Hava Durumu

#Kan

Bursa Hayat Gazetesi - Kan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hamilelikte kan uyumsuzluğu ve bebek sağlığı Haber

Hamilelikte kan uyumsuzluğu ve bebek sağlığı

Hamilelikte kan uyumsuzluğu, bebek sağlığı üzerinde önemli etkileri olabilecek bir durumdur. Ancak, düzenli kontroller ve tıbbi önlemler ile bu riskler minimize edilebilir. Anne adaylarının, hamilelik süresince kendi sağlıklarını ve bebeklerinin sağlığını korumak için gerekli bilgileri edinmeleri büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı bir hamilelik için düzenli takip ve dikkat, bebeklerin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesine yardımcı olacaktır. Kan Grupları ve Rh Faktörü İnsanların kan grupları, A, B, AB ve O olarak dört ana gruba ayrılır. Ayrıca, Rh faktörü de önemli bir rol oynar; bu faktör pozitif (+) veya negatif (-) olabilir. Örneğin, A Rh pozitif (A+) veya A Rh negatif (A-) şeklinde sınıflandırılır. Kan Uyumsuzluğu Türleri ABO Uyumsuzluğu: Anne ve bebeğin kan gruplarının farklı olduğu durumdur. Örneğin, anne A grubu ve bebek O grubu olduğunda, bu bir uyumsuzluk yaratabilir. Ancak, ABO uyumsuzluğu genellikle daha az ciddi sonuçlar doğurur. Rh Uyumsuzluğu: Bu durum, Rh pozitif bir bebeğin, Rh negatif bir anne tarafından taşımasıyla ortaya çıkar. Eğer anne, bebeğin Rh pozitif kanına maruz kalırsa, bağışıklık sistemi bu durumu bir tehdit olarak algılayabilir ve antikor üretmeye başlayabilir. Bebek Sağlığı Üzerindeki Etkileri Kan uyumsuzluğu, bebek sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir: Hemolitik Hastalık: Anne antikorları, bebeğin kırmızı kan hücrelerine saldırarak, anemiye (kansızlık) ve sarılığa neden olabilir. Fetal Gelişim Problemleri: Kan uyumsuzluğu durumunda, bebeğin gelişimi olumsuz etkilenebilir, bu da düşük doğum ağırlığı veya erken doğum riskini artırabilir. Doğumsal Anomaliler: Ciddi kan uyumsuzlukları, bazı durumlarda doğumsal anomalilere yol açabilir. Tanı ve Önleme Hamilelik süresince kan uyumsuzluğunun tespit edilmesi, düzenli kan testleri ile mümkündür. Anne adayının kan grubu ve Rh faktörü belirlenir ve gerektiğinde ek testler yapılır. Önleme Yöntemleri Anti-D İmmünoglobulin: Rh uyumsuzluğu durumunda, Rh negatif annelere doğumdan önce ve sonra Anti-D immünoglobulin uygulanabilir. Bu, anne vücudunun bebeğin Rh pozitif kanına karşı antikor üretmesini önler. Düzenli Kontroller: Hamilelik süresince düzenli doktor kontrolleri, kan uyumsuzluğu riskini izlemek ve gerekli önlemleri almak için önemlidir.

1952'de keşfedildi: Bu kan grubu nadir bulunuyor! Haber

1952'de keşfedildi: Bu kan grubu nadir bulunuyor!

Kan grupları, her birimizin genetik yapısının bir parçası olarak, bizi benzersiz kılan özelliklerimizden biridir. A, B, AB ve O olarak bilinen ana kan gruplarının yanı sıra, dünya genelinde oldukça nadir görülen farklı kan grubu türleri de bulunmaktadır. Bunlardan biri de Bombay kan grubu olarak adlandırılan, oldukça ilginç bir genetik yapıya sahip olan kan grubudur. Bombay Kan Grubu Nedir? Bombay kan grubu (hh veya Oh olarak da bilinir), ABO kan grubu sistemindeki bir mutasyon sonucu ortaya çıkan çok nadir görülen bir kan grubudur. Normalde, A, B ve AB kan gruplarının oluşması için H antijeni adı verilen bir temel maddeye ihtiyaç vardır. Ancak Bombay kan grubunda bu H antijeni eksiktir. Bu durum, bu kan grubuna sahip kişilerin kanında A, B veya O antijenlerinin bulunmamasına neden olur. Bombay Kan Grubunun Özellikleri Nadirlik: Bombay kan grubu, dünya genelinde milyonlarca kişiden sadece birinde görülmektedir. H Antijeninin Eksikliği: Bu kan grubunun en belirgin özelliği, H antijeninin bulunmamasıdır. Anti-A, Anti-B ve Anti-H Antikorları: Bombay kan grubuna sahip kişilerin kanında, normalde kendi kan grubunda bulunmayan anti-A, anti-B ve anti-H antikorları bulunur. Transfüzyon Zorluğu: Bombay kan grubuna sahip kişilere kan verilmesi oldukça zordur. Çünkü kanlarında bulunan antikorlar, diğer kan gruplarındaki kırmızı kan hücrelerini aglütine eder (bir araya toparlar). Bu nedenle, Bombay kan grubuna sahip kişilere sadece başka bir Bombay kan grubuna sahip kişiden kan verilebilir. Bombay Kan Grubu nasıl keşfedildi? Bombay kan grubu ilk olarak 1952 yılında Hindistan'ın Bombay şehrinde Dr. Y. M. Bhende tarafından keşfedilmiştir. Bu nedenle bu kan grubuna Bombay kan grubu adı verilmiştir. Bombay Kan Grubuna Sahip Olmak Ne Anlama Gelir? Bombay kan grubuna sahip olmak, günlük yaşamda genellikle herhangi bir sorun yaratmaz. Ancak, kan transfüzyonu gerektiğinde ciddi sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, Bombay kan grubuna sahip kişilerin bu durumu bilmesi ve acil durumlarda kan bankalarına başvurması önemlidir. Bombay kan grubu, kan grupları dünyasının en ilginç ve nadir görülen örneklerinden biridir. Bu kan grubunun keşfi, genetik ve tıbbi araştırmalara önemli katkılar sağlamıştır. Bombay kan grubuna sahip kişilerin özel durumları, kan bağışı ve transfüzyon sistemlerinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmuştur.  

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları: Riskler ve yönetim stratejileri Haber

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları: Riskler ve yönetim stratejileri

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları, hem anne hem de bebek sağlığı açısından ciddi riskler taşıyabilir. Risk faktörlerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun yönetim stratejilerinin uygulanması, bu risklerin azaltılmasına ve sağlıklı bir gebelik sürecinin sürdürülmesine yardımcı olabilir. Gebelik sürecinde bu tür sağlık sorunları ile ilgili uzman bir doktorun rehberliğinde hareket etmek en doğru yaklaşımdır. 1. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Sistemi ve Değişiklikler Gebelik sürecinde, kadının vücudu fetüsü korumak ve doğum sırasında kan kaybını minimize etmek için pıhtılaşma sisteminde çeşitli değişiklikler yapar. Bu değişiklikler şunları içerir: Pıhtılaşma Faktörlerinde Artış: Gebelik, pıhtılaşma faktörlerinin seviyelerinde artışa neden olabilir, bu da kanın daha kolay pıhtılaşmasına yol açar. Antikoagülan Sistemlerde Değişiklik: Kanın pıhtılaşmasını önleyen doğal antikoagülan sistemlerde de değişiklikler olabilir. Bu fizyolojik değişiklikler, kan pıhtılaşması ile ilgili sorunları tetikleyebilir ve bazı kadınlarda kan pıhtılaşma bozukluklarına neden olabilir. 2. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Bozukluklarının Risk Faktörleri Kan pıhtılaşma bozukluklarının gebelikteki risk faktörleri arasında şunlar bulunur: Genetik Yatkınlık: Ailede kan pıhtılaşma bozuklukları öyküsü olan kadınlar, bu riskle karşılaşma olasılığı daha yüksek olabilir. Faktör V Leiden mutasyonu ve protrombin gen mutasyonu gibi genetik durumlar bu riskin artmasına neden olabilir. Önceki Kan Pıhtılaşma Olayları: Geçmişte derin ven trombozu (DVT) veya pulmoner emboli geçirmiş kadınlar, gebelik sırasında bu tür olayların tekrar yaşama riski taşır. Obezite ve Diyabet: Obezite ve diyabet gibi metabolik hastalıklar, kan pıhtılaşma bozuklukları riskini artırabilir. Uzun Süreli Hareketsizlik: Uzun süreli yatak istirahati veya hareketsizlik, pıhtılaşma riskini artırabilir. 3. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Bozukluklarının Klinik Belirtileri Gebelikte kan pıhtılaşma bozukluklarının belirtileri şu şekilde olabilir: Bacaklarda Şişlik ve Ağrı: Derin ven trombozu (DVT) belirtileri arasında bacaklarda şişlik, ağrı ve sıcaklık bulunur. Göğüs Ağrısı ve Nefes Darlığı: Pulmoner emboli (akciğerlerdeki pıhtı) belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ani öksürük bulunabilir. Anormal Kanama: Gebelik sırasında aşırı kanama veya kanama bozuklukları da bir belirti olabilir. 4. Yönetim Stratejileri ve Tedavi Yöntemleri Gebelikte kan pıhtılaşma bozukluklarını yönetmek için çeşitli stratejiler ve tedavi yöntemleri mevcuttur: Risk Değerlendirmesi: Gebelik öncesi ve sırasında risk faktörlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Genetik testler ve kişisel sağlık geçmişi, risklerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Antikoagülan Tedavi: Doktorlar, pıhtılaşma bozukluğu riski taşıyan kadınlar için düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH) gibi güvenli antikoagülan tedaviler önerebilir. Bu tedavi genellikle gebelik boyunca düzenli olarak uygulanır. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve yeterli sıvı alımı, pıhtılaşma riskini azaltabilir. Uzun süreli hareketsizlikten kaçınılması da önemlidir. Düzenli İzleme: Gebelik boyunca düzenli ultrason ve kan testleri ile pıhtılaşma durumu izlenir ve gereken önlemler alınır. 5. Doğum ve Postnatal Dönem Doğum sonrası, kan pıhtılaşma riskini yönetmek için ek önlemler alınabilir: Doğum Sonrası İzleme: Doğumdan sonra pıhtılaşma riskinin izlenmesi önemlidir. Özellikle sezaryen doğum geçiren kadınlar, pıhtılaşma riski açısından daha fazla dikkat edilmelidir. Pıhtılaşma Önleyici Tedbirler: Doktor, doğum sonrası dönemde kan pıhtılaşma riskini azaltmak için ek tedbirler veya antikoagülan tedavi önerebilir.

Her 4 saniyede 1 kişinin ihtiyacı oluyor: Stoklarda düşüş! Haber

Her 4 saniyede 1 kişinin ihtiyacı oluyor: Stoklarda düşüş!

Antalya, Burdur ve Isparta kapsayan Batı Akdeniz bölgesinde kan stokları yüzde 50 oranında düştüğüne dikkat çeken Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Tufan Ertop, "Türkiye’de her 4 saniyede 1 kişinin kana ihtiyacı oluyor. Ortalama bir günde 400-500 civarında kan bağışına ihtiyacımız var. Tek bir kan bağışlıyla 3 kişinin hayatı kurtulabilir. Ramazan ayına girmeden stoklarımızı yukarıda tutmamız gerekir" dedi. Kış şartlarının hayatı iyice zorlaştırmasından önce kan stoklarını belirli bir seviyenin üzerine çıkarmayı ve düzenli bağışı özendirmeyi hedefleyen Kızılay, ülke çapında “Birbirimize candan bağlıyız” sloganı ile büyük bir kan bağış kampanyası başlattı. Antalya, Burdur ve Isparta kapsayan Batı Akdeniz bölgesinde ise kan stokları yüzde 50 oranında düştü. Ekipler Ramazan ayının yaklaşmasıyla stokların daha da aşağı düşmemesi için harekete geçti. Batı Akdeniz bölgesinde 2023 yılında 134 bin 175 torba kan toplanırken bu bağışlardan kullanılabilir olan bağışların tamamının hastanelere sevki gerçekleştirildi. “TÜRKİYE’DE HER 4 SANİYEDE 1 KİŞİNİN KANA İHTİYACI OLUYOR” Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Tufan Ertop, “18 bölge ve 69 kan bağış merkezi olarak ülke çapında “Birbirimize candan bağlıyız” sloganıyla kampanya başlatıldı. Kan stoklarımızda bir azalma mevcut. Özellikle kış aylarında yaşanan hava şartları kan bağışlarında bir düşüşe neden oluyor. Bu düşüş hastalarımıza da yansıyor, stoklarımızı belirlenen seviyeye çıkarmak için bu kampanya başlatıldı. Türkiye’de her 4 saniyede 1 kişinin kana ihtiyacı oluyor. Şu anda biz bu röportajı verirken dakikalar içerisinde yüzlerce kişinin kana ihtiyacı olacak. 4 saniyede bir kişinin kana ihtiyacı olduğunu düşünecek olursak ülke genelinde ne kadar kan bağışına ihtiyacımız olduğu aşikardır” dedi. “TEK BİR KAN BAĞIŞLIYLA 3 KİŞİNİN HAYATI KURTULABİLİR” Vatandaşların bazı kan gruplarını çok bulunduğunu düşünerek kan vermekten kaçındığını belirten Ertop, “Şu da unutulmamalıdır ki hastanelerde en fazla bağış verilen kişiler de bu gruba ait hastalardır. Grubunuzun ne olduğundan bağımsız olarak çok fazla bağışa ihtiyaç var. Kan bağışının yaz ya da kış olmak üzere bir farkı yok. Kişinin sağlığı açısında endişe edilecek bir durum da yok. Vatandaşlarımız soğuk havalarda dışarı çıkmaya gıpta ettikleri için bağışlar düştü. Tek bir kan bağışlıyla 3 kişinin hayatı kurtulabilir. Ramazan ayında da bağışlar düşüyor, Ramazan ayına girmeden stoklarımızı yukarıda tutmamız gerekir. 2023 yılında Batı Akdeniz kan toplama merkezi olarak 134 bin 175 torba kan topladık. Bunun kullanabilir olanlarının tamamını hastanelere sevk ettik. Ortalama bir günde 400-500 civarında kan bağışına ihtiyacımız oluyor. Ocak ayı içerisinde 10 bin kan bağışının üzerine çıktık. Antalya bölgesinde stoklarımızda ise yüzde 50’ye yakın bir düşüş var” ifadelerine yer verdi. "HERKESİ KAN BAĞIŞINA DAVET EDİYORUM" Kan bağışında bulunan Nuran Aslan, ”Herkesi kan bağışına davet ediyorum. Eşim 12 defa bağışladı, kan vermekten dolayı mutlu oldum” dedi. Uğur Çelik ise şu ifadelere yer verdi: “Nüfusumuz çok kalabalık kan ihtiyaçlarımız artabiliyor. Elbet bir gün bizim de kana ihtiyacımız olacak, böyle kurumların her zaman kana ihtiyacı var. Herkes kan bağışında bulunsun.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.