaksızın bütün ilçe belediyelerinin davet edildiği bir toplantı yaptıklarından bahseden Özhaseki, orada tek tek anlattıklarını ve bu konular üzerine istişareler yaptıklarını, hiç kimsenin itirazı olmadığını dile getirdi. Özhaseki, ardından "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası"nı topladıklarını, buraya da onlarca akademisyen ile STK'nin geldiğini, günlerce çalıştıklarını ve emek verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Yasa taslağı son hali almadan TBMM'de, önce Cumhur İttifakı'na sonra da CHP'nin de İYİ Parti'nin de bulunduğu milletvekillerine de sunum yaptık. Nihayetinde bu, Bakanlığın kendi uzmanlarıyla çalıştığı ama bilim adamlarına, belediyelere, herkese danıştığı bir taslak. Bu ortaya koymuş olduğumuz taslak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak aklı. Yani şimdiki gibi çok büyük bir muhalefet olmadı. Herkes biliyor ki bu doğru bir şey. Hakikaten düşünceyi bir tarafa atıyorlar. Bilimin gerçekliğini bir kenara koyuyorlar. Sonra o kendi penceresinden muhalefet edecek ya, bir kötülük yapacak ya, oradan saldırmaya başlıyor." "KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞKANLIĞI BİZİM BAKANLIĞIN İÇ İŞİ, İMAMOĞLU'NUN DEĞİL" İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile ilgili açıklamaları hatırlatılan Özhaseki, "Arkadaşı bilgilendirirken yanlış bilgilendirdiler sanırım. Çünkü Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bizim Bakanlığın iç işi, İmamoğlu'nun işi değil. Ahmet'in, Mehmet'in işi değil. Kendi Bakanlığımızda nasıl çalışacağımıza müsaade ederseniz biz karar verelim. O bizim kendi Bakanlığımızın iç bünyesindeki teşkilat şemamız." dedi. Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamındaki rezerv alan tartışmalarına ilişkin "Devlet evlere el mi koyacak?" sorusuna, "Böyle şey olabilir mi? İnsanlar iktidara niye gelirler? Vatandaşa hizmet için. Vatandaşa zulmeden bir iktidar Türkiye'de yaşayabilir mi? Mümkün değil. Şimdiye kadar 12 yıldır Kentsel Dönüşüm Yasası uygulanıyor. Kimin evi elinden alınmış ki? Kim sokağa atılmış ki? Kime zulmedilmiş ki? Şimdiye kadar böyle bir şey olmuş mu, hayır." şeklinde yanıtladı. "İNSANLARIN EVİNİ YIKTIKTAN SONRA OLDUĞU YERDEN VERMEYE ÇALIŞACAĞIZ" İstanbul'da yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Özhaseki, kentin herkesin "göz bebeği" olduğunu, herkesin buraya ekonomik olarak bağlı olduğunu belirtti. İstanbul'u "turizmin, ticaretin, finansın merkezi" şeklinde tanımlayan Özhaseki, burada yaşanabilecek bir depremin tüm Türkiye için çok kötü sonuçları olabileceğini, her tarafı birden etkileyeceğini ifade etti. Özhaseki, "İstanbul'da 6 milyon konut, 1,5 milyon kadar da iş yeri var. Bunun yaklaşık 600 bini riskli gözüküyor. 600 binin bir an önce dönüşmesi lazım. Ümitsiz olmaya gerek yok. Biz, bunu çok rahat yaparız. Bu konuda da kendimize göre bir yol haritamız var, 20'ye yakın rezerv alan yerleri var. Bu yerlerin bir kısmında plan çalışması bile yaptık. Bu rezerv alanlarda biz konut üreteceğiz." ifadelerini kullandı. Vatandaşlara evlerinin olduğu yerden farklı yerde ev verileceği yönündeki tartışmalara ilişkin Özhaseki, şunları söyledi: "Efendim, insanların Kadıköy'deki evini yıkacaksınız, Sultanbeyli'den vereceksiniz.' Fesuphanallah. Kimsenin aklına gelmeyecek, düşüncesinden bile geçmeyen, garip garip şeyler. İnsanların evini yıktıktan sonra olduğu yerden vermeye çalışacağız. Birinci amacımız bu, en yakın yerlerde rezerv alanlar oluşturmak. Buralarda daha çok hazine arazilerine bakıyoruz, mülkiyet parası vermeyelim diye. Hepsine bakıp orada rezerv alan olarak kullanmak istiyoruz. Herkese en yakınında bir yerde ev vermek suretiyle çözmeye çalışıyoruz." REZERV ALANLARDA "BİZİM MAHALLE"LER İNŞA EDİLECEK Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, İstanbul'da yapılacak çalışmaların detaylarını da paylaştı. Bu rezerv alanlarda herkesin "Evet, ben burada oturabilirim." diyeceği yerler yapacaklarına dikkati çeken Özhaseki, "Meydanı olan, o meydanda kendine has sosyal etkinlikleri olan dükkanların olduğu, ara sokakların açıldığı, en fazla 5 katlı komşuluk ilişkilerinin çok rahat sürdürülebildiği kentler olacak. Arkadaşlarımız bunlara 'Bizim Mahalle' adını verdi." dedi. "YARISI BİZDEN" KAMPANYASININ GÜNCEL DETAYLARI YAKINDA AÇIKLANACAK Özhaseki, "Yarısı Bizden" kampanyasını da güncelleyeceklerini, yaklaşık 10 gün içerisinde detaylarını açıklayacaklarını bildirerek, nasıl ve ne kadar yardım edeceklerini, rakamsal olarak da millete ne vereceklerini belirleyeceklerini, bu işin şartlarını, usullerini, müracaatın nasıl olacağını, işin nasıl yürüyeceğini tek tek sıralayacaklarını kaydetti. Deprem bölgesinin yeniden ihya ve inşa çalışmalarının da aralıksız sürdüğünü, şu anda hazır 46 bin konut olduğunu ve bunları teslim edeceklerini vurgulayan Özhaseki, "200 bin konutun yapımına başladık, bitmek üzere. Ayrıca 50 köy evimizi de çelikten yapıyoruz. İnşaatları başlayan evler bir sene içerisinde teslim edilecek." diye konuştu. Bakan Özhaseki, birkaç sene içerisinde Türkiye'yi daha emin ve sağlıklı hale getireceklerini dile getirerek, "İnşallah düşündüğümüzü yapabilirsek çok kısa süre içerisinde Türkiye'yi depremlere dayanıklı hale getirebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

İnegöl Belediyesi'ne kentsel dönüşümde geçerli not Haber

İnegöl Belediyesi'ne kentsel dönüşümde geçerli not

Turgutalp Mahallesinde; Barbaros Caddesi, Mimar Sinan Caddesi, Mahmut Esat Bey Caddesi ve Kemalettin Sami Paşa Caddesi’nin kesişim noktasında bulunan 250 bin metrekarelik alanda yapılması planlanan Kentsel Dönüşüm için hazırlanan projeler geçtiğimiz aylarda vatandaşlara sunulmuştu. Akabinde Turgutalp Mahalle Muhtarlığı yanında kurulan Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Ofisi’nde Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü ekipleri vatandaşlarla tek tek görüşerek projenin detaylarını açıklamaya devam ederken bu güne kadar yapılan görüşmelerde ise hak sahiplerinin 85,5’inden muvafakatname alındı. ‘’İLK YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ HAYAT GEÇİRMİŞ OLACAĞIZ’’ İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban Turgutalp Mahallesinde oluşturulan ‘’Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Ofisi’ni ziyaret ederek süreçle ilgili son durum hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Başkan Alper Taban açıklamasında, ‘’İnegöl’ün ilk yerinde kentsel dönüşümü için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Turgutalp Mahalle Muhtarlığımızın yanında oluşturduğumuz bilgilendirme ofisimizde vatandaşlarımızla görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu alanda 842 adet konut ve 5 adet iş yeri bulunmakta. Toplamda da 130 blok bulunuyor. Bu bölge 1970 yıllarında yapılmaya başlayıp 1980’lere kadar da devam etmiş. Yapılaşma sonunda bugünün şartlarında ekonomik ömrünü tamamlamış. Depremsellik açısından da artık riskli durumda olan yapılardır. Bu alana hazırladığımız projelerle inşallah ilk yerinde kentsel dönüşümü hayat geçirmiş olacağız.’’ dedi. ‘’MEVCUT EMSAL İLE DEVAM’’ Başkan Alper Taban kentsel dönüşüm alanında emsal artışı yapılmadan mevcut emsal üzerinden devam edecek projenin detaylarını vatandaşlarımızla görüşüyoruz diyerek; ‘’Burada emsal artışına gitmeksizin mevcut emsallerini kullanarak ve yerinde dönüşüm gerçekleştirerek bu riskli yapıları güzel bir alana dönüştürmüş olacağız. Bu konuda da vatandaşlarımızla ciddi manada görüşmeler gerçekleştiriliyor. Burada hak sahipleriyle tek tek görüşülüyor. Daha sonrasında eğer ki görüşleri kanaatleri olgunlaşmamışsa tekrar tekrar görüşmeler gerçekleştiriliyor. Burada profesyonel ekiplerimiz Kentsel Dönüşüm Müdürlüğümüz uhdesinde bu görüşmeler yapılıyor.’’ ifadelerinde bulundu. ‘’HAK SAHİPLERİNİN YÜZDE 85,5’İYLE DE ANLAŞMAYI GERÇEKLEŞTİRDİK’’ Burada 7 etap şeklinde ada ada dönüşümü planlıyoruz diyerek hak sahiplerinin 85,5 ile anlaşmayı gerçekleştirdiklerini ileten Başkan Alper Taban, ‘’Hak sahiplerinin de şu an yüzde 85,5’iyle de anlaşmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Hak sahiplerimizin yüzde 85,5’i muvafakat vererek ‘’evet biz burada kentsel dönüşüm gerçekleştirilmesini istiyoruz’’ şeklinde kanaatlerini bizlere bildirmiş durumda. Burada sadece yapılar değişmekle, dönüşmekle kalmayacak beraberinde burada yeni bir yaşam başlayacak. Ben bu yeni yaşam alanında da var olan hiçbir kimsenin bu işten zararlı çıkmayacağını şimdiden ifade etmek isterim. Çünkü kentsel dönüşümlere karşı ülkemizin çeşitli noktalarında dirençlerin olduğunu görüyoruz. Ancak burada yaklaşık 250 bin metrekareyi kapsayacak olan bir kentsel dönüşüm alanından bahsediyoruz. Dolayısıyla İnegöl’de gerçekleşmiş olan en büyük adada bir dönüşüm yaşanacak. Aynı zamanda şehrin cazibe merkezi, örnek bölgesi ve gerçekten parmakla gösterilecek bir bölgesi haline dönüşecek. ’dedi. ‘’KENTSEL DÖNÜŞÜME BÜYÜKŞEHİR MECLİSİNDEN TAM DESTEK’’ Başkan Alper Taban Eylül ayı Büyükşehir Meclisinde görüşülen İnegöl Belediyesi’nin girişimleri ile yapılacak yerinde kentsel dönüşüm projesinde meclis üyelerinin oy birliğiyle destek verdiklerini iletti. Başkan Taban, ‘’19 Eylül 2023 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyemizin meclisinde de 1/5000 ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği oy birliği ile kabul edilmiştir. Şuanda Bakanlık ile olan sürecimiz devam ediyor. Şimdiden çalışmanın heyecanı içerisinde olduğumuzu ve inşallah bittiğinde de herkesin iftihar edeceği, kıvançla kendi muhit ve bölgesinde yaşam alanı oluşturacağını ifade edebilirim.’’ dedi. ‘’VATANDAŞLARIMIZIN RIZASIYLA GÜVENLİ YAŞAM ALANI OLUŞTURMAK İSTİYORUZ’’ Kentsel dönüşüm ile alakalı görüşmelerde son durumu aktaran Başkan Alper Taban, ‘’Şu ana kadar ulaşılamayan, kanaat ve görüşümüzü bildireceğiz şeklinde çok az miktarda vatandaşımızın olduğunu görüyoruz. Bu sürece biran önce vatandaşlarımızın da dâhil olarak bu yaşam alanında kendi rızalarıyla olmalarını canı gönülden istiyoruz. Burada vatandaşlarımıza zorluk çıkartmak gibi bir düşüncemiz asla yok. Aksine bu yeni yaşam alanında onlarla beraber hem şehrin gelişimini hem de onların daha severek ve isteyerek yaşadıkları mekânları oluşturmak istiyoruz. Bizlere destek veren inanan vatandaşlarımız olmak üzere gayretle çalışan ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.’’ dedi. ‘’KENTSEL DÖNÜŞÜM BİLGİLENDİRME OFİSİMİZE BEKLİYORUZ’’ Başkan Alper Taban açıklamasının sonunda, ‘’Vatandaşlarımızın Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Ofisi üzerinden konunun profesyonelleri olan Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü bünyesindeki ekiplerimizden projeyle ilgili en net bilgilere ulaşabilirsiniz. Sizleri Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Ofisimize bekliyoruz.’’ diyerek davette bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.