Hava Durumu

#Israi̇l

Bursa Hayat Gazetesi - Israi̇l haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Israi̇l haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İsrail'de nükleer silah var mı? İşte İsrail'in askeri gücü... Haber

İsrail'de nükleer silah var mı? İşte İsrail'in askeri gücü...

İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK), İsrail'i karadan, havadan ve denizden gelebilecek her türlü tehdide karşı korumakla görevli olan askeri birimdir. Bu kuvvet, İsrail Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Hava Savunma Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri'nden oluşmaktadır. Diğer birçok ordudan farklı olarak, tüm kolordularda aynı rütbe adları kullanılmaktadır. İsrail Savunma Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanı (Ramatkal) tarafından yönetilir ve bu pozisyon Savunma Bakanına bağlıdır. 15 Ocak 2023'ten bu yana Herzi Halevi, Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmaktadır. İsrail Savunma Kuvvetleri, kısa tarihi boyunca birçok savaş ve sınır çatışmalarına katılarak önemli bir askeri deneyim edinmiştir. 1948 Arap-İsrail Savaşı’ndan başlayarak, Süveyş Krizi, Altı Gün Savaşı, Yıpratma Savaşı, 1973 Arap-İsrail Savaşı, Entebbe Operasyonu gibi pek çok önemli askeri operasyona imza atmıştır. Ayrıca, 2006 Lübnan Savaşı ve 2014 Gazze çatışması gibi modern çatışmalarda da yer almıştır. İsrail Savunma Kuvvetleri, kadınları da zorunlu askerliğe tabi tutmasıyla dikkat çeker. Bu özellik, kurumun toplum üzerindeki etkisini artırmakta ve İsrail'in kültürel ve ekonomik yapısında önemli bir yer edinmesini sağlamaktadır. 1965 yılında eğitime katkıları nedeniyle İsrail Ödülü’ne layık görülen İSK, ülkenin en önde gelen kurumlarından biri olmuştur. Ayrıca, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin 1967 yılından itibaren nükleer silah kapasitesine sahip olduğuna inanılmaktadır. Tahminlere göre, bu kuvvetin 80 ile 400 arasında nükleer silaha sahip olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, İsrail Savunma Kuvvetleri, ülkenin güvenliği ve ulusal bütünlüğü açısından kritik bir rol oynamakta ve çeşitli askeri yetenekleri ile bölgedeki dinamiklere yön vermektedir. İşte İsrail Savunma Kuvvetleri'nin yapısını gösteren tablo: İsrail Savunma Kuvvetleri Başkan Bölgesel Komutlar Kuzey Komutanlığı Merkez Komutanlığı Güney Komutanlığı Ev Cephesi Komutanlığı Ordu Kara Gücü Piyade Kolordusu 1. Golani Tugayı 35. Paraşütçüler Tugayı 84. Nahal Tugayı 89. Komando Tugayı 900 Kfir Tugayı 933. Givati Tugayı Zırhlı Kolordu 7. Sa'ar Zırhlı Tugayı 188. Barak Zırhlı Tugayı 401. Ikvot HaBarzel Zırhlı Tugayı 460. Hafif Zırhlı Tugay Oğulları Topçu Birliği Savaş Mühendisliği Kolordu Savaş İstihbarat Toplama Kolordusu Hava ve Uzay Gücü Hava Kuvvetleri Hava Savunma Ağı Deniz Gücü İsrail Donanması Bu tablo, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin temel yapısını ve organlarını göstermektedir. Genelkurmay üyesi olan başkanlar kalın harflerle belirtilmiştir.

2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda İsrail protestosu! Haber

2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda İsrail protestosu!

Fransa'nın ev sahipliğindeki 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda, Paraguay ile karşılaştığı futbol maçında, Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail'i protesto etmek için "Soykırım Olimpiyatları" yazılı pankart açıldı. Erkekler D Grubu'nda İsrail ile Paraguay arasında Parc des Princes Stadyumu'nda oynanan maçta bir grup taraftar, aylardır Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdüren ve olimpiyatlardan menedilmesi istenen İsrail'i protesto etti. Filistin bayrakları taşıyan taraftarlar, "Soykırım Olimpiyatları" yazılı pankart açtı. Olimpiyatlar öncesinde uluslararası kamuoyunda Rusya'ya olduğu gibi İsrail'e de boykot uygulanması gerektiği yönünde sesler yükselmiş, İsrail'in olimpiyat müsabakalarından menedilmesi ve hiçbir karşılaşmada İsrail bayrağına yer verilmemesi istenmişti. Ancak olimpiyatların düzenlenmesinden sorumlu Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), İsrail'in menedilmesi yönünde karar almadığı gibi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının çok farklı durumlar olduğunu öne sürerek, İsrail'e Rusya'ya uygulandığı gibi bir yaptırım uygulanamayacağı yorumunda bulunmuştu. Macron, İsrailli sporcuların kendi bayraklarıyla müsabakalara katılabilmesinin gerektiğini savunmuştu. Fransa, 11 Ağustos’a kadar sürecek olimpiyatlara ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 16 milyon turistin beklendiği Paris'te düzenlenen organizasyona 206 delegasyondan 10 bin 500 sporcu katılıyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172'si çocuk, 10 bin 798'si kadın olmak üzere 39 bin 324 Filistinli öldü, 90 bin 830 kişi yaralandı.

Adidas hangi ülkenin markası? Adidas İsrail malı mı? Haber

Adidas hangi ülkenin markası? Adidas İsrail malı mı?

Adidas, dünyanın önde gelen spor eşyası üreticilerinden biridir ve adını kurucusu Adolf (Adi) Dassler'den almaktadır. Adolf Dassler, 1920'lerde Nürnberg yakınlarındaki Herzogenaurach şehrinde, daha sonra Puma'nın kurucusu olan ortağı ve abisi Rudolf Dassler ile birlikte ayakkabı üretmeye başlamıştır. Adidas, spor dünyasında inovasyon ve kaliteyi temsil eden köklü bir geçmişe sahiptir. Adidas, 2005 yılında 3,1 milyar Euro karşılığında İngiliz rakibi Reebok'u satın almıştır. Bu satın alma, şirketin küresel varlığını ve pazar payını önemli ölçüde artırmıştır. 2006 yılında ise NBA ile resmî forma ve aksesuar üretimi konusunda anlaşma imzalamıştır, bu da Adidas'ın spor dünyasındaki etkisini ve görünürlüğünü daha da güçlendirmiştir. Adidas ürünlerinde genellikle aynı renkte üç paralel çizgi motifini kullanır. Bu karakteristik tasarım, şirketin logosunda da yer alır ve Adidas'ın marka kimliğinin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, Adidas parfüm ve kişisel bakım ürünleri Coty, Inc. tarafından lisanslı olarak üretilmektedir, bu da markanın spor dışı ürün kategorilerinde de varlık gösterdiğini göstermektedir. ADİDAS- BELLA HADİD OLAYI NEDİR?  Adidas, dünyaca ünlü Filistin kökenli Amerikalı model Bella Hadid'i ayakkabı reklamından çıkardı. Bu kararın ardından tüm tepkileri üzerine çeken Adidas markası, model Bella Hadid'den özür diledi. ADİDAS İSRAİL MALI MI?  İsrail'den gelen eleştirilerin ardından Bella Hadid'i reklam filminden çıkaran Adidas'ın hangi ülkenin malı olduğu oldukça merak edilerek araştırılmaya başlandı.  Peki, Adidas İsrail malı mı? İşte detaylar... Adidas, dünya genelinde tanınan küresel bir marka olmasına rağmen, Almanya kökenli bir şirkettir. Bu nedenle, İsrail ile doğrudan bir kurumsal bağlantısı bulunmamaktadır.

Vatandaşlar Filistin için ayakta! Haber

Vatandaşlar Filistin için ayakta!

Malatya'da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla Büyük Gazze Mitingi düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi önünde Kudüs Kardeşlik Platformunca düzenlenen mitingde, Türk ve Filistin bayrağı açan katılımcılar, taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla İsrail'i protesto etti. Katılımcıların, Gazze'ye destek için marş ve ilahiler okuduğu miting, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle sürdü. Mitingde konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail'e karşı hep birlikte bir mücadelenin içerisinde olduklarını belirterek "Karşımızda Müslümanların ve insanlığın en büyük düşmanı var. Bunlar dünya siyonizmidir, bunun merkezi Amerika'dır. İsrail ise bunun bir karakoludur. Başka emperyalist ülkeleri de arkalarına aldılar. İngiltere sen ne arıyorsun Akdeniz'de? Kim adına orada savaşıyorsun? Fransa kim adına savaşıyorsun? İtalya kim adına savaşıyorsun? Hepiniz bir oldunuz, bütün bombaları getirdiniz, Gazze'nin çocuğunu, kadınını katlediyorsunuz, sizde vicdan yok." diye konuştu. Bu savaşı sabrederek kazanacaklarını kaydeden Yıldırım, "Hiç merak etmeyin, bu topraklar adım adım özgürlüğe doğru gidecek. O nedenle yavaş yavaş zaferler elde edeceğiz. Nerede İsrail'in bir gücü varsa orada İsrail'in gücünü kıracağız." dedi. Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevaf Tekruri de Malatyalılara ve bu eylemleri gerçekleştiren sivil toplum kuruluşlarına destekleri için teşekkür etti. Aksa Tufanı'nın kendileri için bir izzet ve onur vesilesi olduğunu kaydeden Tekruri, şöyle konuştu: "Vermiş olduğumuz mücadelede Aksa Tufanı yüzümüzün akı oldu. Özelde Gazzeliler ve genelde Filistinliler olarak Allah yolunda cihadı yaşıyorlar. Tabii ki cihatta acılar, yaralar, zorluklar, sıkıntılar, ölümler ve esaret olur. Özellikle de eğer düşman korkaksa, siyonistler gibi korkak düşmanlarınız varsa bunların olması kaçınılmazdır. Fakat tabii bildiğiniz üzere bu cihadın semeresi, bu cihadın sonucu sadece bu acılar değildir, bu acının, bu cihadın semeresi Allah yolunda izzet ve onurdur. Şu anda Gazzelilerin, Filistinlilerin yaşamış olduğu izzet ve onurdur. Şu anda hepinizin bildiği gibi yeryüzünün en şerefli, en onurlu insanları Gazze'de bu mücadeleyi veren insanlardır. Tabii bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi şu anda Gazze'deki mücadele Anadolu'daki mücadelenin ana hattıdır, bu İstanbul'a, Kahire'ye, Amman'a ve diğer İslam ülkelerinin müdafaa hattıdır. Bundan dolayı Gazzelilere yardım etmek sadece bir seçenek değildir, bir tercih meselesi değildir. Bu, her Müslüman'ın boynunun borcudur, görevidir hatta en şeref sahibi, insaf sahibi insanın görev ve sorumluluğudur. "BİZ KESİNLİKLE ZAYIF DEĞİLİZ" Aksa Tufanı'nın gereksiz olduğunu düşünmemek gerektiğini dile getiren Tekruri, "Sakın biz bu zaaf durumundayken, böyle zayıfken 'Aksa Tufanı neden gerekti?' demeyesiniz, böyle bir şey düşünmeyin, biz kesinlikle zayıf değiliz. Eğer onlar Amerika'ya, onlar emperyalistlere, müstekbirlere ve Arap yöneticilere sığınıyorlarsa bizim Rabb'imiz var, biz Rabb'imize sığınıyoruz, O'na güveniyoruz ve dayanıyoruz." ifadelerini kullandı. Gazze'deki liderlerin yakınlarını İsrail saldırılarında kaybettiğini belirten Tekruri, "Onlar liderlerimizin yakınlarını öldürmekle bizi teslim olmaya zorladıklarını zannediyorlar, yanılmaktadırlar. Bu fedakarlıklar ve onların şehadetleri onların kararlılıklarından başka bir şeyi arttırmamaktadır." diye konuştu. Gazzeli aktivist Muhammed Hamdiye ise ailesinin İsrail saldırıları nedeniyle parçalandığını ve yuvalarının dağıtıldığını belirterek "Benim ailemden 37 şehit var. Bunların büyük bir kısmı çocuklardan oluşmakta. Biz bu şartlar altında mücadeleye devam ediyoruz. Bu eylemleriniz bizim için bir destek olmakta, insanlarımızın motivasyonunu arttırmakta ve dökülen kanlarımızın boşa gitmediğini göstermektedir." dedi. Mitinge AK Parti Malatya milletvekilleri Bülent Tüfenkci, İhsan Koca ve İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ve Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan da katıldı.

Üsküdar'da İsrail protestosu! Haber

Üsküdar'da İsrail protestosu!

İstanbul Üsküdar'da toplanan bir grup, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti. Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Özgür Kudüs Platformu organizesinde Bülbüldere Fevziye Hatun Camisi önünde bir araya gruptakiler, ellerinde "Gazzeli çocuklar yalnız değildir", "Gazze'nin izzeti, diriltecek ümmeti", "Kudüs İslam aleminin başkentidir", "Gazze'ye ses ol, işgale dur de", "İnsanlık vicdanı siyonizmi yenecek" ve "Refah'ta katliam var, soykırıma dur de" yazılı pankartlar taşıyarak yürüyüşe başladı. Katılımcılar tekbirler getirip "Nehirden denize özgür Filistin", "Filistin'e özgürlük, direnişle gelecek", "Hamas'a selam, direnişe devam" ve "Katil İsrail, Filistin'den defol" sloganları atarak Üsküdar Meydanı'na geldi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, 8 ayı aşkın süredir Gazze'de 40 bin masum sivilin katledildiğini söyledi. Eşin, hayatını kaybedenlerin arasında kadınların, çocukların ve isimleri konmamış bebeklerin olduğuna dikkati çekerek, "En son dün Gazze'nin Nusayrat Mülteci Kampı'nda yaklaşık 300 insan katledildi." dedi. Trafik kazasında bile 2 kişinin canını yitirmesinde insanların oraya koştuğunu belirten Eşin, Gazze'de yaşanan ölümlerin ve acıların yüreklerden çıkmadığını belirtti. "BU ZULÜM DEVAM ETMEMELİ, HEP BERABER BUNU HAYKIRALIM" Eşin, şöyle devam etti: "Gazze dünyanın en vahşi, en barbar insanları tarafından havadan, karadan, denizden bombalanıyor. İnsanlar kuzeye kaçıyor bombalanıyor, güneye kaçıyor bombalanıyor, orta kesime geliyor bombalanıyor. Okullara, camilere, hastanelere sığınıyor, bombalanıyor ve bütün sınırlar kapalı. Hiçbir yardım, hiçbir umut yok. Bütün bunlar insanlığın, hepimizin gözleri önünde gerçekleşiyor. İsrail denen o lanetli yapı sadece Filistinlilerle, Hamas'la, Müslümanlarla, Araplarla savaşmıyor, bütün insanlıkla savaşıyor. İnsanlığın onuruyla, vicdanıyla savaşıyor. Savaşın da bir ahlakı olur, kuralı olur." Eşin, Rusya-Ukrayna savaşında kadınların ve çoçukların öldürülmediğini, hastanelerin ve okulların bombalanmadığını, bütün tahliye yolları ve insani koridorların açık olduğunu, insanların çıkabildiğini ve oraya her türlü yardımın, doktorun, ilacın gidebildiğini belirtti. Gazze'de bunların hiçbirisinin olmadığına işaret eden Eşin, "Bütün bu katliama, zulme ve işgale karşı hepimizin tepkisini ortaya koyması lazım. Eğer biz tepkimizi Üsküdar'dan, İstanbul'dan, Türkiye'den ortaya koymazsak İsrail denen kanser uru İstanbul'a, Anadolu'ya, Diyarbakır'a, Edirne'ye dayanacaktır. Çünkü bunun duracağı bir nokta yoktur." ifadelerini kullandı. Eşin, ABD başta olmak üzere Avrupa ve dünyanın birçok farklı noktasında insanların toplandığını hatırlatarak, "Bunlar Müslüman, Arap, Filistinli değil ama orada insanlık onuru ve şerefi için, o kadınlar, bebekler ve çocuklar için meydanlara çıkıyorlar. Dolayısıyla buradan sesleniyoruz; bu zulüm devam etmemeli, hep beraber bunu haykıralım." diye konuştu. "KUDÜS DAVASI SADECE FİLİSTİNLİLERİN DAVASI DEĞİLDİR" Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Özgür Kudüs Platformu adına basın açıklamasını okuyan Op. Dr. Ömer Faruk Aydoğan da Aksa Tufanı sonrası başlayan Gazze soykırımının 8 aydır devam ettiğini söyledi. Aydoğan, bir tarafta tarihin kaydettiği en korkunç katliam ve soykırımın, diğer tarafta ise bir avuç mücahit ve şerefli halkının izzetli direnişinin, bir tarafta her gün onlarca, yüzlerce katledilen masum halkın, diğer tarafta bu vahşeti kanıksamış seyirci sürüsüsünün olduğunu belirtti. Söz konusu vahim manzara karşısında ümmet olarak durumlarını sorgulamak ve olanı görmek zorunda olduklarını kaydeden Aydoğan, şöyle devam etti: "Kendimizi avutmamızın anlamı ve gereği yoktur. Gazzeli, Filistinli mücahitlerin tarihe geçecek izzet ve direniş tablolarından, Aksa ve Kudüs davasında kıt imkanlarını seferber eden Yemenli yiğitlerin, etkili direniş ortaya koyan Lübnan halkının ve diğer direniş erlerinin gayret ve mücadelelerinden kendimize pay çıkaralım. Elbette ki duyarlılığımızın nişanesi olan etkinliklerimiz, ayni ve nakdi yardımlarımız, dualarımız, siyonistlere olan öfkemiz değerli ve gereklidir. Ancak gelinen noktada Kudüs davasında, mazlum kardeşlerimize uygulanan soykırım ve katliamı önleme noktasında ümmet olarak sınıfta kaldığımız da açık bir hakikattir." Aydoğan, "Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değildir, her Müslüman’ın davasıdır. Kur'an'da kutsanmış bu beldenin hürmetinin muhafazası hepimiz için vecibedir. Bu dava ulusal sınırlara, hesaplara hapsedilemez. Ümmetin her bir ferdi bu şuur ve bilinçle harekete geçinceye kadar müşterek sorumluluğumuz devam edecektir." diye konuştu. Dünya genelinde Gazze soykırımına karşı oluşan tepki ve uyanışın çeşitlenip artmasının umut verici olduğunu dile getiren Aydoğan, bağımsız bir Filistin'den yana irade açıklayan, siyonist rejimle ilişkilerini sınırlayan veya sonlandıran devletlerin her geçen gün arttığını söyledi. Aydoğan, üniversitelerdeki protesto ve gösteriler başta olmak üzere değişik platformlarda siyonizme karşı oluşan tutum ve duruşların artmasının siyonistleri ve işbirlikçilerini telaşlandırdığını anlatarak, "Vicdan sahiplerine selam olsun, insanlık onurunu siyonizme çiğnetmeyenlere selam olsun." dedi. Program, Gazze'de hayatını kaybeden Filistintiler için yapılan dua ile sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.