Hava Durumu

#Kadın

Bursa Hayat Gazetesi - Kadın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kadın üreme sisteminin önemli parçası: Fallop tüpü alınırsa ve patlarsa ne olur? Haber

Kadın üreme sisteminin önemli parçası: Fallop tüpü alınırsa ve patlarsa ne olur?

Fallop tüpleri, kadın üreme sisteminde yer alan ve yumurtalıkları rahime bağlayan iki ince tüptür. Bu tüpler, yumurtanın döllenmesi ve rahime taşınması için hayati bir rol oynar. Her ay olgunlaşan yumurta, yumurtalıktan fallop tüpüne doğru hareket eder. Eğer ilişki sırasında erkek spermi yumurtaya ulaşır ve döllenme gerçekleşirse, bu olay genellikle fallop tüpünün içinde meydana gelir. Döllenen yumurta (embriyo), fallop tüpü boyunca hareket ederek rahime doğru yol alır ve burada rahim duvarına yerleşir. Fallop Tüpü Alınırsa Ne Olur? Fallop tüpleri alındığında (tüp bağlanması), kadın artık doğal yollarla hamile kalamaz. Bu işlem, genellikle kalıcı bir doğum kontrol yöntemi olarak tercih edilir. Ancak, tüp bağlanması sonrası tüp bebek yöntemi ile gebelik mümkün olabilir. Tüp bağlanması nedenleri: İstenmeyen gebelikten korunmak Doğum sayısını sınırlamak Tıbbi nedenler (örneğin, ektopik gebelik riski) Fallop Tüpü Patlarsa Ne Olur? Fallop tüpü patlaması, genellikle bir ektopik gebelik sonucu ortaya çıkar. Ektopik gebelikte, döllenmiş yumurta rahim dışında, genellikle fallop tüpünde yerleşir. Tüpün gerilmesi ve sonunda patlaması, şiddetli karın ağrısı, kanama ve bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Ektopik gebelik, tedavi edilmezse annenin hayatını tehlikeye atabilir. Ektopik gebeliğin nedenleri: Pelvik inflamatuvar hastalık Endometriozis Daha önceki rahim ameliyatları Tüp bağlanması sonrası tüpün yeniden açılması Ektopik gebelik tedavisi: Ektopik gebelik, genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilir. Bu müdahale sırasında patlayan tüp çıkarılır veya hasarlı bölge onarılır. Fallop tüpleri, kadın üreme sağlığı için oldukça önemlidir. Bu tüplerdeki herhangi bir sorun, doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, düzenli olarak kadın doğum kontrolüne gitmek ve herhangi bir sorun oluştuğunda doktorunuza danışmak önemlidir. Önemli Not: Bu bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve bir doktor tavsiyesi yerine geçmez. Sağlık sorunlarınızla ilgili mutlaka bir uzmana başvurunuz.

Dış gebelik ile ilgili bilmeniz gerekenler Haber

Dış gebelik ile ilgili bilmeniz gerekenler

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim dışında, genellikle fallop tüpünde tutunması ve gelişmeye başlaması durumudur. Normal bir hamilelikte yumurta döllendikten sonra rahim iç duvarına yerleşir ve burada büyümeye başlar. Ancak dış gebelikte bu süreç farklılaşır ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dış Gebelik Nasıl Belli Olur? Dış gebeliğin belirtileri, normal bir hamileliğin belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Ancak bazı belirtiler, dış gebeliğe özgü olabilir. Bu belirtiler şunları içerir: Adet gecikmesi: Dış gebelikte de adet gecikmesi görülebilir. Ancak normal bir hamilelikte olduğu gibi belirgin gebelik belirtileri eşlik etmeyebilir. Vajinal kanama: Kırmızı veya kahverengi olabilen, hafif veya şiddetli olabilen vajinal kanama, dış gebeliğin en yaygın belirtilerinden biridir. Karın ağrısı: Tek taraflı veya her iki tarafta da hissedilen, şiddetli veya hafif olabilen karın ağrısı, özellikle alt karın bölgesinde yoğunlaşabilir. Omuz ağrısı: Karın boşluğunda kanama olması durumunda, kanın karaciğere ulaşması ve diyaframı tahriş etmesi sonucu omuz ağrısı görülebilir. Baş dönmesi ve bayılma: Şiddetli kanama nedeniyle kan basıncında düşüş olabilir ve bu da baş dönmesi ve bayılmaya neden olabilir. Bu belirtiler her zaman dış gebelik anlamına gelmese de, şüphelenmeniz durumunda mutlaka bir doktora başvurmanız önemlidir. Dış Gebelik Olanlar Ne Yapmalı? Eğer yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir kadın doğum uzmanına başvurmalısınız. Dış gebelik erken teşhis edildiğinde tedavi seçenekleri daha sınırlı ve daha az riskli olabilir. Doktorunuz, öncelikle bir fizik muayene yapacak ve ardından gebelik testi, ultrason gibi tetkikler isteyecektir. Dış Gebelik En Çok Kimlerde Görülür? Dış gebeliğin riskini artıran bazı faktörler vardır: Daha önce dış gebelik yaşamış olmak: Bir önceki dış gebelik, bir sonraki gebelikte de risk faktörüdür. Pelvik inflamatuvar hastalık (PID): PID, fallop tüplerinde hasara neden olabilir ve böylece yumurtanın rahime doğru yol almasını engelleyebilir. Rahim dışı ameliyatlar: Daha önce rahim veya fallop tüpleri üzerinde yapılan ameliyatlar, tüplerde yapışıklık veya hasara neden olabilir. Tüp bağlatma ve tekrar açtırma: Tüp bağlatma ve daha sonra tekrar açtırma işlemleri, tüplerde hasara yol açabilir. Yumurtlama bozuklukları: Polikistik over sendromu gibi yumurtlama bozuklukları, dış gebelik riskini artırabilir. Yaş: 35 yaş üzerindeki kadınlarda dış gebelik riski daha yüksektir. Sigara kullanımı: Sigara kullanımı, fallop tüplerinde hasara neden olabilir ve dış gebelik riskini artırabilir. Yardımcı üreme teknikleri: Tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri, çoklu gebelik riskini artırdığı gibi, dış gebelik riskini de artırabilir. Dış Gebelik Tehlikeli mi? Dış gebelik anne adayı için ciddi bir sağlık tehdididir. Eğer tedavi edilmezse fallop tüpü yırtılabilir ve iç kanamaya neden olabilir. Bu durum, şok, organ hasarı ve hatta ölüme yol açabilir. Bu nedenle, dış gebelik erken teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir. Dış Gebelik Tedavisi Dış gebelik tedavisi, gebeliğin evresine ve hastanın genel durumuna göre değişir. Genellikle cerrahi veya medikal yöntemler kullanılır. Cerrahi tedavi: Küçük kesilerle veya laparoskopi ile fallop tüpünde bulunan gebeliğin çıkarılması. Medikal tedavi: Metotreksat gibi ilaçlar kullanılarak gebeliğin durdurulması. Özetle, dış gebelik ciddi bir durumdur ve erken teşhis ile tedavi edilmesi hayati önem taşır. Eğer yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanız önemlidir. Unutmayın: Bu bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve bir doktor tavsiyesi yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununuz olduğunda mutlaka bir uzmana danışmalısınız.

Zarafetin sembolü: Takılarla şıklığı yakalamak Haber

Zarafetin sembolü: Takılarla şıklığı yakalamak

Kadınlar için takı, sadece bir süs eşyası değil, aynı zamanda duygularını, kimliğini ve stilini yansıtan, özel günlerde kendilerini daha özel hissettiren ve hayatlarına renk katan bir ifade biçimidir. Peki neden kadınlar takı sever? İşte bazı nedenler: Takılar, kadınların kişiliğini, tarzını ve duygularını yansıtmalarına olanak tanır. Farklı renkler, şekiller ve materyallerdeki takılar, her kadının benzersizliğini ortaya koyar. Takılar, kadınların doğal güzelliğini vurgular ve daha çekici bir görünüm yaratır. Özellikle yüzdeki takılar (küpe, kolye) dikkat çekici bir detay olabilir. Beğendiği bir takıyı takan kadın, kendisini daha güvende ve çekici hisseder. Bu da özgüvenini artırır. Düğün, nişan, doğum günleri gibi özel günlerde takılar, anının önemini vurgular ve unutulmaz kılar. Bazı kültürlerde takılar, sosyal statü ve zenginliği simgeler. Takılar, modanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Değişen trendlere göre takılar da değişir ve kadınlar bu sayede tarzlarını güncel tutabilirler. KADINLAR HANGİ TAKILARI SEVER? Altın, gümüş, inci gibi değerli metallerden yapılmış takılar her zaman popülerdir. Minimalist, geometrik veya asimetrik tasarımlara sahip takılar da gençlerin favorisi. Ametist, akik, zümrüt gibi doğal taşlardan yapılmış takılar, hem şık hem de anlamlıdır. Eşsiz ve özgün tasarımlara sahip el yapımı takılar, kadınların dikkatini çeker. Kadınların takıya olan sevgisi, derin psikolojik ve sosyolojik nedenlere dayanmaktadır. Takılar, kadınların kendilerini ifade etme, güzelliklerini vurgulama ve özel hissetme ihtiyaçlarını karşılar.

Kadın ve erkeklerin düşünce yapıları: Farklılıklar ve etkileri Haber

Kadın ve erkeklerin düşünce yapıları: Farklılıklar ve etkileri

Günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın-erkek ilişkileri üzerine yapılan tartışmalar, kadın ve erkeklerin düşünce yapıları arasındaki farklılıkları yeniden gündeme getiriyor. Uzmanlar, biyolojik, kültürel ve toplumsal faktörlerin bu farklılıklarda etkili olduğunu vurguluyor. Biyolojik Farklılıklar Araştırmalar, kadın ve erkek beyin yapılarındaki farklılıkların düşünce süreçlerini etkilediğini gösteriyor. Kadınların genellikle daha yüksek bir duygusal zeka sergilediği, erkeklerin ise daha analitik ve sonuç odaklı bir düşünme tarzına sahip olduğu belirtiliyor. Hormonlar da bu süreçte önemli bir rol oynuyor; testosteron, erkeklerde risk alma davranışlarını artırırken, estrogenin kadınların duygusal ifadelerini etkileyebileceği düşünülüyor. İletişim Tarzları Kadınların iletişim tarzı, genellikle daha ilişki odaklıyken, erkekler daha doğrudan bir yaklaşım sergiliyor. Kadınlar, sosyal bağları güçlendirmeye yönelik empati ve destek arayışındayken, erkekler sorunları çözmeye yönelik daha analitik bir çerçevede hareket ediyor. Toplumsal Etkiler Cinsiyet rollerine dair toplumsal beklentiler de kadın ve erkeklerin düşünce yapılarını şekillendiriyor. Kadınların duygusal olarak ifade edilmeleri teşvik edilirken, erkeklerin güçlü ve bağımsız olmaları bekleniyor. Eğitim ve sosyal çevre, bu düşünce yapılarını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor. Sonuç Kadın ve erkeklerin düşünce yapıları, çok katmanlı bir yapıya sahip ve bireysel deneyimlerden etkileniyor. Bu farklılıkları anlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ve bireyler arası etkileşimlerin güçlenmesine katkı sağlıyor. Uzmanlar, her bireyin benzersiz olduğunu ve cinsiyetin ötesinde bir anlayış geliştirilmesinin önemini vurguluyor.

Yüzüne canlılık katmanın en kolay yolu: Allık Haber

Yüzüne canlılık katmanın en kolay yolu: Allık

Kadınların vazgeçilmez makyaj malzemelerinden biri olan allık kullanımı ile ilgili bilmeniz gerekenleri sizin için derledik. Allık nedir, neden kullanılır, nasıl uygulanır? İşte tüm sorularınızın yanıtı… ALLIK NEDİR? Allık, yanaklara uygulanan ve cilde doğal bir renk veren kozmetik bir üründür. Pembe, şeftali, mercan gibi çeşitli tonlarda bulunabilir. Allık, sadece yanaklara değil, aynı zamanda göz kapaklarına ve dudaklara da uygulanabilir. ALLIK NEDEN KULLANILIR? Yorgun görünen bir cilde hayat verir. Elmacık kemiklerini ortaya çıkararak yüzünü daha şekilli gösterir. Cilde sağlıklı bir ışıltı kazandırır. Diğer makyaj ürünleriyle uyumlu kullanıldığında makyajını daha bütünleşik hale getirir. ALLIK NASIL SEÇİLİR? Ten rengine uygun bir allık seçmek önemlidir. Buğday tenlilere şeftali tonları, açık tenlilere pembe tonları daha yakışır. Günlük makyaj için daha doğal tonlar, akşam makyajı için ise daha yoğun tonlar tercih edebilirsin. Giydiğin kıyafetlerin rengine uygun bir allık seçerek uyumlu bir görünüm yakalayabilirsin. ALLIK NASIL UYGULANIR? Allık uygulamak için özel bir allık fırçası kullanmalısın. Yumuşak ve kabarık kıllı fırçalar en iyi sonucu verir. Gülümsediğinde ortaya çıkan elmacık kemiklerinin en yüksek noktasına allığı uygula. Fırçayla dairesel hareketlerle allığı yanaklarına doğru dağıt. İstediğin yoğunluğa göre allık miktarını ayarlayabilirsin. ALLIK TÜRLERİ NELERDİR? Toz allık: En yaygın kullanılan allık türüdür. Farklı renk ve bitiş seçenekleri mevcuttur. Krem allık: Cilde daha doğal bir görünüm verir ve daha kolay dağılır. Sıvı allık: Fondötenin üzerine uygulanabilir ve daha kalıcıdır. Stick allık: Pratik kullanımı sayesinde seyahatlerde tercih edilir. ALLIK UYGULAMA İPUÇLARI… Çok fazla allık kullanmamaya dikkat et. Daha sonra her zaman ekleyebilirsin. İki farklı allık tonunu karıştırarak kendi özel rengini oluşturabilirsin. Allık üzerine biraz aydınlatıcı ekleyerek daha ışıltılı bir görünüm elde edebilirsin. Bronzer ile birlikte kullanarak yüz hatlarını daha belirginleştirebilirsin. Allık, makyajının en eğlenceli kısımlarından biri! Farklı renk ve tonları deneyerek kendi tarzını yaratabilirsin.

Güzellik algısı nedir, kadınları nasıl etkiler? Haber

Güzellik algısı nedir, kadınları nasıl etkiler?

Güzellik kişiden kişiye değişiklik gösteren bir kavramdır. Her kadın güzeldir ve her kadının kendine has özellikleri vardır. Toplum dayatması sonucu oluşan güzellik algısının kadınlar üzerindeki etkileri ve yansımaları çeşitli şekillerde olur. TOPLUM DAYATMASI Güzellik, öznel bir kavram olmasına rağmen, toplum tarafından belirlenen standartlar ve idealler vardır. Bu standartlar, medya, sosyal medya, moda endüstrisi ve tarihsel süreçler tarafından şekillendirilir. Güzellik algısı, bir bireyin fiziksel özelliklerinin, toplum tarafından belirlenen bu ideal güzellik normlarına ne kadar uyduğu ile ilgili bir değerlendirme yapılmasıdır. GÜZELLİK ALGISI KADINLARI NASIL ETKİLER? Güzellik algısı, kadınların hayatının birçok alanını etkiler. Bu etkiler aşağıdaki gibi sıralanabilir: Toplum tarafından güzel olarak kabul edilen özelliklere sahip olma isteği, kadınlarda kendine güven eksikliğine neden olabilir. Bu durum, özellikle sosyal medya ve reklamlarda sunulan mükemmel vücut ve yüz imajlarıyla karşılaştırıldığında daha belirgin hale gelir. Güzellik standartlarına uyma baskısı, kadınlarda yeme bozuklukları, depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Güzel olduğu düşünülen kadınların daha popüler ve çekici olduğu algısı, kadınlar arasında rekabete ve kıyaslamaya neden olabilir. Bazı sektörlerde, özellikle görünüşün önemli olduğu alanlarda, güzellik algısı kariyer fırsatlarını etkileyebilir. Güzellik algısı, kadınların sağlıklı yaşam alışkanlıkları yerine, hızlı kilo verme yöntemleri gibi sağlıksız yöntemlere yönelmesine neden olabilir. Güzellik ürünleri, kozmetik cerrahi gibi sektörlerin büyümesinde önemli bir rol oynar. Kadınlar, güzellik standartlarına ulaşmak için bu ürünlere büyük miktarda para harcayabilirler. TOPLUM BU KONUNDA DUYARLI OLMALI Güzellik algısı, tarih boyunca ve farklı kültürlerde sürekli değişmiştir. Günümüzde, beden pozitifliği ve çeşitlilik gibi kavramların yükselişiyle birlikte, güzellik algısında da bir değişim yaşanmaktadır. Ancak, bu değişimin yavaş olduğu ve toplumun büyük bir kısmında hala geleneksel güzellik standartlarının etkili olduğu bir gerçektir. Güzellik algısı, kadınların hayatını derinden etkileyen karmaşık bir konudur. Bu algının yarattığı baskılardan kurtulmak ve kendine güvenli bir yaşam sürmek için, kadınların kendilerini olduğu gibi kabul etmeleri ve toplumun dayattığı güzellik standartlarına takılı kalmamaları önemlidir. Ayrıca, medya, eğitim kurumları ve ailelerin, sağlıklı bir güzellik algısının oluşmasına katkı sağlaması gerekmektedir. Güzellik algısı, kadınların kendilerini değerlendirme şekillerini, sosyal ilişkilerini, psikolojik sağlıklarını ve yaşam kalitelerini etkileyen önemli bir faktördür. Bu algının yarattığı baskılardan kurtulmak için, bireysel çabaların yanı sıra, toplumun da bu konuda duyarlı olması gerekmektedir.

Sinema ve kadın: Temsiller ve stereotipler Haber

Sinema ve kadın: Temsiller ve stereotipler

Sinema, kadınların toplumsal hayattaki yerini ve rolünü şekillendiren önemli bir kültürel araçtır. Geçmişte kadınların genellikle sınırlı ve stereotipik olarak temsil edildiği sinema, günümüzde daha çeşitli ve gerçekçi bir yaklaşım sergilemektedir. Ancak, hala gidilmesi gereken çok yol vardır. Sinema, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için önemli bir araç olmaya devam edecektir. SİNEMA TARİHİNDE KADIN TEMSİLLERİ Sinema tarihinde kadınlar, genellikle aşağıdaki gibi sınırlı ve stereotipik rollere büründürülmüşlerdir: Cinsel Nesne: Özellikle klasik Hollywood sinemasında kadınlar, erkek bakışının nesnesi olarak sunulmuş, fiziksel güzellikleri ön plana çıkarılmıştır. Ev Kadını: Kadınlar, çoğunlukla evde kalan, çocuklarına bakan ve eşlerine hizmet eden bir figür olarak gösterilmiştir. Yardımcı Karakter: Erkek kahramanın yanında yer alan, pasif ve destekleyici bir rol üstlenen kadın karakterler sıkça karşımıza çıkar. Kötü Kadın: Femme fatale olarak adlandırılan bu karakterler, erkekleri baştan çıkaran ve onlara zarar veren, genellikle cinselliğiyle tehdit olarak görülen kadınlardır. SİNEMA VE KADIN STEREOTİPLERİNİN ETKİLERİ Toplumsal Cinsiyet Rolleri: Sinema, toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirerek kadınların belirli alanlara ve rollere yönlendirilmesine katkıda bulunmuştur. Kadınların Kendini Görme Biçimi: Sinema, kadınların kendi kimliklerini ve potansiyellerini keşfetmelerini engelleyerek, sınırlı ve stereotipik bir kadın imajı oluşturmuştur. Kadın Hakları Mücadelesi: Kadın hakları mücadelesinde sinema, hem bir araç hem de bir hedef olmuştur. Birçok film, kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek toplumsal duyarlılığı artırmaya çalışmıştır. DEĞİŞEN TEMSİLLER VE YENİ YAKLAŞIMLAR Son yıllarda sinema, kadınların temsilinde önemli değişimler göstermektedir. Daha karmaşık, çok yönlü ve gerçekçi kadın karakterler ortaya çıkmaktadır. Kadın yönetmenlerin sayısı artmakta ve farklı bakış açılarıyla filmler çekilmektedir. Bu değişim, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın artması ve kadınların sinema sektöründe daha aktif hale gelmesiyle ilişkilidir. Güçlü Kadın Karakterler: Aksiyon filmlerinden dramalara kadar birçok türde, güçlü, bağımsız ve başarılı kadın karakterler görmekteyiz. Farklı Kimlikler: Sinema, farklı etnik kökenlere, cinsel yönelimlere ve sosyal sınıflara sahip kadınları temsil etmeye başlamıştır. Kadın Yönetmenlerin Yükselişi: Kadın yönetmenler, kendi deneyimlerini ve bakış açılarını yansıtan filmlerle sinema dünyasına yeni bir soluk getirmiştir.Sonuç

Kadınların tarım sektöründeki rolü Haber

Kadınların tarım sektöründeki rolü

Tarım sektörü, dünya genelinde gıda üretimi, ekonomik kalkınma ve kırsal yaşamın sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Geleneksel olarak erkekler tarafından domine edilen bu sektör, kadınların da önemli roller üstlenmesiyle dinamik bir şekilde evrilmektedir. Kadınların tarım sektöründeki rolü, yalnızca üretimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik gelişme açısından da büyük bir etkiye sahiptir.  KADINLARIN TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ROLÜ Üretim Sürecinde Kadınların Katkısı Kadınlar, tarım sektöründe önemli bir üretim gücü oluşturmaktadır. Çiftlik işlerinden, tohum ekimi, bakım ve hasat işlemlerine kadar pek çok aşamada kadınların katkıları büyüktür. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kadınlar tarımsal üretimin belkemiğini oluşturur ve ailelerinin geçimini sağlar. Kadınların tarımsal üretim sürecindeki etkinliği, dünya genelinde gıda güvenliğini sağlama açısından kritik bir faktördür. Girişimcilik ve Yenilikçilik Kadın girişimciler, tarım sektöründe yenilikçi projeler ve sürdürülebilir uygulamalar geliştirmede öncü rol oynar. Kadınların liderliğindeki kooperatifler, organik tarım uygulamaları ve yerel pazarlar gibi projeler, hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli dönüşümler yaratır. Kadınların girişimcilik becerileri, tarımda verimlilik ve sürdürülebilirliği artırmada önemli bir rol oynar. Eğitim ve Bilinçlendirme Kadınlar, tarımsal eğitim programlarına katılarak ve bilgi paylaşarak toplumsal bilinçlenmeyi artırır. Tarımsal eğitim, kadın çiftçilerin modern tarım teknikleri ve sürdürülebilir uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlar. Eğitim, kadınların verimliliğini artırarak tarım sektöründe daha etkili ve bilinçli bir rol oynamalarına olanak tanır. Toplumsal ve Ekonomik Kalkınma Kadınların tarım sektöründeki aktif rolü, kırsal toplulukların ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlar. Kadınların tarımsal üretim ve girişimcilikteki başarıları, yerel ekonomilerin güçlenmesine ve toplumsal refahın artmasına yardımcı olur. Kadınların ekonomik bağımsızlıkları, toplumsal eşitliği destekleyen önemli bir faktördür. KADINLARIN TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ETKİLERİ Kadınların tarım sektöründeki rolü, sadece üretimle sınırlı kalmaz. Kadın çiftçiler, ailelerinin ve topluluklarının ekonomik ve sosyal kalkınmasına önemli katkılar sağlar. Tarımsal üretim ve girişimcilikteki başarıları, toplumun geneline olumlu yansır ve tarım sektöründeki cinsiyet eşitliğini destekler. Kadınların tarım sektöründeki etkisi, aynı zamanda tarımsal verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Kadınların liderliğinde gerçekleştirilen projeler, tarımda yenilikçi çözümler ve sürdürülebilir uygulamalarla tarımın geleceğine yön verir.

Bursa’da ev kadınıyken meslek sahibi oldular Haber

Bursa’da ev kadınıyken meslek sahibi oldular

Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD), Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi ve Borusan Grup şirketlerinden Borçelik'in hayata geçirdiği "Bu İş Eşitlik İşi Projesi" kapsamında ev kadınlarına yönelik kaynak, vinç ve forklift operatörlüğü gibi mesleklerde kurslar açıldı. Eğitimleri başarıyla tamamlayan kadınlardan 36'sı sertifikalarını alarak meslek sahibi oldu. Bursa sanayisindeki fabrikalarda işe yerleştirilen kadınlar, erkek işi olarak bilinen mesleklerini başarıyla yürütüyor. Projenin yürütücülerinden BUİKAD Başkanı Şeyda Şençayır, AA muhabirine, projeyi 2022'de hayata geçirdiklerini söyledi. Erkek işi olarak bilinen meslekleri kadınların da yapabileceğini göstermeyi amaçladıklarını belirten Şençayır, "Amacımız kadınların nitelikli olarak istihdamda yer almalarını sağlamak. Sayı olarak değil, nitelik anlamında ve erkek işi olarak bilinen işlerde kadınların da var olmalarını, onların da güçlerini göstermelerini, cesur olmalarını, yapabileceklerini göstermelerini savunduk." diye konuştu. Şençayır, öncelikle kaynak, forklift ve vinç operatörlüğü alanlarında eğitimler verildiğini anlatarak, şunları kaydetti: "Hatta şu anda da kaynak operatörlüğü için başvurularımız yine başladı. 10 Ağustos'a kadar devam edecek. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 101. yılında 100 kadına ulaşmak. Şu ana kadar 36 kadını meslek sahibi yaptık. Önemli olan istihdamda yer almaları. Her fazın bitiminde de fabrikalarla ön görüşmeler yapılıyor. Anketler açılıyor, sanayi bölgelerindeki fabrikaların ve işletmelerin hangi iş kollarında açıkları varsa o kollara öncelik vererek o eğitimleri açıyoruz. Şimdi de zaten kaynak operatörlüğü süreci başladı. Türkiye'de sesimizi duyurmak istiyoruz. Bursa belki lokomotif oldu ama Türkiye'ye yayılmasını ve kadınların güçlerini bu şekilde istihdamda göstermesini istiyoruz. 'Kadın güçlenirse, Türkiye güçlenir' diyoruz. Bizim ana mottomuz bu." "FABRİKANIN TEK KADIN KAYNAKÇISIYIM" Meslek sahibi olan kadınlardan kaynak operatörü evli ve 3 çocuk annesi 46 yaşındaki Melek Alkılıç da "Bu İş Eşitlik İşi" projesini 8 ay önce sosyal medyada görerek başvuru yaptığını söyledi. Evdekilerin ilk önce kaynak operatörlüğüne sıcak bakmadığını belirten Alkılıç, "Yapabileceğime inandım. Kurs süreci çok güzel geçti. Sonrasında Gökçelik fabrikasında işe başladım. İlk başladığımda biraz tereddütte kaldım. Kaynak işini erkekler yapıyordu. Neden olmasın? Diyerek başladım. İlk 1 ay zorlandım ama sonrasında baktık ki erkeklerle aynı işi yapabiliyorum." ifadesini kullandı. Fabrikadaki 16 kaynak operatörü arasında tek kadın olan Alkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaklaşık 6 aydır güzel bir şekilde çalışıyorum. Fabrikanın tek kadın kaynakçısıyım. Kaynak yaptığımı duyan şaşırıyor. Bir hafta önce memlekete gittim, biraz tarla işi yaptım. Tarlada çalışınca kaynak işinin daha kolay olduğunu gördüm. Ben lise mezunuyum. Bu sayede meslek sahibi oldum. Maddi yönden de tatmin ediyor. İş biraz ağır görünüyor ama herkese tavsiye ederim. Bu tarz kursların ülkenin her tarafında düzenlenmesini, kadınların meslek sahibi olmasını isterim." “HEM SANAYİYE HEM DE KADINLARA İLHAM OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Yeşilova Holding bünyesindeki Canel Fabrikası'nda CNC operatörü olarak çalışan evli ve 1 çocuk annesi 34 yaşındaki Betül Mercan da eğitimlerden geçtikten sonra sertifikasını aldığını söyledi. Yaklaşık 6 aydır bu fabrikada çalıştığını vurgulayan Mercan, "CNC operatörlüğü erkek işi olarak biliniyor ama gayet güzel bir iş oldu benim için. Kimse 'yapamam' demesin. Bu işte dikkat çok önemli. Kadınlar erkeklere göre daha dikkatli olabiliyor. İlk zamanlarda eşim 'bu işte çalışanların hepsi erkek nasıl yapacaksın' demişti ama başladıktan sonra alıştık. İşimden çok memnunum. Kadınlara bu tür kurslara katılarak meslek sahibi olmalarını öneriyorum." dedi. BUİKAD Sosyal Sorumluluk Komisyonu Başkanı Elif Aygül de bölgede meslek sahibi olmayan kadınları iş hayatına kazandırmak amacıyla bu projeyi başlattıklarını anlattı. Projenin ilgi gördüğünü vurgulayan Aygül, şunları kaydetti: "Şu ana kadar çok sayıda kadını meslek sahibi yaptık. Projemizle üretime yönelik alanlarda hem kadın işgücünün artırılması hem de toplumsal cinsiyet kalıplarının bir sonucu olarak ‘erkek işi’ olarak tanımlanan meslek dallarında, Bursa’daki sanayi firmalarının ihtiyaç duyduğu nitelikli kadın yeteneklerin yetiştirilmesini amaçladık. Bu kapsamda proje toplumsal gelişim için üretime yönelik alanlarda kadınların iş gücüne katılımını destekliyor, ekonomiye değer katıyor, erkek egemen meslek dallarına nitelikli kadın personel yetiştirilmesini sağlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerimize katkı Tabii ki durmuyoruz, devam ediyoruz. Yeni kaynak operatörlüğü kurs programımız başladı. Biz bu projeyle hem sanayiye hem de kadınlara ilham olmaya devam edeceğiz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.